13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABERLER Çier. Kriûı temefi siyasi • AYDEN (Cumhuriyet)- Aydın'ın üçelennde dün pârti örgütlerini gezen DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Germencik'e bağlı Ortaklar beldesinde kendisini karşılayan partililerle buluştu. "Önce geçim, ardından hemen seçim istiyoruz" diyen Çiller, "Bereketli topraklar, bereketli insanlart yeniden bereket istiyor. Ülke çok ciddi sıkıntılar içinde. Ekonomide de dış pohtikada da kriz yaşaruyor. Bunlann temeli siyasidır" dedi. KemalDerviş FFyiboMü • ANKARA (CumhuriyetBürosu) - 15 yasa tasansına destek konusunda kendi içinde bölünenFP, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ziyaretinden önce " demokratikleşme paketi" hazırlamaya başladı. Parti içinde "yenilikçilerin" başını çeken Abdullah Gül, 15 tasanya destek için yalnızca"ek vergi olmaması" koşulunu öne sürerken "gelenekçi" yöneticıler pazarhk koşullanru aynca belirliyor. Gül, "50 milletvekilı ile desteğe hazırız" sözleriyle partı içindeki aynmı netleştirdi. Kamu bankalan karapnamesi • ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet ÎSecdet Sezer, Emlak Bankası, Ziraat Bankası ve Halk Bankasf nın yeniden yapılandmlmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karannı dün onayladı. Kararname ile üç kamu bankasının yönetiminin bağımsız bir üst kurula devredilmesi öngörülüyor. Yeni düzenlemeye göre üç kamubankanın yönetimi birleştirilecek, bunun için de bağımsız bir üst kurul oluşturulacak. F Tıpi'ntte kemfini yrtn • tZMİT (AA) -Kandıra F Tipi Cezaevi'nde ölüm orucundabulunanbir tutuklunun kendini yakmak istediği bildirildi. 11 Jandarma Komutanlığı'ndan yapılan açıklamada, DHKP-Ç üyesi tutuklu Ahmet Özdemir'in, üç kişilik koğuşun tuvaletine girerek gazete parçalannı tutuşturmak suretiyle kendini yakmak istediği belirtildi. Yangın alarmının devreye girmesi sonucu ortaya çıkan olaydan sonra hastaneye kaldınlan Özdemir'in, yapılan müdahale sonrası cezaevine geri götürüldüğü kaydedildi. IDİYARBAKIR (CumhuriyetBürosu) - Diyarbakır'ın Bağlar semtinde bulunanbiı dükkândan 20 kutu kola çakhkları belirtilen 15 yaşındaki A.B. ve Y.A. mahkemece tutuklandılar. Çocuklann avukatı Saniye Karakaş, tutukiama tedbirinin çok ağır olduğu gerekçesiyle itirazda bulundu. Karakaş'ın, banka hortumlayanlann \e çetecilerin kol gezdiği bir ortamda çocuklan tutuklamanın ne kadar adil olduğunun sorgulanması geTektiğini belirttiği başvumsu mahkemece reddedildi. Siyasi partiler ve bilim adamları, olmayan programa alternatiflerini açıklıyorlar Hükümetiııprogramı yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasi partiler, bi- lim insanlart ve emekçilerin alternatif programlan art ar- da açıklanırken hükümetin, krizlerinpiyasalardaki etkile- rini gidermek ve ekonomik istikran sağlamak için en kı- sa zamanda hazırlanmasmı öngördüğü yeni programın temelleri bile oluşturulama- dı. IMF'yle Aralık 1999'dan bu yana yürütülen programı tamamen geçersiz kılan 21 • Hükümetin, krizlerin piyasalardaki etkilerini gidermek ve ekonomik istikrarı sağlamak için en kısa zamanda hazırlanmasını öngördüğü yeni programın henüz temelleri bile oluşturulamadı. Şubatkrizinin ardından, aka- nomik Program*ı da geçen hafta yapılanetkinliklerle ka-demisyenlerden kurulu "Ba- ğımsız Sosyal Buimcfler-tko- sat Grubu", yeni bunalımla- rın yaşanmaması için atılma- sı gereken adımlan 28 Şu- bat'ta açıkladığı bildiride sı- raladı. Emek Platformu'nu oluşturan 15 meslek odası ve sendikanın "Alternatif Eko- muoyuna tanıtıldı. Ekono- mistlerle birlikte yürüttüğü pTOgram çalışmalannı 11 Mart'ta sonuçlandıran CHP'nin ardmdan, Fazilet Partisi'nin de bugün düzen- leyeceğibirbasın toplantısıy- la alternatif progranunı açık- lamasıbekleniyor. Son olarak ANAP Istanbul Milletvekili Güneş Taner de olmayan programa "gölge program'1 hazırladı. Alternatif program- larda, genel olarak istikrarh ekonomikbüyümenin, sosyal devletve üretime dayalıplan- lıpolitikalarla mümkün oldu- ğuna dikkat çekiliyor. Bağımsız Sosyal Bilimci- ler-îktisat Grubu, kısa vadeli yabancı sermaye girişlerinin denetlenmesi, iç borçların uzun vadeye yayılması, yeni birBütçeYasası'nın yapıbna- sı ve sermaye gelirlerinin ağırhğmı arttıracak biçimde vergi tabarurun genişletilme- si önerilerinde bulunuyor. E- mekPlatformu iseyolsuzluk- larla mücadele edilerek çalı- şanların kayıplannın gideril- mesini istiyor. Vergi oranları arttırılacak Ydmaz: Yeni zamlar yolda ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ANAP Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda (MKYK) yeni ekonomik progra- mın gecikmesi tepkiye nedenoldu. ANAP Ge- nel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Mesut Yıhnaz, programın Ba- kanlar Kurulu'nda de- ğerlendirildiğini ve kısa süredekamuoyunaaçık- lanacağını belirtirken "Yeni vergj konulmaya- cak,mevcutvergjiler art- ünlacak" dedi. Lüks tü- ketim vergisinin arttm- lacağını, akaryakıt ve te- kel ürünlerineyeni zam- lann gündeme geleceği- ni, böylelikle 3-4 milyar dolarlık gelir sağlanaca- ğını belirten Yümaz, "Dışandan lOmüyardo- larhk kaynak bekliyo- ruz" göriişünü dile ge- tirdi. ANAP MKYK, dün Yılmaz'ın başkanhğın- da yaklaşık 5 saat süren bir toplantı yaptı. Top- lantıda ekonomik kriz değerlendirilirken yeni ekonomik programın gecikmesınden dolayı darahatsızlıklar dile ge- tirildi. Toplantıda yeni programm en kısa süre- de ana hatlanyla ortaya konulması istendı. Alı- nan bilgiye göre toplan- tıda Yılmaz, programın cumartesi günü Ekono- mik ve Sosyal Kon- sey'de dün de Bakanlar Kurulu'nda değerlendi- rildiğini belirterekhükü- met ortaklan olarak en kısa sürede kamuoyuna açıklanması için çaba harcadıklannı bildirdi. Programın ana hatla- rına ilişkin bilgide veren Yılmaz, devletin önce kendi içinde tasamıfa gideceğini bildirdi. Bu çerçevede devlet yatı- nmlannın durdurulma- smın kararlaştmldığmı aktaran Yılmaz, "Yeni vergi konulmayacak. KDV oranlan ve ban vergilerde de aruşagidi- lecek" dedi. Toplantıda bazı üye- ler,Yılmaz'abakanlann sayısının 20'ye indiril- mesi önerisinde bulun- dular. Yılmaz, daha ön- ce bunu ortaklanna önerdiğini, ancak kabul ettiremediğini söyledi. ÇİZMEDEN YUKAR1 m.kart@superonline.com.tr MUSAKART DGM Savcısı Yüksel, Gülen'in tüm şeriatçı örgütleri desteklediğini bildirdi FetEuEakçılar iııtikam peşinde • Fethullah Gülen hakkında mahkemeye sunulan ek kanıtta, intikam peşinde olan FethuUahçvlann bunu taşeronlara havaie etme eğiliminin hissedildiği belirtildi. BahçeliANAP'ayüUkndi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -MHP Genel Baş- kanıve Başbakan Yardımcı- sı DevktBahçeli, ekonomik acil önlemler paketinin ge- cikmesmin piyasalarda gü- vensiztikyarattığını belirte- tekpaketinbir anönceaçık- lanmasindabüyük yarar ol- duğunu söyîedi. ANAP'h Güneş Taner'ın altematif programhazrrlamasım eleş- tirenBahçeli. "ANAPsakm- ü doğurabüecek tavır icin- de. Sanki hükümetin dışm- da gibi hareket ediyor* de- di. MHP Başkanlık Divanı, dün DevletBahçeli başkan- hğında toplandı. Hükümet ortağı ANAP'ı eleştiren Bahçeli, "ANAP'taalterna- tifprogramlar haarlanryor, sıkıntı doğuracak hareket- lerde bulunuhryor. ANAP sanki hük&metin dtşmday- nuş gibi hareket ediyor. Biz hükümet programmın ar- kasındayız. Bizim deste^- miz sonuna kadar devam edecek" dıye konuştu. Bahçeli, ekonomikbuna- lımmçözümüneyönelik ta- sanlannyaşama geçirüme- si içinMeclis'in cuma gün- leridedahiloîmaküzereda- ha fazla mesai yapacağıru belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, "Laik Cumhuriyeti yıkarak yerine şeriat esaslanna dayah devlet kurmak amacıyla örgüt oluşturmak" suçundan yargılanan Fethullah Gülen hakkında mahkemeye ek kanıt sundu. Ek kamtta, Dr. Nedp Hablernitoğlu'nun "FethuHahçılarve HİztHillahçılar" başlüdı çahşması ve Gülen'in konuşmalaruu içeren 2 kasetin deşiftesine yer verildi. DGM Savcısı Yüksel, Hablemitoğlu' nun çalışmasındaki "Gülen, isim vermeden Hizbullahçuann yanı sıra Selamcüara, tslami Kürt hareketlerine, Kaplancuara, Talebanlara ve diğer terörist şeriatçı yapdanmalara da örgütlü destekmesajı veriyor" değerlendirmesini irdeledi. Yabancı istihbarat servislerinin sağda Hizbullahçılan taşeron olarak kullandığvmn belirtildiği Hablernitoğlu'nun çalışmasında, "Fethullahçüar intikam peşindedir ve bunu taşeronlara havak etme e^timi hissedümektedir" denildi. Gülen'in sözleri Mahkemede,Gülen'in konuşma kasetlerindeki şu sözlerine yer verildi: "Sürekli ittikaya (sakuunaya) kendisini sauruş, kapünmş, araytşına girmiş, dahasıru arayan, takvarun dahasıru (günahtan sakınma) arayan, derinlerden derin kutsiler. Hz. Muhammed Mustafa'mn askerieri, cinruuah, Allah ordusu... Hizbullah, Allah cemaati, tabiri caizse Allah PartLsi... Her köşe başında karşııuza çıkariar. Bazen kendinia tam onlann içinde görürsünüz. AUah'ın askeri olduktan sonra, Kutsiler Ordusu olduktan sonra, Hz. Muhammed'in erkri olduktan sonra, zaman ve mekân onlan ayu-amaz." Gülen'in Mehmet Aldf ten yaptığı "Bir milyar vereceksin, on niiryon tazminat davası alacaksın, hâkim de kiralayacaksuuz. Dünyada hak sahibi 'hakkımı vermem' diyendir" almtısına yer verildi. IRMIKI AYDEN E1NGİN aengin(« doruk.nettr Görselve işitsel medyada(TV veradyo)TRrnintekeli önceya- sa delinerek, ardından "fî/7/ du- rum" yaygınlaştınlarak kaldmldı. Yok ediien yasanın yerine yeni yasa konmadı ve anayasasında "birhukukdevlet" olduğuyazan bu ülkede tam bir hukuksal kar- gaşa yaratıldı. Bu kargaşadan yararianıldı ve onlarca ulusal, yüzlerceyerelTVkanalı; onlarca ulusal, yüzlerce ve yüzlerce ye- rel radyo yayına geçti. Bu, Türkiye medyasında kök- lü bir değişimdi. Aslında degişim ilkin yazılı medyada başladı. Gazeteler, o günectekgazeteciliklede, basın sektörüylede uzaktanyakından ilişkisi olmayan yeni patronlann elinegeçti. Kimi "işadamlan"ye- ni gazeteler kurdular. Kimileri taşra patronluğunu bırakıp, medya başkentilstanbul'ataşı- nıp medyanın birinci liginde oy- namayayöneldiler. Gazetelentelevizyon kanalla- n izledi. "Anayasa bir kez delin- mekle bir şey o/maz" özdeyişi çerçevesinde bugünkü Star te- İevizyonuyolu açtı. Onu irili uiak- lı TV kanalları izledi. Ardından lletişim FakülteleriniKapatsakmı? gücü ulusal yayınayetmeyenler yerel, bölgesel TV kanallannı, radyolanyayınaçıkardılarve bu- güne geldik. Medyadaki patlamayımedya- nın kendısi, ülkede demokratik- leşmenin gelişmesinin bir gös- tergesi, çokseslilığın somutlan- ması olarak sundu. Medya,yasaldüzlemüstünde yükselmeyen, ama durrnadan yükselen medyasektörünün öv- güsünü kendi kendine yapıp toplumsal bilinci etkiledi. Bunundemokratikleşme gös- tergesi olup olmadtğı hiç sorgu- lanmadı. O kadar ki ülkenin de- mokrasi kültürü en gelişmiş (!) polttikacısı Tansu Çiller bile o ünlü "fladyomu istiyorum"kam- panyasında başrole soyundu; kimseciklerde "Eğerbudemok- ratikleşmeyse bu kadıncağtzbu- nu niye ı'stiyor" diye sorma ge- reği duymadı. Geçelim. ••• Bütün dalları ile medya bir müdür, iki memur, bir çaycı, bir odacı ileyürümüyor. En ileri tek- nolojiyi kullanmasına rağmen medya "emek yoğun" bir işko- lu; yani çeşitli uzmanlık dallann- dan çok sayıda medyaemekçi- sinin "kolektifürünü" olmakzo- runda. Yani medya büyüdükçe çalı- şanlar da artıyor. 1980'lerden itibaren hızlı (çok hızlı) bir büyüme yaşayan med- ya, gerek istihdam kapasitesiy- le gerekse mesleğin özündevar olan çekici niteliklerle gençler arasında bir ilgi kabarmasınay- ol açtı. Sonuç, birbiri ardınapıtrak gi- bi açılaniletişimfakülteleri, mes- lek yüksekokullan oldu. Bugün iletişim fakültesi olmayan üni- versite yokgibi. Heryılyüzlerce genç bu okullan bitiriyor ve... Ve profesyonel yaşamda ek- mek ve kariyer kapısı aramaya başlıyor. BirTVkanalında, bir ga- zetede, bir dergide, bir radyo- da... Gel gör ki yukandaki parag- raflarda değinip geçtiğimiz üze- re, medyanın bütün dallannda gözlenen büyüme bugün tıkan- dı. Büyümek bir yana, var olan- lann bile yaşamlarını sürdürme- leri olanaksızlaşryor. Kimileri ka- panıyor, kapanmayanlar aşın kü- çüluyor. Üstelikbu geçicibir eği- lim degil; bizce daha da şiddet- lenerek sürecek bir egilim. Bu böyle, çünkü medyadaki büyüme yapaydı. Birbiri ardına medyasektörüneyatınmyapan seımayedarlar, ülkenin demok- ratikleşmesine, çokseslilığe kat- kı yapmak gibi soylu bir amaçla değil, elindeki medyakanalınıbir styasa! baskı aracıolarakkullan- ma sevdasındaydılar. "Temiz gazete, temiz ekran, temiz mikrofon" gibi endişeler besleyenbirkaç(sahidenbirkaç) medya kurumunu bir yana bıra-' kırsak, büyükbir çoğunluğu za- raretmepahasınayaşamınısür- düren;zararlan "holdingin genel giderleri" kalemleri arasında he- saplanan, patronunas'ıyasal nü- fuzsağlayan; göstermekten çok "gösteririrn haaa", yazmaktan çok "yazanm haaa" yayıncılığı ile yaşam sürdüren kuruluşlar. Şu anda, krizkoşullanndaza- rarları taşınamaz hale gelen medya kurumlannın kapandığı ya davartıklan anlamsıziaşacak kadarküçüldüğü bir dönemiya- şamaktayız. Bu dönemi yeni bir büyüme dönemidegil, dahadaküçülme, daha çok sayıda kuruluşun ka- panması izleyecek. Paradoksal bir gerçek, ama temiz toplum yolundaatılart her adım, kayıtdı- şı ekonominin dizginlendiği her gelişme bilemedyadaküçülme- ye hizmet ediyor, edecek. Medya bunalımının bu aşa- masında işsiz kalan gazetecile- rin sayısı artık binlerle ölçülüyor ve sayılan her gün artıyor. Peki, ya okulu yeni bitirmiş, medyaahlakı dersiniiyiçalışmış, kirlenmemiş tutku ve duygular- laprofesyonelyaşamaadımatıp halkın haber almahakkını haya- ta geçirrneye kararlı gencecik kızlann ve delikanlılann meslek geleceği ne olacak? lletişim fakültelerinin kitle ha- linde işsiz mezun ettiği günler- deyiz ve ilerisi daha da karanlık. POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Teslimiyet... Geniş halkyıgınlan, Türkiye'yi yönetenlere yani siyasilere nasıl bakıyor? Karşınıza çıkan ilk kişiye bu soruyu yönettin.. alacağınız yanıt açıktır: "Türkiye'yi IMF ve Dünya Bankası yönetiyor!" Türkiye hızla bir çıkmaz sokağa doğru sürükle- nirken Başbakan Bülent Ecevit henüz ne olup bittiğinin farkında değil!.. Türkiye'yiyöneten siyasikadrolaragüveniolma- yan bir ülkede sosyal patlamalar gündeme geliıi.. Siz ekonominizi uluslararası fınans ve onlann örgütlerine teslim ederseniz, işin içinden çıka- mazsınız!.. Bugün halkın büyük kesimi iktidar ortaklanna güvenmiyor... Bu apaçık ortada!.. Işçi ve memur, son on yılda devlete 60.9 milyar dolar gelir vergisi ödedı... Vergi yükü emekçilerin sırtında!.. Yolsuzluk ise almış başını gidiyor!.. Devlet Denetim Elemanları Derneği Başkanı (DENETDE) ne diyor: "Hükümetin bazı teftiş kurullannı kapatmasını, idari ve mali konularda kısıtlayıcı düzenlemeler getirmesini, yolsuzluklann önlenmesine engel ola- caknitelikte gelişmeler olarak değeriendirmekte- yiz..." Türkiye 1970'lerden başlayarak 1980'lerde iv- me kazanan yolsuzluklarla sarsılıyor ama.. degi- şen bir şey yok!.. Adlan daha önceki dönemlerdeyolsuzluk sav- lanna kanşmış kişilerbugün bankavefınanssek- töründe hâlâ onemlı görevler üstlenmiyorlar mı? Hazine garantili ve dış krediliyatınmlarda, kamu ihalelerındeyolsuzlukve usulsüzlükyaptıklan bel- gelenmiş bürokratlar ve yöneticıler hâlâ görevleri başında degiller mi? O zaman ne yapacağız?.. Yenivergilerteyoksul kesimleri dahadaezece- ğizL Yani devletsoyulacak, sorumlusuhalk olacak!.. • • • Ekonomik bunalımın altınca haftasına girdik... Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli, Mesut yılmaz "toplumsaldestek" istemekten başkatopluma u- mut veren somut bir şey söylüyorlar mı? Denilen şu: "Türkiye ekonomik krizi atlatır, çünkü Türkiye güçlüdür..." ElbetTürkiye böylesine zor bir dönemeci geçe- cektir... Ancak, halk kesimleri s'ıyasal iktidara güvenini yitirmiş. Sanayici ve işadamı ne yapacağını şa- şırmış... Peki esnaf, çiftçi ne âlemde?.. Perişan!.. Türkiye'de ilk kez esnaf 5-10 bin kişiyleyürüyor ve hükümeti protesto ediyor!.. Yann işçiler, memurlar, öğrencilersokaklara ine- cek!.. Fabrikalardan işçiler atılıyor... Binlerce işçı açL Kınkkale Universitesi Rektörü Prof. Dr. Tahsin Nuri Duriu, arkadaşımız Ebru Toktar'a anlattyor. "Geçenlerde bir fabhkadan işçiler atümış. fşçi- ter, yöneticiye şöyte yalvarmışlar: - Ne olursunuz bizi işten çıkarmayın. Bize öğle yemegi ve ayda 50 milyon lira verin yeter..." ODTÜ'de yaşananlar ise oldukça düşündürü- cü... ODTÜ Rektöru Prof. Dr. Ural Akbulut, öğrenci- lere iş bulmak için düzenlenen kariyer günlerine her yıl 80 fırma yöneticisi gelirken, bu yıl sayının 30'a düştüğünü söylüyor!.. Yine.. ev tutan ögrenciler, bunalımdan sonra, u- cuz yurt için yönetime başvurmuş!.. Burs istemi iki kat artmış!.. Türkiye ise avucunu açmış, uluslararası finans kuruluşlanndan para bekliyor!.. • • • Belgradyönetiminin, Miloşeviç'i, ABD'nin eko- nomik yardım için tanıdığı sürenin dolmasına bir gün kala tutuklaması sizde bazı çağnşımlar yap- madı mı? Bende yaptı!.. Bazı tarihçiler şöyle derler. "Roma'nın kapılannı bazı Romaltlar açmasay- dı, Roma düşmezdi!" Dün, Türkel Minibaş'ın yazısını okurken ben de bazı kuşkulara düştüm... Kemal derviş'e kurtarıcı gözüyle bakalım bak- masınada, ABD'nmdayattığıyükümlülükterişöy- le bir gözden geçirelim isterseniz!.. Ulusal çıkarlan bir kenara iten bir kesim zaten aylardır "MGK kaldınlsın" diye çığlık atıyor, kimi siyasetçiler el altından bu çığlığa alkış tutuyor... Bir dönem Sayıştay ve Danıştay gibi temel hu- kukkurumlannı işlevsizkılacakolan düşünce şim- dilerde 'Milli Güvenlik Kurulu'nu işlevsiz kılmak için hareketleniyor... Nediyorsunuz?.. htkmet.cetinkaya(£icumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya BIRGUNEYBOGU GERÇEĞt-.NECLA Onun öyküsüyle hıç kımse fazla ügüenmedi, oo dört yaşında ya^anun kırlı sulannda yok olup gitti.. Sisb ve soğuk bir Dıyarbakıt akşanuydı Karanlığın gri gölge evlenn. caddeîenn, sokaklann uzerine düşuyordu... TjT Cumhuriyet Çağ Pazariama A.Ş Türkocağı Cad. No.39M1 l ^ . kitap kulübu (34334lCağaiûğlu-lstanbul Tel' (212)514 01 9(
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear