Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 ARALIK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AHU\K ARANIYOR TURHAN SELÇUK
DURÜST
TABÎATLî
İSTANBül
EFEKDÎSİ
ABDlîLCANBAZ1
HARİKULADE
MACZRALAEI
• KISIM
TEKMİLİ
^ANJLI ADAMN UUN
1^604
$ÜfcKEr<
Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul, gelişimin eğitimle sağlanacağmı söyledi
'Antalyakültür kenti olacak'LEYLA TAVŞANOĞLU
Bekir Kumbul u tanımayan varmı?
Antalya'da 20 yıllık DYP'lı belediye
başkanlan egemenhğine son veren
CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı.
Ondan önce CHP'den mılletvekili. Ama
Genel Başkan Deniz Bavkal, geçen dö-
nem Antalya Büyükşehir Belediye Baş-
kanlığı'na adaylığını koymasını istedi-
ği için parti disiplini anlayışı ıçinde
görevi seve seve kabul etmiş. "Şimdi,
daha yapacak çokşeyvar. tkincidönem
degörevetatibim" diyor. Sonra ekliyor:
"Daha yaşunız ne ki? Yüz yaşına ka-
dar yaşamaya luyettiyim."
Başkan Kumbul Antalyalı bir göçer
ailesinin oğlu. Ögretmen olmak ister-
miş. Ama bir rastlantı sonucu Ege Üni-
versitesi Tıp Fakültesi'nin sınavını ka-
zanmış; yıllarca okuyup didindikten
sonra da doktor olmuş. '70'Ii yıllann
solculuk hızı içinde zaman zaman So-
ğuk Savaş'ın kurbanı olmuş; zaman
zaman da mutluluklar yaşamış bir ki-
şi. Hep sigorta hastanelerinde görev
yaprruş. 21 yıllık hekimlik yaşamına
1995 'te son vermiş. O tarihten ben de
politikanın içinde... Bu karan venrken
şöyledemiş. "Hep Tabip Odalannın
içinde oJduğum için özellikle sağük po-
litikalan birikimimi arük parlamen-
toda değerlendirmeliyiın.''
Ama seçildikten sonra parlamento-
dan sıkılmış. Düşlediklerinin hayata
geçmediğini görmüş, çünlcü. "Parla-
mento çok boş bir yer de değfldi. Onu
göriiyordum. Hekimken gittiğim yer-
lerde a> akta karşılanırdım. Ama mil-
letvekili olarak o insanlaria karşılaşO-
ğunda kjmisi arkasını döndü, önünde-
ki işine bakü. Öbürü kafasını öbür ta-
rafa çevirdi. Yani parlamentoyu bizler
o noktava getirdik O noktava getaıe-
melh.dL''
örnek Refik Saydam
Kendisıne Cumhuriyet'in ilk yılla-
nnın Sağlık Bakanı Refik Saydam'ı
örnek almış. "Aslında bizim sağlıksis-
temi, ne kadar bozmaya çalışsak da
onun arnğı temeller üzerinde devam
edrjoıf
Solculukla ilgıli olarak yıllann de-
neyımiyle diyor ki: "Kâğıt üzerinde
okuduğumla hayatın içinde yaşadığım
solculuk meğer çok farkbynuş."
Şu ilginç gerçekleri de anlatıyor:
-BenburadasetMİikalarfîlankurdum.
1977'de Taksim Meydanı'ndaki olay-
lardaöhunüneşiğinden dönmüş birki-
şrvim. Ama işveren durumuna geçtik-
ten sonra, yani Büyükşehir Belediye
Başkanıoluncapratiğiniçinegirdim ve
ideafimdekileri pek göremedim."
Sonra gençlik yıllanna dalıyor, yi-
ne: "Türkiyegençbffcumhuriyet. Ama
bizkre, 'Birbiıinizle kavga etmeyin.
Cumhuriyet değerleri içinde sizin ara-
dıklannız var. Ülkenizi geliştirmeye
yönelik neyiniz varsa ortaya koyun.
Kendinizi geliştirin. Bilgi birikimini-
zi arttınn" denmedL Bugünkü sıkınü-
nın birnedenideodur.O dönemingenç-
lifi gerçekten idealist bir kuşaküT
Temel eksiklrk
Bütün bu gençlerin birbirine kırdı-
nlması ya da gençlerin birbirini kırmak
istemelerinin temelinde bir kültür so-
runu yaşanmıyor mu? Bu sorunlann
aşılması için örneğin, Antalya nasıl bir
kültür kenti haline gelebilir?
Başkan Kumbul yarut veriyor: "Ba-
km,temd eksikMk kültürdür. Bugün do-
ğumuzda, güneydoğumuzdaki ülkeler
bu durumdaysa bunun temelinde de
kültür eksikiifi yatmaktadır. Kültürü
getiştirdiğimiz oranda toplumlar insa-
ni değerlereyaklaşır.Ölümden korkar,
insan öldürmez. Banşa yöneür. Sorun-
'Turizmdyleyerli halk barışmah'
Bekir Kumbul, turizmin sadece Antalya değil,
bütün Türkhe için önemö bir sektör oİduğunu
beürtij'or ve devam ediyor: "Bunun hem ekonomik,
hem sosyal boyutu var. Yalruz ruriznı çok kınlgan
bir sektördür. Bunu çok iyi bilmemiz lazım. tkinci
olarak burası, tarihi, ikBmi, çevresiyle yaşanası bir
coğrafya. Eskada pamfiha. Anlamı da degişik
ırkiann banş içinde bir arada \-aşadığı \erimK
topraklar._ Aslında bugün de burası bir banş ve
huzur şehrl Ama üzerine biçilen rol turEm.Turizm
sadece otel yapmak, deniz, kum, güneş değiL Ama
şu anda turizmin kullandığnnız parçası sadece
deniz, kum, güneş. Yani tngilizcede "all indusive"
denilen her şey içinde rurizm. İyi de böyle turizm mi
olur? Turizm, kültür turizmini eklediginiz oranda
turizm oluyor. Bir, kendi kültürünüzü insanlara
yansrtnorsunuz. tki, o turizm sadece \atınmcr>r
a
değil tüm yaşayanlara, rünı topluma hizmet etmeye
başoyDr. Bir de turizmin sosyal boyutu var.
tnsanlan sosyaDeştiriyor. Değişik kühürter bir arada
yaşryor. Sonuçta birbirinden etkileniyor. Ama
insanlan otele hapsederseniz bunu başaramazsınız.
Bakm, 'her şev içinde' kimi yerlerde kullanılabilir.
Şehre inemeyecek Idşiler için kullanılabilir. Sağük
rurizmi, kongre turizmi gibL. Ama Alanya'mn,
Antaha'mn içinde *her şev içinde' turizm
yapamazsınız. Ama ne yazık ki yapıbyor. Bu da
kalite\i düşürüyor. Bir de turizm orada yaşayan
halka sırtını dönmemeli. O halkla banşık ohnah. Bu
da o yörede yaşayanlaıia, üreticilerie ilişkileri
geüştirerek başanhr. Çe\rede yaşayanlar zaman
zaman oralardan j ararlanabUmelL Bir de turizm
yaünmcılan o çevredeki köylerüı kühürel,
ekonomik geüşimine katkıda buhmmah. Biz arbk
turizmin enıeklenıe dönemini geçirdik
Ben diyorum ki, Udnci görev dönemimdeki
hedeflerimden birisi bu. Turizmciyle yerti haOa
banşürmak durumundayız. Ve banşünnz.''
lannı konuşarak çözer. İkincisi, kültiir
toplumun kimliğidir. AntaK^'ya gefin-
ce_ Antaiya gerçekten farkh bir coğ-
rafv^dn-. Farkh olduğu için de insanlar
burada binlerce >il vTjşamış. Bizim bil-
diğüniz Antalya tarihi, Bergama Kralı
Attalos'la başhyor."
Sosyal demokrat beledlye
Kumbul Başkan'ın sosyal demokrat
belediyecilik üzerine çok ciddi çalış-
malan var. Bir de bunlan kendi ağzın-
dandinlesek... "Kentyönetinıindeçağ-
di ideoiojisüıdeki toplumculukve ada-
let gibi hedefler değiL esas olarak top-
hımsal yaşamın örgütlüve demokratik
ilişkiler içinde buhınduğu kentierdeki
sosyal yapı ve beklentilerin de sosyal
demokrashe olan güçlü bağlan.
Ozetle denebilir ki kent yaşanu de-
mek hem sos>~aL hem de demokrat ol-
mak demektir. Bu iki ka\Tarnın bütün-
leştiği yerler de kenüerdir. Ülkemizde
çağdaş sos}al demokrat bdediyeciüğin
temel özeUikleri ve diğer anla\ışlardan
farkh başhca rutum ve ilkeierrvse şöy-
leözedenel)itir: Kaülunavereldemok-
racıhğı, hem narenciyeyi, hem kesmeçi-
çekçüigi geüştinnelryiz. thracatayöne-
lik de adımlar atmahyız. Bu konuda
çahşmalanmız var zateru."
Meyve satı$ı
Bir de Almanya'nın Real adlı gros-
marketi var. Antalya Büyükşehir Be-
lediyesi'nin Real"le taze meyve satışı
anlaşması yaptığı du>aımlan vardı. Ne-
dir bu işin aslı? "Real'le gerçekten fl-
gmç bir iliski kurduk Böviece de dün-
yapazanna ginnek istrvoruz. Olav şöy-
Bekfr KumbUİ'dan: "Antalya çok göç alan bir kentimiz.
Çevresinde de gecekondu mahalleleri var. Oranın kültürel yönünü
geliştirmemiz lazım. ikincisi, o insanlara beceri kazandnmalıyız.
Bu da geçmişin Köy Enstitüsü ve Halkevi'nin bugünkü versiyonu
olan kültür evleridir. Gecekondu semtinde bir kültür evi yaptık.
Yakında açıyoruz. Bunlann sayısmı da çoğaltacağız. îçinde 350
kişilik çok amaçlı bir salonu var. însanlar orada sinema da, tiyatro
da izleyecek, konser dinleyecek; konferanslar verilecek."
daş,sosyaldemokratyatdaşunlann ön-
celıkleri konusunda en zenghi kaynağı
uluslararası yerel yönetim sözleşmele-
riyle bu konudaki dünya konferansia-
nnın sonuç bildirgeleri oluşturuyor.
Çünkü bu belgeler için çoğunlukla
dünvadaki başanlı sosv al demokrat \e
sosyalist yerel v önetinı kadrolaruun et-
kin kaohmı ve denevimlerinden esin-
leniliyor. Hatta önemli bir bölümü de
doğrudan bu kadrolarca kaleme ah-
narak hemen her görüşteki kaühmcı-
larca benûnseniyor. Bununtemelnede-
ni de sadece sosval demokrasinin ken-
rasubiüm veuzmanhğa önceük,kühü-
rel miras ve çevTeve duyarühk. açıkhk
ve güvenilirlik, ve son olarak da halkuı
gözetilmesL"
Hedefler büyük
Peki, ikinci dönem için öbür hedef-
leriniz nedır? "Anuuya bir turizm ken-
ti, dedik, ama burası aynızamanda yaş
meyve ve sebzenin en iyisinin üretfldi-
ği bir yöre. Üsteük de Türkiye'nuı am-
barı gibL Bunu getişrjrme vönünde de
adımlar atmanuz lazım. Yani hem se-
le: Bir süre önce bu anlaşmayı \apük.
Bu yöre üreticisinm hale gönderdiği ta-
ze meyvayı Antalya Büyükşehir Bele-
diyesi'nin aracıhğıyla Real ahyor ve
Türkhe'deki bütün markederine dağı-
tıp orâlarda saolmasnıı sağbyor. Real,
gerçekten bu potansiyeh' kaldırabildi-
ğinüze ikna olduğu anda bütün dünya-
daki marketlerinde sadece Antalya
meyvesi satacak. Başka yerlerden sı-
kıntı çekmişler, şimdi resmi bir ma-
kamla bu işi götürmekistivorlar. Biz üre-
tidnin ürününü iyideğertendirmekiçin
ihracata yönefik ilk adımlan aayoruz.
Bugün AB içinde en fazla yaş mev^e
ve sebze satan ülketerden birisi tspan-
va. .Ama artık İspama'da mah'yeder
iyice artrj ve sulan da ruzlanmava baş-
ladı. Ovsa bizde maövetler düşuk. Su-
lanmız boL Dolayısryia bizTürkiyeola-
rak İspama'nın alternatifı olabiliriz.
Yerel yönetim olarak bu konuda üze-
rimize düşeni yapryoruz. \apmava da
devam edcceğiz. Bunun ilk adımını at-
ük Düşünceler geHşiyor. AJtyapısuıı
oluşruruyoruz. Ama gelecekte muüa-
ka olacakür. Bunun da aranı çizmekis-
tiyorum."
Antalya ve çevre sorunu
Birdeçevrekonusuvar... "Bekdi-
yecih'k sadece >oL su, elektrik. kakn-
run vapmak değHdir. Bunlan tabii ki
yapacaksuuz. .Ama işin bir de sosyal
boyutu var. Hde hele sosyal demokrat
birpartininbeledryçbaşkanıvsanızhem
demokrat, hem sosyal olacaksuuz.
Bü- belediye her şeyden önce çevTeci
olmakzorunda. Sürdürülebilir kalkın-
manmtemeMsünlürükbilirçevTedir.Do-
layısryla Antaha'nuı denizi de önemti-
dir, onu çevTeleyen doğa dokusu da
önemlidir; falezler de önemlidir. Bey-
dağlan da önemlidir.
AntahaTürkiye'mnvitrinidir. Bunu
konıyabildiğimiz oranda hem Antal-
ya'ya, hem Türkiye'ye katkıda buhın-
muşolunız."
t>i de, sızden önceki dönemden de\
r
-
raldığınız Antalya'nın doğal dokusu-
na taban tabana zıt. o ucube beton yı-
ğınlannı ne yapacaksınız?
"Şu anda bir şev yapabilmenin zor-
luğu var. .Ancak, Türkiye'de beton y>
ğuuannın ekonomikömrii 30-40vıldır.
O zanıana kadar da zaten şehir plan-
lamasrvia Ugili bin'nç daha çok getişecek-
tir. Dolavisıyia da nıutiaka yenileri da-
ha düzgün olacakür. Bu bilinç şimdi-
den oluşmaya başladı.Ama gerçekten,
1980'den sonraki polifikalar bir anda
beton yığınlannın yapımını patlatmış,
kenti süaşürnuştır. Bu politikalar yii-
zündenAntaha'mnözeDiklefalezleri be-
ton yiğnnna döndü. Çevre konusunu
daha genişletirseL.. Biy olojik aük sis-
temini kurduk. Kaü aük için de modern
sistemimizi geliştirdik. Aynca şündiye
kadar kentin kişi başuıa düşen yeşil
miktan 15 metrekareydL Şimdi bu 7^
metrekareye çıkü. Biz4 milyon 500 bin
metrekarelik dev asa bir kent parkı \ a-
raoyDnız. Birbekdiyeri bunlanyapmak
zorundadır."
Kültür evleri
Bir de Kumbul Başkan'ın kültür ev-
leriprojesıvar.. "Antaryaçokgöçalan
bir kentimiz. Çevresinde degecekondu
mahalleleri var. Oranın kültürel yönü-
nü geliştirmemiz lazım. İkincisi, oinsan-
lara beceri kazandırmalryız. Bu da geç-
mişin Köy Enstitüsü ve Halkevi'nin bu-
günkü versiyonu olan kültür evleridir.
Gecekondu semtinde bir kültür evi
yapük. Yakmda açryoruz. Bunlann sa-
yısun da çoğaltacağız. îçinde 350 kişi-
lik çok amaçlı bir salonu var. İnsanlar
orada sinema da,tiyatroda izleyecek,
konser dinleyecek; konferanslar veri-
lecek. İçinde aynca kütüphanesi,muh-
tar evi, daha çok nüfus planlamasına
yönelik doktor evi, biçki dikiş nakış
kursu verilecek yer, el sanatianna yö-
nelik bölüm, bUgJsayara yönelik yer,
okuma kursu dersBği var.."
Çocuklara yönelik bir de yardım ça-
hşması var.....
-Antarya'da yüda 9 bin çocuk ilko-
kula başhyor. Bunun en azuıdan üçte
biriçocuğunun ihtiyacını karşuayama-
yacak durumdaki aileler. Dolayısıyia
üç bin çocuğumuzu bu yıl okul forma-
lan ve bütün okul ihtiyaçlan dahil ol-
mak üzere donatok."
GEÇMÎŞTEN
GELECEĞE
ORHAN ERİNÇ
İnsan Hakları ve
Örgütlenme...
Adalet ve Kalkınma Partisi, her olanaktan yarar-
lanarak insan hakları ve örgütlenme konusunu
gündeme getirmeye ya da unutturmamaya çalışı-
yor.
önceki gün her iki konu da, bizzat partinin ge-
nel başkanı tarafından özenle vurgulandı.
İnsan haklan konusunun gündeme getirildiği yer
Yüksek Askeri Şûratoplantısıydı. Başbakan, Türk
Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğı irticai ve bölücü faaliyet-
ler nedeniyle kesilen iki personelle ilgilı karara kar-
şıoy yazarak duyarlılığını bir kez daha kanıtladı.(î)
örgütlenme konusu ise Türk-lş'in 19'uncu Ge-
nel Kurulu'nda delegelere yapılan tavsıye ile ger-
çekleştirildi. Başbakan işçilere "örgütlenin" dedi.
Ancak bu tavsiyede bulunurken, başarılı bir örne-
ği anımsatarak "Bizim devlet kadrolannda yaptı-
ğımızgibı" deseydi sanırım daha içten bir yakla-
şım sergilemiş olurdu.
• • •
İnsan haklan ve örgütlenme sorunu gerçekten
Türkiye'nin uygar dünya ile arasındaki anlaşmaz-
lıkların başlıcalarını oluşturuyor.
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi (AİHM) ve
Uluslararası Çalışma Örgütü (UÇÖ - ILO), çalışma-
larının büyük bölümünü Türkiye'ye ayırmak zo-
runda kalıyor.
Acaba bizlerı yönetenler, özen gösterdiklerini
neredeyse gözümüze sokarcasına kanıtlamaya
çalıştıklan her iki konuda içtenlikli biryaklaşım ser-
giliyorlar mı?
Soruyu yanıtlamadan, kısa bir süre önce yapı-
lan değişıkliklere göz atalım.
• • •
23 Kasım 2003 günü Elektronik Resmi Gazete'de
iki yönetmelik değişikliği yayımlandı.
llki "İnsan Haklan Danışma Kurulu'nun Kuruluş,
Görev ve Işleyişi ile llgili Usui ve Esaslar Hakkın-
da Yönetmelik"'\r\, ikincisi de "llve llçe İnsan Hak-
lan Kurullan 'nın Kuruluş, Görev ve Çalışma Esas-
lan Hakkında Yönetmelik"'m değiştirilmesini amaç-
lıyor. Başbakanlığın yetkisindeki değişiklikler, ya-
yın organlannca pek önemsenmemiş olacak ki..
ya haber yapılmadı ya da bir paragraflık haberler-
leyetinildı.
İnsan haklan konusunda il ve ilçe düzeyinde gö-
rev yapacak kurulların oluşturulmasındaki amacı
yönetmelikten alıntılayarak anımsatalım.
"Toplumda ve kamu görevlilerinde insan hak-
lan bilincini geliştirmek, insan haklarını korumak,
ihlal iddialarını incelemek ve araştırmak, insan
hak ve özgüriüklerinin kullanılmasının önündeki en-
gellerile hak ihlallerine yol açan sosyal, siyasi, hu-
kuki ve idari nedenleri incelemek, araştırmak ve
bunlann çözümüne ilişkin önerilerde bulunmak."
Bu amaç, "il kurullan" tarafından yerine getiri-
lecek. Ancak il kurullarının oluşumuyla ilgili mad-
dede, iktidann yerel yönetimlere yetki devri konu-
sundaki gerçek amacının ıpuçları da yer alıyor.
örgütlen bir yana bırakıp illerde valileri, ilçeler-
de de kaymakamlan, kendi emirleri altındaki gö-
revlilerin denetlenmesıni yine kendi seçtikleri ku-
rul üyelerıne yaptırmak niyetinin somutlaştırılma-
sı açıkça ortaya çıkıyor.
Hangi kamu kurum ve kuruluşundan üye alına-
cağını valiler belirieyecek.
Ticaret ve Sanayi Odası temsilcisini belirlemek
yine valinin yetkisinde olacak. öteki meslek oda-
ları ile sendikalardan belirlenecek bir üyeyi de va-
liler seçecek.
Yerel medyatemsilcileri, yerel televizyon, gaze-
te, radyo gıbi kuruluşlarda çalışmakta olup da baş-
vuranlararasından vali görevlendirecek. Sivil top-
lum kuruluşlarından başvuracaklar arasından se-
çilecek 3 temsılciyi belirleme yetkısi de valilerde
olacak.
Bir yandan örgütlenmeyi önermek öte yandan
da örgütlen yok saymak herhalde bize özgü bir yak-
laşım olmalı.
• • •
Yukanda yönetmelik değişikliğini andığım Baş-
bakanlığa bağlı İnsan Haklan Danışma Kurulu Sek-
retaryası'nda3 kişilik bir "İnsan Haklan Kurulu" var.
Başkanlığını yürüten Büyükelçi Sami Güner, yurt-
dışına atandığı için boşalan başkanlığa Doç. Dr. \fa-
hit Bıçak atandı.
Doç. Bıçak'ı AlHM'nin 14 Aralık 2000 günü ver-
diği bir karar nedeniyle tanıyoruz (Basın No:
22676/93).
Mahkeme, Şanlıurfa'da görülen davanın bilirki-
şileri arasında yer alan Bıçak'ın da katkısıyia ha-
zırianan raporu, insan haklarının kurallarına yete-
rince uyulmadan hazırlandığını belirterek geçerii say-
mamış. Ve Türkiye'yi 35 bin sterlin maddi, 30 bin
steriin manevi tazminatın yani sıra 21 bin sterlin
masrafı ödemesine ve yıllık yüzde 7.5 faiz işletil-
mesine karar vermiş.
• • •
Sanırım yaptığım alıntılar, içtenlikli yaklaşım ko-
nusundaki soruyu, ayrıca bir yorum yapmaya ge-
rek kalmadan yanıtlıyor.
oerinc(a cumhuriyet.com.tr.
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
ARALIK AYI ETKİNLİKLERİ (2)
Ayın Kitap Eleştirisi
"Sen Vatan Haini misin Baba?"
üzerine söyleşi ve kitap imzası
Deniz KAVUKÇUOĞLU
(9 Aralık 2003 Salı Saat: 18.00)
Yer Cumhuriyet Kitap Kulübü
Istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2
Beyoğlu/İSTANBUL
Bu bir Koop-C ortaklarla ilişkiler kolu etkinliğidir.
Ücretsiz ve herkese açıktır.
Kafeteryamız Pazar dahıl her gün saat 10 00 Akşam 21 00 arası açıktır
Bodrum/Turgutreis Avta'da
17 Haziran - 3 Temmuz Dönemi
Devre Mülk
SATILIKTIR
0 535 252 05 66