22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAY=A CUMHURİYET 23ŞUBAT2003PAZAR 10 P A Z A R Y 4 Z I L Â R I dishab@cumhuriyetcom.tr —I 1 Karlarda mezar taşlan Kıpkara giysinin uzun etekleri yerlerde. Ayaklannı sürüye sürüye gidiyor. Bembeyaz karlarda izler bırakıyor peşinde. Başı önünde uzaklaşıyor. Yaşlı rahıbe gözden kayboluyor. Az sonra gençten bir adam görünüyor. Acelesi var gibi. Arkasından gelen siyah kurt köpeği ıse efendisini pek umursamıyor. Her ağacı koklayıp, şöyle bir duruyor. Genç adam arİcasına bakıyor. Sonra öfkeyle sesleniyor. Boşuna. Uzaklara kartopu firtalıyor. Bu kez siyah köpek hızla ilen fırlıyor. Genç adımlannı sıklaştınyor. KöpekJe efendisi gözden kayboluyor. Ağaçlar ve mezar taşlan arasında. Stuttgart'm Hoppenlau Mezarlığı karlar altında. Burası mezarlıktan çok bir parla andınyor. Eski ağaçlan, geniş yolları ile. Kentin göbeğinde mezarlık ve park bir arada. Hoppenlau yılın her mevsiminde güzel. insanJann ilkyazda çiçek kokulanru genzine çektigi, kent yazının bunalrıcı sıcağında büyük ağaçlann serinlığine sığındığı, güz aylannda yapraklann arasında dolaştığı, yanına sokuJan sincaplann karnını doyurduğu, kışın soğugunda kar topu oynadığı. 1828 yılında Stuttgart kapılannın dışında büyük bir yeşil alana kurulan Hoppenlau Mezarlığı bugün kentin göbeğinde. Wılhelnı Hauff, Gustav Schvvab, Christian D. Schubart gibi yazar ve şairlerin yanı sıra VVürttemberg eyaletinin ünlü kişileri de 18. ve 19. yüzyılda buraya gömülmüş. Hoppenlau'da neredeyse kentin 300 yıllık tarihi yaşamakta. 19. VÜZyillTl ortalannda genişletilen mezarlığa 1824 yılında bir AHMET de Yahudi ARPAD mezarhğı ^ ~ ~ ^ ^ ~ ~ eklenmiş. Bugün eski ve değişik stildeki taşlann arasında gezinen kişi, kendini mezarlıktan çok bir parkta sanıyor. Yüksek ağaçlar altındaki 1600 mezar taşı bundan 35 yıl önce "konınması gereken tarihi eserler" kapsamına alınmış. Hoppenlau'nun Yahudi mezarlan bölümünü her yıl yurtdışından gelen yüzlerce Yahudi gezmekte. tkinci Dünya Savaşı öncesi Hitler'den İcaçan bu insanlar, onlann çocuklan, torunlan uzun yıllar sonra ana babalannın, dedelerinin doğup büyüdüğü Stuttgart'a tekrar geldiklerinde kentin mezarlıklannda yatan aile fertlerini de ziyaret etmekte. Mezarlığı alçak bir duvar çevreliyor. Kara demir kapısı kapalı. Parmaklıklaruı arasından göriinen tarihi mezar taşlannda Ibranice yazılar ve rakamlar var. Bazılan silinmiş, zor okunuyor. Aniden ağaçlann arasından yaşlı bir adam çıkıyor. Saç sakal birbirine kanşmış. Sırtına geçirdiği palto eski mi eski. Elinde büyük bir şişe kırmızı şarap. "BunJar kapriannı açmaz" diye homurdanıyor, "ginnek isterseniz, arJayın şu duvardan" Başı önünde, karlarda ayak sürüyerek yoluna devam ediyor. Artık eve gitme zamanı. Mezarlık ıssız. Hava kararmaya başladı. Arkama dönüyorum. lrkiliyonun. Gri duvann kirinde bembeyaz kocaman harfler: "Yaşam, insanhğm en büyük valanı.r Bi/im Tiyatro tow, 01 Mart 18.30 : Kadıköy Banş Manço K.M. ( 0 216) 418 95 49 ve 19 Mart 20.00 : Avcılar Banş Manço K.M. 17 yıldır sahnelerde.. Savaş karşıtı oyunların en görkemlilerinden ! Diper, olağanüstü bir yorumla bütün bir çağın, savaşın, insani değerlerin yargılanmasını dile getiriyor.. Varg/'yı görmemek, 20 yüzyıla ait bilgilerinizde ciddi boşluklar yaratabilir.. Savaşın korkunçluğu, ancak Zafer Diper'in ortaya koyduğu gibi bir oyunculukla bu kadar inandırıcı olabilir. Bu nefis tiyatro metnini, virtüöz oyunculuk gösterisini kaçırmayın... BASIN . lıvıı nUliçil Tiyatro Ödiilii Potansiyelteröristler..."IT'BI Baskanı Robert Mueller, JL Amerika'da yaşayan Müslüman ve cami sayısının saptanması için 56 bölge temsiicisine taJimat verdL l ygulamanın, terorizmle mücadele kapsanunda bölgelerin demograiîk yapısını betirieme amacıyia yapılacağı biktirüdL" Yukanda okuduğunuz sahrlar, geçen haftalarda ünlü Newsweek dergisinde yer alan haberin kısa bir bölümü. Terorizmle mücadele için Amerika'daki Müslüman ve cami sayısını tespit etmek ne anlama geliyor? Bu insanlann ve mekânlann peşinen birer potansiyel terör unsuru olarak kabul edildiğini mi gösteriyor? Bir FBI görevlisi yanıt veriyor: "Uygulamanın politik olarak doğru nltnariığına şüphe yok. Fakat suç teşkfl edebüecek cami sayısını araştırmamak aptallık olurdu." Bir başka FBI görevlisinin açıklaması ıse şöyle: "Cami sayısı, her bir bölgedeki terorizm tehdidini oraşturan unsurlardan sadece biri Uçuş okullan gibi Islami dernekler de terorizmle bağlanü içinde. Biz doğrudan camileri hedeflemiyoruz. Terorizmle raücadele kapsamında hedeflerimizi gerçekleştirmeye çabşıyoruz. Bu büyük bir değeriendirme sürecinin bir parçası." Amerika'da yaşayan Müslümanlar ise FBI'ın bu uygulamasına karşı tepki duyuyor, terorizmi asla desteklemediklerini ve birer potansiyel terörist olmadıklannı anlatmak için çeşitli gösteriler yapıyor, paneller düzenliyorlar. Amerikan Islami tlişkiler Konseyi'nin Sözcüsü îbrahim Hooper, karann Müslüman nüfusa bu ülkede ne kadar şüphe ile bakıldığını gösterdiğini söylüyor. Birtakım tslami örgütler ile terorizm arasında bağlantı olduğu açıktır. Bu gerçeğuı. sonunda FBI tarafından da NEW YORK ZÜLAL KALKANDELEN dile getirilmesi sevindiricidir. Fakat yanhş olan, ana düşmanınbir din olarak belirlenmesi. Böylebir yanlış, 21. yüzyılda mantıkla açıklanması olanakh olmayan bir dinler savaşına yol açmaktan başka ne işe yarar? Dini, terorizmirı hizmetine sokan örgütlerin faaliyetlerine son verilmesi, sadece Amerikahlann değil. Islam ülkelerinin ve bütün dünya ülkelerinin başgörevlerinden değil midir? Islami terör örgütlerinin faaliyetlerinden en büyük zaran kimler gördü? Bu örgütlerle olan mücadelesinde, uzun yıllardır Amerika'run ve Avrupa'nın desteğini görmeyi uman Türkiye'de nüfusun büyük bir çoğunluğu da Müslüman. Terör örgütlerinin bugüne kadar yaptıklanna seyirci kalan ve kulaklannı tıkayan Batı dünyası, neden şimdi savaş arenasmda? FBI, temsilcilerine verdiği taümatın gerekçesi olarak, "terorizmle mücadele kapsamında bölgelerin demografjk yapısını beüriemeyi" gösteriyor. Gerekçe bu şekılde açıklanınca akla bazı sorular geliyor. Acaba bu kapsamda ülkedekı Katolik kiliseleri ya da Budist tapınaklan da sayılıyor mu? FBI, Amerika'daki diğer dinlere mensup insan sayısını da bilmek istiyor mu? ÜÛcedeki Müslümanlann ve camilerin sayısının belirlenmesine yönelik bu çalışma, din temelindeki aynmcılığı körüklemez mi? 11 Eylül'den sonra New York'ta ve tüm Amerika'da daha önce hissedihneyen ölçüde bir Müslüman korkusu ve düşmanhğı gelişti. FBI'ın temsilcilerine verdiği talimat buna katkı yapacaktır. tnsanlan dinsel ve etnik kökenlerine göre bölen zihniyet, Nazi Almanyası dönemini haürlatıyor. Herhangi bir dine inananlan ya da herhangi bir etnik kökenden gelenleri, baştan suçlu adayı kabul eden anlayış, bir arada yaşamak ve birbirine tolerans göstermek zorunda olan insanlar arasındaki banşı nasıl kurabilir? Kendi dininden ya da etnik kökeninden olsun ya da olmasın, terörist örgütlerle mücadele etmek, demokrasiye ve özgür düşünceye inanan her bireyin, her hükumetin ve her devletin en temel görevi. Terorizmi desteklemek, bir gün kendisinin de karşı terorizme kurban gidebileceğini kabul etmektir. Hiçbir zaman unutmamak gerekir ki, sahip olunan her silah bir gün sahibine de yöneltilebilir. kzulal@yahoo.com Yıkıntdar arasında Israil Fıöstin topraldarmda saldınlanıu yoğunlaşönrken dün de Nabius'ta ikiFilisrJnn öldürüldü. BaO Şeria'nın £1 HaJil kenti yakmlarmdaki Idna Köyü saJdnleri ise, İsrail askerleri tarafindan yıkıJan evterini terk etmek kakhlar. Finstinh buküçükkız, yüalanevin enkazmda oyuncaklarmı bulmaya çahşıyor. (Fotoğraf: REUTERS) Ağlayarak özür dileyen vali! Aylardır, sınıftakı iri kıyım çocuğun, gözüne kestirdiği çelimsiz çocuğu dövmek için etraftnda athğı taklalarla, numaralarla meşgulüz. Iri olan, dövmek istediği çocuğun etrafinda bir aslan gibi kükreyerek dolamyor, ara sıra pençelelerini savuruyor, dişlerini gösteriyor. Sınıftaki diğer çocuklar ise, kendi vücutlanna bakıp iri çocuğa ilişmekten vazgeçiyorlar, elini burnuna koyup nanik yapan ufacık kızıl bir çocuk dışmda. Güçlerine biraz güvenenlerse, kaşlannı kaldmp, parmak sallıyorlar ara sıra, ama ortada hiddetle dolanan aslan onlara bakmazken... Bir tarafta orman kanunlan olanca vahşeti ile süredursun, bugün biz başka bir şeylerden bahsedelim; Hawaii'de alkollü araba kullanırken yakalanıp hapse giren bir Kanada valisinin, kulağa kara mizah gibi gelen öyküsünden... Efendim, geçen yîlbaşı tatüini geçirmek üzere Hawaii'ye giden British Columbia valisi, bir gece bir arkadaş toplantısından oldukça alkollü olduğu halde otehne dönerken trafik polisi tarafindan çevrilir. (British Columbia, Kanada'mn en batıdaki eyaleridir.) Yapılan kontrolden sonra vali, gözünü karakolda açar ve 8 saat hapiste kaldıktan sonra ülkesine utanç içinde döner. Vaziyeti düzeltmek için ilk iş olarak bir basm toplantısı düzenler. Gözyaşlan içinde kendisine güvenen ailesi ve tabii ki tüm BC halkmdan özür diler, bir daha asla içmeyeceğine dair söz verir ve kendisine ikinci bir şans vermelerini ister. Bol gözyaşh ve dokunaklı olan basın toplantısınm ardından, BC iki kampa bolünür. ~~~~^"" Vali bir numarab konu haline gelir, anketler yapıhr, bir kısun halk valiyi arnk işbaşmda görmek istemezken, bir kısmı da ona ikinci şansı vermek düşüncesindedir. Sivil toplum kuruluşlan da dört bir yandan valiyi kınamaya başlarlar; kimüeri rehabüitasyon ahnasmı önerir, kmıileri hemen istifasmı ister. Bütün bunlar oladursun, bir yandan da valinin karakolda çekilmiş, sabıka fotoğrafi da ticari amaçlarla kullamhnaya başlanır. Şaşırmayın, burası Amerika, her şey ama her şey paraya dönüştürülebilir! Hawaii sokaklan sarhoş vaunin hafıfçe gülümseyen fotoğraflan basnnlmış tişörtler. bardaklarla dolar. Mart ayında Hawaii'de valinin davası görûlecek. Vali, para cezası ve zorunlu kamu hizmetinin yanı sıra, 1 seneye varan hapis cezası da alabilir. Bu görünen cezamn bir de görünmeyen ve dahadapahalı tarafi var elbet: Valinin politik kariyeri. Bugün halk affetse, yann seçimlerde rakipleri - ~ — — — afFetmeyecekler. Eveet, hikâyeyi dinledikten sonra sizin de surahmza acı bir tebessüm oturdu değil mi? Nasıl oturmasın efendim; bir kere, şoförü, yahut korumalan olmadan tek başına araba kullanan valiyi ayıphyorsunuz değil mi? Hadi vali alçakgönüllülük etti direksiyonun başına geçti diyelim, insan polis çevirince hiç değüse, Kanada'da bir eyaletin valisi olduğunu söyleyip, pişkinlikle oradan aynlmaz mı? Sonra, Hawaii polisi de gerçekten ayıp etmiş; valiyi 8 saat hapiste tutmak, TORONTO BERNA DEMİRYOL sabıka kaydı açmak, olur iş değil. Hadi tüm bunlar olduuu, koskoca vali gözyaşlan içinde herkesten özür dileyecek, süt dökmüş kedi gibi bir daha yapmayacağım diye söz verecek, olur iş değil... Hem sonra, vali de olsa o da bir insan evladı, elbette birkaç kadeh içecek. E biraz içkili araba kullandı ise n'olmuş, kimseye bir şey ohnadı ya? Gördüğünüz gibi buralarda böylesi "garip" olaylar olabiliyor. içkili araba kullanırken çevrilmiş bir vali hapse düşüyor, iki gözü iki çeşme ağlayarak yüzlerce kişi önünde özür dileyip, bir daha ağzıma içki koymayacağun diye söz veriyor. Günlerce medyayı meşgul ediyor ve siz de boş bulunup sanıyorsunuz ki, vali yüz kıiarncı bir suç işledi, sözgelimi görevini kötüye kullandı, yeğenini, eniştesini kayırdı, 1 lirahk hizmeti 10 lira gösterdi, halkı kandn-dı, vesaire. Böyle şey dilenmez ama, çok yakın gelecekte bir gün, bir valimizin, Boğaz'da bahk sofrasmdan içkili halde evine dönerken çevrilip, karakolda gecelediğüıi ve ağlayarak halktan özür dilediğini görmek umuduyla. tyi pazarlar. 'Kazanıyorum, öyleyse vanm' 1 890'lardan Birinci Dünya 1 Savaşı'nın sonlanna kadar olan dönem aynı zamanda ABD'nin ilk zenginlerinin türediğı bir dönemdi O yıllann en ünlü zengini de Vanderbflt ıdi Ekonomist Thorstem \ebfcnin Tüketim Teorisi'nin kaynağı olan Vanderbilt'in, gelirinin büyük bölümünü demiryolu yapunından sağladığı tahmin ediliyordu. Vanderbilt ailesinin bir başka ünü de göstenşli malıkânelerinden geliyordu. Aile 1900 yılında Manhattan'uı 51 ile 59. caddeleri arasında 8 tane adlanna yahşır ev inşa ettirdi. 57. Cadde'deta 137 odalı evi Amerikan tarihine bu ülkede ınşa edilmiş en büyük konut olarak geçti. O günlerde sıradan bir ailenin hedefı, bannma ve yiyecek masraflannı karşılamaktı ABD o dönemde yeni zenginlerle tanışu. Paralannın haddi hesabı yoktu ve harcamalanyla verdikleri mesaj Veblen'in teorisine ilham kaynağı oldu. Tüketimin bu derecesini gerçekleştirebilen insanlar bunu parasal güçlennın kanınnı ortaya koymak için yapıyorlardı. Yani, topluma verilen mesaj "Param var ve bunu ben harcıyorum*' şeklinde özetlendi. Aradan bir asırdan fazla zaman geçti. Amerikan halkı ve tüketim harcamaianndaki ahşkanlık yeni bir kimliğe büründü. Günümüz Amerikan ailesinin hedefi, ^"~™"™^ bannma ve yiyecek masraflannı karşılamaktan çok ötelere yöneldi. İnsanlar ıhtiyacı olan harcamayı yapmaktan uzaklaşıp istediği harcamayı yapmaya yöneldi. Bazılan için lüks araba toplum içinde var olma sebebi sayılırken kimileri için bu okyanus gören bir eve dönüştü. Geçenlerde Los Angeles Tünes'ta çıkan bir araştırma lüks harcamanın boyutunu ortaya koyuyordu. Buna göre geçen yılın lüks harcamalanndan bazılan şöyle sıralanıyordu: Kayak merkezi Aspen'in Little Nell Oteli'nde bir gecelik konaklama bedeli 5 bin dolar. Peter Philippe marka kol saatinin Caübre 89 modeli 2.7 mih/on dolar. Port Lauderdale'da bir gün içinde 18 yat, tanesi 22 müyon dolardan satılıyor. Gulfstream Şirketi'nce 40 mih/on dolara satılan uçaklar için verilen siparişler yetişnrilemiyor. Seyahat şirketleri, otomobil üreticileri, lüks ev pazarlayan emlakçiler talebi karşılamada zorlanıyor. Toplumunun lüks düşkünJüğu üıüyaca dönüşüyor. Gazetenin bir başka anketınde insanlara, "Yaşam kafitenizi arttmbilecek en önemli etken nedjr" diye soruluyordu. Cevap "Daha çok para" olda Amerikan toplumunun lüks düşkünlügü pizza ya da beysbol sevdasıyla başa baş gidiyor. Ortalama bir ailenin sahip olduğu birden fazla araba, arnk o ailenin konumunu da beürliyor. 10 yıl öncesine göre arabalar daha büyük ve gösterişh, evler geniş ve göz alıcı. Yine gazetenin araşnrmasına dönelim. Günümüz ailesinin evi, 1950'lerde yaşayan bir ailenin evinin iki katı büyüklükte. tkinci eve sahip ailelerin sayısında büyük artış yaşanıyor. 10 yıl önce sıradan bir otomobilin değeri 22 bin dolar iken bugün bunun yüzde 75 arttığı belirhliyor. Son iki yılda lüks mallara olan talebin yüzde 26 arttığı yine bu araşürmanın sonucu. Tüketim toplumunun harcama merakını doğal karşılamak mümkün. Fakat bu harcamanın ne pahasına yapıldığını da gözden çıkarmamak gerekıyor. Lüks tüketimdekı artış hayat standardının da arttığı anlamına gelmiyor. Çalışan Amerikahnın işe ayırdığı zaman, ailesiyle geçirdiği zamandan daha fazla. Kendi ihtiyaçlannı karşılamak için zamansızlıktan yakınanlar daha fazla harcayıp daha fazla mesai yapüklannın farkında olan kişiler. Kazandıklannı her geçen gün daha az biriktiren ortalama bir aile bir yandan da kazandıklarmdan çok harcamaya, dolayısıyla borca yöneliyor. Kazancı ne olursa olsun daha fazlasını harcamayı gelenek haline getirenler ~ ~ " ' ^ ~ ~ " toplumun yapısını da kökünden değişririyor. Bu değişim doğum günü hedıyelerine. tarilde gidilen mekânlara. evlerde aranan şartlardan araba fiyatlanna kadar her kesime yansıyor. Harcama hastalığina kapılmış toplum için tasarruf bir anlam taşımıyor. Amerikan halkınm bankalardaki tasarruf hesabı diğer gelişmiş ülkelere göre en alt düzeyde. Bunun yanında borcu teşvik eden harcama ve kredi sistemi her geçen gün iflas edenlerin sayısını arttınyor Sağhk ihuyacını karşılamaya yöneük önlemler harcama sevdahsı halka yeterli olamryor, suç ve uyuşturucu da yaygınlaşıyor. Lüks arabalann her geçen gün çoğaldığı, göstenşli evlerin inşa edilmeden önce alıcı bulduğu, bir bardak şarabın 5 bin dolara yudumlandığı bir dönemden geçiyor Amerika. Her kesimın kendi çapında yaptığı harcama, gehri katlıyor. Yaşam standardını yükselten aile, bir yandan da hayat boyu ödemek zorunda kalacagı bir borcun alnna giriyor. Harcamayı gözünü kırpmadan yapan zengin ya da orta halli Amerikalının ödeyeceği fatura sadece aldığı maJın karşıIığı olmuyor. Bu faturayı ödemek için daha fazla çalışmalan dolayısıyla kendilerine daha az zaman ayırmalan aile yapısının çatlamasma da neden oluyor. LOS ANCELES REMZİ GÖKDAĞ lıvıı Mlliçil Tivatro Odiilii - ^ "Şjr YARĞI KIRMIZI BALIK ÇOCUK EVİ 12. YIL AİLE OKULU-5 Dr. Erdal ATABEK NUBBâk TOk CBİŞM KfiİMÜRMHUMŞüUT KONULUTOPLANTIMIZ OLUMSUZ HAVA KOŞUIİARINEDİYLE 23 MART 2003 PAZAR GÜNÜNE ERTELENMİŞTİR DUYURULUR <Wya$-Bosnncı 0 2164H 16 36 - Faks-Tel: 0 216 366 14 31 0-6 yaş - Mecıdıyekö) 0 212 213 95 88 - Faks-Te|- 0 212 213 87 40 e-mail: kirminbtlikasıperonlİBe.cora »*i">.lurnıizib»tılı.com GİRESUN 2. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1- Dosya No: 2000/1954 yenilenmekle 2003/9 Borçlu: Nusrettin Kurt Özel Harekât Birliği BULANCAK/GtRESUN Ismâil oğlu 1972 doğumlu Osmaniye ili Düzici ilçesi Kurtlar mah.'de kayatlı. Alacaklıya: 763 804.262.-TL. faiz ve masraflar hariç ödemeye borçludur. Yenileme ve ödeme emri tebliğidir. 2- Dosya No: 2000/1814 Borçlu: Mehmet Güler Fiskobirlik Genel Müd. GlRESUN Ismail oğlu Dereli ilçesi Yiıva köyü nüfiısuna kayıtlı. Alacaklıya: 183.102.122.-TL. faiz ve masraflar hariç ödemeye borçludur. 3- Dosya No: 2000'1953 yenilenmekle 2003/10 Borçlu: Erhan Koray Gülsoy Kuyumcu cad. Çiftç'ioğlu fıc. Uğur Apt. GÖRELE/GÎRESUN Alacaklıya: 743.218.513.-TL. faız ve masraflar hariç ödemeye borçlu. Yenileme ve ödeme emri tebliğidir. Pamukbânk T.A.Ş.'ye izafeten vekili Av. Yavuz Akbulut tarafindan, yukanda yazılı alaeağın tahsili için aleyhinize yapılan icra takibinde, adresini- ze gönderilen ömek 49 no'hı ödeme emri tebliğ edilememiş ve zabıta tahkikatı neticesinde de yeni adresiniz tebliğ edilemediğinden ödeme emrinin ijanen tebliğine karar verilmiştir. Işbu ödeme emrinin ilan tarihinden itibaren borcu ve masraflannı 7 güne (15) on beş gün ilavesi ile yinni iki (22) gün içerisinde ödemeniz, (temi- nat vermeniz) borcun tamamına veya bir kısmına veya alacaklının takibat icrasına dair itirazınız varsa, senet altındaki imza size ait değil ise yine 7 güne 15 gün ilavesi suretiyle 22 gün içinde aynca ve açıkça bildirmenız aksi halde icra takibinde bu senedın sizden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettiğüüz takdırde mercii önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız, itirazuuzın muvakkaten kaldınlacağı, senet veya bor- ca itirazınızı yazılı veya sözlü olarak icra dairesine 7 güne 15 gün ilavesi ile 22 gün içerisinde bildirmediğiniz takdırde aynı müddet içerisinde 74. madde geref ince ma] beyanuıda bulunmanız, aksi halde hapisle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edilece- ği, ödeme emri yerine geçerli olmak üzere ilan ve ihtar olunur. 03.02.2003 Basın: 6684
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear