13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 KASIM 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Bektronikposta:donİ2som©canhuriyeUom.tr Tefc 0^12,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Emnryet, Fethullahçı kuşatma attındaymış... "Adamın kendısı de Amerikan polisinin koruması altında." Müdüpsüz Istanbul Zeytınburnu'nda bır okul ınşaatı... Nuri Paşa llkoğretım Okulu... Projeyı Bayındırtık Bakanlığı hazırlamış... Bakanlık inşaatı bır müteahhıde yaptınyor... Inşaatın teslım tarihı bıraz gecıkmış olmasına karşın muteahhıt bakanlığın projesını aynen uyguluyor... Hiçbır eksık yok...^ Proje aynen uygulandığı ıçın Zeytınburnu, Istanbul'da doğalgaz kullanımı ıçın pilot bolge seçılmışken, okula akaryakıtla çalışan kalorrfer kazanı konuyor... O kadar kusur tabıı ki kadı kızında da olur... Fakat Bayındırlık Bakanlığı'nın projesınde kadı kızında olmayacak bır kusur var kı tam evlere şenlık... Okulda bütun odalar derslık... Butun odalann derslık olmasında ne terslık var dıyorsanız... Bayındırlık Bakanlığı hazırladığı projeyle, okul mudurüne ve yonetıcılere oda venlmesıne gerek duymamış! meklı buyukelçı Yalım Eralp'ın Hurrıyet'ten Yener Süsoy'a yaptığı açıklama ve yıne emeklı buyukelçı Yenı CHP yonetıcısı Şük- rü Elekdağ'ın doğruladığı bılgılere gore ABD Senato Dışılışkıler Komıtesı Başkanı Senator Percy'nın aracılığıyla General Dynamıcs'ın Başkanı, 1981 sonbahanndaTurkıye'nın VVashıngton Buyukel- çısı Şukaı Elekdağ'a başvurarak, Turkıye'nın ıhtıya- cı olan asken savaş uçaklarından F-16'lar yerıne F- 18'ı almaya çalışanlar var Nıtekım bıze bır Turk ışa- damı, 8-9 mılyon dolar ruşvet vermezsenız bu ış elı- nızden gıder" demış Devır, Turkıye'de asken yonetımın en baskıcı oldu- ğu devır Butun kararlar Orgeneral Kenan Evren ve dort general arkadaşının ıkı dudağının arasındayken bırTurk ışadamı buyuk bır cesaretle F-16 uretıcısı Ge- neral Dynamıcs'ın kapısını çalıp mılyonlarca dolar ruşvet ıstıyor Eralp ve Elekdağ'ın 20 yıl sonra yap- tıkîarı ıtıraf uzerıne gozler bır kez daha donemın Ha- Ruşvet mi?va Kuvvetlen Komutanı Tahsın Şahınkaya'ya çevrı- lıyor Çunku Turkıye'nın en zengın generalı olarak anılan Şahınkaya, o sıra menzılı daha uzun olduğu ıçın F-18'lerı ıstıyor Pekı F-18'len kım uretıyor? Amenkalılar1 Amerıkalı senator ne yapıyor9 F-16'ları ureten otekı Amenkan şırketı hesabına arabuluculuk yapıyor, bızımkılere de "F-18 almayın F-16 alın, alırken de F-16'dan ruşvet ıstemeyın" dı- yor Fakat Senato'ya donup "Bu ışte ruşvet donu- yor mu''" dıye sorma gereğı de duymuyor Ne guzel ış Fakat ışın en guzel yanı Kenan Evren ve arkadaş- lannın son ıcraatlan 6 Kasım 1983'te seçım yapıl- mış, Anavatan Partısı seçımı kazanmış, Turgut Özal başbakan olacak, yenı hukumetın goreve başlama- sı 1 5 ay suruyor; bu arada henuz yetkılennı sıvıl yo- netıme devretmemış Mıllı Guvenlık Konseyı Turkı- ye'nın savaş uçağını seçıyor ve 160 adet F-16 mon- tajı ıçın anlaşmayı ımzalıyor Projenın bedelı 4 mılyar 200 mılyon dolar Beher uçağın Turkıye'ye malıyetı 26 mılyon 250 bın dolar O sıra, Amerıka'nın F-16'lar ıçın uyguladığı "pera- kende satış" fıyatı 21 mılyon dolar Turkıye'nın 160 uçakta zaran 800 mılyon dolar Amenka, dort yıl sonra Japonya ıle de F-16 uretı- mıne gıdıyor, 130 uçak uretımı ıçın proje bedelı 1 mıl- yar 100 mılyon dolar Turkıye'ye 26 mılyon 250 bın dolara mal olan ve modası gıderek geçen beher F-16'nın Japonya'ya malıyetı 8 5 mılyon dolar Ruşvet mı dedınız? SESSÎZSEDASIZ(İ) NURÎKURTCEBE Atatürk'ü anmayı reddeden rektör Zonguldak'ta 10 Kasım'da Ata- turk' u anmak ıçın Ataturk anıtı onunde resmı toren yapılıyor Adı anons edıldıkçe resmı ve as- ken erkân anıta çelenk koyuyor Sıra Zonguldak Karaelmas Unıver- sıtesı Rektoru Prof Dr Ramazan Özen'e geldığınde, çelenk koymak uzere Rektor Yardımcısı Mehmet Dil- maç one çıkıyor Çunku Rektor Ramazan özen, 29 Ekım Cumhurıyet Bayramı torenınden sonra 10 Kasım Ataturk'u anma tore- nıne de katılmamış Zonguldak Valısı Ismet Metin, Rek- tor özen'ın Zonguldak'ta olduğunu bı- lıyor Bır ulusun kadennı değıştıren Kurtu- luş Savaşı'nı vererek Cumhunyetı ku- ran ulusal kahramanı anma torenıne katılmamanın mazeretını kabul edemı- yor Rektorun Cumhurıyet Bayramı torenıne katılmadığını da anımsı- yor Valı, rektor yardımcısının anıta çe- "" lenk koymasına ızın vermıyor Karaelmas Unıversıtesı Rektoru Ra- zaman özen, "dokuzuncu" olarak anı- lan eskı cumhurbaşkanı Süleyman Demırel'ın koylusu Dokuz yıldır Zonguldak'ta Karael- mas Unıversıtesı Turk-lslam Sentezcı- lenn merkezı gıbı ADD Zonguldak Şube Başkanı Sab- rı Yavuz, "Rektor açıkça cumhunyet devnmlerıne ve Ataturk ılkelerıne kar- şıt bırtavır ıçıne gırmıştır Rektoru bın- len mı koruyoryoksa bıryerierden des- tekmıalıyoranlayabılmışdeğılız Rek- tor, unıversıtelı gençlenmız ıçın bır ta- lıhsızlıktır" dıyor Acaba YÖK Başkanı Kemal Gürüz ne dıyor? ÇED KÖŞESÎ OKTAY EKİNCt Şevki Vanlı ve Müslüm'ün evi Bızler "Su kuçuğun, soz bu- yüğun'Me yetı^tık Şımdı ço- cuklanmıza da "söz hakkını" savunsak bıle buyuklerımız karşısındakı "suskunhığumuz" suruyor "Mesiek" alanlannda ıse bu terbıyemız adeta dorukta Aka- demısyen olraayan buyukler bı- le "hoca"mızdır Hatta "mesle- ki deneyimleri" gozetılerek. kımı hocalardan bıle daha "dokunul- maz" gıbıdırler O kadar kı, goruşlenne kaül- madıklan "meslekodalannur bıle etkınlıklennde "onursal görevter" ustlenırken,junlerde yer verüır, yayuılarda sayfaları kaplarlar Gürhan Tümer'uı Mımarlık Dergısı'ndekı Şev ki Vanlı'yı ve kıtabını tanıtan sayfalar dolusu yazısını ışte bu "saygı" ıçınde okudum Aynı gunlerde Şevkı Vanlı'nın bu kez Mflüyet Sanat'ı yeğleyerekbızı "gerid" ılan eden yazısını da bu nedenle "yanıtsız" bırakacaktım O'na hep "bige" muamelesı gosteren Mımarlar Odası'ndakı "getenekselterbiye- miri" nasıl bozabılırdım'' Arkadaşımız Mfislûın Kap- tan'ı hastanede ziyaret ettığım- de, bu "geleneklerimizi zorla- yan" yazı sankı zorla fılız verdı Meslek odasının "saygm mimar- hk" ıçın verdığı kavgada yülar- du- "sıra neferi" gıbı koşturan Muslum, Ordu'dakı aılesıne bır "köy evi" yaparken hastalandı, şımdı tedavı goruyor Bu nedenle tamamlayamadı- ğı "geleneksdi gözeten" yenı bı- nasuıın başucunda sakladığı fo- toğraflannı "gururia" bıze gos- tenrken, "Bak, bunu da sana ge- tirdim" dıyen Cemile kız çanta- sından Mılhyet Sanat'ı çıkart- masın nuP Yaadakı "Kö> Evle- ri" başhğını görunce, Muslum'e ve "yaşamasevmd" veren çaba- sına armağan edıyor Yazannuı bu gıbı "yerel kültüre duyarh" çabalara "gericüik" dedığını ne büsın9 ••• Meslekte buyuğumuz Şevkı Vanlı (1926), her alanda buyuğu- muz ve kendısınden de 16 yaş daha buyuk olan Nafl Çaİar- han'ın (1910) Gokova'dakı Ağa Han cKİullu "yöresel yapı kültu- rûnu yaşatan" yenı evını kımbı- lır kaçıncı kez "aşağdayarak" dı- yor kı "Ben taktitçiliğe mimar- hkdemem_" O> sa, ozellıkle mekânsal kur- gusundakı "çağdaşbk" nedenıy- le "ÇaJarfaan Evi", o bızım de yakındığımız turden bır "takHt" olmadığı gıbı, zaten Çakırhan da rrumar değıl O, çağdaş duşun- ce ve aydınlanma tanhımızın Na- fl V 'sı "Evi" dahıl tum çabala- nnın temelınde de bu "insana saygı kültürü" var Şevkı Vanlı ıse ozellıkle "mes- lek şoveni" kum mımarlar ara- suıdakı "bu gerçeği yadsryan" katı >nreklılere karşı benım de kımbılır kaçıncı kez yıneledı- ğım. "Küküryoksunumodenıist Baü takUtçffi^de mimaıtkdeğfl- dir; Çakırhan"L mimar olmadı- ğı hakie ışte bu kımliksiztiğe ken- dı çabasryla tavır akhğı için sevi- yonız™" şeklındekı vanıtlanmı da ozetle şoyle tarumlı>or "Geüşme>iyeniüğiönleyen bu tutum. de\ nnıcüık degiL gerici- Bktir_" Pekı, acaba şu "kişüiksiz yeni- ler", gerçekten "geMşme" mı- du-9 Kentlenmızın bu "ye- ni"lerle edındığı şu "yepyeni" görunum mu devnmcılıktır 0 Aynca ozellıkle "sizter", or- neğın, Anadolu'nun zengnı bı- rıkımlennı "taklit etmeden" sahıplenıp gelışhren bu- "çağ- daş Türkiye mimarlığı" ıçın hangı ka\gayı verdınız9 Bız- lere ne oğrettınız9 "Geleneğe bakmak jeteneksizliktir..." dı- yerek, "emeğin, aknn ve beğeni- nin taritaine yabancüaşmaktan" başka0 • • • Meslek yaşamına "1950'ler- de" başlayan Şe\kı Vanh, şunu dasoyluyor "Turkrye 1950'ler- de ilk kez dunvaya açıkb—" Ay- nı satırlarda, 1950 oncesındekı o "ulusal duyarblık" yıllanmız ve "bize özgü" mımarlık ara- yışlan ıçın de "faşLnn" tanımı- nı yapıyor Bıinem, bunlar ıçın de ne de- meh 9 O "beğenmediği" 1950 oncemızde Hitler faşızmınden kaçan mnnarlann da "cıunhuri- yet devrimine" hızmet ettıklen- nı anımsatsam, bunu zaten bılmı- yor mu° 1950 sonrasuıda ıse dunyannı uygarlık bıhncuıe değıl rrumar- hğımızı da yozlaştıran "toprak vağmasıııa dayah imar saldınsı- na açıldık" desem gahba "bu unutkanüğından sonra" artık favdasıdayok Ya da, "Menderes'in, sizlerin gözü önfinde İstanbul'u vikması mı ilericflik?»" dı\ e sorsam Ya- rut verse bıle bu yazımdakı "say- gısıznğı'' surdurmeye "zama- mm">ok Çunku bız, Muslum'le Or- du'dakı "köj eviııi" tamamlama- ya gıdeceğız Oekıncıfa cumhunyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behıcak(a turk.net ÇİZGÎLtK KÂMtL MASARACl H A R B İ SEVIHPOROY semıhporoy(cı yahoo.com TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 14 Kasım CELÂL ESAT ARSEI/fN i9?f'P£ 8U6UN, UNLU SANAT THt/HÇ/S/, OYUN YAZAfZl, RSSSAM VE BBSTSCt CEIÂL ESATA&SE- VBN, 36 YAŞlAJM ISmNBUL'DA OU>U ZESSAM fOC/l AU RIZ4 VE ZOHARO 'AJUAJ ÖĞGENOSt OLA*AK >£77fEAt CELAL ESATg£Y, f32O'L£BP£ GUZEL SANATL/V? AKAOEMISI 'A/ÛE OĞIZETMeHU- §E BAŞLAMlŞn USTA /£/ SüLU&DyJ A£S/MLE_ RINIU YAHI SIRA, TrYAVÇO yAPtTlAISI YAZJYOR, OP£EETLE8 8ESTEUY0RDU (eA£MN'ŞA e ) PBK ÇCK DALOA ClODl ÇALIÇM41/VS OLAfJ AKSEV&J iÇıH S4NAT TARiHÇtJS/ £N ONOE GEüEAJ O&&Ç77 TlJ£/< SANATI UZER/N_ DEKJ ymP/TLAR/ HER 2AA44N £l»VK SAŞl/U- OU KAY/VAICLAtll OLACAICriG.. IstrtntMjt' Umversıtesı'nm Mp v&dığ, •Fokrt ûokfor' I T (l. berahnı, ancak. o/u- y^ V mandert turkoç gun öftce f -««^ a/mıfh ' SARIYER SULH HLTCUK HÂKİMLİĞl'NDEN Sayı 2001 992 Mahkememtzın 200l'992 Esas 2001 1048 Karar savılı ılamı ıle Gıresun, Alucra Akçıçek koyu Cılt 4, Hane 22 de nuflısa kayıtiı Salım ıle Melek ten olma 1975 doğumlu Orhan Danalıoğlu na MK nın 355 maddesı gereğınce a\Tiı yerde nufusa kavıtlı Ibrahım ıle Şenfeden olma 1943 do- ğumlu Salım Danalıoğlu vası olarak atanmıştır Hukum ozetı >enne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 67047 SAHİBİNDEN SATILIK Rahmanlar Atalar Mıgros arkası denız manzaralı 2+1 meşe mutfak çıft balkon 3 kat asansorlu, doğalgaz kapıda temız daıre 17 mıl>ar Tel: 0 542 271 27 46 PANO DENİZ KAVUKÇUOGLU Tek Tip Giysili Hayat Istanbul Krtap Fuan'nın ılk gunlennde, zıyaretçı kalabalığının en fazla yoğunlaştığı bır saatte fuara gelen ve bıraz soluklanması ıçın alt gınştekı konuk salonuna alınan yabancı yazarı karşısında goren genç habercı bu rastlantıyı fırsat bılıp hemen çan- tasındakı ses aygıtına davranmış, adamı oldukça zor durumda bırakan bır soru sormuştu "Fuan nasıl buldunuz^ " Acar gazetecının kulak mısafin olduğum sorusunu yanıtlamak yalnızca o yabancı yazar ıçın değıl fuara ılk kez gelmış ve gozlemlen henuz gınş kapısı ıle konuk salonu arasındakı 22 adımlık guzergâhta gorebıldıklenyle sınırlı olan her- kes ıçın zordu Konuk yazar da sorulan soru kar- şısında bır an bocalamış, sonra yuzuneyumuşak bır gulumseme yerleştırerek "Çok kalabalık " demış- tı "fuar çok kalabalık " Gazetecının bu yanıtla ye- tınmedığını gorunce başını arkaya çevırmış, konuk salonunun hâlâ açık duran kapısından dışanya kı- sa bır goz attıktan sonra yenıden gazetecıye done- rek "Bır de ılgınç bırşey var " dıye eklemıştı, "bu- rada çocuklar bır omek gıyınıyortar " Konuk yazarın yuz çızgılerınden genç habercının pek bır anlam veremedığını anladığım bu "ılk an gozlemlen" benım ıçın yenı değıldı Geçmış yıllar- da da bırçok yabancı konuktan benzer sozler duy- muştum ozellıkle, Kıta Avrupası'ndan gelen ya- bancılar çocukların uzerındekı okul unıfoımalannı gorunce yadırgıyorlar oğrencılenn ılk ve ortaoğre- nım boyunca "tek tıp gıysı"ye zorianmalarına bır anlam veremıyorlardı "Tek tıp gıysı', dunyanın bırçok yenndekı ceza- evı uygulamalarmda da omeklen gorulduğu gıbı merkezı otorrtenın altındakı ınsanlan "kışılıksızleştı- rerek" ongorulen dısıplıne uyum sağlamalannı ko- laylaştıran yontemlerden bınydı "Tek tıp gıysı" bı- reylen anonımleştırıyor, duşunulen, tasarlanan, kur- gulanan bır butunun parçalarına donuşturuyordu Ast-ust, buyruk alan-buyruk veren ılışkılen uzenne kurulmuş astın uste, buyruk alanın buyaık verene hiçbır "ıtıraz hakkı"nıo bulunmadığı buyruğa uy- manın esas olduğu bellı otorıter yapılanmalann do- ğası gereğı ozel durumlarda uygulanan "tek tıp gıy- s»"nın ılk ve ortaoğrenım oğrencılerıne dayatılması kolay anlaşılabılır bır "şey" değıldı Bız, kendımızı bıldık bılelı -belkı bırzamanlar "ge- çehı" de olduğundan-, "tek tıp gıysıler ıçınde ya- şadığımızdan, yaşatıldığımızdan alıştığımızdan bu- nu hıç yadırgamıyorduk Lacıvert, bordo, neftı ce- ketlı, beyaz gomleklı, kravatlı kuçuk çocuklarımızın aslında "ço^f tuhaf" olan goruntulen bıze doğal ge- lıyordu Çocuğumuzun goğsundekı "/y/"bırokulun arması aynı zamanda bır "aıdıyet sımgesı"yü\, ve bu, anne-baba olarak gururumuzu okşuyor, goğsu- muzu kabartıyordu Yıllarca dershanelere, ozel oğ- retmenlere, okul kasalarına akıttığımız paraların, yaptığımız yatınmlann nıhayet bır ışe yaradığının "cumle âleme" ılanıydı Fırsat eşıtlığının olmadığı, eşdeğersızlık zemını uzennde ışleyen, baştan sona çarpık bır eğıtım duzenınde yanş kazanmış at sa- hıplen gıbı çocuklanmızın goğuslenndekı armalar- la ovunmenın "şık" bır şey olmayabıleceğını aklımı- za bıle getırmıyorduk Ozel okul denen para tez- gâhlarında oğutulen çocuklanmızın geleceklen, ka- pılanacakları bır fakultenın, ellerıne alacakları bır dıplomanın dışında pek ılgılendırmıyordu bızı Bu eğıtım duzenınde yetışen gençlenn evrensel duşun- ceye, bılıme, buluşlara çok uzun yıllardır hiçbır kat- kıda bulunmamalannın bulunamamalannın neden- lerı uzerınde kafa yormuyorduk Yabancılar kuşkusuz kı "olay"a bu açıdan bakmı- yoriardı Onlann bakışlan, gozlemlen yorumlan do- ğal olarak daha yuzeyseldı Fakat yakaladıklan "ılk anlık" goruntuler ve bu goruntulerden çıkardıklan nesnel sonuçlar hıç tartışmasız doğruydu Demok- ratık ozgurlukçu çoğulcu bır toplumu gerçekleştı- recek demokrat ozgur, yaratıcı bıreyler yetıştırme- nın yolu çağdaş sosyolojık, psıkolojık, pedagojık yaklaşımlardan geçıyordu Insanlara kuçuk yaşla- nnda yaldız ışlemelı armalarla, sımgelerle "mega- lomanık farklılık duygulan" aşılayan anonımleştıren, kışılıksızleştıren bıreyleşme yollannı tıkayan yon- temlerle bu hıç olası değıldı Bunu yaşadığımız ha- yat da gostenyordu zaten Kuşaklar boyu aldığı- mız eğıtım ancak yaşadığımız hayat kadar bır ha- yatı kurmamıza yetmıştı bızım Yoksa boyle bır ha- yatı nasıl sındırebılırdık kı ıçımıze'? e-posta: dkavukcuoglu(â superonline.com Faks:0212-723 84 97 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 123 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Fransız-ln- gılız ortak yapımı olan, ılk sesusru yolcu uçağı 2/ Zekâ "Bu yıl yıne - — sensız ıçı- me hıç sın- medı" (Şar- kı) 3/ Eskı Mısır'da gu- neş tanrısı Izmır yoresınde yetıştın- len bu- uzume ve bu uzumden yapılan tatlı şaraba venlen ad 4/ Gozlen gor- meyen Kesmtıler- den sonra kalan mıktar 5/Eskı sanat ve kultur yapıtlannı yakıp yıkrna duşun- ce ve davranışı 6/Ilave Afrıka'daçokyaygınbu- taş oyunu 7/Kanşık renklı Elektnk du-enç bı- nmı 8/ Leylak rengı, açık mor Bır nota 9/ "Al sazıru sen sevdıceğım şen hevesınle", "Hasretle yanan kalbnne yetmez gıbı derdun" gıbı şarkıla- nyla tanınmış bestecunız YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Fransız yapunı bu- yolcu uçağı tıpı 2/ Bır ışı doğru ve uygun buhnak Parola 3/Hollanda'nın plakaışaretı Ikı tarla arasuıdakı suıır DortHa- lıfe'nın sonuncusu 4/ "Her — ıçınde seyredılır başka bır cıhan" (Yahya Kemal) Ince, nann, za- nf 5/ II Dunya Savaşı'nın onemlı çarpışmalan- na sahne olmuş bu- Japon adası 6/Yayvan sepet Şohret 7/Yazı makınesı 8/Buyuk erkek kardeş NabizadeNâzmı'uıbu-romanı 9/Maddenın,kım- yasal bu- tepkımeye gu-ebılen en kuçuk parçası Bu- şeyuı yapılmasını ya«aklama
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear