01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 OCAK 2002 CUMA • • • * - CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 TURKIYE I stanbui Eome _6 Sınop PB 9 Adana PB 15 4 Samsun PB 8 Mersın PB 15 Koıaelı 8 Trabzon ganakkale PB 9 Dıyarbakır B 6 Giresun l:znir B 29 Ankara PB 9 Şanlıurfa B 12 PB 2 Mardin fvianisa _Y 6 Eskişehir PB 2 Siırt Deoızli _Y 8 Konya PB 2 Hakkâri 6 Sıvas S -5 Van Zonguldak PB 8 Antalya S 16 Kars Yuröun batı kesımle- n parçalı çok bulutlu. Marmara. Ege, Batı Ak- denız yağışlı geçecek. Yağışlar Ege kıytlannda etkili olrnak uzere. Trak- ya da karia kanşık yağ- murdiğer yerierüe yağ- mur ve sağanak şeklin- de olacak. Yurdun ıç ve doğu kesimlennde yer yer yogun olmak uzere sıs gon.lecek.Hava sı- caklığı batıda artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K Y Y Y Y Y Y 1 1 4 7 5 8 7 5 Münih K 2 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y B B B K K PB Y 3 0 7 1 -1 -1 9 13 B 2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire K PB PB PB PB K B PB -2 2 -8 1 5 -5 0 17 PB 14 Pafçalı bulutlu k Çok bulutlu »Gok günjltulu C r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK •I Baştarafi 1. Sayfada rarası guce vereceği askerın rnasraflarına ilişkin açıklıkyok... Başkan Bush'la görüşmeden önce Ecevit'in üç ayaktı hedefı tartışılıyor. Siyasal ve askeri ilişkiler- de ABD'yle aramızda hemen hiçbir pürüz olma- dığına değiniliyor. Ancak ekonomik ve ticari iliş- kiler bu ikı ayağın gerisinde. Başbakan'ın ABD gezisindefci asıl hedefi, üçün- cü ayağı siyasal ve askeri ilişkilerin düzeyine ge- tirmek! Başkan Bush'tan önce A B D Dışişleri Bakanlı- gı'nın Türkiye ile ekonomik v& ticari ilişkilerin ge- liştırileceğini açıklamasına karşın Türkiye, ABD ile bu alanda derin işbirliğine gicJeceğini, her sözü yasa niteliğinde olan Başkan Bush'tan duymak istiyor. Ne var ki, Başkan Bush-Ecevit görüşmesinden önce Amerikan finans çevrelerinin gazetesi Wall StreetJournal'deyayımlanan, bugüne kadar yaz- maktan usandığımız IMF ile bağlantılı kaygıları- mızı dile getiren başyazı, medya kulislerinin baş konusu. Saptamalarını yinelemeyi gerekli, hatta zorun- lu gördüğümüz başyazı; A B D yönetiminden IM- F'nin "Türkiye'yikatletmesine izin verilmemesini" istiyor, "Türkiye'nin IMF'nin eJine bırakılmayacak kadar önemli bir ülke olduğunu" yazıyor. Bir başka nokta, içimizde sürekli yaşayan kay- gı ve kuşkularla ilgili. "Arjantin'de yaşanan faci- adan sonra ABD'nin en hayati müttefiklerinden bi- ri olan Türkiye'yi (IMF'nin) neden aynı yola sürük- lemek istediğinin sorgulanması gerektiğine" de- ğiniyor. IMF ile yatıp kalkan Bay Derviş'in Alman ma- visi gözleri her daim üzerinde iken Ecevit'in böy- le bir irdelemeyi, Başkan Bush'a yöneltmeyi ak- lından geçirmediği bir gerçek. Ama Amerikan gazetesinin başyazısı bizim medyanın genel tutumundan daha duyarlı. Türkiye'de birbiri ardına yaşanan krizlerde IM- F'nin payını tarihleriyle rakamiarla sıralayan ga- zete, yanlışlan ortaya dökerken doğru bir yolda olunmadığını söylemesine karşı çıkılabilir mi? El- bette hayır! Şu yargı yanlış mı: "TL ve borsadaki yükseliş ekonominin sağlamlığından değil, IMF'nin verdi- ği paradan kaynaklanıyor." Komisyon, bir başka plan mı? Ya, gerçekleri kapsayan uyarılar... IMF dayat- malı ekonomik yaptırımları öven Bay Derviş'in kabullenmediği, pek çoğumuzun yazamadığı, soylemekten geri durduğu yadsınamayacak de- ğerdeki saptamalar. örneğin gazetenin "Arjan- tin'dededuvara toslamadan önce benzehbaşa- rılaryaşandı" söylemi. Sadece bir sav mı? IMF'nin yeni tavsiyesi vergi tabanını genişlet- mek. Vergi reformu değil. Bu, IMF dilinde vergi arttırımı demektir. Şu öngörüşe ne demeli: "Yeni krediler Ankara'ya biraz zaman kazandı- nr ama refah getirmez. önünde sonunda yeni bir kriz daha patlak verecektir." ABD'de de (oh, nihayet) IMF'nin ülkeleri eko- nomik felaketten kurtaracağım derken yeni fela- ketlere yol açtığını gören gözler, yazan kalemler varmış! Ne ki, (hele VVashington'da IMF, Dünya Banka- sı yetkilileri tarafından bir başbakan gibi karşıla- nan) Bay Derviş'e, önerilere tartışmasız uyan Ece- vit'e bu gerçekleri, uyarıları anlatabilirsen anlat. Başkan Bush'un (askeri borçlar dahil) ekono- mik ilişkileri siyasal ilişkiler düzeyine çıkarma ka- rarı, bu yolda bir komisyonun şubat ayında ça- lışmaya başlayacağının bildirilmesi... {Yeni da- yatmalar sıralayan) IMF'nin 10 milyar doları ya- şama geçireceğini söylemesi... Mutlu olmamıza, ABD'nin istediklerimizin önemli bölümünü karşıladığına inanmamıza, yer yer zafer çığlıkları atmamıza yetiyor da artıyor bi- le. Bir kuşku: Türk-Amerikan komisyonu, Was- hington'ın ekonomik açıdan da Ankara'yı IMF'- den sonra birinci elden denetim altına almayı amaçlayan bir plan olmasın? Örneğin; Iraksorunundaikili danışmalar çerçe- vesinde vereceğimiz ödün kadar almamızın ka- pısını aralamasın? DEP'ffler özel af istemiyor İLHAN TAŞCI ANKARA - Ceza- evinde bulunan eski DEP milletvekilkri, ANAP'h Sebgetullah Seydaoğlu'nun gün- deme getirdiği özel af istemine karşı çıktılar. Eski DEP milletve- killerinin avukatı Yu- suf Alataş. isteğin iyi niyetli, ancak sorunun ortaya konuluş biçimi- nin yanlış olduğunu söyledi. Avrupa tnsan Haklan Mahkeme- si'nin (AlHM), eski milletvekillerinin adil yargılanmadıklanna karar verdiğini anım- satan Alataş, sorunun temel çözümünün bu karann uygulanmasıy- la mümkün olduğunu vurguladı. Avukat Yu- suf Alataş, Leyla Za- na'nın rahatsızlığının ön plana çıkanlmasını ve bunun serbest bıra- kılma nedeni olarak tartışılmasını isteme- diğini belirterek "Za- na'nın sağlık nede- niyle affedümesi gün- deme geldiğinde, ge- rek Adalet Bakanlı- ğı'na, gerekse Cum- hurbaşkanüğı'na doğrudan yazı yaza- rak bunu kesinlikle kabul etmediğini, böyle bir nedenle af- fedildiği takdirde bu- nu reddedeceğini ifa- de etti. Ortada bir baksızhk varsa bu- nun düzeltilmesinin bir sağlık sorunuyla değil, daha çok nu- kuk zemininde gide- rilmesiydi" diye ko- nuştu. Öte yandan önerisi- ne partisinden destek bulamayan Seydaoğlu imza kampanyası baş- latacağını söyledi. Makina Mühendhleri Odası İstanbul Şubesi seçimleri hafta sonuDemokratlara karşı 'kutsal ittifak'• Demokrat Mühendisler'in başkan adayı ve halen oda başkanlığını yürüten Üzeyir Uludağ, 34 yıldır süren demokrat geleneğin inatla geliştirilerek sürdürüleceğini vurguladı. • Seçimler için sağ ve muhafazakâr çizgideki Meslekte Birlik Grubu'nun devletin ve yerel yönetimlerin olanaklannı kullanarak kampanya yürüttüğü belirtildi. İstanbul Haber Servisi - Makina Mühendisleri Odası is- tanbul Şubesi'nde hafta sonu yapılacak seçimler öncesinde görüşlerini açıklayan Demok- rat Mühendısler Grubu, odada 34 yıldır süren demokrat gele- neğin geliştirilerek sürdürüle- ceğini vurguladı. Demokrat Mühendisler, emekten, halktan, bilim ve teknolojiden, hukukun üsrünlüğünden yana politikala- nn izlenmesinin sorumlusu ve sahibi olacaklannı belirttiler. Ulusal sanayi, enerji ve eği- tim polıtikalannın oluşumunda ön sıralarda yer alacaklannı, halktan ve emekten yana poli- tikalannı inatla sürdürecekleri- Demokrat Mühendisler, 19-20 Ocakta yapılacak genel kurul öncesi gazetemizi ziyaret ettiler. ni ifade eden Demokrat Mü- hendisler'in başkan adayı olan ve halen oda başkanlığını yürü- ten Üzeyir Uludağ, IMF ve Dünya Bankası güdümündekı yönetim anlayışının, bağımsız- hğımızı, demokrasimizi ve sa- nayileşmemizi yok etmeye yö- nelik olduğuna dikkat çekerek "Mesleki demokratik kitle örgütü olma geleneğinden ha- reketle, birlikte üretime yö- nelik. katıhmcı ve paylaşımcı anlayışın gerçekleşmesi için çahşmayı sürdüreceğiz" dedi. Seçımlere katılan sağ, muhafa- zakâr çizgideki Meslekte Bir- lik Grubu'nun, devletin ve ye- rel yönetimlerin olanaklannı kullanarak kampanya yürüttü- ğünü vurgulayan Uludağ, "Devlette ve yerel yönetimler- de egemen olan bu zihniyetin, ülkemizi ne hale getirdiği or- tada. MHP'li bakanhklann, eski FP'Ii yerel yönetimlerin ve ANAP rihniyetinin ittifa- kıyla. örgütlü oİarak, odaları ele geçirmek isteyen bir zihni- yet var karşımızda" dıye ko- nuştu. Uludağ, üyelerinın sen- dikal mücadelesine destek ver- mek için, sendikalarla kurum- sal ilişkileri geliştireceklerini ifade ederek Doğalgaz Piyasa- sıYasası, Enerji Piyasası Yasa- sı, Tütün, Şeker, tmar, Ihale ve Endüstri Bölgeleri yasalan ile anayasamıza aykın biçimde, sosyal hukuk devleti ilkelerinin çiğnendiğinin altını çizdi. Ulu- dağ, Demokrat Mühendisler' in başhca görüşlerini şöyle sırala- dı: - Özelleştirmelere ve ulusla- rüstü tekellere karşı duyarhh- ğımız sürecek. - Olkemizde ulusal enerji po- litikası yok. Kriz, enerji krizi değil, enerji yönetimi ve plan- lamasındaki krizdir. Eneriıde ekolojik dengelerin korunacağı ulusal amaçla bütünleşık nite- likli politikalann oluşturulma- sı zorunludur. - Proje denetimleri yeniden meslek odalarınca yapıhnalıdır. Kiirtçe eğitün PKK'nin adunı AYHAN ŞtMŞEK ANKARA - Devletin zirvesi- ne sunulmak üzere güvenlik bi- rimlerince hazırlanan raporda, Kürtçe eğitim konusunda bazı çe\Telerin son günlerde hareke- te geçmesi, PKK'nin yeni siya- sal mücadele stratejisinin tehli- keli bir adunı olarak değerlendi- rildi. Cumhuriyet'in ulaştığı rapor- da. Abdullah Öcalan'm yaka- lanması ve silahlı mücadelede başansız ohnası nedeniyle bölü- cü örgütün strateji değiştirdiği, şimdiki "devletleşme ve ulus- laşma" amacı için "kültürel haklar" adı altında toplumu her alanda birbirine yabancılaştır- mak istediğine işaret edildi. Gü- venlik raporunda, Avrupah bazı devletlerin de PKK'ye "şiddete başvurmadıkları takdirde Kürtlerin bağimsızlığını ka- zanması için gerekli yardımı yapacaklan" sözü verdiği kay- dedildi. Önceki gün basında yer alan\ e "PKK'ye muhtıra" ola- rak yorumlanan raporun arduı- dan ortaya çıkan ikinci rapor, devletin kültürel haklar konusu- nu "Türkiye'nin bölünmesine gidecek süreci başlatacağı" için kabul edilemez bulduğunu ortaya koydu. Raporda. "Terör örgütü, ûlketnizin hızla artan sosyal, siyasal ve ekonomik so- runlanndan yararlanıp bir ulus yaratarak Türkiye'den daha kolay kopmanın gerçek- leşebileceğini düşünmektedir. Buradan hareketle, okullarda Kürtçe yanında Kürt Tarihi öğrenimi için de şimdiden ha- Bakan Yücelen 'den yıldırım genelge ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tçişle- ri Bakanı Rüştü Kâzım Yücelen, PKK'nin yönlendirmesiyle "kürtçe eğitim" talebınde bulunanlara karşı gerekli işlemlerin yapılma- sı için "yıldınm genelge" yayımladı. Düek- çe vermenin anayasal bir hak olduğunu, ancak yine anayasanın 14. maddesine göre bu hak- kın "dil, din ve mezhep aynmı yaratmak" için kullanılamayacağını vurgulayan Yücelen, "Bu son girişimler anayasanın ihlali olup fcamuoyu oluşturarak, kitleleri yanlış yön- lendirmek amacını taşunaktadır" dedi. Genelgede, son girişimlerin, PKK tarafın- dan Avrupa'da başlatüan sözde "2. Barış Hamlesi" çerçevesinde "Stvil ttaatsizlik-Si- yasal Serhildan" adlı yeni stratejının parçası olduğuna dikkat çekti. Bölücü örgütün "Kürt kimHğini öne çıkarmak" için bir dızı eylem planladığını anlatan Yücelen, bunlar arasında "kürtçe eğitim ve öğretim yapılması için di- lekçe vermenin de" bulunduğuna işaret etti. 8 kişı orgiıt uyesı iddiasıyla tutııklandı İstanbul Haber Servisi - tstanbul ve Ça- nakkale'de Kürtçe eğitim kampanyasına imza attıkları gerekçesiyle gözaltma alınanlardan 8 kişi "Örgüt üyesi olmak" ve "Örgüte yar- dım ve yataklık etmek" suçlanndan tutuk- landı. tstanbul'da gözaltında tutulan 60 kişi ise emniyette sorgulanıyor. Istanbul'da Kürtçenin seçmeli ders olarak okutulması için MiUi Egitim'e dilekçe verdik- leri gerekçesiyle gözaltına alınan 82 kişiden 22'sidünistanbulDGMyesevkedildi. Nöbet- çi 5 No'lu DGM Yedek Hâkimliği Deniz Top- çuyu "Terör örgütü üyesi olmak" suçundân tutukladı. Çanakkale 18MartÜniversitesi'nde de rektörlüğe Kürtçe eğitim istetnli dilekçe ver- dikleri için gözaltma alınan 9 öğrenci dün ad- liyeye çıkanldı. Bukişilerden Abdülbaki Kar- deş, Ali Bağcı, Beyler Erkmen, İlker Ateş, Sedat Gürel, Kemal Yiğit ve Mûcahit Gür "örgüte yardım ve yataklık" suçundân tutuk- larurken 2 kişi de serbest bırakıldı. Kaııadoğhı: HADEP kapatıhnah ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mahkemesi'nde, "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykın eylemlerin odağı haline geldi- ği" gerekçesiyle HADEP'inka- patılması istemiyle açılan dava- da, Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cısı Sabih Kanadoğlu sözlü açıklama yaptı. Kanadoğlu, HA- DEP'in devletin temel nitelikle- rine yönelik eylemlerin odağı ol- duğuna ilişkin iddialan irdeledi- ğini söyledi. Kanadoğlu'nun parti kapatmayı zorlaştıran ana- yasa değişikliğiyle de ilgili açık- lama yaptığı öğrenildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Kanadoğlu, dün Anayasa Mah- kemesi heyetine davayla ilgili sözlü açıklamalarda bulundu. Kanadoğlu, "Eylemlerin boyu- tu, ağırlığı ve niteliği itibarıy- la adı geçen partinin temelli kapatümasınıistedik" diye ko- nuştu. Kanadoğlu, bir soru üze- rine, parti kapatmayı zorlaştıran anayasa değişikliğı ile ilgili he- yete açıklamalarda bulunduğu- nubildirdi. HADEP bölücü değil HADEP Genel Başkanı Mu- rat Bozlak, HADEP'in laik, de- mokratik bir parti olduğunu ve bölünmeye yönelik hiçbır açık- lamasının bulunmadığmı söyle- di. Partisinin Kartal Ilçe Örgü- tü'nü ziyaret eden Bozlak şöyle konuşru: "Bu dava, laik, de- mokratik ve bölünmez bütün- lük için bir suç odağı olduğu kanısıyla 3 yıl önce açüdı. Bu dava gerginlik ortamında açı- lan bir davadır. HADEP halka mal olmuş bir parti, 2 seçim geçirmiş, son seçimde 1.5 mil- yon dolayında oy almış bir partidir. Ümuyorum ki, bu da- va reddedilecektir." rekete geçmişlerdir" denildi. Güvenlik raporundan çarpıcı bazı satuijaşlan şöyle: • PKK, kültürel haklar dahil olmak üzere gerçekleştirdiği Kürtçülük faaliyetleri ile ulus- laşmayı hedefliyor. • Terörist Öcalan, süreci PKK açısından değerlendirir- ken. Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi diyor. Kürdistan Ulusal Kongresi, Kürt Meclisi şeklinde hareket ediyor. • Avrupa'da faaliyet gösteren PKK sorumlulannm başkanlık konseyine gönderdikleri ra- porda, görüştükleri hükümet yetkililerinin kendilerine, "şiddete başvurmadıklann- da, Kürt ulusununun ba- ğımsızlığını kazanması için gerekliyardımı yap^caklan sözünü verdikleri"'belirrili- yor. AB'den gelen kültürel haklar talebi, Avrupa'daki PKK siyasi sorumlulannca lanse ediliyor. • 4-9 Ocak 2002 tarihlerin- de Paris'te terörist Ali Rıza Altun başkanlığındi gerçek- leştirilen 2. Diploma^i ve Ku- rumsal Siyasi Çahşmalar Ko-. ordinasyon Kurulu toplantı-' smda, PKK Dış Ilişkiler bü- rolarmın Kürt elçiliği görevi- ni yürütmesi ve en geç 2 yıl içerisinde Avrupa'da Kürt Ulusal Kongresi üyelerinden oluşan bir hükümetin oluştu- ruhnası kararlaştınldı. • AvTupa'da yaşayan yurt- taşlanmızın Türkçe isim taşı- yanlan, bunlan Kürtçe olan- İarla değiştirmesi için terör ör- gütünden baskı görüyor. • Sözde Kürdistan haritası- nın kitle iletişim araçlannda kullanümasuıı sağlıyorlar. • Başta HADEP ohnak üzere legal oluşumlanyla 16 Şubat, 8 Mart ve 21 Mart gi- bi günlerde kitle gösterileri yönlendiriliyor. • Türkiyelileşmek olarak nitelenen politikanın samimi- yetini ortaya koymak için Kürdistan'ın kurulması ama- cı gizleniyor. Buna karşm PKK'nin teşkilatlanna tam hâkim ohnaması nedeniyle PKK yayın organlannda çok defa bu amaç ortaya konuyor. Bunun sonucunda Diyarbakır başkent olarak lanse ediliyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada duğu görülüyor. Irak, BM gözlemcilerine geçit ver- mezse ne yapılacağını Başkan Bush "gösrere- cek". O gün atılacak adım öncesinde Türkiye'ye danışılacak. Bu anlamda Türkiye "kilit" rolde gö- rünüyor, ama "anahtar" rolde de ABD var! Ecevit'in Bush'la görüşmesinden hemen önce Kuzey Irak'taki Kürt grupların liderlerinin "Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için de önemlidir" yönün- deki açıklaması, ilginç bir rastlantıydı! Bu durumda ABD, Türkiye ve K. Irak şu çizgide buluşmuş görünüyor: "Gündemde Irak sorunu yok, Saddam sorunu var!" 2- Denktaş-Klerides görüşmesi de Ecevit-Bush buluşmasının hemen öncesine rastladı. ABD'den gelen haber şuydu: "Görüşmelerin devamı iyidir..." Kıbns'ta, ABD'nin de çözümü kolaylaştıncı tezle- rinin olduğu tezi akla uzak görünmüyor! 3- Ecevit'in gezisini en yakından izleyen 3. ülke Yunanistan. Yunan basınında Ecevit'in gezisinin Si- mifs'inkinden daha etkili olduğu görüşü hâkimdi. Bunda ana etken, ABD'nin 21. yüzyıldaki ilgi saha- sında Türkiye'nin de tarihsel bağlannm olması. 4- Yukarıdaki maddeyi biraz açarsak... 1991'de çöken SSCB, iki temel alan boşalttı: Rusya dışındaki SSCB topraklan ve SSCB'nin nü- fuzu aftındaki ülkeler... Bu alandaki son 10 yılın politikalan bir anlamda "deneme-yanılma" yöntemıyle yaşama geçirildi. ikinci 10 yıida daha planlı ve öngörülü adımlar gün- demde. "ABD'nin bu adımlan, Türkiye ile işbirliğiya- parsa güçlenecek" tezi, Washington yönetimince de benimsenmiş görünüyor. Ekonomide AB, askeriyede ABD! 5- Türkiye'nin genel durumu şöyle özetlenebilir Ekonomik dengelerimiz AB ile, askeri dengeleri- miz ABD ile. Tüm dışsatımımızın yarısından fazlası AB ülkele- rine, tüm askeri planlarımızın yüzde 80'i ABD ile. Türkiye bu çarpıklığı öteden beri gidermek istiyor, "En zayıf halka ticaret" diyordu. Son gezide bir kez daha gündeme geldi. ABD yönetimi "Haaa, öyle mi, o zaman birkomisyon kuralım, duruma bakalım "de- di. Onlardaki komisyonun bizdeki "komisyona hava- le" mantığıyla işlemediği söyleniyor. Bunu zaman gösterecek! 6- Bush'un somut sözlerinden biri turizm alanın- da oldu. ABD yurttaşlannın güvenlik nedeniyle Tür- kiye'ye gitmemeleri yönündeki uyannın kaldınldığt- nı söyledi. ABD'Iİ turistin Avrupalıdan daha fazla pa- ra bıraktığı, turizmcilerin ortak görüşü. Bundan yarar elde edebilmek için tanıtım ve pa- zartama başta olmak üzere turizm sektörünün tüm zincirlerinin ortak çalışması gerekiyor. 7- Israrla vurguladığımız durum şu: Kotalan kaldırın, AB ile ticarette uygulanan kural- lardan biz de yararlanalım. Şu soruya net karşılık vermek gerekiyor: ABD, Türkiye'nin dediğini tümüyle yapsa bile ne- ler satabiliriz, üretim gücümüz nedir? 8- Gezinin sonuçları önümüzdeki günlerde de tar- tışılacak. Ecevit, hükümetinin dış desteğini güçlen- dirdi. Bu çerçevede görünür siyasal gelecek şöyle özetlenebilir: Seçim en en erken 2002 sonbahannda, en erken 2003 ilkbaharında... Dış destek, hükümet yapısını güçlendirir mi? Hayır... Dış destekler, yapının sadece ayakta dur- masını sağlar! Yapının güçlenmesi, kökteki ve içteki dayanaklar- la gerçekleşir! [email protected] Şen'den büyükelçiye mektup • Haber Merkezi - Türkiye Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen, Suudi Arabistan'ın Almanya Büyükelçisi, Almanya'dakı UNESCO Komisyonu Başkanı ve Almanya Müslümanlan Merkez Konseyi Başkanı'na birer mektup yazarak, Suudi Arabistan'daki Ecyad Kalesi'nin yıkılması konusundaki endişelerini dile getirdi. Şen. mektubunda, tarihi ve kültürel mirası korumanın uluslann görevi olduğuna dikkat çekti. 35 kişi ÖDP'den isüfa etti • tstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP), aralannda parti kunıculan, NrYH. ve PM üyelerinin de bulunduğu 35 partili istifa etti. Partiden istifa eden, ancak rahatsizhğı nedeniyle toplantıya katılmayan Akın Birdal, mesajında "Kitlelere sosyalizmi bir seçenek olarak sunup birlikte yola çıktüdan ÖDP'nın. bugünkü halinin kendisine acı verdiğini" belirtti. Kmlay davasında 4 sanığa hapis • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kızılay Genel Başkanlığrnın 1998 yılında yaptığı çadır bezi alımı ihalesiyle ilgili olarak açtlan davada. sanıklardan Ferruh Gülecek 5 yıl. müteahhit Yaşar Bahçıvan 3 yıl 4 ay, eski Kızılay Alım-Satım Müdür Yardımcısı Hüseyin Çatan 8 yıl 4 ay, eski Kızılay Denetim Kurulu Başkanı Nejat Abdullah Resuloğlu 4 yıî 2 ay ağır h ( 3pis cezasına çaVptınldı. Hacaloğlu'ndan TMMOB'a ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloğlu ve beraberindeki heyet. Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Başkanı Kaya Güvenç'i ziyaret etti. Hacaloğlu. eğitilmiş gençlerin işsizlik oranının >üzde 35'e genel işsizlik oranının da yüzde 18'e yaklaştığını aktararak, "Reel sektör ve tarım ciddi anlamda çöküntü yaşıyor" dedi. Sitebank'ın devrine onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDDK, hisselennin tamamı Fon'da olan Sitebank'ın, Yunanistan sermayeli Novabank'a devrini uygun buldu. BDDK tarafından yapılan açıklamada, Sitebank'ın No\abank'a satışına ilişkin hisse devir sözleşmesinin. 11 Ocak 2002 tarihinde imzalandığı hatırlatıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear