Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 2003 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Sunatını Gizleyen
Yiizsüz Kahraman!'
Bir insan suratını ne zaman gizler, bir insan karşısın-
dakinin gözlerinin içine bakmaktan ne zaman kaçar?
İnsan yüzüne bakamayacak bir şey yapbğı zaman
değil mi?
Onlann ömeklerini zaman zaman TV ekranlannda ve-
ya gazete sayfalannda görüyorsunuz, yedikleri herze
ortaya çıkınca, tanınmamak için ya elleriyie kapatıyor-
lar yüzlerini ya da ceketterini çekıyoriar başianna ka-
dar.
Bunlann arasında, davranışlan utançtan kaynakla-
nanlar çok azdır. Çoğunluğu, tanınıp, teşhiş edilmek
istemezler ki, aynı herzeyi tekrar yiyebilsinler.
Bu davranış siyasete taşındığı zaman bilin ki o ülke,
en zalim gaddar düşmanın, en zalim gücün işgalinden
de daha zor ve zelil bir hale düşmüştür.
Demokrasi yalnız sandık değil, aynı zamanda şef-
faflık ister.
Vatandaş, oy verip seçtiği kişinin ne yaptığını, nasıl
davrandığını, neyönde oy kullandığını bilmekdurumun-
dadır.
Bu olmazsa eğer rejim demokrasi değil, oylamalı
sahtekârlık ve baskı rejimi olur.
Parlamentoda oturumlann açıklığı ilkesi bu yüzden
getirilmiştir.
Vatandaş temsilctsinin parlamentoda neyapbğmı, nan-
gi yönde oy kullandığını bilme hakkına sahiptir.
• • •
Bir de gizli oturumlar var.
Oturumlann açıklığı ilkesini getiren anayasanın 97.
maddesinin 2. fıkrası gizli oturumlarta ilgili hükümlerin
içtüzük ile düzenleneceğini söyler.
Millet Meclisi Içtüzüğü'nün 70. maddesi gizli oturum-
larta ilgilidir.
Varsayalım ki, herhangi bir konuda, devlet sırlan ve-
ya açıkça bılinmesinde devletin güvenliği açısından
sakınca bulunan konular görüşülecektir. 0 zaman, mil-
letvekili ve gerekli yeminli görevliler dışında herkes dı-
şan çıkanhr ve gizli oturuma geçilir.
Ancak oturumlann açıklığı ilkesintn stnırlan, gizlilik ko-
nusunun sona ermesiyle biter.
Iç Tüzük'ün 70. maddesinin son fıkrası "Kapalı otu-
rumu gerektirmiş olan sebep ortadan kalkınca, Baş-
kan açık oturuma geçilmesini teklifeder. Genel Kurul
işaret oyuyla karar verir" der.
Savaşla ilgili karariann, gizliliği gerektiren bilgiler ol-
sa bile, gizlilik ortadan kalktıktan sonra açık oylamay-
la yapılması gerektiğini bu sütunda üç hafta önce yaz-
dık.
Ama Hükümet'in üslerin modernizasyonu konusun-
da Meclis'ten yetki isteyen tezkeresi dün TBMM'de
AKP'lilerin oyuyla gizli oturumda görüşüldü ve oylan-
dı. Oysa Irak konusunda kimsenin bilmediği, gizli hiç-
bir şey yoktu. Her şey her gün gazete sayfalannda ve
TV ekranlannda dünyanın dört bir yanında açıkça ko-
nuşuluyor, yazılıp çiziliyordu.
Yine de oylama gizli olarak yapıldı.
• • •
CHP daha oturumbaşlamadan önce, Türkiye'nin sa-
vaşa taraf olması sonucunu doğuracak olan konu ile
ilgili görüşmenin ve oylamanın açtkyapılmasını istedi,
aynca Hükümet'in isteğine ret oyu vereceğini de söy-
ledi.
Kısacası CHP savaş konusunda söylemi ile eylemi
aynı bir tavır şergiledi.
Ama AKP'li çoğunluğun isteğiyle her şey gizli oldu.
AKP, bu savaştan maddi ve manevi zarar görecek
olan milletten, kimileri şehit düşecek kimileri babasız,
kocasız, çocuksuz kalacak olan insanlardan neyi sak-
lamak istiyordu?
0 AKP ki, savaşa karşı söylemleri halkı avutuyor, sa-
vaştan en fazla zarar görecek yoksul emekçi kesimin
yanında olduğunu söylüyordu.
Aslında artık hepimiz biliyoruz ki, savaşailk adım olan
yetki tezkeresi AKP'nin oylanyla kabul edilmiştir.
Ve AKP yaptığı işin yanlış olduğunu bildiğinden, ço-
ğunluğun desteklemediği bu halka karşı alınan kara-
nn kamuoyunda yaratacağı tepkiden korktuğundan
bu yolu tutmuştur.
İşin daha da ilginci, CHP'lilerin oturuma katılan üye
sayısını aşan ret oylanna, gelecekte bütün AKP'liler sı-
ğınacaklar ve seçmenlerine,
- Vallahi ben ret oyu verdim diyerek sıynlmaya çalı-
şacaklardır.
Takıyyenin amentü olduğu bir âlemde yalandan kim
ölmüş ki?
AKP'liler yüzlerini gizlediler.
AKP'liler her fırsatta demokrasi kahramanlığına sc-
yunuyorlar.
Oysa kahramanlar yüzlerini gizlemezler.
Çünkü yeryüzünde yüzsüz kahraman yoktur, olma-
mıştır, olmayacaktır da.
• • •
Günün fıkrası: Son zamanlarda aklıma hep bir fıkra
düşüyor, sizinle paylaşmak istedim:
llkei bir kabile devletinde, mHli eğttimi ete geçiren mum
yüzlü bir bakan buyurmuş.
- Üzerinde resmim olan pul bastırdım, bakanlığın bü-
tün mektuplannda bu pullar kullanılacak.
Bir süre sonra görülmüş ki, pullar zarfa bir türtü ya-
pışmıyor.
Bakan küplere binmiş ve yetkiliyi çağınp sormuş.
- Üstünde resmim olan pullar yapışmıyor, arkalan-
na zamk sürmediniz mi?
- Sürdük efendim, demiş yetkili ve eklemiş:
- Yapışmamasının nedeni, herkesin pulun ön yüzü-
ne tükürmesi.
r SAAT SAAT IRAK TRAFİĞİ
10.00: Bush'un Irak
danışınaru Halilzad'ın da
katılımıyla Irak'lı muha-
lifler Ankara'da toplandı.
10.50: Başbakan Gül,
basıntoplantısinda. "TSK'-
nin savaşa gjrmeyeceğini"
ileri sürdü
11.10: Gül, AKP Ge-
nel Merkezi'ne giderek,
yaklaşık 4 saatlik bir top-
lantıyİa gnıbunu " savaşa"
ikna etmeye çalıştı.
11.30: Curnhurbaşkan-
lığı Basın Sözcüsü Tacan
Ildem, Cumhurbaşkanı Se-
zer'in, "BM'ninikincika-
rarmın beklenmesinden ya-
na" olduğunu söyledi. Ay-
nı saatlerde sivil toplum
örgûtleri, milletvekilleri,
başbakan ve bakanlara "üs
tezkeresini geri çekmelerT
için telgraf gönderdi.
13.00: Irak'ın Ankara
Büyükelçisi El Duleymi,
düzenlediği basın toplann-
sında, ''ABD"ye yardım
edenlerin savaşagirtniş sa-
yılacağını" söyledi.
14.00: CHP grubu
yaptığı toplantıda 'savaşa
hayır' karan aldı.
14.50^rumhuıbaşkanı
Sezer, Genelkurrnay Baş-
kanı Orgeneral Özkök'le
haftakk olağan görüşme-
sini yaptı.
15.00:TBMM Genel
Kunılu "üs tezkeresini"
görüşmek üzere toplandı.
"Şeffaflık" iddiasındaki
AKP hükümeti, tezkere-
nin görüşmelerini ise "ka-
palı oturumla" gerçekleş-
tirdi.
saat 18.00: GÜL 5
Ortadoğu ülkesinin büyü-
kelçileriyle görüştü.
Saat 21.00: ABD Ha-
zine Bakan Yardımcısı
Taylor, Devlet Bakanı Ali
Babacan ve Hazine bürok-
ratlanyla biı araya geldi.
Cumhurbaşkanı, ABD'nin Irak'a harekâtı konusunda uluslararası yasallık ilkesinin altmı çizdi
Sezer'denikincikararuyansıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer.
Irak"a müdahale için BM'nin ikinci
bir kararuun gerekli olduğunu bildir-
di. Ancak uluslararası yasalhğı geliş-
melere bağlı olarak TBMM'nin de-
ğeriendireceğini belirten Sezer, "Irak'a
karşı Türtdye savaşapriyor, savaş flan
edryor" gibi yorumlann gerçeği yan-
sıtmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Mü-
dürü ve Dışişleri Başdanışmanı Tacan
İMera dün düzenlediği toplantıda, Se-
zer'in Irak konusundaki gelişmelere iliş-
kin görüşlennı aktardı. Üdem, ABD Dı-
şişleri Bakanı CoünPowefl'ın BM'ye
sunduğu kanıtlann inandıncı olup ol-
madığı sorusuna karşılık yorum yap-
madı. Sezer'in görüşleri şöyle:
HüKümetln adımları MGK
Ağır suçlama
Erdoğan 'a
göre Baykal
'ifüracı'
çerçeveslne uygun-. Banşa şans
tanınmasına ilışkin görüşümüz sürü-
yor. Önümüzdeki günler kritik. BM
Güvenlik Konseyi'ne 14 Şubafta ye-
ni rapor sunulacak. BM Güvenlik Kon-
seyi'nin bu rapor üzerinde değerlen-
dirme yapmasına bakmak lazım. An-
cak arzu edilmeyen olasılıklan dikka-
te almarraz da söz konusu. MGK ka-
rannda uluslararası yasallık koşulu-
nun yerine getirilmesine bağlı olarak
TBMM'nin ulusal çıkarlan korumak
yönünde kimi adımlan atması tavsiye
ediliyor. Hükümetin yaptığı da esasen
geçen hafta ortaya konulan çerçeveye
uygun bir adımdır.
üs ve Hmanlara ilişkin tez-
kere:Bugün(dün)TBMM'de eleah-
nacak tezkere uluslararası yasalhğa
bağlı olarak bir olasılıkplanlamasuun
parçası olan çalışmalara olanak veri-
yor. tlkelere aykın bir durumyok. Ana-
yasanın 92. maddesi 'uluslararası hu-
kukun meşru saydığı haDeri' öngöriı-
yor. Ortada bir çelişki yok. Bugünkü
Meclis karan istemediğimiz bir olası-
lığın gerçekleşmesi durumunda kulla-
nılacak üslerin hazırlanmasına imkân
veriyor. Uluslararası yasallıktan ba-
ğımsız bir karar değil.
BM'nin ikinci karan beklen-
ITiell: Uluslararası yasallık anayasa-
nın 92. maddesinin emrettiği bir ku-
raldır. Yorumu yapacak olan Yüce
Meclis'tir. Uluslararası yasallık değer-
lendirmesinde ABD'nin Irak'a bir ha-
rekâtı için BM Güvenlik Konseyi'nin
ikinci bir karan gereklidir. Irak'ta kit-
le imha silahlanru arayan BM denet-
çilerinin sunacağı rapordaki tespitle-
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-AKP Genel
Başkanı Recep Tavyip
Erdoğan. TBMM
;
de gizli
yapılan oylamanın ardnıdan
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'a ağır suçlamalar
yöneltti. ABD'de söz
\ erdıgine ilışkin açıklaması
nedeniyle Baykal'ı
"sorumsudukve
iftiracıhkbT suçlayan
Erdoğan, CHP liderinin
"küçük hesaptarta tribüne
oynadığını'' üeri sürdü.
Erdoğan, Başbakanlık
tezkeresinin genel kurulda
görüşülmesini tstanbul'a
gitmeden önce Esenboğa
Havaalanı'nda değerlendirdi.
Anlamsız muhalefet1
u
Biz savaşa ginniyoruz,
sadece yam başmuzda
gerçekkşme ihtimaB
yükselen bir savaş karşısında
ülkemizin gü\enliğini ve
çjkarlannı tnuhafaza edecek
tedbirleri almaya
çahşıyoruz
n
dıyen Erdoğan,
Baykal'a eleştinsini şöyle
sürdürdü: "Komşumuzda
yangm var, bu yangını
söaddnnekiçinne
y-apmamız gerekryorsa onu
yapma>
r
a mecbunız. aksi
takdirde oturduğunuz ev de
yanacakûr veya evi boşalOp
kaçmakzorunda
kalacaksmız. Evimizin
yanmaması gerekryor. Ben
burada tüm mahaDelrvi bu
yangını söndürmeye davet
edryorum. sevTetmeye değO.
Laİdn ana muhalefet partisi
Bderi Saym Baykal böylesi
sorumluluk ve ciddiyetten
uzak vaklaşımlar
ser^kmektedir. Türkiye'nin
herhangi bir savaşa girme
karan yokken yapüan
açıklamalar, herhalde Saym
Baykal'a özgü anlamsız
muhalefet anlaşişmın yeni
bir aşamasıdır.
Hükumetimizin banş
çahşmalannı küçümsemeye
çahşmak müsamerenin ta
kendisidir. Bu müsamerenin
aktörlüğü de, sponsorhığu
da, yöneönenliği de
SayuıBsvkal'm
hesabına yazjlnuşDr."
Gend Kunıl'da CHPülen üzerinde "Savaşa bayır. Çocuklar ölmesin- ysnh broşürier dağıökh.
CHP savaşa hayır dedi
Muhalefet, Irak harekâtına hazırhğın ilk adımı
olan 'modernizasyon tezkeresi 'ne ret oyu verdi
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-CHP,
Türkiye'deki üs ve limanlann ABD'lı
uzmanlarca tamiri ve donatırruna iliş-
kin tezkereye ret oyu verdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal,
dün partisinin grubunu toplayarak tez-
kereye karşı tavırlannı açıkladı. Bay-
kal, ambargo altında yokluğa dayanma-
ya çalışan milyonlarca insa-
nın, 24 saat içinde 3 bin füze-
nin üzerlerine düştüğûne tanık
olacaklannı söyledi. Baykal'ın
"CHP buna ha>ır diyecek"
sözleri üzerine milletvekille-
ri ayağa kalkarak uzun süre alkışladılar
ve "Savaşa hayır" sloganı attüar.
Bayfcal: İnsanhk kaybedecek
CHP'nin yanı sıra AKP'ye oy vermiş
milyonlar adına da "hayn*" dediklerini
kaydeden Baykal, halkın bu savaşı kabul
etmediğini vurguladı. Savaşın hukuki, ah-
laki, insani temeli bulunmadığını anlatan
Baykal, "Kaybedilmesi kaçuubnazbir sa-
vaş. Irak,Türkiye,ABDveinsanhkbu sa-
vaşıkaybedecektir" diye konuştu. DahaBM
karan alınmadan ve ABD Dışişleri Baka-
nı CoBnPowen,BM'yesunuşunuyapma-
dan Türkiye'nin bu savaşta yer alacağını
ilan ettiğine işaret eden Baykal, şunlan
söyledi: "TürkKebukadarönenılibirko-
nudasozfcrinibukadarçabukçigne\enbir
ülke konumuna tarihinde hiç düşmemiş-
tir. Dahasavaşobnadan dökül-
meye başladık Biz bu savaşa
sürükknrv onız. Bizi bu savaşa
ahnak da tstemiyorlar. Sadece
savaşta bizi kuuanmak istiyor-
lar. Türkh'e'nin askerini değil,
coğrafyasmı istryorlar." Baykal, savaş ol-
ması halinde bölgede istikrar ve banşın teh-
dit alhna gireceğini, Ortadoğu'da '^ando-
ranmkutusununaçdacağDU" bildirdi. Bay-
kal, Arap halkına da, "Tûrk halkı bu ka-
rann içinde değiL onlaıia dosthıkve daya-
nışma icindedir" diye seslendi.
TBNIM'de oturumunkapah olması ne-
deniyle CHP'lilerin kullandıklan ret oy-
lannnı görülebilmesi amacıyla grupta oy-
lama yapıldı. Meclis'teki oylamaya yurt-
dışında olan 5 milletvekili katılmadı.
rin karara bağlanması gerekir. Bun-
dan hükümet ile Köşk arasında ayn-
lık vannış gibi bir sonuç çıkanlması
doğnı olmaz. Uluslararası yasallık her
durumda göz önünde bulundurulma-
sı gereken bir ilke. Oydaşma da ulus-
lararası yasallık ile eşdeğer bir kavTam.
Türk askerlnln Kuzey Irak'a
gönderilmesl: Irak'a karşı Türki-
ye sa\"aşa gınyor, savaş ilan ediyor gi-
bi yorumlar gerçeği yansıtmıyor. Tür-
kiye bugüne kadar bazı zamanlar Ku-
zey Irak'ta kendisi açısından sakınca
oluşturacak durumlann önüne geçmek
için varlık göstermiştir. Bundan son-
ra da olası bir operasyon gerçekleşti-
rildiği takdirde kendi ulusal çıkarlan-
nı konıyacak önlemleri almak duru-
mundadır. Bu savaş kaygjsı ile değil,
istenmeyen hususlan önlemek ama-
cıyla olacakhr. Bu hususlar göç dalga-
sının önüne geçmek, insani yardımla-
nn zamanındaulaşnnlması ve oldubit-
tilerin önüne geçmektir. Yoksa amaç
sav'aşa ginnek değildir.
Türkiye'nin zararlarının te-
laflSİ: Stratejık ortaklığımızın gere-
ği olan danışmalar sürüyor. Askeri ve
siyasi boyutlar önemlidır ama ekono-
rruk boyut da en az onun kadar önem-
lidir. Türkiye'nin istenmeyen gelişme-
ler karşısında oluşacak zararlannı or-
tadan kaldıracak bir paket üzerinde
anlaşma sağlanmasını umut ediyorum.
Irak'tan sağduyu bekllyo-
rtlZ: Irak yönetiminin sağduyuve ba-
siret örneği gösterip kitle imha silah
lannı yok ettigi yönündeki aktifbir.
birliği ortaya koyacak adımlan sürat-
le atmasını umut ediyoruz.
GÜL'DENVEKlLLERE: AHLAKİDEĞÎL SÎYASl KARAR
AKP'Mer 3.5
saatte çaı-k etti
BÜLENTSAR1OĞLU
ANKARA - Başbakan Abduuah
G6I, Irak savaşınahazırhğın ilk adı-
mı olan "modernizasyon tezkeresi"
için AKP miüetvekillerini 3.5 saat-
lüc gergin bir toplantıda ikna ede-
bildi. Ahnanbilgiye göre, "Komşu-
muzda yangın var ve biz buna ted-
bir ahyöruz. Hâlâbanşı zorimoruz
ve zaman kazanmaya çahşryonız.
Savaşla ilgili karariann gayri ahla-
ki oMuğunun idrakindeyiz, ama bu
sonuçta siyasi bir karanür" dıyen
Başbakan, "Tezkere reddediürse ne
ohır?" sorusuna "Sonuçianna hep
beraber kaüanınz" yanıtım verdi.
Gül'ün AKP gnıbunu 'ikna et-
mek" amacıyla genel merkezde
gerçekleştirdıği toplantı 3.5 saat
sürdü. Toplantuun
uzaması nedeniyle
milleKekilleri saat
15.00'te açılangenel
kurula güçlükle yeti-
şebildi. Gül, toplan-
tıda kaygı ve eleşti-
rilerini dile getiren
42 milletvekilini tek
tek yamtladı. Top-
lantuun açıhş ve ka-
panışını yapan AKP
Genel Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan
mületvekülerine
özetle, "Biz girme-
sek de bu savaş ola-
cak. Hepimiz aynı
duygulan paybtşıyonız, ama sava-
şm başmda karar sürednde yer al-
mafayız. Ülkemize en azzarar vwe-
cek şeküde tedbir alaca^z. tnanç-
laı^nızdan,Okeleriııûzdenta\izver-
memizsözkonusu değfl" görüşünü
dile getirdi.
Özal'ın bakanı
Toplantıda Adalet Bakanı Cenüi
Çîçek'in de 1991 'deki deneyimi an-
lattığı öğrenildi. Alınan bilgiye gö-
re Çiçek^ tezkereye destek isterken,
"Ben 1991'de Özal hükümetinde
kabinedeydim. 91'de bir koyup 3
alacaknk, ama bir koyamadığımız
için butşbize 100 mlyardolarapat-
ladu Aynı hataya düşmemeUyiz.
CMayiann içinde olaom ki söz hak-
kBnızobun" görüşünü dile getirdi.
Edinilen bügiyegöreGül, toplan-
• Başbakan Gül,
milletvekillerini ikna
toplantısında
"Komşumuzda yangın
var ve biz bundan en az
etkilenmeye çalışıyoruz.
Tezkere reddedilirse
sonuçlanna hep beraber
katlanınz" sözleriyle
uyanda bulundu. Adalet
Bakanı Çıçek, "1991'de
asker gönderemedik, bir
koyamadığımız için üç
alamadık, aynı hataya
düşmeyelim" dedi.
tıda şu yönde açıklamalar yaptı:
• Bugüne kadar banş için sonu-
na kadaruğraştık, ama ortaya çıkan
tabloda savaş kaçınılmaz görünüyor,
ABD bu harekâtta kararh. Uzun
vadeli çıkanmız, ABD'ye yardım-
cı olmaktır. Birhıci tezkere sadece
bir yetki tezkeresidir ve bununla 15
günlük zaman kazanıyoruz, Asker
bulundurma ve gönderme yetkisi-
ni bu sebeple 18 Şubat'a bıraktık.
O tarihe kadar Irak'a ve ABD'ye de
giderim. İlk tezkereyle 2 bin 500
ABD'li teknik ve idari personel ge-
lecek. Ük tezkerenin içeriği tam ola-
rak bir savaş karan değil.
• Savaşla ilgili karariann gayri
ahlaki olduğunun farkındayız, ama
bizim aldığunız, siyasi bir karar-
dır. Türkiye'ninmenfaatmı ve ABD j
ile stratejik işbirliği-
ni esas alarak hare-
ket edeceğiz.
• ABD'nin saldı-
nsından sonra da ke-
sinlikle savaşuı için-
de yer almayacagız.
Kuzey Irak'taki as-
keri varhgımızTürki-
ye'nin güvenliği için
bir tedbir olacak.
Ramazan:
Dlreneceğlz
• TahaYasin Ra-
mazan'ı,MÎT'ever-
diğim talımatla,
MTT'in uçağıyla Ankara'ya getir-
dik. Ramazan 3 saat Ankara'da kal-
dı. Irak'a son mesajımızı verdim.
Ona, "savaşı önlemek için her şeyi
yapmalan gerektiğini, şuandauy-
gıuadıldan stratejiyle sa\-aşı önle-
yemeyecekkrini, ABD'yi ikna ede-
meyeceklerini" açücça söyledim.
"Küçük devletier büyuk devteöere
karşıkDyamaz.Bununbedetmiağr
ödersiniz" dedim. O ise "Hayır,
Amerika'ya tBrenecept'' dedi. Dik-
tatörrejimler, maalesef çevrelerin-
de olup bitenden haberdar olmu-
yor. Şu anda savaşı önleyebilecek
tek taraf, Irak liderligidir. Umanz
ki BM ile tam bir işbirliği yapar ve
olay banşçı olarak çözülür.
• DenizBaykal'laüç kez bir ara-
ya geldim, başbaşa görüşmeler yap-
tım, ama Baykal içerde farkh, dı-
şarda farkh konuşuyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com
Türkiye'yi yönetenlerin, savaşın ön-
lenmesi konusunda umutlannı yitirdik-
leri anlaşılıyor. Artık strateji, savaş sıra-
andaneyapılması üzerine kunJuyor. Ku-
zey Irak'a hangi ülke ne kadar askerte
girecek'? Kerkük, Musul konusundasöz
sahibi kim olacak? Kürtlerin önü Kuzey
Irak'ta nasıl kesilecek? Hesaplann en
azından Türkiye'yi yöneten güçler açı-
sından bu sorunlann üzerinde yoğun-
laştığı görülüyor.
Savaşı, Bush ve yakın çevresi dışın-
da dünyada kimse istemiyor. Bu sava-
şın iddia edildiği "terörü önlemek" gi-
bi kutsal bir gerekçesi falan dayok. Si-
lah ve petrol tüccaiiannın kontrolünde-
ki ABD yönetimi, bozulan ABD ekono-
misini düzeltmekve Körfez'in en Önem-
li petrol rezervlerinden birine sahip olan
bu ülkeye el koymak amacıyla, bir zor-
balık savaşına giriyor. Bu savaşa karar
verirken bütün dünyanın da kendi ya-
nında olmasını istiyor. Itiraz edenleri
tehdit ediyor, korkutuyor.
Avrupa, ABD dahil dünyanın dört bir
Savaş Artık Kaçınılmaz mı?
yanında halklann ezici çoğunluğu sa-
vaşı istemiyor. Belki de ilk kez dünya ta-
rihinde bu kadar herkese ve her şeye
rağmen bir savaş başlatılmış olacak.
Kendi halkını bile ikna edememiş bir
yönetim dünyayı kana bulayacak.
Eskilerin deyimiyle, öyle görijnüyor ki
'savaşsathı ma/7/"ne girdik. Aa ama ger-
çek. Ustelik bu savaş başladıktan son-
ra nerede duracağını da bilmiyoruz.
ABD'nin, Saddam'ı devirdikten sonra
Irak'a bir genel vali atayacağı ve en az
üç yıl Irak'ı bu şekilde yöneteceği iddia
ediliyor. Irak'ın üç ülkenin kontrolü al-
tında tutulacağı ve üç parça halinde
varlığını sürdüreceği de tahminler ara-
sında.
• • •
Dünya, savaşa genel olarak bir bü-
yük insanhk trajedisi olarak bakarken,
bu savaş Türkiye açısından çok daha
derin sonuçlaryaratacakunsurlan için-
de banndınyor. Deniyor ki, Türkiye 36.
Paralel'in kuzeyinde kalacak ve Kuzey
Irak'ı kontrol altında tutacak. öyle an-
laşılıyor ki, bunu Türkiye'yi yönetenler
istedi. Kuzey Irak'taki bir Kürt inisiyati-
fini engellemek amacıyla ABD ile bir
pazariık yapıldı. Bu pazarlığın birkaç
ayağı olduğu tahmin ediliyor.
Muhtemelen, bazı şahinlerimizin öne
sürdüğü gibi "Kerkük ve Musufu biz
kontrol etmek istiyoruz denildi. Böyle bir
talep oldu mu, tam bilmemiz mümkün
değil. AncakABD'nin bunu kabul etme-
diği ve burayı kendisinin egemenliği al-
tında tutmak istediği anlaşıldı. Zaten
başkatürlüsü mümkün mü? Petrol kay-
naklarına egemen olmak üzere savaşa
giren bir ülke, en önemli petrol yatak-
lannın olduğu biryeri neden başkasına
versin ki? Birsüre önce ortaya atıian Ker-
kük-Musul senaryolannı anımsıyor mu-
sunuz? Tarih ve cografya kitaplan ye-
niden açılıp eski fetihçi ruhlar kabar-
mıştı.
Türkiye açısından ikinci sorun da
Kürtlerle ilişkiler. Bu bölgede on binler-
ce silahlı Kürt var. Bu Kürtler çeşitli ör-
güt ve aşiretlerin denetimi altında. Tür-
kiye'nin savaşın başlamasıyla birlikte
bölgeye ABD kadar asker gönderece-
ği artık anlaşıldı. Zaten. günlerdir Iraksı-
nınna yığılan ve orayayöneltilen asker-
lerden, böyle bir hedef olduğu görülü-
yordu. Bu bölgede, o sıcak ortam için-
de işler nasıl yürüyecek. Türkiye'nin,
sıcak savaşa girmeyeceğı ve zorunlu ol-
madıkça kurşun atmayacağı söyleniyor.
Fakat bu "zorunluluk" ortaya çıktığın-
da ne olacak? Türkiye ile Kürtler ara-
sında bir sıcak çatışmanın çıkmayaca-
ğını kim garanti edebilir?
• * •
En kötü banş, en iyi savaştan daha
iyidir. Bu nedenle, hâlâ çıkmamış olan
bu savaşa karşı direnmeyi sürdürmek
gerekiyor. Hâlâ banşı korumak umudu
var mı, diye sorarsanız, belli ki umutlar
giderek azalıyor. "ABD ile dostluğumu-
zu koruyalım, savaşa evetdiyelim" söz-
leriyle ortaya çıkanlann sesleri bugün-
terde dahaçok çıkmayabaşladı. 1991 'de
savaşa katılmanın gerekçesi, "Bir ko-
yup üç almak" şeklinde formüle edili-
yordu. Şimdi de "Bûyük dostumuzu
kaybetmeyelim, birdiktatöryüzünden,
birbüyükpaylaşımın dışında kalmaya-
lım" formülü öne sürülüyor.
Savaş çıkmamalı. ABD'nin savaş ko-
nusundaki gerekçelerinin hiçbiri haklı de-
ğil, uluslararası hukuka uygun değil, ka-
mu vicdanına uygun değil. Ancak bü-
tün bunlara rağmen savaş çıkacak gi-
bi görünüyor. Türkiye açısından sonuç-
lannın ne olacağını kestiremeyeceği-
miz, kanşık bir döneme giriyoruz. Silah-
lann konuştuğu yerde demokrasi ve
özgürlükler geri plana gidecek.
Çıkmadık savaştan umut kesilmez.
Banş için mücadeleye devam edelim.