23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27EKİM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yurttaşlar: Bizim bulamadığımız yumurtayı kafalarmda kınp moralimizi bozuyorlar ÜRTÜK'e ilginç şikâyetlerANKARA(C«mhuri>etBürosu)- Raciyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) "Alo 178" başvuru hattına özellikJe reklamlar ve haber prog- ramlan hakkında ilginç şikâyetler ulaştı. FatihTerim'in oynadığı "Tel- sim" reklamına kızan bazı yurttaş- lar, "çocuklann ispiyonculuğa yön- lenduiköğira'" üeri sürdü. Kanal D'de- ki yumurta yanşması da büyük tep- ki çekerken. bir izleyıcı RTÜK'e "Ekonomik kriz ortanunda millet yumurta bulamazken, kafalannda yumurta kınp bizim sinirierimizi bo- zuyorlar" mesajını iletti. RTÜK'ten ahnan bilgiye göre, "Alo 178" başvuru hattına reklamlar, ya- • RTÜK'ten ahnan bilgiye göre, "Alo 178" başvuru hattına reklamlar, yanşma ve haber programlan ağırlıklı olmak üzere çok sayıda şikâyet geldi. Bir yurttaş, şikâyetinde, kulağından para çıkaran adamdan çocuğunun ruhsal olarak etkilendiğini dile getiriyor. Bir başka yurttaş ise Fatih Terim'in yer aldığı reklam fikninin çocuklan ispiyonculuğa yönelttiğini ileri sürüyor. nşma ve haber programlan ağırlık- lı olmak üzere çok sayıda şikâyet geldi. Reha Muhtar'ın Yaşar N'uri Oz- türk'le yaptığı tartışma nedeniyle Üst Kurul'a tepki telefonlan yağdı. Yurttaş lann, bazı programlar hak- kında RTÜK'e ilettıkleri ilginç şikâ- yetler şöyle: • Kulağından para çıkaran adam- dan çocuğum ruhsal olarak etkileni- yor. Bu olayı denemeye kalkmasın- dan korkuyorum. (Garanti Bankası reklamı) • Fatih Terim'in yer aldığı rekla- mın çocuklan ispiyonculuğa yönelt- tiğini düşünüyorum. • Biz çocuklanmıza yedirecek yu- murta bulamazken, millet karnını doyuramazken, insanlann kafalann- da yumurta kırmalannı kınıyorum. Çocuklanmızın psikolojisi bozulu- yor. (Şahane Pazar) • Evüne iki kez hırsız girdi. Dizi- lerin yapımında ve yayımlanmasın- da dikkatlı olunmasım ıstiyoruz. Bu tür yaymların kötü örnek olduğunu düşünüyorum. (Hırsız adlı dızı) • Reklamdakı ıkı kişıden biri dı- ğerinin kafasını tersine döndürüyor. Çocuklar ıçın çok sakıncah olduğu- nu düşünüyor, yaymdan kaldınlma- sını istiyoruz. • Intihara teşebbüs edenlerın köp- rü üzerinde şov yapmasının önlen- mesi için RTÜK'ün bu konuda kısıt- lama yapmasını istiyorum. • Gizli kamera görüntülerinden rahatsız oluyoruz. Gitsinler kasetle- n emniyete versinler. • Reankarnasyon gibi ruhani ko- nular ehli olmayan lüzumsuz kişiler- ce tartışılıyor. Uzman olmayan kişi- ler bu tür programlara katılmasın- lar. • Boşanma gibi konulann işlenme- sı çocuk ruh sağhğını kötü etkiler, ai- le şerefini zedeler. • Sunucunun yanşmacılan aşağı- lamasından ve kötü bakışlanndan rahatsız oluyorum. (En Zayıf Halka) Atatürkçü Düşünce Kulüpleri Federasyonu üyesi öğrencüer, "devrimci, demokrat, Atatürkçü ve antiemperyalist" çizgisinden dolayı üniversite gençüği- nin Cumhuriyet okuması gerektiğini düşünüyorlar. Öğrencüer, bu yüzden gönüllü olarak Cumhuriyet gazetesûün saüldığı standlarda çaüşıyorlar. ADKF'li öğrencüer îstanbul Üniversitesi'ndeki standda önderlik ediyor Cumhuriyetçi gençler çoğahyor İstanbul Haber Servisi - Îstanbul Üniversitesi'nin çeşitli fakültelerin- de stand kurarak Cumhuriyet gazete- si satan Atatürkçü Düşünce Kulüple- ri Federasyonu (ADKF) üyesı öğren- cüer, "devrimci, demokrat, Atatürk- çü ve antiemperyalist" çizgisinden dolayı üniversite gençliğinın Cum- huriyet okuması gerektiğini düşünü- yorlar. ADKF'li öğrenciler, amaçla- rının, "Cumhuriyet gazetesini üniver- site öğrencikrine daha fazla ulaşöra- rak Atatürkçü, ilerici ve devrimci öğ- renci sayısını arttırmak" olduğunu belirtiyorlar. Cumhuriyet, üniversitelerde 200 bin liraya satıürken gazetenin, Îstan- bul Üniversitesi'nin belli başlı fakül- telerinde satışmı üstlenen ADKF öğ- rencileri, bunu, kendi kurduklan stand- larla gerçekleştirdikleri çalışmalar- dan biri olarak görüyorlar. îstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğren- cisi, ADKF yöneticilerinden Utku Umut, federasyon üyesi öğrencileri "ülkesine sahip çjkan, ülkesinin bağun- sızlığııu savunan, laik ve demokratik bir Türkiye için mücadele veren bir gençlik" olarak tanımhyor. Umut, "üniversite öğrencilerinin bem mad- di olanaksızhklar hem de neoUberal medyanın bilinçlerde yaratüğı tahri- bat yüzünden bir süre Cumhuriyet gazetesine uzak kaldığını" belirterek "Türkiye'de gerçekten antiemperya- list bir çjzgi izleyen, laik ve demokra- tik bir Türkrve'yi özleyen gençler de Cumhuriyet'e sahip çıkülar" dedi. Cumhuriyet gazetesini üniversitede satmaya başladıklan geçen yıl mayıs ayından bu yana Cumhunyet'e büyük ilgi olduğunu ve her gün ellerindeki tüm gazetelerin satıldığını ifade eden Umut, üniversitede gönüllü olarak Cumhuriyet standı kurmalanrun ne- denini özetle şöyle anlatıyor: "Bize göre üniversite öğrencileri Cumhuriyet okumak zorunda, çün- kü Cumhuriyet, Türk halkuun çıkar- larmı düşünen, antiemperyanst çizgi- âyle Türk gençfiğnıin yöneümini be- üriemesinde çokönemlt bir araç. Do- layısıyla bizim bu gazeteyi üniversite öğrencikrine ulaşürmamız, gençüğe önemK bir katkı sağlar." Edebiyat Fakültesi öğrencisi Omer Kıranlar ise Cumhuriyet'in tüm üni- versitede günde yaklaşık 500 adet sa- tıldığına dikkat çekerek "Bizim baş- latbğımız kampanyadan sonra okuİ- daCumhuriyefin bu kadar çokokun- ması, okulda aynı zamanda yeni bir kültür de yaratü'' diyor. Sıyasal Bılgıler Fakültesi öğrenci- si Erkin Yurdakul ise Cumhuriyet'in, Türkiye'nin aydın ve ilerici birikimi- ni banndıran bir gazete olduğunu ifa- de ederek "ADKF oJarakböylebir ça- hşmayı yapmak, bizim zaten öğrenci- lerekazandırma\ıamaçladığınıızulu- sal ve devrimci değerlerin bir parça- a" diye konuşuyor. BİR YILDA YAKLAŞIK 4 BİN KİSİ İSSİZ KALDI Medyada yaprak dökümü Îstanbul Haber Servisi - Türk tned- yası, toplu ışten çıkarmalar, istifalar ve transferlerle sarsıhyor. Ekonomik kriz gerekçe gösterilerek işten çıkanlanla- nn sayısı bir yıl dolmadan 4 bine ulaş- tı. Türkiye Gazeteciler Sendikası'run (TGS) yeni genel başkam Şükran So- ner, medyayı aşın hormon alan bir meyveye benzetti. Soner, "Medya ça- hşanlan gerçekten çok kötü savruldu. İnsanlar bireyselolarak kendileri- ni kurtarabileceklerini düşünüyorlardı. Şimdi daha çok örgüou ohnala- n gerektiğini anladdar" diye konuştu. Medyada işten çıkar- malann son adresi Star televizyonu oldu. Doğan ve Uzan gruplan arasın- da yaşanan çatışmaya gir- mek istemeyen deneyim- li haber sunucusu Ali Kırca, görevin- den aynldı. Aynı kuruluşta çalışan 25 gazeteci, ekonomik kriz gerekçe gös- terilerek işten atıldı. Televizyonun de- neyimli muhabirlerinden olan ve atılan- lar arasında yer alan Adnan Gerger. "Işten çıkarmalar kesinlikle ekonomik sıkıntKİan kaynaklanmıyor" açıklama- sını yaptı. Star Digital de yüzde 50 oranmda • Soner, "Medya çalışanlan gerçekten çok kötü savruldu. Bireysel olarak kendilerini kurtarabileceklerini düşünüyorlardı. Şimdi örgütlü olmalan gerektiğini anladılar" diye konuştu. küçülme karan aldı. Burada çalışan 150 kişi işsizler ordusuna katıldı. Siya- set Meydanı adlı programda 8 yıldır çalışan Lale Tayla'nın Star TV'deki iş- ten çıkarmalara tepki olarak istifa etti- ği öğrenildi. Siyaset Meydam'nda ça- lışan Necla Bayraktar da işten atılan- lar arasında yer aldı. Sabah gazetesinde köşe yazarlığı ya- pan AB Bayramoğlu, bir süredir yazılannın 6 gün- den 2 güne indirilmesi nedeniyle gazeteyle yol- larını ayırdı. Karacan Grubu'ndan da 80 gaze- tecinin işine son verildi. Cağdaş Gazeteciler Derneği (CGD) îstanbul Şubesi Çalışma Hayatı Komisyonu'nun hazırla- dığı rapora göre, 2001 yılında 4 bin gazeteci iş- ten atıldı. Komisyon raporunda sektörün, işten çıkarmalann dıştnda ücret ve örgütlen- me gibi sorunlarının bulunduğu belir- tilerek "2001 yıh gazeteciler açısmdan tam bir felaket oldu. Yaşanan yoğun iş- sizlik. kriz ortanunda ücretlerin düşü- rühnesi, geleceğe dair umutiann tüken- meye başlaması gazetecilerin bu yıl da yaşadığı sorunlar oldu" denıldı. GÜRBÜZ: ÜRETlLENESERLERYAYIMLAhfMIYOR Kültürel çalışmalara darbe İstanbul Haber Servisi - Hayatın her alanında etkisini gösteren ekonomik kriz, kültüre büyük darbe indirdi. Gazete, kitap alamaz duruma gelen aydın kesim, sinema ve tiyatro izleyemiyor, kültürel etkinliklere katılamıyor. Halk müziği sanatçısı Sadık Gürbüz, bugün birçok sanatçmın ürettiği eserleri yayımlayamadığını, sponsor bulamadığını belirterek şöyle devam etti: "Ekonomik kriz, önceHkle sanaü ve kültürel çahşmalan vurur. Zaten kültür ve sanata eğUimi zavıf olan ilgi yok ohiıa sürecini yaşıyor. Üginçtir, medya Sadık Gürbüz isjan ediyor. gerçek anlamda sanata, sanatçrva destekleyen kişi ve kuruluşlan, ifadesi\1e karşılaşıyorsunuz." Sadık Gürbüz, ülkemizde en büyük eksikliğin kültürün topluma etkisinin kavranılamaması olduğunu vurguladı. Pağıtım flrması arıyor Bugüne dek toplam 7 CD'si yayınlanan Sadık Gürbüz'ün "Yine hüzün, yine o sevda" adlı CD'si ise dağıtım yapacak firma bekliyor. Sanatçı ve aydınlar krizi atlatabihnek için önerilerinı de şöyle sıraladılar: "KüJtür Bakanlığı tek tek sanatçılara destek veremeyeceği için, kültüre yaûnm yapan, flgi göstermezken 'ağlayan, inleyen' \-a da kulaklan sagır edercesine bir ritimle yapılan harekem' müzikler tek satış şansı olan yapımlar. Yapoğuuz müzikte edebiyata yer veri>orsamz, estetik kaygıiar, müzikal sorumluluklarla üretiyorsamz 'çok titiz davranmışsanız, çok da güzel türküler ama bunun alıcısı ohnaz' sponsor firmalan destekleyebüir, vergi indiriminden yararlandırabilir. Birçok ayduı ve sanatçmın çahşoğı kurumlarda sponsor desteği kesildigi için çalıştıklan rad\o, tekvizyon ve tiyatrolardan avnlmak zorunda kakülar. Sponsor kuruhışlara sponsorluklan oranmda bir vergi indirimi saglanabilir." istanbul Erdal9 Inönü konferans verecek Haber Merkezi - Prof. Dr. Erdal İnönü, Hacı Bektaş-i Veli Kültür ve Tanıtma Derneği tarafından düzenlenen "Cumhuri>et, Laikükve Demokrasj" konulu bir konferans verecek. Hacı Bektaş-i Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Genel Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre bugün saat 14.30'damüzık dinletisiyle başlayacak etkinlikler kapsamında Prof. Dr. Erdal İnönü'nün vereceği konferans saat I5.l5'de başlayacak. Konferansın ardmdan Erdal Inönü, kitaplannı imzalayacak. Etkinlikler I8.00'dekıkokteyl ile sona erecek. Etkinlikler Yenibosna'daki AR- El Koleji'nm konferans salonunda gerçekleştirilecek. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yine Eğitim Sistemimiz Yükseköğretimdeki aksaklıklara her geçen gün yenileri ekleniyor. Anımsayacağınız gibi önce Marmara Üniversi- tesi lletişim Fakültesi'nde, binadakı deprem ha- sarını gidermek için derslere ara verilmişti. öncekı gün de öğrencı Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanı Dr. Fethi Toker, üniver- sitelerin önlisans ve lisans programlarında açık bulunan kontenjanlara toplam 13 bın 38 adayın yer- leştirildiğini açıkladı. Açıköğretim programlarına yerteştirilen aday sayısı da 9 bin 703 oldu. Adaylann 5-9 Kasım günleri arasında üniversi- telerine başvurarak kayıtlarını yaptırmaları gereki- yor. Bu durum, söz konusu öğrencilerin öğretim yı- lına yaklaşık bir ay sonra başlayacak ve dığer öğ- rencilerle bırlikte yılı tamamlamak zorunda olma- lan anlamına gelıyor. "Uygulamadan doğacak öğrenme, bilgilenme eksikliklerı nasıl gidehlecek, giderilmezse doğa- bilecek aksaklıklar kişilerın meslek yaşamını na- sıl etkileyecek!" gibi kuşku belirten sorulann, yö- neticilerin aklına takılabileceğini sanmıyorum. Hemen belirtmelıyım kı eleştirilerin hedefı ÖSYM degil. Bir yandan üniversite kapılanna yüz binler- ce öğrenci yığar, bir yandan da mantığa sığma- yan bir yaklaşımla "Bunları nasıl okuturum" so- rusuna yanıt bulmaya çalışırsanız sonuç budur. Asıl sorumlular da Yüksek öğretim Kurumu (YÖK) ıle Mıllı Eğitim Bakanlığı'dır. • • • Turgut Özal ıktıdarında, Avrupa Biriiği istatis- tıklerını yakalamak ıçın kımi konulara gayn ciddi bir biçımde yaklaşmanın yolu açılmıştı. Bunlann başında da üniversite mezunu ve oto- mobil ehliyetı sahibı sayılan ile 1000 kişıye düşen telefon sayısı geliyordu. Her birınin kendine özgü yapılarını yozlaştırmaktan öteye gidemedik. • • • Başına "milli" kelimesını koymamıza karşın her bakanın kişisel ya da partisinin düşüncesini gün- deme getiren, bu nedenle de başı sonu belli ol- mayan bir Eğitim Bakanlığı yarattık. Bu yap-boz uygulaması yetmezmış gibi, genç- lerin ve çocukların guncelı de öğrenmesine karşı çıkan bir mufredat programına saplanıp kaldık. Hem eğitımını görduğü mesleğinde çalışıp hem de seyyar satıcılık yapanların durumunu ücret az- lığı, geçım zorluğu gıbı nedenlere bağlayarak de- ğerlendırmek olası. Ama işsızlıkten seyyar satıcı- lık ya da önemlı sayılmayacak işler yaparak ge- çinmeye çalışan üniversite mezunlannın vebali, üst düzey politikacılarımız dışında kime yüklene- bilir? Her alan için uzman, ara eleman ve nitelikli iş- gücüne gereksınim olduğunu sbylerken üniversi- te mezunu işsizler yaratmanın sakıncalarını bilip de önlem almayanlar daha kaç yıl kostaklanarak dolaşacaklar? Ulkemızın bir başka sorunu da babaerkil ailele- re benzeyen eğitim sistemimiz. Son anayasa değışıklığı ile "İfade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldınyoruz" şişinmesi günde- me geldi. Sormak gerek: "lleride ifade özgürlüğünden yarartanmasını istediğimizyurttaşlanmızı nasılye- tiştinveliyiz?" Insanlarımız, çocukluktan başlayarak kendile- rini ifade etme alışkanlığını edinemezlerse özgür- lüğün getinlmesi, ama gunlük yaşamın bir par- çası halıne dönuşturülmemesi bıze ne kazandırır? oerinc@ cumhuriyet.com.tr. İ/İSVİCRE HASTANESİ IV. KÜLTÜR devlerin buluşÇjğu sızde d, ^rada olmalısınız... 5Kaam2001 Pazartesi Saat 20:00 YerAKM/Taksim Bilet SanşYeri: Taksim Cumhuriyet Kitap Kulübü Bilgiİcin:0216 575 Cumhuriy»t AlfamerJ ARM LU*UHUıĞU6İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear