01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 EKİM 2001 CUMARTESİ HABERLER DtMYADA BUGÜN All SİRMEN AtmaSüiDiıGardaşıyrt Bezirgân züğürtleyince eski defterleri kanş- tınrmış; bizim kamuoyuı oluşturuculan da si- yaset maJzemesi açısından züğüriediklerinde, eski defterleri kanştınyoriar. 8u cümleden olmak üzere, son günlerde Sü- leyman Bey'in adının s»kça gaçmeye başla- dığını görüyoruz. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Er- tuğrul Özkök de dünkCi köşesini Süleyman Demirel ile yaptığı söyleşiye ayırmıştı. Söyleşide sorulan sorular da eski politika- cıyı sıkıştırmaktan çok, güzel yanıtlar verebil- mesi için hazırianmış paslan çağnştırmaktay- dı. öyle anlaşılıyor ki bir yerierde Süleyman Bey'i yeniden sahne-i siyasetin orta yerine yer- leştirmekten yarar umul makta. e Demirel'in bu çabalara sıcak baktığını ise bil- meyen yok. Süleyman Bey, Bülerrt Bey sonrası Türki- yesi'nin yönetimine talip olduğunu her haliy- le belli ediyorve açık açık, Bülent Ecevit'in Tür- kiye'yi kötü yönettiğiru söylüyor. Oysa o Ecevit'ti Süleyman Bey'in Çanka- ya'daki görev süresini Lizatabilmek için ana- yasa değişikliğini zortayan. Ama siyasette vefa, yalnızca bozası ve li- sesi ile ünlü birsemt adıdır. Başka hiçbir şey değil. ' Hoş, Bülent Bey'in de Demirel'i oradatut- mak istemesinin nedeni belki de böylesine bir gelişmeyi önlemek isteğiydi, kim bilir? •••*• Süleyman Bey, özkök ile konuşmasında, ya- şının yeniden iktkJargörevi almasına engel oluş- turmadığını söyledikten sonra, "Benim bir şeye talip olmam söz konusu değil. Ama ül- ke benden bir şey talep ederse, bana ihti- yaç duyulursa, onu reddetmem de söz ko- nusu değil" buyuruyor. "Gendim için bişiiy istJyorsam namerdim " diye iktidar isteyen Süleyman Bey için bu söylem son derecede dogaldır. Şimdilik hiçbir şeye talip olmadığını bir kez daha yineledikten sonra şunlan söylüyor Sü- leyman Bey: - Türkiye hiçbir zaman bugünkü kadarzen- gin olmamıştır. Bugünkü kadar dövizi, sağlı- ğı, yolu, eğitimi olmamıştır. Türkiye'nin kurta- ncılara hiç mi hiç ihtiyacı yoktur. Tabii bu sözleri dinledikten sonra insanın, - Eee efendi, kurtancıya ihtiyacımız yoksa niye çıkıyorsun ortaya kurtarıcı adayı olarak? diyesi geliyor. Süleyman Bey krizin tek nedeninin Türki- ye'nin kötü yönetilmesi olduğunu da söylü- yor. • • • "Eh Demirel bu, söy/er" deyip geçmek mümkün. Ama ondan sonra ileri sürdüğü bir iddia var ki onun karşısında sessiz kalmanın imkânı yok. - Kesin söylüyorum, bu krizi iki ayda bitiri- rim, diyor Demirel. - Atma Sülü din gardaşıyız, diyesi geliyor in- sanın. Eğer vatandaşlanmız, bu yapısal krizin so- rumluluğunun sadece 57. hatta 56. hükümet- te olmayıp, 50 yıldır kötü yönetilen Türkiye'nin bu süre zarfında uyguladığı yanlış politikala- rın sonucu olduğunu hâlâ anlayamamışsa, "eh çüşünüz gaari". Ekonomiyi biraz anlayanlar bile yaşamak- ta olduğumuz krizde Süleyman Bey'in payı- nın bugün iktidarda olanların hepsinden da- ha fazla olduğunu bilir. Bu durumda, Demirel'in pişkin pişkin, "Bu krizi iki ayda bitiririm" iddiası, akla da aykın- dır, ar haya duygusuna da. Nasıl bitirecekmiş, herkesi sırayla ailefotoğ- rafına sokup köşeyi döndürerek mi? Hadi daha ağır konuşmadan işi hafiften gır- gıra alalım ve bir daha seslenelim. - Atma Sülü din gardaşıyık, yemiyrik. KKTC'de operasyon PKKüyesi6 kişiyakalandı REŞATAKAR LEFKOŞA KKTC'de yapılan bir dizi operasyon sonucu, PKK üyesi oldukları belirlenen 6 kişi yaka- landı. Polis Basın Subaylı- ğı'ndan yapılan açık- lamaya göre, bu kişile- rin, Rum kesiminden talimat aldıklan ve geç- mişte KKTC'de bazı eylemler yaptıklan tes- pit edildi. Açıklamaya göre, Lefkoşa Yiğitler Bur- cu'ndan,30Eylül2001 tarihinde, Rum kesi- minden KKTC'ye ya- sadışı geçerken, polis ihtanna uymayarak ka- çarken sırt çantasını dü- şüren kişinin Bedran Baştürk olduğu anla- şıldı. Polisin takibi so- nucu, Bedran Baştürk 3 Ekim gecesi Gayret- köy'den Rum tarafına geçmeye çalışırken ya- kalandı. Baştürk ile kendisine yardım ve ya- taklık eden HaKlBaba- han, Ibrahim Güneş ve Saadettin Ozmen de su- çüstü yakalandı. Açıklamaya göre, zanhlann, KKTC tu- rizmini baltalamak için, Gazi Magosa bölge- sindeki Boğaz Otel önünde 1993 yılında bir arabaya bomba konul- ması eylemini yaptıkla- n belirlendi. Bu olayın zanlılarının, Kıbrıs Rum kesiminden tali- mat aldıklan ileri sü- rüldü. Bedran Baştürk tu- tuklanırken, olayla il- gili yakalanan Ibrahim Güneş, Halil Babahan, Sadettin Özmen ile Fe- sih Bulgan tutuksuz yargılanmak üzere ke- faletle serbest bırakıldı. Müfettiş raporu: Recep Tayyip Erdoğan siyasi cürüm işlemek için teşekkül oluşturdu Belediyede cihathazırhğıBARIŞDOSTER AKP Genel Başkanı Recep Tayyü» Erdoğan'ın, 27 Mart 1994 yerel se- çimlerinde îstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanlığı 'nı kazandıktan son- ra yaptığı tüm çalışmalann, geleceğin başbakanını hazırlamak ve cihat ha- zırhğı yapmak amacına yönelik oldu- ğu vurgulandı. Erdoğan'ın başkan se- çildikten sonra, belediyede görev ya- pan mevcut kadroyu tasfiye çalışma- • Rapordan iki çarpıcı bölürn: 1- Oluşturulan bu teşekkül vasıtası ile organize çalışmalar yapmak suretiyle ihalelere fesat kanştırmak. 2- Belediye birimlerinde yapılan ihalelere esas olan şartnameleri Albayrak Şirketler Grubu'nun menfaatlan doğrultusunda hazırlamak. larına başladığı, tasfiye edilen kişile- rın yerine kendi adamlannı, siyasi gö- rüş birliği içerisinde olduğu isimleri, kendi partısinden mılletvekili olup da seçimleri kaybetmiş kişileri, naklen ya da açıktan atamalarla belediyede işe aldığı belirlendi. Mülkiye Başmüfettişi Candan Eren taranndan hazırlanarak DGM'ye su- nulan "çokgizli'' ibareli raporda, Er- doğan'ın "teraatiarr ortaya konul- du. Eren'in çok sayıda uzman, kamu görevlisi, belediye çalışanı, beledi- yeyle iş yapan firma yetkilisi ile ko- nuya duyarlı yurttaşların bilgi ve bel- gelerine başvurarak hazırladığı rapo- run, Erdoğan hakkındaki iddialara ilişkin bölümünde şu noktalara dik- kat çekildi: • Siyasi ve sosyal bir göriişten kay- naklanan bir amaçla, cürüm işlemek Hizbullah iddianamesi Boyancık için ölüm cezası istendi • Hizbullah'ınüst düzey sorumlusu Hacı Bayancık'la ilgili iddianamede şeriatçı teröristin, örgüt üyelerine silah eğitimi ve çok sayıda kişinin ölüm emrini verdiği belirtildi. DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Adana'nın Pozantı ilçesi Akçateldn Yaylasf nda, Sülhadin Ürük'ün öldürüldüğü evde yakalanan Hizbullah'ın üst düzey sorumlusu Hacı Bayancık'la ilgili ıddianame tamamlandı. İddianamede, Bayancık'ın örgütün çekirdek kadrosu içinde yer aldığı ve çok sayıda örgüt mensubuyla ilgili infaz karan verdiği ıfade edildi. Savcı Yıbnaz Aktaş tarafından hazırlanan iddianamede, Bayancık'ın Bingöl'deJd örgüt mensuplanna, silah eğitimi verdiği, 199O'lı yıllann başında siyasi kanat sorumlusu olarak Diyarbakır ve çevre kentlerde propaganda amaçlı düzenlenen ders ve sohbet toplanhlanrun baş aktörü olduğu ifade edildi. Bayancık'ın, örgütün lideri Hüseyin Vetioğlu'ndan aldığı yetkiyle, Yasin Özalp, Hatip Pirzade, Aziz Başak, Musa Bakışkan, Yıbnaz Gökçe ve Haydar Kaya'nın kaçınlarak öldürülmeleri için emir verdiği belirtilen iddianamede, 1998 yılında örgüte baş kaldıran "Muşlular" kanadına mensup Enver Aktaş, Hüseyin Tuncer, .41i Arslan, Mensur Yıfanaz ve Misbah Ateş'in sanığın talimahyla Konya'da öldürüldüğü vurgulandı. İddianamede, şöyle denildi: "Bayancık 1989 vıhndan bu yana örgütün üst düzey yönetkisi olarak lider Hüse\in V'elioğiu ile biriiktedir. 1980Mİ \ıllara kadar marjinal dini bir oluşum nheüğindeki Hizbullah İBm Grubu'nun sürarJe örgütknerek bugünkü konumuna gebnesinde en az örgüt lideri Velioglu kadar emek ve mesai harcamıştır. Örgütün srvaset ve stratejikrinin belirlenmesinde söz sahibidir" iddianamede, sanıklar Hacı Bayancık, Mehmet Veysi ÖzeL Aydın Dağta ve Remzi Kaçar hakkında TCY'nin 146. maddesi uyannca idam, Fadıl Şani hakkında ise TCY'nin 168. maddesi uyannca 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Öte yandan Hizbullah'uı Barman siyasi kanat sorumlusu olduğu iddia edilen Abdülariz Ö. ile örgüt üyesi oğullan Ekrem ve NaflÖ. Bursa'da yakalandı. Tutuklama ve gözaltılar sürüyor Operasyon kapsammda gözalüna ahnantGDAŞ Genel Müdür Yardırncısı Yusuf Aydınboğlu tutuklandL Rasim Özdemir (yanda), Mahmut Yıbnaz ve Mehmet Ozhüsrev Îstanbul DGM Savcıhğı'nca serbest bırakıku. İGDAŞ soruşturmalannda adı geçtiği öne sürülen Hasan Yeşfldağ, a>n bir soruşturnıa kapsamında Organize Suçlar Şube Müdürtüğü ekiplerince gözalüna atandı. YeşikJağ'ın AKP lideri Tayyip Erdoğan'a, cezae\1nde korumahkyapügı iddia edünüştL Vetkilikr soruşturmanoı bü>ük çapta bir operasyon olduğunu ka> r dettfler. IGDAŞ dergisi ve kitap basımı için belediyeden 1.5 trilyon almışlar Coşkıuı kardeşlerin vuı^unu için devasa bir teşekkül ohışturmak. %/ Oluşturulan bu teşekkül vasıta- sı ile organize çalışmalar yapmak su- retiyle ihalelere fesat kanştırmak. t/ Belediye birimlerinde yapılan ihalelere esas olan şartnameleri Al- bayrak Şirketler Grubu'nun menfa- atlan doğrultusunda hazuiamak. 1/ Belediye şirketlerinde yönetim kurulu kararlan ile yapüması planla- nan hizmetleri, Albayrak şirketine ve- ya bu şirket sahiplerinin kur- duklan tali şırketlere vermek. • İhtiyaca binaen araç ki- ralanması adı alünda sağhk- sız satın ahmlara ve gerçeği yansıtmayan Lşlere karşm bü- yük ödemeler yapmak. •• Hayali şırketlere naylon ve sahte faturalarla ödeme- ler yapmak. • Yapılan bu ödemeler so- nucu toplanan paralan ken- dilerince biUnen kişilerin eiin- de toplayarak özel amaçlar doğrultusunda kuDanmak. \/ Tüm bu yollarla siyasi, sosyal ve ekonomik amaçla- n gerçekleştirmek amacıyla organize bir şekilde suç işle- mek için oluşturulan teşekkül vasıtasıyla, devlet parasını, yani belediye parasuu nite- lıkli yollar kullanarak gelece- ğin başbakanını hazırlamak ve cihat hazırhğı yapmak için yönlendirmek ve zimmete ge- çirmek. • Îstanbul içinde özeffikle kapabbuı FP betediyeleri ile iş- birögi yaparak kamu imkân- lannı çeşiüi yollarla kendile- rinin ve mensubu bulunduk- bn partinin menfaatineaktar- mak, güncel tabiriile hortum- lamak. ^ Bu eylemler sırasında gerek görüldüğü takdirde bas- kı, şiddet, cebir ve mafyava- ri yollara başMirmak suretiy- le suç işlemek. • Belediyenin kuruluş amaçlan dışında başka ge- rekçelerle veya ticari amaç- larla şirket kurmak veya ku- ECEVİTKIUÇ lGDAŞ'dan,Kanal7Ha- ber Daire Başkanı Ahmet Hakan Coşkun ve ağabe- yi Abdullah Topel Coş- kun un sahibi oldukları Ironi Şirket'ine "İGDAŞ Bülteni hazuiama" adı al- rında yaklaşık 1 yıl boyun- ca her ay 16 milyar lira ak- tanldığı ortaya çıktı. Yine IGDAŞ 'tan Abdullah To- pel Coşkun'a Er Ofset ve Eren Reklam adlı paravan şirketler aracılığla kitap basımı adı altmda da 1.5 trilyon lira verildiği belir- lendi. Her av 16 milyar Îstanbul Mali Polisi'nin İGDAŞ'taki "yobuzhıkve dolandıncılık" iddiaları üzerine başlattığı operas- yon sürüyor. iGDAŞ'tan her ay 16 milyar liranın sa- hibi olduklan şirketlere ak- tanldığı iddiası üzerine gö- zaltına aluıan Ahmet Ha- kan Coşkun'un ağabeyi Abdullah Topel Coşkun polise verdiği ifadede, bu parayı broşür hazırlama karşılığında aldığını savun- du. Abdullah Topel Coş- kun, broşür hazırlama işi- ni Ahmet Hamdi Pınar- cık'm, o dönemde IGDAŞ Genel Müdürlüğü yapan FuatŞengül'e tavsiyesi so- nucu kazandığını belirte- rek bunun üzerine Pınar- cık'a bir talam elbise hedi- ye eftiğini söyledi. AKP Genel Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan' ın danışmam Tufen Mengi ile 1996 yıhn- narcık ve Mengi ile göriiş- tüm. İGDAŞ'tan bana iş aiacaklannı sövlediler. Bcn de bir haftada İGDAŞ Bül- teni hazuiadım. Bu broşü- rü İGDAŞ Genel Müdürü Fuat Şengül'e götürdüm. Şengül, projemi beğendi. Broşür haarlama karşıh- ğında yaklaşık 1 yıl her ay İGDAŞ'tan 16 milyar lira aldım." İGDAŞ 'ta el konulan e\ - • Coşkunlar'a IGDAŞ dergisi için her ay 16 milyar, Abdullah Topel Coşkun'a aynca Er Ofset ve Eren Reklam adlı paravan şirketler aracıhğıyla kitap basımı adı altmda 1.5 trilyon lira verildiği belirlendi. da sahibi olduğu Sultan Hastanesi'nde tanıştığım vurgulayan Coşkun, ifade- sinde şunlan söyledi: "1997 yıhndada Ahmet Hamdi Pmarakfle tanışOm. Kendisine SultanHastane- si'nin sahibi Tufan Mengi ile tanışüğum söyleyince, BüyükşehirBekdiyesi'nden iş ahp almadığımı sordu. Ben de İş almadığımı be- Brttim. Bir hafta sonra Sul- tan Hastanesi'negitrim. Pı- rak ve faturalan inceleyen uzmaniar, İGDAŞ 'tan Eren Reklam ve Er Ofset adlı paravan şirketlere de, ki- tap basımı adı altında nay- lon faturalarla 1.5 trilyon Ii- ranın aktanldığını tespit et- ti. Eski İGDAŞ Genel Mü- dürü Fuat Şengül, ifade- sinde "Îstanbul 1999" ad- lı kitabı Abdullah Topel Coşkun'un hazırladığını ve bu paranın kendisine ve- rildiğini belirtti. Topel Coş- kun ise kitabı basan Er Of- set ve Eren Reklam şirket- lerini ve sahiplerini tanı- madığını savundu. Daha sonra bu paravan şirketle- rin sahipleri olduklan ge- rekçesiyle gözaltına Meh- met Şişman, Hulusi Özde- mir, Ahmet Kapsız ve Fet- hi Şengül ise bu şirketlerin 1.5 trilyon lira tutannda ki- tap basımı yapacak kapa- sitelerinin olmadığını belir- terek İGDAŞ'a kitap veya broşür basmadıklannı ifa- de ettiler. Naylon fatura Daha önce de naylon fa- tura hazırlamaktan ceza alan MehmetŞişmanpolis- te, Tayyip Erdoğan' ın da- nışmanı Tufan Mengi'nin kendisini aradığını ve IG- DAŞ ile ilgili naylon fatu- raya ihtiyacı olduğunu söy- lediğini anlattı. Mehmet Şişman, bunun üzerine naylon fatura te- min eden arkadaşı Ayhan Erim'i Tufan Mengi ile ta- nıştırdığını belirterek bu tanıştmna karşılığında 5 milyar lira para aldığını savundu. rulmuş şirketlere iştirak et- mek. ^ Belediye ihriyaçlannı bu şirketlerden ihale yapıhnak- sızın karşılamak. • 2886 sayıh thak Kanu- nu'nun temelflkeierineaykı- n olarak ihtiyaçlann serbest rekabetortammdan karşdan- masmı engeDemek. • Ihalelerde tasarruf ted- birlerine uymamak. • Belediyeimkânlanikya- püabilecek bazı işlerin başka Idşi ve kuruhışlara yapûrü- ması sonucunda belediyeviza- rara uğratmak. Erdoğan: Benim dönemimde olmadı Bayrampaşa Komplek- si'nin temel atma törenine katıldan AKP lideri Erdo- ğan, îstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanlığı dönemin- de "belediyeyi irticanın ka- rargâhma dönüştürdüğü" iddialanna karşı çıktı. Erdo- ğan, IGDAŞ'taki yolsuzluk- lann ise kendi dönemine ait olmadığmı saMmdu. Erdoğan "Laikükilkeâeibetteyaşaya- cak fakat her Allah di\ en de mürteci değildir, din ve vic- dan hürriyeti ohnabdır''diye konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeydik. Sabahın erken saatlerinde Esenyurtlu- lar belediye başkanlannın duruşması- nı izlemeye gelmişlerdi. DGM'ye her ge- lişimde içimi hüzün basıyor. Devletin gü- venliğini korumak amacıyla ve iddi- asıyla kurulan bu olağanüstü mahke- melerin kapısına çok dikildik. Önceki gün de Gürbüz Çapan'ın savunma- sını izlemeye gittik. Mahkeme koridorlannda bekleşir- ken o gün duruşması olanların ailele- rine rastladık. Genç bir kadın yanıma geldi. Marmara Üniversitesi'nde oku- yan kızını dört ay önce evlerini basıp götürdüklerini ve o zamandan beri ce- zaevinde olduğunu söyledi. O gün du- ruşması varmış. Anneyle ayaküstü ko- nuşurken bu kez bir baba geldi. O da Ümraniye Cezaevi'nde yatan oğlun- dan söz etti. O da yıllardır bu koridor- larda oğlunun çıkacağı günleri bekle- diğini anlattı. • • • Gürbüz Çapan savunmasını yap- mak için ayağa kalktığında, yanımda duran Fehmi Işıklar'la birbirimize bak- Mahkeme Koridorlannda tık. Bu türmahkemelerin karşısına o da, ben de çok çıkmıştık. Fehmi Işıklar, "Oral, ne çokböyle sahneleryaşadık. Bir türiü bu sahnelerden kurtulamıyo- rvz" dedi. Evet, bu mahkemeler dev- letin güvenliğini sağlamak iddiasıyla kurulmuştu, ama sonunda hep solcu- lardan hesap soran, muhalifleri sindir- mek isteyen kurumlara dönüşmüştü. Şimdi sıra Gürbüz Çapan'daydı. Gür- büz Çapan, hakkındaki iddialara, inan- dıncı, etkileyici bir dille cevap verdi. Yer yer kendine özgü asiliği ve dikbaş- lılığıyla, "Ben Meşrutiyet için dağa çı- kan Resneli Niyazi'tenn kuşağındanım. Solcuyum, bundan da gururduyuyo- rvm" diyerek tepkilerini dile getirdi. • • • Gürbüz Çapan'ın savunmasını din- ledim. Çeteiddiasının inandıncı birya- nı olmadığı zaten başından belliydi. Bir kentin seçimle gelmiş belediye mecli- si üyeleri ve başkanı nasıl çete olabi- iirdi ki! Nitekim, savcılık bile çete iddi- asına inanmamış ki belediye meclisi üyelerinın tahliyesini istedi. Bu nasıl bir çetedir ki yarısı tahliye edilebiliyor? Dünkü duruşmada Gürbüz Çapan'ın ve ardından belediye meclisi üyeleri- nin neden tutuklandığını anlamaya ça- lıştım. Ne yazık ki bu ülkede bu tür operasyonlar, hukuki gerekçelerden çok, siyasi gerekçelerle yapılıyor. Bu- nu biliyoruz. Esenyurtta modem ve çağdaş bir be- lediyecilik yapıldığı konusunda hemen herkes hemfikir. Gürbüz Çapan, ça- murlu bir kasabadan, altyapısı sağ- lam, çağdaş bir kent yaratmıştı. Üste- lik îstanbul gibi arazi yağmaahğının, kent dokusunu bozmanın bir gelenek hali- ne dönüştüğü bir yerde bunu başara- bilmişti. Gürbüz Çapan, bütün bu modern- leşmeyi halkla birlikte gerçekleştirdiği- ni, bir kanş Hazine arazisine bile do- kunmadan bu kenti yarattığını söyle- di, Kocaman kocaman parklar, tiyatro salonlan, sinemalar, okullar, kültürmer- kezleri yapmış, kente dumansız ener- ji temin ederek bir ilki gerçekleştirmiş- ti. Bu konuda da herkes aynı düşün- cedeydi. • • • O zaman Gürbüz Çapan neden he- def haline gelmişti? tlahlar neden on- dan hesap soruyordu? 4422 sayılı ya- sa, Susuriuk olayının arkasından, çe- teleri yargılamak amacıyla çıkarılmış- tı. Ancak bu yasa, jandarmaya ve DGM savcılıklanna olağanüstü yetki veriyor. Susurluk ve çeteleşmeyle DGM'ler nasıl mücadele edebilir? DGM'ler, 12 Eylülcü sistemin ürünü. Susurlukta or- taya çıkan çete de 12 Eylülcü sistemin ürünü. Abdullah Çatlı'lar, Haluk Kır- cı'lar, Korkut Eken'ler, Yeşil'ler, dev- let içinde despotizm yanlılannın yan- daşlanydılar. JİTEM onlarla iç içeydi. ••• Gürbüz Çapan neden hedefseçilmiş- ti? Gürbüz Çapan CHP'lıydi, ama bu- günkü yönetime muhalifti. Yeni birpar- ti yaratılması için gayret ediyordu. Gür- büz Çapan solcuydu. o Cumhuriyet gazetesinin yaşamasından yanaydı. Acaba bütün bunlar mı onun başına bu dertlerin gelmesine neden olmuştu? Bu yargılama sırasında bir başka acayiplik daha yaşanıyor. Gürbüz Ça- pan tutuklanalı 6 ay oldu. Ancak 6 ay sonra mahkemeye çıkabildi. llk duruş- ması için 6 ay bekleyen Çapan ve di- ğer tutuklu sanıklar, yeniden dertlerini anlatmak ve suçsuzluklannı kanıtlaya- bilmek için şimdi de 3 ay bekleyecek- ler. Tutuklu bir sanık 9 ayda nasıl an- cak bir kez mahkemeye çıkabilir? Böy- le adalet olur mu? Yann bu insanlar beraat etseler, yat- tıkları bunca zamanın hesabını kim verecek? Duruşmanın yapıldığı salonun bo- ğucu ortammdan dışanyaçıkıp derin bir nefes aldım. Duruşma devam ediyordu...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear