23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SA.YFA + CUMHURİYET 27 EKİM 2001 CUMARTESİ EGİTtM Yurtlar üniversitelere devredilivor Metin Bostancıoğlu'nun açıklamasına eğitim çevrelerinden destek geldi. Konuyla ilgili yasa tasansı Başbakanlık'a sumıldu. Devir işlemlerinm plank ve kontrollü yapılnıası isteniyor • / ENÇ BAKIŞ GönüUü anneler arantyon FİGENAIALAY Yolunuz hiç kimsesiz çocuklann kaldığı bir yuvaya düştü mü? Eğer düştüyse, aradan yıllar da geçse, kucaklamanız için size uzanan küçücük kollan, saçınıza dokunmak isteyen minik parmaklan unutmanıza imkân yok. Bir bebeğin, kendinı en emniyette hissettigi yer annesinin kucağıdır. Ama kimsesiz bebekler bundan yoksunlar. Maddi bir gereksinimleri yok. Saglıklı besleniyor, giydiriliyor, baküıyorlar. Ama en büyük gereksinımleri olan sevgiyi göremiyorlar. Uzmanlar, çocuğun sağlıklı gelişimi için en az bir yetişkinle sürekli birebir ilişki içinde olması gerektiğini söylüyorlar. Oysa, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun yuvalannda kalan kimsesiz bir bebek ya da çocuk, görevli "anııe''yi, 29 başka çocukla paylaşmak zorunda. Istanbul'da 0-6 yaş grubu kimsesiz çocuklann kaldığı tek yuva, SHÇEK Bahçelievler Çocuk Yuvası. Burada yaklaşık 300 bebek ve çocuk bulunuyor. SHÇEK Istanbul îl Müdürii Kahraman Eroğta'nun verdıği bilgilere göre, burada 30 çocuğa bir anne düşüyor. 0-6 vas döneml önemll \ Annelerin, hastalanan çocuklarla birlikte hastanede kalmalan durumunda anne başuıa düşen çocuk sayısı da artıyor. Eroğlu, u Bir anne hiç ohnazsa 10 çocukia flgOenetHbe çocoklar daha muthı olur" diyor ve şu çağnda bulunuyor: "0-6 yaş, Idşiliğin temeflerinin aüldığı en önemii dönem. Bu yaşlarda çocuğun, anne sevgjsmi, şefkatini yaşaması gerek. Kimsesiz çocuklanmıza anne sevgisi gösterecek gönüDü anneler anyoroz. Gelebileceideri zamanı, ûstlenebUecekleri sorumhıhıldan kendileri behrlesmfer. Örneğin bir gönûDü anne, haftada Od gûn geh'p, çocuklann banyosuna yanhm edebilir. Isteyen, bebeklerin mamalanm yedirir. tsteyen, yahuzca oyun oynamak, şarkı öğretmek ya da birHkte resim yapmak için gelebüir. Yuvaya gitmek isteyenleri bir konuda uyarünak istiyorum. Yuvaya, çocuklarla düzenti flgUeoebilecekseniz gidin. Bir kez gfttikten sonra bir ay uğrayamayacaksamz, çocuklan boşuna bekienti içine sokmayın. Bo çocukiara, haftada bir gûn, yabuzca bir saatinizi de ayırabilirsiniz. Ama o gün, o saatte gkmezseniz, sizin yolunuzu gözkyen minikleri çok ûzersiniz." Ilgilenenler için Bahçelievler Çocuk Yuvası'nnı telefon numaralan 0212 - 441 70 78 ve 441 69 83. e.mail:figen-atalay@yanoo.com Koleksiyonculara özelprogram Eğitim Senisi - Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzecilik Anabilim Dalı tarafından 1 Kasım 2001-31 Ocak 2002 tarihleri arasında "Koleksiyonculuk ve Koieksiyon Yönetimi" başüklı bir sertifika programı düzenlenıyor. u Ulkenin kültür varhklaruun korunması için koleksiyoncularm bflinçkndirUmesi ve bu akndaki eksikfigın giderflmesi'' amacıyla açılan program, 18 yaşını doldunnuş lise mezunu, konuya ilgi duyan herkese açık. Program kapsamında, arkeolog Burçak Evren'in verdiği "Koteksiyonculuk'', Prof. Tomur Atagök'ün "Sanat Koleksiyonlan"nın yanı sıra "Koleksiyoncuhık Mevzuaü", "Belgeleıne", "Koruma ve Baknn" ve "Koleksiyon Tanrtımı" dersleri yer alıyor. Tel: (0212) 259 70 70(2317 dahili) Biyo-Medikal Konferansı başladt Eğitim Servisi - Boğaziçi Üniversitesi Biyo- Medikal Mühendisliği Enstitüsü (DEEE) Tıp ve Biyolojide Mühendislik Topluluğu'nun 23. Yıllık Konferansı başladı. TÜBÎTAK sponsorluğunda düzenlenen konferansın bu yıÜri konusu "Mühendislik ve Tıbbın Suurlan Yeni Köprülerinin KuruhnasL" Istanbul Lütfı Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ve 60 ülkeden bilim katıldığı konferans yann sona erecek. SELENBAYCAN Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğ- lu'nun Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait yurt- lann üniversitelere dewedileceğini açıkla- masına, üniversite çevrelerinden destek gel- di. Milli Eğitim Bakanhğı yeüdlilerinin ver- dikleri bilgiye göre, yurtlann üniversitele- re devredilmesiyle ilgili değişiklik öneren yasa tasansı, geçen günlerde Başbakanhğa sunuldu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlann üniversitelere devrini "geç kahnmış doğnı bir karar" olarak niteledi. Boğaziçi Cniversitesi Yurtlar Müdürü Mehmet Ebçin Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun elindeki yurtlan üniversitelere devretmesi- nin çok uygun bir karar olduğunu belirte- rek "Böyleohnası en doğrusu. Kampusa ya- kuı birçok devlet yurdu var. Ama öğrenci- ler bıınlan yetersiz bulduğu için, kampusa uzak yeıierdeid bizim yurtianmızda kaima- yı tercih ediyordu. Bu da hem yol masrafla- nnı katirvor, hem de zaman kaybına neden ohıyor" dedi. ıTÜ Geliştirme Vakfı Genel Koordinatö- rü Oğuz Müftüoğlu da yurtlarda bannma- nın özellikle de Istanbul dışından gelen öğ- renciler için önemine dikkat çekti. Yurtla- nn ünıversitelere devredilnıesi konusunda uygulamanın planlı ve kontrollü yapılma- sının da önemini vurgulayan Müftüoğlu şunlan söyledi: "Bu iş kaynaksız ve başıboş bırakılmamahdır. Oğrencilerin, onlan ken- di çıkarian için kullanmak isteyen kurum- lann eünedüşmelerineizin verflmemelidir." ÇYDD Burs Başkanı Abdullah Kehale öğrenci yurtlannın, üniversitelere devredil- mesini her zaman desteklediklerini belirte- rek "Yurtiann kapasheleri beDL Yurtdışın- da evierde kalan birçoköğrencibir süre son- ra ekonomik nedenlerk yurtiara dönüyor" dedi. Kehale, Istanbul dışuıdan gelen öğrenci- lerin kalabiJeceği güvenilir yurtlann sayı- sımn her geçen gün azaldığına dikkat çeke- rek "Özeffikle de gönüDüler tarafindan ku- rulan yurtiann birçoğu maddi olanaksız- bkhr nedeniyle kapandL Kapanmavanlar da zar zor ayakta kalmaya çahşıyor" dedi. Türk Psikologlar Derneği'nin îstanbul şubesinin yeni merkezi açıldı Psikologlar yasası çıkmah tstanbul Haber Servisi - Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof.Dr. Nesrin Şa- hin hizmetlerinın denetlenmesi konusunda sı- kıntılan olduğunu belirterek, "Psikologlar Yasası'nın ohnası gerekir, çünkü yapbrun gü- cûmüz yok" dedi. Türk Psikologlar Derneği'nin Istanbul şu- besinin Nişantaşı'ndaki yeni merkezi hızme- te gırdi. Derneğin kuruluşunun 25. yıldönü- mü ve yeni şubenin açılışı nedeniyle düzen- lenen törende konuşan dernek başkanı Şahin, bu meslekte çalışanlann yüzde 85'inin der- neğe üye olduğunu söyledi. Şahin, birçok ulusal kongre düzenleyen demeğin 1. Türk Psikoloji Kurultayı'nnı da 8-9 Arahk 2001 tarihinde Ankara'da gerçekleştirileceğini be- lirtti. Türk Psikologlar Derneği Istanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Serdar Değinnencioğhı da Marmara deprenunde ve sonrasında yaşa- nan ve yaşanıyor olan travmalann tedavisi için önemli çalışmalara imza attıklannı vurgula- dı. Depremden iki gün sonra bölgeye üyele- rinin gittiğıni anlatan Değirmencioğlu "Ha- len deprem bölgesinde gönüOüüyelerimiz var. Çahşmalanna devam edjyorlar" dedi. Sürek- li eğitim kurslan, psikoloji bülteni ve ulus- lararası yayın yapan tek bilim dergisi olan Türk Psikoloji Dergisrnı yayımladıklannı anlatan Değirmencioğlu, "Halka ve medyaya yöne- Bkseminerleryapıyoruz. Bununyanında üni- vershelerde de çahşmalanmız var" dıye ko- nuştu. Genel merkezi Ankara'da bulunan derne- ğin, tstanbul, tzmir ve Bursa'da da şubelen var. Bu şubelerde yaklaşık 1500 üye bulunuyor. MEB verilerine göre 8 yıllık eğitimde öngörülenler gerçekleşemedi Derslikbaşına ortalama 58 öğrencitstanbul Haber Servisi - îstan- bul'da yeni öğretim yıhna 2 mil- yon 22 bin öğrenci başlarken, 30'lu suııflann öngörüldüğü sekiz yıl- lık zorunlu temel eğıümde ders- lik başuıa ortalama 58 öğrenci düştü. Milli Eğitim Bakanüğı'nin 2001 yılı verilerine göre, Türkiye'de yaklaşık 35 bin resmi ilköğretim okulu, 10 milyon 103 bin öğren- ci, 331 bin öğretmen, 243 bin de derslik bulunuyor. 2001 yılında yapımı devam eden toplam 429 okul, 10 bin 141 tane de dersük yer ahyor. îstanbul'da geçen yıl eğitim gö- ren öğrenci sayısı 1 rnilyon 965 bin 320 iken, bu rakamyeni eğitim yı- lında 2 milyon 22 bin 254'e çık- h. 2000-2001 öğretim yüına res- mi okullarda 32 bin 313 derslik- le başlayan Istanbul, yapılan ye- ni yannmlar ve bağışlarla bu sa- yıyı 1100 artnrarak 33 bin 413'e yükseltti. Ancak, öğrenci sayısın- daki artiş nedeniyle dersuk başı- na düşen öğrenci sayısında bir de- ğişme olmadı. îstanbul'da geçen yıl devlet okul- lannda 48 bin 659 öğretmen gö- rev yaparken, bu sayı 2001 - 2002 öğretim yüında 54 bin 644'e yük- seldi. Yeni öğretim yıhnda resmi ve özel ilköğretim okullannda 205 bin 267 öğrenci okula başlarken, bu okullarda eğitim gören öğren- ci sayısı 1 milyon 593 bin 451 ol- du. Bunun 1 milyon 533 bin 669'u devlet okullannda, 59 bin 782'si de özel okullarda okuyor. Türkiye'de ise ortaöğretimde yaklaşık 6 bin okul, 2 milyon 130 bin öğrenci, 135 bin de öğretmen bulunuyor. Yaklaşık 2 bin 800 ge- nel lise, yaklaşık 1 milyon 325 bin lise öğrencisi, 71 bin 500 de öğ- retmen bulunuyor. l KASIM CUMA 3 KflSIM CUMflRTESl IVIUSA EROĞLU Â StbAhAT AKKIRAZ ER(JAI ERZİNCAN CUNEŞ Saat : 19.3O - 23.3O Arası Yer: AR-EL KOLEJİ KONSER SALONU H..<I..r M. vnı Yııııl>ov.n,l ISTANBUL Tol |I)L'1?| GCO •!•» 3O DünyaMBA Turu istanbuVda Eğitim Servisi - MBA eğitimi görmek isteyenler için, "The MBA Career" tarafmdan düzenlenen, "8. Dünya MBA Turu" bugün Istanbul Conrad Otel'de yapılacak. Bir gün sürecek olan tur kapsammda, 60 uluslararası işletme okulunun mühendislikten bilişime, hukuktan muhasebeye, pazarlamadan tıbba, güzel sanatlardan medyaya her alanda yüksek lisans programlan tamtılacak. Konuya ilgi duyan herkese açık olan tura katılanlar, MBA programlannın ücretleri, eğitim süresi, burslar, okul sonrası kariyer imkânlan gibi konularda direkt okul yetkililerinden bilgi alabilecek. Turkıye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı günluk Bizim Cazete Ülke sorunlarına ılışkın raporianyla, araştırmalanyla, köşe yazılanyla, tarafsız haberienyte sıvıl toplumlann gazetesı. Düzenlı okumak ıçın abone oiun. Tel: 0İ12.51106 75 CUMARTESt YAZILARI ATAOL BEHR4MOĞLU Dif Politika, Savaş, Aydınlar... Dış politika toplumsal bilimler içinde kendi ba- şına, bağımsız bir bilim dalı sayılabilir mi? Günü- müz dünyasında uluslararası ilişkilerdeki karma- şık sorunlar yumağı düşünüldüğünde, bu soruya her zamankinden daha çok olumlu yanıt verilme- si gerekir. Olup bitenleri kavramanın, bir yalan sa- ğanağı içinde gerçeğin ışıltısını görebilmenin, hem bilgi, hem özel yetenek gerektirdiği kuşkusuz. Dış politika yazarlığının başlı başına bir uzmanlık ala- nı olması da bundan. Köşe yazanysanız ya da sa- dece aydınsanız, uzman olmasanız da dış politi- ka konusunda kafa yormak zorundasınız demek- tir. Çünku tıpkı ekonomi gibı bu bilgi ve uzmanlık alanı da, kişisel yaşamınızla, ülkenizin yaşamıyla doğrudan ilgili. • • • 11 Eylül 2001 'den bu yana yaşananlar, yazılıp söylenenler, zihinleri hem aydınlatıyor, hem kanş- tınyor. Herkes ister istemez bir ölçüde dış politika uzmanı kesildi. ABD yönetimi, bu ülkenin istihba- rat birimleri, olup biteceklerden önceden haberli miydi? Ikiz kulelere saldın ABD emperyalizmi ve bağdaşıklannın uzun erimli dünya egemenliği plan- lannın bir parçası mıdır? Bir yönetim, böyle bir plan uğruna da olsa, bunca insanının katledilme- sıni, ulkesinın boylesıne prestij yitimini göze ala- bilir mi? ABD siyasal sistemi kendi içinde ne gibi çatışkılan barındırıyor? Emperyalizmin uzun erim- li dünya egemenliği planlarında Batı Avrupa ülke- lerinin konumu nedir? Rusya, Çin, Japonya gibi bü- yük potansiyel sahibi ülkeler bu planın neresinde duruyor? YaTürkiye'nın konumu, işlevi, geleceği, ne yapması gerektıği, böyle bir plandaki yeri? Yer- li ve yabancı yazarlar, uzmanlar, yaklaşık iki aydır bu ve benzer sorulan soruyor, bu konularda dü- şünce duşturuyor. Doğru yanıtın, doğru bitgtnin han- gisi olduğunu kestirebılmek ise kolay değil. Herza- manki gibi çoğu kez öznel varsayımlann, ya da gü- dümlü bir haberciliğin kargaşasında gerçeklik duy- gusu bir kez daha kayboluyor. Bu arada, ikiz ku- lelerde ve silaha dönüştürülmüş uçaklarda yaşam- lan acımasızca yok edılen masum insanlara karşı işlenmiş cinayetler tüm savlara karşın "faili meç- /7t//"lükleri korurken, Afganistan'da masum bir halk bombalıanıyor. Bir sokak konuşmasından kulağı- ma çalınan bir cümleyle: "Dünyanın en zengin ül- kesi en yoksul ülkesini bombalıyor..." • • • önümde bir gazete kesıği var. 9 Ekim 1996 ta- rihinde, Milliyet gazetesının "EntellektûelBakış'kö- şesinde Şahin Alpay'ın "Amerikalı uluslararası ılişkiler ve strateji uzmanı Graham Fuller"la yap- tığı söyleşinin metni... Konuyla ilgili dosyamı ka- nştınrken karşıma çıktı. "Ortadoğu ve Orta Asya üzerine araştırmalanyla tanınan, Harvard Üniver- sitesi'nde siyaset bilimi okuyup masteryaptıktan sonra 20 yıl süreyle ABD Dışişleri Bakanlığı hiz- metinde bulunup bunun 3 yılında Istanbul Baş- konsolosluğu 'nda çalışan, bu arada Amerikan Is- tihbarat örgütü CIA'nın Ortadoğu masasında gö- rev yapan" Fuller, Milliyet yazanyla söyleşisinde dış politika bilimini konuşturuyor... Bir başka deyişle, beş yıl sonra olacakları sanki o günden görüyor. Bu söyleşiden ilginç bir cümle: "ABD Afganis- tan'da Istikrar istiyor. Ayrıca hem ABD, hem de Pakistan, Türkmen doğalgazına ulaşacakalterna- tif bir yol anyor. ABD bu hattın Iran'dan geçme- sini istemiyor. Rusya'dan geçen çokhat var. Do- layısıyla biraltematife gereksinim var. ABD ve Pa- kistan bu nedenlerie Afganistan 'da ıstikrar istiyor. Ama bu pek gerçekçi değil." Harvard diplomalı, CIA görevlisi ABD dış politika uzmanının söz ko- nusu bu söyleşide söyledikleri başlı başına bir dış politika dersi niteliğınde. Ilgilenenler arşivden tü- münü çıkanp okumalı... • • • Ekonomisi bağımlı bir ülke dış politikaya ilişkin karartannda bağımsız olabilir mi? Böyle bir şeyi var- saymak safdillik olur. Ya kalemlerini savaş için bi- leyen yazar çizer takımına ne demeli? Bizim gibi dış politika amatörlerinin erişemeyeceği bilgilere, ya da ulaşamayacağı ilişkilere mi sahipler? Tam bu noktada, bir süre önce bir grup seçkin aydınımız- ca yayımlanan ortak açıklamadan söz etmenin sı- rası. "Kamuoyuna"başlığıylayapılanaçıklamada özetle şöyle deniyordu: "Türkiye'nin askergönde- rerek, çatışmalara katılarak birsavaşın içinde yer almasını istemiyoruz. Hükümetin, TBMM'den al- dığı 'sınırsız'yeöo, Türkiye'yibugünden tahminedi- lemeyecek boyutlarda savaşın içine çekecek ve terörün dolaysız hedefi haline getirecektir... Gü- nümüz dünyasında ülkeler, halklar, insanlar ara- sındaki utanç verici eşitsizlik ve adaletsizlik gide- nlmeden; yoksulluk, gerikalmışlık, cehalet yenil- meden; savaşın değil banşın ve refahın küresel- leşmesihedefalınmadan terörle mücadelenin as- la başarıya ulaşmayacağına inandığımızı Türki- ye 'ye ve dünyaya duyurmak istiyoruz..." Aynı gün- lerde Türkiye Yazarlar Sendikası'nca yayımlanan kamuoyu açıklamasındaki kimi cümleler de şöy- leydi: "Türk ordusu ancak kendi topraklannda yu- valanan, ülkeye ve insanına zarar veren gizli açık köktendinci örgütler ve onlann politika sahnesin- deki uzantılanyla savaşmayı görevbilmelidir. Uzak topraklarda açlıkla ve yoksullukla boğuşan zaval- lı halklann üzerine bomba yağdıranlann yanmda yer almayı değil..." Yukandaki görüşleri dile getirip savunmak için "dış politika" uzmanı olmaya gerek yok. Sağdu- yu ve vicdan sahibi olmak yeteriidir. e-posta: ataolb(g cumhuriyetcom.tr Fax:0216-513 85 95 VEFAT Sevgi ve hayat kaynağunız, çok değerli varhğımız GÖNÜL ÜSTEL'i kaybettık. O'nu, bugün Mazharbey Camiı'nde (SSK Göztepe Hastanesi ana giriş kapısı karşısı) kıunacak öğle namazından sonra, Karacaahmet Mezarhğı'nda toprağa vereceğiz. AÎLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear