01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14NİSAN20C2PAZAR CUMHURİYET SAYFA INCELEME 11 Eylül sonrasında yeniden gündeme gelen, ABD'nin'Yeni Dünya Düzeni'ndeki egemen rolüne yönelik tartışmadan çıkan sonuç: Bütünyollar Washington'açıkar• ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wdfowitz, 'Savunma Pl anlama Rehberi" başliklı raporurıda ABD'nin, dünya düzeninin nihai garantörünün, Birleşmiş Milletler değil ABD olduğunu açıkça anlatması gerektiğini öne sürdü. Rapor o dönemde sahiplenilmese de daha sonra benimsenen savunrna belgelerinin gerçek çerçevesini de çizsniş oluyordu. ERCİ1V ^ILDIZOĞLl Afganıstan'da Taleban rejinninin çökmesinden sonra, ABD"nın ilgısi Irak'a dboğnı kaymaya baş- layınca. ABD'nin dış politikası üzerine, 11 Ey- lül 'den sonrageripiana itilmiş olantartışmalarye- niden canlandı Bu tartışmalann arkasında iki farklı paradigma olduğu görülüyor Bırincisi. bız- zat ABD'nın kendısinı ilgilendiriyor: ABD küre- sel düzlemde Iiderliğini7üsrti nlüğünü nasü ko- rumava devam edebiür? Ikincrisiyse ABDnın dış politıkasının dığer ülkeler üzerindeki etkıleriyle ılgili ABD liderliği giderek b i r imparatorluğa mı dönüşüvor? The \ew York Times yazarla- nndan Emily Eakin'e göre. A B D dış polirikası- nı anlamak ıstiyorsanız kitaplığmızın raflannda- kı Roma veya Britanya imparatorluklannın tari- hıne ilişkın İcitaplan tekrar ortaya çıkarmanın za- manıdır. Çünkü artık •'Bütün yollar (Roma'ya de- ğıl-E. Y.) VVashington DC'ye "çıtayor" (31.03.02). Tartışma aslında çok eski •'Soğuk Savaş"ın ertesinde ABD tek süpergüç haline gelince. ister ıstemez yeni bir dış politika paradıgması oluştu: ABD bu süper güç olma ko- numunu. diğer bir deyışle hegemonyasını nasıl ko- ruyacak0 Bu soruya ilk kapsamlı cevabı, bugün savunma bakanı yardımcılığında bulunan Paul Wolfowitz. 1992"de, bugünkü başkan yardımcı- sı, o zaman baba Bush'un sa\~unma bakanı olan Dick Cheneynın >ardımcısı olduğu sıradaüret- ti. Wolfowıtz, Defence Planning Guidance (Sa- \unma Planlama Rehben) başliklı raporunda "Amerika'nın ana amacı Sovyetler Birliği gi- bi yeni bir rakibin çıkmasını engellemektir"... "Bu vakJaşım dost ülkelere yönelik olarak da geçeriidir. ABD, onların da liderliğini sorgula- masını caydıracak koşulları oluştu rmalı, dün- ya düzeninin nihai garantörünün, Birleşmiş Milletler değil ABD olduğunu açıkça anlatma- lıdır" diyordu. Rapor The Nev* York Times'a sı- zınca, özellıkle ABD'nin ittifaklan açısından tat- sız bir durum ortaya çıktı ve Bush yönetımi bu bel- geyi sahiplenmedi. Ancak belgenin temel pren- siplen, daha sonra -örneğin Clinton döneminde- benimsenen hemen tüm savunma belgelerinin gerçek çerçevesini de çizmiş oluyordu. Körfez Savaşfnın ardından ABD'nin askeri var- lığı, üslen ve tesısleri, personel sayısı hızla dün- ya üzerine yayılmayabaşladı. Suudi Arabistan'da, sonra Kosova'da kurulan üsler. Kosova Savaşı sı- rasında ABD'nin artık iyıce dıkkat çekmeye baş- layan askeri/teknolojik üstünlîigü, AvTupa'daki ittifaklannı göz önüne almadan tek yanlı karar al- ma eğilıminin giderek güçlenmesi, kimi ulusla- rarası anlaşmalardan ulusal çıkanna uygun gör- mediği için çekilmeye başlaması. Haıti, Somali ve Sudan'a yönelik doğrudan askeri müdahale- len. "Yeni Dünya Düzeni" ve küreselleşme tar- tışmalannın yanı sıra bir tartışmayı daha günde- me getirdi: ABD bir imparaloriuk mu kuruyor? Kimi sıyaset bilımciler bunu tartışadursunlar, 1990'lann ikinci yansında, ABD savunma çev- releri \e sağ enıelijensiya arasında, bu impara- torluk düşüncesinin tuttuğu görülür. Örneğin Public Interest dergısınin editörü \e American Enterprise Instirute'ten Irving Kristol. 1997'de bir Wall Street Journal yazısında "Amerikan halkı, emperyal ulus haline gelmiş olduğunun bilincine bir gün varacak" . "Şimdi artık hiç- bir Avrupa ülkesinin ABD'den bağımsız dış po- litikasının olamayacağı, diplomatik olarak di- le getirilmese biie, bir gerçektir"... dedikten sonra Avrupa ülkelen "bağımlı ülkeler"dır di- yordu. "Kissinger ve OrtaklarT danışmanlık şır- ketinin direktörü, I. Clinton döneminde ticaret ba- ject For New American Century adlı bir VVas- hıngton "Think-Tank"ının direktörü Thomas Donnelly de birsüredır Roma ve îngıliz impara- torluklanna benzer bir Pax Americana'nın ku- rulması gerektiğini savunuyor. Donnelly'ye gö- re "ABD artık bir imparatorluk yönetmeye başlamıştır, bir an evvel bunun ayırdına var- malı da dış politikasını ona göre ayarlamalı- dır" (The VVashington Post, 21.08.01). İngiltere'ntn taktlğl ABD'nin liderliğini korumasına ilişkın tartışma- ların yoğunlaştığı dönemde, Council of Foreign Relations ın yayın organı Foreign Affairs dergi- sinin 75. yıldönümü özel sayısında (Ekira 1997) JosefJoffe geçmişteki ingiltere ve Bismarck Al- manya sı hegemonya deneyimlenni "How Ame- rica Does It" başlıklı bir yazıda incelemişti. Bu yazının sonunda tngiltere'nin taktiği olan "deni- zaşın dengelemeyle" dünyanın diğer bölgelerin- deki çatışmalara son ve kritik anda müdahale ede- rek sonucu belirleyici bir konumda kalmaya ça- Bu makale, tartışmalara ikı noktadan katkıda bulundu. Birincisi, yazarlar 'denizötesinden dengeleme" stratejisinin bir versiyonunu öner- diler: ABD bölgesel güçlenn oluşmasını engel- lememeli, aksine teşvik etmeli, bunlan birbirle- rine karşı ve gerektiğınde müdahale edebilecek bir biçimde dengelemeli. tkincisi, ABD'nin ana stratejisi Ortadoğu petrolleri örneği üzerinden gıdersek, dünyanın diğer güçlerini süper güç ol- ma gereksinimi hissetmeyecekleri bir ortamda rutmaktır. Petrolünün çoğunu bu bölgeden alma- dığı için ABD açısından Ortadoğu yaşamsal bir öneme sahip olmayabilir. Ama Japonya ve Av- rupa için durum farklı. Eğer ABD petrolün akı- şını garanti edemezse. diğer devletler çıkarlannı korumak için kendi güçlerini geliştirme yoluna gidebilirler. Kısacası. hem ABD bazı ülkelerin böl- gesel güvenlik sorunlannı üstlenecek kadar güç- lenmelerine olanak sagiamah. bunlan birbiri kar- şısmda dengelemeli, kendisi de kimsenin global çıkarlar geliştırmesine gerek bırakmayacak bir bi- çimde global guvenliği sağlamalı. Böylece hem ABD, askeri olarak çok yayılmak. her sorunlu böl- 11 Eylül sonrasında ABD askerlerinin Afgan kentlerine gjrerkenld görüntüsü, ülkenin, dünyaya askeri gücünü kanıtlavan unsurlardandı. kanlığmda görev yapmış Prof. David Rothkopf aynı yıl Foreign Policy dergisinde "Kültür Em- peryalizmine Övgü" başliklı çalışmasıyla dık- kati çekti. Rothkopf "a göre "ABD dünyanın tek askeri süper gücü olduğu gibi, dünyanın ye- gâne bilişim süper gücüdür de". İkı yıl sonra Henry Kissinger "Küreselleşme, ABD ege- menliğinin adlarından yalnızca biridir" (Dub- lin, TrinityCollege'dakonferans, 12 Ekim 1999) dıyerek önemli bir konuya açıkhk getirdi. Pro- lışmanın daha ekonomik, etkili olacağı sonucuna ulaşmıştı. Benzer ve biraz daha zenginkştinlmış biryaklaşım Atlantik Monthly'nin Ocak 2002 sa- yısında, Benjamin Schwarz ve Christopher Lay- ne'in "A New Grand Strategy" başlıJdı bir ça- lışmasında savunuldu. Yazarlar, soğuk savaştan sonra ABD dış polirikasının rakipsız bir asken gücün varlığı etrafinda şekillendiğıne, ancak 11 Eylül'den sonra bu yolda ilerlemeye devam etme- nin maliyerinin giderek artacağına işaret etriler. geye müdahale etmek zorunda kalmaz hem de üs- tünlüğünü konımaya devam edebiür. Schvvartz ve Layne, Kosova Savaşı'ndan sonra Çin, Rusya ve Hindistan arasındaki yakınlaşmayı Avrupa'nın kendı ordusunu geliştirme eğilimine işaret ede- rek tek yanlı bir stratejinin tepki çekmekte oldu- ğunu vurguladılar. Son aylarda canlanan ABD dış politika tartış- malan imparatorlukçu eğilimin giderek daha çok benimsendiğini gösteriyor. Emily Eakin yukan- da da değindığimiz makalesinde. her siyasal eği- limden giderek artan sayıda yorumcunun dış po- litika çözümlemelerinde imparatorluk kavramı- na daha çok baş\-urmaya başladığma işaret edi- yor. The VVashington Post'un aşın sağcı yazar- lanndan Charles Krauthammer, The VV'eekly Standard ın editörlen VVilliam Kristol, Paul Kagan. John Hopkins Üniversitesi'nden Char- les H. Fairbanks, Yale'den Paul Kennedy impa- ratorluk politikasını, "Pax Americana'ji" savu- nan yazılar yayımladılar. Buna karşılık Council of Foreign Relations'dan VValter Russel Mead, Los Angeles Times taki yorumunda, Ameri- ka'nın terorizme karşı savaşının herkesı korkut- tuğunu saptadı, ancak "ABD'nin ittifaklar örün- rüsiine sahip olduğunu, imparatorluk yönet- mediğini" (18.03.02) ıleri sürerek korkulan ya- hştırmaya çalıştı. Ancak imparatorluğu savunan en ilginç tezler, Tony Blair'in danışmanlanndan Robert Co- oper'ın"TheNewLiberalImperialism"(The Observer, 07.04.02) yazısında dıle getırildi Co- oper, tarihe bakarak, imparatorluğun düzen v e ba- nş anlamına geldiğuıi; imparatorluğun sınırlan içindekilerin kültüre, uygarlığa ulaştığını; dışa- nda barbarlann, kaos ve düzensizliğin olduğunu savundu. Bu yaklaşım bizım ekim ayında aktar- dığımız "İstikrarsız bölgeleri sömürgeleştirmek gerekir" tezinın bir devamı. Cooper'a göre post- modern çağda çifte standarda da alışmak gereki- yordu. "Biz", diyor Cooper "kendi aramızda, yasalara açık ve işbirliğine dayanan bir güven- lik anlayışı içinde çalışınz. Postmodern Avru- pa kıtasının dışında kalan eski moda devlet- İerle uğraşırken önceki dönemlerin daha ka- ba yöntemlerine başvurabilir, güç kullanabi- lir, engelleyici vuruşlar yapabilir. saptırma taktiğine başvurabilir" "hâlâ 19. vüzyılda ja- şamaya devam etmekte ısrar edenlerie nasd ge- rekiyorsa öyle ilgileniriz..." Evlnde uygar, dışarıda değil Demek kı Avrupalı evinde uygar olacak, dışa- n çıkınca da rahatlıkla katlıamlar, şiddet, baskı, sömürgeleştirme uygulayabilecek. Belki de bu- nu uygarlıklar savaşıyla açıklayacak: Uygarlar ve Barbarlar... Cooper'dan bir gün sonra Boston Globe'daki "America's Imperial Instinct" baş- liklı yazısını bitirirken VVilliam Pfaff "impara- torluğun gerektiğini savunan yaklaşımlar en- telektüei olarak anlamsız, ancak önemli. Ame- rikan siyasi sınıfı uluslararası güce bağımlılık geliştirmiş. Daha fazla istiyor. Sorun şu; aca- ba Amerikan halkı onların peşinden gider mi?" (08.04) dedi. Bence bir soru daha var: Aca- ba diğer kapitalist devletler, ABD'nin peşinden gider mi? Son dönemlerde Almanya ve Japonya "da- ki militarist eğılimler, AB'nin kendi güvenlik-ha- berleşme uydusunu atmakta ısrarlıhğı, kendi or- dusunu kurma eğilimleri, imparatorluk kurmak isteyenlenn işlerinin o kadar da kolay olmadığı- nı gösteriyor. Rousseau'nun bir uyansını da akıl- da tutmakta fayda var: "Isparta ve Roma (ve 600 senelik Osmanlı-E. Y.) çöktüyse, kim ebediye- te kadar egemen olmayı düşleyebilir?" Afganistan derslevi 11 Eylül'den sonra ABD askeri makinesinı, bu kez soğuk savaş dönemini anımsatan sertlikte bir söylemde ve insan yaşamma hiç aldırmadan harekete geçirince, bir gerçek, bir kez daha herkesin bilincine çıktı. ABD'nin askeri, teknolojik gücü rakipsizdi; ABD, iradesini dayatmak için siyasi ve ekonomik üstünlüğünden daha çok, askeri üsrünlüğüne dayanmaya başlamıştı. Yale'den Prof. Paul Kennedy "Kartal Kondu" başliklı yazısında, Afganistan deneyimi söz konusu olduğunda Ladin ve EI Kaide'nin başına gelenlerden çok "Rusya, Çin ve Hindistan genelkurmaylarını çok kaygılandıran bir gerçeğin" önemli olduğuna işaret etti: "Askeri açıdan sahada yalnızca bir oyuncu vardı" (Financial Times. 02.02.02). Çünkü bugün askeri alanda muazzam bir asimetri var. Örneğin 329 milyar dolarlık bütçesi, diğer sekiz gelişmiş ülkenin toplam savunma harcamalanndan büyük ve ABD Sav^ınma Bakanı'nın Kongre'den bu bütçeye ek olarak istediği 48 milyar dolar Italya'nın tüm yıllık savunma harcamalannın iki katma eşit. Mali gücün sağladığı teknoloji ABD'nin bu mali gücünün teknolojik sonuçlannı kavTayabilmemize yardımcı olmak için Kennedy, USS Enterprise adlı uçak gemisini örnek gösteriyor. Nükleer enerjiyle çalışan bu 400 metre boyunda, 100 metre enindeki uçak gemisi 20 katlı bir bina yükseklığınde, içinde 5 binden fazla personel yaşıyor. Üstelik ABD'de bu gemilerden 12 adet var. Yazar, ABD'nin uydu haberleşme ağına, hava kuvvetlerinin gücüne, fuze kalkanı projesine değinmiyor bile. Prof. Kennedy'ye göre Afganistan Savaşı "ndan sonra ortaya çıkan sonuç, "esas asimetrinin ABD ve teröristler arasında değil, ABD ile dünyanın geri kalanı arasında" olduğudur. Bu güç, dünyayı nasıl yönetecek, kendi üstünJüğünü nasıl konımaya devam edecek? tşte esas tartışma bu noktada yoğunlaşıyor. Bu tartışmada iki yaklaşım dikkati çekiyor. Biri havada, karada, derüzde ve uzayda mutlak kontrolü sağlayarak, her coğrafyada en büyük askeri güç olarak konuşlanmak, böylece de doğrudan, Roma imparatorluğu gibi bir imparatorluk kurmak. Diğeri de büyük bir askeri gücün yanı sıra "daha ekonomik ve güvenilir bir yaklaşım olan"... "denizötesinden dengeleme stratejisini" benırnsemek. Yüreklerin kulakları sağır, Hava kurşun gibi ağır... Nâzım Hiktnet SERVER TANİLLİ ŞttR KESİTALt "Nâzım Hikmet'in şiir dünyası" ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ DENİZLİ ŞUBESİ 15 Nisan 2002 Pazartesi Saat 18.30 Halk Eğitinı Merkezi Salonu TUNCELİ KADASTRO MAHKEMESİ'\DEN EsasNo: 199251 Davacı Ali Çimen tarafindan davalı Kamer Uslu aleyhine mahkememizde açılmış buiunan kadastro tespitıne itıraz davasının yapılan açık yargılaması sı- rasında: Bütün aranıalara rağmen adresi tespit edilemeyen Tuncelı merkez, Tiillük köyü nüfiısuna kayıtlı. Ka- mer \e Hatıce kızı 20.11.1946 d.lu Altun Uslu ve 10.07.1952 d.lu Elif Lslu'ya duruşma gönü ve saati ile birlikte Veli Çimen'in müdahale dılekçesinın ila- nen tebliğıne karar verilmii olup. müdahıl V'elı Çi- men'in müdahale dilekçes; ıle duruşma günü olan 03.06.2002 günü saat 09.10'nun tebligat yenne kaım olmak üzere ılanen tebligine. munsiniz Kamer Uslu Tuncelı merkez, Sütlüce köyü Merhan mevkiınde kâin 142 ada 23 No'lu parsele ılişkin kadastro tespiti davası açtığı, yargılama sırasında vefat ettığinden. bu da\ada mirasçı bulunduğundan bundan böyle da- va>ı takıp etmeniz gerektigınden. mirasçı olarak ıb- raz etmek ıstedığiniz belgelen \ukarda belirtılen du- ruşma gününe kadar göndermenız veya duruşmaya getırmeniz gerektigınden, duruşmaya gelmediğiniz veya bir vekıl tarafindan temsil edılmedigıniz takdir- de yargılamaya yoklugunuzda devam edıleceği ve karar verileceğı hususu tebligat yerine kaim olmak uzere ılanen teblıg olunur. 27.03.2002 Basın: 20296 ÇERKEZKÖY ASLtYE HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 2001 120 Esas Davacı Ali Avcu tarafindan davalı Seyıdegül Avcu aleyhine açılan boşanma davasında, Tekirdağ, Çer- kezköy. Fevzipaşa Mah. Batur Sokak No: 4 2 adresinde oturduğu bildirilen davalı Seyidegül Avcu adına çıkanlan tebligat bila tebliğ iade edildığinden ve başkaca adresi zabıta tahkikatı sonucunda da tespit edi- lenıediğinden dava dılekçesinın ve duruşma gününün 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. 29. 30. mad- delerı uyannca ılanen tebligat yoluyla duyurulmasına karar varildiğinden davalı Seyıdegül Avcu'nun duruşma günu olan 27.05.2002 günü saat 10.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir ve- hlle temsil ettirmesi. HUMK'nun 509 ve 5 1 . maddesi delaleti ile 213 ve 377. maddeleri uyannca otu- ruma gelmediğı takdırde tahkikat ve yargılamanın yokluğunda yapılıp bitırıleceği, dava dilekçesini muhtevı duruşma gününü bildirir tebligat yenne kaım olmak üzere ilan olunur. 01.04.2002 Basın: 20457 İZMİR AHKÂM-I ŞAHSİYE 4. SULH HUKUK MAHKEMESt SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN DosyaNo: 2002 12 Satış Mahkemece satışına karar verılen ve satrşı itK'nin ilgili hükümlerince yapılacak olan taşınmazlar, Izmir ıli. Buca ilçesi. Kocatepe Mahallesı. 10664 Sayfa, 108 Cilt, 7202 Ada. 13 Parsel sayılı 231 m2 miktannda tapuda arsa olarak kayıtlı taşınmaz. 361 2 sokağa cepheli, 28 kapı No'lu ev ile 32 kapı kayıtlı taşınmazlar arasında bulunan metruk yer Buca-lzmır adresinde bulunan taşınmaz olup. taşınmaz üzennde bulunan e\ tamamen çökmüş ve metruk halde bulun- makta olup. taşınmaz uzenndekı metruk bınanm hıç- bir değerı bulunmamaktadır. Imar durumuna göre bi- tişık nizam 3 kat imara açıktır. Muhammen bedeli: 1 7.556.0OO.000.-TL Satış şartları: Izmir Ahkâm-ı Şahsiye 4. Sulh Hu- kuk Mahkemesı Kalemi'nde yapılacaktır. Birinci ihalesi: 14.05.2002 günü saat i 4.00-14.15 arasında yapılacaktır. Bu ıhalede taşınmaz masraflan ıle birlikte muhammen bedelin yüzde 7 5 altında satıl- mayacaktır. Bu ıhalede taşınmaz masraflan ıle birlik- te muhammen bedelin yuzde 75'ını bulamaz veya alıcısı çıkmaz ise taşınmazın ıkıncı ıhalesı aynı yerde ve aynı saatte 10 gün sonraya bırakılacaktır. Ikinci ihalesi: 24.05.2002 günü saat 14.00-14.15 arasında yapılacaktır. Taşınmaz masraflan ile birlikte yüzde 40 altında satılmayacaktır. Satışa gırmek ıste- yenler her taşınmaz ıçın muhammen bedelin y r üzde 20'sı kadar nakdı temınatlannı Türkiye Vakıflar Ban- kası Yeni Adlıye Sarayı Bürosu'na bu dosya adına açılacak satış hesabına yatırmak zorundadır. Alıcısı ıhale bedelinden başka alım harcı. ıhale damga vergi- si ve katma deger vergısını yatırmak zorundadır. Iha- leye gırecekler satış şartnamesıni okumuş ve kapsa- mını aynen kabul etmış sayılırlar Satış şartnamesı ılan tanhinden ıtıbaren herkese açıktır. Ilan olunur. 03.04.2002 Basın: 20760 KULTUR • SAN«T 10212) 2»3 t» 7t Nüfus cüzdanımı ve vergi kimlik kartımı kaybettım Hükümsüzdür. ALİNAZ YILDIRIM EFES DARK ROXY MÜZİK GÜNLERİ BAŞLIYOR Grupların. kendi eserlerı olan en az iki parçamn yer aldığı demo kasedini: yaptıkları mûziğin tarzı, şarkı söz/eri, grubun ad: vs özgeçmışı. telefon. adres ve fotoğraflar ıle birlikte. en geç 26 Nısan 2002 tarihıne kadar, Sıraselviler Caddesı, Aslanyatağı Sokak No:7, Taksim- istanbul adresinegöndermeien gerekmektedir. iDetayh bılgı için: 212-249 13 01/ 249 12 83) 13-23 MAYIS EFES DARK 33 xQ Bulunmaz Tiyatro - îstanbul Memleketimden İnsan Manzaraları N.AZIM H I KMET 13 Nısan - ?0 30 Edremit Düğün Salonu / Edremit 20 Nisan- 20 30 Park Düğün Salonu / Burhaniye Nısan - ?0 30 Vural Sineması / Ayvalık 25 Nısan- 19.30 Fırat Kültür Merkezi / Çemberlitaş 27 Nısan- 15.00 Grandhouse / Maltepe 2fl Nısan-15:00 Karya Kültür Merkezi/Beykoz BİLGİ İCtN: O212 513 47 32/33 c İianlannız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear