25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 MAYIS 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 a AKP,StT g y&aşmya apyort Bektronik posta aenasomQcumhimfeLcom.tr Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0,212,512 44 97 - Mal kaçırmak yasallaşıyormuş... "Hırsızlıöıda avaÇa düsürdüleri" 61 yaşHükümetin memurları 61 yaşında emekliliği mahkemelık oldu... Fa- kat olan yine memurlara ol- duçünkügöre- vini sürdüımek isteyenler maaş alamıyorlar... Öte yan- dan bir söylentiye göre hükümet, 61 yaşta emekliliği bu kez de pa- rayla çözmeye çalışı- yor... Dava açmaktan vazgeçenlere yüzde 30 fazla emeklilik ikrami- yesi ödenmesi planlanı- yor... Bu telaş niye soru- sunun yanıtı ise Maltye Bakanlığı kulislerinde şöyle yanıt buluyor "Kendi kadrolannı oluş- turmak jçin... Örneğin Maliye Bakanlığı'na 200 yeni denetim elemanı almayı planlıyorlar ve bunlann hemen hepsi i- mam hatip kökenli." Yorgunluk Akif Kökçe: "Her- ^ kes sokaktaki • • adam bu konuda < ®P' ne düşünüyor der- dinde. Evdeki adamı niye kimse kaale almaz ki... Oysa sokaktaki adam yorgun, herhangi bir şe- yi düşünecek halde de- gil. Sadece bir an önce eve grtmeyi düşünüyor." eçilmiş birkaç genç konuştu; Milli Eğitim Ba- kanı Hüseyin Çelik destekledi; 19 Mayıs'ın stadyumlardan kurtarılması kamuoyunun gündemine getirildi... Şimdi de Londra'dan Genç Köylü konuşuyor; "Aziz Nesin'in sayısız defa ffa- de vermek için gittiği savcı, önce hal hatır sorar, çay ik- ram edermiş. Bir defasında 'esas' işe başlamadan ön- ce sormuş: 'Aziz Bey, yazdıklarınız iyi hoş ama, mem- leketimizde hiç de mi iyi şeyler olmuyor yazabileceği- niz.' Aziz Nesin cevabı yapıştırmış: 'Onları da siz yazın.' Bu gençlerimiz ne demişler, merak ettim. Gitmek is- tedikleri başka bir yer var da izin mi alamamışlar. Yapıl- masını önemli ve daha uygun gördükleri bir değişik et- kinlik varsa, onlardaonu yapsınlar. Başkalarının stad- yuma gidişlerine ne karışıyorlar ki? Denilirse ki, bu karışmak değil, reform dileği veya ta- lebidir, öyleyse konuyu böyle ele alalım. 19 Mayıs, 1919'dayapılan basit birvapuryolculuğu- nun Samsun limanında, kaptanın yolcularına dönüp 'cümleten geçmiş olsun' diyerek bitirmesinin anılması Kurtaralım da değildir. Bu kutlama, ulusal tarihimizde önemli bir dö- nüm noktasının iyi anlaşılmasına fırsat vermek için kc~ nulmuş bir kilometre taşıdır; bağımsızlığımızın önemli olduğunun ve bunu hem ulusça hem de ulus içinde bi- reyler olarak hak ettiğimizin ve onu kazanmaya ve ko- rumaya kararlı olduğumuzun, kısaca bizim insan hak- lanmızın beyanıdır. Bu günü hep birlikte kutlamaya hazırlanmak ve kut- lamak, birbirimizden güç almak, bu değerlerimizi koru- mak için birbirimize söz vermek ve verilmiş sözlerin tu- tuluyorolduğunu tespit etmek ve buna sevinmek ve bü- tün bunları görerek ileriye güvenle bakmak, işte 19 Ma- yıs gösterileri budur. Bu genç arkadaşlann bir stadyum dolusu insanla bir- likte ahenk içinde şarkılar, marşlar söyleyıp, kendileri- nin bu ulusa, bu ülkenin de kendilerine ait olduğu his- sini hiç yaşamamış olmalan ise doğrusu çok hazin. Be- nim ise, bu güzelliği 50'li ve 6O'lı yıllarda yaşamış ol- mamdan dolayı, büyüklerime teşekkür borcum demek ki sandığımdan da büyük. Tabii, gençlere fazla yüklenmek doğru değil. Ellerine yazılı birer metin de verilmiş olsa açıklamalannı, metre- kare başına en çok silah bulunan ve kişi başına en çok yolsuzluk davası üreyen bir mekânda yapmışlar ve bü- yüklerinin kırmızı çizgileri içinde ölçülü davranmışlar. Hemen orada hazır bulunan 'Nazır Bey"in '19 Mayıs'ı stadyumlardan kurtaralım' lafı üzerine, birileri gazage- lip, 'Müslümanlan camilerden kurtaralım', veya 'Rama- zan ve Kurban Bayramlarını geleneklerden kurtarıp An- talya ve Bodrum'daki turizmcilere teslim edelim' veya en dehşetlisi 'Meclisi, milletvekillerinden kurtaralım' de- yiverseydi daha mı iyi olurdu? Bence çok garip olurdu. Fakat, 'Milli Eğitimi bu Na- zır'dan kurtaralım' demiş olsalardı, benim çok hoşuma gıder ve bu yılki 19 Mayıs Bayramından her zamankin- den daha fazla haz alırdım." SESSİZSEDASIZ(') /GEÇMİŞ } " ^ ^ GELECEK> \Jck Yüksek Yerilim Hattı erdincutku « yahoo.com Sosyal demokrat olmayı beceremeyen CHP şimdi de merkez demokrat olmaya yeltendi... BEDAŞ, trafo merkezi kuramıyor Beşiktaş Serencebey'de trafo mer- kezi yeri aynlması koşuluyla üç bloklu bir site inşaatına izin veriliyor... Bloklar- dan ikisinin inşaatı 1999'da bitiyor ve daire sakinleri evlerine giriyor... Üçün- cü blok 2001'de tamamlanıyor ve 2002 başında daire sakinleri oturma- ya başlıyor... Tüm dairelerin iskânı alı- nıyor ve tüm dairelerin kat mülkiyeti tapuları bulunuyor. Haziran 2002'de Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş. yani BE- DAŞ, site yönetimine bir yazı gönde- rip üç bloklu sitede oturan tüm daire- lere sakinlerinin üç ay içinde bireysel elektrik aboneliğine geçmek üzere gü- vence bedelini ödeyip sözleşme yap- malarını istiyor. O güne dek yüzde 20 pahalıya ge- len şantiye elektriği kullanan ve voltaj- daki ani değişiklikler nedeniyle elekt- rikli ev aletleri bozulan tüm site sakin- leri hemen elektrik güvence bedelleri- ni ödüyor... Ve sitede herkes bireysel elektrik aboneliğine geçiş için I BEDAŞ'la sözleşme imzalan- masını beklemeye başlıyor... An- cak evdeki hesap çarşıya uymuyor ve site yönetiminin her başvurusunda BEDAŞ yetkilileri farklı gerekçeler öne sürerek sözleşmeyi birtürlü imzalamı- yor... BEDAŞ'ın son gerekçesi tüm yatı- rımlar durdurulduğu için siteye trafo merkezinin yapılamadığı oluyor... Tür- kiye'de kamu işte böyle yönetiliyor! EMyarbakır'da Sanat Rüzgârları Esecek YAŞAR SEYMAN 17 Mayıs 2003 günü Anka- ra'daki Türk-lş mitinginde Di- yarbakırlı işçilerle söyleştik. Gelecek hafta Diyarbakır Fes- tivali'ne çağırdılar. Aynı tarih- lerde yurtdışında bir sempoz- yuma katılacağımdan söz et- tim. Festival coşkusunu mi- ting alanına taşımalan, beni, kültür ve sanat adına sevindir- di. Diyarbakır etrafında bağlar var türküsü bir dönem Diyar- bakır etrafında tanklar var di- ye söylenirdi. Artık Diyarbakır etrafında güller içinde festival var diye söyleniyor olmalı... 23 Mayıs-1 Haziran tarihle- rinde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen 3. Kültür ve Sanat Festivali ile Diyarbakır'da sanat rüzgârla- n esecek. Program, etkinlikler ve çağrılılar incelendiğinde; öyle güçlü rüzgârlar esecek ki, surları sallayıp durgun akan Dicle'nin sakinliğini bo- zacak gibi görünüyor. Saba- hat Akkiraz'ın söylediği de- yişler eşliğinde gençler se- mah dönecek, sokak dinleti- lerinde zılgıtlar eşliğinde ha- laylarçekilecek, pop sanatçı- larının şarkılarıyla Diyarbakır- lılar, barışa, umuda, yaza göz kırpacaklar. Bunlan hep işçi- lersöylediler... 'Her şeye karşın sanat!' Nisan ayında Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkanı Feridun Çelik'le söyleştik: "Dört yıl içinde inanılmaz iş- 'erbaşardık. Belediyenin on- larca trilyona varan borcu, yerini sıfır borç ve kasada on trilyon paraya bıraktı. SSK borcu bitti sayılır. Surlann çevresindeki 600 dükkân yı- kıldı ve bazalt taşlaıia onan- larak suriar korunuyor. Bun- dan ötürü, Tarihi Kentler Bir- liği'nin başan ödülünü aldık. Ikiyıldırsu sorununu çözdük. Varoşlarda bile 24 saat su akıyor. Kanalizasyon sorunu- nu çözmek üzereyiz. Diyar- bakırspor'la ilgileniyoruz. Bu yıl yapılacak festivale çok önem veriyoruz. Sanat adına kalıcı adımlar atıldı. Oneden- le bu yıl 'Her şeye karşın sa- nat' diyoruz." Festival için kentteki siyasi Darti, sivil toplum örgütleri ve çeşitli kamu kuruluşlarının desteklerini ve katılımlannı sağladıklarını vurgulayan Çe- lık, kentin kapılarını 23 Mayıs günü sanata açacaklarını açıkladı. Festivalde çeşitli kül- türlerin kendilerini anlatma olanağı bulmalarına özen gösterdiklerini, bu nedenle yurtiçi ve yurtdışından konuk- ların geleceğini söyledi. Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali'nin temel çalışmala- nndan biri olan atölyeler; sine- ma, müzik, fotoğraf, tiyatro, yazın, halk danslan, resim, heykel, felsefe ve estetik, ka- rikatür ve görsel düzenleme olmak üzere çeşitli dallarda düzenleniyor. Diyarbakırlı gençlere kalıcı sanatsal çalış- malarsürdürmeyi hedefleyen festival programındaki atölye- lerin yanı sıra müzikte def, vurmalı çalgılar, şan ve müzik teorisi, fotoğrafta deneysel ve belgesel, yazında Kürtçe ve Türkçe olmak üzere şiir, öykü, roman ve halk danslarında folklor kuramı dersleri verile- cek. Atölye çalışmalanna 300'ün üzerinde öğrenci katı- lacak ve 50'nin üzerinde eğit- men görevlendirilecek. Atölye çalışmaları sonrası öğrencile- rin ürünleri ve etkinlikler, fes- tival kapsamında Diyarbakır- lıların ve konuklann beğenisi- ne sunulacak. Söyleşi sonunda düşün- düm: Şimon Perez, siyasi kimliği yanında yazan biri ol- masaydı, acaba banştan söz edebilir miydi? Nobel barış miman Perez: "Benyalnız ta- rihi anlamaya çalıştım. Her in- san başlı başına ayrı bir uy- gariıktır. Geleceğin silahı be- yindir..." Siyasetçinin kuru, katı, ya- ratıdan uzak, acımasız yaşa- mını sanat zenginleştirir. Sa- nat her insanı çoğaltır. Sanat- çı ülkenin zenginliğidir. Sanat ve siyaset iki ayrı "S"lerdir. Sanatın "S"si güçlüdür. Siya- set kirli ve güvensizlik kokan "S"sini sanatla güçlendirme- li ve soluklandırmalıdır. Karpuzfestivallerinden kül- tür ve sanat festivallerine... Diyarbakır Kültür ve Sanat Festivali, prestijli festivaller arasına girme yolunda ilerii- yor. Bir günü kadınlaraayrılan festivalin güzellikler içinde geçmesi umuduyla; Ahmed Arif niçin yaşamıyor diye ha- yrflanıyorum. Bazı ölümler na- sıl dazamansız değil mi? Açı- lışta Ahmed Arif, Diyarbekir Kalesi'nden Notlarşiirini oku- saydı ne de güzel olurdu... "Birben bileceğim oysa I Ne afat sevdim I Bir de ağzı var dili yok I Diyarbekir Kalesi..." e-posta: yasar.seymarv ; is- bank.net.tr KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak'i turk.net O 6, lhyck/ ÇtZGİLİK KÂMİL MASARACI HAYAT EPtK TÎYATROSU MUSTAFA BÎLGIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ AJUK.A,\ 23 BAB/ÂU YANGINI.. İS7-S 'O£ 3JJ&UH, İSTANgUL 'DA, BA8/ÂLİ 8İNASI YAAJD/. OSMAUU DEVLSTİ'NIN YÖMETİM MSJZ- tCEZİ OLAN 8ü YAPt, SAOGA2AM(a/l$£AKAN) I/E NAZlglAgtN(8AKANLAR} 6ÖREV YEIZİyp/.. fS. yÜZy/L SONLAeiHA OE&N "PAÇAKAPISI' O£- MEAJ SU MAKAMiN ADI, I. AS&ÜLHAMır D£/- Riupe BABiÂü'^OiMuşnj. ÛAHA ÖNCE oöer «AİS/A/ GEÇ/SEAJ BİMA, 8U SOAJ OLAyMN OTZJ2 YIL ĞNCE,AH$AP OLASAK YENlDEN /A/ŞM BOİLMtÇTİ. SABAH'N ERKEN £AATL£2İNO€ &AŞLAYAN YAAMS/N/N NEDEN/ AAJLAŞILAA4A- MIÇ, SÖNPÜRME ÇAi./ŞtoALAfZ/yLA ANCAK İKİ UÇTAKJ &ĞLÜMLE/? KLteTARlLABİLMİÇTİ- Dil Derneği'nin Türkçe Sözlük'ünü, Yazım Kılavuzu'nu kullanmak hem Türkçe'ye, hem derneğe katkıdır. Bilgi için: 0312-425 83 60 T.C. GÜNDOĞMUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt Esas No: 2003 4 Davacı Şükrü Aksöz tarafından davalı Gündoğmuş Belediye Başkanlığı ve Malmüdüriüğü aJeyhine mahkemede açılan tapu tescil da- vasmda verilen ara karan gereğince davaya konu tescili istenılen Gündoğmuş ilçesi Özügür mahallesi, Cumhuriyet Caddesi doğusu: Cumhuriyet Cad., batısı: Kerim Yıldız yeri, güneyi: Mustafa Aksöz yeri, kuzeyi: Yol ile çevrili yer üzerinde üstün hakkı olduğunu iddia edenlerin son ilan tarihinden itibaren 3 ay içinde tescile itiraz davası açabilecekleri, bu süre ıçinde itiraz olunmaz ya da itirazlan reddolu- nursa toplanan delillere göre karar verileceği ilanen duyurulur. 09.05.2003. Basın: 24168 ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Güç Görev önce telefon, Ankara'ya gelmiş Adem Gerçek, beni görmek istiyor. Yıllargeçmemiş gibi sıcak rüz- gân var. Her zaman gülümser ve iyimser. öfkesi baldan tatlı denilen türden. Yaşadığı serüvenleri masal türü anlatıyor. Kaç yıl geçti ama hiç aynlma- mışgibi kaldığımız yerden başlıyor söyleşimiz. Kız- lannı anlatıyor, okulu, öğrencileri, bir de sahnele- diği oyunlan. Oyunlar koyuyor, okullarda tiyatro saatleri düzenliyor. Kimbilir kaç oyun! Konuşurken kaç köşe döndüm kimbilir. Içten ve derinden ses- leniyor Adem Gerçek. Güzel yakalamış yaşamın gizemini. Sızlandığını görmedim hiç. Tiyatroya sev- gisi, ilgisi tırmanıyor durmadan. Son kez sahnele- diği oyundan söz ederken gözleri parlıyor. Ben de düşünüyorum, Adem Gerçek'ler güzel bir gerçek yaşamımızda. Olaylar nasıl gelişirse gelişsin onla- nn bakışı değişmiyor. karanlıkta ışığı, yıldızlan gör- meyi, yakalamayı da iyi biliyorlar. Kaç yıldırtanıyo- rumAdemGerçek'i. Hastalığı.ölümü.üzüntüyüde yaşadı ama umudu yitirmedi hiç. Insanlarla konu- şamadığı zaman, dağlarla, denizlerle konuşuyor, karanlık gecelerde yıldızlarla söyleşiyor. Kaç kez dinledim, güzel dersler, örnekler veriyor dostları- na. Mutluyum, ben de o dostlardan biriyim. Bu kez armağanlaria selamladı beni. Bir şişe kırmızı şarap, bir de beyaz Bursa havlusu. Kenarında pembe danteller var, sevgi üreten elleri yansıtıyor. Kimi zaman şaşırıyorum, karar veremiyorum. Bunca olay, çıkar kavgaları, cinayetler arasında yolunu nasıl buluyor bu Adem'ler! Neler yaşıyor, dahası neler yaşamıyor ama yaşamın gizemini ya- kalamaktan geri kalmıyor hiç. Hortumlar, cinayet- ler, kavgalar olsa da karanlık gecelerde yıldızlan ya- kalıyor her zaman. Bu da yaşamın gizemi galiba. Son kez ören'de buluşmuştuk. Kimi zaman A- dem'in sesi çınlargecede, hayditalih kuşu" diye dağlan uçarak aşar. Talih kuşundan selam getirir dostlarına. Hiç değişmemiş, acı gerçekleri kara mizah türü, kısaöykülerleanlatıyor. Yaşamasevin- cini yansıtırken gözleri parlıyor. Mesleğimi bu nedenle çok seviyorum. Okurlar- la güzel bir iletişim var. Zamanı gelince telefonu çe- viriyor, kapımı çalıyoriar, özlemle, sıcak duygular- la sarıyorlar beni. Sankız'la dostlukları da benden esinleniyorsanırım. Ne güzel masalsı olaylar yaşı- yoruz kimi zaman. Açıkça belirtmeliyim, onlarla yaşadığım günleri öz ağacımdan koparıp sakla- mak istiyorum. Belki de nerede diyeceksiniz? Ya- nıtı dağlarda, bayıriarda yaşayan dostlanm veriyor. Size de seslenecekler, güzel biriikteliğin anılan çi- zecek yolumuzu. • • • Geçen hafta yakın çevremden kaç kişi ayrıldı dünyamızdan. Boşluklan kolay dolamaz. Yaşamı- mı, çevremi güzelleştiren kişiler onlar. ölümlerine inanmak zor, ama gerçekten öldüler mi acaba? Onlar, geride bıraktıklarıyla ölümü değil yaşamı duyuruyor. Uzun süredir karar veremiyorum, kim yaşıyor kim ölüyor... Kimi ölüyor, kimi yaşıyor, ki- mi deyaşamasına karşın ölümü kanrtlıyor galiba!.. Yaşama sevincini yitirmek acı bir olay. Bu acıyı hissetmeden yaşamayı başarmak gerekiyor. Hepimize kolay gelsin. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAIS 1 2 SOLDA.\SAĞA: 1/ Bodrum yakınlannda tunstık bir belde.2/Mah- suJ... Yağı çı- karılan bir cins fasulye. 3/ Dili tutuk olan, keke- me... Kırmızı çuhadanyapı- lan, tepesinde 9 püskülü olan bir tür başlık. 4/ Ya- zarlar, edipler. 5/ Tıp dilinde belsoğukluğu hastalığına verilen ad... Argodaesrar. 6/ Çit, perde.. Güzel söyleme ve yazma yeteneği. 7/Birşeyin fiyatını artırma... Yurdumuzda bir göl. 8/ Bir çokluğu oluşturan varlıkların her bin... Bü- yük erkek kardeş. 9/Yürürlükte bulunan antlaşma- lara göre olması gereken ya da süregelen durum. YUKARTOAN AŞAĞIYÂ: 1/Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınır kapısı. 2/ Memelilerde protein metabolizmasının son ürü- nü olan ve idrarla dışan atılan bıleşik... Hıristi- yan sanatında, ellerini kaldırmış dua eder durum- da canlandınlmış insan figürü. 3/ Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü... Tarihöncesine dayanan efsane. 4/ Datça Yanmadası'nda ünlü bir antik kent... Uzaklık işaretı. 5/Üzerine şilte senlerek yatmaya ya da oturmaya yarayan sedir. 6/Aritme- tikte bir kuv\etin derecesini veren sayı... Büyük zarar ve sıkıntıya yol açan olay. II Saz, kamış... NâznnHikmet'inbıroyunu. 8/Aza... İlkel bir si- lah... Birnota. 9/İstanbul'uneski adlanndanbiri. ÖDEME EMRtNtV İLANEN TEBLİĞİ ADANA ALTESÇIİCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Sayı: 2002 1506 Alacaklı: Bünyamin Erol - Ceyhan yolu Mob. Sitesi Yüreğir. Vekili: Av. Gazanfer Şahin f. Cemal Beriker Bul. Dr. Alım Kağızman Iş Merkezi Kat: 3 No: 17-18 Adana. Borçlu: Seyfi Güçlü - Ibo Osman Cd. Özge Ap. No: 136 K: 1 Seyhan. Borç miktan: 2.660.000.000 TL. (Masraflar hariç) Dosya no: 2002 1506 Alacaklı tarafın- dan aleyhinizde açılan icra takibi sırasmda adınıza çıka- nlan ödeme emrinın bila teblığ iadesi nedeniyle hakkı- nızda emniyet araştınnası yaptınlmış ise de adrestnızin tespitı mümkün olmadığmdan ödeme emrinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup. ilan tarihinden itibaren 20 gün içerisinde borcunuzu ödemenız ve>a 15 gün içeri- sinde itiraz etmeniz. imzanızı haksız >ere inkâr ederse- niz, takip konusu alacağın 0/ o40'ı oramnda para cezasına mahkûm edileceğiniz. itiraz edilmediği ve borç ödenme- diği takdirde 20 gün içensmde llY'mn 74. maddesi ge- reğince mal beyanında bulunmazsanız hapisle tazyik olunacağınız. hiç mal be>anında bulunmaz veya hakıka- te aykın beyanda bulunursanız. ödeme ve itiraz süreleri- nin bitiminde cebri icraya devam olunacağı hususu, öde- me emrinin teblıği yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 07.04.2003. Basın 24256
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear