Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2003 CUMA
4 HABERLER
DUIYİADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Yine Başkanlık Sistemi
Deneyimli politikacılığı kadar, aydın ve de-
mokrat kişiliği iledesaygınlıkkazanmışolan Nec-
det Uğur'a. yıllar önce bir gün, Süleyman De-
mirel ile ilgili görüşlerini sorduğumda,
- O sistemin yetiştirebildiği, en iyi politikacı-
dır, ama orayı aşamadı, demişti.
Zaman zaman içinde bulunduğumuz güçlük-
lerin çoğunun sorumlusu olarak Süleyman De-
mirel'i suçlarken, bu sözü çok düşündüm.
Evet bunca sorunluluğumuzun önemli bir kıs-
mından Süleyman Bey sorumluydu; ama aca-
ba düzenin hiç dahli yok muydu bu olguda?
Ne var ki, düzeni düzeltecek olan politikacıy-
dı; gel gör ki, politikacıdan da, ürünü olduğu dü-
zeni düzeltmesini beklemek ne kadar akıllıcay-
dı?
Düzenin yapısını ve temelindeki aksaklığı gör-
meden politikacıya veryansın ederken biraz in-
safsız ve çokça hatalı davranıyorduk galiba.
Kısacası, tavuk ve yumurta öyküsü benzeri bir
durum.
Nitekim, Süleyman Bey, başbakanlıktan Çan-
kaya'ya çıkıp 9. Cumhurbaşkanı olduktan son-
ra, eski günahlarına yenilerini ekleyen kimi alış-
kanlıklarını beraberinde sürüklerken, bir yan-
dan da, daha cumhuriyetçi ve çağdaş bir gö-
rünüme de bürünüyordu.
Demirel, 28 Mayıs tarihli Radikal'e yazdığı il-
ginç yazıda bir kez daha çokça üzerinde dur-
duğu başkanlık sistemini gündeme getiriyor.
• • •
Artık aktif siyasetten çekilmiş olduğuna gö-
re, "Kendim için bir şey istiyorsam, namerdim"
derken "hep bana hep bana"y\ kasteden Sü-
leyman Bey'in önerisinin kişisel çıkara yönelik
olduğu kuşkusunu bir yana bırakabiliriz.
Zaten sistemin tıkanıklığı yüzünden, başkan-
lık sisteminin birçok kişi tarafından dile getiril-
diğine de tanık olduk. Doğaldır.
Sistemimizin kliantelizm denen, ahbap ça-
vuş ilişkisini aşabilmesi, politikacının popülizm-
den kurtulmasının sağlanabilmesi açısından
başkanlık sisteminin, hele hele yedi yıl için ve
tek defa seçilme koşuluyla iyi bir çare olacağı-
nı düşünenler az değil.
Sayın Demirel, söz konusu yazıdan da anla-
şılacağı gibi, aslında Amerikan tipi başkanlık
sisteminden çok, günümüz dünyasında en iyi
örneğine Fransa'da rastladığımız "başkancı"
ya da "yarı başkanlık" sistemini savunuyor.
llk bakışta bu sistemi savunanların savlannın
yabana atılır cinsten olmadığını düşünmek müm-
kündür.
Ama unutulmaması gereken nokta, sistemin
kendi içinde büyük sakıncaları barındırıyor ol-
masıdır.
Fransa'da, dolaylı bir askeri darbe ile işbaşı-
na geldiğini hep unuttuğumuz General De Ga-
ulle'ün getirdiği yan başkanlık sisteminin demok-
rasi içinde yürümesi ve parlamentarizm ile bü-
yük çelişkileryaşamaması, ülkenin demokratik
gelenek ve kültüründen kaynaklanmaktadır.
• • •
Birnoktayı iyi vurgulamak gerekir: BugünTür-
kiye'de yürürlükte olan anayasa ve yasalar, de-
mokrasi kültürü ve geleneği daha gelişmiş olan
başka bir ülkede uygulanırsa, çok daha de-
mokratik bir sonuca ulaşmak mümkündür. Ay-
nı şeyi yargı için de söyleyebiliriz.
Bu durumda sanırırn, sistemin özündeki ak-
saklığa eğilmek daha doğru olacak.
Türkiye'de, demokrasinin tüm kurum ve ku-
rullarıyla bir türlü oturamamasının temelinde üç
neden yatıyor:
1 - Artık sanayi ötesi toplum aşamasına gel-
diğimiz halde, Türkiye'nin değil onun ötesine geç-
mek hâlâ sanayileşmesini tamamlayamayıp,
köylü bir toplum olarak kalması.
2- Cumhuriyet'in ilk yıllarında büyük önem
verilen eğitim seferberliğinin aksatılması ve ge-
çen zaman içinde 8, hatta 11 yıllık kesintisiz te-
mel eğitime doğru dürüst dönüştürülememesi,
eğitimin kalitesinin çağdaşlaştırılamaması.
3- Hızlı nüfus artışının, popülizmle birleşerek
bizi ürettiğinden çok üreyen, üretmediğini tüke-
ten bir topluma dönüştürmesi.
Bu üç etkenin birbirleriyle yakın ve girift bir iliş-
ki içinde olduklarını da görmezden gelemeyiz.
Sanırım, bu üç ana nedeni, iyice irdelemeden
yapılacak bir rejim tartışması sonuç vermeye-
cektir.
Bununla birlikte, sistemin büyük aksaklığı,
yine de başkanlık sistemini rejim arayışlan gün-
deminin baş sıralannda tutmaya devam ede-
cektir.
Türkiye'nin en eski üniversitesi
Istanbul Üniversitesi
550. yaşını kutluyor
İstanbul Haber Servi-
si-İstanbul Üniversitesi
(ÎÜ) bugün 550. yıldönü-
münü kutlayacak.
lÜ'nün kutlamalarına
dünyanın çeşitli ülkele-
rinden rektör, bakan, baş-
konsolos ve büyükelçi
katılacak. tÜ Rektörü
Prof. Dr. Kemal Alem-
daroğlu. tÜ'nün Türki-
ye'de çağdaşlığın sem-
bolü olduğunu belirtti.
Rektör Alemdaroğlu,
kutlamalann iki gün sü-
receğini, konuk rektör-
lerin katılacağj, "21. Yüz-
jılda Üniversite'' ve "Bi-
zans ve Osmanh Kültü-
rü" isimli iki forumun
yapılacağını söyledi.
İkinci gün saat 18.00'de
depremden sonra yeni-
lenen ve "Büün ve Sanat
Merkeri" olarak adlandı-
nlan rektörlük bınasının
açılışının gerçekleştiri-
leceğini anlatan Alem-
daroğlu, Fatih Sultan
Mehmet'in Istanbul'u
fethinin hemen sonrasın-
da Ayasofya'nın yanın-
da bulunan ve papaz ye-
tiştiren biryeri, bilim ku-
rumu haline getirdiğini
anımsatarak 1933'te üni-
versitenin, tstanbul Üni-
versitesi adıyla Cumhu-
riyet tarihinin de ilk üni-
versitesi olduğunu söy-
ledi. ÎÜ'nün Türkiye'de
çağdaşlığın sembolü ol-
duğunu belirten Alem-
daroğlu, "Çağdaşhk Ata-
rürkçülüktür. Atatürk-
çülükiseakdcılıkür, çağı
yakalamaktır. Bugün
Türkiye'de tarüşdan ko-
nu Atatürkçülükanlayı-
şında bir yaşam biçimi
ve karşıdevrimciliktir"
diye konuştu.
Sivil toplum örgütleri, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in özel okul projesini protesto etti:
Hizmetdeğil baükkurtarmaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Sivil toplum örgütleri (STÖ), Mil-
li Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeHkın
yoksul öğrencileri özel okullarda
ücretsiz olarak okutma projesine tep-
ki göstermeyi sürdürüyorlar. Eği-
tim-Sen Genel Başkanı Alaaddin
Dinçer, projeyle, iflas noktasına ge-
len özel okullann kurtanlmaya ça-
lışıldığını söyledi.
Eğitim-Sen ile Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme, Eğitimciler, Ögrenci Veli-
leri Dayanışma, Tüm Öğretim Üye-
leri, Gazi Üniversitesi Öğretim Üye-
leri ve ODTÜ Öğretim Uyeleri der-
nekleri temsilcileri dün Milli Eğitim
Bakanlığı önünde Bakan Çelik'in
özel okul projesine ilişkin ortak bir
açıklamayaptılar. Eğitim-Sen Genel
ÖSS'DE
KADEMELİ
GECİS
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, önümüzdeki
yıldan ıtibaren ÖSS'ye "giriş biçimini" de-
ğiştireceklerini açıkladı. TED Ankara Ko-
leji Vakfi Okullan' nca düzenlenen "11. Kül-
tür ve Sanat Günleri" kapsamında ilköğre-
tim öğrencileriyle söyleşi yapan Çelik. "Onü-
müzdeki yüdan itibaren ÖSS'nin bu şekHni
değiştireceğiz. Kadenıeü bir geçiş hazirlaya-
cağız. Bugün lise 1. ve 2. sınıfta olan çocuk-
lanmızkendini bugünkü sistemegöre hazır-
ladıklan için onlaruı da mağdur olmaması,
sıkıntıya girnıemesi için 1-2 yü geçiş dönenü
haariayacağız. Ondan sonra8. sınıftan itiba-
ren bu sınavlan yayma düşüncesindeyiz"
dedi. Çelik, Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın
da önümüzdeki Bakanlar Kurulu toplan-
tısında tartışılacağını açıkladı.
Başkanı Dinçer burada STÖTer adı-
na yaptığı açıklamada, özel okullara
değil, nitelikli kamusal eğitime kay-
nak aynlması gerektığinı söyledi.
Hükümetin eğitim projelennin "ha-
yalci, popülist, takıyyeci, kayırmacı
ve özelleştinneci" olduğunu ifade
eden Dinçer, iflas noktasına gelen
özel okullann, tıpkı batık bankalar-
da olduğu gibi devlet eliyle kurtanl-
maya çalışıldjğını söyledi.
Dinçer, eğitime ilişkin kararlann tek
taraflı alındığına da dikkati çekerek,
eğitimcilerin görüşleri alınmaksızın
atılacak adımlann asla başanlı ola-
mayacağını vurguladı. Dinçer,
AKP'nin tercihini açıkça belli ettiği-
ni belirterek "Terahlerieğitiın,öğren-
ci değil özel okullara ve tarikatyuva-
lanna destek vermektir" dedi. Din-
çer şunlan söyledi:
"Kamu okullanna tek kuruş para
göndermiyorsunuz, ünh ersite kapüa-
nnda bekle> en yüz binlerce ögrenci
Eski miJJenekiDeri
Mehmet GüL, Recai
Yıkünm, Bozkurt
Yaşaröztürk,
Susurluk
hukümlüsü Ayhan
Çarkm ve Drej Ali
lakapfa AüYasak'ın
da kabkugı cenaze
törenine MHP
Genel Başkanı
DevietBahçeK,
Bahçefievier
katnamı hukümlüsü
ve yine Barut'un iş
ortağı Haluk Kırcı,
Susurluk da\asında
ceza alan Sanıi
Hoştanile
Fenerbabçe Altyapı
Derneği sorumlusu
Davut Dişü ise
çeienk gönderdi
için küuuzı kıpırdarmıyorsunuz, eğ>-
tim emekçilerinin yaşam standardı-
nı yükseitecekhiçbirçabaıuz obrıadı,
kalkıp özel okullar için 15 trüyonluk
kaynak ayınyorsunuz. Soğuktan tit-
reyen, depremde enkaz altında ka-
lan, 60 kişiKksınıflartla eğitimgörme-
ye çataşan çocuklann, sefalet ücnetinin
altında ücret alan öğretmenkrin yü-
züne nasıl bakacaksınız?"
Dinçer, aynca özel okullarda dev-
let desteğiyle ögrenci okufulmasına
ilişkin kararla ilgili olarak 3 Haziran
Salı günü Danıştay'a iptal başvuru-
sunda bulunacaklannı söyledi. Bakan-
hk önündekı açıklamanın ardından bil-
dirinin alnnda imzası bulunan STÖ "ler
Sıhhiye'ye doğru yürüyerek okunan
metni dağıttılar.
Demiröz icin kararname
Çatlı'nın iş ortağı olan MHP'li Efraim Barut ile Ibrahim Uçar dün toprağa verildi
'Stısıırhık'a övgü, I>asnıa tehditECEVİTKnJÇ
ERHAN KEMAL ÖZMEN
Kocaeli'nde önceki gün meydana
gelen ve "SusurhıkkazasmTçağnş-
tıran trafık kazasında yaşammı yiti-
ren, katliam hukümlüsü Abduflah
Çatn'nın iş ortağı MHPTi Efraim
Barutile MHP istanbul tl Başkan Yar-
dımcısı tbrahim Uçardün toprağa ve-
rildi. Cenaze töreninde konuşan MHP
İstanbul ll Başkanı thsan Banıtçu,
basının BarutTa ilgili ölüm haberi-
ni çarpıttığını savunarak bunun he-
sabının sorulacağını söyledi.
Kocaeü 'nin Gebze ilçesinde TEM
otoyolunda meydana gelen trafık ka-
zasında Mercedes'in içinde ölen Ef-
raim Barut ve tbrahim Uçariçin Mar-
mara Üniversitesi llahiyat Fakültesi
• Susurluk hukümlüsü Ayhan Çarkın ve Drej Ali'nin de
katıldığı cenaze töreninde konuşan MHP istanbul II Başkanı
thsan Barutçu, Susurluk kazasında ölen Abdullah Çath'yı
savundu. Barut'un ölümüyle ilgili haberler nedeniyle medyayı
suçlayan Barutçu, "Hesap soracağız" dedi.
Camii'nde cenaze namazı kalındı.
Barut'un cenazesi Şile Mezarlığı,
Uçar'ın cenazesi ise Kocatepe Me-
zarlığı'nda toprağa verildi.
'CMülerimizden korkuyorlar'
Cenaze töreninde konuşan MHP
İstanbul ll Başkanı Üısan Barutçu,
medyanın yaptığı haberlerle milliyet-
çileri rahatsız ettiğini iddia ederek
"Medya, Efraim Barut'un ölüm ha-
berini çarpıtn. Bunun nedeni ölük-
rimizden bile korkmalandır. Kork-
mayadevametsnler. Çünkü,yaşaysut-
larmuz bunlann hesabıru soracak-
or. Suskan olduğıunuzu zannetme-
sinler'' diye konuştu. Susurluk ka-
zasında ölen Abdullah Çath'yı kas-
tederek "Mücadefemiz içinde yer
alan arkadaşlanmız kim oiursa ve
ne yaparlarsa yapsuılar onlarta gu-
rur duyuyoruz. Onlar şerefabkteie-
rimizdir" diyen Barutçu, son zaman-
lara ülkücü hareketin önemli isün-
lerinin yaşammı yitirdiğini söyledi.
Eski milletvekiHeri Mehmet Gül,
Recai Yıldınm, Bozkurt Yaşaröz-
türk, Susurluk hukümlüsü Ayhan
Çarkm ve Drej Ailakaplı Ai Yasak'ın
da katıldığı cenaze törenine MHP
Genel Başkanı Devlet BahçeB, Bah-
çelievler katliamı hukümlüsü ve yi-
ne Barut'un iş ortağı HahıkKra, Su-
surlukdavasında ceza alan Sami Hoş-
tan ile Fenerbahçe Altyapı Derneği
sorumlusu Davut DişK ise çeienk
gönderdi.
Kazada ölen Efraim Barut, 1995
yılında Abdullah Çatlı ve Yaprak
TV'nin sahibi MehmetABYaprak'ı
kaçıran çete lideri Turgay Maraş-
h'yla birlikte GSC şirketini kurdu.
Efraim Barut gibi Çatlı ve Yaşar
Öz'ün oğlu tlke Öz de ayn ayn tra-
fik kazalannda yine birMercedes'in
içinde hayatlannı kaybetti.
Cumhurbaşkanı Sezer, TBMM Başkanı Annç ve Başbakan Erdoğan mesaj yayımladı
Lstaııl>ııl\uı fethînin 550. yddönümü
tstanbul Haber Servisi- Istanbul'un
fethinin 550. yılı törenlerle kutlandı.
Fatih Camii'nde, Fatih Sultan Meh-
met'in türbesinde düzenlenen ilk tö-
rene, istanbul Valisi MuanunerGüler,
52. Zırhlı Tümen Komutanı Tümge-
neral Metin YavuzYalçın, Büvükşehir
Belediye Başkanı Ali MülîtĞürnına,
Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah
ile askeri ve sivi] erkan katıldı.
Törene katılanlar daha sonra yürü-
yerek Saraçhane'deki Fatih Anıtı'na
geldiler. Anıta çelenklerin konuhna-
sırun ardından saygı duruşunda bulu-
nuldu ve Istiklal Marşı okundu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer, Istanbul'un fethinin 550. yıldönü-
mü dolayısıyla yayımladığı mesaj da,
"Kıtalan ve kültürleri birleştiren, uy-
garhklann beşiği tstanbul atalanmızuı
bizlere emanetidir. Bu emaneti koru-
makvegekcekkuşaklaraaktarmaken
büyük sorumluluğumuzdur" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
da "tstanbul'un.fethindengünümüze
dek farkh inanç, kültür ve fUdıierin
hoşgörü ve güven içinde bir arada ya-
şadıklan örnek bir düırya kenti oldu-
ğunu" belirtti.
TBMM Başkanı Bülent Annç da
tstanbul'un fethinin 550. yıldönümü
dolayısıyla birkutlama mesajı yayım-
ladı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçe-
li ise İstanbul'un fethinin, sadece Türk-
ler açısından değil, bütün insanlık açı-
sından yeni bir dönemin başlangıcının
adı olduğunu belirterek,
tt
Fetih,Ban'nm
karanhk çağını aydınlanmaya dönüs-
rüren ilk büyük ışıknr" dedi.
TRTye de
'belediyecV
müdür
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, tartışmalara yol açan TRT
Genel Müdürlüğü için Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ın tstanbul
Belediyesi'nden çalışma arkadaşı ve
Atarürk'süz Çanakkale Belgeselinin
mıman olan Şenol Demiröz'ü seçti.
Demiröz'ün TRT Genel
Müdürlüğü'ne atama kararnamesi
hazırlanarak onay için Çankaya
Köşkü'ne gönderilirken
Ciimhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in atamaya itiraz edebileceği
öğrenildi. TRT Genel Müdürlüğü'ne
istanbul Büyükşehir Belediyesi
Kültürel ve Sosyal Işler Daire Başkanı
Şenol Demiröz'ün atanmasına ilişkin
kararname önceki günkü Bakanlar
Kurulu'nda imzalandı. TRT Genel
Müdürlüğü için başından beri en
güçlü isim olarak gösterilen Demiröz,
belediyedeki görevine Başbakan
Erdoğan'ın İstanbul Belediye
r
Başkanlığı döneminde atandı.
Demiröz'ün AKBtL soruşturmasında
da Erdoğan ile birlikte adı geçti.
Prof. Dr. Bardakoğlu
Diyanet'e
sürpriz isim
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümet, Diyanet tşleri
Başkanlığı "na Mannara
Üniversitesi'nden Islam Hulcuku
Uzmam Prof. Dr. An"
Bardakoğlu'nun atanması
kararnamesinı dün
Cumhurbaşkanlığı'na gönderdi. Bu
isim, Diyanet çevrelerinde
"sürpriz" olarak değerlendirildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
tbrahim Kafî DÖnmez'in
başkanlığına getirilmesini istemiş,
ancak Cumhurbaşkanlığı
kararnameyi geri göndermişti.
Önceki günkü Bakanlar
Kurulu'nda, Diyanet Işleri
Başkanlığı'na Bardakoğiu'nun
getirilmesine ilişkin kararname
ırnzaya açıldı. Imzalann aynı gece
tamamlanmasının ardından
kararname dün Çankaya Köşkü'ne
gönderildi. Bardakoğlu, AKP
lîıillervekili ve eski Diyanet Işleri
Başkanı Prof.Dr. Tayyar Alökulaç a
yakınlığı ile tanınıyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Avrupa Işçi Sendikalan Konfederas-
yonu'nun (ETVC) 10. kongresi bekle-
nenden de tartışmalı geçiyor. Bekle-
nenden üıyorum, çünkü bu kongrenin
ön hazırlıklan aylarönceden başlamış,
neyin ne olacağı çoktan kararlaştırıl-
mıştı. Bu nedenle tartışma olmazmış gi-
bi bir izlenim içindeydik. Dün işveren ör-
gütünün temsilcisinin ve Giscard D'Es-
taing'in konuşmalanndan sonra yapı-
lan tartışmalara yenileri eklendi. Orne-
ğin emeklilerte ilgili yeni birönerge ve-
rildi. Polonya'nın karşı çıktığı bu öner-
geye diğer ülkelerin yanı sıra Almanlar
da katılınca tasarı bloke oldu. Kararın
engellenmesine kızan ülkelerin dele-
geleri Almanları eleştiriyorlardı: "Gö-
rûldüki, AJmanlaristerferse burada ka-
rarlan bloke edebiliyorlar. Onlaıia çok
işimiz var."
Kongrenin ilginç delegasyonları ise
Kıbns Rum ve Türk kesiminin sendika-
cılanydı. Kıbrıs Rum kesimi temsildsi
kongrede yaptığı konuşmada, Türki-
ye'nin kendilerine vizeyi kaldırmış olma-
Prag'da Kleopatra İzlemek
sından duydukları mutluluğu dile getir-
di. Türk kesimindeki meslektaşlanyla 30
yıl aradan sonra Kıbrıs'ın her iki tara-
fında da buluşma olanaklan buldukla-
nnı ifade etti. Rum konuşmacıyı dinler-
ken Kıbrıs Türk-Sen'in Genel Başkanı
Önder Konuloğlu yanımdaydı. Duygu-
larını şöyle dile getirdi: "Oral Bey, za-
ten iki tarafın sendikalan ve işçileri ola-
rak aramızda bir sorvn yok. Yıllardır
biraraya geliyoruz. Ancak herede bi-
liyor musunuz, Brüksel'de. Çünkü
Denktaş hiçbir şekilde bizim onlaha
biraraya gelmekiçin istediğimiz geçi-
şe resmen izin vermedi. 1999yılından
buyana böyle birengelle karşılaşıyor-
duk. Hatta size ilginç bir şey söyleye-
yim; Denktaş, sınırlan geçişe açtığı 23
Nisan 2003'ten bir gün önce, yani 22
Nisan 'da bizim Rum kesimindekisen-
dikacılarla buluşmak için yaptığımız
başvuruyu reddetmişti. Türk ve Rum
kesimi arasında bizim bir sendikalar
forumumuz var. İki taraftan 17-18 sen-
dika bu foruma katılıyor."
Konuloğlu'na, KKTC'de aralıkta ya-
pılacak seçimleri sordum. Şunlan söy-
ledi: "Eğer 'Bu Memleket Bizim' plat-
formu ortakbir cephede birleşir ve or-
tak listeler hazıriayarak seçime girer-
se seçim kesin olarak kazanıhr. Bakın
size bir şey söyleyeyim, Kıbns'ta ya-
pılan mitinglerdeyalnızca solcular de-
ğil, banş isteyen, AB 'ye katılmayı iste-
yen sağcı olsun, solcu olsun bütün ke-
simler yer aldılar. Seçimde de buna
benzer bir ittifak gerçekleşirse büyük
birbaşan sağlanır. Çözümü engelleyen
güçler de böylece iktidardan indirilir.
Aralık seçimlehnde Türidye'nin tutumu
da önemli. Eğer Türkiye daha önce ol-
duğu gibi bu seçimleri maniple etme-
ye kalkmazsa herşeydaha olumluyön-
de seyreder. Umanz halkımızın irade-
sine saygılı bir tutum alınır."
• • •
Kongreden boş kalan zamanlarda,
Prag'ı gezmeye, bu ilginç ve sevimli
kenti keşfetmeye çalışıyoruz. Geçen
akşam "Divadlo Broadway"de Kle-
opatra müzikalini izledik. Beş yüz kişi-
lik salon ağzına kadar doluydu. Biz iki
gün önceden bilet aldığımız halde an-
cak kenarfardan yer bulabildik. Prag
turistik bir kent olduğu için bu müzika-
le de hertıalde turistler geliyor diye dü-
şünmüştük. Yanılmışız, izleyicinintama-
mı Çeklerden oluşuyordu. Seyirci ile
oyuncular arasında çok sıcak ve içten
bir ilişki kurulmuştu.
Sahne düzeni mükemmeldi. Kleopat-
ra rolündeki oyuncunun sesi etkileyici
ve güzeldi. Oyun bütünüyle Çekçe idi.
Fakat daha önce öyküyü bilmemizden
mi, yoksa oyunun görsel ve müzikal
ağırlığının etkisinden mi, sanki Çekçe-
yi biliyormuşçasına her şeyi anladık.
Büyük bir zevk ve heyecanla iki saat-
likoyunu gözümüzü kırpmadan izledik.
Biletlerin fiyatı Türk parasıyla 40 mil-
yon civanndaydı ve salon çok önceden
dolmuştu. Bu tür çok sayıda tiyatro
Prag'ındört biryanınaserpilmiş durum-
da ve çoğu kapalı gişe oynuyor. Prag'ın
nüfusu 1.2 milyon. Bu kadar kültür ve
sanat zenginliği ve halkın bunu destek-
leyip yaşatmasının nedenleri üzerinde
düşünüyorum. Sosyalist sistemin bu
ülkede olumlu izlerinden birisi belki de
kültüre yapılan yatırımdı.
Kleopatra oyununun bitiminde, se-
yırci ile oyuncular arasında sevimli bir
atmosfer oluştu. Kleopatra, onlara bir
kez daha şarkı söyledi ve perde indi.
Biz de artık bu etkileyici ve güzel ken-
tı terk edip ülkemizin sorunlanyla baş
oaşa kalmak üzere Istanbul'a dönüyo-
oız.