Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2002 ÇARŞAMBA
8 D U N Y 4 VE T U R K I Y E dlshab@cumhuriyetcom.tr
Almanya'nın başkentinde eski komüııistlerle sosyal demokratlar koalisyon kurdu
Berlin'ekıpkızd yönetimBERIİN (Cumhuriyet) - Almanya'da
sosyal demokratlarla eski komünistler,
birzarnanlarbölünmüş olanBerlin'i bir-
likte yönetmek için anlaşmaya vardı-
lar. Sosyal Demokrat Parti (SPD), De-
mokratik Sosyalizm Partisi (PDS) ara-
sında sürdürülen koalisyon görüşmele-
ri önceki gün anlaşmayla sonuçlandı.
Kurulacak hükümette Demokratik Sos-
yalizm Partisi'ne üç senatörlük, SPD'ye
ise beş senatörlük verilecek.
Berlüı eyalet seçimlerinde belediye
başkanlığuu kazanan Klaus Wowereit,
ekim ayındaki seçimlerden hemen son-
ra SPD genel merkezinin ve özellikle
Başbakan Gerhard Schröder" in ısrar-
lı isteği üzerine Hıristiyan Demokrat-
lar ve Liberallerle üçlü koalisyon kur-
mayı denemiş, ancak üç parti arasında
anlaşma sağlanamamıştı. Schröder, baş-
• Başbakan Gerhard Schröder'in çok fazla istememesine
karşın, sosyal demokratlarla sosyalistler başkenti birlikte
yönetmek için anlaştılar.
kentte "kıpkızıl'' bir koalisyon görmek-
tense Yeşiîlerle ya da Liberallerle bir ko-
alisyonu tercih ettiğini söylemişti.
Bakanhklar paylaşıldı
PDS ile SPD arasında başlayan görüş-
meler kısa sürede olumlu sonuç verdi.
Vanlan anlaşmaya göre SPD, maliye,
içişleri, eğitim/gençlik'spor, şehircilik
ve adalet bakanhklannı, PDS ise ekono-
mi/çahşma/kadın, bilim/kültür ve sağ-
hk/'sosyaL tüketicinin korunması sena-
törlüklerini üstlenecek. PDS'nin önde
gelen ismi GregorGysfnin bilim ve kül-
tür senatörlüğünü ya da ekonomi sena-
törlüğünü üstlenmesi bekleniyor.
Koalisyon görüşmelerinde üzerinde
en fazla tartışılan konunun anlaşma-
nın girişine yazılması gereken önsöz-
de PDS'nin devamı olduğu eski iktidar
partisi SED (Sosyalist Birlik Partisi) ile
ilgili nitelemeler olduğu belirtildi. SED
döneminin sorumluluğuna atıfta bulu-
nulan önsözde, "Geleceğebakabilmek
ancak geçmişe eleştirel bir şeküde yak-
laşmakla mümkündür" denıldı.
Koalisyon anJaşmasının en önemli
bölümlerini Berlin"de her geçen gün bi-
raz daha kötüye giden ekonomik durum
ve altından kalkılması güç borçlar oluş-
rurdu. Berlin'de Kızıl Belediye adıyla
tanınan hükümet merkezinde bundan
böyle bir "kıpkml" koalisyon otura-
cak. Demokratik SEDin devamı PDS,
Demokratik Almanya"nın Federal Al-
manya ile birleşmesınden sonra özellik-
le doğu eyaletlerinde yüksek oranda oy
almaya devam etmişti. PDS 'nin koalis-
yona katılmasını yaklaşan genel seçim-
ler nedeniyle istemeyen Schröder, üç-
lü koalisyonun gerçekleşmemesi üze-
rine SPD-PDS koalisyonuna kerhen
evet demek zorunda kalmıştı.
Berlin eyaleti, hükümet yetkilerine sa-
hip bir belediye başkanı ve senato adı ve-
rilen bir hükümetle yönetiliyor. Berlin
Parlamentosu'na SPD'den DfekKolatve
Ülker RadfovflL Yeşillerden Ozcan Mırt-
hı ve PDSden Gryasettin Sayan ohnak
üzere dört de Türk asıllı milletvekili bu-
lunuyor. Yeni hükümet parlamentoda 7
kişilik bir çoğunluğa sahip.
PASOK-17 Kasım örgiitü konu edildi
CBS'in haberi
Atina'yı kanşürdı
ATİNA (AA) - Amerikan
CBS televizyon kanalının
geçen Pazar günü yayınla-
dığı 17 Kasım terör örgütü-
nü konu alan 60 Dakika ad-
h haber programı, Atina'yı
kanştırdı.
Yunan basını, iktidar par-
tisi PASOK ile terör örgütü
17 Kasım arasında bağlan-
tı kurulan programın provo
kasyon amacını taşıdığını
vurgularken, Yunanistan Hü-
kümet Sözcü Vekili Tilema-
hos Hitiris ve Yunanistan
Parlamento Başkanı Aposto-
los Kaklamanis, CBS için
ağır ifadeler kullandılar.
CBS'in programını "sefîl ve
şüpheli" bir yayın olarak ni-
teleyen Kaklamanis ise yap-
tığı açıklamada, 11 Mayıs
2001 tarihinde Ed Bradley
adlı muhabire verdiği 20 da-
kikalık Yunanistan ve terör
konulu mülakatın, bu prog-
ramda, parça parça yayın-
landığını ve yanhş bir imaj
yaranlmaya çahşıldığını söy-
ledi. Kaklamanis, 60 Da-
kika adlı programda sunu-
lanlann, Yunanistan karşıtı
propagandanın, kabul edile-
meyecek bayağı bir biçim-
de iftiralarla desteklenme-
sinden ibaret olduğunuıı sa-
vundu. Kaklamanis bu prog-
ramın, ABD'deki bazı çev-
relerin, Yunanistan'daki ba-
zı siyasi çevrelerin teröre
yataklık yaptıklan propagan-
dasının yansıması olduğunu
söylecfi. Bu arada, Yuna-
nistan Başbakanı Kostas Si-
mitis de ABD'ye hareket et-
meden önce yaptıgı basın
toplantısında, CBS'in prog-
ramını, ABD 'deki bazı çıkar
çevrelerinin eseri olarak rü-
telemişti.
Popolup*Meksika'mn Veracruz
eyaletindeki çiftçikr,
başkent Meksiko'daki
İçişleri Bakanngı'nın önünde toplanarak ilginç
bir eytem gerçekleştirdikr. 400 kadar aile,
Meksikahükümetinin
kendilerine vaat ettiği
tarialannı geri almak için
bina önünde pantotonlannı indirerek hükümete
duyduklan tepkiyi gösterdiler. (Fotoğraf: AP)
SOLDA YENİ OLUŞUMA ÇAĞRI
Siyasal partilere ve siyasetçilere duyulan güvenin dibe vurduğu bir dönemden geçiyo-
ruz. Güvensizliğin bu düzeye ulaşmasında en önemli etken, mevcut partilerin toplumdaki
değişen beklenti ve duyarlıhklan karşılamadaki başansızlıklandır. Yozlaşmış ve çözüm
üretme yeteneklerini kaybetmiş siyaset tarzlanyla bu partiler demokrasiyi geliştirmekten
çok, adeta bu gelişmenin engelleri konumunda gözükmektedirler. Değişimi ve dönüşü-
mü iç dinamikleriyle gerçekleştiremeyen bu tür parti yapılan, yeni parti arayışlanna ze-
min hazırlamaktadır. Onun için sağda ve solda çok sayıda yeni parti kurma girişimine ta-
nık olmaktayız.
Geçen aylarda Sayın Erdal İNÖNÜ'nün öncülüğünde sürdürülen "Solda Yeni Olu-
şum" çalışraalan, kamuoyuna ulaşan mesajlan ve tarzıyla toplumun çeşitli kesimelerin-
de iyimser bir bekleyişe yol açmıştı. Özellikle "yeni isimler' ve "yeni siyaset tarzı"na
yapılan vurgu, bu iyimserlikte önemli rol oynamıştı. Sayuı İNÖNÜ'nün öncülük girişi-
minden vazgeçmesi, böyle bir partiye duyulan ihtiyacı ortadan kaldırmamıştu".
"Solda Yeni Bir Parti" kurma çalışmalannın İNÖNÜ'nün bıraktığı yerden sürdürülme-
si, toplumda oluşan beklenti ve duyarlılıklan göz ardı etmemek anlamında önem taşı-
maktadır. Günümüz koşullaruıda kurulacak yeni bir parti, parti sayısını çoğaltmaya değil,
mevcut siyaset tarzını bütünüyle değiştirme iddiasına sahip olmalı ve siyasete yeni bir iv-
me kazandırmaya, vatandaşların partilere ve siyasetçilere bakışını değiştirmeye çalışma-
hdır.
Toplumumuzda bugün, siyasal partilere ilişkin "yeni yüzler" ve "farklı bir siyaset
tarzı" konusunda çok ciddi bir duyarlılık oluştuğunu kamuoyu araştırmalan da ortaya
koymaktadır. Dolayısıyla yeni bir parti kurma girişiminin bu gerçekleri göz ardı ederek
başanlı olamayacağı ortadadır. Ancak "yeni yüzler" beklentisinin tecrübeli ve şaibesiz
siyasetçileri dışanda bırakmak anlamına gelmeyeceği de açıktır. "Yeni" beklentisi, ka-
muoyunda yıpranmamış, bugüne kadar çeşitli nedenlerle aktif siyasette görev almamış,
nitelikli, dinamik kesimlerin özendirilmesi, sorumluluk üstlenmesine olanak sağlanması
olarak yorumlanmalıdu".
Solda oluşturulacak yeni bir partinin, özellikle ve öncelikle kamu yararını gözeten
ve etik değerleri öne çıkaran bir siyaset anlayış farkını ortaya koyması gerekir.
Yeni sol parti, yerel öğeleri ve ulusal değerleri önemsemekle birlikte, Batılı anlam-
da sosyal demokrasiyi benimsemelidir. Yani ulusal duyarlılıklan gözetmeli ama ev-
rensel normlardan vazgeçmemelidir.
Yeni sol parti geçmişe referansla veya kutsallıklar atfedilmiş kavramlar üzerinden
siyaset yapmaktan çok, çözüm üreten, inandırıcı ve uygulanabilir projelerle toplu-
mun önüne bir gelecek tasanmı sunabilen siyaset anlayışmı benimsemelidir.
Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu çağdaş anlamda bir sosyal demokrat partinin bu ana ilke-
leri samimi olarak benimseyen kadrolar tarafından kurulabileceğine ve başanya ulaştıra-
bileceğine inanıyoruz. Böyle bir oluşuma, temel ideolojik aynmlar dışında, birleştirici
öğeleri ön plana çıkararak, KAPSAYICITEK BİR PARTİ kuruluşunu kolaylaştıncı gi-
rişimlere destek olunarak katkı yapabileceğimizi düşünüyoruz.
tzmir Sosyal Demokrasi Platformu
îletişim adresi: 850 Sok. No: 9 Kat: 1 / 35 Kemer Plaza Iş Haru Kemeraltı Izmir
Tel/Fax: 0232 445 25 58
Akavi sorgulandı
Kaptan: Silahlar
Filistin'e gidiyordu
• Akavi sorgusunda, uzun bir süredir
Filistin lideri Arafat'ın El Fetih örgütüne üye
olduğunu belirterek "Ben bir askerim.
Emirleri yerine getirdim" dedi. Filistin
yönetimi ise silah sevkıyatı ile bir ilişkisi
olmadığını açıklamıştı.
Dış Haberier Servisi -
Israilli komandolar tara-
fından Kızıldeniz'de ele
geçirilen sılah yüklü ge-
minin kaptanı Ömer
Akavi, silahlann, Gaz-
ze'deki Filistinlilere ulaş-
ünlmasının planlandığı-
nı öne sürdü.
Akavi, sorgusu sıra-
sında yaptığı açıklama-
da, uzun bir süredir, Fi-
listin Lideri Yaser Ara-
fat'ın El Fetih örgütüne
üye olduğunu belirterek
"Ben bir askerim. Emir-
leri yerine getirdim" de-
di. Silahların
gemiye,
îran'ın Basra
Körfezikıyıla-
nndaki Kiş
Adası'nda
yüklendiğini
belirten Aka-
vi, Filistin
Ulaştırma Ba-
kanlığı'ndaça-
lıştığım ve ta-
limatlan doğ-
rudan Filistin-
libiryetkiliden
aldığını kaydet-
ti. Akavi, ope-
rasyonun yük-
sek risk taşıdığmı bildi-
ğini, ancak Filistin'in
kendi savunma hakkının
korunması amacıyla işi
kabul ettiğini kaydetti.
Sorgusunda, gemi mü-
rettebahndan bir kişinin,
Lübnan'da Hizbullah ta-
rafindan eğitüdigini söy-
leyen Akavi, Hizbullah
üyesi bir kişiyı de silah-
lan gemiye yüklediği sı-
rada tanıdığuu iddia et-
Arafa^otaylaügılı
soruşturma
komisyonukunılması
taliinatını verdi.
ti. Akavi, operasyona,
kesin olmamakla birlik-
te Hizbullah ile Iran'ın
ortak olduğunu düşün-
düğünü belirtti.
İran: İlgimiz yok
Filistin yönetimi, Aka-
vi'nin, ele geçirilen 5 ton
silah yüklü gemide bu-
lunduğunu kabul etmiş,
ancak silah sevkıyatı ile
bir ilişkisi bulunmadıgı-
nı açıklamıştı. İran da
olayla ilgisi bulunmadı-
ğuu bildirmişti.
Filistin Devlet Başka-
nı Yaser Ara-
fat, olayla ilgi-
li bir soruştur-
makomisyonu
kuruknası ta-
limatını verdi.
Öte yandan,
İsrail yöneti-
mi, ABD'nin
konuyla ilgili
sessiz kalma-
sından hayal
kırıklığı duy-
duğunubildir-
d l B l r ü s t d ü .
, ...
z e
y
v e t k l 1 1
-
"Amenkahla-
rm, silarUarın
Filistin vönetimine gitti-
ği yönündeki kaıutlan
kabul etnıemesi bizi bü-
yük hayal kınkhğına uğ-
ratti" diye konuştu.
Washington yönetimi-
nin, kalıcı bir ateşkes
sağlanması yönündeki
çabalara darbe vurula-
cağı kaygısıyla konuyla
ilgili bir açıklama yap-
maktan kaçındığı belir-
tiliyor. fa
MERHABA
NECATt DOĞRU
Karlar Yağıyor, Kaldırım Kayıyor!
Pembe Gözlük Poetik Bakıyor!
Nerdeyse her gün kar yazısı ya-
zıp Istanbul'un kar altında şiir gibi,
rüya gibi, piyango çıkınca aniden
yakışıklılığı, centilmenliği, cömertli-
ği, mertliği ortaya çıkan kavruk ga-
riban gibi seveni, beğeneni. dostu
çok bol bir kent görünümüne bürün-
düğünü yazacağız.
Benzetme...
Cinas...
Telmih...
Teşbih...
Çağrışım patlaması...
Istanbul kar altında yumuşak ba-
kışlı bir genç kız gibi oldu.... Hoyrat,
gürültücü, çirkin, otobüslerin, kam-
yonların, otomobillerin kara katran
siyahı kaba lastik tekerleklerine dik-
katle bak... Karlar içinde nasıl da fı-
sıltılı dönüyorlar. Ruhsuz lastikler bi-
le karı görünce ruhtan ruha bürünü-
yorlar diye yazası geliyor insanın!
• • •
Yağdı kariar. Sustu şımşek!
Sen de mi şair oldun!
Diyeceksinız! Haklısınız.
Sırtın pek. karnın tok. Yüksek ma-
aşlı, yılbaşı çıkmalı, hakk-ı huzurlu
işin var. Gazetecilıge tepeden inme
geldiğin zaman açlıktan nefesin ko-
kuyordu. Hatırla. Karlı eski Istanbul
gecelerinde Tekel'in sirke keskınli-
ğinde, damak kavuran, boğaztırma-
layan Marmaraşarabınatalim edıyor-
dun. Ucuz şarabın yanında, iki roka
yaprağı, üç kıvırcık marul hevengi ile
birtabak hamsi bugulama bulduğun
günler Allahına bin şükür ediyordun.
Şimdi Fransız şarapları içinde mar-
ka begenmiyorsun. Işine geç gidip er-
ken gelme imtiyazın bile var. Altında
çeroki cip, önünde şoför, evinde Fi-
lipinli, Moldavyalı hızmetçi, uşak...
Çinli miydi son aşçın?
Bu durumda Istanbul'a kar yağın-
ca sen nostaljik, romantik, poetik (şi-
irsel) takılıyorsun.
Vartakıl...
Fakat yogun kar yağışı altında be-
ledıye otobüsleri çalışmadı, halk evin-
den işine giderken penşan oldu, 7 sa-
atini otobus beklerken, 5 saatıni oto-
büslerin içindeyken geçirdi, beledi-
ye başarısız oldu diyenlere neden
kırmızı görmüş Ispanyol bogası gibi
kızıyor, "kara gözlüklü kin kusucular"
diye küfür yazıyorsun.
• • •
Anladınız değil mi?
Istanbul'a kar yağdı, Istanbullu ga-
zeteciler "görmemişin oğlu olmuş
gibi" sevindiler ve tam ortasından
çatlayıp ayrılmış balkabağı gibi ikiye
bölündüler.
Pembe gözlüklüler...
Kara gözlüklüler...
Pembe gözlüklüler, karlı Istanbul'a
şiirsel bakıyorlar; "15milyonlukPa-
ris şehrinde sadece iki tane kar te-
mizleme makinesi varmış. Bizim ka-
ra gözlüklü soruyor: Neden kar te-
mizleme makinesiyok. Belediye 15
tane kartemizleme makinesialsayi-
ne soracak: Karyağmayan şehre 15
makine alındı. Kim ne hortumladı?
Evet zihniyet maalesef bu..." diye
yazıyorlar.
Ben neyim?
Pembe gözlüklü müyüm?
Kara gözlüklü mü?
Kendimi bilmeliyim...
Şahsen; bol karlı günlerin, Istan-
bul'un gecekondularına. varoşları-
na değil de Boğaz'ına, Haliç'ine,
Kuzguncuk yalıları ile Emirgân Par-
kı'na, Sultanahmet'ine, saraylar il-
çesi Beşiktaş'ına büyülü bir güzel-
lik aşılamasına da bakıyorum. Onu
da görüyorum. Fakat bu şiirselliği di-
le getiren boşaltım yazıları yazmak
yerine ayaklarımı vatandaşın ıslak
ayakkabılanna sokup bakıyorum.
Ve belediye yönetimini yetersiz bu-
lup eleştirdiğirn için "kara gözlüklü
kin kusucu" oluyorum.
• • •
"Istanbul'a kar yağdı, insanlar
kardan adarn yaparak içlerinde giz-
li kalmış heykeltıraşlık yetenekleri-
ni dışa vurdular" diye kabız bir şiir-
sellikle yazan arkadaş da pembe
gözlüklü oluyor.
Karlar yağıyor.
Kaldırımlar kayıyor.
Vatandaş iki seksen düşüp...
Kolunu kanadını kınyor.
Pembe gözlük...
Cama çıkmış, poetik bakıyor...
Belediye Başkanı Ali Müfit'e...
Yağ yakıyor... Alkış çekiyor.
Be hey! ince yağcı dinle beni: "Be-
lediye başkanı ne yapsın, Istan-
bul'un üstüne çadırmı gersin... Pa-
hs 'te bile iki tane kar makinesi var..."
diye yazıyorsun.
Be hey pembe gözlük!
Bak kann aniden ve şiddetli bas-
tırdığı cuma gününden beri sarı tak-
si şoförleri zincirtaktılarçalışıyorlar,
vatandaşı taşıyorlar. Minibüs şoför-
leri gece saat 4'te uyanıp lastikleri-
ne zincirlerini geçirdiler, halk oto-
büslerinin şoförleri de araçlannı kar-
lı çetin yollara hazır hale getirip sa-
bahın saat 6'sında işe çıktılar. Bele-
diye de otobüslerine zincirtaksın. Eri-
yen kar sularının denize akmasını
sağlasın. Yollardakı diz boyu çukur-
ları örtsün, kaldırımları temizlesin
diye niçin yazmıyorsun?
Hadi sen yazmıyorsun....
Yazanlara neden küfrediyorsun?
Be hey ince yağcı!
Be hey pembe gözlük!
Sen Paris'te de yaşadın, Mosko-
va'dadayıllarcabulundun. Rusya'da
kar yoğun yağdığı zaman bütün kış
boyunca, 6 ay ya da 7 ay süresince
Moskova Beledıyesi'nın 10 tonluk
kamyonlan arka arkaya dizdiğini, bir
kepçe ile yoldaki karian alıp bu kam-
yonlara yüklediğini ve götürüp Mos-
kova Nehri'ne döktüğünü niçin yaz-
mıyorsun? Nıçın belediye dediğin
böyle olur diye yol göstericı olmuyor,
bizim belediyelerimizin de medeni-
yet merdivenınde bir basamak daha
atlamasına omuz vermiyorsun?
Nazik omzum yıpranır...
Diye mi korkuyorsun?..
• • •
Yürekten değil...
Köpukten poetıkçi...
Pans'te karyağdığı zaman Paris Be-
ledıyesi'nin 100 yıldan beri aynı çö-
züm modelini izlediğini, yollardaki
yoğun kan kürek, kepçe ile kürüyüp
kamyonlara doldurduğunu ve götü-
rüp Sen Nehri'ne attığını, yolları aç-
tığını bildiğin halde niçin yazmıyorsun?
Almanya'da kent, kasaba, ilçe bele-
dıyelennin yoğun kar yağdığı zaman
yollann kardan temizlenmesıne Alman
halkını da aktif olarak kattıklarını, gi-
riş katında oturanlara evlerinin önü-
nü temizleme mecburiyeti getirildiği-
ni, temizlemeyenlerin büyük para ce-
zasına çarptınldıklannı, kaldınmdaki
buz tutmuş kar örtüsü kürünmemiş
evin önünden geçerken düşüp kolu-
nu kanadını kıranların ev sahiplerine
ve belediyelere dava açabildıklerini
niçin yazmıyorsun?
Be hey pembe poetikçi...
Senın tuzun kuru...
Sırtın pek...
Karnın tok...
Altında cıp...
Evde uşak, hizmetçi, aşçı...
Sen şiirsel takılıyorsun...
Var takıl!
Köşe de senin, kalem de senin!
Gazete de senin!
Pembelik versin, asık surat, kara
gözlük olmaktan çıksın diye meme-
si ile kukusu meydanda, sere serpe
oturmuş manken kızlann fotoğrafla-
rını seçip arka sayfa güzeli diye koy-
ma hakkı da senin! Daha ne ıstıyor-
sun? Bızım belediyecılığın bir kanş kar
yağdığı zaman hemen organize olup
vatandaşın hizmetine koşması ge-
rektiğıni düşünüp yazı yazanlara ni-
çin "kaotikler..." diye bok atıyorsun?
• • •
Be hey pembe gözlük...
Sen işine bak! TV'lere çıkıp "Istan-
bul ulaşımda Londra 'yı geçti. Temiz-
likte Paris'igeçti. Planlı şehirieşme-
de New York'u geçti" diyen Beledi-
ye Başkanı Ali Müfit'e "Hanı nerde
geçti, biz niçin görmüyoruz? Istan-
bul'un 7 kilometrelik metrosunu Pa-
ris 'te, Londra 'da ve New York'takı gi-
bi 200-250 kılometre uzuniuğunda
metro şebekelerine mı ulaştırdın"
diye sen soru sorma.
Bırak soruları biz soralım.
Biz karamsar gazeteci...
Sen iyimser içerikli ol...
Sen yağ çekmene bak!
Halkın acısını yazma, fakat yazanı
da, soranı da kıskanma. Herkes se-
nin gibi yağcı mı olmalı, senin gibi gü-
ce, servete mi tapmalı? Tornadan
çıkmış tektip gazetecilik mi istiyorsun?
NOT: Kalemımi gemleyemedim,
yazı yine uzun oldu. Bağışlayın. Bu-
gün Kirmetre'ye de yer kalmadı. Pa-
zartesi günkü Kirmetre köşesinde
"Aycell'in beton direkleri" uyarısını
yapan Dünya Bankası'nın uzmanla-
nndan Türk vatandaşının ismi Yavuz
Baydar diye yanhş çıktı. Doğrusu
Yavuz Boray olacaktı. Düzeltirım.
E-posta: necatidogru@superonline.com
Faks:0212513 90 98
Nüfuş cüzdanımı, pasomu,
Mimar Sinan Üniversitesi öğrenci kııplığimi
kaybettım. Hükümsüzdür. IŞIL GÜNAK
Nüfus cüzdanımı yıtırdim.
Geçersizdir.
MEHMET KÜÇUKBOYL U
ALANYA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
DosvaNo: 2001'91
Davacı Ruth Schmidt vekili tarafından da\alı Günay Günkızıl aleyhıne mahkeme-
mızde açılan alacak, tedbir davasının yapılan yargılaması sırasında,
Yapılan tüm araştırmalara rağmen davalı Günay Günkjzıl'ın teblıgata yarar açık ad-
resı tespit edilemedığınden ılanen teblig yapılmasına karar venlmıştir. Davalı Günay
GünkızıTa 1.357.000.000 -TL alacak talepli dava dılekçesi ve dumşmanın atılı bulun-
duğu 29.1.2002 günü saat 09.40'ta mahkememız duruşma salonunda davalı sıfatıyla
hazır bulunması veya kendısinı kanuni bir vekılle temsı! ettırmesı, hazır bulunmadığı
veya kendısinı bir vekille temsıl ettirmedıği takdırde duruşmanın yokluğunda yapılıp
karar venleceğı hususu dava dilekçesı ve duruşma günü yerine geçmek üzere ılan olu-
nur. Basın: 80446