Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
^ 2 7 EKİM 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Afganistan ve bölgesine bakış
ABD'nin Afganistan'a karşı açtığı
savaş. bölgedeki dengeleri, belki de
dengesizlikleri nasıl etkiler? ODTÜ Ka-
radenız ve Orta Asya Ülkeleri Araş-
tırmalar Merkezd'nden (KORA) Yrd.
Doç. Dr. Pınar Akçalı. bugün köşe-
mizin konuğu. Akçalı, bölgeyi çok
boyutlu değerle ndiriyor:
Afganistan'dtaki muhalrf güçler
açısından: Tale-ban muhalifi Kuzey
Ittifakı. Amerika'nın saldırısı sonra-
sı, daha geniş tabanlı, daha katılım-
cı ve uluslararası desteğe sahip ye-
ni bir koalisyonun kurulmasına ön-
cülük edebilir. A.ncak, Sovyet ordu-
su Afganistan'dan çekildikten son-
ra mücahitlerin kendi aralannda çık-
mış olan ıç savaş, böyle bir beklen-
tinin çok da gerçekçi olamayacağı-
nın göstergesidir. Afganistan'daki
muhalif gruplar, bugün için birleşse-
ler bile "ortak düşman" yenildikten
sonra ne olacağını veTaleban'dan bo-
şalacak yerin yerıi bir iç savaşla dol-
durulup doldurulmayacağını bugün-
den kestirmek zordur.
Pakistan açısından: Devlet Baş-
kanı Pervez Müşerref'in ABD'ye
destek vermesi ülkeyi iç savaşın eşi-
ğine getiımiştir. Pakistan'da milyon-
larca insan Usame bin Ladin'e sem-
patiyle bakmakta, onu bir kahraman
olarak görmektedir. Bu durum, Mü-
şerref hükümetinin düşmesine ve
Pakistan'ın elindeki nükleer silahla-
rın Taleban'a geçmesine neden ola-
bilir.
Rusya açısından: Rus-Amerikan
ittifakı, Rusya'ya bazı siyasal avan-
tajiar sağlamıştır. Rusya, Batı ile olan
bu ittifak sonuctı bazı ekonomik ya-
tırımları kendisine çekebilir. Siyasal
dengeleri kendi lehine çevirebildiği
oranda Çeçenistan konusunda Ba-
tı'nın baskısını azaltabilir. Ancak, Rus-
ya'nın kendi arka bahçesinin, yani Or-
ta Asya ülkelerinin Amerikan etkisi al-
tında kalmasından da rahatsızlık du-
yabileceğini belirtmek gerekiyor.
Amerika açısından: Bugün Ta-
leban'ın arkasında Batı'nın maddi
desteği olmayabilir, ancak Batı tara-
fından kendi amaçları doğrultusun-
da yaratılmış olan planlı ve bilinçli
bir terör ağı, bugün taleban'ın sava-
şını finanse edecek duruma gelmiş-
tir. Dolayısıyla Afganistan'ın ABD için
"ikinci bir Vietnam" olma olasılığı da
göz önünde tutulmalıdır. ABD, Af-
ganistan1
ın tepesine hem bomba,
hem de "insani" yardım yağdınrken
Afgan halkını açlık, sefalet ve ölüm-
le karşı karşıya bıraktığını ve böyle-
likle ülkede yeni Bin Ladin'lerin ye-
tişmesine zemin hazıriamaktaoldu-
ğunu göz ardı edemez.
Türkiye açısından: Türkiye'ye,
senaryoda "güvenilir ve dost müt-
tefik" rolü biçilmiştir. Ancak, çözümü
zor olan bu denklemde Türkiye çok
dikkatli davranmalıdır. PKK ve Hiz-
bullah kaynaklı terör olaylarında Ba-
tı tarafından yalnız bırakılan Türki-
ye, bugün özellikle Avrupa'nın "gö-
zünün açılmasma" tanık olmaktadır.
Yıllarca Kaplancılara göz yuman Al-
manya'da, Federal Başsavcılık bu
grubun Bin Ladin ile bağlantısını ve
her iki tarafın ortak amacının bir hi-
iafet devleti kurmak olduğunu açık-
lamıştır. Avrupa bugün "insan hak-
lan" maskesi altında bağnnda bes-
lediği aynlıkçı ve irtica kaynaklı terö-
rün kendisini de acımasızca vura-
cağını bir kez daha görmüştür. La-
ikliği ve Müslümanlığı bir arada yü-
rütmeye çalışan Türkiye, bu kanşık
ortamda ciddi, tutariı, çok boyutlu ve
uzun soluklu bir dış politika izleme-
lıdir. Bu yapılmadığı ve karşımıza çı-
kabilecek siyasal fırsatlar iyi değer-
lendirilmedigi sürece, bu süreçten
zararlı çıkmamız olasılığı çok yük-
sektir.
ISSIZ ODA YAZILARI
VEDAT ÖZDEMÎROĞLU
N'olacak Bu Kâinatın Hali?!
Gündemde kıyamet var!
Kıyametin çokyaklaştığını söy-
leyenler var!
Kesin tarih vererek kıyametin
2077'de gerçekleşeceğini söy-
leyene de rastladım! Artık dün-
yanın neresinde yazıyorsa "son
kullanma tarihi", oradan okumuş
olmalı...
Ben görmedim!
Klasikleşmiş "Bina artacak, zı-
na artacak" işaretinin yanı sıra
yeni "alametler" de sürülüyor
rnanevi değerler borsasına:
Köpeklere aşın ilgi gösterilme-
Sı de bir kıyamet habercisıymiş!
Demek ki Bekir Coşkun yü-
zunden gelecek kıyamet!
Panter Emel ve arkadaşlan-
nm işbırtiğiyle tabii...
Öte yandan Yaşar Nuri Öztürk
açıklıyor:
- Stephan Havvking, dabbet-
û'-arz'dır!..
Kıyamet habercisi...
Türk medyasını izlemediğin-
osn olsa gerek, Havvking bir açık-
lama yapmıyor.
- Hayır, ben sadece bilim ada-
myım!..
Sayın öztürk'e sormak lazım,
Stephan King'in de konuyla il-
;sı var mı?..
Belki dabbet-ül-arz'ın asista-
-kdıroda!..
Hep beraber başka bir boyu-
tageçiyoruz...
BirTürkiye sloganı olan "N'ola-
cak bu memleketin hali" cümle-
sinin yerini "N'olacak bu kâina-
tın hali" sorusu alıyor...
Dünya ve evren ne zaman yok
olur, ben bilmem... Ama bu ülke-
de "müspet ilim" günden güne
yok oluyor... Bilimsel neden-so-
nuç ilişkilerinin yerini mitler, efsa-
neler, metafizik iddialar alıyor...
Savaşın nedeni dünya siyase-
ti değil, ilahibirderbiyaşanıyor!..
Ekonomik kriz, adı üstünde
ekonomik değil, bu topluma ıla-
hi bir ceza!..
Zaten deprem de jeolojik bir ol-
gu değil, ılahi bir uyarıydı!..
Hef ramazan öncesinde, med-
yamızda mıstik söylemler çoğa-
lır, sürekli birbırlerıni 'Şirk'e gir-
mekle itham eden din uzmanla-
rı ekranlarda saatlerce tartışır, ev-
lere kupon karşıhğı teolojik ansik-
lopedilergirer...
Bu seneki ünitemiz, kıyamet...
Dünyadan, hayattan, yannla-
nmızdan umudumuzu tamamen
kestik mi ki yok oluş üzerine bu
kadaryoğunlaştık...
Havvking de açıklama yapmı-
yor... Yapsa da yanıt hazırdır.
- Hem dabbet-ül-arz hem de
bundan haberiyok!..
Sezer-Müşerref zirvesinden
çıkan kararlar!
• Savunma işbirliği anlaşması
guçlendirilsin... (Defansa takviye
şart, Gençlerbırliği'nden Tolga bir
anöncealınsın!..)
• Uyuşturucuyla mücadele ka-
-ariıbirşekildeyapılsın... (Daum'un
urumu netleşsın, böyle her haf-
tanın yansını mahkemede geçire-
cekse yürümez bu iş!..)
• Sivil halka zarar verilmesın...
Taraftara da yazık. yağmur çamur
smeden maçlara geliyorlar, Be-
şktaş seri galibiyetlere başlasın!..)
• Saldın sonrası planlar netleş-
srilsin... (Hücuma çıkıp defansta
çok açık veriyoruz, gol yiyoruz,
bunun bir çaresi buiunsun!..)
• Teröre kesinlikle taviz verilme-
sin... (Holiganizm Beşiktaş'ayakış-
maz!..)
• Bölgeye tıbbi yardım yoğun-
laştınlsın... (TamerveAhmetDur-
sun acilen lyileştirilip takıma kazan-
dınlsın!..)
• Müslüman ülkelerle iyi ilişkiler
kurulsun... (Sellami'nin durumu
nedir?..)
• Daha önceki deneyimlerden
ders alınsın... (Ah, Ronaldo o gö-
lü kaçırmayacaktı ki!..)
Kısa - KısaL
P. Suda'ya sevgilerte...
• Rahşan Ecevit, bir piyes yazıyormuş...
Herhaide Bülent Ecevit için tek kişitik bir oyundur o, aile dı-
şından kimseyi kanştırmaz onlar işlerine!..
• Amerika Birleşik Devietleri'nde işkence yasak olduğu için
zanlılann sorgulamasından sonuç alınamamış!..
Biz en iyisi Afganistan'a asker göndereceğimize, Amerika'ya
bir işkence timi gönderelimL
• Üniversiteler ekonomik sıkıntı yüzünden ısrtılamaz haldey-
miş...
Ey Türk gençliği!.. Trtre ve dersine dön!..
• Meclis'te yine küfürlü kavga yaşanmışi..
Meclis değil, 'K/mse Bizi Gözetlemiyor' EviL
• ABD, Ladin için Taleban yönetimine para bile teklif etmiş...
'Afgan' Dede'ye para saydım, satmadı bana Bin Ladin'i!..
• Demirel "Bu krizi iki ayda bitiririm" demiş...
40 yıl niye bekledi, sınav boyunca boş durup son dakikada
yazmaya çalışan öğrenciye benzemiyor mu?!
Korsan TV başlıyor
Bütün tiplemelerini Ata De-
mirer'in canlandırdığı "Korsan
~V" adlı komedi programı, bu
»şam yeni yayın dönemindeki
ık bölümüyle ekrana gelecek.
laten stand-up izleyicisi. taklit ye-
Hieği zirvede olan Ata Demi-
•er'i "TekKişilikDevKadro" ad-
ı gösterisiyle tanıdı. Geçen dö-
Temde ilk televizyon deneyimi-
ni yaşayan Ata, özellikle "Vete-
riner Niyazi Gül" tiplemesiyle
çok konuşuldu.
Cıvıklığın ağırlıkta olduğu ek-
ranlarda, Korsan TV düzeyli bir
örnek; komediyi sevenlere tav-
siye ederim. Bu tavsiyeyi prog-
ramın yazarlanndan biri olarak
değil, seyircilerinden biri olarak
yapıyorum!..
IŞIK KANSU
ankcum@tfnet.net.tf.
Bir Sunay Akın varÇoğunluk gençler, onlann yanında
yaşlılar, öğretmenler, memuıiar, zorlu
yaşam çarkının hangi dişlisinde olur-
sa olsun insancıklar, Bartın Kitap Fu-
arı salonunu tıklım tıklım doldurmuş-
lar.
Kimi kez gülüyor, kimi kez el çırpı-
yor, kimi kez şaşınyor, kimi kez du-
daklanndan dökülen "ya, ya"laıiaolup
biteni sorguluyor ya da kızıyor, kimi
kez de başlarını aşağı yukarı sallayıp
söylenenleri onaylıyorlar.
Can kulağıyladinledikleri, yazar Su-
nay Akın. Zaman zaman uzun parmak-
ları ile boşlukta kavisler çizerek, hızlı
hızlı, ama hem de tane tane geçmiş-
ten bugünü, bugünden yannı anlatıyor.
Ses tonu yükseliyor, alçalıyor, kalınla-
şıyor, tizleşiyor, karşısındakileri kucak-
layıp o bilmedik, tanımadık boşiukla-
ra taşıyor, elinde bilgi feneri, karanlığı
aydınlatıyor. Işte o an Sunay Akın, bir
köy konağında serüvenin anka kuşu-
nu imge göğüne salıveren "Masalcı
Dede" olup çıkıveriyor.
Anlattığı masal değil. Menkıbe? Hiç
değil. Gerçekleri, gerçegin ta kendisi-
ni dillendiriyor. "Bush nedir, biliyor
musunuz, Bush?" diyor, "Çalı".
Sıra Laden'e geliyor:
"Ya laden ne? O da çalı."
Gülüşmelerden otuşan noktalı virgül-
den hemen sonra Sunay Akın'ın iki
nokta üst üstesi kahkahalarda patlıyor:
"Çalı çırpı arasında kaldıkyav." Su-
nay Akın edebiyatçı, "showman" de-
ğil. Sözü uçuran değil, damıtan, "ger-
çeği göstehci insan".
Sunay Akın şair, "stand-up"ç\ değil.
Çorak şakalarda vaha aramıyor, gül-
düşün ıımağının köprüsünde yamul-
madan, eğilmeden dimdik ayakta du-
ruyor.
Sunay Akın, mum ışığı inceliğinde mi-
zah yapıyor. Ahmak ıslatan değil, dü-
pedüz şakır şakır yağıyor. Sunay Akın,
yurttaşı "sokaktaki adam" diye tanım-
lamıyor. Yurttaşa, yurttaşlık bilgisi ve-
riyor. Yurttaşı ciddiye alıyor; tıpkı yaz-
dığını, anlattığını, aktaımak istediğini
ciddiye aldığı gibi.
Sunay Akın; bir aydınlanmacı, bir
araştırmacı, biryaratımcı, birde güzel
aktarımcı.
Türkiye Tarımcılar Vakfı
Başkanı Abdutlah Aysu,
2002 yılı bütçesine tarım
açısından bakmış:
"Hükümet, 2002bütçe-
sinden tanmda destekle-
hn tamamını kaldırarak ye-
rine tek başına doğrvdan
gelirdesteğini koymuş olup
yalnız Dünya Bankası 'nı de-
ğil, neredeyse 'En iyi köy-
lü, ölü köylüdür' diyecek
olan propagandist ekono-
mistleri de sevindirmiştir."
Doğrudan gelir desteği
için verilecek para bugün
için dekar başına 10 mil-
Çittçi nasıl geçinsin?
yon lira. Bunun karşılığında
2002 bütçesi ile nelerden
vazgeçiliyor, bırakalım Ab-
dullah Aysu özetlesin:
"Desteklemelerin tama-
mı kaldınlacak. Girdi süb-
vansiyonları kaldırılacak.
Desteklemealımıyapan ku-
ruluşlarözelleştirilecek. Ta-
nmsal kredi faizieri yüksel-
tilecek. Taban fiyat uygula-
masından vazgeçilecek."
Aysu, Türkiye'deki tanm-
sal işletmelerin yüzde
68'inin 50 dönümün altın-
da olduğunu bir kez daha
anımsatıyor ve soruyor.
"30 dönüm araziye sahip
bir çiftçinin doğrvdan ge-
lir desteğinden dolayı ala-
cağı, dekar başına 10mil-
yon liradan toplam 300 mil-
yon liradır. Bir çiftçinin bu
komik rakam ile 1 yıl yaşa-
yabilmesi olası mı? Ne der-
siniz?"
Dünya Bankası, doğru-
dan gelir desteğine yöne-
lebilecektepkileri önlemek
için dekar başına 10 mil-
yon liralık doğrudan gelir
desteğinin 2002'de enflas-
yon oranında arttırılmasını
öneriyormuş.
Enflasyon oranı arbşı yüz-
de 100'den hesaplansa bi-
le 30 dönümlük araziye sa-
hip olan çiftçinin doğrudan
gelir desteğinden alacağı
para, yılda 600 milyon lira
olur. Aysu'nun sorusunu yi-
neleyelim:
Bir çiftçinin bu komik ra-
kam ile 1 yıl yaşayabilme-
si olası mı? Ne dersiniz?
ÇİZGÎLİK KÂMİL MASARACI
KEDİ LEVO APTÜÜKA abdülicac studyoimge.com.
f .<MfOJBUNUN KONSEKLMKlMtAS 1 A
TARtHTE BUGÜN MVMTAZAMKAN 27Ekim
TheoJore.
19O1- 13O9yıl-
lan arostnda
ABP
raS g
riyon Sam
Amca 'nın
onaylayan eli
0n>ü2ünda
AMERİKA KA6U6UNU YIRTARKEN..
ç
aki kdrika
onu,seçm
s S
18S8'De BUGÜN, ABO BAÇMmARIÜDAU 7V£OOOK£
R.OOSEVELT POGMUŞTU• AM£RİKA ZO. YÜZYIL 8AŞ-
L4K.IUDA BÜYÛK Siü &VJAYİ DEVRM YAŞADlGt
VE GİPEREK DÜNMNtN EM ĞKIEMLİ 6ÜÇLJEKİU-
PEAJ BİRİ OU>U§U SMZALA2DA, ROOSEVELT
BAŞKANLIK. KOLTUĞUNA onjıe/uuşnj(t9oi).
O£V SANAYİCfUEfZLE işÇİL£fS. ASASlMDAKJ
SORUHLAR BÜYÛfHceti, AVS.UPA '
AKtU GÖÇMENLjEfS. (SeUYOgûü.
SÜAJBY AMCRİKA (ai~ASl İSE,
EN ÖMEMLİ PlŞ POLJrİKA KONUSUYDU. £Std
BAŞKANLARDAH JAMES MON&OS 'NUN KBMOİ
APINI TAŞIYAN OOKTRiNmİ BAHAK1E EP£fZj£K
<~>ÜN£Y AMERJkA ve ÛÜA/Y/I JANOASMALIĞI-
NlfJ
BÜYÜKÇEKMECE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1999 912
Da\ acı Güllü Kulaksız tarafından davalı Hacı Ba>Tam Kulaksız aleyhi-
ne açılan boşanma davası sebebi ile; mahkememızde yapılan yargılaması
sonunda mahkememizce \erilen karar davalı bulunamadığndan karann
ilanen tebliğine karar verilmiştir.
Karar gereğınce mahkememizce açılan davantn kabulüne karar veril-
miş olup taraflann müşterek çocuklan 1983 doğumlu Uflık Kulaksız'ın
velayet hakkının davacı anne üzerinde bırakılmasına davalı baba ile çocuk
arasındaki şahsi ilişkinini milli ve dini bayramlann ikinci günleri ve haf-
tanm pazar günleri saat 08.00 ile 19.00 arasında birlikte olmak kaydı ile
düzenlenmesine karar \ erilmiştir. Aynca davacı için 50.000.000 TL müş-
terek çocuk için de 50.000.000 TL olmak üzere nafakanın davalıdan alı-
nıp davacıya \enlmesıne karar verilmiştir.
tşbu ılamn gazetelerden birinde ilanından itibaren 7 gün geçtikten son-
ra tebliğ edilmiş sayılacağı ve 15 günlük ıtiraz süresınin bu tarihten itiba-
ren başlayacağı hususu ilanen tebliğ olunur. 19.10.2001 Basın: 62276
KADKÖY 2. SULH HlTaTC ^L\HKEMESl'^DE^
Dosya No: 2001 619 Vasi Tay.
Mahkememizce verilen 09.10.2001 tanh ve 2001 619 Esas.
2001 739 Karar sayılı ilamı ile Izzet kızı. 01.01.1325 doğumlu. Şûk-
nye Akhan MK'nın 355 maddesi gereğınce \esa\et altuıa alınarak
kendısme Hüse\ın Cahıt kızı. 1944 doğumlu kızı Çığdem Akhan va-
si ta> ıne edılmı'ştır. Keyfiş et ılan olunur. 22.10.2001 Basın: 62197
•"CumhuriyBti
y* kitap kuTubB |
FATtH 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
2000 755
Davacı Ramazan Akay tarafından davalı Stela Akay aleyhine ikame
olunan boşanma davasının açık duruşması sonunda:
Istanbul, Fatih. Şehremini, Melekhatun Mah. Hasırcı Mehmet Sokak
bahçe içi kat 2 4 adresinde ikamet etmekte iken yapılan zabıta tahkikatı-
na \e ilanen tebligata rağmen bulunamayan davalı Stela Akay hakkında
hâkımliğimızin 12.10.2001 tarih ve 2000/755 Esas 2001 572 Karar sayı-
lı ilamı ile taraflann boşanmalanna karar verilmiş olup işbu ilanın gaze-
te ile ilanı tarihinden itibaren bir ay zarfında karar temyiz olunmadığı tak-
dirde karann kesinleştirileceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere
ilanen teblig olunur. 23.10.2001 Basın: 62071
KUZCUNCUK'ta SATILIK MÜSTAKİL EV
3 katta toplam 120 m
:
, doğalgaz
kombili, ebeveyn banyolu, bahçeli, manzaralı,
dekorasyonlu 135 milyar TL.
Tel: 0 212 -523 84 60
İMZAGUNU
TAKSİM SERGİ SALONU'NDA
27 Ekim Lumartesı (Buzüni
Saat: 17.00-19.00
İstiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu Yanı) TAKSİM Tel.: 252 38 81 - 82
GORUŞ
EMİN GÜRSES
Afganistan'ın Coğrafi Önemi
ABD Savunma Bakanı Rumsfeld, Ladin'in belki de
hiç yakalanamayacağını söyledi. Oysa W. Bush, La-
din'i ölü ya da diri istiyor ve elegeçirilinceye kadar ope-
rasyonlara devam edileceğini belirtiyordu. Yakalana-
mayacağını söyleyen Rumsfeld ne demek istiyor aca-
ba?
Pentagon'un, savunma politikası masası şefi Ric-
hard Perie Afganistan'ın artık bir operasyon merke-
zi olmaktan çıkanldığından emin olunana kadar as-
keri operasyonlara devam edileceğini ifade etmekte-
dir. Fakat biliyoruz ki Afganistan'ı Sovyetler Birliği'ne
karşı bir operasyon merkezi haline getiren VVashing-
ton'du.
11 Eylül ABD'ye Doğu Hazar bölgesine Pakistan-
Afganistan üzerinden uzanmak ve Rusya'nın etkinli-
ğini kırmak için uygun bir fırsat yaratmıştır. ABD açı-
sından Hazahn kaynaklannın batıya Rusya üzerinden,
doğuya Çin üzerinden ve güneye Iran üzerinden ta-
şınmasının engellenmesi önemlidir. Azerbaycan-Gür-
cistan-Türkiye üzerinden geçecek hattın uzunluğu ise
petrol şirketleri açısından bir engel olarak görülüyor
ve Tahran'la ilişkilerin geliştirilerek Iran üzerinden bir
hat yapılması talep ediliyordu. Bakû-Ceyhan dışında
Afganistan-Pakistan üzerinden yapılabilecek hattın
geçeceği coğrafyada ise siyasi istikrar sorunu vardı.
Benazir Butto'nun Içişleri Bakanı Nasrullah Ba-
bar silahlı Taleban gruplannın da yardımıyla Herat-Kan-
dahar yolunun kontrolünü Eylül 1995'te ele geçirmiş,
böylece Pakistan'ın Orta Asya yolu açılmışt. Pakis-
tan'ın Kandahar-Herat hattı üzerinden Türkmenis-
tan'a uzanan alanın güvenliğinin sağlanması sonrası
ABD'nin Unocal şirketi boru hattının inşasına karar ver-
mişti.
1994-97 arası Unocal'ın boru hattı için çalışıldı.
ABD Savunma Bakanlığı Güney Asya'dan Sorumlu
Bakan Yardımcısı Robin Raphel Pakistan, Afganis-
tan ve Orta Asya'ya zıyaretınde siyasi istikrar olma-
dan ekonomik fırsatlann kaybedilebileceğini vurgula-
mıştı. Eylül 1996'da Taleban Kâbil'i ele geçirinceABD'li
senatör Brovvn bunlann Afganistan'da bir hükümet
kurabilecek güce sahip olduğunu söylemişti. Unocal
sözcüsü Chris Taggert ise Taleban'ın başansını öv-
müş ve boru hattının şimdi daha kolay tamamlanabi-
leceğini ifade etmişti.
1997 sonunda Unocal'ın başkan yardımcısı Marty
Millar Türkmenistan-Afganistan-Pakistan üzerinden
inşa edilecek hattın, Afganistan'da yönetime kendi-
leriyie işbirliği yapabilecek bir hükümetin gelmesine
bağlı olduğunu belirtmekteydi. Fakat bunun koşulla-
n bir türlü yaratılamıyordu.
Ağustos 1998'de Kenya ve Tanzanya'daki ABD bü-
yükelçiliklerine bombalı saldın sonrası VVashington
kanıt olmadığı halde Bin Ladin'i suçlamış ve Tale-
ban'ın bu işin destekçisi olduğunu belirtmişti. 1999'da
ise uyuşturucu ve insan haklan ihlalleri konulan BM
ambargosu için kullanılmtştı Taleban yönetimine kar-
şı. Taleban üzerinde en etkili ülke olan Pakistan'ın
ABD'den uzaklaşmasından sonra eski ABD Dışişleri
Bakanı Albright da Islamabad yönetimini Taleban'a
verdiği destekten dolayı eleştirmeye başlamıştı.
VVashington yönetimi Afganistan'da ABD taraftan
bir rejimin yolunu açma çabası içerisindedir. Bazı Pa-
kistanlı yöneticiler ABD'nin Afganistan'da bir havaala-
nını ele geçirerek operasyonlan için üs olarak kulla-
nacağını, bunun için ise 20 bin askere ihtiyacı oldu-
ğunu söylüyoriar. Bu işte Afgan kökenli ABD'liler gö-
revlendiriliyor çoğunlukla.
ABD yönetimi, Almanya ile işbirliğine girerek ener-
ji alanında Avrupa pazariannda etkinlik çabasında
olan Putin yönetiminin Doğu Hazar'daki enerji kay-
naklanndan aslan payını alma çabasını engellemeye
çalışıyor. Kafkasya'da Putin'in bazı operasyonlanna
bu amaçla göz yumuyor.
Pekin, Ortadoğu petrollerine bağımlı olmak istemi-
yor. Kazakistan'dan petrol ve Türkmenistan'dan do-
ğalgaz sağlayacak boru hattı için bölgesel işbirliğine
önem veriyor. VVashington, Kazakistan-Türkmenis-
tan-Afganistan-Pakistan hattını kontrol ederse bölge-
deki bağımsız enerji kaynağı elde etme çabalannı sek-
teye uğratacak ve Ortadoğu'da olduğu gibi burada
da musluğun başına geçecektir. Sorun Ladin değil.
Yeni hattın güvenliğinin sağlanması için hattın geçe-
ceği coğrafyada uygun bir yönetimin oluşturulması asıl
amaç.
Not Prof. Baskın Oran'ın şimdiye kadar yapılmış
dış politika çalışmalanndan farklı "Türk Dış Politika-
a" adlı son derece aynntılı derlemesi bu biçimiyleTürk-
çede alanında benzersiz bir çalışma (1. Cilt, lletişim,
2001). Politikada karar vericilere, akademisyenlere, öğ-
rencilere ve bu konuya dışandan bakanlara önemli bir
yol gösterici niteliğinde.
E-posta: emingursesw yahoo.com
Fax: 0212 513 85 95
BULMACA SEDAI YAŞAYAN
1 2 3 4SOLDA.NSAĞA:
1/ Insanın
kendini yiyip
bitirmesi. 2/
Beyazetlibir 3
balık... Tica-
ret eşyası. 3/
Birnota...Yi- 5
ğitlerden ve 6
yiğitliklerden 7
söz eden. 4/
Ekonomik
alanda kendi 9
kendine yeterli olma-
ya yönelen bir ülke-
nin rejimi... tlaç. 5/
Olgunlaşmak üzere
olantahıl... Maksim
Gorki'nin bir roma-
nı. 6/ Rumlann kut-
sal saydıklan kaynak
ya da pınar. II Süt ço-
cuğu... Kemiklerin
yuvarlakucu. 8/Kaz
Dağı'nın antik dönemlerdeki adı... Kesilen ağa-
cınyerde kalankökü. 9/Yanağın altkısmı... "Muh-
terem — " : Sinema oyuncumuz.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/Kalabaük korkusu. 2/Karşılıklı ahp verme... Bü-
yük erkek kardeş. 3/Trabzon'un bir ilçesi... Türk
müziğinde bir makam. 4/Divan edebiyatında şa-
irlerin kendi özelliklerinden övünerek söz ettik-
leri şiir ya da şiir bölümü. 5/ ABD'nin bir eyale-
ti... Yal^'a Kemalin hece ölçüsüyle yazdığı tek
şiiri. 6/Bir soru eki... "Çok sarhoş" anlarrunda
argo sözcük. 7/Üstü kapah olarak anlatma... Ür-
dün'ün başkenti. 8/"Orhan—":Oyunyazanmız...
Bakınn simgesi. 9/ Kapah bir yerin ısısını ayar-
layan aygıt... Eski dilde eşek.