01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1-4 NİİAN 2002 RAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sezer, Baltık turuıuı çduyop • AVKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Baltık ruruna çıkacak. Sezer, turun ilk duragı olan Letonya>a yann gidecek. Cumhurbaşkanı, 16-18 Nisan günlennde Lıtvanya, 18-19 Nisan günlennde de Estonyayı ziyaret edecek. Cumhurbaşkanı 'nın heyetinde Devlet Bakanı Faruk Bal da yer alacak. Devlet yeniden yapılanmair • EDİRNE (Cumhuri\et) - Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. dün Ipsala Sınır Kapısfndaki hizmet binalannın yap-işlet-devret modeliyle TOBB tarafından yapımı nedenıyle düzenlenen temel atma törenine katıldı. Yılmaz, Yunanistan'ın Kıpi Sınır Kapısı'na geçerek Yunanistan'ın Maliye Bakan Yardımcısı Apostolos Fatiyadis'le görüştü. Yılmaz. bugüne kadarki de\ let anlayışının Türki}e'de duvara tosladığını belirterek "Devlet sadece ekmeğinı taştan çıkarmak isteyen insanlara hukuk, düzen. altyapı sağlayan bir kurum olmalıdır" dedi. Erdemden açıklama • Haber Merkezi - CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem yaptığı yazılı açıklamada, hükümetın abamlı gaz talep tahmirJerine dayalı, yanlış enerji politikasının iflas ettiğını söyledi. Erdem, 'Tükeemeyeceğimız miktarda gaz ithaJi için başta Rusya Federasyonu olmaküzere, çeşitli ülkelerle, "*al ya da öde" koşullu anlaşmalar imzalayan enerji yönetımi tüketetnedığımiz gazın parasıu, halkın cebinden, Rus\ave tran'a ödetmfktedir. Hiçbir demokratik rejimde, böyles bir hükümet, veriri coruyamaz" dedı. EhMBeyt tujJuşması 1 ANKARA(ANKA)- Degşk fslam lilke.enndeki Şii, Alevi, laferi Nusayri. İsmailı |ibı ıdarla anılan ve |enel clarak kendilerini •Ehl-iBeytDostlan" jlarakadlandıran inanç oplüddannın emsl.ileri Istanbul'da bir ırayı jeliyor. 3aşkaılığını işadamı r enraıi Altun'un /ürirtığü Dünya Ehl-i 3eyt'\îkfi*nca lüzenbnen 6'ncı Hvren.d Ehl-i Beyt <urdtiyı, 4-6 Mayıs'ta starbıl Crowne Plaza 3teldfyapılacak. îceufeNbin üaşwru İAV<ARA(ANKA)- 3aşraian Bülent Ecevit'e •nanamda çeşitli steleıçeren 13 bin841 /azu aşvuru yapıldı. 3aştaianlık'a en fazla Taşvın, atama, özlük ve <adr> orunlarını içeren Ders:nl işlemleri apsınında yapıldı. Mart jyınlay-apılan saşvınlarla son 12 ay çinie3aşbakan Ecevit'e letibrbaşvurulann >ayiinn toplam olarak 76bfiV71'eulaştığı Dildriüi. rum Bürokrat oyununun açığa çıkması Vaniköy iskele arsası ihalesinin iptalini gündeme getirdi Çaybahçesi TOİ'yi kanştırdıAYKUT KÜÇÜKKAYA Kjyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İş- letmeleri Genel Müdür Yardımcısı Arif Köroğhı'nun, mülkiyeti daha önce çalış- tağj Türkiye Denizcilık fşletmeleri AŞ Ge- nel Müdürlüğü'ne (TDİ) ait tstanbul 'da- ki bir iskele arsa ihalesini 1998 yılında yandaşına aldırdığı ortaya çıktı. Köroğ- lu'nun ihaleden sonra bu arsa üzerinde işlerilmeye başlanarı çay bahçesinin "no- ter tasdikli 4 işletmecisinden" bin oldu- ğu belirlendı. Cumhuriyetin ele geçirdiği belgeler doğrultusunda; denizcilık sektöründeki kurumlardan TDI ile Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma Işletmeleri Genel Mü- dürlüğü'nü karşı karşıya getiren olayın 4 yıllık gelişimi özetle şöyle: TDÎ'ye ait aralannda Vaniköy iskele arsasının da (Alperenler Çay Bahçesi) • Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma tşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Arif Köroğlu'nun. İstanburda bir iskele arsasındaki çay bahçesinin noter tasdikli işletmecisi olduğu belirlendi. bulunduğu 5 adet taşınmazın kıralanma- sı ıçin 25 Mart 1998 tarihinde kiralama ihalesi düzenlendı. 9 kışiden oluşan ko- misyonca gerçekleştınlen ve aylık 150 milyon TL (KDV hariç) bedelle ihale- ye çıkanlan Vaniköy iskele arsasına iha- lede 8 teklif sunuldu. İskele arsası en yük- sek teklifi verdiği belirtılen (444.444.000 TL'KDV hariç) Sedat Keleş'e Yönetim Kurulu'nca venldı. Sedat Keleş, ihaleyı almasının ardın- dan yaklaşık 3 ay sonra, Vaniköy iskele arsasında işletmeye başladığı Alperenler Çay Bahçesi'yle ilgıli yapacağı her rür- lü ticari ışler için yetkı vermek üzere Üs- küdar 8. Noterliği'nde bir "Umumi Ve- kâkrname" imzaladı. 22 Haziran 1998 tarihinde Noter Yaşar Dinçtürk ün hazır- ladığı "7832" No "lu \ ekâletnamede " Ve- kfl"" bölümünde şu isimler yazılı: Salıh oğlu 1958 Of doğumlu Arif Kö- roğlu, Faziı oğlu 1965 Akyazı doğumlu Yılnıaz Birinci,CemaJettin oğlu 1959 do- ğumlu Babattm Furuncuoğlu ve Musta- fa oğlu 1961 doğumlu Muammer Alkan. Burada en dıkkat çekici ısim olan Arif Köroğlu o dönemde TDl"de çalışıyordu. Zamanın TDÎ personeli Köroğlu, ihale sonuçlanah 3 ay bile dolmadan ihaleyi alan Sedat Keleş'in çay bahçesini işlet- melen için yetkili kıldığı noter tasdikli 4 vekilinden bin olmuştu. Noter tasdikli 4 vekil 1999 yılında bu kez Sedat Keleş'in yine Üsküdar 8. No- 10 yaralı Konya'da aile kavgası Yurt Haberleri Ser- visi - Konya'da iki aile arasında çıkan kavga- ya polis panzerle müda- hale etti. Çıkan olaylar- dabınpolıs lOkişiya- ralandı. 15 kişi gözaltı- na alındı. Roman kökenli yurt- taslann yoğunlukla ya- şadığı Karatay ilçesi Ye- nimahalle'de önceki ge- ce çocuklar arasında çı- kan kavgaya aileler de kanştı. Taş ve sopalar- la birbirlerine saldıran Kaya ve Tarakçı ailele- ri polis otolannı da taş- ladı. Bu sırada Hasan Kaya'nın Baki Tarak- çı'yı bıçaklaması üzen- ne olaylardaha da alev- lendı. Polis ekiplerin müdahalesiyle kavga son bulurken gerginlik dün de sürdü. Kavgacı iki ailenın oturduklan evlerin arasından geçen caddeyi kesen 60'aya- kın polis, kavgayı erte- si güne yansıtan 6 kişı daha gözaltına alındı. CİZMEDEN YUKARI MUSAKART terliği 'nde düzenJettığı "Azüname" ıle ve- kâletten azledildi. Noter Dınçtürk'ün Ve- kıli Necla YıJmaz'ın ımzasını taşıyan "1027" No'lu azılname; 25 Ocak 1999 tarihini taşıyordu. Bu arada, çay bahçesinin işletmesiy- le ilgili spekulasyonlar Yılmaz Birin- ci "nın TDI Inşaat Emlak Daıresi Başkan- lığı'nasunduğu 26 Nisan 1999 tarihli di- kkçesiyle başladı. Bınncfrun u ihaleye fesat kanşünldığT iddiası TDİ'nin tn- şaat Emlak Daıresi Başkanı Cevat Ek- şilioğlu ve Kiralama Müdür V Sedat Akııı imzasıyla Birinci'ye gönderdığı ve Cumhuriyet'in ele geçirdiği 2 Mayıs 1999 tarihli' "B. 11.2.032.04.00 /1687- 1903-3156" sayılı yanıtta "asdsız" ola- rak nitelendinldı. Yanıtta, u A>nca, şir- ketimizmenfaatleriaçtsmdan Kefeşfleak- dolunan kira sözleşmesinin devam etme- sinde herhangi bir sakınca görülmediği hususunda bilgilerinizi ri- ca ederiz" denildı. &i m.kart(« superonline.com 2IX>2depadakvertli Keleş'in ilk önce vekili olan, daha sonra ise azle- dilen Birinci ile arasında- ki tartışmalar bu kez 2002 yılının şubat ayında patlak verdi ve olay polise yansı- dı. Şiddete maruz kaldığı- m ilen süren Birinci, Is- tanbul Emniyet Müdürlü- ğü'ne "çetesuçlamaayla'' başvnrdu. Organize Suç- lar Şube Müdürlüğü ekip- lennce, TDl'den, MHP'li Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu'na bağlı Kıyı Emniyeti %e Gemi Kurtar- ma tşletmeleri Genel Mü- dürlüğü'ne geçen ve Genel Müdür Yardımcılığı 'na ka- daryükselen bürokrat Kö- roğlu, yine Kıyı Emruye- ti'nde şube müdürü olarak görev yapan Muammer Al- kan ve Keleş 27 Şubat 2002 tarihinde gözaltına alındı. Bu kişiler daha sonra ser- best bırakıldı. GözlerTDİ'dc Olayın polise yansıma- sının ardmdan, TDt Ge- nel Müdürü Erkan An- kan tarafından kurum bünyesinde inceleme baş- latıldığı, Vaniköy iskele arsası ihalesinin iptalinin ve yeniden ihale açılma- sının gündeme geldiği öğ- renildi. DENÎZ BAYKAL'DAN YAŞAR OKUYAN'A TEPKİ: Tereciye tere satmaANKARA (Cumhumet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz BaykaJ. Tek Gıda-lş Sendikası'nın kuruluş yıldönümünde tş Güvenliği Yasa Tasansı'nı anlatan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan a sert çıktı. Baykal, Okuyan'a yönelık olarak "Toplantılan kanştırdı herhalde. Tereciye tere satar gibi işçiye iş giivenüğini anlatmanın anlamı yok. Onu hükümete anlat da göreKm" dedi. Tek Gıda-tş Sendikası'nın 50. kuruluş yıldönümü dün düzenlenen toplantıylakutlandı. Toplantıda konuşan Çalışma Bakanı Okuyan, Meclıs gündeminde olan îş Güvencesi Yasa Tasansı'nın ittifakla hazırlandığına işaret ederek tasanyı eleştiren bazı işverenlerin kendi önerdikleri hocalann da tasanda imzalannın olduğunu unutmuşa benzediklerini söyledi. Okuyan, çalışma yaşamı yasalannın hâlâ 12 Eylül ihtilalinin izlerini taşıdığını belirterek bu ayıptan bir an önce kurtulmak gerektiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal ise Okuyan'ın tş Güvencesi Yasa Tasansf na ilişkin sözlerini anımsatarak "Sayın Bakan tatlı tatlı anlaüyor, çok da güzel konuşu\x)r, ama toplanolan kanştırdı herhalde. İş güvenBğiııi işçilere anlatnor. Bunu sen Bakanlar Kurulu'na. parti genei başkanlanna anlat. Tereciye tere satar gibi işçiye iş güvenligmi anlatmanın anlamı yok. Onu hükümete anlat da göretim" diye konuştu. Tekel"in dünyanın en önemli kuruluşlanndan biri olduğunu belirten Baykal, "Gereksiz yere, küçük hesaplaria qynama>in bununla. Bari buna dokunmavm" dedi. ÜCRET DENGESİZLİĞM PROTESTO EYLEMİ Öğretmene dayakHaber Merkezi - Kamuda görevli memurlann maaşlannı iyileştirmeyi öngören, ancak üst düzey memurlarla sınırlı kalan 631 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'yi (KHK) tstanbul ve Kaysen'de basuı açıklamasıyla protesto eden öğretmenler dövülerek gözaltına alındı. Eğitim-Sen Kayseri Şubesi Başkanı Habi Ünal, "Eşit Işe Eşit Ücret" kararnamesini protesto için bir gnıp sendika üyesiyle Mimarsinan Parkı'nda basın açıklaması yapmak için toplandı. Basın açıklamasının ardından, sendika üyeleri dağılırken Ünal, 'izinsiz basın açıklaması yapöğT gerekçesiyle gözaltına alındı. tstanbul Saraçhane Parkı'nda toplanan "EMF İçin Degil Halk İçin Bütçe", "Eşit İşe Eşit Ucret" yazılı pankartlar taşıyan yaklaşık 500 Eğitim- Sen'li öğretmen. "Kahrolsun IMF, Bağımsız Türkiye'' ve "Katfl Şaron FiKstin'den DefoT sloganlarmı attı. 631 Sayılı KHK'nin memurlar arasmda eşitsizlik yarattığını vurgulayan öğretmenler, eşit işe eşit ücret verümesini talep ettiler. Öğretmenleri çember içine alan polis, basuı açıkJamasına izin vermedi ve 150 kişiyi döverek gözaltına aldı. Ankara'da toplanan Eğitim-Sen üyesi bir gnıp memurun dün Güvenpark'ta açıklama yapmasına polis izin vermedi. Yüksel Çaddesi'nde toplanan memurlara seslenen Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, iptali istenen ücret kararnamesinin yalnızca 30 bin kamu personeünin durumunda iyileştirme yapacağını vurgulayarak kararnamenin geri çekilmesi için KESK'in 27 Nisan'da ülke çapında eylem yapacağını söyledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin« doruk.net.tr Pazar mazar demeyecektım; "Hiç olmazsa pazar günleri oku- run içinı karartmamaya çalış" dı- yen usta öğutlennı bıle göz ardı edecektım. Niyetim ABD Dışışlen Bakanı, taaa 1991 'de, Irak'ta "ÇölFırtma- sı" günlerınden tanıdığımız, Çrft V Bush yönetımmde nedense "gü- vercin'' sayılan, general emeklisı Colin Powell'ın birkaç gundüres- rirdıği 'ateşkesumudu"nu gezısı- nin son durağı Israil'de, Beyrut ka- sabı Ariel Şaron ile kameralann karşısına çıktığında toprağa go- müp, birden "şahin" kesiliverışı üstüne sıkı birçözümleme (=ana- liz)yazısıdöktürecektım.ABD'nın "Arafat's/zF///sf/n"planından hâ- lâ ve henüz vazgeçmediğinı ser- gilemeye çalışacaktım. Bu kadar oturakh bir çözümle- me yazısını kıvıramazsam, ki bu ciddi birolasılıktı; böylesi ağırah- kâm kesmek ıçin anlaşılan mes- lekte henüz genç ve acemıyım. o zaman da Barış Girişimcilen'nin "Filistin'de aydınlık için bir daki- ka karanlık" çağnsına Islamcı med- yanın alabildığine sahip çıkıp, bu- îmdat, E-Mektup Yağıyor!yuk ve laik (?) medyanın epey uzak duruşunun nedenlerini sorgula- mayı deneyecektim. Bununla da yetinmeyecek, Is- lamcı kesimın "Filıstın'de aydınlık için bir dakıka karanlık" eylemıni Yahudı düşmanlığına ve bir dın hesaplaşmasına çevirme çabası ile laik kesımin eyleme adeta gönül- süz katılışını irdelemeye çalışa- caktım. Nerdeeeee... Bılgısayar ekranına yağmur gi- bi yağan e-mektuplardan başımı bıle kaldıramıyorum ki... Ustelık kısa, açık. duru, kesîir- me mesajlar. mektuplar, mektup- çuklar olsa sesımı çıkarmayaca- ğım. Ama gelenlerin buyük ço- ğunluğu ya bilgısayarın belleğıne ınınceye kadar neredeyse saatler (dakıkalardeğıl saatler) geçen renk- li fotoğraf dızılerı hatta TV'ler için hazıdanan malzemeclen makaslan- mış belge nıtelikli filmcıkler ya da bilmem kimden gelenı, bılmem kı- me ilete ilete üç dort ekran sayfa- sı "iletenler lıstesi" ve en sonun- da "Bu mesajı tanıdıklannıza da ıle- tiniz" uyarısı eşlığinde, ilk kayna- ğı bızzat bendeniz olan "Filistin 'de aydınlık ıçin bir dakika karanlık" çağrısı bilgıleri... Bin iyıcetadını kaçırdı. Sekizon el dolandıktan sonra kendısıne ulaşan, ıkı üç gun önce yayımlan- mış "Bir Kez Daha: Çıt Karanlık - ÇıtAydınlık" başlıklı Tırmık'ı bana yolladı. Bir yerlerıne birkaç cüm- le sokuşturup "Tırmık'a tırmık'' atıp atmadığına baktım. l-ıh, hiç- bır yenne dokunmadan olduğu gi- bi yollamış. Herhalde okuyup is- tıfade etmemı istiyordu... Bılgisayarı ve internet erışımi olanların buyuk çoğunluğu hemen anımsayacaktır. Hanı dört beş ka- relik bırdizi fotoğrafla israıl asker- lerinın bir Fılistınlı genci once ya- kalayıp, sonra ustunü aramak üze- re soyup, sonra da kafasından kurşunladıklarını kanıtlayan o ıç parçalayıcı belge. O fotoğraf dizi- si bir gazeteci tarafından Ramal- lah'ta birevin penceresınden gız- lıce çekildı ve birkaç saat ıçınde Re- uters HaberAjansı kanalıyla hemen hemen bütün haber merkezlenne ulaştı. Bu yazıyı yazarken saydım. Çe- kilişinden birkaç saat sonra Cum- huriyet'e de ulaşan o dızı fotoğ- raf, tam 39 kez daha bana yollan- mış. İnsaf" desem mi? • • • Bu e-posta bombardımanına katılanlann ryi niyetinden, Filıstın ko- nusundakı duyarlığından en ku- çuk bir kuşkum yok. Ama yazıla- cak bunca yakıcı ve önemli konu varken yukarıda sergılemeye ça- baladığım bu "tuhaf e-posta ey- lemıni eleştırmekten geri kalmaya da niyetim yok. Kimilerinızanımsar; biz bu "tu- haflığı "17 Ağustos depremıni ız- leyen günlerde de yaşadık Bir örnek, yüzlerce örnekten herhangi bir ornek: "Sakarya'da çok acele çocuk aspırinı ve ağn kesicı ilaca ihtıyaç var" konulu bir e-mektup yüzlerce kişı arasmda ve sadece o yüzlerce kişı arasında haftalarca dolaştı. O haftalar bo- yuncaAdapazan'na ne çocuk as- pirini ulaştı, ne ağn kesici ilaç. So- nunda birkaç gazeteci. 60-70 kı- lometre guneye inıp, Pamuko- va'daki bir eczaneden yalvar ya- kar "çocuk aspınni ve ağn kesici ılaç" bulup Sakarya'ya yetiştirdi... ••• Öğüt: Sız sız olun, size ulaşan, etkıleyici, onemlı bulduğunuz e- mektuplan, fotoğrafları, belgelerı, dayanışma mesajlannı ''kendisi- ne ulaşmayacağına kuvvetle inan- dığınız" kişilere yollayın. Toplum- sal duyarlığı dın tutmanın ve yay- gınlaştırmanın yolu bu titizlikten geçıyor. Yoksa "bensana-sen ba- na" oyunu ıle olsa olsa kendı içi- mizi rahatlatmış olacağız. Sonuç: Aksı takdırde bu yoğun günlerde benim gibi e-mektup okumaktan bunalmış gazeteciler işte böyle sade suya tirit yazılarla gunü geçirmek zorunda kalırlar. Sız de okumak zorunda kalırsı- nız... POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Güzelleme... İlkyaz sürgün vermişti. Ağaçlar çiçeğe vurmuş- tu. Denız durgundu... Içimdebırcoşku belırdı. Bırfırtınakoptu.Zama- nın içınde sabahın ortüsü kalktı... Körfezin ufuk çizgisinde kuşlar kartat çırpıyor- du... Seni düşündüm tıpkı şair gibi... Bir yüreğın çırpınışı, aşkın konuşkan dili... Sonra bir fotoğrafa baktım uzun uzun... Sevecenlığın titrek suyunda. yüreğim eski var- diyayalnızlığından kurtulmuştu... O gece lyonya denizine bakarken, bir ışık de- meti altında kaldım... Sanki saatler durmuştu... Gökyüzü lacivert-san elişi kâğıdı gibiydi... Max Jocop'un sesini duyar gibi oldum: "Yarına var mısın söyle!" Uykulann derinliğinde kaybolan umutları yaka- lamıştımansızın!.. Rafael Alberti'nin sesi rüzgârla buluşuyordu, se- vincimın orta yerinde... Edip Cansever'ın yaşamatutkusu, beyaza ke- sen yedi renkle birleşıyordu: "Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz se- nınle!" Gozlenne baktım!.. Kirpiklerınde çiy damlalan yoktu, o körkütük sar- hoş gecenın sabahı ılık bir esinti yüzünü yalıyor- du... Mutluydum, mutluydun, mutluyduk!.. • * • Yıldızlar kıyamet gibiydi kaldınmlarda... Bir sabah Sanyer'de uyanıyor, kıyıda güneş ya- nığı yüzlü balıkçıları seyrediyor, bazen Foca'da Siren Kayalıkları'nda dolaşıyor Cemal Süreya'nın 'Sevda Sözlen' uzerıne konuşuyorduk... "Bak bunlar ellerin senin bunlarayaklann/ Bun- lar o kadar guzel kı art/k o kadar olur/ Bunlar da saçlann ışte akşamdan çözülü/ Bak bu sensin ço- cuğum enine boyunal Bu da yatak olduğuna gö- re altımızdaki/ Sabahlara kadarkoynumda yatmış- sın/ Bak bende yalan yok vallahi bıllahi/ Sen o ka- dar güzelsın ki artık o kadar olur" Gözlerin uzak bir aşkın rengındeydi lyonya'nın yarı küskün sabahında uyandığımda!.. Içindebir sevinç!.. Biraşk, bırtutku!.. Bıliyorum aşktr hüküm süren o zamanlarda!.. Gözbebeklerınden kırlangıçlar havalanryordu sanki!.. Hüzun her zaman olduğu gibi yüreklerde kı- rılgandı!.. Günlerden pazardı, balkonda sabah kahvaltısı hazırdı... Sen sevişmelerden yorgun düşmüş, denizi sey- rediyordun!.. Tam o sırada Turgut Uyar seslenıyordu: "Haydı uyan!.. Gün ışığı çılemeye başladı başucunda Denizler bir mavilik edindi günden Seher yelıne uyup kuşlar tüneğinden uçtu Bu türküyü dınlemeyecek misin Haydi uyan Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın İlkyaz sıcağı birıksin yüreğine Yoksul olsan da uyan Garıp olsan da uyan" Uyan kı evrenı göresin!.. İlkyaz çiçeklerını, aşkın konuşkan dilini!.. Isyankâr tutkuyu, guneşin doğuşunu!.. Ateşsiz aşk olur mu hiç? Kavga olur mu hiç gözü kara gırılmeden? İlkyaz heyecanıdır bu çocuğum!.. Çünkü eşsizsın sen; bütün çıplaklığına sannmış; bir orman yangınındaki ağaçlar gibi, onuhu ve korumasız... • • • Nasıl kokar ıhlamur ağaçlan çiçeğe vurduğun- da bilir misın? isyankâr tutkuları, şiirli gözleri, umudun ışığı- nı!.. Tagore'un elma kokulu kadınlannı!.. Kuytu bir ilkyaz akşamında sessizse lyonya kent- leri, bilki aşkın habercisi zilleri çalmaya hazırla- nıyordur!.. Belkı de o saatlerde rahibeler Süreyya Ber- fe'nin dızelerinde kendilerini arıyoriardır: "Gün küçülmüş bir güneşle döner Benim yenı sevgilim de döner Kısık seslı rahibeler gibi Uçuk rengiyle dolaşır Içime eski perdeler iner" hikmet.cetinkayaf" cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Adalet Bakanı Türk: Idamda imzalar tamamlandı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, savaş, yakın s^^aş tehdidi ve terör suçlan dışında ıdarrun kaldınl- masını öngören tasan- nın imzalannın tamam- landığmı belirterek ta- sannın önümüzdeki haf- ta Meclis'e sunulabile- ceğinı söyledi. İdamın tümüyle kaldınlması- nın Türkiye"nın önünde bir sorun olarak durdu- ğunu kaydeden Türk, "tdanıın tamamen kal- dınlması. hukııki oldu- ğu kadar, siyasi bir nıu- tabakatı da gerektir- mektedir'' dedi. Adalet Bakanı Türk, Avrupa Insan Haklan Mahkemesi (AÎHM) Başkanı Prof. Dr. Luzi- us VVildhaber ve AtHM'deki Türk yar- gıç RızaTürmen'i dün makamında kabul etti. Türk, görüşmenin ar- dmdan yaptığı açıkla- mada. ıkı yasa değişik- liği konusunda Wildha- ber'e bilgi verdığini, de- ğişikliklerden bırinin Türkiye Adalet Akade- misi'nin kurulması, di- ğennin de hâkim \ e sav- cı adaylannın 2 yıllık stajdan sonra dırekt ola- rak mesleğe başlamak yerine tecrübe kazan- malan için 2 yıl sürey- le hâkım ve savcı yar- duncısı olarak çalışma- lannı öngören yasa ta- sansı olduğunu aktar- dı. Türk. Danıştay'ın ida- mın tamamıyla kaldı- niması konusunda hu- kuki engel bulunmadı- ğı yönündekı görüşüne kendisinin de katıldığı- nı belirtirken "Konuy- la ilgili son sözü TB.VIM söyleyecektir" diye ko- nuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear