Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 KASIM 2002 PAZAR
HABERLER
DU]NYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Benim Öğretmenlerim
Sevgili,
Okul yıllanmda Burhan Felek'in Cumhuriyet'te-
ki sütununda şu kısa fıkrayı okumuştum.
"öğrenaye sormuşlar,
- Oğretmen kimdir?
- Eskiden bizden olduğu halde, şimdi karşı ta-
rafa geçen kişi, demiş."
O zamanlar bu fıkraya bayılmıştım. Gerçekten
de oğretmen bize karşı tarafta olan biri gibi görü-
nürdü zaman zaman.
Ne büyük yanılgı!..
öğretmenin, gerçek biröğretmeninöğrencisinin
en büyük koruyucusu, arkadaşı, dostu olduğunu,
zaman içinde öğretmenlerimden öğrendim.
Sevgili,
Belleğimdeki öğretmenimin birden fazla yüzü
var.
Kimi zaman onu Necdet Kut. kimi zaman Mon-
sieur Chiap, kimi zaman Muvaffak Benderii, ki-
mi zaman Patrice Tompson vb. olarak görüyo-
rum.
llkokuldan üniversiteye, onlann haylazlıklarımı-
za, aşınlıklanmıza, kimi zaman adamsendeciliği-
mize nasıl sabıria katlandıklannı, koza örergibi, bir
kuşağı eğitmek için nasıl çaba harcadıklannı artık
biliyorum ve onlann bizden çok bizden yana olduk-
lannı anlıyorum.
Yıllar önce sevgili öğretmenim Necdet Kut ile bir-
likte yemekyediğimizde, ilkokul dönemimiz bittik-
ten sonra bile her birimizi, kendi mesleklerimizde
nasıl yakından izlediğini, Genco Erkal neyi oy-
narken Tahsin Yücel'in neyi yazdığını, ben Sağ-
malcılar'da iken Umur Talu'nun ne işle meşgul ol-
duğunu anlatüğında hayret ve hayranlıkla dinlemiş-
tim.
• • •
Bugün 24 Kasım, sevgili öğretmenlerimizin gü-
nü.
Bugün sık sık belleğimin derinliklerinden fırlayıp
benimle sohbet eden öğretmenlerimi anımsıyo-
rum, bir kez daha.
Benim öğretmenlerim, dünyayı değiştirmek, da-
ha güzel kılmak, onu sağlayacak kuşaklan yetiş-
tirmek için özveri ile çıkmışlardı yola.
Benim öğretmenlerim, kimi eyyamcıların "top-
lum mühendisliği!"'diyedudakbüktükleribiramaç,
yani sağlam düşünceJi, ilerici kuşaklaryaratmak için
çabalarlardı.
Benim öğretmenlerim, uluslan, uyruklan ne olur-
sa olsun, Mustafa Kemal'in bu toplumu çağdaş
uygarlığa ulaştırma çabasının ortaklanydılar.
Hiç unutmuyorum, 11. sınıftayken bir gün, bir tür-
lü yeterince çaba göstermeyişimize kızan kimya
hocamız Monsieur Goudman, dersi kesmiş ve
- Mustafa Kemal Atatürk size çağdaş uygarlığı
hedef göstermişti, bu bilimle olur, siz bilime yete-
ri önemi vermiyor ve ne yazık ki bu büyük adama
layık olamıyorsunuz, biraz daha gayret, demişti.
En büyük yurtsevertik derslerinden birini bu Fran-
sız uyruklu öğretmenimden almıştım.
* • •
Mustafa Kemal için deyurtseverlik, bağımsızlık,
çağdaşlık hep eğitimden geçiyordu.
Altan Öymen'in geçen haftalarda sözünü etti-
ğim "Bir Çocuk, Bir Kitap" adlı eserinde bu olgu-
nun çok çarpıcı bir örneği var.
1922 yılı Kurtuluş Savaşı'nın kritik yıllanndan bi-
ridir ve dönüm noktası o yılda yaşanacaktır.
Altan öymen'in babası Hıfzırrahman Raşit Bey
o sırada Trabzon'da öğretmendir ve Yeni Mektep
adlı bir eğitim dergisi çıkarmaktadır.
Bir gün Ankara'dan bir mektup alır. Mektup, der-
gisini dikkatle izleyen ve kendisini eğitim alanın-
daki çalışmalanndan dolayı kutlayan, çalışmaları-
nın devamını dileyen Mustafa Kemal Paşa'dan
gelmektedir.
Mustafa Kemal Paşa bir yandan savaşı yönetir-
ken, öte yandan asıl zaferin eğitimle kazanılaca-
ğına inanmış bir başöğretmendir.
Aynı gerçeği Ittihatçılardagörmüşlerve 1. Dün-
ya Savaşı'nın en güç günlerinde, ülkede köylüleri
ve kadınları eğitmek için Halka Doğru hareketini
başlatmışlar, Halk Eğitimi ve Türk Ocakları'nı ge-
liştirmişler, konservatuvar açmışlar, 1915'te ilk Dev-
let Resim Sergisi'nin açılmasını sağlamışlar, savaş
yıllannın yokluğu içinde bütçeden eğitime ayrılan
payı sürekli yükseltmişlerdir. 1908 yılında 200 bın
iira olan eğitim bütçesi, savaşın başında 1 milyon
237 bin liraya çıkanlmıştı.
Savaş sürer ve yedek subay ihtiyacı artarken, yö-
netim öğretmenleri askerlikten muaf tutmuş, sınıf-
taki oğretmen ihtiyacını, cephedeki yedek subay
ihtiyacından daha önemli görmüşlerdir.
Sevgili,
"24 Kasım 2002 günü, öğretmenlere kann do-
yurmayan övgüler düzme yerine, ülkenin etkili ve
yetkili kişileri öylesine bir başlangıçtan, böylesine
ortalama eğitim düzeyi 3, 5 yıl olan bir topluma
nasıl vardığımızı düşünseler daha iyi ederler" de-
meyeceğim.
Cehaletten en büyük kân sağlayanlann onu al-
tetmeye çalışmalannı beklemek akılcı birdavranış
olmaz ki...
Sıdık Kaya'dan haber alınamıyor
Yeşilkart çıkarmaya
gitti, ortodan kayboldu
DÎYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Muş'un Varto ilçesin-
de, Başçavuş Celal Şen
ile görüşmek üzere ev-
den çıkan Sıdık Ka-
ya'dan dört günden bu
yana haber alınamıyor.
Varto ilçesine bağlı
Karapınar köyünde ya-
şayan Sıdık Kaya, ya-
kınlannın anlatımına
göre 20 Kasım günü ye-
şil kart çıkarmak için
gittiği ilçe merkezinde
kız kardeşi Herdem Ka-
ya'>ı ziyaret etti. Bu sı-
rada kendini Başçavuş
Celal Şen diye tanıtan
biriyle telefonla görü-
şen Kaya, ilçe girişinde-
ki köprüde başçavuşla
görüşeceğini belirterek
evden aynldı.
Ancak Kaya'dan o an-
dan sonra bir daha ha-
ber ahnamadı. Çocukla-
nnın akıbetinden endi-
şe duyan Kaya ailesi ilk
olarak emniyet müdür-
lüğüne başvurdu, ancak
Sıdık Kaya'nın gözal-
tına ahnmadığı yanıtıy-
la karşılaştı. Daha son-
ra aile, Varto Jandarma
Bölük Komutanhğı'nda
Başçavuş Celal Şen ile
görüştü. Ancak Şen, Ka-
ya'yla sadece yeşil kart
başvurusu için görüştü-
günü, kayıp iddiasının ,
ortaya atıldığı akşam
kendisini aramadığını
söyledi.
Hükümet programında imam-hatiplere üniversite kolaylığı getirilirken türbana yeşil ışık yakıldı
AKP tabamnamesaj verdiEMtNEKAPLAN
ANKARA - Başbakan AbduDah
Gûl tarafindan TBMM'ye sunulan
hükümet programında, üniversite sı-
navının imam-hatip liselerinin önü-
nü açacakbiçimde yeniden düzenlen-
mesi öngörüldü. Programda yer alan
"Üniversiteter, yasaklann ve sınıria-
malann olmadiğı özgür bir foruma
dönüştürülecektir'' ıfadesiyle de tür-
ban serbestisine yeşil ışık yakıldı. Ata-
türk ilke ve devrimleriyle ügili herhan-
gi bir ifadenin yer almadığı 64 sayfa-
hk programda, laiklikle ilgili yalnız-
ca "Anayasada tanımlanan laiklik fl-
kesi ve din ve vicdan özgürlüğüne et-
khıBk ve işlerfik kazaiKhnlacak" ifa-
desine yer verildi.
Anayasa değişikliğiyle ilgili genel
ifadelerin kullanıldığı programda, do-
kunulmazhk ve AKP lideri RecepTay-
• Başbakan Abdullah Gül tarafindan okunan 64 sayfalık hükümet
programında, Atatürk ilke ve devrimleriyle ilgili herhangi bir ifade
yer almadı. "Laiklik" ise tek cümleyle geçiştirildi.
yip Erdoğan'a başbakanlık yolunu
açacak düzenlemelere ilişkin doğru-
dan ifadelerden kaçınılması dikkat
çekti. Programda, Yüksek Öğretim
Kurulu'nun da "koordinasyon'' göre-
vi üstlenecek şekilde yeniden yapı-
landmlacağı behrtildi. 58. hükümetin
programı, dün Başbakan Gül tarafin-
dan TBMM'de okundu. Programda, şu
hedef ve projelere yer verildi:
EĞİ1İM: Önyargıh ve ezbercüiğe
dayanan eğitim yöntemleri terk edi-
lecektir. Milli Eğitim Bakanlığı mer-
kez teşkilatı, eğitim hizmetlerinin et-
kili koordinasyonuna imkân verecek
şekilde yeniden yapılandınlacak, üst
kademelerde toplanan yetkiler, alt bi-
rimlere ve yerel birimlere dengeli ola-
rak aktanlacak ve yerel yönetimlerin
eğitimdeki rolü armnlacaktır.
Anayasamızda tannnlanan laiklik
ilkesi ve din ve vicdan özgürlüğüne
etkinlik ve işlerlik kazandınlarak di-
nin, dini duygulann veya dince kut-
sal sayüan şeylerin siyasi veya kişisel
çıkar yahut nüfuz sağlamak amacıy-
la istismar edihnesi veya kötüye kul-
lanümasını önleyebilecek bir din eği-
timi ve öğretimi, anayasamızda ta-
nımlanan çerçevede etkinlik ve ve-
rimliliğe kayuşturulacaktır.
Yüksek Öğretim Kurumu, üniver-
siteler arasında koordinasyon sağlayan,
standartlar behrleyen biryapıya kavuş-
turulacak, üniversiteler idari ve aka-
demik özerkliği olan, öğretim ele-
manlan ve ögrencilerin serbestçe bi-
limsel faahyette bulunduğu, araşhrma
ve öğretim kurumlan düzeyine çıka-
nlacaktır.
Üniversiteler, her çeşit düşüncenin
demokratik bir ortamda, hoşgörü için-
de öğretilip tartışıldığı, yasaklann ve
sınırlamalann olmadiğı özgür bir fo-
ruma dönüştürülecektir. Mesleki ve
teknik eğitime talebi düşüren, haksız
ve adaletsiz uygulamalara neden olan
mevcut üniversiteye yerleştirme siste-
mi, yanşmayı teşvik edecek ve adale-
ti sağlayacak şekilde değiştirilecektir.
KATHJMO DEMOKRASt: Hü-
Temel hak ve özgürlükler
İşkencenin
üzerine
gidüecek
Hükümetimiz, temel hak ve
özgürlükleri, ülkemizin taraf olduğu
uluslararası sözleşmelerde özellikJe
Kopenhag kriterlerinde belirtilen
seviyeye yükseltmek için anayasa ve
yasalarda gerekli tüm değişiklik
yapılacaktır. Temel hak ve
özgürlüklerin sadece anayasal ve yasal
güvenceye alınması ile yetinmeyip
fîilen uygulanması ve siyasal
kültürümüzün yerleşik bir boyutu
olarak güçlenmesi yönünde çaba sarf
edecektir. Temel hak ve özgürlükler
konusunda, toplumun değişik
kesimlerinin sorunlanna ve taleplerine
karşı duyarlı olacak, bu alanda
çifte standartlara, kısır çekişmelere ve
siyasi istismarlara izin vermeyecektir.
Işkence başta olmak üzere demokratik
hukuk devletiyle bağdaşmayan
tüm insan haklan ihlallerinin
üzerine kararlıhkla gidecektir.
AKP hfikâmetinJn 64 sayfahk programını Mecus'te Başbakan Abdullah Gül okudu. (Fotograf: AA)
kümetimiz, sivil toplum kuruluşlan-
nın yönetime daha aktif katıhmı ile
temsili demokrasinin katıhmcı de-
mokrasiye doğru gelişmesine katkı
sağlayacaktır. Tüm sivil toplum ör-
gütlerine eşit mesafede duracak. sivil
toplum örgütleri arasında diyaloğu ve
işbirliğini destekleyecektir. Kamusal
bir hizmetin farldı taraflannı oluştu-
ran siyaset ile medya ilişkisi, demok-
ratik değerlere ve hukukun üstünlüğü-
ne dayalı bir diyalog içinde yürütüle-
cektir.
ANAYASA VE YASA DEĞİŞİK-
IİKLERt: Ülkemize dar gelen yü-
rürlükteki anayasa yerine katılımcı ve
özgürlükçü yeni bir anayasa hazırla-
nacak. Yeni anayasa, güçlü bir top-
lumsal meşruiyete sahip, başta AB
ohnak üzere uluslararası normlara uy-
gun, bireyin hak ve özgürlüklerini üs-
tün tutan, çoğulcu ve katıluncı de-
mokrasiyi esas alan demokratik hukuk
devleti anlayışuu taşıyacaktır.
AİHM kararlannda da \oirgulandi-
ğı gibi adil yargılanma ilkesine aykı-
n olan yargı kademeleri kaldınlacak-
tır. Siyasi partileri halka açmak, hal-
kın partiler üzerindeki denetim ve et-
kinhğini arttırmak, parti içi demokra-
siyi ve şeffaflığı sağlamak üzere Si-
yasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası,
tüm kesimlerin üzerinde mutabakatı
aranarak değiştirilecektir.
Türk Ceza Yasası, çağın gereksi-
nimlerine yanıt vermemekte, korunan
değerler bakımından büyük haksız-
lıklann yaşanmasına neden olmakta-
dır. Bu nedenle yeni bir ceza yasası ha-
zırlanacaktır. Türk Ticaret Yasası, lc-
ra îflas Yasası ve Iş Yasası gibi temel
yasalanmız çağdaş gelişmeler ve AB
normlan dikkate ahnarak güncelleş-
tirilecektir. Yargı bağunsızlığının sağ-
lanması için anayasa ve yasalardaki
yargı bağımsızhğı ve hâkimlik temi-
natı ile bağdaşmayan hükümler de-
ğiştirilecek, hâkimlerin tarafsızhğmı
ve hukukun siyasallaşmasını engel-
leyen önlemler aluıacaktn-. Basında
ve kamuoyunda etkili kişi ve organ-
lann yargıyı etkilemek suretiyle, ada-
leti yanıltmaya yönelik faaliyetlerine
engel olucu nitelikteki düzenlemele-
rin uygulanması sağlanacaktır. Yargı-
tay'ın iş yükünü hafifletmek ve yargı
sürecini hızlandırmak için "istisnaf
mahkemeieri" kurulacaktır.
Yolsuzlukla mücadele
i
Yolsuzluğun
önlenmesinde temel
öncelik, siyasetin ve
kamu yönetiminin
yolsuzluktan
anndınhnası olacaktır.
Bu mücadele yapılırken
toplumun temiz kalmış
geniş kesimleri ve sivil
toplum örgütleri
sorunun çözümüne
katılarak mücadele
topluma mal edilecektir.
Kamunun kaynak
dağıüm
mekanizmalarmda
yolsuzluğun
azaltılabümesi için
vergi, ihaleler, devlet
yardımları, krediler,
teşvikler,
sübvansiyonlar, gümrük
işlemleri, işe alma, terfi
ve tayinlerde, siyaset-
sermaye ılışkalennde
şeffaflık sağlanarak
siyasi kayırmacılık
önlenecektir.
Bilgi edinme hakkı
Kamu yönetiminde
gereksiz yere
genişletilen gizlilik
kültürü ile mücadele
edilecek, kamunun
bütün iş ve işlemlerinde
şeffaflık asıl, gizlilik
istisna olacaktır.
Vatandaşm ;
bilgi edinme hakkı
yasası
çıkanlacaktır.
Turkiye'nin Avnıpa
Konseyi çerçevesinde :
oluşturulan Yolsuzluğa
Karşı Devletler
Grubu'na katılımı
sağlanacaktır.
SAÖLIK SİGORTASI GELtYOR
Seçilmeyaşı
25y
e indirüecek
SAĞLIK: Devlet hastanesı,
sigorta hastanesi, kurum hasta-
nesi ayınmı kaldmlarak, has-
taneler idari ve mali yönden
özerkliğe kavuşrurulacaktır.
Nüfusun tamammı kapsayacak
biçimde bir genel sağlık sigor-
tası sistemi kurulacak, prim
ödeme gücü bulunmayanlann
primleri devlet tarafindan öde-
necektir. Aile hekimliği uygu-
lamasnıa geçüerek, sağlam bir
hasta sevk zinciri sistemi kuru-
lacaktır.
KADIN VE GENÇLER:
Kadınlara karşı her türlü ayınm-
cılığın önlenmesi sözleşmesi
ile getirilen ilkelerin uygulan-
masına yönelik düzenlemeler
yapılacaktır. Toplumumıızun
dinamizmini ve yenileşme ar-
zusunu siyasete taştmak ama-
cıyla seçihne yaşı 25'e indiri-
lecektir. Madde bağımlıhğı ile
mücadele için gerekli tedbir-
ler alınacak, bu alanda çalış-
malan yürüten kuruluşlar ara-
suıda etkin koordinasyon sağ-
lanacaktır.
SOSYAL GÜVENLİK KU-
RUMLARI:Sosyal güvenlik
kuruluşlannda, norm ve stan-
dar birliği sağlanacak, ulusla-
rarası sözleşmeler ve sosyal gü-
venliğin temel ilkeleri çerçe-
vesinde bütünleştirilmiş bir sos-
yal güvenlik ağı kurulacaktır.
Prim karşılığı olmayan ödeme-
ler kaldınlacaktır. Uzun vade-
li sigorta programlan ile kısava-
deli programlar birbirinden ay-
rılacaktır. Sosyal güvenlik sis-
teminin bütçe üzerindeki fi-
nansal yükü azaltılacakrır.
Yerel yönetimlerin
yetkileri arttırılacak
K4ML V ÖNETLMİ:
Merkeziyetçi ve katı
hiyerarşik yapılann
aşılması için; merkezi
yönetün tarafindan
yürütülmesi zorunlu
olmayan hizmetler,
kaynaklanyla birlikte
yerel yönetimlere
devredılecektir. Merkezi
yönetimdeki gereksiz
kuruluşlar elenecek,
benzer işlevler gören
yapüar birleştirüecek ve
kuruluş içi yönetim
kademeleri azaltılarak
işlemler
basitleştirilecektir.
Kayırmacıhğm ve
yozlaşmanın önlenmesi
bakımından; personel
almunda objektif
kriterler getirilecek,
terfilerde liyakat ve firsat
eşitliği esas alınacaktır.
YEREL
YÖNETtVILER: Yerel
yönetimler reformu
çerçevesinde, merkezi
idare ile yerel idareler
arasında görev, yetki ve
kaynak paylaşımı, üniter
devlet anlayışımıza
dayalı olarak etkinlik,
verimlilik ve çağdaş
yönetim ilkelerine uygun
olarak yeniden
belirlenecektir. Avnıpa
Yerel Yönetimler
Özerklik Şartı'nda
beürtildiği gibi, merkezi
idarenin görev ve
yetkileri tek tek
belirlenecek ve bunun
dışmda kalan tüm
görevler yerel
yönetimlere
bırakılacaktır.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.corr
Diyarbakır, yeni iktidar dönemini
bekliyor. En büyük beklenti olağanus-
tü halin artık kaldınlması. Görüştü-
ğümüz esnaflar, yurttaşlar "Artık ola-
ğan bir sistem içinde yaşamak isti-
yoruz. Bunun nasıl bir şey olduğu-
nu görmek istiyoruz" diyorlar. Diyar-
bakır 15 yılı aşkın bir süredir olağa-
nüstü halle yönetiliyor. Son Milli Gü-
venlik Kurulu toplantısında olağa-
nüstü halin son kez uzatıldığı söylen-
mişti. Diyarbakır halkı 29 Kasım'da
yapılacak MGK toplantısında OHAL'in
kaldırılması karannı bekliyor.
Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi
Tıp Fakültesi öğrencisi bir genç,
OHAL'in yaşamlarını nasıl etkiledi-
ğini şöyle anlattı: "Bize OHAL çocu-
ğu diyorlar. 1998 yılında Ankara Ha-
cettepe Üniversitesi'ndeki bir tıp
kongresine katılmıştım. Salona giriş-
te üzerimi aramadılar. Ben girerken
elimi havaya kaldınp aramaya ha-
zırlanmıştım. Yapılmayınca şaşırıp
kaldım. Başka türlü biryaşam oldu-
ğunu ilk kez katıldığım bu kongrede
anlamıştım. Daha sonra katıldığım di-
Diyarbakır Olağan Yaşamak îstiyor
ğerkentlerdeki toplantılarda bizim ya-
şadıklanmızdan farklı bir durum ol-
duğunu görmüş ve o duruma alış-
mıştım. Artık Diyarbakır'da da ola-
ğan yaşamak istiyoruz. Işin doğru-
su nasıl olacağını da merak ediyo-
ruz."
Bir gazeteci meslektaşım ise du-
rumu şöyle özetledi: Aslında OHAL
Valiliği'ne burada ihtiyaç kalmadı.
Asker ve emniyet güvenlik için son
derece örgütlü bir hale geldiler. Son
yıllarda OHAL Valiliği daha çok yatı-
rıma yöneldi. Bunu da yapmak için
OHAL'e gerek olduğunu sanmıyo-
rum. Şimdi bunun yerine bölge müs-
teşarlığı veya bölge bakanlığı kuru-
labileceği söyleniyor. Yöre halkı ne-
den bize özel bir muamele yapılıyor,
Turkiye'nin diğer yerleri nasıl yöne-
tiliyorsa biz de öyle yönetilmek isti-
yoruz diyorlar.
• • •
Diyarbakırlı esnafa ekonomik kri-
zi soruyorum: "Bizzaten krizdeydik.
Ekonomik kriz sonrası Türkiye bize
benzemeye başladı." Diyarbakır es-
nafı ekonomik anlamda tam bir çö-
küş yaşıyor. Yeni hükümetin kurulma-
sı burada bir beklenti yaratmış.
Son seçimlerde AKP 8, CHP2 mil-
letvekilliği kazanmış. HADEP1999 se-
çimlerinde il genelinde yüzde 45 oyu-
nu 2002 seçimlerinde yüzde 56'ya çı-
karmış. Ikinci parti AKP ise yüzde
16 oyla 8 milletvekiüiğinı birden ka-
zanmış. CHP'nin oyu ise yüzde 5.7.
DEHAP'ın barajı aşamaması AKP ile
CHP'ye yaramış. Geçen seçimlere
göre oyunu en çok arttıran yüzde
11 'lik artışla DEHAP, onu yüzde 2 ci-
varında bir artış sağlayan AKP ve
CHP izliyor.
• • • '
Diyarbakır'a üniversite öğrencile-
rinin bir çağnsı üzerine geldim. YÖK
konusunda yapılan birtoplantıya ka-
tıldım. Universiteli gençler, bu toplan-
tıyı üniversite içinde yapamadıkla-
nndan yakındılar. Dicle Üniversitesi
Rektörü Fikri Canoruç'u tanınm.
YÖK Başkanı Kemal Gürüz tarafin-
dan haksız ve ağır saldırılara uğra-
mış ve rektörlüğü onaylanmamıştı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se-
zer'in yerinde tutumuyla rektör ola-
bilmişti. Acaba hakkında çıkarılan
bu söylenti nedeniyle mi, öğrenciler-
le ilişkilerinde çekingen davranıyor,
diye düşündüm.
Diyarbakır temsilcimiz Mahmut
Oral'la sabahleyin Diyarbakır suria-
netrafındabiryürüyüşyaptık. Suriçi
ve sur dışındaki dükkânlar yıkılmış ve
bütün bu bölge yeşil alana çevril-
miş. Çok güzel birgörüntüydü. Mah-
mut, sur kenanndaki Gazeteciler Ce-
miyeti Lokali'nin yıkıldığını da söyle-
di. "Yıkıma destek için ilk kazmayı Ce-
miyet Başkanımız Naci Sapan vu-
racaktı, fakat belediye bizden hızlı
davrandı" dedi.
Diyarbakır Cumhuriyet Bürosu'nun
bulunduğu sokağın adı Cami So-
kak'tı. Sokak yeşil alana çevrildi, tra-
fiğe kapatıldı, el sanatları ve kitap
standlan açıldı. Sokakta Diyarbakır
Festivali sırasında, sanat etkinlikleri
yapıldı. Festival sonrası bu etkinlik-
ler sürüyor. Gençler sokağın adını
Sanat Sokağı koydular. Belediye de
bu isteğe uydu ve artık Cami Soka-
ğı Sanat Sokağı olarak anılmaya baş-
ladı.
•••
Turkiye'nin her yerinde olduğu gi-
bi Diyarbakır'da da halkın gözü ve ku-
lağı haberierde. Kıbns, AB konusun-
da Türkiye nasıl biryol izleyecek, bu
gelişmeler yaşamı nasıl etkıleyecek
onu merak ediyorlar. Kıbns konusu
yine acaba statükocuların isteği şek-
linde kilitlenecek ve Turkiye'nin önü
tamamen kapanacak mı? Çok kritik
günlere giriyoruz.
Yazıyı bitirip Dicle Nehri kenarın-
da dolaşmak istiyorum. On gözlü
köprüyü uzaktan izlemek bile ayn bir
keyif veriyor.