Catalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURIYET VAKFI adma tLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni. İbrahim Yıldız 9 Yazıişleri Müdürü: Safim Alpastan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara j_ İstıhbarat. Cengiz Yıldınm • Ekonomı Öz- lem Y üzak • Kültür Eeemen Berköz 0 Spor: Abdülkadir V ücelnıan # Makaleler: Sami Ka- raören 9 Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bıl- gı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberleri Meh- met Faraç 9 Avrupa Temsılcısı Güray Öz YaymKurulu; tttıan Setçuk ı Baş- Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No. kanı, EmreKongar (Danışman), 125, Kat:4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7hat), Faks- Orhan Erinç, Hikmet Çetin- 4195027 •IzmirTemsilcısi Serdar Kızık, H. Zıya Blv. kaya, Şükran Soner, tbrahim 1352 S. 2 3 Tel 4411220, Faks: 4418745 • Adana Yıldız, Orhan Bursalı. Musta- Temsilcisi: Çetin Yiğenoğfu. Inönü Cd 119 S. No: 1 Kat 1, fa Balbay, Hakan Kara. Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Bilgı lşlem. Ahmet REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Mudur GülbİD Erduran • Koordmator R e h a ı Genel MüdürYıd.: korulsan Sa- tış: Fazilet Kuza Sevda Çoban • Fmansman Müdüriı: Çetin Erduran Tel 0212 514 07 53- 513 84 60-61. Faks. 0212 513 84 63 }ı>Tintayı»:YemCnM Haber \ıansıBasniwYaynıalıkA.Ş. Tüıttccagı Cad 394! Cagalofthı 34334 Istanbui PK, 246 - Sııkea 34435 1* Tef (02ÎII512'J505(20hat> Faks '0*212)513S5 95 Basla:MataGazeteDenpBasımYayıncılıkSan \eTıc •*§BartarosButanNo 125 Beşıkaş-lst. 7 ŞUBAT 2003 Imsak:5.33 Güneş:7.02 Öğle-12.25 tkindi: 15.08 Akşam: 17.35 Yatsı: 18.58 Claudia Schifter taburcu oldu • LONDRA(AA)- tngiltere'nin başkenti Londra'da yattığı hastaneden taburcu olan Alman manken Claudia Schiffer, oğlu Caspar ve yapımcı eşi Matthew Vaughn iie gazetecilere poz verdi. Schiffer, yaptığı açıklamada, "Matthew ile tanışmak ve Caspar'a sahip olmak, yaşamımdaki en önemli anlar. Caspar. güzel ve şaşırtıcı. Daha mutlu olamazdım" dedi. Schitîer, Portland hastanesi çahşanlanna teşeldcür etti. Empire State'e tırmanma pekoru • ÎSEVV YORK (AA) - New York'un en yüksek binası Empire State'in merdivenlerini 10 dakıkadan daha kısa sürede tırmanan bir Avustralyah rekor kırdı. Paul Crake'nin (26), 1500 basamak merdiveni 9 dakika 33 saniyede tırmanarak 86. kata ulaştığı bildirildi. Crake'in Empire State binasının merdivenlerini 10 dakikadan kısa sürede tırmanan ilk kişi olduğu açıklandı. Japonlardan sentetik elmas • TOKYO (AA) - Japon araştırmacılar, dünyanın en sert sentetik elmasını üretmeyi başardılar. Ehime üniversitesinden jeoloji profesörü Tetsuo îrifiıne, "polikristalin" adı verilen elması, grafit (yazar taş) kuüanarak özel koşullarda ürettiklerini bildirdi. îrifune'nin açıklamasına göre araştırmacılar grafiti beş dakika süreyle 2500 dereceye kadar ısıttılar, bu arada da müthiş bir basınç uyguladılar. Bu sayede 1-3 milimetrelik "polikristalin" elmas üretmeyi başardılar. Tıraş,kriz nskini azalUyor • LONDRA (AA) - Her gün düzenli olarak tıraş olan erkeklerde kalp krizi, beyin kanaması ve felç geçirme riskinin azaldığı öne sürüldü. Bristol Cniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre tıraş olmayan erkeklerin yüzde 70 oranında daha fazla beyin kanaması ve felç geçirdikJeri ve yüzde 30'unun da diğer gruba oranla her ne nedenle olursa olsun daha erken öldükleri belirlendi. Araştırma ekibinin başkanı Prof. Shah tbrahim, "Yıpratıcı etkenler ortadan kaldınlsa bile, felç ve beyin "kanaması geçirme riskleri azalmadf dedi. Havalimanı Başmüdürü Ünlü, reklam panosunu kendisinin poşete soktuğunu söyledi Kapatüysambenkapattım! Ltatürk Havalimanmdaki reklam panosunnn poşetle kapatılmasının yankılan sürüyor. Devlet Hava Meydanlan îşletmesi Başmüdürü Kemal Ünlü, reklam panosunun kapatıbnasından Ulaştırma Bakanı'nın haberi olmadığını ve panolan kendisinin poşetlettirdiğini söyledi. ECEVİTKILIÇ Ulaştırma Bakanı Binali Yıkn- nm, Zeki Triko'nun Atatürk Ha- valimanı'ndaki reklam panosunun poşetle kapanlması olayından ken- disinin bilgisi olmadığını öne sür- dü. Bakan Yıldınm, panonun ka- pahlması talimannı, kendisine bağ- lı Devlet Hava Maydanlan îşletme- si (DHMÎ) Başmüdürü'nün ver- diğini belirtti. DHMÎ AtatürkHa- valimanı Başmüdürü KemalÜnlü de "Reklam panosunu kapatüm- sa ben kapattım. Bakan'ın Hgisi yoktur" dedi. Zeki Başeskioğtu ise Bakanhğın bilgisi olmadan baş- müdürün herhangi bir işlem yapa- mayacağım söyledi. Zeki Triko'nun Atatürk Havali- manı'nda buhınan ve dünyaca ün- lü top model Adriana Karem- beu'nun bikinili fotoğrafinın yer al- dığı reklampanosunun kapatüma- sı yoğun tepkilere yol açarken, Ulaşürma Bakanlığı olaydan haber- siz olduğunu sa\Tindu. Ulaşurma Bakanhğı'ndanyapılanyazdı açık- lamada reklam panosunun, hacı adaylanndan gelen istek üzerine DHMÎ Atatürk Havalimanı Başmü- dürü Kemal Ünlütarafından kapa- tıldığı ifade edildi. Bakan Binali Yıldınm' ın reklampanosunun ka- patıldığını gazetelerden öğrendiği- nin savunulduğu açıklamada. "Bi- naliYüdınm, Zeki Triko'nun rek- lam panosunun kapatdması yö- nünde bir tafflmat vermemiştir. Bu reklam, Dış HaÜar Terminah'nin hizmete girdiği 10 Ocak 2000 tari- hinden bu yana bulunmaktadır. Aynıpano haa adaylanndan gelen şikâyet üzerine geçmiş yülarda da birkaç gün süreyle kapanlnuşnr" denildi. Açıklamada aynca Yıldınm'la il- gili yolsuzluk iddialanyla ilgili herhangi bir inceleme bulunma- dığuıın belirtilmesine karşın, Yıl- dınm haklonda Eyüp Cumhuriyet Başsavcıhğı yolsuzluk iddialany- la ilgili soruşturma yürütüyor. Atatürk Havalimanı Başmüdü- rü Kemal Ünlü de hacı adaylann yoğun isteği üzerine reklam pano- sunu kendisinin kapatığını kayde- derek, "Kapatnysam ben kapatüm. Binali YddınnTın olayla ilgjsi yok- tur. Yolculann isteğmi dikkate al- nıak zorundaydım1 " dedi. Zekı Triko'nun sahibi Zeki Ba- şeskioğlu ise reklam panosunun kapatılma talimaunı Ulaşnrma Ba- kanı Binali Yıldınm'ın verdiğini savundu. Panolan ihale yoluyla al- dıklannı belirten Başeskioğlu "Bu nedenle DHMÎ. Atatürk Havali- manı Başmüdürtüğü'nün reklam panosunu Bakanlığı'nın tatimaü olmadan kapatamaz" dedi. Pano- nun kapahlmasıyla ilgili resmi bel- geyi birçok kez istemelerine kar- şın kendilerine iletihnediğini söy- leyen Başeskioğlu, "Bizim muha- tabınuz havaalanındaki reklam iş- lerini yürüten TAV^dır. Onlann bi- ze verdiği bügiye göre reklam pa- nomuz Oaşünna Bakanhğı'ndan gelen taUmat üzerine DH\İİ Genel Müduriüğu taranndan kapaüldı. YıDar önce de AKP Genel Başka- nı Recep Tayyip Erdoğan reklam panolannua kaldırmaya çalışö" diye konuştu. Erkeklere bir haller oldu Brezüya'da dün sona eren moda haftasııun son gfinfinde podyuma çıkan erkekler izleyenleri şaşırttL Vücutlanna ve jüzfcrine Japonca yazılar yazüan modeller kaduüann yüzlerine yapüğı makyajm farkh bir türünü bedenlerine uygulamışü. Erkek modeller gözlerine çekilen sürmelerie de dikkat çektL Aynı defOede podyuma çıkan kadm modeller ise yine transparan giysflerle göz doldurdu. (REUTERS) ÜNYA SÎGARA BOYKOT GÜNÜ tÇtN UZMAN ÖNERÎLERİ Denemekten bıkmayınîstanbul Haber Servisi - Dünyada her yıl yaklaşık 1.5 milyon kişi sigara nedeniyle hayatını kaybediyor. 9 Şubat Dünya Sigarajı Boykot Günü nedeniyle uzmanlar, sigaranın zararlanna dikkat çekerek sigaraya bağlı hastahk ve ölümleri önlemenin sigarayı "'' bırakarak mümkün olduğunu belirtiyorlar. Vehbi Koç Vakfı (VKV) Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıklan Bölüm Şefı Dr. Ayşe Fidan Baturalp. sigara tüketimınin dünyada önlenebilir ölümlerin birinci nedeni olduğunu söyledi. VKV Amerikan Hastanesi Endokrinoloji Bölüm Başkanı Dr. SelçukCan da sigarayı bırakmaya çalışanlarda kilo kontrolünün şart olduğunu \ s vurguladı. International d Hospital Göğüs Hastalıklan Uzmanı Dr. Zeynep Şahin ise sigarayı bırakmaya başlarken hazırlıklı olunması gerektiğini belirtiyor. Şahin sigarayı bırakmak isteyenlere önerilerini şöyle sıraladı: Ailenizden ve arkadaşlannızdan size destek ohnalannı, yanınızda sigara içmemelerini isteyin. Sigara bu^kma programlanna, doktora baş\"urun. Sigara isteğinden kurtuhnak için birileriyle konuşun, yürüyüşe çıkın veya oyalayıcı bir iş yapın. Rutin hayahnızda değişikükler yapın. îlaçlar sigarayı bırakmanıza yardımcı olabilir. Sigara bırakma hususunda bazı dönemler zorlayıcı olabilir. 3 ay içinde tekrar sigaraya başlama olasıhğı vardır. Ancak unutmayın ki birçok insan birçok kez denedikten sonra başanyor. Ally'ciler buluşuyor Haber Merkezi - Genç bir avukatın maceralannı anlatan "ADy McBeal" dizisinin fanlan, dizmın müziklerinden oluşan son albümü "Heart&Soul New Songs from ADy McBeal"in çıkışmı kutlamak için 4 Mart 2003 günü saat 21.30'da Babylon'da buluşuyor. Albüm serisinin üçüncü ve son albümü "Heart&Soul New Songs from Ally McBeal" de 5 Mart Çarşamba günü piyasaya çıkıyor. Albümü heyecanla bekleyen ve geceye katılan müzikseverler, tüm Türkiye 'den önce bu özel albümü dinleyebilecek. Geceye katılan şanslı konuklar Sony Music Türkiye tarafından Ally McBeal dizisinin müziklerinden oluşan CD'lerinden kazanacak. Biletler 22 Şubat'ta www.biletix.com'dan sahşa sunulacak. Dünyada bir çok insanın havranhkla izlediğiAUy lcBeal dizisinin başroKinde CaKsta Flockhart oynuyor. 53. Film Festivali Rob Marshall'ın ünlü müzikaliyie açıldı Berlin'de Chicago günü GÜNERYÜREKLİK BerMn- 53. Uluslararası Berlin Film Festivali dün akşam Berlinale-Palast sinemasuıda düzenlenen görkemli bir açılış töreniyle ve ardmdan Amerikalı yönetmen Rob MarshaD'm "Chicago" adlı müzikal fıhninin yanşma dışı göstenmiyle başladı. Sahneden beyaz perdeye uyarlanan "Chîcago'' ünlü Broodway koreograflanndan Rob Marshairuı ilk fılmi. Caz müziği eşliğinde 1929 yılının Chicago'sunu yaşatan filmde genç bir dansörün şöhret basamaklannı nrmanabilmek ve çok ünlü bir revüde yer alabilmek için başından geçenler anlatılıyor. SPOden fazla film Fibnde başlıca rolleri Renee Zelhveger, Catherine Zeta-Jones, Rkhard Gere ve Queen Latifah gibi Hollywood yıldızlan paylaşıyorlar. 10 gün sürecek festivalde bu yıl 300'den fazla fihn gösterilecek. "Wettbewerb w adlı yanşma bölümüne ise bu kez 13 ülkeden 22 film katılıyor. Altın ve Gümüş Ayı ödüllerinin dağıtıldığı yanşma bölümünde ABD 5, Almanya ile Fransa 3'er fihnle temsil ediliyorlar. Italya, Hollanda, îspanya, Slovenya, îngiltere, Senegal, Japonya, Çin, Avustralya ve Kanada bu yıl yanşmada boy gösterecek diğer ülkeler arasında yer alıyor. ABD'li yönetmen OBver Stone'un bir belgesel filmi ise şimdiden sabırsızlıkla bekleniyor. "Platoon"un yönetmeni Stone "Panorama" bölümünde gösterilecek 4 saatlik belgesel filminde Küba lıderi Fidel Castro ile geçirdiği 48 saati anlatıyor. Türkiye bu yıl da yok Uluslararası Berlin Fihn Festivali, kısa adıyla "Berlinale''de, büyük maraton 15 Şubat akşamı Alnn ve Gümüş Ayı ödüllerinin dağıtımı ve Martin Scorsesenin "Gangs of New York" adlı filmının yanşma dışı gösterimiyle sona erecek. Bu yıl ilk kez festivalin son günü olan 16 Şubat günü, ödül alan filmlerin gösterileceğı "Sinema Günü" olarak ilan edildi. Dünyadan 300'den fazla fılmin katıldığı festivalde bu yıl da Türkiye'yi temsil eden tek bir film yok. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN c ... İlk -ve en vahim- yanlış!..' ( A nadolu Ihtilâli'nin ilginç 'simâlarından', Mahmut f\ Esat Bey (Bozkurt); karınca kararınca, bu ihti- lâlin 'fıknyâtınt' da yapmıştır, nedense eseri az bilinır, belkı yeterınce tanıtılmamıştı: "Atatürk Ihtilâli, 3 ba- sım, 1995. Kaynak Yayınlan." İlk defa, '40 karaniığı'nda îstanbul Üniversitesi ta- rafından basılan kitap; 'Inönü Cumhunyeti'nin 'Seçkin- ci Alafrangalığım' Atatürkçülük zannedenler için, bas- bayağı rahatsız edici bir eser. Neden mi? Çünkü Mah- mut Esat Bey, meselâ 'Cumhuriyet'in ekonomısını an- latırken, futursuzca onun, 'devlet sosyalizmine da- yandığını' açıklıyor. Rej'ımin, halya'dak Faşizm'le mu- kayesesini yaparken, başka ve çarpıcı birfarkın, altını kalın kalın çizmiş: 'Onlar Emperyalisttir' diyor ve ila- ve ediyor:"... bu emel -yâni Emperyalizm- Türk re- jiminde menfûrdur!' Heie Nasyonai Sosyalizm'le mukayesesınde yaptığı, şu önemli saptama:"... Alman rejimi, milliyetçilikte raciste, yâni ırkçıdır, Türk reji- mi ise ırkçı değildir: Daha çok kana değil, kültûre ve dile önem verir!" (Bkz. Bozkurt, s. 228 ve sonra- sı) Gâzi Mustafa Kemal, neden herşeyden önce Türk Tarih Kurumu'nu, Türk Dil Kurumu'nu tesis etmişti sa- nıyorsunuz? Elbette, bundan! Islâmiyet'in 'ulusalcı ol- mayı bılmediği için, Hıristiyan Beyaz ve Batı'lı Em- peryalizm'in 'esaretine düştüğünü' söyleyen odur. Onun fıknnce, savunduğu ve uyguladığı ırk değil Yurt Milliyetçiliği, Batı Türkleri'nin hem yatay hem dikey kül- tür birıkimi sayesinde; 'Ulusal bir Eğitım/öğretim', do- layısıyla 'Ulusal bir kültür Bileşimı', dolayısıyia 'çağdaş ve Ulusal bir Türk Uygariığı' oluşturacaktı. Seçtiği me- tot ilimdi, 'ilim vefen'; dolayısıyia 'bileşim' (syrrthese) eskiden olduğu gibi 'naklf değil, 'akTT, yâni ulusal ko- şullar içinde, ulusal verilere dayanılarak, bilimsel ola- rak ulusallaştırılacakfa. Neden olmadı? Devamı 1 değil, 'karşttıl'... I" Ik -ve en vahim- yanlış, 'Çağdaşlaşmayı' 'Batılılaş- mak'la kanştırmak oldu; bu yüzden, Ulusal Bileşim bırakıldı, Yunan/Latin Kültürü'neyönelindi. Hesabaka- tılmayan, bufikrisavunanlann belki hâlâ tam anlaya- madıklan gerçek, şudur Cumhuriyet'in 'ulusal bile- şimi' içinden çıkarıp, üstüne 'Ulusal Kürtür Bileşi- mi'ni oturtacağı, Selçuklu/Osmanlı Ümmet Kültü- rü; zaten, Batı Türkleri'nin yatay ve dikey küttür bi- rikiminin; yâni Ortaasya'dan taşıdığı Oğuz, Kıpçak ve diğer Türk; Iran'dan taşıdığı Fars, Arabistan'dan özümsediği Arap/lslâm; ve nihayet Anadolu yan- madasından Bizans, yâni Rum, Ermeni, Süryani kültürünün bileşkesi; üstelik, çok da başanlı, (o kadar başarılı ki, Tuna'dan Aden Körfezi'ne bir ya- şama biçimi olmuş) bir sentezi kJi. O zaman soru şu mudur? Ulusal tDemokrat Devrim'i, Yunan/Latin taba- nına yöneltmek, onu 'bağımsızlık' ve 'özgünlük' rayın- dan çıkarmak olmayacak mı? Onun 'Ümmet Kültür'ü 'terkibi'ndeki kültürlerde ne vardır da, Selçuklu/Osmanlı Kültür sentezindeyoktur? Tek bir şey: 'İlim ve Fen!' yâni Aydınlanma, yâni Rati- onalisme (akılcılık), yâni Positivisme, yâni Metodü Mustafa Kemal Paşa'nın, gösterdiğı hedef budur; Is- met Paşa'nın 'Maarif Ordusu'nu yönelttiği hedef ise Tanzimat-ı Hayriye ile 'Koca' Reşit Paşa'nın, mem- lekete rthal ettiğı 'ecnebı hayranlığı': Anadolu Ihtilâ- K'nin, sonradan başımıza onca dert açan, en vahim ya- nılgısı; intelligentsia'nın -Mahmut Esat Bey dahil- bu 'ıhtılâl'in Tanzimat'ın ve Meşrutiyet'in, aynı mahiyet- teki 'devamı' değıl; mahiyeti bambaşka, bir 'karşrtı' oluşu idı, Ismet Inönü, nedense Doğu/lslâm kültür dairesinde başanlmış, yaygın ve mükemmel bir 'üm- met kültürü' üzerine; Batı/Hınstiyan kültür dairesinin Yu- nan/Latin aşısını tutturmak istemiştir. Kimse bilmiyordu, bilenler de ağzını açıp tek kelime söylemiyordu ama: Batı'lı Gelişmiş Ülkeler (Siz Em- peryalistler anlaytn) bu uygulamayı, sömürgelerin- de yapmışlardı; adına da 'Komprador Kürtürü' de- mişlerdi: 'Seçkinci Alafrangalığı', 'Ulusal llerici- lik'ten ayıran, özgünlük farkı buradadır. ...Yâni Iktldar ve fırkalar değlsse de... Gâzi'nîn Cumhuriyeti, Eğıtim ve öğretim'de, 'se- ciye-i milliye'ye uygun bir 'bileşim' peşindedir; bunda 'ulusallık' esastır! Yoksa, Tanzimat Osmanhsı'nı örümcek ağı gibi sarmış, 'her nev'i asriliğin ocağı' o 'mis- yoner okullanm' niye kâpatsın? 'Batılı Seçkinci Alafran- galığı', -aynı yanlışa düşüp, - 'Çağdaşlık' (muâsııiık), diye benimsersen; ona geçişın en kestirme yolu, bu 'ec- nebi' okullar değil mi? Oysa kesıp atıyor! Yalnız o kadar mı? Çok daha fazlası, kimsenin ağzı- nı açıp söyleyemediği: ya 'Batılı, Beyaz ve Hıristiyan' Emperyalizm'in, Osmanlı Mülkü'ne taşıdığı 'Mason- luk ve Localan'? Ülkedeki 'komprador' çıkar gruplan arasında, aynı 'seçkinci alafrangalığı' yaygınlaştıran onlar değil mıydi? Emperyalizm'le, yerli gayrimüslim ve müslim alafrangalığı, öylesıne başanyla özdeşleş- tiriyordu ki, Mütareke yıllannda bu olay, şahane birör- nekle adeta kanıtlanmıştı: Maşnk-ı âzâm 'ittihat'çı' 'Maliyeci' Cavit Bey, yönetim Hürriyet ve Itilâf Fır- kası'nın elıne geçince: görevini, o fırkadan bir başka- sına, 'Feylesof Rıza Tevfik Bey'e devretti: Yâni ikti- dar ve fırkalar değişse de, ekonomideki 'iktidar' de- ğişmiyor ve 'ecnebi' hizmetinde kalıyordu. Gâzi Mustafa Kemal, bunlann ne anlama geldiğini, bil- mez mi? O yüzden, her iki 'alafrangalığı' yasakla- dı; Inönü Cumhuriyeti'nde, ikisinin de tekrar Vşsal- lığa' kavuşturulması; hete Menderes, Demirel, Özal, Çiller vs. derken, ülkeye adeta egemen olması, acaba ne anlama gelir: Düşünür müsünüz? Kim bılir, belki uzun boylu düşünmeye hâcet bile yok! Eğer, Macar asıllı ünlü ABD spekülatörü George Soros, başka işi kalmamış gibi, ülkemizdeki Eğitim/öğ- retim kurumlanna göz dıktıyse; Türkiye Cumhuriye- ti'nin 'Milli' Eğrtim Bakanlığı, yıllardır kapısında sü- ründürüldüğümüz 'Avrupa Biriiğine 'entegrasyonu- muz' için, ortada fol yok, yumurta yokken, eğitim ve öğretimde çocuklara aynı 'komprador alafrangalığım', 'asrîlik' diye öğretmeye çabalıyorsa, hangi yanlış ve ters yolda olduğumuz âşikâr değil midir? Yanılıyor muyum? Bunlar 'milliyetçi ve muhafazakâr1 mıdır? Görüşürüz. e-mail.-tilahan («isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88