01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3AYFA CUMHURİYET 18 OCAK 2002 CUM SAĞLIK Avusturyalı bilim adamlarının geliştirdiği İGN101 aşısının 3 yıl içinde satışa sunulacağı açıklandı KanserdeumutlaryeşerdiVfYANA/CHICAGO (AA) -Avus- rıryalı Bio-Tech-Start-Up îgeneon fanası tarafindan üretilen veABD'nin Oıio eyaletindeki Cleveland kliniğin- deyapılan ilk denernelerinden olum- Jusonuçlar alınan İGN101 adlı kan- se- aşısının, iki-üç yıl sonra piyasaya sınulacağı açıklandı. GN101 adlı kanser aşısının Avus- tuıyaü mucitleri Prof. HetonıtSamo- niggveDr. HansLoibner, düzenledik- ler basın toplantısında, CJeveland kli- niğinde 24kanserli hasta üzerinde ya- pıluıilkdenemelerden "çokolumlu" soruçlar alındığını, ilcinci klinik de- nenelerin 40 kanserli faasta üzerinde yaFilacağuu. aşının 2-3 yıl sonra sa- üşasunulacagını bildindiler. Kanseraşı- 15bineczaneyte•• •• •• • ANKARA (Cumhuriyet Bönosu) - Bağ-Kur'un yaklaşık 15 bin eczane ile olan anlaşması 21 Ocak Pazartesi günü sona eriyor. Eczanelerle kurum aıasında yeniden 1 yıl süreyle anlaşma yapmak amacıyla Bağ- Kur ve Türk EczacıJan Birliği (TEB) yöneticileri arasındaki görüşmeler sürüyon Alınan bilgiye göre, eczanelere yaklaşık 68 trilyon lira borcu olan Bağ-Kur, bu borcun önümüzdeki hafta ödeneceğuıi belirtirken, bazı eczaneler, eski dönemden kalan ilaç paralannı alamadıklan gerekçesiyle sigorfalı ve hak sahipIerineTIâç~ vermiyorlar. faturası • AJVKARA (Cıunhuriyet) - Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü yetkilileri, organ nakillerinde tüm tedavi giderlerinin alıcının sosyal güvenlik kurumu tarafindan, sosyal güvencesi olmayan alıcılann giderlerinin ise "Vfeşil Kart verilmesine ilişkin kanun uyannca devlet tarafindan karşılandığı bildirildi. Yetkililer, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ölen eşinin organlanru bağışlayan Meryem Yurtseven'e 3 milyar liralık fatura çıkarünıası komısunun incelendiğini belirttiler. Tiroft, sakat doguma neden oluyor • CHICAGO (AA) - Annenin tiroit hastahğının, bebeğin sakat doğmasına yol açtığı saptandı. John Hopkins Enstitüsii'nde yapılan araştırmada, annedeki tiroit hastalığmın, bebeğin kalp, beyin ve böbrek hasan ile doğmasına neden olduğu belirlendi. Tiroit hastahğı bulunan kadının hamileliği sırasında tiroit bezlerinin normal çalışması durumunda bile sakat doğum meydana gelebildiği kaydedildi. Prematüpe bebekte gelişme sopunu • BOSTON (AA) - ABD'de yapılan bir araştırmada, prematüre doğan kişilerin yetişkinliklerinde de gelişme sorunlanyla karşı karşıya kaldıklan ortaya çıktı. New England Journal of Medicine dergisinde yayımlanan araşhrma, 1.5 kilonun altında doğan 242 kadın ve erkek arasında yapıldı. Araştırmada, kontrol grubunda bulunan ve normal kiloda doğan 233 kişiye oranla bu kişilerden daha azının lise mezunu olduğu belirlendi. Düşük kilolu bebeklerin IQ'İanrun daha düşük; kör, sağır ve felç olma olasıüklannın ise yüksek olduğu saptandı. MS, Mm tarafından • BOSTCEV (AA) - ABD'de yapılan bir araştırmada, MRI beyin tarama cihazının, Nfultiple Sclerosis (MS) hastahğını ilk saflıasında s^rtayabildiğini gösterdi. New England Journal of Medicine'ın son sayısında yayımlanan araştırma, MS hastalığı oMuğundan şüphelenilen 71 gcnüllü üzerinde 18 yıl süreyle yjpıldı. MS'nin nedeni biünmiyor ve her bin kişiden biıinde görülüyor. BAKTERİLER MİDE KANSERİNE NEDEN OLUYOR CHICAGO (AA) - Amenkalı bilim adamlan, mide ûlseri ve kanserine, çeşitli bakterilerin midede çoğal- masının neden olduğunu saptadı. Michigan Üniversi- tesi'nde yapılan araştırmalarda, mide asidini bastır- mak için uzun süre kullanılan ilaçlann asiında mide- de bakterilerin çoğalmasına yol açtığı tespit edildi. fld ayn araştırma raporunda, çeşitli bakterilerin mi- dede iltihaplanmayı körükleyerek mide ülseri ve kan- serine neden olduğu açıklandı. Araştırmalann fareler üzerinde yapıldığını kaydeden uzmanlar, helicobakter pylori bakterisinin, mide ülseri ve kanseri konusunda suçlu bakterilerden sadece biri olduğunu belirtti. Mi- dede asidi bastıran ilaçlann asiında diğer bakterilerin üremesine katkıda bulunduğuna değinen uzmanlar, ara sırakullanılan kalsiyum tabletleri ilegüçlü olmayan an- tasitlenn bir tehlike doğurmadığını açıkladı. suım "vücudunsavunma sistemini ha- reketegeçinnek'' ilkesiyle hazırlandı- ğınıbelirtenProf. Samonigg, ikinciklı- nik denemelerde aşının kemoterapiy- le birlikte uygulanacağını söyledi. Prof. Helmut Samonigg, "Kanserü bücreJerin kemoterapiyle tedavisinde kainhiJeşiTjemümkünolamm)r.Çün- kü,kemoterapisırasında uyumaya ge- çen kanseıü bazı hücreler ilk firsatta yeniden aktif hale gelebiliyorve vücu- dun çeşitli bölgelerine yayılabilivor. Kanserli hücrelerin bu uyuma döne- mi bazenyıllarca sürebiliyör. İGM01 aşısı ise kemoterapinin ulaşamadığı bu hücretere ulaşıp tümüyie yok ede- bilhor. Yapbğımız ilk klinik deneme- lerinde aşınm hasta üzerinde hiçbir van etkisinin nlmarfıgını saptadık" di- ye konuştu. Prof. Samonigg ikinci klinik dene- melerinde de göğüs, bağırsak, akciğer, mide. yumurtalık ve prostat kanseri- ne yakaJananhastalarüzerindeIGN101 aşısının deneneceğini söyledi. İGN101 aşısınınpiyasaya sunulmasıhalinde fi- yaünm ne olacağı yolundaki bir soru- ya kesin yanıt vermeyen Dr. Loibner, İGN101 aşısının da çocuk felci veya tetanos aşısı gibi kullanılacağuıı ve fıyatuun da bu aşılardan fazla farklı olmayacağını söyledi. Dr. Loibner, aşının üç ila 6 aylık aralıklarla yapı- lacağını ve insan vücudundakanser tü- mörlennın üremesini önleyici bir rol oynayacağını kaydettı. a'rfalı kadınlar cinselttğikonuştu Şanburfa'nın Sherek ilcesindeki kadınlar. cinsel hastalıklarla ilgili sorunJanıu taroşo. Çok Amaçlı Toplum Merkezi (ÇATOM) ile Sivenek Sağlık Grup Başkanbğı tarafindan ortak düzenlenen, "Mutlu Kadın. Mutlu Çocuk" paneli \apıldı. Panefin sonunda, 3 No'lu Sağlık Ocağr'nda göre\ li doktor Avten Kılıç tarafindan veriJen, "Kadınlann Beden Temizüği" seminerine Sherekli kadınlann ilgisinin büyük olduğu büdirüdL Dr. A>ten Kıüç, ÇATOM Saionu'nda düzenlenen seminere ilişkin yaptığı açıklamada, seminerin amacııun, kadınlann günJiik beden temiziiği olmasuıa rağmen, seminerde daha çok cinsel hastaüklaruı konuşulduğunu bildirdi. Soru-ce\ap şekünde dü/cnlcnen seminerde kadınlar tarafindan. özellikJe aile planlaması ve vajinal akuıtılar konusunda sorular soruldu. (AA) Prof. Türkan Saylan, insanlann bilmeden önyargılı davrandıklannı söyledi Cüzamhdan kaçmak yanlış SAADETUSLU Bazı insanlann hâlâkaçdacak, kor- kulacak bir hastaldc olarak gördüğü lepra (cüzam) hastalıgı, Türkiye'de hızla ortadan kalkıyor. Lepra Hasta- nesi Başhekimi ve Cüzamla Savaş Derneği Başkanı Prof. Türkan Say- tao, insanlann bilmeden önyargıyla bu hastalığa yaklaştıklanna dikkat çe- kerek "Edebiyatta, sinemada, maga- zm basunnda cüzam, kaçılması gere- ken çirkin bir hastank olarak kulla- nılıyor. Önvargı, simge olarak yaşaö- hyor" diye konuştu. Her yıl sadece Cüzam Günü nede- niyle ocak ayında medyada gündeme gelen cüzam, yanlış tanınma yüzün- den hâlâ korkulan hastalıklar smıfin- da. Türkan Saylan, "Cüzamhdan ka- çar gibi kaçö" sözünün magazin ba- suunda yer aldığını belirtti. Cüzamın kaçma v e çirkinlikle öz- deşleştirildiğini belirten Saylan. ça- balarının bilimsel ortamda kaldığuıı söyledi. Türkiye'de halen 2 bin 500 cüzam hastası bulunduğunu da kay- deden Saylan. her yıl yeni 10-15 has- • Medyada sadece Cüzam Günü nedeniyle ocak ayında gündeme gelen cüzam, yanlış tanınma yüzünden hâlâ korkulan hastahkJar sınıfinda. Türkiye'de 2 bin 500 cüzam hastası bulunduğunu kaydeden Türkan Saylan, her yıl yeni 10-15 hasta çıktığım söyledi. ta çıküğını, bunlann da çoğunlukla ön- ceki taramalarda gözden kaçmış ki- şiler olduğunu söyledı. Prof. Saylan, hastalara bulunduklan noktada ulaş- tıklannı belirterek yaptıklannı ve amaçlannı şöyle anlattı: v Yözde 7S'i geç (anı nedenivle sa- katdurumda olan hastaJanmıza fizik teda>l, göz bakınu. ameli>at protez, tekeriekh' sandah/evekoruyucu a>ak- kabı gibi yanhmlarda bulunuyonız. v Yüzde 99'u yoksui kırsaJ kesim insanıolan hastalannun. durumlan- na göre iş sahibi vapıyonız. v 728 çocuğa burs sağlandL v Bundan sonra da her yı] ortaya çıkan birkaç hasta hemen tedaviye abnman ve çoresi taranmah. Hâlâ bu hastalıgı tanımayan insan- lann bulunduğunu da ifade eden Prof Saylan, "Gerekmedya gerekse bilim- sel dünyadan bilgi ibtiyacı var. Ama NASIL BİR HASTALIK? Cüzamın vereme benzeyen bir mikrobu olduğunu söyleyen Prof. Saylan, bunun tedavi görmemiş kişilerden, çok yakmındaki çocuk yaştaki ve yatkm kişilere bulaştığmı söyledi. Saylan hastalıgı şöyle anlattı: "Yoksufiuk, kötü beslenme, kötii ev şartlan, aşılanmama gibi direnç düşüren faktörier de hastahkta etküL Mikrop erişkin insaniara geçmez. Duyn kusuru. topak denen pembe renkli kaba ve sert döküntfiler, vücutta dujmayan halkaiar, el, ayak ve yüzde sakathklar olarak kendini gösterir." yioe de eğitinı eksiküği böyuk oran- da çözüldü" diye konuştu. Saylan, ekonomik krizle birlikte bağışçılann sayısında azalma olduğunu, Isviç- re"den alınan desteğin de "Sizarnk AB adayısınız. Ozaman hastalannıza ba- kabiUrsiniz" gerekçesiyle kaldınldı- ğıru söyledi. Istanbul ve Ankara dan sonra Van 'da üçüncü Lepra Araştırma ve Uygula- ma Merkezi'ni kurmaya hazırlandık- lannı söyleyen Saylan, Van'ın seçilme- sinin nedenini ise şöyle anJattı. "Geç- mişte Van en çok hastanın bulunduğu bö^eydi 1975yıünda taramalaraora- dan başladık. Daha sonra 1980'de bu- rası hastane hahne getirilince hemşire eğitinıiııe başladık. Birhemşiraniz Af- rika'da özelayakkabı yapımmı öğren- di diğeri ABD'de göz uzmanı oJdu. Ayakkabı atöhesini kuran Prof. Ayşe Yüksel'in Van'agidip merkezkurma- sını istedik. Yükseiorada Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Halk Sağfağı Ünite- si'ni kurdu. Şimdi Lepra Araştırma ve V\gulama Merkezi oluşturuhnaya çaaşilıyor. Bu Cüzam Gümrnün bi- limsel programı Van'da yapüacak," Tür/dye'de 500bin hastanın bulunduğunu belirten uzmanlar erken teşhisin öneminivurguladı Spastik çocuklara özelpoliklinik tstanbul Haber Servisi -Türkiye'nin ilk özel mül- tidisipliner spastik çocuk polikliniği hizmete girdi. Kendisi de bu hastalıkla mücadele eden Ditek Sa- bancı. hastalar için çok yönlü tedavininçok önem- li olduğunu söyledi. Acıbadem Hastane- si'nde hizmete giren po- likliniğin açılışı nedeniy- le düzenlenen toplantıda Pediatrik Köroşuaiıji uz- manı Prof. Memet Ozek, hizmet alması gereken ama alamayan çok büyük bir kesim olduğunu söyledi. Spastik çocuklann beyinlerinde düzelme şan- sı ohnadığına dikkat çeken Özek, er- ken tanı ve çok yönlü bir tedaviyle çocukta düzelme olabildiğini söyledi. Poflumdan sonra 3 yıl önemll Bu hastalıkta fizik tedavinin ömür boyu sürmesi gerektiğini de \augula- yan Prof. Özek, "Cerrahifizikteda- vinin daha rahat uyguJanmasını sağ- hyor. Hedefçocuklann hayat kaütesi- ni yükseltmek, onlan mumı kümak'* dedi. Özek, tedavide amacuı hastalı- gı 3 yaşından önce tespit etmek ol- duğunu ifade etti. Özek aynca, Acı- badem'de kurulan merkezde pedagog, ortopedist, nöroşiriirji uzmanı, el cer- rahi, fizik tedavi uzmanının birlikte hastayı muayene edip tedavi progra- mı belirleyeceklerini söyledi. Tedaviye ulaşamtyortar Uzman Dr. Engin Deniz ise ülke- mizdeki 500 bin çocuktan çok azmın teda\aye ulaşabildiğini belirtti. 10-15 yaşına kadartanı konmamış çocukla- nn bulunduğuna dikkat çeken Deniz, /Icıbadeın Hastanesi'nde hizmete giren polikliniğin açılışı nedeniyle düzenlenen toplanoya Dilek Sabancı da katıldı. Toplantıda konuşan Prof. Memet Özek. "Amaç, çocuklann >aşam kalitesini yükseltmek ve onlan mutlu kılmak" dedi. Türkiye'de en büyük sorunumuz ne kadar hasta var biİmivoruz" dedi. Toplantıya katılan Dilek Sabancı, hastalann 50 binine bile ulaşılmasının çok önemli olduğunu söyledi. Kendi- sinin de 5-6 kez ameliyat geçirdiğini söyleyen Sabancı, kendi zamanındabu kadar gelişmiş tekniklerle ameliyat- lann ohnadığmı, bir hekimden diğe- rine gönderildiklerini kaydetti. BtRBAKIMA SERVER TANİLLİ 'lyi kl Doğdun' Nâzım Hikmet! Nâzım Hikmet, doğumunun 100. yılındaanılıyor. Yalnız kendi ülkesinde değil bütün dünyada... Daha yaşarken ulusal sınırlann dışına taşıp dün- ya şairlerinin ailesine katılmış olan büyük şair, ev- rensel bir değer olduğunu bu anma yılında da gös- teriyor; Türkiyeli o/arak ve insan olarak, çifte bir onu- ru tattınyor bizlere. Bunun bilincinde olalım! Şunun da bilincinde olmalıyız: Bugün andığımız insan, iri basının sunduğundan çok daha başka bir profilin sarıibidir: Bir büyük aydın, edebiyatta bir çı- ğır açıcı, "yenibirâlem için" dövüşen ve bundan - öldüğü güne değin- yüzgeri etmemiş bir özgürlük savaşçısı. Nâzım'ı Nâzım yapan bunlardır! Aşklan söz konusu olduğunda da, "meşk"\\ Milliyet'te yazılannı zevkle okuduğum Can Dün- dar, 15 Ocak günlü yazısında, bugünkü toz duman arasında Nâzım'ı bekleyen bir tehditten de söz edi- yordu: "Içinin boşaltılması!" Bunu önlemeliyiz. Şu doğruların da altını çizerek... • Birinci Dünya Savaşı'nın arkasından dünyada ve Türkiye'de "yeni birâlem için" mücade/enin ete ke- miğe büründüğü birtanh döneminde ortaya çıktı Nâ- zım Hikmet; onun ruhunu ateşleyen ve sanatını bi- çimlendıren başta bu olmuştur. Kapitalizme karşı sosyalizm kuruluyordu. Sov- yetler Birliği de bu "inşa" hareketinın temsilcisiydi. Kimden yana olabilirdi bir aydın? Elbette bu ikinci- sinden! Unutmayalım, o yıllarda Sovyetler Birli- ği'nden yana olmak, bütün dünyada aydın olmanın şanındandı. Böylece, Nâzım Hikmet'in komünistli- ği, ne bir fantezi ürünüydü, ne de Vomanf//c"liğin- den ileri geliyordu. Aydın olmanın bilinciyle, çağının bir hatırlatmasına uyuyordu şair. Sonra Türkiye, emperyalizme karşı, "Mazlum Mil- letler"in de bir temsilcisi olarak, bir Ulusal Kurtuluş Savaşı veriyordu. Siz olsaydınız hangi safta dövüşecektiniz? Nâzım da o safta yerini aldı. Ülkemizdeki yeni "in- şa" hareketine katıldı. Bütün Türk komünistleri gi- bi o da, "1923 Devrimi"n\ ileri bir hareket olarak tar- tışmadı; daha derinlere inmesi için mücadele etti. Üstelik, önlerde yürüyen bir aydın olarak hakkı var- dı bunda, sanatçı olarak da... Devrimin, köküne kibrit suyu ekmek ya da içini bo- şaltmak amacıyla tartışılması, Türk Solu'nun değil, Türk Sağı'nın marifetidir. Mustafa Kemal'in astır- dığı hiçbir solcu olmadığını söylerler ki. doğrudur. Aynca, biçim ve içerik olarak bambaşka birteme- lin üstünde yükselen yeni sanat çığırını, toplumda gündemin başına oturtmasını da bildi. O yıllann der- gi ve gazetelerini bulup açarak, bugünkülerle bir karşılaştınr mısınız lütfen? Bitmedi: Inandığı doğrulan, sonuna değin de sa- vundu; yılmadı. Hayır, bütün bunlar, gül bahçelerinın içinde dola- şarak olmadı; hapısler, birtarihten sonra sürgünlü- ğün acıları, hasret ve gözyaşlan karıştı işin içine. Nâzım Hikmet, işte bütün bunlardır! Bu "bütün "ü gözardı ederek, Nâzım Hikmet'i an- lamak, bu arada eserinin tadına varmak mümkün deöi/dir; her şey iç içedir sanatçımızda. Oyleolunca, Nâzım Hikmet, bugün döneklerin, "//- beral" etiketı altında dolaşan tutuculann, gericile- rin okuyup hazzedecekleri bir sanatçı elbette değil- dir. Onun dinleyicileri, ister istemez, "yenibirâlem için" kavgayı bugün de sürdürenlerin saflan arasın- dadır; ve böyle bir kavga bugün de vardır, gitgide de yoğunlaşmaktadır, yoğunlaşacaktır. Şu soruyu da sormalıyız: Ülkemızde, onca gör- kemli bir donemin arkasından, şiirin, romanın, tiyat- ronun, sinemanın, genel olarak edebiyat ve sana- tın gelip durduğu noktadan hoşnut musunuz? "Post- modern" aptallıkların, gözlerinizin önüne nasıl bir "duman perdesi" çektığınin hâlâ farkında değil mi- siniz? Çağdaş Türk Edebıyatı'nın doğup yerli yeri- ne oturmasında Nâzım Hikmet'in de onca emeği olan o büyük gerçekçi geleneği bugün de yaşıyor mu? Ya genç şairfer, neler yazıyorlar? Bir sorgulamaya kalktığınızda, büyük şairin, ya- şamı ve eseriyle size yol göstereceğinden emin ola- bilirsiniz. Bugün, olanca görkemiyle de yanı başı- mızda duruyor. lyi ki doğdun Nâzım Hikmet! Ve hoşgeldin aramıza!.. Tüp bebek yönteminden ucuz Kısırlıktedctvisine erkekten boşlanmolı IstaobulHaberServi- si - Erkeklerde görülen kısırnk sorunlan yüzde 60 oranında çözülebili- yor. Ailelerin tercihi ise bu yöntemlere başvur- madan, yüzde 40 başan görülen tüp bebek yön- temi oluyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Ahcı, ailelerin erkekte görülen kısırlık sorun- lannı çözmeden tüp be- beğe başvurmalarının masraflannı arttıracağı- na ve başanyı düşürece- ğine dikkat çekti. Istanbul Tıp Fakülte- si Tevfik Sağlam Amfi- si'nde düzenlenen "Cin- selProbtemJer\v Erkek- te Kjsntk'" konulu semi- nerdekonuşanAhcı, tüp bebek uygulamasının daha çok kadınlarda te- davi gerektirdığini be- lirterek "Erkekte görû- Jen kısırüğın tedavisi tüp bebek vöntemine göre hem daha ucuz hem de kaİKKnr" dedi. En azbir yıllık düzenli ilişkiye rağmen çocuğun olma- dığı durumlardakısırlık tanısı konulabileceğini ifade eden Alıcı, çocu- ğun olmamasının yüzde 30-50 erkeklerden, yüz- de 50-60 kadmlardan, yüzde 20'sinin de her iki taraftan kaynaklandığı- nı kaydetti. Dar kıyafet glymek yanlıs Ahcı, erkeklerde en sık görülen kısırlık so- runlannın varikosel ve sperm kanallannın tıka- rûkhğı olduğunu behrte- rek "YümurtaJıkdamar- lannda genişleme anla- mına gelen varikosel, Türld>ie'dekiher yedier- kekten birinin sorunu. Her erkektekKirhğa yol açmayan varikosel, sı- cak ortamlarda çahşan ve dar kıyafetier giyen erkeklerde görülüyor" diye konuştu. Ahcı,hij- yene dikkat edilmeme- sinin de yumurtalıklar- da enfeksiyona ve dola- yısıylakısırhğa yol aça- bileceğini kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear