02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2001 CUM> OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(a cumhuriyet.com.tr Performans Bütçe Prof. Dr. Gülay COŞKUN YMG Teknik üm. (YTüj öğ. Cyest 2 002 Mali Yılı (MY) Bütçe Tasansı, 17 Ekim 200Itie anayasa hükmü gereği. TBMM'ye sunulmuş bulu- nuyor. Bu bütçe ile perfor- mans bütçe tekniği \ e yenı bır kodlamasisteminın getınldiği % e al- tıpilotbakanhkta uygulanacağı belırtıl- mektedır. "ProgramvePerformans Büt- çe" çalışmalan Türkiye'de "icraat büt- çesi", ~iş bütçesi", "performans bütçe" gıbı adlarla ıfade edilerek 1969 yılında başlamış. 1973 mali yılında da "program bütçe sistemT olarak uygulanmaktadır. Performans bütçenin kökü ABD'de endüstnde gelişmış \e Du Pont. bu rür bir bütçe sistemiru General Motors'a ya- tınm yaptığı sırada ortaya atmıştır. Bir hizmet biriminin faaliyeti sonucunda or- taya çıkardığı performansı. Türkçe de- yimiyle başanmı maliyetiyle ilişkilendi- rilmekte ve o birimin maliyetı. maliyet muhasebesi düzeni'yle hesaplanmakta- dır. Özel sektör kuruluşunda maliyet he- sabneverimliliği(efficiency)yani.rnal ya da hizmet cinsinden çıkü'sının bu üre- timde kullanılan gırdilere oranı, kolav- lıkla bulunabilir. Böyle birçalışmanın gi- derek artan kamu harcamalannda tasar- KÜLTÜR • SAMAT ruftı sağlamak ve aynı zamanda verimli hizmet yaratabilmek için kamu ekono- mısinde kullanılması. bunun için de en i\ ı aracın hızmetlere ekonomik kaynak tahsis eden devlet bütçesiyle yapılması çalışmalan başlamıştır. Ancak kamu eko- nomisınde kamu hizmetlerinın maliye- tinın \ e verimliliğınin para cinsinden he- saplanması çoğu kez zor ya da olanak- sızdır. Bu nedenle. kamu ekonomisinde. hızmetı yapan kuruluşun ulaşması gere- ken. planlanan hedef ile kuruluşun elde ettıği çıktının (yararın çoğu kez sosyal yarann) karşılaştınlması gerekır. Bu ise etkınlık etkenlik (effectiveness) ile ifa- de edilebılir ve ölçülebılir. Her zaman parasal değerlendirilmesi mümkün olmayan etkinlik ile maliyeti ara- sında. hızmet-malıyet ilışkisı kurulup. çıkan yaran değerlendirmek gerekır. Ka- mu ekonomısinin ve kamu yönetiminin bu özellıSı nedeniyle kamu hizmetleri- nin işlev sel sınıflandınlması; bu hızmet- lenn planlanıp belli süreler için hedefi- nin gösterilmesi: bu hedeflere ulaşmak için seçenek (alternatif) maliyet-yarar analizleriyle o hizmetten en yüksek ya- rann elde edilmesi sağlanabilir. Bu amaç- la. kamu yönetiminde verimliliği-etkin- liği sağlamak üzere kamu yönetıminin iş- lev lenne (sağlık. eğıtim. güvenlik. bayın- dırlık gibi) yönelik bir sıruflandırmarun yapılması öngörülmektedır. lşlevi yeri- ne getıren kuruluşun kendi yapısında hizmet birimlerinı (faaliyet proje) sınıf- landırarak bu birimlenn maliyetiyle plan- lanan hedefi. analız tekniklenni kullanıp gerçekieştırmesı beklenir (*). Bu sistemde, devlet bütçesiyle siste- min gerektirdığı hizmet sınıflandırması ve harcama kaîemleri denen hizmet ma- Bj'etieri'nin (ödeneklerinin) sınıflandı- nlması. bu teknığe uygun kodlama sis- temi ile gerçekleştırilmektedir. Kodla- ma sistemi harcama kaîemleri sınıflan- dırmasında ve hizmet sınıflandırmasın- da kuruluşun özelliği saklı kalarak stan- dart yapıyı getirdiği için yöneticilere, kamu yönetimi mali durumu hakkında ya da çeşitli kuruluşlann mali durumla- nnın karşılaştınlmasında gerçek verile- rin elde edılmesini sağlayabilmektedir. Yukarıda özetledığım bütçe sistemi ülkemizde "'program bütçe" adıyla 1973 mali yılından ıtibaren uygulanmaktadır. N'itekim, 2 Şubat 1970 tarihli Cumhun- yet gazetesinde "Bütçe Sisteminde Re- form" adlı yazımla, o dönemde üzerin- de çalışılmakta olan bu bütçe hakkında a>Tintılı bilgi verilmiştir. Ancak. yirmi sekiz yıldır uygulandığı kabul edilen bu bütçe. kamu yönetimi. kamu ekonomi- si ve kamu maliyesine beklenen yaran verememışrir. 23 Şubat 1981 tarihli Cum- huriyet gazetesinde yayımlanan "Prog- ram Bütçe" adı yazımda ise umulan bek- lentilenn gerçekleşmeme nedenleri üze- rinde durulmuştur. Program bütçe uygu- lamasına zamanın hükümeti ve kamu üst yönetimi kesimınce tam benımsenme- den başlanması ve devam eden dönem- de ekonomik ve siyasal istikrarsızlığın sü- regelmesı başlıca nedenlerden biridir. Plan stratejısi \ e yıllık programlarla büt- çe arasındaki yakın ilişkide Idasik bütçe alışkanlığı devam etmiş. Devlet Planla- ma Teşkilatı ve Malıye Bakanlığı arasm- da gerekli çok yakın işbirliği (koordi-' nasyon) kurulamamıştır. Hatta gercekleş- tirilemeyen yatınmlarla ilgili bir neden aranırken program bütçe neden olarak gösterilmıştir. Ulkenın sosyoekonomikge- lişmesini izleyebilen \e ekonomik araç olarak da kullanılması beklenen bu büt- çe tekniği. çağdaş bilgi ve tekniklere ve bunlan kullanacak çağdaş kafalara ge- reksınme duvduğu halde eğitim eksikJi- ği bunu karşılayamarnıştır. Program büt- çe sadece şekil değişikliğini öngörmeyip. yapısal değişikliğı de gerektiren bir büt- çe sistemi olduğu halde hazırhk çalışma- lannda öngörülen ve planlanan kamu yönetiminde yeniden düzenleme. iletişim, raporlama. merkezi bilgı-ışlem bankası. maliyet muhasebesinin de yeraldığı dev - let muhasebesi. yöneticı sorumluluğu. etkinlik denetımi. hatta bütçe hazırlama sürecı konulanndaki çalışmalara gere- ken önem venlmemış. hatta bazılanna baş- lanrnamıştır. Clkemizin ekonomik ve mali duru- munu düzenleyebilmek. yenilemek ama- cıyla 1973 > ılında başlayan \ e beklenen basanyı verememış olan bütçe sistemi- mızde zaman zaman yenilik yapma eği- limleri görülmekledır. u SıfirtemeUi büt- çe (zero-base budgeting)", "performans bütçe" gıbi teknikler güncelleştirilirken her iki bütçe yapısını da kapsav an ve vü- rürlükte olan fakat yozlaştınlmış bir büt- çe teknığini. ondan beklenen kıt ekono- mik kaynaklan en tasarruflu biçimde kullanarak verimli. etkin hizmet sağla- maya yönelik amacı gerçekleştırecek ya- pıya ka\Tişrurma çalışmalannı yapmak daha gerçekçı olabılir. Ancak. hangi bütçe yönetimi, tekniği olursa olsun. kamu yönetimini venmli kı- lacak bir araçtır. Aracın kendisinden tan- sıklar (mucizeler) beklenemez. Onu uy- gulayan yine kişılerdir. Başan, bu kişi- lenn ve ekiplerinin niyet. bilgi. çalışma gücü. işbirliği çabaları ve siyasal endi- şelerden uzak korkusuzca sorumluluk ve yetki vüklenebilmelerine bağhdır. (*) Fazla bilgi için bkz. Prof. Dr. Gü- lay Coşkun. De\let Bütçesi-Türk Bütçe Sistemi. Turhan Kitabevi, Ank. b:6., ss:121-163. «mnM.pwMBm.fi.tr . www.*İMaMflİM.cmn - (O 213) 293 S9 7S HER CUMA GRÜP RONESANS "35 yaş üstü yaşam hakkı" Yemek ve Limitsiz Yerli İçki: 25.000.000 TL. Limitsiz Yerli İçki: 15.000.000 TL. Rezervasyon İçin: 0.212 259 89 11 / 259 19 42 İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 perareklam^perareklam com tr pefareklam®superonl,ne com dostlar tiyatrasu I GÖREMEYENLER İÇİN SON OYUNLAR Tankred Dorst lOYUNCU Can Yücel - Genco Erkaı mzEHEr LAHANA SARMA Golge-Kukfo Oyunu, Bir Bölüm Oynayanlar/Oynatanlar Ayşe Selen-Şehsuvar Aktaş vv^v^vlahanasarma com ı Her Cumanesı Pazar 13 30 Btîctier Oyun Oûnu Maya'da MAYA Mihlal Cd. Holıp Ijhonı, No 140 Kot.2 T»l: (0112) 2S2 74 53 stüdyo SONRATek perdelik oyun Yazan ve Yöneten ONUR BAYRAKTAR Sûpervcör AYLAALGAN SanatDan^maro AHMETCEMAl 27BmCtmarte$ıSaat 1S.OCn210C'de PRAMA OPA MÜZIÖI TOPtULüÖU Mozart, Vivaldi, Haydn, Schubert, Telemann, Granados ORTAKÖY AFIFE JALE SAHNESI Rnemsjon: 02I2-2Ü0 09 35 160-Oyun 9-10-11 Kasım Nazım Hikmet - Genco Erkal INSANLARIM 220.Oyun 16-17-18 Kasım MUAMMER KARACATIYATROSU'nda Cuma: 20.30 C.fesi: 18.00 Pazar: 15.00 TEL:(0212) 252 59 35 PUseni EFES PUsen'in kültnr ve saıuta katkılan artuak sürecek. İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 pera'ek!am@perareklarn com tr perareklam@superonlıne com ISIANBUIı BOVİİK3EHİR BEIıEDlVESİ GEMAIı RE5İIREY KONSER SAIıONU w\ww.crrks.org EKİM 2001 CUMHURİYETİN 78. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ KONSERLERİ (27-30/10 2001) WMM V.GRC5 Werte' 5ILF~1X G*lı«ri I3jk.«o-f} BIL£TÎX ı^t MMMMİÖKtf Cridebosîifi, SJLTİX &t MMMMİ6KO5 Soyak (&önepe), 8İLTTOC pşe BILTTutrfe TUiim, VUKDRAMA •2U 351 ( İ TEŞEKKÜR Insanlan sağlığına kaNOişturmak adma olağanüstü çaba sarf eden Florance Nightingale Hastanesi'nin personelinden yöneticisine kadar her birini ayn ayn kutlar, 08.10.2001 tarihinde umuduma umut, canıma can katan, altın elleriyle by-pass yaparak beni hayata döndüren insanlann başlannda bulunan Sayın Op. Dr. BIXENT ROL4T a Sayın Op. Dr. ALÎ RIZA KARACI'ya Saym Op. Dr. ALİ KORTOIAZ a Sayın Op. Dr. KLBİLAY KORKUT'a Sayın Anestezi Lzmanı FUSU1V BULLlTÇU'ya sonsuz şükran ve minnet duygulanmı iletirken, başanlannın devamını diler, saygılar sunanm. ETHEM MUZAFFER YILMAZ E. EMNÎYET MÜDÜRÜ POLEM VAKFIBAŞKANI Tarih Boyunca Türk-Yahudi İlişkileri-3 Y azımızın son bölümünü Türk-Yahudı ılişkilenne ayırdık. Çünkü bu ılışkı- ler başlı başına özel bır konum arz etmektedır. Türk-Yahudi Ihşkilen 15. asnn orta- lannda başlar. Bu ilişkilenn en ilginç yanı, başlan- gıcından bu yana hiç kesilmeden aynı dostluk ilışkilen içinde devam etmesı- dir. 15. asır sonlanna dogru Ispanya'yı ele geçiren Hıristiyanlar bu ülkedeki Arap Emevi halıfelerinin saltanatına son vermjşler ve bu arada lspanya ça- pında gerçekleştirdikJeri "Engjas^on" mahkemeleri kanalı ile Müslümanlan ve Hınstiyanlığı kabui etmeyen Yahudile- ri tasfiyeye başlarruşlardı. Bu tasfiye sonucu ülkede ağır baskı- lar altında yaşayan Yahudiler çareyi Is- panya'yı terkte bulmuşlar, bunlann bir kısmı çeşitli Avrupa ülkelerine göç eder- ken bir kısmı da Osmanlı Imparatorlu- ğu'na başvurarak Türkıye'ye sığınma hakkı istemişlerdir. Yahudilerin bu başvurusu o dönemin en adaletli, en hoşgörülü ve en kültür- lü toplumu olan Osmanlı yöneticilerin- ce olumlu karşılanmış ve istem sahıbi Yahudilere imparatorluğun diledikleri yerlerinde yaşama izni verilmiştir. Böylelikle Yahudiler gemilerle Istan- bul'a gelmişlerpadışaha hizmet arz et- mişlerdir. OsmanlıDevieti kuruluşundaki temel ilkeler uyannca Yahudilere hiçbir dini baskı >apmadıgı gibi istedikleri işlerde çalışma ve istedikleri yerlerde oturma hakkını da eksiksiz vermiş,ülkedeTürk- leretanınan hakve hukukun tamamı Ya- hudilere de tanınmışOr. Yahudiler zamanla de\iet yönetimin- de de yer almışlar, özellikle gümrük emirlikleri ve mali işlerde devletin en büyük yardımcısı olmuşlardır. Bu ara- da bazı Osmanlı hükümetlerinde de ba- kanlık görevleri aknışlardır. Yahudiler, Türkhe'\idainıa ikinci \ a- tan olarak görnıüşJerdir. İsrailin Türk sanaündan, müziğinden, sos\al hayatm- dan, küJtûründen etkilendiği ve hatta bu erkiJeşinıin bazı konularda karşıhk- h olduğu kesindir. 20. asırda dünyanın çeşitli yörelerin- den milyonlarca Yahudi arz^ mev'ut'a yani kutsal topraklara, îsraıl'e katılır- ken çok ilginçtir bu göç Türkiye'yi pek etkilememiş sadece yüz bin kadar Ya- hudi -o da Türkiye'deki iüşkilerini kes- memek ve mal varlıklanndan aynlma- mak şartı ile- Israü'e gitmiş, Yahudi top- lumunun çok önemli bir bölümü Türki- ye'den aynlmamayı tercih ermiştir. YahucÛerin TürkKurtuluş Sai'aşı'nda- ki olumlu katkı ve hizmetleri de unu- tuhnaması gereken bir olgudur. Kurru- luş Savaşı'na katılan çok sayıda Yahu- di şehit ohnuş, çok sayıda Yahudıde İs- tiklal Madalyası ile onurlandınlmıştır. Bu arada büyük önder M. Kemal Ata- tûrk'ün 1927 yılında îzmirIktisat Kong- resi'nde yaptığı konuşmada Türkiye'de yaşayan Yahudileri ö\-mesi ve "Muse- vfler millete ve vatana sadakaüannı is- pat etmişlerdir. Bundan böyle de bu ül- kede refah ve saadet içinde yaşayacak- lardır" demeside son derece dikkat çe- kıcidir. 1930"lu yıllarda büyük önder Ata- türk'ün Ahiıanya'da Hitler'in ve Nazı- lenn gazabına uğrayan sayısız bilim adamuu kurtanp Türkiye'ye getirtme- si xe onlara ünıversitelerle bilim organ- lannda görevler vermesi de Yahudile- rin olumlu vatandaşlık hızmetlerinin bir çeşit ödüllendırilmesıdir. Ankara'nın İmarplanını yapan Prof. Jansen ve Hu- kuk Fakültesi'nde bir ekol yaratan üs- tat Prof. Hirş ülkeye hizmet veren unu- tulmayacak Yahudi \atandaşlarımız- dandır. İsraıl'ın 1948"de kuruluşundan son- ra da ıkilı ılişkiler 15. asırdaki sıcaklık- la aynen devam ermış, iki ülke her ko- nuda birbırinden aynlmaz bir konum arz etmişlerdir. Arap ülkeleri tüm gay- retlerine rağmen bu ilişldleri bozama- mışlardır. Burada vurgulamamız gereken çok önemli bir konuda Türk Yahudilerinin ülkedeki durumlannın bu ülkede yaşa- yan Rum ve Ermeni azuılıklanndan çok farklı olduğudur. Türkiye'de yaşayan Yahudıler, Rum ve Ermenilerin aksine ülke aleyhindekı faaliyet ve komplola- ra hiçbir zaman katılmamışlar. daima Türk millerinin ve devletinin yanında ol- muşlardır. Yahudiler, son PKK tedhiş olaylannda da ezeli Türk dostu işlevle- rini bırakmamışlardır. Türk Yahudileri- nin ve hatta dünya Yahudilerinin bu tu- tumlannın her rürlü takdirin üsfünde olduğu açıktır. Türk toplumunun Filistinlilere destek olmavı arzu ettiği tartışma kabul etmez bır olgudur Ancak Türk halkı I. Dün- ya Savaşı'nda binlerce Mehmetçiğin Arap çöllerinde dindaşlan tarafından hunharca katledildiğınin, Araplann PKK haınlerine kucak açıp destek verdiği- nın, GAP barajlannı sabote havası için- de olduğunun ve Kıbns dahil olmak üzere hiçbir uluslararası konuda Türki- ye'yi desteklemediğinin bilincindedir. Buna karşılık Türk ulusu; Yahudi kar- deşlerinin güven ve sevgisini bildiği ka- dar, Israil'in Ortadoğu'nun küçük Ame- rikası olduğunun da bilincindedir. Türk toplumunun Kıbns'a döşenecek deni- zaltı su hattının yalnızca Yahudi tekni- ği tarafindan gerçekleştirileceğuıi düşün- düğü de unurulmamahdır. Hıç kuşku yok Şaron'u uyaran Baş- bakan Ecevft bu belirttiğimiz gerçekle- rin bilincindedir. Ancak Filistin konu- sunda taraf tutmamanın önemi de orta- dadır. lsrail'in Kıbns konusundakı des- teği Türkiye için çok önemlidir. ABD'nin tam desteğini taşıyan bir lsrail'in dün- ya ülkelerinde en az AB kadar etkin ol- duğu gerçeğini unutmamamız gerekir. Sayın Ecevit, Türkij'e'nin kendisini gönülden desteklev enJereayak bağıolan- iardan dahaçokihthacıoJduğunuanım- samalıdır. Türkiye elbetteki aşın ve yersiz sert- liğe karşıdır. İnsan haklannın çiğnenme- sinı. çocuklann öldürülmesini, insanla- nn aç ve sefil olmalanna elbetteki razı olamaz. Sorununçözümyollannınaran- ması elbetteki Türkiye'nin görevidir. Ancak bunu yaparken her iki tarafa- da eşit davranılmalı, duygusal düşünül- memeh son bomba olaylannda rolü olan Arafat'ıngenç generallen "tntifada"cı- lann bu da\Tanışlan kahramanlık sa- yılmamalı hoş görüyle karşılanmama- lıdır. Ve elbette ki Arap gencinin taşla elini kıran Israil askeri göre\ini yapıyor sayılmamalı teröristle eşdeğer rutulma- lıdır. Bu arada, Filistin Kurtuluş Örgü- tü'nün bağımsızlık için terörist metot- lara başvurmasını da onaylamamalıyız. Unurubnamabdır ki Türkiye,Ortado- ğu'nun ağabeyidir. Dindaşlan kadar gönüldaşlanna da hakta olduğu konularda aynı değer yar- gılan içinde davranmalı ve sorunun çö- zümü için en fazla ga\ret sarf eden ülke olmalıdır. Bu arada, her iki ülkenin yönericile- n sadece 1948-1973 arasında cereyan eden ve on binlerce cana mal olan dört büyük savaşın sorunu çözmedığini bi- lakıs daha içinden çıkılmaz hale getir- diğini anlamalı, Israil, Araplann Filis- tin ve özellikle Kudüs'teki çıkar ve hak- lannı kabullenmeli, Araplar ise artık Filistin'dekökleşen birlsrail'i buradan söküp aunamn mümkün olamayacağı- nı bılmelidirler. PENCERE Beyaz Saray'a Çeşnicibaşı mı?.. Bizim gazetede dün birtelaş yaşandı, doğru ya- lan, bilemem; ama, fiskos kısa sürede yayıldı; ga- zeteye gelen mektuplardan biri açılmış, içinden kuşkulu bir toz çıkmış.. Eyvah!.. Ne yapmalı?.. Polise mi haber vermeli, mektup sakın şarbonlu olmasın?.. HayAllah!.. Sonunda haber fos çıktı, Allah'a şükür şarbon marbonyok... Olsa da bize vız gelir!.. • Benım aklıma hemen işin püf noktasını kurcala- yan bir soru düştü: - Peki, bundan böyle mektupları kim açacak?.. Beyaz Saray'a gelen mektuplan ABD Başkanı George W. Bush açacak değil ya!.. Eskiden sultan veya kraf sofraya oturdu mu, çeşnicibaşı da yerini alır, masanın yanı başında ayakta dikilirdi. Çeşnici başı kim?.. Krallar ve sultanların yemeklerine zehir katılma- sı korkusu saraylarda böyle bir görevlinin bulun- durulmasına yol açmıştı. Yemek altın ya da gümüş tepsı içinde sofraya gelecek, çeşnicibaşı hertabaktan tadacak... Çeşnicibaşı nallan havaya dıkerse, yemeğe ze- hir katıldığı anlaşılacak.. Sultanların ve krallann güvencesi saraydaki çeş- nicibaşıydı... Peki, Beyaz Saray'a gelen mektuplan açacak olan görevli kim?.. • Ortaçağ şatolannın çevresini kuşatan su dolu hen- dekler vardı. Şatonun büyük kapısı sürekli kapalı durur, açıl- dığı zaman bır asma köprüyle su dolu hendek aşı- larak toprak kolesi koylülerin yaşadıkları sefil yer- leşim birımlerine doğru yola çıkılırdı. Derebeyi yüksek duvarlann arkasında cafcaflı, köylü şatonun eteklerinde sefil bir hayat yaşardı... Küreselleşme sürecinde 21 'inci yüzyıla girerken bır soru da gündeme giriyor: - Dünya Ortaçağ'a mı dönüşecek?.. • Avrupa'dakı zengin ülkeler büyük çoğunluğu fa- kır ve aç dünyamızda bırleşiyorlar; ama, sanki yok- sul köylülerden şatolannın yüksek duvarlanyla ken- dilerinı ayıran varsıl derebeylerine benziyorlar... Amerika Küreselleşme'nin efendısı, ama kendi- sini tüm dünyadan ayırıyor, korku içinde yaşıyor, başkaldıran toprak kölelerini bastırmak için şato- sundan askerlerıyle çıkıp yoksul köylülerine saldı- ran derebeylerinden pek bir farkı yok... Yenı Dünya Düzeni'nde sınırian kaldırmak yeri- ne hendeklen dennleştirmek ve duvarları yükselt- mek mı gerekecek?.. Gezegenimızdekı zenginlikleri hakça birdüzen- de paylaşmaya yanaşmayanların egemenliğinde- ki Küreselleşme, ancak korkunun egemenliğini oluşturur. • Başkan Bush bir buçuk aydır şarbon korkusu- na karşı 'cipro' içıyormuş... Küreselleşme buna denir!.. Kralların ve sultanların yemeklerini çeşnicibaşı tadardı... 2001 yılında zarfları açmak için saraylara mek- tupçubaşı mı gerekli?.. VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Cemiyetimiz üyesi, Basın Şeref Kartı ve 2001 Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi değerli arkadaşımız CAHİTÜZEN 24 Ekim 2001 Çarşamba günü vefat etmiştir. Cahit Üzen'in cenazesi 25 Ekim 2001 Perşembe günü ikindi namazının ardmdan Karacaahmet Mescit Camii'nden alınarak Büyük Bakkalköy Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir. Cahit Üzen'e Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve üyelerimize başsağlığı dileriz. GAZETECİLER CEMİITTİ Ekim Cumartesi (Yarm) Saat: 17.00-19.00 Istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu Yanı) TAKSİM Tel.: 252 38 81 - 82
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear