Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14NİSAN20C2PAZAR CUMHURİYET SAYFA
INCELEME
11 Eylül sonrasında yeniden gündeme gelen, ABD'nin'Yeni Dünya Düzeni'ndeki egemen rolüne yönelik tartışmadan çıkan sonuç:
Bütünyollar Washington'açıkar• ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul
Wdfowitz, 'Savunma Pl anlama
Rehberi" başliklı raporurıda ABD'nin,
dünya düzeninin nihai garantörünün,
Birleşmiş Milletler değil ABD olduğunu
açıkça anlatması gerektiğini öne sürdü.
Rapor o dönemde sahiplenilmese de daha
sonra benimsenen savunrna belgelerinin
gerçek çerçevesini de çizsniş oluyordu.
ERCİ1V ^ILDIZOĞLl
Afganıstan'da Taleban rejinninin çökmesinden
sonra, ABD"nın ilgısi Irak'a dboğnı kaymaya baş-
layınca. ABD'nin dış politikası üzerine, 11 Ey-
lül 'den sonrageripiana itilmiş olantartışmalarye-
niden canlandı Bu tartışmalann arkasında iki
farklı paradigma olduğu görülüyor Bırincisi. bız-
zat ABD'nın kendısinı ilgilendiriyor: ABD küre-
sel düzlemde Iiderliğini7üsrti nlüğünü nasü ko-
rumava devam edebiür? Ikincrisiyse ABDnın dış
politıkasının dığer ülkeler üzerindeki etkıleriyle
ılgili ABD liderliği giderek b i r imparatorluğa
mı dönüşüvor? The \ew York Times yazarla-
nndan Emily Eakin'e göre. A B D dış polirikası-
nı anlamak ıstiyorsanız kitaplığmızın raflannda-
kı Roma veya Britanya imparatorluklannın tari-
hıne ilişkın İcitaplan tekrar ortaya çıkarmanın za-
manıdır. Çünkü artık •'Bütün yollar (Roma'ya de-
ğıl-E. Y.) VVashington DC'ye "çıtayor" (31.03.02).
Tartışma aslında çok eski
•'Soğuk Savaş"ın ertesinde ABD tek süpergüç
haline gelince. ister ıstemez yeni bir dış politika
paradıgması oluştu: ABD bu süper güç olma ko-
numunu. diğer bir deyışle hegemonyasını nasıl ko-
ruyacak0
Bu soruya ilk kapsamlı cevabı, bugün
savunma bakanı yardımcılığında bulunan Paul
Wolfowitz. 1992"de, bugünkü başkan yardımcı-
sı, o zaman baba Bush'un sa\~unma bakanı olan
Dick Cheneynın >ardımcısı olduğu sıradaüret-
ti. Wolfowıtz, Defence Planning Guidance (Sa-
\unma Planlama Rehben) başliklı raporunda
"Amerika'nın ana amacı Sovyetler Birliği gi-
bi yeni bir rakibin çıkmasını engellemektir"...
"Bu vakJaşım dost ülkelere yönelik olarak da
geçeriidir. ABD, onların da liderliğini sorgula-
masını caydıracak koşulları oluştu rmalı, dün-
ya düzeninin nihai garantörünün, Birleşmiş
Milletler değil ABD olduğunu açıkça anlatma-
lıdır" diyordu. Rapor The Nev* York Times'a sı-
zınca, özellıkle ABD'nin ittifaklan açısından tat-
sız bir durum ortaya çıktı ve Bush yönetımi bu bel-
geyi sahiplenmedi. Ancak belgenin temel pren-
siplen, daha sonra -örneğin Clinton döneminde-
benimsenen hemen tüm savunma belgelerinin
gerçek çerçevesini de çizmiş oluyordu.
Körfez Savaşfnın ardından ABD'nin askeri var-
lığı, üslen ve tesısleri, personel sayısı hızla dün-
ya üzerine yayılmayabaşladı. Suudi Arabistan'da,
sonra Kosova'da kurulan üsler. Kosova Savaşı sı-
rasında ABD'nin artık iyıce dıkkat çekmeye baş-
layan askeri/teknolojik üstünlîigü, AvTupa'daki
ittifaklannı göz önüne almadan tek yanlı karar al-
ma eğilıminin giderek güçlenmesi, kimi ulusla-
rarası anlaşmalardan ulusal çıkanna uygun gör-
mediği için çekilmeye başlaması. Haıti, Somali
ve Sudan'a yönelik doğrudan askeri müdahale-
len. "Yeni Dünya Düzeni" ve küreselleşme tar-
tışmalannın yanı sıra bir tartışmayı daha günde-
me getirdi: ABD bir imparaloriuk mu kuruyor?
Kimi sıyaset bilımciler bunu tartışadursunlar,
1990'lann ikinci yansında, ABD savunma çev-
releri \e sağ enıelijensiya arasında, bu impara-
torluk düşüncesinin tuttuğu görülür. Örneğin
Public Interest dergısınin editörü \e American
Enterprise Instirute'ten Irving Kristol. 1997'de
bir Wall Street Journal yazısında "Amerikan
halkı, emperyal ulus haline gelmiş olduğunun
bilincine bir gün varacak" . "Şimdi artık hiç-
bir Avrupa ülkesinin ABD'den bağımsız dış po-
litikasının olamayacağı, diplomatik olarak di-
le getirilmese biie, bir gerçektir"... dedikten
sonra Avrupa ülkelen "bağımlı ülkeler"dır di-
yordu. "Kissinger ve OrtaklarT danışmanlık şır-
ketinin direktörü, I. Clinton döneminde ticaret ba-
ject For New American Century adlı bir VVas-
hıngton "Think-Tank"ının direktörü Thomas
Donnelly de birsüredır Roma ve îngıliz impara-
torluklanna benzer bir Pax Americana'nın ku-
rulması gerektiğini savunuyor. Donnelly'ye gö-
re "ABD artık bir imparatorluk yönetmeye
başlamıştır, bir an evvel bunun ayırdına var-
malı da dış politikasını ona göre ayarlamalı-
dır" (The VVashington Post, 21.08.01).
İngiltere'ntn taktlğl
ABD'nin liderliğini korumasına ilişkın tartışma-
ların yoğunlaştığı dönemde, Council of Foreign
Relations ın yayın organı Foreign Affairs dergi-
sinin 75. yıldönümü özel sayısında (Ekira 1997)
JosefJoffe geçmişteki ingiltere ve Bismarck Al-
manya sı hegemonya deneyimlenni "How Ame-
rica Does It" başlıklı bir yazıda incelemişti. Bu
yazının sonunda tngiltere'nin taktiği olan "deni-
zaşın dengelemeyle" dünyanın diğer bölgelerin-
deki çatışmalara son ve kritik anda müdahale ede-
rek sonucu belirleyici bir konumda kalmaya ça-
Bu makale, tartışmalara ikı noktadan katkıda
bulundu. Birincisi, yazarlar 'denizötesinden
dengeleme" stratejisinin bir versiyonunu öner-
diler: ABD bölgesel güçlenn oluşmasını engel-
lememeli, aksine teşvik etmeli, bunlan birbirle-
rine karşı ve gerektiğınde müdahale edebilecek
bir biçimde dengelemeli. tkincisi, ABD'nin ana
stratejisi Ortadoğu petrolleri örneği üzerinden
gıdersek, dünyanın diğer güçlerini süper güç ol-
ma gereksinimi hissetmeyecekleri bir ortamda
rutmaktır. Petrolünün çoğunu bu bölgeden alma-
dığı için ABD açısından Ortadoğu yaşamsal bir
öneme sahip olmayabilir. Ama Japonya ve Av-
rupa için durum farklı. Eğer ABD petrolün akı-
şını garanti edemezse. diğer devletler çıkarlannı
korumak için kendi güçlerini geliştirme yoluna
gidebilirler. Kısacası. hem ABD bazı ülkelerin böl-
gesel güvenlik sorunlannı üstlenecek kadar güç-
lenmelerine olanak sagiamah. bunlan birbiri kar-
şısmda dengelemeli, kendisi de kimsenin global
çıkarlar geliştırmesine gerek bırakmayacak bir bi-
çimde global guvenliği sağlamalı. Böylece hem
ABD, askeri olarak çok yayılmak. her sorunlu böl-
11 Eylül sonrasında ABD askerlerinin Afgan kentlerine gjrerkenld görüntüsü, ülkenin, dünyaya askeri gücünü kanıtlavan unsurlardandı.
kanlığmda görev yapmış Prof. David Rothkopf
aynı yıl Foreign Policy dergisinde "Kültür Em-
peryalizmine Övgü" başliklı çalışmasıyla dık-
kati çekti. Rothkopf "a göre "ABD dünyanın tek
askeri süper gücü olduğu gibi, dünyanın ye-
gâne bilişim süper gücüdür de". İkı yıl sonra
Henry Kissinger "Küreselleşme, ABD ege-
menliğinin adlarından yalnızca biridir" (Dub-
lin, TrinityCollege'dakonferans, 12 Ekim 1999)
dıyerek önemli bir konuya açıkhk getirdi. Pro-
lışmanın daha ekonomik, etkili olacağı sonucuna
ulaşmıştı. Benzer ve biraz daha zenginkştinlmış
biryaklaşım Atlantik Monthly'nin Ocak 2002 sa-
yısında, Benjamin Schwarz ve Christopher Lay-
ne'in "A New Grand Strategy" başlıJdı bir ça-
lışmasında savunuldu. Yazarlar, soğuk savaştan
sonra ABD dış polirikasının rakipsız bir asken
gücün varlığı etrafinda şekillendiğıne, ancak 11
Eylül'den sonra bu yolda ilerlemeye devam etme-
nin maliyerinin giderek artacağına işaret etriler.
geye müdahale etmek zorunda kalmaz hem de üs-
tünlüğünü konımaya devam edebiür. Schvvartz ve
Layne, Kosova Savaşı'ndan sonra Çin, Rusya ve
Hindistan arasındaki yakınlaşmayı Avrupa'nın
kendı ordusunu geliştirme eğilimine işaret ede-
rek tek yanlı bir stratejinin tepki çekmekte oldu-
ğunu vurguladılar.
Son aylarda canlanan ABD dış politika tartış-
malan imparatorlukçu eğilimin giderek daha çok
benimsendiğini gösteriyor. Emily Eakin yukan-
da da değindığimiz makalesinde. her siyasal eği-
limden giderek artan sayıda yorumcunun dış po-
litika çözümlemelerinde imparatorluk kavramı-
na daha çok baş\-urmaya başladığma işaret edi-
yor. The VVashington Post'un aşın sağcı yazar-
lanndan Charles Krauthammer, The VV'eekly
Standard ın editörlen VVilliam Kristol, Paul
Kagan. John Hopkins Üniversitesi'nden Char-
les H. Fairbanks, Yale'den Paul Kennedy impa-
ratorluk politikasını, "Pax Americana'ji" savu-
nan yazılar yayımladılar. Buna karşılık Council
of Foreign Relations'dan VValter Russel Mead,
Los Angeles Times taki yorumunda, Ameri-
ka'nın terorizme karşı savaşının herkesı korkut-
tuğunu saptadı, ancak "ABD'nin ittifaklar örün-
rüsiine sahip olduğunu, imparatorluk yönet-
mediğini" (18.03.02) ıleri sürerek korkulan ya-
hştırmaya çalıştı.
Ancak imparatorluğu savunan en ilginç tezler,
Tony Blair'in danışmanlanndan Robert Co-
oper'ın"TheNewLiberalImperialism"(The
Observer, 07.04.02) yazısında dıle getırildi Co-
oper, tarihe bakarak, imparatorluğun düzen v e ba-
nş anlamına geldiğuıi; imparatorluğun sınırlan
içindekilerin kültüre, uygarlığa ulaştığını; dışa-
nda barbarlann, kaos ve düzensizliğin olduğunu
savundu. Bu yaklaşım bizım ekim ayında aktar-
dığımız "İstikrarsız bölgeleri sömürgeleştirmek
gerekir" tezinın bir devamı. Cooper'a göre post-
modern çağda çifte standarda da alışmak gereki-
yordu. "Biz", diyor Cooper "kendi aramızda,
yasalara açık ve işbirliğine dayanan bir güven-
lik anlayışı içinde çalışınz. Postmodern Avru-
pa kıtasının dışında kalan eski moda devlet-
İerle uğraşırken önceki dönemlerin daha ka-
ba yöntemlerine başvurabilir, güç kullanabi-
lir, engelleyici vuruşlar yapabilir. saptırma
taktiğine başvurabilir" "hâlâ 19. vüzyılda ja-
şamaya devam etmekte ısrar edenlerie nasd ge-
rekiyorsa öyle ilgileniriz..."
Evlnde uygar, dışarıda değil
Demek kı Avrupalı evinde uygar olacak, dışa-
n çıkınca da rahatlıkla katlıamlar, şiddet, baskı,
sömürgeleştirme uygulayabilecek. Belki de bu-
nu uygarlıklar savaşıyla açıklayacak: Uygarlar
ve Barbarlar... Cooper'dan bir gün sonra Boston
Globe'daki "America's Imperial Instinct" baş-
liklı yazısını bitirirken VVilliam Pfaff "impara-
torluğun gerektiğini savunan yaklaşımlar en-
telektüei olarak anlamsız, ancak önemli. Ame-
rikan siyasi sınıfı uluslararası güce bağımlılık
geliştirmiş. Daha fazla istiyor. Sorun şu; aca-
ba Amerikan halkı onların peşinden gider
mi?" (08.04) dedi. Bence bir soru daha var: Aca-
ba diğer kapitalist devletler, ABD'nin peşinden
gider mi? Son dönemlerde Almanya ve Japonya "da-
ki militarist eğılimler, AB'nin kendi güvenlik-ha-
berleşme uydusunu atmakta ısrarlıhğı, kendi or-
dusunu kurma eğilimleri, imparatorluk kurmak
isteyenlenn işlerinin o kadar da kolay olmadığı-
nı gösteriyor. Rousseau'nun bir uyansını da akıl-
da tutmakta fayda var: "Isparta ve Roma (ve 600
senelik Osmanlı-E. Y.) çöktüyse, kim ebediye-
te kadar egemen olmayı düşleyebilir?"
Afganistan derslevi
11 Eylül'den sonra ABD askeri makinesinı, bu kez
soğuk savaş dönemini anımsatan sertlikte bir
söylemde ve insan yaşamma hiç aldırmadan
harekete geçirince, bir gerçek, bir kez daha herkesin
bilincine çıktı. ABD'nin askeri, teknolojik gücü
rakipsizdi; ABD, iradesini dayatmak için siyasi ve
ekonomik üstünlüğünden daha çok, askeri
üsrünlüğüne dayanmaya başlamıştı. Yale'den Prof.
Paul Kennedy "Kartal Kondu" başliklı yazısında,
Afganistan deneyimi söz konusu olduğunda Ladin
ve EI Kaide'nin başına gelenlerden çok "Rusya,
Çin ve Hindistan genelkurmaylarını çok
kaygılandıran bir gerçeğin" önemli olduğuna
işaret etti: "Askeri açıdan sahada yalnızca bir
oyuncu vardı" (Financial Times. 02.02.02).
Çünkü bugün askeri alanda muazzam bir asimetri
var. Örneğin 329 milyar dolarlık bütçesi, diğer
sekiz gelişmiş ülkenin toplam savunma
harcamalanndan büyük ve ABD Sav^ınma
Bakanı'nın Kongre'den bu bütçeye ek olarak istediği
48 milyar dolar Italya'nın tüm yıllık savunma
harcamalannın iki katma eşit.
Mali gücün sağladığı teknoloji
ABD'nin bu mali gücünün teknolojik sonuçlannı
kavTayabilmemize yardımcı olmak için Kennedy, USS
Enterprise adlı uçak gemisini örnek gösteriyor. Nükleer
enerjiyle çalışan bu 400 metre boyunda, 100 metre
enindeki uçak gemisi 20 katlı bir bina yükseklığınde,
içinde 5 binden fazla personel yaşıyor. Üstelik ABD'de
bu gemilerden 12 adet var. Yazar, ABD'nin uydu
haberleşme ağına, hava kuvvetlerinin gücüne, fuze
kalkanı projesine değinmiyor bile. Prof. Kennedy'ye
göre Afganistan Savaşı "ndan sonra ortaya çıkan sonuç,
"esas asimetrinin ABD ve teröristler arasında değil,
ABD ile dünyanın geri kalanı arasında" olduğudur. Bu
güç, dünyayı nasıl yönetecek, kendi üstünJüğünü nasıl
konımaya devam edecek? tşte esas tartışma bu noktada
yoğunlaşıyor. Bu tartışmada iki yaklaşım dikkati çekiyor.
Biri havada, karada, derüzde ve uzayda mutlak kontrolü
sağlayarak, her coğrafyada en büyük askeri güç olarak
konuşlanmak, böylece de doğrudan, Roma
imparatorluğu gibi bir imparatorluk kurmak. Diğeri de
büyük bir askeri gücün yanı sıra "daha ekonomik ve
güvenilir bir yaklaşım olan"... "denizötesinden
dengeleme stratejisini" benırnsemek.
Yüreklerin kulakları sağır,
Hava kurşun gibi ağır...
Nâzım Hiktnet
SERVER TANİLLİ
ŞttR KESİTALt
"Nâzım Hikmet'in şiir dünyası"
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
DENİZLİ ŞUBESİ
15 Nisan 2002 Pazartesi Saat 18.30
Halk Eğitinı Merkezi Salonu
TUNCELİ KADASTRO
MAHKEMESİ'\DEN
EsasNo: 199251
Davacı Ali Çimen tarafindan davalı Kamer Uslu
aleyhine mahkememizde açılmış buiunan kadastro
tespitıne itıraz davasının yapılan açık yargılaması sı-
rasında:
Bütün aranıalara rağmen adresi tespit edilemeyen
Tuncelı merkez, Tiillük köyü nüfiısuna kayıtlı. Ka-
mer \e Hatıce kızı 20.11.1946 d.lu Altun Uslu ve
10.07.1952 d.lu Elif Lslu'ya duruşma gönü ve saati
ile birlikte Veli Çimen'in müdahale dılekçesinın ila-
nen tebliğıne karar verilmii olup. müdahıl V'elı Çi-
men'in müdahale dilekçes; ıle duruşma günü olan
03.06.2002 günü saat 09.10'nun tebligat yenne kaım
olmak üzere ılanen tebligine. munsiniz Kamer Uslu
Tuncelı merkez, Sütlüce köyü Merhan mevkiınde
kâin 142 ada 23 No'lu parsele ılişkin kadastro tespiti
davası açtığı, yargılama sırasında vefat ettığinden.
bu da\ada mirasçı bulunduğundan bundan böyle da-
va>ı takıp etmeniz gerektigınden. mirasçı olarak ıb-
raz etmek ıstedığiniz belgelen \ukarda belirtılen du-
ruşma gününe kadar göndermenız veya duruşmaya
getırmeniz gerektigınden, duruşmaya gelmediğiniz
veya bir vekıl tarafindan temsil edılmedigıniz takdir-
de yargılamaya yoklugunuzda devam edıleceği ve
karar verileceğı hususu tebligat yerine kaim olmak
uzere ılanen teblıg olunur. 27.03.2002 Basın: 20296
ÇERKEZKÖY ASLtYE HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN
DosyaNo: 2001 120 Esas
Davacı Ali Avcu tarafindan davalı Seyıdegül Avcu aleyhine açılan boşanma davasında, Tekirdağ, Çer-
kezköy. Fevzipaşa Mah. Batur Sokak No: 4 2 adresinde oturduğu bildirilen davalı Seyidegül Avcu adına
çıkanlan tebligat bila tebliğ iade edildığinden ve başkaca adresi zabıta tahkikatı sonucunda da tespit edi-
lenıediğinden dava dılekçesinın ve duruşma gününün 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28. 29. 30. mad-
delerı uyannca ılanen tebligat yoluyla duyurulmasına karar varildiğinden davalı Seyıdegül Avcu'nun
duruşma günu olan 27.05.2002 günü saat 10.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir ve-
hlle temsil ettirmesi. HUMK'nun 509 ve 5 1 . maddesi delaleti ile 213 ve 377. maddeleri uyannca otu-
ruma gelmediğı takdırde tahkikat ve yargılamanın yokluğunda yapılıp bitırıleceği, dava dilekçesini
muhtevı duruşma gününü bildirir tebligat yenne kaım olmak üzere ilan olunur. 01.04.2002
Basın: 20457
İZMİR AHKÂM-I ŞAHSİYE 4. SULH
HUKUK MAHKEMESt SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
DosyaNo: 2002 12 Satış
Mahkemece satışına karar verılen ve satrşı itK'nin
ilgili hükümlerince yapılacak olan taşınmazlar,
Izmir ıli. Buca ilçesi. Kocatepe Mahallesı. 10664
Sayfa, 108 Cilt, 7202 Ada. 13 Parsel sayılı 231 m2
miktannda tapuda arsa olarak kayıtlı taşınmaz. 361 2
sokağa cepheli, 28 kapı No'lu ev ile 32 kapı kayıtlı
taşınmazlar arasında bulunan metruk yer Buca-lzmır
adresinde bulunan taşınmaz olup. taşınmaz üzennde
bulunan e\ tamamen çökmüş ve metruk halde bulun-
makta olup. taşınmaz uzenndekı metruk bınanm hıç-
bir değerı bulunmamaktadır. Imar durumuna göre bi-
tişık nizam 3 kat imara açıktır.
Muhammen bedeli: 1 7.556.0OO.000.-TL
Satış şartları: Izmir Ahkâm-ı Şahsiye 4. Sulh Hu-
kuk Mahkemesı Kalemi'nde yapılacaktır.
Birinci ihalesi: 14.05.2002 günü saat i 4.00-14.15
arasında yapılacaktır. Bu ıhalede taşınmaz masraflan
ıle birlikte muhammen bedelin yüzde
7
5 altında satıl-
mayacaktır. Bu ıhalede taşınmaz masraflan ıle birlik-
te muhammen bedelin yuzde 75'ını bulamaz veya
alıcısı çıkmaz ise taşınmazın ıkıncı ıhalesı aynı yerde
ve aynı saatte 10 gün sonraya bırakılacaktır.
Ikinci ihalesi: 24.05.2002 günü saat 14.00-14.15
arasında yapılacaktır. Taşınmaz masraflan ile birlikte
yüzde 40 altında satılmayacaktır. Satışa gırmek ıste-
yenler her taşınmaz ıçın muhammen bedelin y
r
üzde
20'sı kadar nakdı temınatlannı Türkiye Vakıflar Ban-
kası Yeni Adlıye Sarayı Bürosu'na bu dosya adına
açılacak satış hesabına yatırmak zorundadır. Alıcısı
ıhale bedelinden başka alım harcı. ıhale damga vergi-
si ve katma deger vergısını yatırmak zorundadır. Iha-
leye gırecekler satış şartnamesıni okumuş ve kapsa-
mını aynen kabul etmış sayılırlar Satış şartnamesı
ılan tanhinden ıtıbaren herkese açıktır. Ilan olunur.
03.04.2002 Basın: 20760
KULTUR • SAN«T 10212) 2»3 t» 7t
Nüfus cüzdanımı ve vergi kimlik kartımı kaybettım
Hükümsüzdür.
ALİNAZ YILDIRIM
EFES DARK
ROXY
MÜZİK GÜNLERİ
BAŞLIYOR
Grupların. kendi eserlerı olan en az iki parçamn
yer aldığı demo kasedini: yaptıkları mûziğin
tarzı, şarkı söz/eri, grubun ad: vs özgeçmışı.
telefon. adres ve fotoğraflar ıle birlikte. en geç
26 Nısan 2002 tarihıne kadar, Sıraselviler
Caddesı, Aslanyatağı Sokak No:7, Taksim-
istanbul adresinegöndermeien gerekmektedir.
iDetayh bılgı için: 212-249 13 01/ 249 12 83)
13-23 MAYIS
EFES
DARK
33 xQ
Bulunmaz Tiyatro - îstanbul
Memleketimden
İnsan Manzaraları
N.AZIM H I KMET
13 Nısan - ?0 30
Edremit Düğün Salonu / Edremit
20 Nisan- 20 30
Park Düğün Salonu / Burhaniye
Nısan - ?0 30
Vural Sineması / Ayvalık
25 Nısan- 19.30
Fırat Kültür Merkezi / Çemberlitaş
27 Nısan- 15.00
Grandhouse / Maltepe
2fl Nısan-15:00
Karya Kültür Merkezi/Beykoz
BİLGİ İCtN: O212 513 47 32/33
c
İianlannız İçin
(0212)293 89 78
perareWam@perareklam.com.tr
perareklam@superonline.com.tr
www.perareklam com.tr