Catalog

14 KASIM 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Manavgat Astsubay ve 6 er tutuklandı Wırt Haberleri Servisi - Manavgat 'ta banka şubeleri ye işyerlerini silahla tara- yan Astsubay Üstçavuş Murat Zencirli ve 6 jandarma eri. önceki gece çıkanl- dıklan mahkemece "2'den fazla silahla ateş etmek, halkta korku ve paniğe neden otanak" suçlamalanyla tutuklandı. Manavgat AdJiyesi'ne getirilen ve savcı- lıkta ifadeleri alınan Astsubay Murat Zen- cirli ve 6 er, sorgunun ardından olayla ilgili bazı teknik belgeler- deki eksikliklerin gi- derilmesi için yeni- den gözaltında tutul- duklan Manavgat 11- çe Jandarma Bölük KomutanlığTna gön- derildi. Gece yeniden adliyeye getiriien Murat Zencirli ile olaya kanşan erler Erhan Kara. Banş Türan, Alper Genç, AB Akkuş, Zekeriya Yılmaz ve Çağdaş Şentel tutuklanmaİan istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Sanıklar, "2'den fazla silahla ateş etmek, halkta korku ve paniğe neden olmak" suçlama- lanndan tutuklandı. Astsubay ve 6 er, Is- parta Askeri Cezaevı'ne gönderildi. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk ENFLASYON YÜZDE YÜZOTUZA ÇIKTI. (BASINDAN) * • Sanıklar, ' "2'den fazla silahla ateş etmek, halkta korku ve paniğe neden olmak"la suçlanıyorlar. NOT: KARİKATÜR, BUGÜNKÜ İKTİDARI ELEŞTİREN, VE DE SEÇİM İSTEYEN ÇİLLER'İN BAŞBAKANLIĞI DÖNEMİNDE ÇİZİLMİŞTİR.. Yerelyönetimleryasa tasarısındaki 'merkezi çöp yönetimV teklifi sorgulanıyor Çöpler 'sahipsiz' kalacak...OKTAY EKtS'Cİ Belediyelerdeki "imar" yetkilerine bilim- sel ve katıhmcı bir "denetim* öngören bölüm- leri eski Bayuıdırlık Bakanı Koray Aydm'ın isteğiyle "çıkaroldıktan" sonra değerini bü- yûk oranda yitiren "Yerel Yönetim Refor- mu*(!) yasa tasansı, bugünlerde "sessiz bir tarüşmanuT odağı oluyor... Taslaktaki "çöpk" ılgilı görevlerin büyük- şehirlerdeki "flçe bekdiyelerinden'' alınıp ÎS- Kl gibi kuruluşlara verilmesi, kentsel kamu hiz- metlerinde "yereüiğHr ve "yakmhğnı" göze- tilmesini öngören "Avrupa BirHği'' (AB) il- kelerine de aykın bulunuyor... Yine taslakta, "çöp vergisinin'" de kaldınlarak "su faturala- nna eklenecek çöp ücretierinin" öngörülmesi ıse en "hassas" yeıulikJer arasında... Yerel hiz- mete toplumdaİd "çağdaş vergj küMrü" ye- rine, en önemli kamusal görevlerin bile "öc- ret karşuığr yapılması gibi sosyal devlet il- kelerinı tümüyle yok edecek bir "özdkştinne- ci anlayış" daha da öne çıkıyor... Buna koşut olarak "kaynak yaratma" adına hazırlananbir yasada, büyükşehirlerdeki ilçe belediyeleri- nin çöp vergisi gelirlerinden bile "yoksun" bı- rakılması, tasanya "amaa" açısından da so- ru işaretleri yüklüyor... tstanbul'da, büyükşe- hinn dışında «72bdedij«''var Yaklaşık 700.000 binada 2 milyon 700 bin konut biriminin ol- duğu, aynca 1 milyonun üzerinde de işyerinin bulunduğu, "deprenı haarhğT çalışmalann- daki son elde edilen rakamlar... Buna göre 4 milyona yakın çöp üreticisinden merkezi sis- temle çöp ücretinin zaten yeterli bir disiplin- de "tahsil edOemeyeceğmi" belirten uzmanlar, aynı sisteme geçilırse; halkın da "çöp topla- maktansorumlubirmakam' 1 bulamayacagı- na dikkat çekiyorlar... Oysa bugünkû uygula- mada hızrnet aksadığı anda yerel halk "kendi bekdiyesinr uyanyor ve toplumsal denetim güçleniyor... Nitekim AB'nin Maastricht ve Amsterdam anlaşmalanndaki "subsidiarty'' denilen "yerindenlik'' ilkesinin, "dossness" denilen "yaJannk" ilkesiyle yaşama geçebile- ceğine dair "kararlar" da işte bu uygulama- nın daha da yaygmlaştınlmasını öngörüyor... TBMM'deki tasan ise "AB'yeuyum''(!) söz- leriyle bu "ender" AB normlanmızdan birini ortadan kaldırmayı içenyor... Evet.. TBMM'de- ki taslakta bulunan "j'enflflder", çöp konusun- da işte böylesine "eskisinden de beter" öner- melerle milletvekıllerının onayını bekliyor... Bence milletvekilleri, hiç değilse bu konu- da "eski ve yakmda tekrar başlayacak" olan ev ve mahalle yaşamlannı gözetsinler... So- kaklannın çöp yığınlanyla yeniden tanışma- ması için, bu hizmenn "en yakın belediyece" üstlenildiği ve "vergryle" desteklenen siste- mine dokunmasalar... Acaba tasanyı hazırla- yanlar da bu işi milleh ekülerinin "Bdere bağ- h özgürlükkrine" bırakmadan ve bir kez da- ha düşünerek ilgili maddelerde yeniden bir dü- zenleme yapamazlar mı?.. GENİŞ AÇI HtKMET BİLA Afganistan Tamam Ortadoğu Sırada Amerika Başkanı George W. Bushun babası George Bush, Saddam için ne diyor- du? "Ortadoğu'da istikrarm kalesi." Ondan öncekinden önceki Amerika Başkanı Jjmmy Car- ter Iran için ne diyordu? "Or- tadoğu'nun istikrar adası." Carter bu sözleri söyledik- ten kısa bir süre sonra Iran Şahı devrildi ve Humeyni'nin şeriat rejimi kuruldu. Bush, göktere çıkardığı Saddam'ı en büyük düşman ilan etti ve Irak'a uçaklarla, füzelerle, ya- nm milyon askerle saldırdı. Amerikan başkanlan bu ka- dar aptal mıydılar? Yoksa izlenen politıkanın kurbanı mı oldular? Amerika'nın geri kalmış böl- gelerdeki politikası, hep bir belayı bir başka belayla de- fetme üzerine kuruluydu. Iran bela mı oldu, Irak'ı Iran'ın ba- şına bela edersin, olur biter. Sonra Irak bela olur. Irak be- la olunca koalisyon toplar, onu vurursun. Mısır ile Sunye, Sovyetler Birliği'ne yanaşıp Amerika için bela mı olmuşlar? Bu ülkeler- de şeriatçılığı destekler, radi- kal örgütlere arka çıkarsın, olur biter. Sonra o örgütler be- la olur. Sovyetler Afganistan'ı işgal mi etmiş, Pakistan'da dinci rejim kurarsın. Medrese sayısını 3 binden 39 bine çı- karırsın. Taliban'ı yaratırsın, olur biter. Taliban bela olun- ca... Bu böyle surer gider... Bu süreçte Amerika'nın, kul- landığı güçleri, ülkeleri, örgüt- leri iş bitince sap gibi ortada bırakması değişmez kuraldır. Şimdi aynı filmi bir kez da- ha izliyoruz. Afganistan sa- vaşında koalisyonu geniş tut- mak için yarın başına bela olacak güçlere ödünler veri- yor. Düne kadar nükleer si- lahlar yüzünden Pakistan'a ambargo uygularken, 11 Ey- lül'den sonra bu ambargoyu kaldınyor. Yarın nükleer silah- lara sahip Pakistan bela olur- sa ne yapacak? ••• Afganistan'da savaşın so- nu göründü. Kuzey Irtifakı, beş gün içinde Taliban'ı ko- valayıp ülkenin kuzey yansı- nı ele geçirdiler. Bu kolay ol- du, çünkü kuzeydeTaliban'ın kitle desteği zaten yoktu. Gü- ney biraz daha zor olacağa benziyor. Ama beş günde de- netledığı topraklann yansından vazgeçen bir gücün uzun sü- re direnip direnemeyeceği kuşkulu. Taliban'ın sonu yaklaşıyor. Çünkü savaşciddi iş. Savaş, futbol sahalarında kadınlan kurşuna dizmeye benzemi- yor. Taliban bir savaş örgütü değil. Taliban, çağdışı kafala- nn terör örgütu. Yıkılacak... Ve sıra Ortadoğu'ya gele- cek. Bush'un ilan ettiği gibi bu savaşın hedefi terörse eger, te- rörun tarlası da Ortadoğu... Iran'ıyla, Irak'ıyia, Suriye'siy- le, Lübnan'ıyla, Arabistan'ıy- la, Filistin'iyle, Hamas'ı, Isla- mı Cıhad'ı, Hizbullah'ıyla Or- tadoğu... Terör, Ortadoğu'dan temızlenmeden dünyaya ra- hat yok. Ortadoğu'daki terö- rü rica ile temizlemek müm- kün mü? Ortadoğu senaryolan bir- birini izliyor. Türkiye'ye roller biçiliyor. Afganistan'da bir aydır sa- vaş var. Amerika, ülkenin ya- nsını denetim altına aldı. Bırtek Amerikalı bileölme- di. Amerıkalı'nın canı kıymet- lidir. Amerikalı taşeron kulla- nır. Ortadoğu'da da kullana- cak. Tarih derslerle dolu. Tür- kiye, Irak'ın vurulmasına kar- şı. Karşı olmak yetmeyebilir. Turkıye, karşı olmasına rağ- men başlayan bir Irak sava- şına girmek zorunda kalabi- lır. Kendi çıkarlannı korumak- la taşeron olmak arasında çok ince bir çizgi var. Dikkat... hikmet.bila(a ntv.com.tr Cadde isminde yargı kararı uygulanmıyor Belediyenin tarikatçı ısmrı tPEKYEZDANİ Fatih'teki Sangûzel Caddesi'nin 500 yıllık adını Nakşibendi tarikatı lideri "Mehroet Zahid Kotku"nun adıyla değiştiren eski RP'li Istanbul Büyük- şehir Belediyesi'nin, Idare Mahkeme- si tarafından belediye aleyhine verilen karann düzeltilmesi istemiyle açtığı dava, Danıştay Sekizinci Dairesi'nce reddedildi. Sangüzelliler'in açtıf ı da- vayı kaybeden Büyükşehir Belediyesi, Danıştay'ın kararına karşın caddedeki "Mehmet Zahid Kotku" tabelasını kaldırmamakta ısrar ediyor. Eski RP'li, sonraki FP'li Istanbul Büyükşe- hir Belediyesi, altı yıl önce Fatih'teki tarihi Sangûzel Caddesi'nin adını Necmettin Erba- kan'ın imam nika- hnıı da kıyan Nak- şibendi tarikatı li- deri Mehmet Za- hid Kotku'nun adıyla değiştirmiş- ti. Bu değişikliğe büyük tepki göste- ren Sargüzelli Gö- nül Yazganer, Ha- va Özkan ve bir grup yurttaş, işle- min iptali istemiyle Idare Mahkeme- si'ne başvunnuştu.lstanbul 4. Idare Mahkemesi, 27 Şubat 1997 tarihli ka- ranyla belediye meclısinin karannı hukuka aykm bularak ve "takdir \ ı et- kisi smırsız değüdir" ilkesine dayana- rak iptal etmişti. Büyükşehir Beledi- yesi, Idare Mahkemesi'nin karannı temyize göndermiş, Danıştay Sekizin- ci Dairesi ise 8 Kasım 1999 tarihli ka- ranyla, Idare Mahkemesi'nin karannı onaylamıştı. Belediye ise karann dü- zsltiunesi istemiyle tekrar Danıştay'a başvurmuştu. Danıştay Sekizinci Da- iresi de, 19.09.2001 tarihli karanyla, Büyükşehir'in karann düzeltihnesi is- temini reddetti. Büyükşehir'e dava açan yurttaşlar adına konuşan avukat Okay Ekmci, "Dsvayı kazanmanuza karşm Büyükşehir Belediyesi Mehmet Zahid Kotku admı caddeden kakhr- mamakta ısrar edryor. 500 yıDık San- gûzel admm, k»7«nıtmış mahkeme ka- rarlanna karşın kullanılmamasmı lıavTCde karşıln'onız'1 dedi. t-İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Danıştay'ın karanna karşın Fatih'teki Sangûzel Caddesi'ndeki tarikat lideri MehmetZahid Kotku'nun adını taşıyan tabelayı kaldırmıyor. Yardım almak için birbirlerini ezdiler Izmit'te Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfi'nın ramazan nedeniyle dağrtüğı yardım pakeüerini almak isteyen çok sayıda yurttaş izdiham yaratn. Yoksııl .viırttaşlar paketieri almak için birbirini ezdi, trafîk ükandı, pobs müdahale etmek zorunda kakü. Sosyal Yardımlaşma ve Dayaıuşma Vakfi'nm 2 bin 300 aileve vapacağı gıda >ardımı için Izmit'te çok sayıda vatandaş başvuruda bulundu. Binkrce insan kültür binaa önüne çağnhnca itiş- kakış yaşanÖL Kültür müdüriüğü binası çevTesi bölgede açüan yeni park ve D-100 karayohı üzeri yardım peşinde koşan yoksul vatandaşlaria doldu. Bölgede bu yüzden trafîk kilitlendi Orta>B çıkan yoksufluk tabktsu, çe\Tedeki yurttaşlara da hüzün verdL Vakrf görevlileri yoksul olduğunu kamtlayanlara >ardnn fişi numarası verdL Fişini tesiim alân vatandaşlara un, yağ, şeker, makarna, çay, fasuhe, süt gibi viyecek maddelerinden oluşan ve maüyeti 35"er milyon lira olan yardım pakederi dağrâldL ALACAKLARM TAHStL EDEMEYENECZACILAR ÇÖZÜMİSTEDİ Bağ-Kur'luya ilaç yok tstanbulHaberSenia-AylardırBağ-Kur'dan alacaklannı tahsil edemeyen eczacılar kuru- munun bu durumu bir an önce çözmesini is- tediler. Istanbul'da bazı eczanelerin Bağ-Kur'lu yurttaşlara ilaç vermediği belirlenirken. Is- tanbul Eczacılar Odası Başkanı Zafer Kaplan, bu yönde bir karar alınmadığını söyledi. Er- zurum 13. Bölge Eczacılar Odası Başkanı Hasan Fehmi Altmtaş ise alacaklarunn en kı- sa zamanda ödenmemesi durumunda sözleş- melerini tek taraflı feshedeceğini belirtti. Daç vermeyen eczacı- _.m ^_O T ^r ..^ „„„, lann da artık finansman güçlerinin tükendiğini söyleyen Zafer Kaplan, nu bulduğunu da belirtti. 13. Bölge Eczacılar Odası'nda basın toplantısı düzenleyen Altın- taş ise, Bağ-Kur Genel Müdüriüğü ile yapı- lan sözleşme gereği, anlaşmalı eczanelerin Bağ-Kur'lu hastalann ilaçlannı temin edece- ğini, Bağ-Kur'un da 60 gün içerisinde yerli, 30 gün içerisinde ise ithal ilaçlann bedeüni ödemesi gerektiğini anımsatu. Altıntaş, "Bağ- Kur alacaklanmızı 20 Kasım 2001 tarihine kadar ödemediğitaktirdesözleşmelerimizi tek tarafh feshedeceğiz'' dıye konuştu. Hastanelerde yeni düzenleme kü eczacı en geç 20 gün- de ödüyor. Ama Bağ- kur 80-90 gündeödeme yapınca eczacı buna da- yanamıyor" dedi. Kap- lan aynca, Bağ- Kur'un son dönemde ödemele- re yeniden başladığını ancakborcun lOtrilyo- Malzeme alımına hsıtlama ANKARA (AA) -Maliye Bakanlığı, hastanelerde tıbbi malzeme alımında yaşanan suiistimalleri önlemek amacıyla hasta ve hasta yakınlanna dışandan ameliyat malzemesi aldınlmasını yasakladı. Maliye Bakanı Sümer Oral imzasıyla bütün kamu kuruluşlanna gönderilen genelgede tedavi yardımlan konusu genel şartlara bağlandı. Oral'ın genelgesinde, hastanelerde kullanılan ilaçlann tane hesabıyla fiyatlandınlması sistemine geçileceği de bildirildi. ford sahibî olma şansınız yüzde kaç?