01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2003 PAZAR 4 HABERLER Rektörler, öğretim üyeleri, dernek ve sendika başkanlan, gaziler ve öğrenciler Anıtkabir'e akın etti Oımhuriyetten vazgeçilemez DUNYADABUGUN ALİ StRMEN Şemayer Kumpanya'da Ölümsüz 'Muntaza' Sevgilı, Semaver Kumpanya'da Murtaza oyununun galasının perde arasında, Cüneyt Türel ile konuşuyoruz. - Murtaza, Orhan Kemal'in başyapıtı, onu ölümsüzleştiren bir eserve Murtaza tıpkı Şvayk gibi evrensel bir tip, diyor. Bu görüşe katılmamak elde mi? Murtaza yüzde yüz bizden biri. Ama o den- li de evrensel. Murtaza; ezen baskıcı devletin, ezen, gad- dar görünen, gözünü kapatıp vazifesini yap- maktan başka bir şey düşünmeyen, iyi kurs görmüş, amirlerinden iyi terbiye almış, üstü- ne vazife olsun olmasın herşeye kanşan, her yere burnunu sokan, baskıcı otoritenin timsa- li. Mahallelinin nefretettiği, fabrikada insanla- nn hem sevmeyip hem de tiye aldıklan Mur- taza, aslında parçası oiduğu düzen tarafından ezilen, ama ne düzenin, ne ezildiğinin bilincin- deolan birinsan. Bütün yoksulluk ve yoksulluklara gözünü kırpmadan dayanan, sapına kadar namuslu bir insan. Böylesine bir namus anlayışının bugün ge- çerliliğı kalıp kalmadığını düşünmenin de bir anlamı yok. Çünkü daha bin dokuz yüz kırklarda da, Murtaza'nın çarpık dürüstlüğü, hem alay hem de şikâyet konusu oiduğu gibi, onu bir yere de vardırmıyor. ••• Murtaza'nın dramı namusunda değil, bilinç- sizliğınde yatıyor ve sonunda Murtaza hem bı- çak oluyor hem yara, hem cellat oluyor hem de kurban. Orhan Kemal'in bu eşsiz ve ölümsüz, sapı- na kadar yerel, ama o denli evrensel bir tip ile sorunu ele aldığı romanı, ınanılmaz bir başa- nyla sahneye uyarianmış. Metin tam bir üstat işi. Işıl Kasapoğlu'nun rejisi, oyunu daha da do- ruklara taşıyor. Bütün oyun boyunca, nefesini kesip izliyor- sun sahnede olanlan. Semaver Kumpanya'nın genç ama yete- neklıden de öte usta, eğitimli ama amatör ruh- lu oyuncularının hertıangi birini diğerlerinden ayırmak olanaksız. Bu cıvıl cıvıl genç kadro, tam bir usta ışi ser- gilerken bütün gençliklerini, enerjilerini, ya- şam sevınçlerini sahneden salonataşınyorlar. Oyun bittiğinde dakikalar süren alkışlann ardından, ıçınde Murtaza'nın dramının buruk- luğunun yerini, gerçek oyuncuların, sizinle paylaştıkları yaşam sevinci alıyor. Murtaza, nutuk atmayan Işıl Kasapoğlu üs- lubunda sazlı sözlü, şarkılı danslı, üstün birti- yatro yapıtı. • • • Sevgili, Murtaza'yı mutlaka git gör! Orhan Kemal için gör! Müstesna kadronun performansı için gör! Fevkalade sahne uyarlaması için gör! Nejat Yavaşoğulları'nın müziği için gör! Ve nihayet Murtaza'yı Kocamustafapaşa'da harikalar yaratan Semaver Kumpanya'yı ya- şatıp geliştirmek için gör! Semaver Kumpanya büyük maddi olanak- sızlıklar içinde, amatör bir ruhla çalışıyor. Tencere orada kaynıyor, yemekler birlikte yeniyor. Salon kirası, yakıt, elektrik, telefon parası ödendikten sonra kalan para oyuncu- lar arasında bölüştürülüyor. Genelde de, bir şey kalmıyor: Ama bu koşullar içinde ortaya serilen oyu- nun güzelliği, içinde cevheri olan insanların, maddi olanaksızlıkları aşarak neler yapabile- ceklerini gösteriyor. Semaver Kumpanya'nın sponsoru yok. Bir iki cevherli işadamı şimdilerde ilgilenmeyi va- at ettiler. Bu kuruluşa yapılan sponsorluk boşuna git- meyecektir, oyunlannı izlemek bu görüşüme hak vemnek için yeter. Geçen yıl 12. Gece'yi izJemiştim. Murtaza'yı da gördükten sonra, bütün oyunlannı eksik- siz izlemeye karar verdim. Semaver Kumpanya'ya omuz vermek her- kesin borcu olmalı. Lafı uzatmayalım, sen en iyisi git kendi göz- lerinle gör! ORAL ÇALIŞLAR İMZA MUSTAFAÇAKIR ANKARA- Hukumetın uygulama- lanna karşı Atatürk ılkelenne sahıp çı- kan on bınlerce yurttaş dun Anıtkabır'e akın ettı Rektörler ve öğretim uyele- n cüppelenyle. sıvd toplum örgutlen. sendıkalar, avukatlar, öğrencıler, ga- ziler ve yurttaşlar ellennde Atatürk posterlen ve Türk bayraklanyla once Anıtkabir'e ardından da Tandoğan Meydanı'na yürüdu. Ankara Ünıver- sıtesı Rektöru Prof. Dr Nusret Aras. cumhunyetın kazanımlanndan asla vazgeçmeyeceklennı. hıçbır odağın gücünun cumhunvetı ortadan kaldır- maya yetmeyeceğını \aırguladı Turkıye'dekı 77 ünıversıteden sa- dece Bılgi, Yaşar ve Koç ünıversıtele- n Ankara Ünıversıtesı'ne gönderdık- len yazılarda yürüyuşe katılamaya- caklannı bıldınrken Fatıh Ünıversıte- si ıse çağnya yanıt vermedı Başkentdün Ankara Ünıversıtesı ve • Başkent. Ankara Üniversitesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği'nin ortaklaşa düzenledıği "Cumhuriyet Yürüyüşü"nün coşkusunu yaşadı. Atatürk posterleri ve Türk bayraklanyla Anıtkabir'den Tandoğan Meydanı'na yürüyen on binler Cumhuriyet kazanımlanndan vazgeçilemeyeceği mesajını verdi. AÜ Rektörü Aras, hiçbir odağın gücünün Cumhuriyet'ı ortadan kaldırmaya yetmeyeceğüıi söyledi. Atatürkçü Duşunce Demeğı'nın (ADD) ortaklaşa duzenledıklen "Cumhuri- \et Yürüyüşü"nün coşkusunu yaşadı Anadolu'nun dört bir yanındakı unı- versıtelerden rektörler, bınlerce öğre- tim üyesı \ e öğrencı ile ADD şubele- n öncekı gece vıirüyüşe katılmak ıçın otobüslerle Ankara'ya geldı Başken- te sabah saatlennde rektor \ e oğretım üyelennı taşıyan 350 otobüs gırdı Rektörler, YOK uyelen ve öğretim elemanları cüppelenyle Tandoğan Meydanı'nda yerlennı alırlarken ADD şubelen, dernekler, sendıkalar, gaziler ve yurttaşlann katılımıyla alan doldu. Kortejın bir ucu Aslaniı Yol'a ulaşır- ken dığer ucu hâlâ Tandoğan Meyda- nı'ndan çıkmaya çalıştı. Rektörlenn Anıtkabır kapısından gınşı sırasında bir grup oğrencı YOK' ü protesto gös- tensınde bulundu. Aslaniı Yol'un gı- nşınde korteje YOK Başkanı Kemal Gürüz ile Ünıversıtelerarası Kurul Başkanı Ayhan Alkış da katıldı. Yurttaşlardan alkıs Sadece Türk bayraklan \e Atatürk posterlen taşıyan kortej Anıtkabır önü- ne geldığınde alanda bulunan yurttaş- lar tarafindan yoğun alkış aldı Daha sonra AÜ Rektöru Prof Dr. Nusret Aras başkanhğındakı rektörler ile ADD Genel Başkanı ErtuğnıiKazan- a, mozoleye çelenk bıraktı. "Üniyer- sitelervetopJuın'' adına AnıtkabırÖzel Defteri'ru ımzalayan RektörAras, def- tere şunJan yazdı "Aaz Atatürk, senin en büyük eserimdirdediğinCumhuri- >etin 80. yıidönümünü coşkuyla kutiu- yoruz. BÛiy'oruzldcumhurryeterdem- dir. Cumhumet akıl \ebiKmedayalı uy- gar bir sistem içeren ka\ramın adıdır. Cumhumetdemokratik rejiminde te- melidir. Sevgili Atatürk, kurduğun Cumhuriyetisenindevrim\eilkelerin- den doğan laik. demokratik,sosyai hu- kukdevtetinisonunakadarkDruyup kol- lamaya ant içiyoruz. ühısumuzKema- list devrim ve ilkeierine daima sadık kalacaktır. Vatan sana minnettardır." Kortej daha sonra Anıtkabir'den çı- karak Mareşal Fevzı Çakmak Cadde- sı'neyöneldı Kortej 10. YılMarşıeş- Rektörier ve öğretim üyelerinin cöppeleriyle katıldığı yürüyüşte Abmet Taner Kışlah ve Uğur Mumcu posterleri taşındı. Atatürkçü Düşünçe Kuiüpieri Fe- derasyonu tarafindan taşınan "Ordu Göreve" yazüi pankartiann kaldınlnıası için ise sık sık uyan anonsu yapıkü. (Fotoğraflar: SERDAR ÖZSOY / AA) lığınde saat 12.30'da Tandoğan Mey- danı'na ulaştı Bu sırada apartmanla- nn camlanndan yurttaşlar da alkışlar- la rektörler ve öğretim üyeierine des- tek verdıler Katılımcılar meydanda Atatürk'ün sesınden "\utuk"u dınle- dı ve hep bırhkte 10 Yıl Marşı'nı söy- ledıler Bu sırada 29 Ekım provalannı sürdüren jetlenn geçışı ılgmç bir gö- rüntu oluşturdu. Atatürkçü Düşünce Kulüplen Federasyonu tarafindan ta- şınan "Ordu Göreve" yazılı pankar- tın kaldınlması ıçın sık sık uyan anon- su yapıldı. Grubun pankartlan kaldır- maması uzenne YOK Başkanı Gürüz tepkı göstererek "Bu pankartlan Türk üniversiteleri katiyen tas\ip etmij'or. Bumarjinalbirgrupturviebu.vürihiiş- le alakasıyoktur" dedı Daha sonra ka- tılımcılarhep bırhkteAtatürk'ün Genç- lığe Hıtabesı ve "Gençtiğin Atatürk'e Cevabı"nı okudu Meydanda "Gerici hükümetiiımersiteviterket' ve "Cum- hurhetünhersitelerideğilAKP hükü- metivıkılacak" yazılı pankart- lar taşınırken "Atatürk gençli- ği görev başına" sloganlan da atıldı. Köktendincilikle mücadele sürecek' YÖK Başkanı Guruz, mesaj- lannın açık olduğunu belırte- rek "Ata'ya, akla, bilime say- gı, Türkmilletinesa> gL Kim na- sıl istivorsa övle değertendir- sin" dedı. Türk ünıversıtelen- nın köktendincılığe, etnık bö- lücülüğe, bılım dışı herakıma karşı sonuna kadar mücadele edeceğinı dıle getıren Guruz, -Büyük Atatürk'ün ve silah arkadaşlannın kurduğu Tür- ki\e Cumhuriyeti olmasaydu bugün ezan sesi değübaşka ses- ler duyulurdu. semalarda ay yıldızlı ba\Takdeğilbaşka ba\ - rak dalgalanırdı. Cumhuriye- tin getirdiği bilim ve aklın üs- tünlüğüneda>ahsağhkhizmet- leri olmasavdı Cumhuriyete karşı olanlann bir kısmı be- bekölüm ktafistiklerindebirer çentik olurdu. Herkes aklını başınatoplasın,bunu hiç unut- masın" dıye konuşru. Gürüz, Cumhunyetın sembollen ha- lıne gelmış Kubılay gıbı in- sanlann ısminın anımsatıbîia- sından, akhn üstünlüğünün zık- redıfmesınden ozellikle ülke- yı yönetenlenn kesınlikle ra- hatsız olmaması, tersine bun- dan gurur duyması gerektıği- nı vurguladı. AÜ Rektörü Aras, tüm Tür- kıye'yı temsilen meydanda ol- duklannı behrterek "Bizler Ata'nın hu/uruna kavga et- mek, şikâ>et ctnıek için değil, emanederinesahipçıküğunızı göstermek için geldik" dedı ADD Genel Başkanı Kazancı da Atatürkçülük ve Kemalız- min bırbınne özdeş kavTamlar olduğunu, bırbınnden aynJa- mayacağını söyledi. Kazancı konuşmasında yasalınn antide- mokratik unsurlardan anndınl- ması gerektığını belırtti. Yürüyüşe Türk-tş Genel Başkanı SatihKıhç, Eski Mil- lı Eğıtım Bakanı MetinBostan- cıoğlu, CDP Genel Başkan Yardımcısı Osman Özbek, Türkiye Ziraatçıler Derneğı Genel Başkanı İbrahim Yetim, Cumhunyet Kadınlan Derne- ği Genel Başkanı Şenal San- han ile ressam BedriBa> kam da katıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] 26 Ekım Pazar 15.00-16.00 Tüyap Istanbul Kitap Fuarı 4. Salon 309 nolu Gendaş Standı Deniz Kavukçuoğlu'nun adını ilk ne zaman duydum, onu ilk ne za- man gördüm hatırlamakta zorlanı- yorum. 1975 yılında cezaevinden çıktıktan sonra yurtdışına gitmiştim. Oradan Arnavutluk'a ve Çin'e gide- cektim. Sartte bir pasaportla kaçak olarak yurtdışına çıkmıştım. Frank- furt'ta Yıldırım Dağyeli ile buluşa- caktım. Verilen adres Alman Ma- ocularının bir kitapçı dükkânıydı. Uykusuzdum. Bir an önce Yıldı- nm'ın randevu verdiği kitapçı dük- kânına gelmesini bekledim. Akşam oldu, Yıldırım ortalarda yoktu. Bir başka adresdaha vardı, orayada git- tim. Orada da kimseler yoktu. Elim- deki bir başka adres Nürnberg'dey- di. Frankfurt'tan trene bindim ve ge- ce Nürnberg'e vardım. Ne yazık ki oradaki adreste de kimse yoktu. lyi- ceyorgun düşmüştüm. Istasyon ci- vannda bir otele gidip uyumaya ka- rar verdim. Otellerde de yer bulama- yınca, yeniden Yıldırırn'ın geleceği Frankfurt'a dönmeye karar verdim. Artık uykusuzluktan ayakta dura- Deniz Kavukçuoğlu'nun Yolculuğu... mıyordum. Trende uyumaya karar verdim. Fakat bir başka sıkıntı ile daha yüz yüze geldim. Nürnberg- Frankfurt treni VVürzburg'da aktar- ma yapıyordu. Aynı kompartıman- da yolculuk ettiğim Alman aileden beni VVürzburg'da uyandırmasını ri- caettim. Yarı uyuryan uyanık Frank- furt istasyonuna ulaştığımda sabah olmuştu. Kitapçıya yeniden gittim. Bir masaya çöktüm ve uyuklamaya başladım. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Sanıyorum öğle- den sonra üç sıralanndaydı, başıma birisi vurdu. Baktım Yıldırım'dı. Al- manya'da geçecek 11 ayım böyle başlamıştı. Yıldınm Dağyeli beni bir- çok kez bu kadar olmasa bile ran- devularda çok bekletti. Ona kızıyor- dum, her karşılaştığımda boğazını sıkmayahazırlanıyordum. Benim bir şekilde sinirımi yatıştınp yine bildi- ğini okumaya devam ediyordu. Deniz Kavukçuoğlu'nu ilk kez o y)h larda Almanya'da görmüştüm. Fa- kat o yıllarda Aydınlık hareketinden uzak duruyordu. Daha doğrusu De- niz akıllı bir adam olarak anlamsız ya- saklara uymayınca örgütten "atıl- mıştı". "Sen Vatan Haini misin Ba- ba" (Doğan Kitap) kitabında o gün- leri şöyle anlatıyor: "Türkiye Ihtilal- ci Işçi Köylü Partisi (TllKP) Yurtdışı SiyasiBürosuüyeliğim Ömer(Özer- turgut), Yıldırım (Dağyeli) ve Gü- ner'/n (Yüreklity 'liberal eğilimlerden annmayacağıma' kanaatgetirmele- ri üzerine oldukça kısa sürmüş, Si- yasiBüro'dan da TllKPüyeliğinden de atılmıştım." Deniz'in örgütten atılması, onun birçok saçma sapan uygulamaya karşı çıkmasıydı. Kitabında o saç- malıklan hiç abartmadan ama gülüm- seyerek anlatıyor. Deniz Kavukçu- oğlu ile yıttar sonra yeniden Alman- ya'da karşılaştık. Yıl 1990,12 Eylül sonrası cezaevinden çıktıktan son- ra bir davetle ailecek Hamburg'a gittik. Deniz ve o zamanki eşi Olcay da Hamburg'da oturuyoriardı. O sık sık Hamburg dışına gittiği için biz da- ha çok Olcay'la buluşuyor, birçok konser ve toplantıya onunla gidi- yorduk. Deniz, o zamanlarTürkiye'ye dö- nemiyordu ve derin bir Türkiye öz- lemi içindeydi. Bir keresinde geçen günlerde yitirdiğimiz Dursun (Ak- çam) Ağabey'le birlikte Yunanis- tan'ın Kos (Istanköy) Adası'na git- mişler ve Türkiye'ye yakından bakıp hüzünlü anlaryaşamışlardı. Ozaman yaptıklarını dayan hüzünlü, yarı ke- yifli dinlemiştik. Kos Adası'nda bir gecelerini şöy- le anlatıyor Deniz son kitabında: "Içerisi Alman, Ingiliz, Danımarka- lı, Hollandalı turistlerie doluydu. Ma- nolis bizikarşıdan görürgörmez ta- nıdı. 'Arkamdan gelin...' diyerekpe- şine takıp dar bir merdivenden dört masalık kapalı bir bölümünde bir de küçük bar bulunan terasa çıkar- dı. Bardan bir şişe Yunan kanyağı Metaxa ile üç kadeh getirdi. Sonra gidip kasetçalara bir kaset yerleş- tirdı ve tekrar yanımıza geldi. Eliy- le, mehtap vurmuş denizin ötesin- deki ışıklan gösterdi. 'Orası Bod- rum, Akyarlar.. sizin toprağınız' cte- di. Aynı anda kasetçalardan Zeki Müren'/n 'Gün batar kuşlar dö- ner/Dönmez bu yoldan beklenen...' şarkısı duyuldu. Donup kaldık, sa- nınm önce ben ağlamaya başla- dım..." Deniz, 20 yıldan fazla gelemediğı ülkesine döndü. Şimdi Cumhuri- yet'te yazıyor, araştırmalar, anılar kaleme alıyor. TÜYAP'ta yöneticilik yapıyor. Mutlu, keyfl yerinde, beni ga- zetedekı odamda her ziyaret edi- şinde "Kayadibi köylülen ağalanye- necek" diye slogan atıyor. Onunla geçmiş günlere yolculuklara çıkıyo- ruz. Bugün TÜYAP'ta onunla soh- bet edeceğiz. Geçmişten geleceğe birturyapacağız.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear