25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 14 NİSAN 2002 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus@cumhuriyet.com.tr IVET/HAYIR OKTAY AKBAL Çipkin Hesaplar... Hiç şaşmı yoTjm!. Yaşa mak rnı, hef a/nı şeyler görmek mi' Seçım öncele- nn. anımsıyo- rum. Sıyaset- çılerin ya da bo/legeçinenen herzaman başvur- duklan oyunu!. (jtsal :uygulan sömu- rerek oy toplarak kotayiığını!.. Anlaşılan, >9çrrfarea genel seçim vari Ikı uçyıl öce fcolsylıklaoytopla- yanlar şimdi Mış içındeler Ya yüzde on barajı aşars^s-ak, /a elde ettıkle- nmızi bir anda)rbnirs&;!.- Mecliste uçlor ikbcar var DSP hem lioennin eski Xcf&r\\z>n\r\ desteğıyle hern de Apo'ar yakdanmasıyla, en çoksandaiyeyi'gzarırnş... Iktıdardada çok yıpranmış Jstelik ıderi Ecevit de hayli yaşlanmı3 \\ genss seçimde yüz- de Deşi bile g«ıo geçneyeceği belli değil!.. MHP ise. Güneydoğu olayla- nnda şehrt düş=n aske^erimize en bü- yuksaygıyı, bü.n oenâzelerdeen bu- yükyakınlığı vejostluûu gösteımesi- nınödülunüalnş... önefnlisayıdamıl- letvekıli çıkarm<, hem de hükümet or- tağı olmuş... Ana ş/rrdi o da barajı aşıp aşmamak torkusj içinde!.. ANAP'a geiirce hem «üçülmüş hem guveniriığıni_yitmiş... Şu andakı halıy- le bır daha Oz»'m güründekı etkinlı- ğini bulamayacck durunda... Muhalefet is= her zamankı oyunun ardında: Gericildı. yanı tıalkı dınsel slo- ganlariaaldatıp^yunuamak!.. Engüç- lü sılahı başörtüîü, türban!.. Aylar, yıl- largeçti: Halkımz birtûrlü gerçek bi- limin, uygarlığm çağdaşlığın bılincine varamadı, bile bile .'ardırılmadı... 1950'de, dahacoğrusu 1945 seçim- lenndebaşladı ikellrğe gericı düşün- ceye, din irnancıyerekoy kapma ya- nşı!.. llk başlata- da neacı kiCHPol- du; ımam okulai açarak... Ardından Demokrat Partı ılk ışı Türkçe ezanı kaldırmak!.. Elli/ldırimamokullanpıt- rak gibi yayıldı jkeye, derken başör- tüsü. Hep "öteAjdö/iya'ozlemininal- datmacalan!.. Geçen gün ^eclis'te başörtücüler çoğunluğu eldestti... Hem de iktidar ortağı parti mıl- letvekillennınoy- lanyla!.. Okulla- ra başörtülü kız- lann girip girme- mesi konusun- da tutucu cep- he ustünlüğünü gösterdi. Bu ne- yı gösterir Bir başlangıcı mı? Bugün başörtusüdür elde edilecek olan, ya- nn çarşaf ve peçe!.. Daha sonra hila- fetı geri getirme çabası mı? Gide gide padişahlık özlemleri mı? Anımsıyoruz Adnan Menderes'in, milletvekıllenne soylediklerını: "Siz ısterseniz hilafetı bile geri getırebilirsiniz." Menderes dönemi, ardından Demirel, Özal ve ne yazık kj 12 Mart ve 12 Eyiül gibı söz- de Atatürkçü, ama gerçekte en ağır bi- çımde tutucu yönetimlerde ımam okul- lannın tüm yurdu öfümcek ağı gıbi sar- ması! 209'a karşı 230 milletvekili, Milli Eğı- tim Bakanı'nın değiştirilmesinı istıyor Yerine gelecek kişi başörtüsü takma- nın, okullara, devlet dairelerine başı örtülü gırıp çıkmanın, ülkenin şeriat yontemleriyle yönetilmesinın yolunu mu açacak? Ne çabuk unutuyorlar bu gıbi çağdışı özlemlerle ortaya çıkan partilerin birbırı ardına Türk adaletınin eJıyle kapatıldığını, sorumlulann politi- ka dışına rtildığini, hapıslerde yattığı- nı!.. AtatürkCumhuriyeti'ndeyaşjyoruz, şeriat devletınde değil!.. Böyle diyoruz, öte yandan Mahmut Esat Bozkurt un Medeni Kanun'dakı onsözunu kuşa benzeterek, en önemli yeriennı kesıp atarak bastınyoruz... Bozkurt, o 1926 yılında ne demış: Dın devleti ayrıdır, laik devlet ayrı; Atatürk Cumhurıye- ti'nde dinsel duygular kutsaldır, ama çağdaş toplumun yaşantısında yen olamaz. Evet, hep seçim hesabı, "Ben daha çok tutucu görüneyım, daha dın- dar, daha Müslüman sayılayım" aldat- macası! Bu çırkin oyun elli yıldır süru- yor Şimdı yenıden karşımızda!.. Işte ilk adımlari.. Bu kafanın, buçirkin çıkarhe- saplanna dayanan anlayışın, bizı yeni çıkmazlara, bataklara suruklemesine seyirci kalacak mıyız? Yanrtlanacak soru budur. Kişilerin Değil 'İlke'lerin Partisi... Prof.Dr.ErenOMAY Yurdumuzun doğası zengin ve güzel- dir ama ne yazık ki halkımızı mutlu ya- şatamıyoruz. Cennet gibi bir iilkede ya- şayan niteliklı bir toplum olmamıza kar- şın toplumsal yaşamımız bir cehennem. Açık. gizli işsizlik kol geziyor. Insanımız yoksullaştı. Yer yer açlığa mahküm oldu. Her türlü kamu hizmeti yetersız. En >TÜ- ce değer olan emek hor görüJüyor. insan onuru ayaklar altında... Dünya. 21. >y"a tek birgüç odağırun ege- menliği altında girdi. Bu güç odağı yeni bir dünya düzeni oluşturuyor. Çağdaş sö- mürgeciliğı yervüzünün her köşesıne yer- leştirmek yeni dünya düzeninin amacı, kiireselleşme ideolojısidir. Küreselleşme. insanlann dünya yurrtaşlığını iste\en, ın- sanın hakça bir düzen içinde yaşamasını özleyen bir ıdeoloji degildir. Mazlum ulus- lann egemen dünya gücünün emırlenne kayıtsız şartsız uyması için. onlara giydı- rilen bir deli gömleğıdir. Bu delı gömle- ği, ulusumuza da giydirildi. Güç odağı- nın ıki örgütü, IMF ve Dünya Bankası. ül- kemıze egemen oldu. Bu ıİci örgüt devle- timizin kurumlanna emirler veriyor. Eko- nomik. sosyal yapımızı şekillendıriyor. Siyasal yaşamımızı yönlendiriyor. Bızi küreselleştiriyor. Cumhuriyetimizi. üstü ör- tülü bir sömürgeye dönüştürüyor. Bu ıç v e dış koşullar altında halkımız mutsuz, ge- lecekten umutsuzdur. Mutsuz bir halkın psikolojisini, Fransız devriminin önderle- rinden Saint-Justşöyle belirlemiş: "Mut- suz bir halk \ urdunu sevmez: hiçbir şev i sevmez. Cumhurijeti \a^atmak istiyorsa- nız, halkı, onu kemirip bozan güvensizlik veyoksufluktankurtarrnavabakın."' Hal- kımızı yoksulluktan kurtannak. özlem- lerini karşılamak. refah içinde. mutlu bir ülke olmak için ulusça çok çalışmarruz ge- rekir. Iç ve dış sorunlanmızı çözmek için çok çalışmak da yetmez. Ekonomık. sos- yal ve politik alanda ikinci bir Kurtuluş Savaşı vermemız gerekıyor. Çünkü. ge- rek iç gerek dış koşullar çok ağır. Bu sa- vaşı siyasal iktidar örgütleyecek ve yöne- tecektır. Bu nedenle. başanya ulaşmak için güçlü ve donanımlı bu" sı\asal ikti- dar gerekir. Böyle bir siyasal iktidar mev- cut değil. lvedı olarak bu iktidan yarat- malıyız. Güçlü, donanımlı ve ülkeyı ka- ranlıklardan çekip çıkaracak siyasal ikti- dan şüphesiz, bir siyasal paffi oluşturacak- tır. Bu parti. mevcut partilerden biri ola- maz. Çünkü. onlar ülkenin ıçine düştüğü ağır buhranın nedeni ve sorumlulandır. Bu nedenle ülkenin yeni bir siyasal partiye ih- tıyacı var. Yeni parti nasıl bir parti olmalı, hangı temel niteliklen taşımalıdır? Yeni parti mevcut partilerden farklı olmalıdır. Ka- rar v e eylemlerinde tutarlı olmalı. günlük polıtikalar peşinde koşmamahdır. Ülke- nin sorunlannı doğru tanımlamalı. onla- ra bilüne dayalı çözümler bulmalıdır. Bu işlevleri gerçekleştirmek için yeni parti. temel ilkelere sahip olmak. bu ilkelere ödünsüz uymak zorundadır. Temel ilke- ler rastgele saptanamaz. Onlan ülkenin öncelıkli temel sorunla- n belirler. Olkemızin temel sorunlan. de\- letımizı saldınlardan korumak. çağdaş sömürgecihğe direnmek. ulusal kimliğı- mizi yitırmemek. ekonomik bağımsızh- ğımızı sağlamaktır. Bu sorunlann çözü- müne ışık tutacak temel ilkeler "Cumhu- ri\ etimifl > aşatmak, bağunsızbğunızı ko- rumak, uluslaşmayı tamamlamalc, hı/.lı kalkınma> ı gervekfcştirmek, emeğin değe- rine inanmak"tır. Yeni partınin temel ilkeleri bu ilkeler ol- malıdır. Yeni parti, bu temel ilkeleri izle- mek ve onlan gerçekleştirmek için ge- rekli gücü, Ku\B-yı Milliye ruhunda ve Ke- malizmde aramalıdır. Çünkü. Kuva-yı Milliye ruhu. bağımsızlığa inananlann, onu gerçekleştirmek için hesapsız feda- kârlığı göze alanlann en ağır koşullarda istilacıya karşı dırenenlerin duygusal du- rumudur. Kemalizm. bu ruhun sistemleş- mesi ve gerçekleşmesidir. Yeni parti, temel ilkelerine bağlı kalır- ken asla durgun. donuk ve dogmatik ol- mamaldır. Tam tersine. ulusal çerçeve içinde köklü değişiklikler isteyen. dev- rimci bir parti olmalıdır. Clkemiz, kavııaklannı tutarsız ve key- ü girişimler uğruna çarçur edebılecek ka- dar zengin degildir. Bu demekrir ki. plan- lama Türkiye için zorunluluktur. Bu ne- denle. yeni parti, akılcı ve stratejik nite- likte bır planlama ka\Tamrru gündeme ge- tırmeli ve canlandırmalıdır. Ekonomik dünyamıza neo-liberal anlayış egemendir. Dıştan dayatılan bu anlayış sorunlanmı- zın ana ka>-nağıdır. Yeni parti. "Dışan- dan bilgi aİınır, model alırima/" ilkesıne uymalı, ekonomik sistemimizı Türkiye koşullanna göre yenıden örgütlemelidir. Ülkemizin temel çelişkisi sınıflararası çe- lişki değil. ülkemizle emperyalizm arasın- daki çelişkidir. Bu nedenle, yeni parti kit- le partisi olmalıdır. Partinin kapısı. Tür- kıye'nin Türkiye"den yönetilmesini iste- yen, ülkenin bağımsızlığını sa\Tinan, kü- resel sömürgeciliğe boyun eğmeyen her- kese açık olmalıdır. Yeni parti. "'genelya- ran" sağlamak ve "insaıdanniyıSğm* ger- çekleştirmek için siyaset yapmalıdır. Si- yasetı böyle anlamalı. pratik siyaseti bu anlayışla yapmalıdır. Yeni parti. kişilerin değil. ilkelerin egemen olduğu bir parti ol- malıdır. Bu partide üyeler, üyelik hakla- rını kullanmada eşit ve özgür olmalıdır. Bu partide yükselmek için gereldi nitelik- ler erderru üretkenlik.yetenek\e emek ol- malıdır. Konumu ve unvanı nedeniyle kımseye ayncalık tanınmamalıdır. Bu par- tide hırslaryanşmamalı, bilgi, emek ve alm- ten yanşmalıdır. Bu ülkenin bağımsızlığını ve bütünlü- ğünü savunanlar. halkın özlemlerini kar- şılamak, dertlerine derman olmak aşkı ile v ananlar, ulusal onurlanru her şeyın üs- tünde tutanlar, bu hedeflerin peşinde ko- şan yeni bir partinin etrafinda büieşmelidir. Eğer bu birlik gerçekleşmezse. tam bağım- sız. gelişmiş, uygar Türkiye yine hayal olarak kalır. PENCERE Gidişat Uzerine?.. Her tırlatmış olanı olumsuzlamak doğru bir yaklaşım degildir; kimi hergele, sapık, deli, anasının ipini pazarda satmış kişinin deha mer- tebesine ulaştığı biliniyor; Van Gogh bunalı- ma girip kulağını kesmiş, sevgili dostu Ga- uguin'e saldırmış, bir süre de akıl hastanesin- de yatmıştı; Dostoyevski saralıydı; Lautrec sağlam ayakkabı değildı; Pier Paolo Pasoli- ni, cinsel yaşamındakı sapkınlık yüzünden öl- dürüldü... Ama bu ünlü kişiler öyleydi diye sapkınlığa heves etmek başka şey... • Eskiden kapatıldığında ön bölümleri birbiri üstüne geçen ceket ya da paltolar geçeriiydi; sağdan soldan düğmelenir, soğuk ve rüzgâra karşı bedeni korurdu; düğmeleri açıldığında iki yakaya dönüşürdü. Napolyon'un göğsü iki yandan iki sıra düğ- meli üniforması da kruvazedir; Imparator sağ elini ceketinin yakası ilikJİ düğmeleri arasın- dan göğsüne sokar, sol elini de kıçının üstüne beline koyardı... Kimi deli tımarhanede Napolyon duruşuna geçti mi kendisini imparator sanır. • Dostlar bizlere bir şeyler oldu... Çılgınlık ortalığı bırbinne katıyor; kodoşluk, fintoşluk, teşhircilik, dedıkoduculuk, tetikçilik, curnalcılık, iftiracılık, orospuluk, yalancılık, soy- tanlık, sübyancılık vb. marifetler modaya dö- nüştü; artık hersapıklık özgüriükten sayılıyor... Ancak burada bır soru işareti van Her cin- sel sapık Pier Paolo Pasolini, her sağ elini goğ- süne, sol elini de kıçının üstüne yerieştiren Na- polyon Bonapart olamaz... Olamazsa geriye ne kalır?.. Son gidişat üzerine anımsatmakta yarar gö- rüyorum!.. İMEczacıbaşı Vitra-Artema FırsatGünleri! Hayalinizdeki banyo, hayalinizdeki taksit ve indirimlerle Vitra-Artema satış noktalarında. İstertekbirürün ister komple bir banyo A>25'den başlayan indirimler Peşin fiyatma 5 Vitra Mutfak fırsat günleri. Peşin %45 indirim 5 taksit % 4 0 indirim Nisan'da başvuranlara, / o / ek indirim Eylül'e kadar dilediğinizzaman montaj imkanı ücretsiz mimari hizmet ve montaj Fırsatlardan hemen yararlanmanız için Alo Mutfak'ı aramanızyeterli. AL<Q \trA -ArtemA o 8 o a 2 i ı 70 00 www.vi tnartema.com.tr Satış notaanrnıa ücretsiz danışma hattrzdar jlaşabitirsiniz. ALO M U T F A K 0216 423 53 70 www.vitramutlak.com Satış noktalanmızda WorldCard ve BonusCard ile tüm alışverişlerinizi yapabilirsiniz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear