Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
+
CUMHURİYET 23ŞUBAT2003PA2AR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEIV
Zalim ABD, Mazlum Irak
Ve 'America Si, Bush Nof
Sevgili,
Amacım bu pazar, artık gına getirmiş olan Irak so-
runundan veya herhangi bir politik gelişmeden söz et-
mek değil de herhangi bir olaydan yola çıkarak, in-
sanlar vetoplumlar hakkında genellemede bulunma-
nın yanlışlığını birörnekle tartışmak...
Dünyayı, toplumlan, iyiler kötüler diye bölmek ko-
laycı br davranış, ama böylesi bir bakış açısı ile doğ-
rulara varmak ne kadar olası?
Soğuk Savaş döneminde, her şey kolaydı. Her iki
tarafın da biri biz" öbürü "onlar" olan iki kampı var-
dı.
Her iki taraf için de "b/z"lerin davranışlan, doğru ve
banşçı, "onlar"m davranışlan ise "yanlış" ve tehdit-
kârdı.
Dost ve düşman siyah beyazlığına dayanan ve ken-
disinden veya düşüncesinden olmayana karşı çıkan
bu basit düşünce dünyasında ilk bakışta her şey açık
ve net görünmesine karşın ortaya birçok olayı açık-
lamakta yetersiz bir bakış açısı çıkmaktaydı.
• • •
Şimdi kabul etmek gerekir ki, iki blokun ortadan kalk-
masıyla, olaylar üzerinde daha fazla durmayı, aynntı-
ya inmeyi. kafa patlatmayı gerektiren bir düşünce ya-
pısı zorunlu olmaktadır.
Ama ytne de hep öyle olmuyor, kimi zaman slogan-
lar egemenliklerini koruyoriar.
Son gelişmeleri basite indirgeyip baktığımızda, ABD
Saşkanı Bush, zalim rolünü üstlenmiş durumdadır,
Iraklılar ise kalabalık bir figüran kadrosuyla mazlum-
lann saftnı oluşturuyor.
Peki, Türkiye'yi nereye yerleştireceğiz?
Insanlannın, toplumunun yapısıyla mazlumlar ce-
nahında duruyor gibi görünüyor; zaten mazlum ulus-
lar kavramını hemen hemen Sultan Galiyev ile eşza-
manlı olarak ortaya atan Mustafa Kemal'in önderli-
ğindeki kurtuluş savaşından gelmıyor mu Türkiye?...
Ama aynı Türkiye zalimin mazluma saldınsında,
tramplenliği kabullenmek üzere olduğuna, hatta sınır
ötesine asker göndermeye çalıştığına göre, onu netam
anlamıyla zalim kanadında, ne de mazlum safında
görmek mümkün.
Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesi iki cami arasın-
da beynamaz misalı, zalim ile mazlum arasında biryer-
lerde salınıp durmakta.
• • •
Peki Bush zalim. ABD'nin şu anki politikası gaddar
ve ahlaksız.
Ya Amerikan halkı?
Geçen gün TV ekranlanndan Detroit'in Dearbom Kc-
leji'nde öğrenci olan, Bradt Barber'in öyküsünü iz-
ledim.
16 yaşındaki delikanlı üzerinde Bush resmi ve al-
tında "entemasyonal terörist" ibaresi olan bir tişört-
le gitmiş okuluna.
Okul idaresi, onu sınav gününde içeri almamış, de-
likanlı direndiyse de evine göndermişler.
Sonunda ailenin ve çevrenin telkiniyle, çocuk inat-
tan vazgeçmiş, tişörtü çıkarmış, okul da uzaklaştırma
eyleminde direnmemiş iş tatlıya bağlanmış.
Ama genç Barber pes etmiyor ve televizyon ekran-
lan önünde kendinden emin konuşuyor:
- Nasıl ki göğsüne Amerikan bayrağı asarak okuta
gidenin o hakkı varsa, benim de bu tişörtle gitme hak-
kım var.
Sonra da ekliyor
- Önemli olan bu görüşüme katlıp katılmamanız ve-
ya düşüncemin doğru olup olmaması değil, benim bu
hakkımın bulunup bulunmamasıdır.
Evet Bush zalim, politikası gaddar ve çırkin, ama
Barber'in Amerikası için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?
Hemen belirteyim, Barber'ı ne karakola götürmüş-
ler ne de hakkında dava açmışlar. Aynı günlerde Tür-
kiye'de Hakkâri'de, ortaokul ve lise öğrencisi, yani Bar-
ber'in yaşıtı dört çocuk, ayakkabılanyla kar üzerine slo-
gan yazdıklan için önce karakola çekiliyorlar, oradan
suçun niteliğini kavrayacak düzeyde olup olmadıkla-
nnın saptanması için Van'a sevk ediliyorlardı.
Gariplerimin, herhalde var olan tek ayakkabılan ise
izlerin tespiti için kriminal büroya gönderilmiş...
ABD'de durum öyle, bizde böyle. Ya benzeri olay-
lar Irak'ta olsaydı, mesela Barber'in akranı Habib La-
tifi, "Canım Saddam da biraz daha dikkatli davranıp,
daha demokrat birgörüntü versin" demek gafletin-
debulunsaydı, maazallah kendisinin veaitesinin başına
neler gelirdi, düşünebiliyor musun?
Mazlum ülkeler ile beynamazlar, zalimin egemeni
olduğu ülkenin rejiminin insanlanna davrandığından
daha zalimce davranmıyorlar mı kendi insanlanna?
Olaya bu açıdan bakınca, Sevgili, kim zalim, krn maz-
lum konusunda acele bir karara varmanın yanlışlığı çık-
mıyor mu ortaya?
Işte bu yüzdendir ki geçen cumartesi günü, Bar-
celona'dakigörkemli banş gösterisi sırasmda rastladığım
bir pankartı çok sevmiştim.
Orada, "America Si, Bush No"-"Amerika'ya evet
Bush'a hayır" yazıyordu.
Savaş ortamında zalimlerin kol gezdiği bir dün-
yada, Irak halkına da, Amerikan halkına da sevgiyi yitir-
memek en önemlisi galiba.
RTÜK, bakanlığa aktaracak
Kültür varlıklanna
17 trilyonluk kaynak
ANKARA(AA)-Rad-
yo ve Teleyızyon Ûst Ku-
rulu (RTÜK) 2002 yılı
radyo televizyon yayın-
lan ile reklamlardan el-
de edilen ve harcanma-
yan yaklaşık 17 trilyon li-
rayı, yurtiçi ve yurtdı-
şındaİci kültür varlıkla-
nnınkorunması için Kül-
tür Bakanlığı'na aktara-
cak.
Gün ışığına çıkacak
Kültür Bakanhğı, ak-
tanlacak olan kaynağı
yurtiçindeld taşınır ve ta-
şınmaz kültür ve tabiat
varlıklan ile yurtdışın-
dakı kültür varlıklarının
arkeolojik araştırma ve
kazılarla açıga çıkanl-
ması, koninması, değer-
lendirilmesi, tanıtılma-
sı, gerekli restorasyon
çalışmalarının yapılma-
sı, müzeler ve ören yer-
leri ile yurtdışında bulu-
nan taşınmaz Türk kül-
tür varlıklan olarak ya-
şayan cami, medrese,
köprü, han, hamam, ker-
vansaray, mescit, türbe
ve benzeri tarihi eserle-
rin bakım, onanm ve res-
torasyon çalışmalarının
desteklenmesinde kulla-
nacak. Aynca, yurtiçin-
de ve yurtdışında Türk
kültürü ile ilgili olarak
basılmış eserlerin satın
alınması, kütüphanele-
rin koleksiyonlannda yer
alan eserlerin bakımı,
onanmı ve bilgisayar or-
tamında sunulması için
de bu paradan yararla-
nılacak.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, çözüm planmm kabul edilmesi için bugün Ankara'ya geliyor
Kıbns haftası başlıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kıbns'ta 40 yıldır süren sorunun çözü-
mü için iyi niyet misyonunu sürdüren
BM Genel Sekreteri Kofi Annan. bu-
gün Ankara'ya gelecek. Başbakan Ab-
duDah Gül ile görüşecek olan Annan,
kendi adıyla anılan çözüm planının ta-
raflarca 28 Şubat günü kabul edilme-
sini sağlamaya çalışacak. Annan'ın.
planın 3. kez gözden geçirilmiş halini
de beraberinde getireceği belirtilirken
Gül de dün Dışişleri bürokratlanyla
bir araya gelerek Türkiye'nin tutumu-
nu ele aldı. Gül'ün bu hafta içinde
KKTC'ye gideceğikaydedilirken Tür-
kiye'nin Kıbns konusundaki hassası-
yetlerinden geri adım atmaması konu-
sunda genel bir görüş birliğine vanldı.
• BM Genel Sekreteri Annan, kendi adıyla anılan çözüm planının Kıbns Türk ve Rum taraflannca
kabul edilmesi için bizzat kendisi devreye giriyor. Bu hafta boyunca Ankara, Atina ve Lefkoşa'yı
ziyaret edecek olan Annan. taraflann 28 Şubat günü imza atmalannı sağlamaya çalışacak.
Annan, bugün Paris'ten Ankara'ya
gelecek. Resmi programınayann baş-
layacak olan Annan, Cumhurbaşkanı
AnmetNecdetSezer, Başbakan Gül ve
Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile görü-
şecek. Gül, Annan ile özel bir yemek-
te de bir araya gelecek.
GülKKTÇyegideeek
Ziyaret öncesinde Annan planını
gözden geçiren Gül, dün Dışişleri Ba-
kanlığı'ndabirtoplantı düzenledi. Dı-
şişleri Bakanı Yaşar Yakış, Dışişleri
Müsteşan l ğurZiyal, Müsteşar Yardım-
cısı Bakillkin. Kıbns Dairesı Genel Mü-
dürü ErtuğnılApakan da yer aldı. 4 sa-
at süren toplantıda, Türkiye'nin An-
nan planında "Türk askerinin konu-
nıu veGüneyKıbns'a btrakılması iste-
nen topraklar konusundaki" kaygıla-
nnın gıdenlmesi, bu konuda geri adım
atılmaması kararlaştınldı. Gül, Annan
ile görüşmesinin ardından bu hafta için-
de de KKTC'ye gıtmeye hazırlanıyor.
Annan ise Ankara'dakı temaslannın
ardından salı günü Atina'ya geçecek.
Genel Sekreter, Atina"dan adaya geçe-
rek KKTC ve Rum taraflany la bir ara-
ya gelecek. Annan'ın; çözüm planı
metninı taraflara sunması ve 28 Şu-
bat'ta imzalanmasını istemesi bekleni-
yor. Annan'ın Kıbns Özel Temsilcisi
Aharo de Soto, önceki gün Ankara'da
yaptığı temaslar sırasında yeni metnj
sunmuştu. Ancak De Soto'nun bu met-
ru KKTC lideri Rauf Denktaş'tan ön-
ce Ankara'ya sunması tepki toplamış-
tı. Yeni metinde Karpaz Türk tarafina
bırakılırken geri dönmesi istenen Rum
göçmen sayısı 60 binden 85 bine çıka-
nlıyor. Ancak ne KKTC ne de Kıbns
Rum kesimi, yeni önenlerden memnun
görünüyor. Denktaş, son günlerde tep-
kisini De Soto'ya yoğunlaştınrken An-
nanada*EBndekibel^iimzafcıyınbas-
ktsryla getirse iyi niyet misyonu sona
erer* uyansında bulunuyor. Kıbns Rum
lideri Tasos Papadopulos'un da yeni
önerilerden memnun olmadığı, Kar-
paz bölgesinin Türklere bırakılmasına
karşı çıktığı kaydediliyor. Rum lideri-
nin tüm Rum göçmenlerin yerlerine
geri dönmesinde ısrarh olduğu bilini-
yor. Bu koşullar alunda Annan'ın 28
Şubat'ta imza konusunda baskıcı olma-
yabüeceği, Denktaş ve Papadopulos'un
görüşmelere yeniden başlayarak 16 Ni-
san'a kadar ilerleme kaydedilmesinde
ısrar edebileceği belirtiliyor.
MEKİK DİPLOMASISİ T T
ABD veIngUtere
devreyegirdi
REŞATAKAR
LEFKOŞA- Birleşmiş Milletler (BM) Genel
Sekreteri Kofi Annan'ın, Türk ve Rum tarafina
3 'üncü belgeyi sunarak onaylatmak amacıyla
gerçekleştireceği, tarihi Kıbns ziyareti öncesinde
ABD ve Ingiltere yoğun diplomatik girişimler
başlath. ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbns Özel
Koordinatörü Büyükelçi Thomas VMsston dün
Lefkoşa'nın Rum kesiminde yeni Rum lideri Tasos
Papadopuios'la görüştükten sonra, Kuzey Kıbns'a
geçerek KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la bir
araya geldi. Cumhurbaşkanlığı makamında
gerçekleşen ve yaklaşık 1 saat süren görüşmeye
Denktaş'ın müsteşan Ergün Oigun, KKTC
Washington Temsilcisi Osman Ertuğ ve
Cumhurbaşkaniığı Siyasi fşler Özel Danışmanı Hakkı
Müftüzade'nin yam sıra Cumhurbaşkanlığı Hukuk
Danışmanı Prof. Mûmtaz Soysal da katıldı. Weston'a
ise ABD'nin Lefkoşa Bü>ükelçisi Michael Klosson
eşlik etti. Denktaş'la görüşmesi öncesinde ve
sonrasında herhangi bir açıklama yapmayan ABD'li
diplomat, Rum lideri Papadopuios'la ABD
Büyükelçiliği binasında
gerçekleştirdiği
görüşme öncesinde
taraflara önemli
mesajlar verdi.
ABD'nin, Kıbns
sorununun çözümünden
yana olduğunu ve kritik
günlerden geçildiğini
belirten VVeston,
alınacak kararlann
Kıbns'ıngeleceğini
etkileyeceğini söyledi.
Weston, taraflara
yardımcı olmak ve
cesaretlendirmek
amacıyla Kıbns'ı çok
kez ziyaret ettiğini,
ancak şimdikı ziyaretin
çok önemli ve tarihi
olduğunu söyledi. BM
Genel Sekreteri Kofi Annan'ın temaslanna destek
sağlayabilmek amacıyla yann (pazartesij Ankara'ya
gidecek olan Weston, KKTC temaslan çerçevesinde
dün Cumhuriyet Meclisi'nde temsil edilen siyasi
partılerin genel başkanlanyla ABD temsilcilik
binasında ayn ayn görüşmeler yapö.
Katıhmcılarnı
eflermdeld, "Denktaş
kalbimiz seninle
atıyor/Anavatan seninle
gurur duyuyor", "Ver
kurtul değil, dimdik
ayakta dur", "Kanla
aiman topraklar parayia
saülamaz", "Kıbns
Türkü sahipsiz değü",
"Ada Rumlara tesBm
edilemez", "Annan planı
Amerikan oytuıu" yazıh
pankarHardikkatçektL
(Fotoğraf: HALİDE
DENÜR)
• ABDDışişieri
Bakanlığı Kıbns
özel Koordinatörü
Thomas Weston
temaslannı
sürdürürken
îngiltere'nin Kıbns
özel Temsilcisi
Lord David
Hannay, çözüm
konusunda taraflan
cesaretlendirmek
amacıyla
adaya geldi ,
180 kuruluşun katıldığı mitingde Rauf Denktaş'a destek mesajı verildi
Annan planı dış güçlerin oyunu
ÎZMlR(CumhuriyetEgeBû-
rosu) - KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş a destek veren,
aralannda siyasi parti, meslek
odası, sivil toplum örgütü, sen-
dika, toplam 180 kuruluşun ka-
üldığı "KKTC Seninleyiz, Ra-
uf Denktaş Yanında>xz" mıtın-
ginde ABD, AB ve Annan pla-
nı kınandı. Antiemperyalist gös-
tenye dönüşen mitingde hain-
lerin gerekli dersi alacaklan,
emperyalistlerin Türkiye, Kıb-
ns ve Ortadoğu'daki hesaplan-
nın bozulacağı vurgulandı.
Gündoğdu Alanı'nda gerçek-
leştirilen mitingde, ellerindeki
KKTC ve Türk bayraklanyla
katılan farklı görüşlerden bin-
lerce kişi "Kahrolsun Ameri-
kan emperyalizmi", "Annan
PtanıAmerikan ovunu", "Denk-
taş- Tûrkiye omuz onmza" slo-
ganlarını attı.
Coşkulu kalabahğa konuşan
Denktaş'ın başdanışmanı Ozer
Tahsin, Kıbns'ta çözüm öngö-
ren Annan Planı'mn ABD, In-
giltere, A\rupa devletlerinin oyu-
nu olduğunu belirterek "Yıltor-
dır v%nfiğnniz mücadekyie ka-
zan<nğımızbağunsuiığınuz,ege-
menh^imiz, anavatannnızın ga-
ranüsi sulandınlmak isteniyor.
BuoyunlanTürkulusuçokgör-
dü. Denktaş,Annan Planı'nıim-
zalasa>dı KKTC'nin esaretini
onaytâmış olacakü. Annan Pla-
nı tamamen dış güçlerin oyuna
Türkteri adadan yok etmek is-
teven planı reddedivıonu:'' dedi.
Mitingde, Rauf Denktaş'ın
başdanışmanı Özer Tahsin. tP
Genel Başkanı Doğu Perinçek,
Büyük Birlik Partisi (BBP) Ge-
nel Başkanı Muhsin Yazıaoğ-
hı, Türk-Iş Ege Bölge Temsil-
cisi Mustafa Kundakçı, Izmır'ı
Sevenler Platformu Başkanı
Sancar Marufhı, Türk Dünya-
sı Kültür ve Insan Haklan Der-
neğı Başkanı CebdÖcal, Cum-
huriyetçi Avukatlar Derneği
tzmir Şube Başkanı Erdoğan
Özer'in yanı sıra AM Rıza Bo-
dur, Muharrem Toprak gibi
CHP millervekilleri de katıl-
dı. Mitingde sendıka. meslek
odası ve siyasi parti temsilci-
leri hazır bulundu.
ÎP Genel Başkanı Perinçek. ül-
kede emperyabstlerin güdümün-
deki işbirlikçi bazı iktıdarodak-
lannın ve basında köşeleri pay-
laşan AJi Kemal'lerin hain plan-
larının bozulacağını behrtti. Pe-
rinçek "Hainler Kıbnsta ver
kurtulderkensonraEge'yi,Son-
ra Diyarbaku-'ı,sonraIstânbul'u
ve Türkiye'yi ver kurtul drye-
i(
-
cekler. Türk ordusuna karşı ya- »
j
bancı ülketerin ordulannı Ana-
dohıtopraklarmagetinnekist}-
e:
yorlar. Ama anutmasınlar ki
kendüerim koruyacako ordula-
rm Türkiye'yi yok ermeje gücfi
yetmeyecek. Sonlan Vahdettin,
Damat Ferit gibi oJacak"dedi.
DSP adına konuşan eski Kül-
tür Bakanı Suat Çağlayan da
sahte demokratlara, ikinci cum-
huriyetçilere seslenerek şunla-
n söyledi:
"EınperyanstierinAnnan Pb-
nı'nı savunanlar, Güney Kıb-
nstafitşistveEOKA'aPapado-
pulos'uncumhurbaşkanıotdu-
ğunu unutuyüriar."
Hannay Kıbrıs'ta
,\BD Dışişleri Bakanlığı Kıbns Özel Koordinatörü
Thomas Weston'ın temaslan devam ederken
tngiltere'nin Kıbns Özel Temsilcisi Lord David
Hannay de taraflan çözüme teşvik amacıyla Kıbns'a
geldi. Temaslanna yeni Rum lideri Tasos
Papadopuios'la başlayacak olan Hannay, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la salı günü görüşecek.
Hannay, temaslan çerçevesinde Türk ve Rum
kesimindeki siyasi parti liderleriyle de buluşacak.
Ingiltere temsilcisi Hannay, Kıbns'taki temaslan
sonrasında Ankara ve Atina'yı ziyaret edecek.
Fileleftheros gazetesi, Annan belgesindeki sınırlamaya karşı çıktığını savundu:
Türkiye adada 10 bin asker istiyor
LEFKOŞA (Cumhuriyet) -
Kıbns sorununun çözümü yö-
nündeki girişimler çerçevesinde
güvenlik ve garantiler konusunu
ele alan Türk ve Yunan hayetle-
rinin Ankara'daki ilk toplantıla-
nnın başansız geçtiği bildirildı.
Güvenilirkaynaklara atfen ya-
ym yapan Fileleftheros isimli
Rum gazetesi, Türk tarafının ilk
görüşmede kararh bir tutum iz-
lediğini ve çözüm sonrasında ada-
da 10 bin Türk askerinin kalma-
• Fileleftheros gazetesi, Türk tarafının ilk görüşmede
kararlı bir tutum izlediğini ve çözüm sonrasında adada
10 bin Türk askerinin kalması için ısrar ettiğini yazdı.
sı, aynca Türkiye'nin 1960 ant-
laşmalanndan kavnaklanan tek
yanlı müdahale hakkının devamı
üzerinde ısrar ettiğini haber ver-
di. "Güvenlik konusunda çık-
maz._ Ankara daha çok asker ve
tekyanh müdahale hakkı istiyor"
başlıklı habennde, Dışişlen Ba-
kanlığı MüsteşarYardımcısı Ba-
Idllkuı başkanhğındaki Türk he-
yetinin, Annan belgesinde öngö-
rülen azami 7 bin 500 asker sı-
nırlamasına karşı çıkoğuıı savu-
nan gazete şunlan iddıa etti:
"Türktarafi adadaki 1960 Garan-
ti anüaşmalannı \e tek yanlı as-
keri müdahale hakkını değiştiri-
lemez bir olgu olarak görüyor ve
taruşma konusu yapmryor. Bü-
yükelçi Aleksandros Filona baş-
kanhgmdakiYaınanheyeti iseada-
daki Türk askerlerinin, Türkiye
AB've üye olana kadar aşamalı
olarak çekümesiniveninayeünde
çekümenintamamlanmasınıöner-
dL Türkiyeise 10 bin askerin ada-
da sürekli göret- yapması üzerin-
de ısrar etti.
r
Haravgi, Mahi ve
Alithia gazeteleri de Ankara gö-
rüşmeleriyle ilgili olarak aynı
doğrultuda yaym yaptılar.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
"Vajina Monologlan" oyununun Ka-
dıköy Kaymakamı Yüksel Peker ta-
rafından sahnelenmesine izin verilme-
mesi günlerdir gazetelerde ve TV ka-
nallannda tartşılıyor. Vajina sözcüğü-
nü Kaymakam "ayıp" sayıp yasak ka-
ran almış. Türkiye gibi her şeyin ters-
ten uygulandığı bir ülkede böyle bir ya-
saktan daha normal ne olabilir ki! Ka-
dın üzerinde ağıriaştınlmış bir erkek
baskısı varken, cinsellik üzerine ser-
bestçe konuşmak erkeklerin tekelin-
deyken, kadınlann vajina konulu bir
oyunla ortaya çıkmalan nasıl kabul
edilebilir ki?
Benim bu yazıyı asıl yazma nede-
nim "Vajina Monologlan "na gelen ya-
sak değil. Bu zaten yeteri kadar tartı-
şıldı, ilkelliği şüpheye yer vermeyecek
kadar açık bir uygulama. Bu oyunun
güzel ve sempatik yıldızlanndan Arzu
Yanardağ'ın, sevgilisi Tardu Flor-
dun'la ilgili söyledikleri daha çok ilgi-
mi çekf. Gazeteciler, Arzu Yanardağ'ın
göğüslerinin büyüdüğünü fark edryor-
lar (ya da Arzu onlara bunu hissettiri-
Göğüslerini Büyüten Kadmlar
yor). Bu değişikliği anlayan gazeteci-
lerin sorusu üzerine Arzu şunlan söy-
lüyor:
"Tardu'nun kalbinikazanmamda bu
çok etkili oldu, ama sonuçta beynimi
de çoksevîyor. Göğüslerim doksan be-
den oldu. Benim de bu durum hoşu-
ma gidiyor." Habere göre Arzu Yanar-
dağ sevgilisinin iri göğüs sevmesi üze-
rine göğüslerine silikon taktınyor.
Bu arada bir başka habere göre
Gülşen de göğüslerini bir beden bü-
yütmüş. Benim gibi Gülşen kim diye
soranlannız da olabilir, onu çok iyi ta-
nryanlannız da. Ciddi gazetelerimiz-
den birisinin ikinci sayfasında göğüs
dekolteli iki fotoğrafı yayımlanan Gül-
şen'in kim olduğunu haberden okuya-
lım: "Albyılönce 'BeAdam' albümüy-
le müzikdünyasına adım atan, adı 'Pi-
jamalı Kız'a çtkan Gülşen, sonzaman-
larda 'göze çarpan' göğüslerinin sır-
nnı Hafta Sonu'na açıkladı. Estetik
ameliyatJa birbeden büyüttûğügöğüs-
leri dışında vücuduna bıçak değme-
diğini söyleyen Gülşen, 'Aslında bu-
na da ihtiyacım yoktu. Bir anda içim-
den bir beden daha büyütebilirim di-
ye geçti ve yaptırdım' dedi."
• • •
Gülşen'le Arzu'nun öyküleri böyle.
Her ikisiyle ilgili haber de aynı gaze-
tenin ikinci sayfasında yan yana yer al-
mış. Demek ki böyle haberler ilgi çe-
kiyor. Ikincisi, ünlü kadınlanmızın bir kıs-
mı en azından son dönemde göğüs-
lerini büyütüyoriar. Ben silikonun na-
sıl bir şey olduğunu bilmiyorum. Arzu
Yanardağ'ın sevgilisini memnun et-
mek amacıyla göğsünü büyütmesine
diyecek birşey yok. Çünkü aşk bu, in-
sana neler yaptırmıyor. Üstelik, Tardu
anlayışlı çocukmuş, Arzu'nun göğ-
sünden çok beynini seviyormuş. Bu iyi
bir durum. Göğsünün büyümesine
rağmen beyni hâlâ önemini koruyor-
muş.
Aslında, insanlık ortaya çıktığından
bu yanagüzelliğe ve estetiğe önem ver-
miş. Her dönemin beğenileri farklı da
olsa, güzellik hiçbir zaman geri plana
itilememiş. Her ne kadar, "Güzellik-
ten önce kafaya önem veririm" denil-
se de güzellik hep çekiciliğini koru-
muştur. Burada belki dengesiz olan
bu sıralamadır. Kadınlar da yakışıklı
erkekleri tercih ederier.
Ancak, estetik çabalan ve estetik
yatınmlan daha çok kadınlara yönelik.
Burunlannı düzelttiren, yağlannı aldır-
tan, göğüslerine silikon taktıran, mo-
dacılara, makyaj malzemelerine, koz-
metk ürünlerine para ödeyenlerçoğun-
lukla kadınlar.
• • •
Kadınlar göğüslerini büyütüp, yağ-
lannı eritmeye çalışırken erkeklerin
kaslannı geliştirmek istemeleri, geniş
omuzlu bir görüntü için çabalamalan,
iki cins arasındaki bir farka mı işaret
ediyor? Erkekler gücün, kadınlar ise
zarafetin sembolü mü? Yoksa bu fark-
lılık, yüzyıllardır insanlığın kötü kaderinin
yararbğı çarpık bir sonuç mu?
Bir gün erkeklerin güzelliğe ve es-
tetiğe kadınlar kadar değerverdiği bir
döneme geçersek belki de yeni bir
anlayışın kapısı açılacak. 0 zaman es-
tetiği öne alan erkekler, gücün sem-
bolü olmayı terk edecekler. Güzellik,
gücün önüne geçince insanlık belki
de yeni bir uygarlığın kapısına dayan-
mış olacak.
• • •
Savaşın kapımıza dayandığı şu gün-
lerde, savaş için tartşan ve kararveren-
lerin tamamına yakınının erkek ol-
duğunu fark ediyor musunuz? Kadın-
lar da göğüslerini erkekler için
büyütüyoriar. Güç sahibi erkeklerbüyük
olanı sevdikleri için mi, böyle dav-
ranıyorlar?