Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14MART2003CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Yapması Ayıp Olmuyor
Ama Söylemesi Oluyor
Birkaç yıl öncesine kadar Kent TV'de bir
program yapıyordum. Başlığı "Ayıptır Söyle-
mesi" idi.
Bir gözlemden yola çıkıyordu. Gerçekten de
toplumsal yaşamımızda öylesine gariplikler
vardı ki, yapması ayıp olmuyordu da, söyleme-
si ayıp oluyordu.
Eskiler buna "şüyuu vukuundan beter", yani
duyulması, olmasından kötüdür derlerdi.
Garip bir tutum içindeyiz.
Yapıyoruz, ediyoruz, sonra da söylendiği za-
man kcıyoruz.
Tıpkı Ajay Chhibber'in eleştirisi olayında ol-
duğu gibi... Yaptığımız bütçenin kalkınmayı
sağlamadığı, yoksulu ezdiği, orta direğin kökü-
ne kibrit suyu ektiği ve vergi kaçakçısını ödül-
lendirdiği yanlış mı?
Bütçeyi yapan, nrteliğini söyleyene kızıyor.
Ajay Chhibber Dünya Bankası Temsilcisi ol-
mayıp sade vatandaş olsa, kimse aldırmaya-
cak, çünkü sade vatandaşın lafının hükmü yok.
• • •
önceki gün Moodys'in bir açıklamasına fena
halde içerledik. Moodys yetkilileri, ikinci tezke-
renin geçmemesi ve buna bağlı olarak
ABD'den gelecek paranın gelmemesi halinde
Türkiye'nin kredi notunu yeniden gözden geçi-
receklerini açıklamışlar.
Kıyamet koptu. Moodys'in Türkiye'ye baskı
uyguladığı, uluslararası komplonun bir parçası
olduğu söylendi.
önceki gece bir toplantıda gazeteci arka-
daşlardan biri de, Moodys'in bu tavnndan ya-
kınıyordu.
Ama aynı kişi ekonominin rahata çıkacağını
şöyle anlatıyordu:
- Yakında ikinci tezkere gelecek, parlamen-
todan geçecek, ardından VVashington'ın vaat
ettiği miktar da gelince, piyasa rahatlayacak.
Gazeteci arkadaş, bunun kendi temennisi ol-
madığını genel beklentiyi yansıttığını söylüyor-
du.
Gerçekten de haklıydı.
Piyasalar, gerçekten ikinci tezkereyi yani sa-
vaşı ve buna bağlı olduğu belirtilen parayı bek-
liyoriar, ona göre tepki veriyorlardı.
Peki, bizim piyasalar bu beklenti gerçekleş-
meyince, faizlerin yükselmesine, borsanın düş-
mesine Euro ile doların fırlamasına neden ol-
duklannda ayıp olmuyor, bu davranış komplo
sayılmıyor da, bu durumu göz önünde bulun-
duran Moodys'in uyansı mı ayıp oluyor?
•••
Aynı toplantıda sevgili dostum Mehmet
Barias, soruyordu:
- Tayyip Erdoğan'ın başında bulunduğu
AKP listesi Siirt'te yüzde 80'ler dolayında oy
aldı, bu bir güvenoyu beyanı değil mi? Acaba
bu oylan neden, nasıl aldı?
Halimizi takrire mani olduğu için hicabım,
doğrudan yanıt veremedim. Soruyu bir fıkra ile
geçiştirdim.
Çünkü nedenini söylemek ayıptı.
Ama içimde de ukde kaldı.Onun için söyle-
mesi ayıp da olsa açıklayayım.
Daha önce, oyunu neden Jet Fadıl'a verdiy-
se Siirt halkı, şimdi de o yüzden vermişti Tay-
yip Bey'e de.
Doğru işleyen bir düzenin, etkilerini Siirt'te
duyuracak, gelir dağılımı adaletli, sürdürülebilir
bir kalkınmayı tutturan ekonomisinden umut
kesen Siirt halkı, dün iş ve aş için Jet Fadıl'a
bağlamıştı umudunu. Şimdi o içeri girince, bir
Başbakan çıkarıp, pastadan diğerlerinin ala-
madığı payı yani avanta payını almak için Tay-
yip Bey'e yöneldi kitle olarak.
Normal yolla döndürülemeyen maişet moto-
runu avanta ile döndürmek istiyor diye elin ga-
ribine kızacak değiliz ya.
Söylemesi biraz ayıp oldu ama...
Görüyorsunuz ya, yapması değil de söyle-
mesi ayıp oluyor...
İskenderun da miting yapılacak
Banş eylemcileri
Güneydoğu'da
tSKENDERUN / DÎ-
YARBAMR (Cumhuri-
yet) - Sendikalar ve sivil
toplum örgütlennin "îpek
Yolu Banş Yohıdur" slo-
ganıyla Silopi'den başlat-
tığı yürüyüş yann îsken-
derun'da düzenlenecek
mitıngle sona erecek.
L_
ÖncüGençtik
Iskenderun'a
yürüyor
ANKARA (Cum-
hariyet) - tşçi Partisi
Öncü Gençlik üyele-
ri yann Ankara'dan îs-
kenderun'a gerçekleş-
tirilecek "Türkiye'de
Amerikan Askerine
Hayır" yûrûyüşünü
başlatacaklar. Güven-
park'tasaatO9.3O'da-
ki basın açıklaması-
MB ardından Anıtka-
bir'i ziyaret edecek
olan grubunpazargü-
nüsaatl5.00'telsken-
denm Lünanı'nda ol-
ması bekienıyor.
îskenderun KESK Dö-
nem Sözcüsü HaBs Keteş
DİSK, TMMOB ve
TTB'yle Silopi'den baş-
lattıklan yürüyüşü yann
iskenderun'da tamamla-
yacaklannı belirtti. Keleş,
savaşa karşı olan tüm si-
yasi partilerle demokratik
kitle örgütleri ve halkı ya-
nnki mitinge davet etti.
îstanbul'dan "Savaşa
KarşıDemokratikve Kül-
tûrdHakJariçin Banş Yü-
rüyüşü" adı altında 9
Mart'ta yola çıkan De-
mokrasi ve Banş Evi Gi-
rişimi de Ankara ve Mer-
sin'in ardından dün Di-
yarbakır'daydı. Büyükşe-
hir Belediyesi Mehmet
Akif Ersoy Tiyatro Salo-
nu'nda basın toplannsı dü-
zenleyen girişün üyeleri
adına konuşan SDP Genel
Başkanı AkmBmbd, uzun
yıllardır banş için müca-
dele etmelerine karşın hiç-
bır zaman umutlannı yı-
tirmediklerini anlattı. Bir-
dal, savaşı durduracak asıl
gücün emekçiler olduğu-
nu ifade etti.
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yalman iskenderun Lünanı'nda incelemelerde bulundu
Habur'dan sivil geçişyasaldandı
AMN BODUR / MAHMUT ORAL
SA\AŞ KÜRKLÜ
ISKENDERUN/DıYARBAKIR /
ADANA - ABD asken malzemelen-
nin sevkıyatrnın devam ettiği Isken-
denın Lünanı'nda ABD Kara Kuv-
vetleri Komutanı Yardımcısı Korge-
neral Michael Dotson un ardından
Kara Kuvvetlen Komutanı Orgene-
ral Aytaç Yalman incelemelerde bu-
lundu. Habur Sınır Kapısı'ndan gıda
yüklü araçlann dışındakı kamyonla-
nn geçışıne ızin venlmezken, san ba-
suı kartı olmayan gazetecilerin Baş-
bakanlık Basın Enformasyon Baş-
kanlığı'ndan akredite kartı almadan
Şırnak'a girmeleri yasaklandı.
Incirlik'ten Skorsky helıkopterle
beraberinde General LoDdson ve di-
ğer üst düzey ABD'li yetkılılerle İs-
kenderun Deniz Üs Komutanlığı'na
inen Dotson, daha sonra karayolu ile
İskenderun Limanı'na geçti. Askeri
sevkıyatla ilgıli İskenderun Deniz Üs
Komutanı Tuğamiral Yalçm Kavukçu-
oğlu'ndanbilgı alanDotson, daha son-
ra helıkopterle Mersın'e gıtti.
Dotson'un ardından Orgeneral Ay-
taç Yalman Sikorsky helikopterle İs-
kenderun 39. Mekanize Pıyade Tuga-
yı'na indi. Burada bir saat kalan Yal-
man, Tugay Komutanı Tuğgeneral Ce-
lalettin Kalkan ve diğer yetkılılerle gö-
rüştü. Iskenderun'a gıtmeden önce
Adana'da da incelemelerde bulunan
Orgeneral Yalman, "Biriiklerimizin
çok mükemmel bir sevryedeolduğunu
özdlikle ifade etmek isterim. Türk Si-
lahh KuvvetlerioJarak milktimizin b>-
ze vereceği her türlü görevi en iyi şekil-
de yerine getirmeye haanz" dedı
Vagonlar yüklendi
İskenderun Lımanf nda dün sabah
06.30'dan ıtıbaren askeri araçlann sev-
kıyatı da sürdü. Aralannda ambulans,
Hummer cıpler, iş makinelen, haber-
leşme araçlan, konteynerler ve elekt-
rik, yakıcı-yanıcı madde taşıyan tan-
kerler ile jeneratörlerin bulunduğu
araçlar 86 TIR filosuyla Mardin'dekı
üsse doğru hareket etti. Lıman saha-
sında bulunan ABD askeri araçlan,
akşam saatlennde TCDD'ye ait yak-
laşık 35 vagona yüklenmeye başla-
ndı. Vagonlar ambulans, Hummerje-
ep, ve koyteyner yüklü olarak hareket
emnni beklıyor. Ancak, TCDD yetki-
lilerinin sevlayata ıkşkin ödeme yapıl-
madığı gerekçesıyle harekete izin ver-
mediği. naklıyeyi üstlenen firma yet-
ldlilennin ise "vanş noktasında öde-
me yapdacağmı" söyledıği öğrenildi.
Irak savaşı yaklaşırken Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde güvenlik önlem-
leri sıkılaştınlıyor. Son olarak Şır-
nak'ın Silopi ilçesindeki, Türkiye ile
Irak arasındaki tek kapı olan Habur Sı-
nrr Kapısı'ndan Kuzey Irak'a geçiş sı-
kı denetıme alındı. Edinilen bilgılere
göre Habur'dan yalnızca bozulma ris-
ki yüksek olan gıda malzemesi taşıyan
araçlar askeri makamlardan izin ala-
rak geçebiliyor. Habur'dan Kuzey Irak'a
geçmek isteyen dığer araçlara ise izin
verilmıyor. Kısıüama nedeniyle çok sa-
yıda kamyon gümrük sahası yakınla-
nnda beklerken, BM'nin Irak'a gıda
Aralannda tankervejeneratörlerin de bulunduğu araçlar86 TIR filosuyla Mardin'deki üsse doğru hareketetti. (SERDAR ÖZSOY)
karşılığı petrol satışrna olanak sağla-
yan programı dahılınde gıda yüklü ba-
zı araçlann da geçişine izin verilme-
diği ileri sürüldü.
Şırnak'ta düzenlemeler bununla sı-
nırlı kalmadı. Amerikan ABC televiz-
yonu Türkiye prodüktörü EHfUral ve
kameramanı ileLos Angeles Times ga-
zetesinin foto muhabirinin, Hezil Ça-
yı yakınlanndan yasadışı yollarla Ku-
zey Irak'a geçmek isterken yakalan-
ması üzerine bölgede güvenlık önlem-
leri arttınldı. Yabancı medya çahşan-
lannın da ABD asken yüklerini taşı-
yan kamyon şoförlerine, gizli kamera
çekimi yapmalan için 5 bin dolar riiş-
vet teklif ettiği iddialan üzerine de
kentte gazeteciler için ciddi sınırla-
malar getirildi. Bölgede görev yapan
Türk basın mensuplannın san basın
kartı sahibı olma, yabancılar ve basın
kartı olmayanlann ise Başbakanlık
Basın Yayın Enformasyon Genel Mü-
dürlüğü'nden akredite kartı alma şar-
tı konuldu. Cizre ve Silopi'de oluştu-
rulmasına karar verilen basın merkez-
lerinin yani sıra Diyarbakır Dedeman
Oteli'nde de bir merkez oluşturuldu.
Bölgedekı gazetecilerin sayısı da ço-
ğu yabancı olmak üzere 400'e ulaştı.
Uçaksavarlar ateşiendi
Öte yandan önceki gün Incırlik Üs-
sü çevresındeki yerleşim birimlerinde
korku yaratan seslerin uçaksa\
r
ar batar-
yalanndan açılan ateş sonucu meyda-
na geldiği öğrenildi. Ahnan bilgiye gö-
re sesler, uçaksavarlann talim atışı ne-
deniyle ateşlenmesinden kaynaklandı.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Gülben Ergen, bir gazetemizin
haberine göre Kadir Has Üniversite-
si'ne konuk olmuş. Üniversıte öğren-
cıleriyle sohbete girişen Gülben Er-
gen, sorulan sorular karşısında "çıl-
dırmış". Bir şov yıldızının üniversıte-
de köşeye sıkıştırılıp, çıldıracak du-
ruma geldiğıni okuyunca insan me-
rak ediyor. Acaba gençler Gülben
Ergen'e neler sormuşlardı? Onu
nangi sorularla çıldırtmışlardı?
Haberin spotu şöyleydi: "Gazete-
cilere teş çıkartan üniverslteliler, du-
dak uçuklatan sorulanyla Gülben'i
çileden çıkardı.Güzel yıldız hayatının
en zor misafırliğini yaşadı." Bunları
okuyunca, üniversıte öğrencilerinın
Gülben'e hangi zor sorulan sorduk-
larının heyecanına kapıldım. Acaba
onu, Kıbns konusunda ne düşündü-
ğünü sorup mu çıldırtmışlardı? Yok-
sa savaş konusunda neden sesini
çıkarmadığı için köşeye mi sıkıştır-
mışlardı? Belkı de Irak'ın tarihi baş-
kentini sorup cevap mı alamamışlar-
dı? Başı dertte olan Ingilız Başbaka-
nının adını bilip bilmediğıni de kont-
Savaş Ortammda Gülben Öğrencilerle
rol etmiş olabilirlerdi?
Savaş koşullarındaydık ya, ona
"soğuk terteri" acaba hangi sorular
döktürmüştü? Işte size Gülben'i kız-
dıran üniversite öğrencilerinin soru-
lan: "Muazzez Ersoy'un sevgilisi
Metin Güneş / kaptınız. Sonra da
onunla kavgalı olarak aynldınız. Aca-
ba Muazzez Ersoy'un ahı mı tuttu?"
Alın size soru. Gülben Ergen ne de-
sın?
Bu soru bittikten sonra gençlerin
"bomba gibi" sorulan ardı ardına ge-
liyor: "Hülya Avşar / ömek almadı-
ğınızı söylüyorsunuz. Ama şov prog-
ramının formatından tutun da otur-
duğunuz koltuklar bile aynı. Buna ne
diyorsunuz?" "Hülya Avşar7 kıskanı-
yor musunuz?","Yıldızınız Ibo'nun
klibinde oynayınca pahadı. Ona şük-
ran duyuyor musunuz?"
Sohbetin en zor sorusu ise sona
kalıyor: "Hep pastel renkler giyiyor-
sunuz. Yoksa kilolannızı mı saklıyor-
sunuz?" Gülben Ergen de bu soruya
uygulamalı bir karşılık veriyor. Ayağa
kalkıp göbeğinı gösteriyor ve şişman
olmadığmı kanrtlıypr ve şunlan söylü-
yor: "Ben kendimi balıketli olarak
kabul ettim. Evet ben balıketliyim.
Işte bakın göbeğim de burada."
Gençlerin esprili olduğunu kabul
ediyorum. Bu sorulan Rauf Denk-
taş'a, Tayyip Erdoğan'a, ya da
Mehmet Ağar'a soracak değiller ya,
tabii ki Gülben Ergen'e soracaklar.
Onun hayatını çok yakından izledik-
leri bellı oluyor. Bu bilgılerin onlann
genel kültürünün bir parçası olduğu-
nu kabul ediyorum. Bızım gibılerde
olmayan bir kültür bu. Gençler Gül-
ben Ergen üzerine bir bilgı yarışma-
sına katılsalar mutlaka çok başarılı
bir sonuç elde ederter. Bu gergin or-
tamda bellı ki gençler rahatlamak is-
temişler, hoş bir kadınla hoşbeş yap-
mayı yeğlemişler. Sanırım üniversite
yönetimı de böyle akıllıca bir seçim
yapmış. Altemur Kılıç'la, Abdur-
ranman Dilipak'ı çağınp onlan din-
letseler daha mı iyi olacaktı? Ne di-
yebiliriz ki!
Çok satan gazetemizin ilavesini çı-
karanları da anlıyorum. Manşete bu
savaş ortammda bir güzel kadının
öyküsünü yerleştirip, fotoğraf olarak
da yıldızın göbeğini açan fotoğrafını
koyup ulusumuzu rahatlatıyorlar.
Gerçekten, Tûrkiye'de gazetecilık
yapmak çok eğlenceli. Herkes savaş
ne olacak diye endişe içınde bekler-
ken, onlan eğlendırecek yollan gaze-
teciler çok iyi bıliyortar.
Eminım Kadır Has Üniversitesi'nin
bu esprili gençleri, Kıbns'ı da, Kuzey
Irak'ı da iyi bilirler. Türkiye'nin Kuzey
Irak'a girmesiyle ortaya çıkacak çet-
refıl sorunlara da bir cevaplan mutla-
ka vardır.
Yanılıyor muyum? Böyle sorulan
Gülben Ergen'e soracaklar da ne
olacak? Türkiye'nin nereye gittiğini
siyasetçiler bile bilmiyorlar, Gülben
Ergen nereden bilsin? Zaten neden
bilsin ki!
Yoksa bütün bunlar olmadı da, bir
gazeteci bunları allayıp pullayıp uy-
durdu mu? Buna da şaşmam. Dün-
yamız medya yalanlannın dünyası da!
•••
On gün önce Slovenya'daydım.
Yugoslavya'nın parçalanmasının ar-
dından yaşanan sorunlan, milliyetçiii-
ğin bu topraklarda yol açtığı yıkımı
canlı tanıklanndan dınlemiştim. Sta-
tükoyu korumak isteyen güçlerin ye-
niden Sırp mıllıyetçiliğıni hortlatarak
kitleleri harekete geçırmek istedikleri,
son suıkastle daha iyi anlaşılıyor.
Sırp deneyinden çıkarılacak en bü-
yük derslerden birisi egemen ulus
milliyetçiliğinin, diğer milliyetçilikleri
azdırdığı ve bunun karşılıklı düşman-
lığı kışkırttığıydı.
Sonuç acı ve yıkım oldu. Hâlâ bu
acının dumanı tütüyor, canlar yakı-
yor. Orada yaşananlardan bütün
dünyanın çıkaracağı dersler olduğu-
na inanıyorum. Bizim de...
f.¥
BİLİME KPTKI
BflŞflRIYfl ÖDÜL
Kuşaktan kuşağa, tam 43 yıldır...
1959'do döneminin en seçkin tıp bilim adamhnnm öncütüğünde türk tıp ve eczaolığmm hizrretine sunulan
Eczaobaşı Bıhmsel Rroştırrna ve Odüi Fonu, Eaaabası Toptuluğu'nun kurucusu D.r Nfe/cr FEczcabası'tvn endüstri
kuruluşfonnın loplurnsal sorum/ufukton da buiunduğu tncnanın önteklenndendir
hczooöos' Top/uluğu, ydna çağdas siandartlarda bir sonoyı kuru/uşu dma çobosjy.'o yevnmeyerek b'tlimi. eğiıimi.
kiıitür ve sanat oaamını gettşürmeyi de ba$!tca »teJerinden bin saytyor. Pynı ıcptumsat scrutnluîuk ontovçı ve ilketerle.
Türk tıp ve eczca'uğı için 43 yidır üsılendiğı Mtmsef oroştırmoion destck/eme ve ödöliendirme ge'.eneğini
2000'erde de sürdürmekten bin
.vt< c^!
-<r
dvvıyor'
Bülent Ecıjcıbajı
Eczaabajı Holding Y&netim Kurulu Başkanı
Eczacıbaşı Tıp Bilim Ödülü
Pdayiarın büırnsel araşttrma ve hızrrtetlen b<r butün olarak deçerlcndırilecek ve bıiime «vrensel düzeyde
katkıda bulunmuş olma koş'j'u aranaciktır
Son basvurv tarîbt 14 Kasım 2003
Eczacıbaşı Tıp Te$vik Ödülü
Bılimsel çalışmaları ilf gelecekte bılime evrensel duıeyde kıtkıda bulunabılme gucune sahıp olduğunu göstermış
40 yaşın alttnda ve akademik olarak profesorlük donemı oncesınde bulunan araştırmacılara verılecektır
Son bojı-uru tarihi 14 Kaum 2003
Eczacıbaşı Bilımsel flraştırma Destekieri
Tıp ve eczacıhk alanlarında yurutulecek bılimsel ara^tırma proje gıderiennin fınansmant kar^tlanacaktır
Son bosvuru taribs 14 Kasırr 2003
Eczacıbaşı Tıp Öğrencileri Proje Ödülleri
Tıp öğrencılen taraftndan gerçekleştınlecek bılımsei ara^tırma projelerj odullendirilecektir.
Son bafvvru tariht 30 Ocak 2004
Bilimsel Değerlendirme Kurulu
Prof. Dr Emın Kansu (Başkan). Prof Dr. Erdal fikalın. Prof. Dr. Atıf flkdaş. Prof Dr. ismail Hakkı ftyhan.
Prof. Dr. Kemalettın Büyüköjtürk. Prof Dr. Beyaııt Çırakogiu. Prof. Dr. Turgay Dalkara.
Prof. Dr. fitrlla Hıncal. Prof. Dr. Şevket Ruacan. Prof. Dr. Sel.ro Badur'. Prof. Dr. Tansu Salman*
l|IEczacıbaşı
SAĞLIKLI BİR GELECEK
Heidelberg Universitesi. 1933
Türkiye'nin bilimsel geleceğine
damga vurocağındon habersiz genç
bir araftırmoa: Dr. Nejat FEczooboşı
* Ecz*cıb*vt Tıp Ogrenctttrı Pro^r Odullpn d«ğ«r)endir(ne ûr«cînde gorev aîmatctsd'f'ır
Ödüller. 14 Mart 2004 Tıp Haftası'nda düzenlenecek Eczacıbaşı Tıp Günü'nde törenle verilecektir.
Eczacıbaşı Topluluğu, tüm tıp dünyasının
14 Mart Tıp Bayramı'nı içtenlikle kutlar.
Bajvuru adreu. Buyukderc Cad fih Kiya Sok No 7 Levtnt 34394 Ittanbul
VI: 0212 350 85 57 F»ks 0212 350 85 71
UJUJUJ eczacıbjsı com.t