01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2002 PERŞEMB HABERLER DÖNYADA BUGİJN ALİ SlRVIEN CfıerenementSağcımı? Kendi ü Ikesinde olduğu kadar, Avrupa'da da "deprem" erkisi /aratan son Fransız başkanlık seçimlerinin sonjçlarını irdelemek ve bundan defs çıkarmak, b u ofgudan harekette düşünce üret- mek, son <de r ecede doğru ve yerinde bir davra- nıştır, yetftr ki düşünce üretirken bilgi sahibi ol- mak kaydtyla... Ülkemizcleise Fransız örneği fazla bilinmeden, yani Uğur Mumcu'nun deyimiyle "bilgisahibiol- madan" düşünce sahibi olunuyor. Çoğu kişi, birinc tunda sandığa gitmeyen ve bü- yük olasılıkla orta veya sol eğilimde olan Fran- sızların, Le Perı'ir görece zaferi karşısında ikin- ci turda bir dernokrasi cephesı oluşturmak üze- re harekete geçmelerini, iki turlu sistemin büyük erdemi olarak gömekte ve bizde de aynı siste- min uygulanmasırı istemektedirler. Oysa iki turlu dsr bölge sisteminin kimi sakın- calan olduğu. Fraisız hukukçu ve siyasetbilim- cileri, ömegin Maurice Duvergertarafmdan çok söylendi, yazıldı. Dar bölge sisteminin bizde de zaten var olan bir sakıncayı dahe da pekiştirdiği gözden uzak tırtulmamalıdır. Bu da k/rsal kesimin kentlere oran- la daha avantajlı kiınması ve birinde örneğin 30 bin kişiye 1 milletvekili düşerken öbüründe ise 30 bin kişiye 1 milletvekili düşmesi ve kırsal kesimin oylannın ağıriık kazanmasıdır. Aynca, iki turlu sis- temdeki başka bir aday lehine feragat ilkesi Fran- sa'da hep yenilikçıiere karşı tutucu partiler lehi- ne işlemiştir Belki bu alanda yapılacak olan önemli yenilik, Oktay Ekşi'nin de belirttiği gibi, belediye baş- kanlığı seçimlerinde ve yalnızca bununla sınırfı kal- mak koşuluyla, sistemi uygulamaktırTürkiye'de. • • • Başta Süleyman Demirel olmak üzere, birçok kişi "başkanlık" sisteminin bizde de uygulanma- sını önermektedir. önerdikleri, ABD başkanlık sisteminden çok, kaynağını ta VVeimar'dan alan 1958 Fransız Ana- yasası'ndaki "yarı başkanlık" ya da "başkancı" sistemdir. Bu sistemin Fransa'ntn ellili yıllannın koşullan- na özgü olduğunu bilmekte büyük yarar var. Ni- tekim, 1980'li yılfarda sistem büyük ölçüde sar- sılmış, Cumhurbaşkanı Mitterrand-Başbakan Chirac, daha sonra da Cumhurbaşkanı Chirac- Başbakan Jospin uygulamalannda zortamalar ol- muş, Mitterrand-Chirac döneminde bulunan "co- habitation " formülüyle sorun bir ölçüde aşılmış- tır. Ancak zorluklar, sonunda önemli bir değişikli- ğe de neden olmuştur. llkşekliyle 1958Anayasası'nın6. maddesinde belirtildiği gibi, 7 yıl için seçilen cumhurbaşkanı- nın görev süresi, iki yıl önce beş yıla indirilmiş, ama Chirac'ın yedi yıllık süresinin hakkı mükte- sep sayılmıştır. Bu değişikliğin nedeni, Cumhurbaşkanı ile Baş- bakan'ın, ayn çoğunluklardan gelme olasılığını azaltmak için, görev sürelerini eşit değilse bile, birbirine çok yakın hale getirme isteğidir. Olaylara bakarken, bılgi sahibi olmadan dü- şünce sahibi olmanın bir örneği de, gazeteci üs- tatlanmcdan birinin, son seçimlerin anahtaradam- lanndan biri olan Jean Pierre Chevenement'ı "sağcı" olarak nitelemesidir. Son olarak içişlen bakanlığı yapmış olan ve Başbakan Jospin'in Korska'ya muhtariyet öngö- ren planını onaylamadığı için istrfa eden, daha ön- ce de milli savunma bakanlığı görevinde bulun- muş olan Chevenement, yerli-yabancı, Fransa'yı bilen herkesçe "scsyalis'Jerin solkanadı" olarak kabul edilmiştir. Kendi taiımlaması da aynıdır. Chevenement'ın, Fransız solunun ortak payda- sı "Cumhuriyetçı'" etiketni son seçimde yeğle- mesi ise Korsika konusmdaki Jospin önerisini cumhuriyet ilkeleriyle bağdaştırmadığını bir kez daha vurgulama isteğidir Gözlemciler bir ara katiuoyu yoklamalarında yüzde 14'lerde göaınen Chevenement'ın yalnız- ca yüzde 5.33'te kalmasnı, kampanyasını yete- rince doyurucu bir sol eksene oturtmamasına bağlıyor ve aynı savın, sos/alist bir karnpanya sür- düımeyeceğini açıklamışbulunan Jospin için de geçerli olduğunu söylüycriar. Birgerçeği daha unutrrayalım. EğerChevene- ment-Jospin aynlığı olmasaydı, sosyalist Jos- pin, ilk turu, oylann yüzde 21.5'ini alarak Le Pen'in çok, Chirac'ın da az önünde birinci olarak ta- mamlayacaktı. Fransa'daki olaylardar ders çıkaralım, ama olaylan da doğru bilelirn \e uydurmayalım. Eğer Chevenement sağcı ise halam da bıyıklı amcam olmuş demektir. CHP lideri izmirde Baykal'dan baskın seçim uyansı YUSUFÖZKAN tZMtR-CHPGenel Başkanı Deniz BayiıL sorunlan çözmeye gücü kalmayan hükümetin baskın erken seçim ha- zarhğında olduğunu sa- vundu. 2 turlu seçim as- teninin yaranna inan- madığını da belirten Bıykal, kendi sistemi- nrtzi düzeltmemiz gs- reitiğini söyledi. Baykal, PM Üyesi Menmet Sevigen, CHP Iznir tl Başkanı AJaK- th Yüksel ve partililer- lebirlikte dün Kordonda y^jtığı sabah yürûyi- şinûn ardından, bir ]o- feeryada gazetecilercı scrulannı yanıtladı. ial, Türiciye siyasetinde- Ü bölünmüşlüğe paralel olarak parti sayısındaki atışla ilgili bir soruya, "Ben önümüzdeki sü- reçte siyasi dağımklık dönemmin kapanacağı- n ve bu sayının daha da calacağuu düşünüyo- ram" yanJtını verdi. Baykal, erken seçim- I; ilgili bir soru üzerine <Se şunlan söyledi: "Bu kükümete sorsanız' Se- çm yok' diyor,ama söz- trinekendfleri büeinan- nıyorlar. Şimdigizfigiz- fhazrfckyapıyorlar. Par- Umentoyu tâtik soka- otdar.Eyfölde debaskm erken seçim karan alıp 4?gün içinde sandığagi- drcekter." Genelkurmay Başkanı Kıvnkoğlu'nu/talihsiz beyanlanyla demokrasiye gölge düşürmekle' suçlad Erdoğan ürmandınyorANKARA (Cumhuriytf Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri'ndekı (TSK) komutanlan "intiharceOatlığıyla" suç- layan AKP Genel Başkanı RecepTay- yip Erdoğan a Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Hüse\in Krvnkoğhı nun verdiği sert yanıt, parti>T kanştırdı. AKP içindeki geniş iç değerlendir- melerin ardından kürsüye çıkan Tay- yip Erdoğan. Genelkurmay Başka- nı'nı "talihsiz beyanlamia demokra- siye gölge düşürmek ve ülkenin ener- jisini tüketmetde^ suçladı. Erdoğan'ın, grup toplantısının basına kapalı bölü- münde de 28 Şubat sûrecini ima ede- rek "Bu yaşananlar. Türkiye ve Türk dcmokrasisi açısmdan kınima nokta- SMhr" dediği ögrenildi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvnkoğlu'nun tepkisi, dün sabaha karşı olağanüsrü toplanan AKP ]VfVX 'de ve dün Meclis grubunda de- ğerlendirildı. Erdoğan, bazı parti yö- • Kıvnkoğlu'na karşı dava açacağını açıklayan Erdoğan'ın gruptaki kapalı görüşmede "Yaşananlar Türkiye ve demokrasi açısından kınima noktasıdır" dediği öğrenildi. AKP içinde Erdoğan sonrası liderliğe hazırlanan bazı isimler gerilim politikasmı desteklerken bazı milletvekillerinin ise yaşanan gerilimden rahatsız olduğu belirtildi. neticilerinin de görüşleri doğrultu- sunda, geleneksel Milli Görüş tabanı- nı kaçırmamak için Kıvnkoğlu'na tepkigöstermeyiyeğledi. a Tayyq)Er- doğan sonrasma" hazırlanan bazı li- der adaylan "gerilim pofitikasmı" des- teklerken "sistemJemeşruiyetsağian- masmı" isteyen ban millenekülerinin rahatsız olduğu belirtildi. Grup toplanhsının basına kapalı bö- lümünde konuşan Istanbul Milletve- kili IVevzat Valçıntaş. "gerilim poüti- kasından kaçınılmasuu" istedi. Alı- nan bilgiye göre Yalçuıtaş, 1946 yı- lında çok partili rejime geçildikten sonra "beKrligüçterin" toplumda sağ- sol çahşması yaratarak etkinliğini ko- rumaya çalıştığını savunarak şunlan söyledi: "Biz bu oyuna gefanemeliyiz. Türkiye'deki aynın, A\rupa"daki ay- nmlara benzemez.Kzdeaynnılar eko- noınikdeğü, sağ-solgibiideolojik ve di- ni a>nmlaroluvor. Aşın harekefkrden kaçmabm. Herkes atüğı adıma, söyle- diği söze dikkat etmetkür" Erdoğan, dünkü grup toplantısında Genelkurmay'a dönük eleştirisıni Kur- tuluş Savaşı mücadelesinden örnek vererek imalı bir tepkiyle başlattı. Ba- ğımsızlık savaşının nasıl kazanıldığı- nı anlatırken "Bıı millet, 'Sizin topu- nuz tüfeğiniz varsa, bizim de Hak'tan dönmez yüzümüz var' diyen bir mil- lettir" diyen Erdoğanuı sözleri uzun süre alkışlandı. Tayyip Erdoğan, da- ha sonra şu görüşleri dile getirdi: GENELKURMAYR\ŞK\NI'NA: Sayın Kı\Tikoğlu'nun, 10 sene önce yapılan birkonuşmayı, dün söylenmiş bir sözmüş gibi cevaplandırması, Türk demokrasısine maalesef gölge düşür- dü. Talihsiz birbeyanda bulunmuştur. Aynca bizim o gün de bugün de mu- hatabımız ve eleşririlerimizin yönele- ceği kurum hükümettir. Bir asker ki- şi olarak siyasi bir konudapolemik ya- ratabilecekaçıklamalaryapmışnr. Bu tutumu, demokratik bir sistem içinde doğru bulmadığunı özellikle belirt- mek istiyorum. Saym Kıvnkoğlu'nun beyanlanndaki kişilik haklanmıza yö- nelik zedeleyıci ifadeler için hukuki girişun haktamızı saklı tuttuğumuzu da aynca belirtmek istiyorum. Siyasi sorumluluk sahibi olmayan kurum temsilcilerinin medya önünde siyaset kurumuyla polemik içine girmeleri, ül- kenin enerjisini doğru olmayan şekil- lerde tüketen sonuçlar doğıîrur. KONUŞMA KASETLERİ. Şim diye kadar çıkmış ve bundan sonra çıkabilecek kasetlerle ilgili bir açık- lama yapmakta fayda mülahaza edi- yonım. Ne yazık kı o zamanlar Tür- kiye'de siyaset kutuplaşma üzerine yapıhyordu. Abartı, heyecan, retorik ve slogan hâkimdi. 10 sene önce biz de bu atmosfer içerisinde siyaset yap- hk, kuşkusuz bu dönemde yaptığımız konuşmalarda bugün tasvip etmediği- miz ifadeler de vardır. Geçmiş hata- sıyla, sevabıyla bizim geçmişimizdir. Hiç kimse kendi seçeneklerini tama- men kendisi üretmiyor. Geçmişte sa- hip olduğumuz kimi fikirlerin sağ- lam bir altyapıya sahip olmadığını gördük. DCM ifadesini alacak 40. kuruluş yıldönümü nedeniyie Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bıunin, üyeier ve raportörier Amtkabir'i ziyaret etti. (AA) Bumin, hukuk devletikonusundakikararlılıklanmn süreceğini söyledi Anayasa Mahkemesi'nin 40. yılıANK4RA(Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mahkemesi'nın 40. kuruluş yıldönümü nedeniy- ie Başkan Mustafa Bumin, üye- lerve raportörlerAnıtkabir'i zi- yaret etti. Bumin, demokratik hukukdevlerinin yaratılması yo- lundaki kararhlıklannı sürdüre- ceklerini vurguladı. Yüksek Mahkeme Başkanı Bumin'in, Anıtkabir'deki mo- zoleye çelenk koymasının ar- dından, saygı duruşundabulunul- du. Heyetin, Anıtkabir önünde fotoğraf çektirmesinin ardından Mustafa Bumin, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunlan yazdı: "Ulu Önder,Anayasa Mahke- mesi'nin kunıhışunım 40. yıfan- da, ulusumuzu,hukuk alanında hedefobrakgösterd^jnizçağdaş toplum dfizeyine çıkarma azim ve iradesiyle kaderde, krvançta ve tasada ortak, bölünmez bir bütün olarak bir kezdaha huzu- runuzdayxz. Anayasa Mahkeme- siolarak,kalkmnuşçağdaş Tör- Idye'nin ancak Atarürkçü dü- şünce ve inançla sağlanabilece- ğinin birinciiçinde, hukukun üs- tünlüğü ilkesine egemen kJarak tenıel hakveözgürtükleri güven- ceyekavuşturup,demokratik hu- kuk devlerinin yaratılması yo- lundaki kararhlığımızj devam ettireceğiz,'' Orgeneral Kıvnkoğlu'nun önerisi, siyasette farklı tepkilere neden oldu Merkez sağdan iki turfaı seçime destek AıNKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Genelkurmay Başkanı Orge- neral Hüseyin Krvnkoğlu'nun iki turlu seçim sistemi önerisi, siya- sette tartışma yarattı. TBMM Başkanı Ömertzgi, ga- zetecilerin konuyla ilgili sorula- n üzerine, Türkiye'de iki turlu se- çim bakımından birtakım sakın- calann varlığınm ortaya konduğu- nu vurgulayarak ülkede her za- man Fransa'daki gibi Le Pen du- rumunun ortaya çıkmayacağını, başka sakıncalann doğabileceği- ni bildirdi. Izgi, "Bugün Le Pen konusunda iyimser bir düşünce içinde girebifiriz. Le Pen'üı ırkçı anla>işını iktidara gedrnıemek için öteld siyasal partilerbir araya gd- miş olabiürier. Bu da iyi karşıla- nabilir, olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Ancak Le Pen yerine başka türiü büieşmeler deolursa, ülke yaranna olacak bütakun si- yasal partilerin gefanesini önle>ici bir kümeleşme olabilir'" dedi. İzgı, Türkıye'nın başka sakın- tısında değerlendiren DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, iki turlu sis- teme destek verdi. Yüzde 10'luk ülke barajının korunmasını da is- teyen Çiller, merkez sağ ve solun birleştirilmesi için bu uygulama- nın kaçınılmaz olduğunu söyledi. • TBMM Başkanı tzgi, Türkiye'nin sakıncalan olduğu için öteden beri iki turlu seçim sistemini kabul etmediğini söyledi. ANAP ve DYP ise iki turlu seçime sıcak baktıklannı bildirdi. calan da olduğu için öteden beri iki turlu seçim sistemini kabul et- mediğini belirterek "Bugün debu konuda rağbet edibniş bir düşün- ce görmüyorum* dedi. Oneriyi partisinin grup toplan- Çıller, "Dar bölge uygulamasına da yard/mcı olacağımızı söyiedik. Ük önce genel seçimlerde uygu- lanmalı. Daha sonra \erel seçim- lerdede uygulanıp uygulanmaya- cağı tarrişılabiUr" dedi. Çiller, Fransa'daki başkanlık seçimleri- nin ilk turunun da bu gerekliliği ortaya koyduğunu kaydetti. ANAP Grup Başkanvekili Bey- han Aslan da kendılerinın geç- mişten beri bu modeli savunduk- lannı, bu yöndeki öneriye destek verebileceklerini bildirdi. Aslan, "Biz 1995 yınndan beri bu konu- yu gündeme getirdik. Baraj ko- runmalı mı. dar bölge mi olmah. bunlan tarüşabiliriz. İki turlu sis- teme destek verebiHriz" dedi. MHP Grup Başkanvekili Meh- met Şandır. "Bu aşamada biz bir şe\ söyiemek istemiyoruz. Konu bi- raz tartışılsın. Biz temsilde adale- tin ounasına önemveriyoruz. Tem- silde adalet açısından bu sistemin sakıncalan var" diye konuştu. HOLLANDA tÇlŞLERl BAKANI: PKK terör örgütü AM STERDAM (AA) - Hollanda hükümeti, PKK'nin Avrupa Büiiği'nin belirleyeceği yeni terör örgütleri listesine alınmasına bu kez karşı çıkmayacak. içişlen Bakanı Klaas de Vries, parlamentoda yaptığı açddamada, Hollanda'nın geçen dönemde bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerle birlikte, PKK'nin terör örgütleri listesine alınmasına karşı çıktığını, ancak bu kez yapılacak belirlemede, kesinlikle " demeyeceklerini bildirdi. Ülkesinin, Avrupa Birliği içinde PKK'nin terör örgütleri arasında kabul edilmesine karşı çıkan tek ülke olmak istemediğini vurgulayan içişlen Bakanı De Vries, teröre karşı verilecek mücadelenin ortak davranmayı zorunlu kıldığını belirtti ve bu bağlamda, PKK'nin terör örgütleri listesine alınmaması için tek basına verilecek bir vetonun, bu mücadeleyi baltalayacağını söyledi. AKP'Ll MEHMET GAZİOĞLU İhraç usulsüz çıktı ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - AKP Merkez Disiplin Kurulu'nun (MDK), kurucu üye Mehmet Gaaoglu hakkındaki ihraç karannın usulsüz olduğu ortaya çıkt.Oylamada 5'e 5 eşitlik olmasına karşın ihraç karan verildiği belirlendi. Öıraç gerekçeleri arasında, Recep Tayyip Erdoğan'ın "düşünce suçu" kabul ettiği "tahkir ve teAİFın" yanı sıra "parti toplantılanndaki konulan açıklamak" da sayıldı. Gazioğlu"na gönderilen ihraç gerekçesine göre, lOüyelik MDK'de 5 üye "geçid ihraç", 5 üye de "kesin ihraç" yönünde oy kullandı. MDK Başkanı Kemaleton Goktaş da "kesin ihraç" yönünde oy verdi. Oylamadaki eşitliğe karşın Gazioğlu hakkında "geçid ihraç karan" verildi. Ihraç nedeni olarak, tüzukte cezalan düzenlenen "genel başkanı tahkir ve tezyif, parti toplanülannda saklı kalması gereken konulan sebebi ne olursa olsun açıklamak. gerçek dışı haber yaymak, iftira ve küçük düşünne" gibi gerekçelersayıldı. Ordudan AKP liderine suç duyurusu • Genelkurmay Başkanlığı, Erdoğan hakkında Adalet Bakanlığf na suç duyurusunda bulundu. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in de "anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışma" fîili uyannca yürüttüğü soruşturma kapsamında, Erdoğan'ın ifadesini alacağı bildirildi. ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanlığı, AKP lideri Recep Tayyip Erdogan'ın 22 Mayıs 1992'de Rize'de yaptığı ve TSK'yi "intihar ceUathğj" ile suçladığı konuşmasıyla ilgili olarak Türk Ceza Yasası'nın 159. ve 312. maddelerinden işlem yapılması istemiyle Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu. .\nkara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksd'in de "anayasal düzeni zorla degiştirmeve kalkışma" fiili uyannca yürüttüğü soruşfurma kapsamında, Erdoğan'ın ifadesini alacağı ve Yüksel'in Erdoğan'ın ifadesini almak için çıkarthğı tebligatın Erdoğan'ın eline ulaştığı bildirildi. Erdoğan'ın 1992 yılındaki konuşmasını kaydeden Rize Emniyet Müdürlüğü'nün o dönemde kaseti yargıya ulaştırmadığı belirlendi. Erdoğan'ın 1992 yılında Rize'de Türk Silahlı Ku\Aetleri'ni hedef alan konuşmasıyla ilgili Genelkurmay Başkanlığı da harekete geçti. Genelkurmay Başkanlığı AdJi Müşavirliği, Erdoğan hakkında TCY'ninl59ve312. maddeleri uyannca Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulundu. Erdoğan hakkındaki suç duyurusu 22 Nisan 2002 tarihinde Adalet Bakanlığı'na ulaştı. Suç duyurusunda, Erdoğan'ın kapatılan RP'nin Istanbul il başkanıyken 1992'de Rize'de yaptığı konuşmanın TCY'nin 159 ve 312. maddeleri kapsamına girdiği ve hakkında işlem yapılması gerektiği belirtildi. TCY'nin 159. maddesi, "Devletin askeri güçlerinin tahkir vetezyifıni", 312. maddesi ise "Halkı ırk, sınıf, dil ve din farkhbğı gözeterek kin \t düşmanhğa tahrik" fıilini düzenliyor. Ceza tşleri Genel Müdürlüğü'nün suç duyurusuna ilişkin incelemesi devam ediyor. Bakanhk, TCY'nın 159. maddesi yönünden Rize Cumhuriyet Başsavcılığı'nı. 312. madde yönünden ise yargı çe\Tesi bakımından ErzurumDGM Başsavcılığı'nı ^ görevlendirebilir. Bu suçlar açısından zamanaşımı dolduğu gibi af kapsamına da giriyor. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in TCY'nin "anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak" fiilini düzenleyen 146/2. maddesi uyannca yürüttüğü soruşturma çerçevesınde, AKP lideri Erdoğan'ın ifadesini alacağı bildirildi. Rize Cumhuriyet Başsavcılığı kaynaklanndan alınan bilgiye göre 22 Mayıs 1992'deki konuşma kaseti emniyetten istendi. Deşifresi tamamlanan kasette Erdoğan"ın bazı cümleleri anlaşılmadığından, kaseti yayımlayan özel tele\izyon kanalından da kayıt istendi. AKP lideri Erdoğan'ın konuşmasını kaydeden Rize Emniyeti'nin o dönemde kaseti yargıya intikal ettirmediği belirlendi. Kasetin yargıya ulaştınlmadığına ilişkin yazıda, başsavcılığa gönderilen kaset deşifre dosyasuıa konuldu. Tayyip Erdoğan'ın Rize'de konuşma yapoğı dönemde, Erol Zihni Gürsoyvali, Hamdi Güngör emniyet müdürü, Muzaffer Akçam Garnizon Komutanı, Jandarma Albay, Mustafa Gü^n de başsavcılık görevinde bulunuyordu. Aynı konuda soruşturma yürüten ErzurumDGM Başsavcılığı da Rize Curnhuriyet Başsavcılığı'na o dönemde zamanaşunını kesici herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını sordu. Rize'den gelecek yanıt doğrultusunda Erzurum DGM'nin soruşturmasını şeldllendireceği belirtildi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün ise Genelkurmay'ın suç duyurusunun bakanlığa ulaşmadığını ileri sürmesi dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear