Catalog

S OCAK 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET EKONOMİ / SAYFA [email protected] 11 ŞtRKETLERDEN • THE MARMARAda yeni başlayan dans çalışmalan. müşterilerine flamenko, oryantal ve Latin step gibı seçenekler sunuyor. • İSTTKBAL, Güney Amerika ülkelerinden Brezilya, Arjantin ve Şili'de ihracata hazırlanıyor. • İPRAGAZ, tüp kullanımında tehlike yaratan eskimiş hortum ve kelepçeleri ücretsiz olarak yenisiyle değiştiriyor. • PROFtLOTELRA, kullanılmış yazarkasa, PosvePC'leri 1060 dolar karşılığmda alarak yerine Olivetti Teknoline-6505 Pos sistem veriyor. NEVVFRANK'S, farklı ürün gruplan ve eğitimli personeliyle Amerikan Hot Dog'ı Türkiye'ye getirdi. • ETİ, kremalı bisküvilerini bir marka altında toplayarak, yeni ambalajıyla 'Kaymaklım' ailesini tüketiciye sunuyor. • TEKFEN, küçük ve büyükbaş hayvanlardan daha çok verim almayı sağlamak amacıyla, yûksek yağ içerikli mısır tohumu üretti. • KVK ithal ettiği sayot sayaçlanyla tüketiciye saate göre detaylı bilgi verme imkânı sağlıyor. • SUBARU'nun yeni ürünü Impreza Turbo STI, 0-100 km/sn/deki 5.5 saniyelik hızlanma oranı ve 238 km/sn. maksimum hızıyla benzerlerinden aynlıyor. • CASIO, dünyada bir ilk olan suya ve şoka dayanıklı dijital fotoğraf makinesini satışa sundu. • MASTERCARD ödemeleri, Euro'yu kullanan ülkelerde geçen seneye oranla yüzde 146 artarak 7 yüz 40 bini geçen sayılara ulaştı. FLORMARtekli, ikıli ve dörtlü far sensine dokuzlu fan da ekledi. Sedefli ve mat renklerden oluşan dokuzlu far tere ve suya karşı dayanıklı. Flormar'ın yeni ürünü 9 milyon 800 bin liradan satışa sunuldu. • ESUNE,'Medya Hattı' projesi ile evraklan, medya kuruluşlannın bulunduğu toplam 58 noktaya her gün düzenli olarak ulaştırabilecek. Destek yapılacak bankalann piyasadaki aktif oranlarınm belirlenmesi konusunda partiler uzlaşamadı MHP'de 'kaynak' rahatsızlığıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yardım yapılacak ban- kalann piyasadaki paylannın belirlenmesi konusunda koalis- yon partileri arasında uzlaşma sağlanamaması üzerine Başbakan- lık'ta bir toplantı yapıldı. Devlet Bakanlan Kemal Derviş ve Faruk Bal ile Hazine Müsteşan Faik Öztrak'ın katıldığı Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan'ın başkanlığındakı toplan- tı sonucunda MHP'nin çekin- celerinin degerlendirileceği teknik bir komisyon kurul- masına karar verildi. Başbakan Yarduncısı Öz- kan başkanlığındakı top- lantıda bankalann iyileşti- rümesini içeren mali sek- törün yeniden yapılanduıl- masına ilişkın yasa tasansı ele alındı. Kamudan yapıla- • Yardım yapılacak bankalann piyasadaki aktif oranlannın belirlenmesi konusunda partilerin uzlaşamaması üzerine dün Başbakanlık'ta bir toplantı yapıldı. Hüsamettin Özkan başkanlığındaki toplantı sonunda MHP'nin çekincelerini gidermek üzere teknik bir komisyon kurulmasına karar verildi. bankalannın yöneticilerinin yaptıklan ışlemlerden sorumsuz olmalannı sağ- layacak yargı muafıyetine ilikin düzen- lemeyi kesinlikle kabul etmeyecekleri- nin de Derviş'e bildirildiği aktanldı. cak sermaye aktanmuıda belirleyici olacak bankalann piyasadaki paylan konusunda düğümlenen tartışmada MHP'li Bakan Bal, partisinin çekince- lerini aktardı. Bunun üzerine teknik bir komisyon kurulmasına karar verildi. Bal: Kredl kullandırılsın Bal'uı özellikle bu yasanın belli ban- kalan kurtarmaya dönuk görüntü ya- ratmasından partisinin büyük rahatsız- lık duyduğunu vurguladığı öğrenildi. Bu nedenle kaynak aktanmı yerine kre- di kullanımı üzerinde duran Bal, kamu bankalannm yargı muafiyetine de ke- sınlıkle karşı olduklannuı altını çizdi. Bal, "Kamu bankalarmı özelleştirece- ğim derken devlet efiyle özel bankalara kaynak aktanmı ohnaz" dedi. Bal'ın bu aktanmın doğrudan değil, krediler yoluyla olmasuıı önerdiği belirtilirken, reel söktere yönelik kredi kullandın- mında da temel ölçütlerin belirlenme- sini istediği ifade edildi. MHP'nin is- temlerinden bazılan şöyle: "Şirketie- rin faaliyet raporlanndâ amortisman ve faiz giderleri anndınldıktan sonra kârdalarsa yeniden yapılandınna ola- naklanndan yararlandırüsınlar. tstib- damda beDi kriteıieri yerine getirenler bu olanaktan yararianabilsinler." Yargı muafiyetine ret Toplantıda, MHP'lilerin kamu ve fon Süphe duyuimamalı Toplantının ardından gazetecilerin sorulannı yamtlayan Devlet Bakanı Faruk Bal, hükümet tasansında TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ortaya konulan görüşlerin değerlendirildiğıni belirterek "Teknik düzeyde çabşma ya- pıhnasma karar verdik. Arkadaşlar, birtakun eteştirflerin hakhhk derecesi olmamakla büükte kamuoyunun yan- bş bilgüendirflmesinin engeDenmesi için bir düzenleme çahşmasına başladılar" dedi. Genel olarak ekonomiyi harekete ge- çirecek krizler nedeniyle sıkmtı içinde bulunan bankacılık ve reel sektörü po- zitif yönde etkileyebilecek düzenleme- ler yapılması gerektiğine dikkat çeken Devlet Bakanı Faruk Bal, "Açıkhk, şef- fafhk ve hesap verebiliriik konusunda vatandaşlanmız indinde herhangi bir şüpbe bırakmayacak bir çalışma yapıl- ması gerekir" dedi. Faruk Bal, bankacı olmadığının altı- nı çizerek "Bu kadar net bilgflere sahip olmak, teknik bilgüere sahip olmak mümkün değü" dıye konuştu. Çalışmayı bürokratlann yapacağmı kaydeden Faruk Bal, kamu bankası yö- neticilerinin sorumluluğunun kalkıp kalkmayacağı yönündeki soruya da, "Bunlann hepa TBMM'deki görüşme- ler sırasmda değerlendirikcektir" diye konuştu. • • • ı ^ — Körfez ülkeleri ile de görüşen şirket, önce Prag ve Bahreyn'de mağaza açacak yeııi \ıla hızh girdi • Son 4 yıldır yüzde 100' e yakın büyüme gösteren Koton, 2002'de dördü yurtdışında olmak üzere 8'in üzerinde mağaza açmayı planlıyor. Şirketin 5 yıllık hedefı ise 45 mağaza. OLCAYBÜYÜKTAŞ Türkiye'de halen 25 mağaza ile faaliyette bulunanan Koton, kısa sürede yurtdışına hem mar- ka hem de stil satma başansını gösterdi. 2002 yılma hızh bir giriş yapan şirket, yılm ilk yan- smda Bahreyn ve Prag olmak üzere franchising yöntemiyle iki mağaza açacak. Yıl sonuna kadar yurtdışmdaki mağaza sa- yısım dörde çıkarmayı planla- yan şirketin yurtiçindeki mağa- za sayısı da en az 4. Geçen yıl 25 milyon dolarlık ciro yapan Koton'un 2002 ciro hedefi 35 milyon dolar. Cironun yüzde 30'unu yurtdışı satışlan oluştu- ruyor. Son 3-4 yılda yüzde 100 civa- nnda büyüme gösterdiklerini anlatan Koton'un sahibi Yıbnaz Yılmaz, bunun ülkede pek rast- lanmayan bir performans oldu- ğunu dile getirdi. Yurtdışı satış- lannın 4-5 yıldır sürdüğünü be- lirten Yılmaz, Amerika'dan îr- landa'ya kadar pek çok ülkeye satış yaptıklaruıı vurguladı. Her gün 10 yeni ürün Her sezon için 4 ayn koleksi- yon ve 150 model üretildiğini anlatan Yılmaz, tüm üretimin Türkiye'de yapıldığmı da hatır- lattı. Koton'un son yıllarda çok da- ha fazla tercih edilmesinin ne- denini her gün mağazalara 10 yeni ürün girmesine ve stil ge- liştirilmesine bağlayan Yılmaz, benzer mağaza ve markalar ara- sında en genış stil kadrosu ile çalıştıklannın altmı çizdi. Toplam 500 çalışanı bulunan şirketin model yaratım kadro- sunda 60 kişi çalışıyor. özel olmak Istiyorlar Kadmlann özel olmak iste- diklerini belirten Yılmaz, son üç yıldır müşteri profili, sosyo- ekonomik yapısı ve istekleri üzerine düzenli araştınna yap- tırdıklannı ve kendilerini müş- teri istekleri doğrultusunda yönlendirdiklerini ifade etti. Başanmn sırnnın büyük oran- da burada yattığını anlatan Yıl- maz, fiyatlan belli bir seviyede tutmanm, mağazalann kolay ulaşılabilir yerlerde olmasırun da önemli katkılar sağladığmı belirtti. Yapılan analiz araştırmalann- dan kadınlann özel olmak iste- dikleri sonucunun çıktığını ve bu nedenle her gün en az 10 ye- ni ürünün tüketiciye ulaştınldı- ğmı söyleyen Yılmaz Yılmaz, tüketiciye konsantre olduklan- nı vurguladı. MEMLJRİYETTEN MODAYA - Deniz subayı olan Yılmaz Yıhnaz, tekstiDeOgUenmeye eğitimci olan eşi ile birtikte boş zamanlarmı de- ğeriendirmek üzere başbyor. Önceleri yamız ihracat fazlası ürünle- ri uygun fiyatla tüketiciye ulaşüran çift, fazla zaman geçmeden üre- time başhyor. Hedef khienin Baüb yaşam ve düşünce tarzma sahip kişiler olduğunu anlatanYıbnaz, önümüzdeki ldş sezonunda mağa- zalarda 3 ayn çizgideki ürünlerin tüketiciye ulaştirüacağını da açık- ladı. Çataşân bayanlar, genç krdann kryafeti ve günlük kıyafet ayn reyonlarda satışa sunulacak, (Fotoğraf: MERAL KARADAŞ) Yenikumaş veiplik — üretildi Türkiye'deki ekonomik durgunluklara ve krize karşın son 5 yılda her şeyın kendileri için çok iyi gittiğini belirten Yılmaz, Türkiye'de tekstıl sektörü için iyi bir altyapı ve teknoloji olduğuna inanıyor. Işgücünün artık bir avantaj ohnadığuu anlatan Yılmaz, Türkiye'de marka yaratmanın sanıldığı kadar zor olmadığuıı, fark yaratmak için katma değeri yüksek ve yaratıcılık gerektiren ürünlerin ortaya çıkanlması gerektiğini beürtti. Clddl yatırım şart Yeni ürün geliştirmek için ciddi yatınmlar yaptıklaruıı söyleyen Yılmaz, yeni kumaş ve iplik çeşityeri ürettiklerini, bunun da sonuçlannı verimli bir şekilde aldıklannı ifade etti. Farklı ülkeler için farklı kalıplar sunmak gerektiğine de değinen Yılmaz, gıdilen pazann özelliklerinin dikkate ahnarak tüketiciye konsantre olunması gerektiğini de vurguladı. Yılmaz, 5 yıl içinde mağaza sayısını 45'e çıkarmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi. tLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ÖZLEM YÜZAK ozJemyu'a yahoo.com Türkiye'yi bilgi toplumuna gö- türecek süreçte ka- rar mekanizmasının bir türlü ya- şama geçirilmemesinin fatura- sı giderek ağırlaşıyor. Avrupa Birliği'ne aday ülkeler e-Avrupa (+) sürecinde doludizgin ilerler- ken, Türkiye'de hâlâ yetki kar- maşası ve plansızlık yaşanıyor. Cöteborg zlrvesl Gelin önce süreci anımsaya- lım. 1999 yılı aralık ayında AB üyesi ülkelerde bilgi toplumu oluşturmayı amaçlayan e-Av- rupa projesi, e-Avrupa (+) adıy- la tüm aday ülkelerin de katılı- mına açılmıştı. Başbakan Bü- lent Ecevit, 15-16 Haziran 2001 tarihlerindeGöteborg'da- ki AB zirvesinde Türkiye'nin de projeye katılma karannı bitdir- mişti. 24 Mart 2001 'deki Ba- kanlar Kurulu toplantısında onaylanan Ulusal Program'da şu paragraf yer almıştı: "Türki- ye'de bilgi toplumu oluşturmak amacıyla e-Türkiye girişimini başlatıp, yönlendirmeyi ve AB'dekı çalışmalarta eşgüdü- mü sağlayacak bir kurumsal yapıyı, ilgili özel sektör, akade- mik çevreler, sivil toplum ör- E-TÜPkiye ve Ucuz Bilgisayar Hayali gütleri ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlaıia işbirliği halinde oluşturmayı hedeflemektedir." Şüphesiz bu doğrultuda 'bir şeyler' yapılıyor. örneğin e-Tür- kiyefaaliyetlerinin eşgüdümün- den Başbakanlık Müsteşarlığı sorumlu. Bu kapsamda 12 ça- lışma grubu oluşturulmuş durumda. Bir yanda AB alanında ge- nel koordi- nasyonu AB Genel Sekre- terliği sağla- makla yü- kümlü. Bir di- ğer köşede TÜBİTAK var. TüBİTAK e- Avrupa ve e-Türkiye ile ilgili bundan sonraki çalışmalarda koordinasyon ve teknik sekre- tarya görevini sürdürmeye ha- zırlanıyor. öneri, 24 Aralık 2001 'de gerçekleşen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 7. toplantısında benimsendı. Pe- ki tüm bu kurumlar koordinas- yondan sorumlu ise kararları kim alacak? Işte bu sorunun yanıtı bir türlü verilemiyor. Halbuki inisiyatif alınması ge- reken o kadar çok konu var ki. Gözümüze New York Times gazetesinde yer alan bir haber çarpıyor. Haberde Brezilya'da dijital uçurumu azaltmak için başlatılan bir proje anlatılıyor. Yazılım ve donanım fir- malarının or- takkatılımıile çok düşük maliyetle bil- gisayar üreti- liyor. Bilgisayar veyazıcı, ya- zılım prog- ramları ile birlikte yal- nızca 250 dolara, üstelik taksitle tüketici- ye ulaşıyor. Brezilya'da bilgisa- yarın ortalama fiyatı 800-1200 dolar arasında değişiyor. Kam- panya öylesine ilgi görüyor ki ülkede bilgisayar satışında bü- yük bir patlama yaşanıyor. Brezllya'da bilgisayar Ülkede ortalama maaşın ay- lık 80 dolar olduğu göz önünde bulun- durulunca kam- panyanın önemi daha da anla- şılıyor. Düşük maliyetli bilgisa- yar projesi yalnızca Brezilya'da gündeme gelmedi. Daha önce Hindistan ve Şili'de de benzer uygulamalar oldu. Böyle bir uygulamanın Türki- ye'de de yaşama geçirilmesi- nin mümkün olup olmadığını konu ile ilgili çevrelere sordu- ğumuzda aldığımız yanıt tek ol- du: "Tabii olabilir, ama birinin bunu düşünüp gündeme ge- tirmesi ve birinin de sahiplen- mesi gerekir." Aldığımız yanıt ise e-Türkiye konusunda karar mekanizma- sının uzun bir süre eksik kala- cağının da bir göstergesi.Avru- pa Birliği'nin zorlamaları ile adımlaratılıyor, çalışma grupla- rı bir takım hazırlıklar yapıyor. Amaç mart ayında AB'ye sunu- lacak uyum raporuna bir şeyle- ri yetiştirme, 'Bakın bizde uyum konusunda adım atıyoruz' di- yebilme kaygısı. Özetle Türkiye yalnızca ev ödevini yapmaya çalışıyor. Gerçekten bu ülke için yararlı olabilecek projeler ise ne düşü- nülüyor ne de yaşama geçirili- yor. îspanyol şirketleri Arjantin kurbanı Arjantin'in iyileşme planı bu kez Avrupa ülkelerini rahatsızetti. Arjantin'de yaünm yapnuş olanbaşta Îspanyol fırmalan obnak üzere birçok şirketin devalüasyon yüzünden büyük zarar gördükieri ve borsa hisseierinin düştüğü belirtilivor. Bankalardan çekilebüecek para arttınlabilecek Arjantin 'degeri adım Ekonomi Servisi - Arj antin hüküme- ti, ekonomiyi canlandırmak amacıyla, bankacılık sıstemındekı kısıtlamalan gevşetebileceği sinyalini verdi. Yeni ekonomi planmdan ve devalü- asyondan hoşnut kalmayan Arjantin- lilerin bazılan ülke dışına göçetmeye hazu-lanrrken yeni Devlet Başkanı EduardoDuhalde hükümetmdekı eko- nomi Bakan Yardımcısı Jorge Todes- ca bir radyoya verdiği demecinde, ban- kalardan ayda 1000 pesoluk para çek- me rimitinin bazı hesaplar için 1500 pesoya yükseltilebileceğini bildirdi. Todesca, resmi döviz kuru ve serbest döviz piyasasındaki yeni döviz kurla- nnınhangi sektörlerde nasıl uygulana- cağı ile bankalardaki mevduatlann kullanımına ilişkin bilgilerin açıklığa kavuşturulacağmı behrtti. Bu arada, ekonomik durgunluktan yorgun ve bezgin Arjantinliler, atala- nnın geldikleri îspanya ve Italya'nın Buenos Aires'teki konsolosluklan önünde sabah erken saatlerde vize baş- vurusu için uzun kuyruklar oluşturdu. CreditSuisseFirstBoston'uıaraşhr- ma notunda ise beyin göçünün Arjan- tin'e pahahya malolacağı, ekonomik krizin derinleşip siyasi riskin artabile- ceği, yeniden canlanmanın elden kaça- bileceği tahmin ediliyor. JP Morgan, pesonun dolar karşısındaki değerinin bu yıl sonunda 2.70 pesoya düşeceği- ni tahmin ediyor. Uluslararası kreditörlerden destek arayışı sürerken, Ekonomi Bakanı Jor- geRemesLenicov, dışardan 15-20mil- yar dolar daha yardım arayabilecekle- rini bildirdi. Tütün Yasası Basbakanlıga gönderildi Sezer'den zorunlu onay ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, anayasanın "sosyal devlet" ve "ulusal çıkarlann üstünlüğü" ilkelerine aykı- n olduğu gerekçesiyle veto ettiği Tü- tün Yasası'nı, TBMM'de aynen kabul edilmesi nedeniyle zorunlu olarak onayladı. Geçen yıl haziran ayında çıkanlan Tütün Yasası, Sezer tarafindan 6 Tem- muz 2001 gününde yeniden görüşül- meküzere TBMM'ye geri gönderildi. Ancak Sezer, 3 Ocak 2002'de aynen kabul edilerek tekrar köşke gönderilen yasayı dün anayasa gereğince zorun- lu olarak onaylayarak yayımlanmak üzere Başbakanhğa göndeTdi. Cum- hurbaşkanhğı'ndan yapılan açıklama- da, veto edilen yasalann TBMM'de aynen kabulü durumunda Çanka- ya'nın yasayı onaylama zorunluluğu olduğuna işaret edildi. Sezer'in yasa- yı, 60 gün içinde Anayasa Mahkeme- si'ne götürme yetkisi bulunuyor. Mehmet Akbay: lllerdeki dağıtımda mafya var TEKELhesaplaruıaşarthibra ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Kit Komisyonu, Tekel Genel Müdürlüğü'nün, 1997, 1998 ve 1999 yıllanna ilişkin hesaplannı, açılmış ve açılacak davalar saklı kalmak kaydıy- la «şartH" ibra etti. Devlet Bakanı Yıl- mazKarakoyunlu, TEKEL'in 2002 yı- lmda 4 milyar dolar ciro yapacağını tahmin ettigini söyledi. Komisyon üye- leri TEKEL'in şu andaki durumunun "içler acısı" olduğunu belirttiler. KİT Komisyonu'ndaki görüşmeler- de hükümet adına söz alan Karakoyun- lu TEKEL'in 4 katriryon liranın üzerin- de vergi vererek bütçeye katkıda bu- lunduğunu söyledi. Komisyonda ko- nuşan TEKEL Genel Müdürü Meh- met Akbay, sigara dağıtımı işini ilçe- lerde hallettiklerini belirtirken "Fakat, iDerde işin içine mafya girdi" dedi. Ak- bay, Tekel Genel Müdürlüğü'nün 1999 yuında, seçimler nedeniyle yüzde 13.6 oranında zam yapabilmesi nedeniyle zarar ettigini söyledi. Komisyonda, kurumun, pazarlama şirketi "Esdağ" ile ilgili olarak TEKEEden sorumlu bakanhğın, soruşturmaya ilişkin ko- misyona bilgi vermesi kabul edildi.