Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2003 CUMA
HABERLERIN DEVAMI
Yurdun Batı kesımle-
ri parçalı yer yer çok
bulutlu, Marmara
Ege, Batı Akdenız
Batı ve Orta Karade-
nızılelçAnadolu'nun
kuzey ve doğusu ya-
ğışlı, dığer yerier az
bulutlu geçecek.Ya-
üşlar yağmur ve sa-
janak.Trakya'da yer
yer karta kanşık yağ-
mur şeklinde olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Münih
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
5
3
7
10
9
10
11
10
7
Berlın
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Beigrad
Sofya____
Roma
Âtina
Zürih
PB
B
Y
K
K
K
Y
Y
PB
8
/
21
4
b
3
13
13
y
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahire
Şam
PB
Y
PB
Y
PB
Y
K
B
B
3
10
-2
13
11
12
4
25
19
» Moskova
^
Çok bulutlu ı Yağmuriu bKariı , Sulukar
G U N C E L CLTVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
masına izin veren Mutabakat Muhtırası'na gizli
maddeler konulması Anayasa'nın ihlalidir.
Mectis, 6 Şubat'ta mevcut üslerin ve limantann
modemleştirilmesine izin veırniştir. Milletvekilleri-
nin Meclis'ten geçirdikleri metinde Güneydoğu
Anadolu'da sözü geçen 9 kent ve kasabada ABD
askerine kara ve lojistik destek üssü kunılması di-
ye bir madde yoktur. Bu metne dayanılarak 8 Şu-
bat'ta çıkanlan Mutabakat Muhtırası'na bu mad-
deler konulmuştur.
Dolayısıyla Medis'in kabul ettiği metnin çerçe-
vesinin dışına çıkılmıştır. Bu Anayasa ihlalidir. Ana-
yasa 'nın nıhuna ayksndır. Anayasa suçudur." (Prof.
Olkü Azrak)
Gazetelerde dün yayımlanan ilanda 116 pnofe-
sör; "hukuk, demokrasi ve banş çağnsı" yaptı.
Ikinci tezkerenin Meclis'te onaylanmamasına kar-
şın, ABD'ye büyük ölçüde olanaklar sağlanması-
nı kınadı.
CHP üzerine düşen görevi yaptı, iktidan uyandı.
AKP milletvekilleri mi? Haa, onlar mı? AKP'nin
geçmiş ve gelmesi beklenen hükümet başkanla-
n mı? Ara ki bulasın!
AKP milletvekillerine gelince; sanırsınız ki, birza-
manların gözde siyasetçisi Özal gibi, anayasanın
bir kez delinmesine şapka çıkanyoriar.
Diyelim ki parti gayretkeşliğidir, adamlar, ana-
yasaya aykırılığın açık sahnelerde konuşulmasını
istemiyortar. Ne ki parti merkezi örtülü başlar ka-
dar dışanya sıkı sıkıya kapalı. Kapalı grup toplan-
tılan ülke sever konuşmalara açık. Dilediğin gibi
konuş.
Yok, konuşamazlar.
•••
RTE, genel merkez binasında Gül hükümetin-
de görev alan bakanlaria teker teker görüşüyor,
"performanslannı" saptıyormuş. Dört ay önce
Gül'le kafa kafaya vererek bakanları saptayan
RTE. Dört aydır hükümetle her konuda içli dışlı
olan RTE. Dört aydır bakanlann ne denli başanlı
olduğunu yakından izleyen ve bilmesi gereken ki-
şiRTE.
Başbakanlık görevini üstlendiğinden beri haz-
ret sanki bir başka dünyadan başkente ani olarak
teşrif etmiş, sağındaki solundaki insanlarla, ba-
kanlarla yeni karşılaşmış gibi hükümeti geciktiri-
yor.
CHP'nin araştırma önergesinin bilinmez bir ta-
rihe ertelenmesinden sonra, son olarak Tezfrere-
nin T'sini bile duymak istemiyorum" diyerek tep-
ki sergileyen Meclis Başkanı Annç'ın harekete
geçmesi, askerlerle ilişki kurarak iktidar ve muha-
lefet milletvekillerinden oluşan bir heyeti Güney-
doğu'ya göndermesi, Mutabakat Muhtırası'nın
uygulamalannı yerinde görmelerine önayak olma-
sı gerekmez mi?
•••
RTE'nin hükümet kurmayı ağırdan almasını ki-
mi haber ve yorumlar; ikinci tezkereye bağlıyor.
Acaba?
ABD'ye kuzey cephesinde, Türkiye'nin her par-
selinde destek verecekmiş gibi bir izlenim sergi-
ledikten sonra, ABD ile iç bünyede ortaya çıkan
kimi sonuçlar giden ve gelen hükümetleri arpacı
kumrusu gibi düşünmeye zorluyor.
Olaylann gelişmesi, resmi açıklamalar; AKP ik-
tidannın ABD ile yaptığı derin pazariıklarda dev-
letin ana politikası açısından ıstenilenin sağlana-
madığını kanrtlar nitelikte.
örneğin, ekonomik yardımın IMF denetimine
bağlanmasına karşı çıktık, kabul ettirmediğimizi
Gül açıkladı. örneğin, Türkmen sorunu çözüleme-
miş ki; RTE, hâlâ ABD'den güvence anyor. Kuzey
Irak'a girmemize hâlâ sıcak bakılmıyor. Savaştan
sonra Irak'ın ve konumumuzun ne olacağı sapta-
namamış ki; RTE, hâlâ bu konuda ABD'den yanıt
bekliyor.
Oysa bir başka olasılık bir başka soruyu gün-
deme taşıyor: Ikinci tezkere birincinin akıbetine
uğrarsa, limanlara indirilen, Güneydoğu illerine
sevk edilen araç gereçler ne olacak?
ABD'nin araç ve gereçleri geri götürmesi ola-
naksız. Ikinci cepheyi Kürt aşiret dostlanyla biriik-
te açmaya karariı görünen ABD, araç ve gereçle-
ri Türkiye üzerinden Kuzey Irak'a geçirerek önce
askerine ve tabii Kürtlere dağrtması olası değil mi?
Parlak politikanın sonuçları, oh maşallah, ma-
şallah!
Üstelik tezkereyi; güvenoyu sonrasına bıraktık,
çıkardık, çıkanyoruz derken; operasyon başlarsa,
ABD'nin Türkiye'yi "yaya kaldın Tatarağası" diye
selamlaması da olası.
'Eğitim mahalli kurumlapa devredilsin'
Akgül: Milli Eğitim
Bakanlığı kapatılsm
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Eği-
tim bütçesüıin görüşül-
düğü TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda,
AKP Diyarbakır Mil-
letvekili Aziz Akgül,
Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nın kapatılmasını,
eğitim ve öğretimin
mahalli kurumlara dev-
redilmesini istedi. Ko-
misyonda, Milli Eğitim
Bakanı Erkan Mum-
cu laiklik veYÖK yasa
taslağıyla ilgili eleştiri-
lerehedef oldu.
Toplantıda söz alan
AKP'li Akgül, Milli
Eğitim Bakanlığı'nın
bu yapısı ile işe yara-
madığını hatta kapatıl-
ması gerektiğini ileri
sürerek "öğretimin
mahalli kurumlara
devredilmesini" öner-
di. CHP îstanbul Mil-
letvekili Ali Kemal
Kumkumoğlu, Mum-
cu'ya, "MiUi Eğitim'i
laiklik odaklı tartış-
malardan çıkarma-
dan eğitimin hiçbir
sorunun çözeme-
yiz"diye konuştu.
CHP'liMustafaGa-
zalcı, Mumcu'dan yük-
seköğrenim konusunda
bir şûranm toplanması-
misteyerek "YÖKya-
sa taslağını, ben yap-
tım oldu mantığıyla
getirmemelisiniz. Ba-
kanlıkta kalacaksamz
şimdiki tasanyı geri
çekmelisiniz" dedi.
Prof. Kangas, Irak krizinde müttefiklerin ABD'yi hayal kınklığına uğrattığını söyledi
Türkiye daha etkin olmah
tstanbul Haber Servisi -
ABD Milli Savunma Üniversi-
tesi Milli Güvenlik Dekanı
Prof. Dr. Jack Kangas, AB-
D'nin terorizme karşı ittifakla-
n çok önemsediğini, müttefik-
lerinden bazen maddi, bazen
manevi destek beklediğini be-
lirterek "Biz çok büyük ihti-
malle savaşa gidiyoruz. Bu-
rada müttefikler ABD'nin
yanında olmalıdır" dedi.
Prof. Dr. Kangas, son Irak kri-
zinde Fransa ve Almanya'nın
ABD'yi hayal kınklığına uğ-
rattığını söyledi. Kangas, Tür-
kiye'nin NATO'daki rolünün
de artmasını istediklerini be-
lirtti. Kangas,"ABD açısın-
dan Ortadoğu'nun önemi
büyüktür. Jeopolitik gerek-
sinimlerden dolayı Türki-
ye'nin rolünün daha da arta-
cağına inanıyoruz. Biz Tür-
kiye'nin bu konuda daha et-
kin ve önemli olmasını istiyo-
ruz" diye konuştu.
Maslak'taki komutanlığın
• Harp Akademileri Komutanlığı
tarafından düzenlenen "DünyadaYeni
Güvenlik Anlayışları, Türkiye'nirı
Durumu ve İhtiyaçlan" konulu
sempozyum başladı. ABD Milli
Savunma Üniversitesi Milli Güvenlik
Dekanı Kangas, Türkiye'nin NATO'daki
rolünün artmasını istediklerini belirtti.
Çakmak Salonu'nda gerçekleş-
tirilen sempozyumda konuşan
Prof. Dr. Kangas, 1990'lardaki
Soğuk Savaş ortamından çıkıl-
dığını, yeni bir tehdit ortamına
girildiğini belirterek küresel te-
rorizmin ve kitle imha silahla-
nnın yaygınlaşmasının, dünya
güvenliğini tehdit ettiğini vur-
guladı.
ABD'nin yeni
güvenlik anlayışı
ABD'nin yeni güvenlik anla-
yışmı bu iki yeni unsurun belir-
lediğini ifade eden Prof. Dr.
Kangas, ABD'nin artık terö-
ristlere yataklık yapan hiçbir
devlete tolerans göstermeyece-
ğini, bunun en somut öraeği-
nin de Afganistan olduğunu
vurguladı. Prof. Dr. Kangas, te-
rorizmle ve kitle imha silahla-
nyla mücadelede Ortado-
ğu'nun rolünün artacağına dik-
kat çekerek "Jeopolitik gerek-
sinimlerden dolayı Türki-
ye'nin rolünün de daha arta-
cağına inanıyoruz" diye ko-
nuştu.
Eski Almanya Savunma Ba-
kanı Volker Ruehe de AB-
D'nin 11 Eylül saldınsının ar-
dından güvenlik açısından çok
kınlgan ve hassas hale geldiği-
ni belirtti. Irak krizinin NA-
İki gün sürecek sempozyuma, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 7. Cumburbaşkanı Ke-
nan Evren, tstanbul Yalisi Muammer Güler, 1. Ordu Komntanı Orgeneral Çetin Doğan, Harp
Akademileri Komutanı Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, tSO Meclis Başkanı Hüsamettin Kavi
ve bazı işadamları, büyükelçiler ile öğretim üyeleri katıldı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
TO'da şanssız bazı görüş ayn-
lıklanna neden olduğunu dile
getiren Ruehe, krizin NATO'yu
ne derece etkileyeceğini zama-
nın göstereceğini söyledi. Ru-
ehe, yeni bir kriz olmadan ön-
ce Avrupa'daki askeri yetenek-
lerin örgütlenmesinin önemine
dikkat çekerek Fransız-Alman
partnerliğinin, can düşmanla-
nnın nasıl bir araya geldiğinin
en güzel örneği olduğunu söy-
ledi.
Meşruiyet tartışması
Sempozyumun öğleden son-
raki bölümünde Türkiye'nin
yeni güvenlik anlayışlan çer-
çevesinde durumu uzmanlarca
ele almdı. Toplanrının sonun-
daki soru-cevap bölümünde
konuşan eski Genelkurmay
Başkanı Hüseyin Kıvnkoğlu,
konuşmacılara, anayasanın
92'nci maddesinde yer alan
'meşruiyet' kavramımn Irak'a
olası müdahale konusundaki
durumuna değinilmesini iste-
di. Konuşmacılar, Birleşmiş
Milletler kararlannın meşru-
iyetten çok siyasi kararlar oldu-
ğunu vurguladı. Meşruiyetin
tek dayanağının BM kararlan
olamayacağını söyleyen Büyü-
kelçi Murat Bilhan, "Ben ya-
kın gelecekte BM'den ve ala-
cağı kararlardan ümitli deği-
lim. Bir mucize yaratılması
mümkün görülmüyor" dedi.
Bilhan, Kıbns sorununa da de-
ğinerek Ingiltere'nin 6 bin mil
uzakhktaki Kıbns'ta bulunan
üslerini AB toprağı olmaktan
çıkardığını anımsatarak "Bi-
zim için Kıbns'ın güvenlik
boyutu son derece önemlidir.
tngiltere 6 bin milden gelip,
adadaki üssünün stratejik
önemini vurguluyor. Bizim
sınırlanmıza 30-40 mil mesa-
fedeki Kıbns için güvenliği-
miz önemlidir kavramını ka-
bul etmiyorlar. Hem de bunu
Birleşmiş Milletler yapıyor.
Bunu anlamak mümkün de-
ğildir. Kıbrıs, Türkiye ve böl-
gemiz için son derece önem-
lidir" dedi.
Atatürk ilkeleri inkâr ediliyor
• Baştarafı 1. Sayfada
sıtesi Rektörü Prof. Ferit Bernay, Mi-
mar Sinan Üniversitesi Rektörü Prof.
tsmet Yildan Alptekin. Uludağ Üni-
versitesi Rektörü Prof. Mustafa Yurt-
kuran, Kocaeli Üniversitesi Rektörü
Prof. Baki Komşuoğlu ve Trakya Üni-
versitesi Rektör Vekilı Hasan Hayri
Tok dün gazetemizi ve bazı basuı or-
ganlannı ziyaret etti. Prof. Kemal
Alemdaroğlu, bu taslak üzerinde tar-
tışmaya dahi gerek duymadıklannı ifa-
de ederek " Yükseköğretim Yasa Tas-
lağı'nın üniversitelerin yetkili ku-
mllannda görüşülerek Yükseköğre-
tim Kurulu ve Üniversitelerarası
Kurul'da son şeklini almasını istiyo-
ruz. 6 Kasım 1981 yılında çıkan
YÖK Yasası'nın halen düzeltilen yö-
netmelikleri var. 22 yıl içinde ger-
çekleştirilen yönetmelikler, tüzükle-
rin hepsi birdenbire iptal oluyor. Bu
yeni baştan büyük bir karmaşa or-
tamıdır" dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü
Prof. Emin Alıcı da Türkiye'nin huzu-
ra ve yaşadığı zorluklan atlatmaya ih-
tiyacı olduğunu vurgulayarak şunlan
söyledi: "Türkiye'nin birinci gün-
dem maddesi işsizlere iş, açlara aş,
yoksullara daha ivi bir yaşam sağla-
maktır. Bunun dışındaki gündem
maddeleri hep suni yaratılmış baş-
ka amaçlara hizmet için yapümış
gündemlerdir. Tehlikeli bir süreç
başlıyor. Biz Türkiye'de kaos istemi-
yoruz."
Inönü Üniversitesi Rektörü Prof. Fa-
tih Hilmioğlu ise üniversite yönetim-
lerinin büyük oranda Cumhuriyetçi ve
Atatürkçü ellerde bulunduğunu anım-
satarak "Bunu içlerine sindiremiyor-
lar.Taslak, bu haliyle yasalaşırsa çö-
zülmüş olan türban konusu bir dü-
zenleme olmaksızın yeniden serbest
hale gelecek" dedi.
Savaş küresel
ekonomiyi vuracak
KOOP-C
S.S. OKUR ÇEVRE KÜLTÜR VE tŞLETME KOOPERATİFİ
BAŞSAĞLIĞI
Kooperatifimizin başkan yardımcısı
Sayın Dr. Erdal Atabek'in eniştesi,
Güngör, Yürekten, Selcen ve Atabek ailelerinin değerli üyesi
AZİZ GUNGOR un
yaşamnıı yitirmiş olmasınnı acısını
ailesi ve tüm dostlanyla paylaşır, başsağlığı dileriz.
Aziz Güngör 11 Mart 2003 tarihinde aramızdan aynlmış
ve aynı gün îzmit'te toprağa verilmiştir.
KOOP-C
Yönetim Kurulu
Öğrencı pasomu kaybettim. Hükümsüzdür.
SERTA Ç SERDAROĞLU
Ehliyetimi kaybettim. Geçersızdir.
' HÜSEYİN ERYILMAZ
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT -
Uluslararası ParaFonu
(IMF), Irak'ta sıcak sa-
vaşın patlak vermesi
halinde, dünya ekono-
misinin büyüme hızın-
da yüzde 2-3 oranında
bir gerileme yaşanaca-
ğına dikkat çekti.
Savaştan, beklentile-
rin tersine, sadece
Amerikan ekonomisi-
nin değil, özellikle
"Euro Bölgesi"nin de
olumsuz etkileneceği-
ni vurgulayan IMF'ye
göre Irak'taki savaşuı
uzaması dünya ekono-
misinin büyüme oran-
lannı küresel düzeyde
aşağı çekecek.
IMF'nin nisan ayı
ortalannda yapılacak
bahar toplanüsında su-
nulacak olan "World
Economic Outlook"
başlıklı raporunda, sa-
vaş senaryolannın so-
nuçlan da irdelendi.
Almanya'nın önde
gelen günlük ekonomi
gazetesi "Handelsb-
latfın ele geçirdiği ra-
pora göre petrol fıyat-
lannın yükselmesi ve
silahlı çatışmalann
bölgedeki diğer ülke-
lere sıçraması duru-
munda, dünya ekono-
misıni zor zamanlar
bekliyor. IMF, tüketici
ve yannmcılann piya-
salara güvenlerinin
kalmayacağını, mali
piyasalardaki belirsiz-
lik ve güvensizliğin de
hızla artacağını savun-
du. Raporda sadece
"çok kısa sürecek bir
Irak savaşının" dün-
ya ekonomisiyle mali
piyasalar üzerinde
"olumlu etkisi olabi-
leceğme" dikkat çekil-
di.
Halen uluslararası
mali piyasalardaki ge-
rilemenin savaşla bir-
likte daha da derinle-
şebileceği uyansım da
içeren IMF raporunda,
Amerikan ekonomisi
kadar"EuroBölgesi"
ekonomilerinin de
olumsuz bir süreçle
yüz yüze geleceği be-
lirtildi.
IMF'nin düzenli ara-
lıklarla yayımlanan bu
araştırmasında, "Bazı
ülkelerdeld mali sis-
temlerin, eğer hisse
senedi fîyatlan düşer
ve sorunlu kredi mik-
tan artarsa, basla al-
tında kalması müm-
kün" ifadesi de yer al-
dı ve "Euro Bölge-
si"nin motor gücü Al-
manya'nın yüzde 3 'lük
"AB borçlanma suu-
nnı" aşması önerildi.
Uluslararası Para Fo-
nu, böyle bir krize kar-
şı, merkez bankalanna
faizlerin düşürülmesi
önerisini getirdi. IMF,
küresel krizin derinleş-
mesi halinde, mali
krizle karşılaşan ülke-
lerin kısa vadeli köprü
kredileriyle desteklen-
mesi gerektiğinin de
altınıçizdi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ne bazı göndermeler yapalım.
llk dikkatimizi çeken durum şu:
AKP'li bakanlarla yaptığı görüşmelersayılmaz-
sa, Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden çok ABD
Büyükelçiliği yetkilileriyle görüşüyor!
Büyükelçi Pearson, bazı günler AKP Genel
Merkezi'negitmiyor! Pazargünü daha Siirt seçim-
lerinin bilinen sonuçları açıklanmadan Pearson
genel merkeze geldi ve 3.5 saat görüştü. Bu uzun-
lukta Türkiye yetkilileriyle Türkiye sorunlannın gö-
rüşüldüğü birtoplantı anımsamıyoruz. Toplantının
içeriği şöyle açıklandı:
- Bazı yanlış anlamalar giderildi!
Anlaşılan, yanlış anlamalann sayısı az değildi...
Dün de AKP Genel Merkezi'nin başlıca konukla-
n arasında ABD Müsteşarı ve Büyükelçisi vardı.
Pearson'la görüşme bu kez 1 saat sürdü. Gerek-
çe şuymuş:
Başkan Bush'un kutlama mektubunu ilettik!
Bir mektup iletmek için bir saatlik süre fena de-
ğil. Erdoğan, seçimin hemen ardından Bush'ate-
lefon etmiş, o da cevaben aramıştı. Hani insanın
Aziz Nesin'lik damarı kabarıyor, sormadan ede-
miyor:
Yoksa bunlar beraberyeni hükümetin gündemi-
ni mi saptıyorlar!
Demeç elden vaat gölden!
Başbakan Abdullah Gül, Siirt'in hemen ardın-
dan Bakanlar Kurulu'nun son toplantısını yapıpfi-
ilen geri çekilince, Erdoğan'ın da emaneti aldığı
salı gününün hemen ertesinde hükümeti kuraca-
ğı sanılmıştı.
Kuruluş çalışmaları uzuyor. Bir dedikodu,
Gül'ün adı konmadı. Nereye yerleştirileceği tartı-
şılıyor. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardım-
cılığı biçilmiş gibi görünüyor ama, Abdüllatif Şe-
ner ikna edilemiyor olsa gerek. öteki bakanlıklar-
da bazı küçük kaydırmalarla iş tamam görünüyor.
Erdoğan, 3 Kasım seçimlerinden 9 Mart'a de-
ğişik bir rol üstlenmişti:
Hükümetten sorumlu AKP Genel Başkanlığı!
Hiçbir sorumluluk yok. Demeç elden vaat göl-
den...
Gündemde Kıbns mı var? Canım bu 40 yıllık po-
litikalan bırakın, 40 günlükler ne güne duruyor.
Onları uygulayalım, olsun brtsin.
Gündemde ABD ile ilişkiler mi var? Canım, na-
sıl geldiyse gider. Onlar bize sıcak da davranmış-
tı, ne istiyoriarsa veririz, olur biter...
Ekonomide kriz aşılamıyor mu? Canım, bir ta-
limat veririz iş âlemine, doğru dürüst gidin diye,
giderler. Çiftçilere de bir yerlerden para bulunur,
işleryürür...
Bütün bunların böyle olmadığı usul usul anlaşı-
Ityor gibi... Erdoğan, devlet çarkının içine girdik-
çe ya bu çarka uyum sağlayacak, ya bu çarkın diş-
lilerini kıracak ya da dişliler arasında yıpranacak...
Seçim kendisine ait.
llk 3 ay içinde başlıca bahane Erdoğan'ın du-
rumuydu. Şimdi o da ortadan kalktı. Meclis için-
deki dışındaki partiler de dahil olmak üzere top-
lumun hemen bütün kesimleri, AKP'ye bir şans
verilmesi gerektiğini düşünmüş, gözle görülür ha-
talar dahi eleştiri konusu olmamıştı. Ne olursa ol-
sun, kredinin büyük bölümü gitti.
Erdoğan'ı ülke yönetiminde bekleyenlerin yanı
sıra bir de parti yönetiminde bekleyenler var. Ye-
ri geldikçe vurguladık, büyük oy almakla büyük
parti olmak aynı şey değildir. AKP'nin büyük oy
aldığı bir gerçek. Rakamlann dilini değiştirecek
halimizyok. Ancak büyük parti olduğunu kanıtla-
dığını söylemek olanaksız.
Erdoğan'ın parti içinde kesin bir otorite kurma-
nın zeminini de hazırladığını görüyoruz. Doğrulu-
ğu her alanda kanıtlanmış bir söz vardır:
Itaat eken, isyan biçer!
ankcum@ttnetnet.tr
Eğitimciterden laksiı bütçe eylemi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitim-Sen
üyesi eğitimciler, AKP hükümeti taranndan
hazırlanan 2003 bütçesini, dün Kızılay
Postanesi'ndenTBMM'ye faks çekme eylemi
gerçekleştirdi. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin
Dinçer de hükümetin eğitime aynlan payı
arttırmaması durumunda, "sevk alarak, hastalık
nedeniyle işe gitmeyeceklerini" söyledi.
Mectnıi hizıneti kaldraia hazırbğı
•ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık
Bakanı Recep Akdağ, mecburi hizmetin
kaldınlmasma ilişkin düzenlemeyi yakında Meclis
gündemine getireceklerini bildirdi. TBMM Genel
Kurulu'nda konuşan Akdağ. sorunlann insan
odaklı hizmet anlayışı yerine, alet ve ekipman
odaklı yaklaşımdan kaynaklandığını belirtti.
Alfa Menkul'e geçici durdurma
• ANKARA (ANKA) - Sermaye Piyasası Kurulu
Alfa Menkul Değerler'in mali durumu üzerindeki
olası etkileri ve iç kontrol sistemindeki
aksaklıklann dikkate ahnarak faaliyetlerinin
geçici olarak durdurulduğunu açıkladı.
Vasın ve Etik Değerlen' paneli
• tstanbul Haber Servisi - Yıldız Teknık
Üniversitesi Etik Kulübü'nün düzenlediği, 'Basın
ve Etik Değerler' konulu panelde konuşan Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti) Başkanı ve gazetemiz yazan
Orhan Erinç, etik değerlen tartışabilmek için,
medya patronlannm etiğe aykın yönlendirmelerine
"hayır' diyebilecek genel yayın yönetmenleri ve
editörlerin olması gerektiğini söyledi.
Iskele vepilmeden atlayınca öldü
• tstanbul Haber Servisi - Türkiye Denizcilik
tşletmeleri'nebağlı ŞehirHatlan Işletmesi'nin
Bahçekapı yolcu vapurundan, Eminönü'nde
iskele verilmeden inmeye çahşan Gülay Polat
(31), vapurla iskele arasına sıkışarak yaşamını
yitirdi. Vatandaşlar ve çevredeki polislerce
sudan çıkanlan Polat'ın cesedi, Adli Tıp
Kurumu'na kaldınldı.