Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2003 PAZAR
HABERLER
Gazeteci Eberhard Seidel, Islam Federasyonu'nun Milli Görüş'ün kamufle edilmiş hali olduğunu söyledi PAZAR
'Hukuk devletini kullanıyorlar'İPEK VTZDANİ
BERLÎN- Almanya "daki Milli Gö-
rüş Teşkilatı ıle ilgili araştırmalar
yapan Alman gazeteci Eberhard Se-
idel. Almanya da İslam dıni dersle-
rinı verme hakkına sahip olan İslam
Federasyonu'nun, Almanya Anaya-
sayı Koruma Daıresi tarafından fe-
deral düzeyde "izlemelistesinealınaır
-• Milli Görüş Teşkılatfnm "Kamufle
l edilmiş hali" olduğunu söyledi. Se-
t idel, federasyonun derslerini alan
öğrencılenn davramşlannda deği-
şıklıkler görülduğünü belirterek "Or-
neğin derslerine giren başı açık ka-
dınöğretmenlereTiirkçe 'fahişe" de-
•CLAUDIA SCHMİD
'Milli Görüş
tehdidi
surüyor
BERLİN (Cumhuriyet) - Almanya'da
ülke ıçi ıstıhbarattan sorumlu olan
Almanya Anayasayi Koruma Dairesı
Berlin Başkanı Claııdia Schmid.
"anayasayı tehdit eden örgütierden
biri olarak" izleme 1 istesıne aldıklan
Milli Görüş'ün "Adil Düzen" adı
verilen ve "şeriaü temel alan bir
düzeni savunduğunu" belırttı
Schmid, "Milli Göriiş ile İslam
Federasyonu arasında personel
bağlanti olduğunu biliyoruz'' dedı.
Berlin"de Türk gazetecılerle görüşen
Schmid, Milli Görüş'ün anayasayı
tehdit eden örgütler lıstesine
alınmasının nedenlerini anlatarak
"Bu örgütün düşüncderi büyük
ölçüde Necmettın Erbakan'uı
düşüncelerüıe dayanmaktadır" dedi.
Schmid Anayasayı Koruma
Dairesı'nın 2002 Temmuz ayı
raporunda Erbakan'ın şu
konuşmasının yer aldığını söyledi:
"Endişelerinizden kurtulmak mı
istnorsunuz? Eğer istiyorsanız
Almama'daki devlet düzenininde
adil bir düzen olması gerekir. Böyie
bir düzen olmadıkça sen de
haklanna ka\ uşanıazsın."
Schmid, "Erbakan'ın 'Adil Düzen'
adını verdiği bu düzen, çok partüi
demokratik sistem, kadın-erkek
eşitiiği gibi Almanya AnayasasTnda
yer alan birçok hakkın yok edilmesini
öngören ve bizûn anaryasal
düzenimize ters düşen bir düzendir"
diye konuştu. Schmid, Almanya'da
"aşın İslamcı" kabul edilen Türk
sayısının 27 bin 300 olduğunu
söyledi. Türkler arasında 8 bin aşın
mıllıyetçi, 3 bin 650 aşın solcu
bulunduğunu ifade eden Schmid,
Almanya'daki Kürtler arasında ise 11
bin 850 aşın solcu olduğunu söyledi.
Schmid, Alman ordusunun hem
Almanya'da hem de dışandakı
ülkelerde korunması için 3 hafta
önce Anayasayı Koruma Dairesi
bünyesinde Askeri Güvenlik Ofısi
(MID) oluşturduklannı söyledi.
Schmid, bu ofisin Afganistan'da
Alman ordusuna yönelik yapılan
bombalı saldınlann önlenmesi ve
güvenlik sorunlan gibi sorunlarla
ilgıleneceğini söyledi. Schmid,
"Alman ordusu yurtdışmda görev
yapacaksa bu tür önlemlerin alınması
şart" dıye konuştu. Schmid,
Almanya'da sadece terör örgütlerini
değil, Alman Anayasası'na aykın
çalışma yürüten tüm aşın örgütleri
incelediklerini söyledi.
Schmid, bu nedenle bir örgütü
incelemeye almak için A\Tupa
Birliği'nin terör listesine gırmesini
beklemedıklerinı ifade ettı.
• Almanya'daki Milli Görüş uzmanı gazeteci Eberhard
Seidel, Berlin'de îslam Federasyonu'nun din derslerini alan
öğrenciler arasında, başı açık kadın öğretmenlere Türkçe 'fahişe'
diyenlere rastladıklarmı söyledi.
meye başlayan öğrencflere rastladık"
dedı.
Yazdığı haber ve yorumlar nede-
niyle Milli Görüş tarafından kendi-
sine sayısız da\a açılan \e kendisi-
ne açılan tüm davalan kazanan Se-
idel, Milli Görüş'ün "Saydam bir
kuruluş olmadığuıı" söyledi. Milli
Görüş'ün kendısine ait derneklerin
isimierinı açıklamadığını belirten
Seidel, "Almany^'da Milli Görüş'le
ilgili en büyük sorun da bu zaten.
Birçok kadın, gençlik ve spor derne-
ği, Milli Görüş'e ait olduğu bilinme-
den Alman hükümeti ve belediyeler-
den 'Kamuya yararlı kuruluş' statü-
süyle maddi yardım alıyor" dedi.
Seidel, Milli Görüş Teşkilatı'nın
özellikle politikalan, mali konular
ve Erbakan'la bağlantılan konusun-
da "gizleyecekçok şeyi olduğuna inan-
dığmı" söyledi.
Milli Görüş'ün Alman basınında
yer alan birçok habere karşı dava aç-
tığını belirten Seidel. "Hatta bazen
Erbakan'la hiçbir ilgüeri olmadığuıı
iddia edecek kadar ileri gidiyorlar.
Ancak biz bunun yalan olduğunu bi-
liyoruz. Çünkü Erbakan her yıl ge-
nel toplanblanna geliyorvetüm üye-
Almanca kurslarına büyükkatılım
DİTİB, Almanya'da yaşayan Türkler için dini, sosyal ve
kültürel amaçh derneklerce yürütükn hizmet ve
çanşmalan koordine amacıyla 1984 vüında kuruldu.
Köbı'de bulunan merkez binada eğitim \e kültür kurslan,
daıuşmanhk ve rehbertik hizmetleri veriyor. Eğitim
alanında, Almanca diL, bilgisayar, okuma-yazma, dikiş ve
tekstiL yemek pişirme, yabancılara ve Türk çocuklanna
Türkçe, okul derslerine yardını ve Almanya'da ortaokulu
dışardan bitirme kursu veriyor. Eğitim kurslannda 1793
Idşi bulunuyor. Bunlann 1292'si Almancayı öğrenmek
isteyenler. Bu kurslara sadece Almanya'da yaşayan
Türkler değil, yabancılar da büyük ilgi gösteriyor. Geçen
yıl 30 ülkeden bu yıl ise 32 ülkeden toplam 385 yabancı
Almanca kursuna kabldı.Kültür alanında verilen kurslar
ise şöyle: Türk halkoyunlan, saz. ut, kanun, tasavvuf
müziği, Türk halk müziği, Türk sanat müziğL Kültür
kurslanna kaülan 313 kişiden 156'sı Türk halk müziği
kursunu tercih etmiş durumda.
Din adamı harekâtı
Yıllardır Almanya'da Türkçe din eğitimi verilmesini
savunan Diyanet'te düşünce değişikliği yapıldı
CÜNEYT MUHARREMOĞLU
KÖLN- Milli Görüş'e yakınlığıyla bi-
linen tslam Federasyonu'nun Berlin'de din
dersi vermeye başlamasının ardından çı-
kan tartışmalar Diyanet Işleri Türk İslam
Bırhğı'ni (DtTÎB) ha-
rekete geçirdi. Daha ön-
ce Almanya'da din eği-
timinin Türkçe verilme-
sini savunan DlTÎB,
yönteminı değıştirdi.
DlTlP, Almanca din
eğitimi verecek görevli-
lerin yetiştirilmesi için
hazırlıklarabaşladı. Dl-
TİP'in bu karan almasında, Federal Al-
manya Cumhuriyeti'nin din derslerini
Almanca vermek istemesi etkili oldu.
DÎTıB Genel Başkanı Rıdvan Çakır,
Almanya'da din derslerini verecek ögret-
menler için Frankfurt Goethe Üniversi-
tesi'yle protokol yaptıklannı söyledi.
Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği'nde
Din Hizmetleri Müşaviri olarak da gö-
rev yapan Çakır, din dersini verecek öğ-
retmenin büyük önemi olduğunu belir-
terek bu konuda Frankfurt Goethe Üni-
versitesi 'yle bir kürsü kurulması için ça-
lışmalann devam ettiğini vurguladı.
• DİTİB, Almanca din eğitimi verecek
eleman yetiştirmek için Frankfurt
Üniversitesi'yle protokol yaptı. DİTİB
Genel Başkanı Rıdvan Çakır, "Buradan
mezun olan kişiler Almanca din eğitimi
verebilecek" diye konuştu.
Çakır, "Bu çahşmalar devam ederse2-
3 yıl içinde değil, anıa daha sonraki yü-
lardaburadan mezun olan kişjler Alman-
ca din eğitimi verebilecek''dedi.Berlin'de
din dersi veren İslam Federasyonu'nun
uygulamalannı eleştiren Çakır, bu kuru-
luşu müfredat ve katılım açısından başa-
nlı bulmadığım söyledi.ABD'ye yapı-
lan 11 Eylül saldınsından sonra Alman-
lann DİTİB'i inceledığini söyleyen Ça-
kır, "Bize olunılu bakıyorlar. Mahalli ve
diniidareierle diyaloglanmızı çok iyi sür-
dürüyoruz. Dinler arasuıdaki soğuklu-
ğungkteribnesiiçin çahşmalanmızvar.Çe-
şjtfipladornılardailtşkilerimizson
derece olumlu şekilde devam edi-
yor" dedi.
Türkiye Araştırmalar Merkezi
tarafından yapılan bir araştırma-
ya göre Türklerin yüzde 72'sinin
DİTÎB üyesi olduğunu belirten
Çakır, Almanya'da bulunan 863
Türk derneğinin çaulan altında bu-
luştuğunubildirdi. Çakır, ideolo-
jik ve siyasi görüşlerin üstünde çalışma-
ya özen gösterdiklerini vurgulayarak şöy-
le konuştu: "DİTİB'de inanç ve milliyet
ön planda değfl. tsteyen herkes kuruluşu-
muza getebilir\eyardım isteyebiKr. Sade-
ce dini konularda değil sosyal ve kültürel
alanlarda da vurttaşlanmıza hizmet et-
meye çahşıyoruz,''
ler tarafindan ayakta alkışlanıyor.
kürsüde konuşma yapıyor" dedı.
Milli Görüş'ün yasaklanması yö-
nünde Almanya'nın çeşitli eyaletle-
rinden talep olduğunu belirten Seidel,
"Örneğin Bavyera tçişleri Bakanı bu
talebi seslendiriyor, ancak bu yönde
başarüı bir girişim henüz yok. Çün-
kü Milli Görüş'ün amaçlanna şiddet
yoluyla ulaşacağına dair elde delil
yok, zaten Milh" Görüş de genel an-
lamda şiddet uy gulamıyor, amaçla-
nna kültürel hegemonya yoluyla ulaş-
may a ve daha çok hukiık devletini
kullanmay a çahşıvor" dıye konuştu.
Alman hükümetinin bugüne dek göç-
menlerin dini sorunlanyla ilgilen-
mediğini ve bu yüzden
de dini bir boşluk ortaya
çıktığmı ifade eden Se-
!
idel. bu boşluğu da Mil-
li Görüş gibi teşkilatla-
nn doldurduğuna dikkat
çekti.
Etklsi artıyor'
Bu kapsamda Türk
devletinin de Diyanet Iş-
leri Türk tslam Birliği
(DİTtB)aracıhğıylagiri-
şimde bulunduğunu
anımsatan Seidel. "An-
cak DİTİB çok yetersiz
kaldı, örneğin DITtB'in
imanıları Almanca bil-
mez, ancak Milli Görüş
aktifyöneticilerinin eğiti-
mine çok önem verir* de-
di. Alman devletinin ül-
kedeki göçmen aılelerin
çocuklanna yönelik sos-
yal, ekonomik \e mesle-
ki olanaklaryaratamadı-
ğına dikkat çeken Seidel,
bunun da Milli Görüş'ün
daha fazla talep bulması-
na yaradığını anlatıyor.
Milli Görüş Teşkilatf nın
Almanya'daki Müslü-
manlar üzerindeki etki-
sinin giderek arttığmı be-
lirten Seidel. "tçindebu-
lunduğumuz durumda
olduğu gibiekonomik bu-
nahmlann yaşandıgı dö-
nemlerde yüzde 40-50'si
işsiz kalan Türklerin ara-
sında da İslamın önemi
daha da artacak" diye
konuştu.
Milli Görüş'ün 9O'lı
yıllardan bu yana çok
yaygın gençlik çalışma-
sı yürüttüğüne dikkat çe-
ken Seidel, bu çalışmala-
n şöyle anlartı: "Camile-
rin errafinda gençlik der-
nekleri kurduiar. Hollan-
da ve Belçika'da 'yaz
kampı' adını verdikleri
çocuk vegençlik kampla-
n düzenledfler. Bu katnp-
lara her yıl 20-30 bin ci-
vannda genç katıldı. Bu
gençler Aünanya'ya geri
döndüklerinde kızlann
türban taknıaya ve ken-
düerini Alman arkadaş-
lanndansoyuüanıayabaş-
ladıkları görüldü. Bu
kamplarda günde 5 va-
kit namaz kılınıyor, 5-6
saat Kuran kursu y apıb-
yor, geri kalan zamanda
da ideoJojikfaaliyeüeryü-
rürülüyordu."
Milli Görüş Teşkila-
tı'nın çoğu Almanya'da
olmak üzere Avrupa'da 2
bin kültürel ve sosyal
merkezi bulunuyor. Bun-
lardan 350'si kadın, 55O'sı
gençlik merkezi, 50-60
tanesi ise üniversitelerde
çalışma gösteriyor.
ORTA AMERİKA VE KARAYİPLERE
ÜRÜN PAZARLAYANLAR...
BU ÜLKELERDEN İTHALATA İLGİ DUYANLAR...
10'DAN FAZU ÜLKE PAZARINA TÜRKÇE,
İSPANYOLCA, İNGİÜZCE, ALMANCA DİLLERİNDE
DANIŞMANLIK HİZMETİ VERİYORUZ.
CACR EXPORT.CO.
www.serranomattey.com
Bufete Serrano Mattey
San Jose - Kostarika - Orta America
E-Mail: onuralp(o racsa.co.cr
Tel: 00506 280 6131 / 00506 389 3610
00506 811 3677
Fax: 00506 225 5337
RO.BOX: 12476-1000
CUMHURİYET'İN 80. YILINDA
CUMHURİYET'İN
AYDINLARI KONLŞUYOR
Açış Konuşması
Nazan MOROĞLU
Istanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordinatörü
Oturum Başkanı
Prof. Dr. Necla ARAT
I C Kadın Sorunlan Araştırma \e U>gulama Merkezı Mudürü
Konuşmacılar
Ahmet Taner KIŞLALI
(Cumhuriyet'in 75. yılında konuşması ile aramızda)
Kemalizm 2000'li Yıllara Işık Tutuyor
Prof. Dr. Erol MANİSALI
1 Ü Öğretim Üyesi
Cumhuriyet'in 80. Yıhnda Türkiye'nin
Sıcak Gündemi
Tarih. 28 Ekim 2003 Sab
Saat . 11.00-13.00
Yer The Marmara Oteli Balo Salonu - Taksim
Gınş serbesttır.
İstanbul Kadın Kuruluşları Kadın Araştırmaları
Birliği Derneği
Cumhuriyet Yemeği
Kooperatifimizin her yıl düzenlediği geleneksel
Cumhuriyet yemeği bu yıl
31 Ekim 2003 Cuma günü Armada Otel'de
saat: 19.30'da yapılacaktır.
Kooperatif ortaklarının yanı sıra tüm Cumhuriyet okurlarının
katılımına açıktır.
İ Z L E N C E
• Açılış Konuşması: llhan S E L Ç U K
• Ataol B E H R A M O Ğ L U : Şiir Dinletisi
• Haluk ÇETİN: Gitar-Vokal
• Feride ATICI: (Halk Türküleri)
• Armada Otel Grup Akdeniz
popüler müzik grubu
KOOP-C
Yönetim Kurulu
Davetiyeler KOOP-C Merkezi'nden temin edilebilir.
Kooperatif ortaklarına %1O indirim uygulanır.
1 kişi 40 milyon TL. Limitsiz içki...
Tel: (0 212) 514 18 08-09 Fax: 520 50 23
E-mail: cumhuriyetC" cumhunyetmahallesi.com.tr
ORHAN BURSALI
Biyoloji, Erkek ve
Türban
Genetik bilimı insanın (tabii canlılann!) ıcığını cıcı-
ğını çıkartıyor. Bütün biyolojik yapımız tek tek kim-
yasal harfler olarak belirleniyor. İnsanın örneğin dev
bir halı sahaya yatırıldığını düşünün; sonra onun üç
boyutlu yapısını iki boyut olarak. düz bir tabaka ha-
linde halı saha üzerinde açın, açın, açın... Modern
biyolojinin (moleküler biyoloji ve genetik) yaptığı ta-
mamen budur.
Bilim, insanı epey "düzleştirdi" (İki boyuta indir-
gedi). Eğer insanın her bir harfinin bir puzzle (yap-
boz) parçası olarak tanımlanması bittiğinde, tek bir
insanın puzzle fotoğrafı, belki de Türkiye çapında
bir yer kaplayacak!
Insan, süreç içinde "yaratıcılığı" da öğreniyor ve
yeni özellikler taşıyan canlılann oluşumuna imza
atıyor.
• • •
İnsanın kendisini bu keşfetme süreci içinde orta-
ya çıkardığı son olgulardan biri de, sadece erkek-
lerde bulunan ve erkeklere "erkek" özelliğini veren
gen veya genleri taşıyan Y Kromozomu'nun son
300 milyon yıl içinde deformasyona uğrayıp küçül-
düğüdür. Bu küçülme sürüyor.
Bazı meraklı bilimciler, örneğin Oxford Üniversi-
tesi genetikçilerinden Bryan Sykes bu gidişle Y
kromozomunun ne zaman yok olacağını hesapla-
mış: 125 bin yıl sonra, yani aşağı yukan 5 bininci
neslimizde, erkeği belirleyen Y kromozomu ortadan
kaybolacağı için, kadınlar artık erkek çocuk doğur-
mamaya başlayacak!
Kadınlar iki adet gayet sağlıklı X kromozomu ta-
şır ve bu sayede bütün kalıtım bilgisini yedeği ile
birtikte sonraki nesle aktanrken, erkek bir X bir de
duruma uğramakta olan Y kromozomuna sahip. Y
yok olunca, erkek, döllenme sırasında bu kromozo-
mu sonraki nesline aktaramayacak.
• • •
Diğer bir bulgu ise, erkeğin zaten "hatalı" doğdu-
ğu. Bir başka genetikçi, Steve Jones (Londra, Col-
lege Üniversitesi), Y kromozomunu konu alan kita-
bında, erkek için "Dişinin paraziti" diyor ve erke-
ğin spermasından toplumsal konumuna kadar, yani
biyolojik ve toplumsal buyuk bir çöküş içınde oldu-
ğunu yazıyori
Genetikçiler, embriyonlann oluşum sürecinde er-
keğin sonradan ortaya çıktığına işaret ediyor. Erkek
embriyon, 6 haftasında erkeklik geni devreye giri-
yor ve ancak 12. haftada erkeklik üreme organlan
belli olmaya başlıyor.
Erkeğin yaşamdaki rolününün ikincilliğini ortaya
koyan çok sayıda yeni araştırma da var. Genetikçi-
ler, bütün canlılarda erkeğin ve dişinin hayatın sür-
dürülmesindeki işlevlerini araştırdıkça şu bulguyla
karşılaşıyoriar
Erkekler doğa tarafından, annedekı genleri eşe
aktaran ve dişi kalıtımını harmanlayan araçlar ola-
rak yaratıldı. Kaburgah Adem ilk insan değil, sade-
ce kadınlan 'birleştiren'di".
Embriyonun erkeğe dönüşümünün sonradan ol-
ması, erkek üzerinde travmatik özellikler yaratıyor.
Erkek cenin, dişiye göre çok daha duyarlı.
Erkeklerdeki kısırlık sorununun yüzde 25'i, Y kro-
mozomunun küçülmesinden.
Bu durum, erkeğin üreme yetisinin giderek zayıf-
ladığının göstergesi.
Toplumsal olarak zaten erkekler daha az yaşıyor.
Daha çok ölüyor ve zaten daha az ürüyorlar.
Erkeğin biyolojisinin yanı sıra, toplumsal çökü-
şünde de şu örnekler gösteriliyor: kötülükler, şid-
det, polisiye olaylar, cinayet, her türlü şiddet, katli-
am, organize suçlar. seks suçlan, fanatizm... bütün
bunlar erkeklerin hanesine yazılıyor. Kanser, kalp
inmesi, trafik kazası gibi bütün büyük felaketlere
uğrayan öncelikle erkekler.
Bir Alman sosyoloğa göre, "Ahlaklı, meslek sahi-
bi, yetenekli ve sosyal yönden gelişmiş kadınlar ol-
masaydı, batı demokrasilerindeki ekonomik, sos-
yal ve siyasi sistem çoktan çökmüş olurdu!".
Genetikçi Sykes'a göre, erkek bu gidişle tıpkı di-
nozorlar gibi yok olacak.
Üreme için zaten erkeğin dölleme yeteneğine ge-
reksinimin giderek azaldığını da görüyoruz. Tıp, ge-
liştirdiği üreme teknolojileriyle, erkeğin safdışı kala-
bileceğini gösteriyor. Kopyalamadan tutun, dişi do-
kudan yedek sperma üretimi gibi yeni teknıkler de
geliştiriliyor.
Spiegel dergisinde bu konuda genış bir araştır-
ma yayımlandı. (Gelecek Cumartesi CBT'de bula-
caksınız.)
• • •
Bütün gözlemler ve araştırmalar, doğanın kadını
esas aldığını göstenyor. Tersine hiç bir bulgu yok.
Biyolojide gelişme ve erkeğin doğadaki konumu
böyleyken, toplumsal hayatta kadını türbanın içi-
ne sokan ve kadın üzerinde egemen olan erkeğin
bu tutumunu nasıl yorumlayacağız?
Sadece tek bir açıklaması var Kadının başını
türbanlaması, erkeğin toplumsal kötülüklerinin, yani
savaşçılığının, şiddetinin, kriminal karakterinin, ci-
nayet ve katliamlannın... bir uzantısı, bir parçası...
Türbanlamayı kabul etmenin, türbanlı kadın ile
türbansız erkeği aynı kaba sokarak, türbanı bütün
toplum katında özgürleştirecek siyasal fetvalar ver-
menin (hem de giderek AKP'leşmekte olan ne eski
solcular, ne eski darbeciler ve sosyal demokrat ta-
rafından!), erkeğin bu toplumsal suç dizisine destek
vermekten başka ne anlamı var ki gerçekte?
Cumhuriyetin ve demokrasinin gelişmesinin önü-
nü, siyasal İslam, kadınlan iyice türbanlaştırma po-
litikasıyla tıkamaya başladı.
Türkiye'nin kalkınamama ve zenginleşememe
sorunlannın nedeni türban mı?
obursali(g cumhuriyet.com.tr.
TEŞEKKUR
Hastalığımın teşhis edilmesini sağlayan
Dr. Korel YALMAN a
operasyonumu başanyla gerçekleştiren
Prof. Dr. iskender SAYEK
Dr. AN KONAN
Dr. Tamer ÇOLAKOĞLU
Dr. Günay ÇAVDAR
Dr. Enes ABUSAFA
Dr. Barış YILDIZ
Prof. Dr. Ülkü AYPAR
Dr. Alper SALMAN'a,
H.Ü. Tıp Fakültesi 63. Bölüm
hemşire ve çalışanlanna teşekkür ederim.
Av. Mahir BERKTAŞ