26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 EKİM 2001 CUMA 10 D U N Y 4 V E T U R K t Y E d»[email protected] Avrupa Parlamentosu'mın kabul ettiği rapor genel hatlarıyla iyi bıılundu AP'den olumlurapor• Türkiye *nin Ermeni joykınmını tanımasmı ângören çeşitli değişiklik ©nergeleri genel kurul oylamasında büyuk oy iarkıyla reddedildi. STRASBOURG (Ajanslar) - Av- rjpa Parlamentosu, Fransız Hıristi- yan Demokrat Akâa Lamassoure ta- rıfindan hazırlanan Türkiye raporu- nu kabul etti. Parlamentonun rapora bağlı kara- nnda, Helsinki zirvesinde adayhğı resmen tanınan Türkiye'nin bu sa- yede dinamizm kazandığı, reform hareketlerinir» ve siyasi diyaloğun canlandığı belirtilerek ekonomik kri- ze ve bazı gerginliklere rağmen Türk hâkümetinin reform programının destek gördüğu, reformlann hayata geçirilmesi yönünde siyasi iradenin bulunduğu ifade ediidi. Türkiye raporuna ilişkin başta Fransız parlamenter Charles Pas- qua ve komünist parlamenter Andrie Brie taranndan sunulan ve Türkiye'nin Ermeni soykınmını tanımasını öngö- ren çeşitli değişiklik önergeleri genel kurul oylamasında büyük oy farkıyla reddedildi. Ulusal Program'ın, Türkiye'nin AB'ye katılım öncelikJerine geniş öl- çiide yer verdiği belirtilen kararda, prog- ram takviminin netleştirilmesi gerek- tiğinin aln çizüdi. Parlamento, kabul edi- len değişiklik önergesinde Türkiye'nin Kopenhag kriterlerinı yerine gerirme- si konusunda bir yıl içinde takvim ver- Verheugen: Jeostratejinin yanında kültür de var Türkiye herşeyiyle önemli STRASBOüRG(AA)- AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Gûnter Verheugen, «Türİdye yabnz jeostratejik olarak değfl, külrüreL tarihi, siyasi işleviyie de önemli iüke" dedi. Avrupa Parlamentosu'nda yapılan Türkiye tartışmasuıda konuşan Verheugen, TBMM'deki anayasal reformlann önemli bir gelişme olduğunu belırterek Türk halkının büyük çoğunluğunun da demokratıkleşme konusunda atılan adımlan destekJediğini söyledı. Türkiye ile üişkilerin AB-Helsinki mesini ve bu kriterlerin 10 yıl içinde ye- rine getirilmelerini istedi. Engel kahnadı Türkiye'nin terorizmden kaynaklanan sorunlannı geniş ölçüde aştığı, demok- ratikleşme sürecinin hızlandınlmasına engel kalmadığı savunulan kararda, anayasal reformlann gerekliliği üze- rinde durularak TBMM'nin, demok- ratikleşmeye yönelik yoğun reform ça- hşmalanndan duyulan memnuniyet di- le getirildi. Kararda, Kıbns sorununa tatmin edici bir çözüm bulunamama- Verheugen'den övgü. Zirvesi'nden bu yana geliştiğini belirten Verheugen, Türk- Yunan ilişkilerindeki olumlu havaya da dikkati çekti. Verheugen, özellikle Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Yunan dengi Yorgo Papandreu'nun olumlu çabalannın, iki ülke ilişkilerinin gelişmesinde önemli rol oynadığını söyledi. AB'nin yüriitme organının Alman temsilcisi Verheugen, Türkiye'den Avrupa Güvenlik- Savunma Politikası konusunda da daha yapıcı bir hıtum sergilemesini beklediklerini ifade etti. sının, AB 'nin genişleme sürecini olum- suz etkileyeceğine de değinildi ve Av- rupa Insan Haklan Mahkemesi'nin, Refah Partisi'nin kapatılmasının insan haklan ihlali olmadıgına ilişkin kara- nnın "not edildiğT belirtildi. Türk hükümetinin ekonomik reform- lara yönelik çaba ve girişimlerinin des- teklendiği kararda, AB 'nin mali deste- ğinin süratli ve etkili bir şekilde sağlan- ması çağnsında bulunuldu. Kararda, Türk-Yunan diyaloğunun gelişmesinden duyulan memnuniyet de ifade ediidi ve Türkiye'den, NATO- AB uzlaşmasını desteklemesinin beklendiği kaydedildi. Kürtçeye iliş- kin kısıtlamalann kaldınlmasına yönelik çalışmalann, devlet bütün- lüğüne tehlike oluşturmadan kültü- rel haklan genişleteceği umudu yan- sıtılan kararda, Türk ve Ermeni aka- demisyenlerin, geçmişi değerlen- dirmeye yönelik ortak çalışmalan- na destek verildiği belirtildi. Kararda, cezaevlerine ilişkin sis- tem reformunun gerekliliği kabul edilirken açlık grevlerinden duyu- lan üzüntü dile getirildi ve LeyiaZa- na'nın serbest bırakıünası istendi. Kararda, siyasi partiler yasası re- formunun ve seçimlerde baraj ora- nının düşürülmesinin gereği üzerin- de duruldu. Tasanda, Türkiye'nin Balkan- lar'daki uluslararası girişimlere kat- kılanndan ve terorizme karşı müca- deleye verdiği destekten duyulan memnuniyet de ifade ediidi. Olumlu gelişme Ankara, Türkiye raporunun kabul edilmesini olumlu birgelişme olarak de- gerlendirdi. Dışişleri Bakanhğı yetki- lilerinden edinilen bilgiye göre, AP'nin bu karan Ankara'da, "AP'nin, Türki- ye'ninAB'yeüyeiik sürecini destekledi- ğini gösteriyor" şeklinde yorumlandı. Gelişme olumlu olarak değerlendiril- se de Ankara 'nuı raporun tamamına katılmadığını kaydeden yetkililer, rapo- run 30. maddesinde yer alan "Avru- pa'nm gelecegi taroşmasına Türkiye de kaülsın" ifadesinin önemine dikkati çekiyorlar. AGSP'DE KESİN SONUÇ YOK ABD'den hem güvence hem uyan • AGSP ile ilgili en büyük sorun Türkiye'nin, AB'nin NATO olamk ve yeteneklerini kullanmayacagı operasyonlann karar alma mekanizmalanna kstılımı. SERKANDEMtRTAŞ ANKARA - Ankarada aralıksız 10 saat süren Av- rupa Güvenlik ve Savin- ma Politikası (AGSP) gö- rüşmelerindenkesin bir «- nuç çıkmazken ABD'rin Türkiye'ye "Biz size ya- dımcı olmaya hazuız. Ar- üksizdeAvrupa Birliği ile anlaşm" mesajıru verdği öğrenildi. ABD'nin, Türkiye "1in güvenlik kaygılanyla ilgi- li güvenceler verdiği, aı- laşma saglanamaması aı- nımunda Avrupa gücünin NATO'dan bağımsız gdi- şeceğini, bunun da Türü- ye'nin güvenlik çıkarlan- na zarar verebileceği u}a- nsında bulunduğu kayce- dildi. AB'nin 2003 yılına la- dar geliştirmeyi öngördi- ğü acil müdahele güoi- nün Avrupalı NATO mit- tefiklerini dışlamayacık şekilde geliştirümesine ilş- kin üçlü toplantı dün Aı- kara'da yapıldı. Devlet K> nukevi'nde yapılan toplaı- tıda Türkiye'yi Dışişlai Bakanlığı Müsteşan Bi- yükelçi UğurZiyaİ Geml- kurmay Plan Prensiper Başkanı Korgeneral fûept Turgut ve Genelkurnuy Strateji Dairesi Başkaıı Tümgeneral NusretTaşee- ler temsil etti. Toplantoa ABD adına Dışişleri B»- kanlığı Avrupa işleriruin sorumlu Müsteşar Yardhn- cısı RobertBradtke, kıgl- tere adına da Dışişleri Eı- kanlığı Siyasi Direktcü PeterRickettskatüdı. Tco- lantımn ardından tüm b- yetler adına bir açıklana yapanZiyal, "ÇokcidtBie detayiı bir çahsma gerçet- kştirdik. Butoplanüda b- sin sonuç almayı bekleni- yorduk. Çahşmayı sünefr- rece^z" diye konuştu. Edinilen bilgilere gde ABD heyeti, Türkiye " m ilettiği güvenlik kaygılaı- nı yakından bildikleria, 11 Eylül sonrasında g«ı- şen ortam nedeniyle hı kaygılan daha da ciddiye aldıldannı belirterek, Tür- kiye'ye her konuda yar- dıincı olacaklan güvence- sini verdi. AGSP konusun- da NATO ile AB arasında uzlaşma saglanamaması durumunda Brüksel' in as- keri yapısını NATO'dan ba- ğımsız gelıştireceğini, bu- nun da Türkiye'nin güven- lik çıkarlan açısından da- hakötü olacağını kaydeden ABD heyeti, taraflar arasın- da bir an önce uzlaşmanın sağlanmasını istedi. Tfirkiye'nin koşullan AGSP ile ılgilı en bü- yük sorun Türkiye'nin, AB'nin NATO olanak ve yeteneklerini kullanmaya- cagı operasyonlann karar alma mekanizmalanna ka- tılımı. NATO olanaklan- nınkullanılacagı ya da NA- TO'nun doğrudan kaûlaca- ğı operasyonlara kanlacak olan Türkiye, ittifak dışın- da gelişecek süreçte de yer alma istemini dile getiriyor. AB ise bunun kendi oto- nom karar alma hakkı açı- sından uygun olmadığı dü- şüncesinde.Türkiye'nin AGSP koşullan şöyle: • Avrupa ordusunun, müttefik ülkeler arasında- ki ihtüaflarda kullanılma- yacağına ilişkin güvence gereÛi. •Türkiye'nin ulusal çı- karlan ve coğrafi bölgesi- ni ilgilendirecek operas- yonlarda AB 'nin karar al- ma otonomisini bozmaya- cak şekilde kararmekaniz- malanna kanhm gerekli. • AB'nin kendi içinde- ki askeri tatbikatlarda AB üyesi olmayanNATO müt- tefıklerinin de belli ölçü- de katılımı gerekli. • NATO üyesi olmayan ancak AB üyesi olan 4 ül- keninNATO'da sahip oldu- ğu olanaklara, AB üyesi olmayan 6 NATO müttefi- kinin de Avrupa Ordu- su'nda sahip olrnası gerek- li. AB askeri karargahlann- da Türk irtibat subaylan bulunabilir. KUZEY tRLANDA IÇtN UMUT-Kuzcy triandah çocuklar uzun vülanhr, çaoşmalara, sıkı gü\enlikönJemlerine ve Protestanlann geteneksel yürüyüşlerinde çıkan gerginliklere karşın çocukhıklannı va^amava çahşıyorlar.(AP) Ingiltere 13 bin askerçekiyor Dış Haberler Servia - Ingiltere Başbakanı Tony Blair, Irlanda Cumhuriyet Ordusu'nun (IRA) geçen salı günü silahsızlanma başlatmasuıın, "tnsanlarm, Ku- zey lrlanda'nm geleceğinde artik bombalann ve silahlann yerinin oJmadıgmı anladığı gün" olduğu- nu belirtti. Protestan paramiliter gruplann da silahlannı bırakma- sı gerektiğini söyleyen Blair, teh- dit unsurlannın azahnasıyla bir- likte Kuzey Irlanda'da bulunan 13 bin askerin de geri çekilece- ğini kaydetti. Öte yandan, dün başlayan Ingiliz askeri tesisleri- nin yıkunı da sürüyor. Ingilte- re'nin Kuzey îrlanda Bakanı John Reid, polis teşkilah ve adli sistem üzerinde yapılacak reformlann başlayacağını, Ingiltere'nin de banş anlaşması ile üzerine aldı- ğı sorumluluklan yerine getirece- ğini ifade etmişti. Kemalizm tek alternatif Wall Street Journal, Türkiye'nin Kemalist sisteminin köktendinci Suudi modeline karşı tek seçenek oluşturduğunu yazdı. Dış Haberler Servisi - Amerikan finans çevre- lerinin gazetesi Wall Street Journal. "Türldyeveonun Kemalist sisteminin, cami-medrese sistemine daya- h Suudi köktendinciliğine karşı alternatif oluştur- duğunu ve Bau'nın bu modelin İslam dümasma ya- ydması konusunda Türkiye'ye destek vermesi gerek- tiğmi" yazdı. Gazetenin Melik Kaylan imzalı ve "Türk mode- B" başlıklı makalesinde, ABD ve tngiltere'nin şim- diye kadar Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerini des- teklemesi sonucu, Suudi etkisinin geniş alanlara yayıldığı ve önem kazandığı kaydedilerek, bunun Vahabilik ve cihat kavramlannın dünyaya yayıl- masma yol açtığı belirtildi. İslam dünyasma Türk modelinin yayıunası için harekete geçme zamanı- nm geldiği belirtilen makalede, Batı'nın Türki- ye'ye, bu rolü yerine getirebilmesi için destek ver- mesi gerektiğı kaydedildi. Makalede, "Türkiye'nin, on \ıJiardırBannın çıkarlan yönündeve Amerikan banşuu korumak uğnına yapüğı fedakâriıklar için müftefikkrinden yeterince alkış almadığuu; buna karşıhk bölgedeki rakiplerinden kaynaklanan cid- di sorunlarla karşı karşı>a geldiği'' ifade ediidi. Ma- kalede, önde gelen İslami-laik devlet olarak Tür- kiye'nin nüfuzunu ve güçlü silahlı kuvvetlerini, ABD'nin Orta Asya ve diğer yerlerde görülen îs- lami terorizmi yenilgiye uğratması doğrultusunda kullanabileceği de belirtildi. "Türkiye, Rus nüfu- zunu suebiür", "Şimdiye kadar bizûn için yapükla- rından ötürü Türkiye'ye karşı minnettaruk duy- mamız gerekü"" denilen makalede, "Türklerin sı- nırian ötesinde tarihin oluşumuna katkıda bulun- nıalaruun zamam geldi Baö'nın da Türkiye'ye po- tansiyeüni hareket geçirnıe konusunda > arduncı ol- ması gerekir'' ifadesi kullanıldı. "Türkiye'nin böl- gedeki Rus nüfuzunu sihnesininzamannun geldigj" de kaydedilen makalede, bunun stratejık açıdan da pek çok olumlu sonucu olacağı bildirildi ve bunlar şöyle sualandı: " Bölgede laik bir Türk devietkri bioku oluşacak ve bu Uok İran, Pakistan, Afgan köktendincüiğine karşı çıkacak. Bölgedeki petrol \ e gaz rezervleri Rus vetosundan kurtanlacak. Bölgedeki aşm yoksuDuk giderilecek." MERHABA NECATİ DOĞRU Aslında 0 'Ver Kurtulcu' mu? Bir kişi hakkında böyle bir suçla- ma yapmaya korkarım. ölümden korkargibi ürkerim. Bırakın yazı ko- nusu yapmayı, iki arkadaş arasında "konuşmaktan" bile ödüm patlar. Korkudan tüylerim diklenir. O, bir "ver kurtulcu" mu? Avrupa ne diyorsa... Amerika ne istiyorsa... IMF ne talep ediyorsa... Dünya Bankası'nın... Roma Kulübü'nün... OECD'nin... NATO'nun... Türkiye'den ne isteği varsa "Ve- relim, kurtulalım" mı diyor? Böyle bir suçlama yapabilmek için "dağlar kadar" kanrt isterim. Ankara'da, Istanbul'da ona karşı olanlar, onun Türkiye ekonomisini götürmek istediği ışıkJı kurtuluşla çı- kan bozulacak, avantası kesilecek, sömürüleri bitecek olanlar, şu kö- tü kemikleşmiş ekonomik düzen- den yana çıkanlar "bu etiketi" vu- ruyor olabilirler. Dikkatli olmalıyız... Burası Ortadoğu... Batıkhk... Çürütmeci... Arkadan vurmacı... Burada adamı yerler... • • • Kemal Derviş'i de yerler. Kemal Derviş... "Ver Kurtulcu" derler... Diyorlar... Ve şunu da ekliyorlar: "Kemal Derviş'in tavn, ABD'den Avrupa Birliği Ankara Temsilcisi Karen Fogg'dan, IMF'den gelen heröne- h doğru; Türkiye'nin yerli uzma- nından, konuyu bileninden, baka- nından, işadamından, bürokratın- dan gelen her öneri yanlış, peşin hükmü üzerine kurulmuş." Her otay- da bu gözlemleniyor. Nereden çıkanyorsunuz? Adamı karalıyorsunuz... Elinizde belge var mı? Somut kanıtınız nedir? Al sana kanrt, diyorlar Kemal Der- viş, sürekli olarak Kamu Ihale Yasa Tasansı hâlâ Meclis'ten geçmedi. Ya- sa çıkmadı, Meclis'e sevki gecikti diye yakınıyor. Ankara'da havayı geriyor... Bakanlan, Başbakan'ı, ya- vaş hareket etmekle, pısınklıkla, ya- pılması gereken reforrnlan, deği- şimleri, yeniden yapılanmalan sü- rüncemeye atmakla suçluyor. Aynı laflan Avrupa Birliği Ankara Temsil- cisi Karen Fogg da söylüyor. Karen Fogg ne istiyorsa... Derviş, dile getiriyor... • • • Fogg "Ihale Yasası gecikti" diyor. Derviş de "geciktiler" diye bası- na, TV'ye demeç veriyor. Fogg "Acele edin" diyor. Derviş, "Bu yasayı çıkartmakta acele etmezsenizprogramımız des- teksiz kalır" diye korkutuyor. Açalım kutuyu bakalım: Nedir "Ihale Yasası" hikâyesi. llk ihale kanunu 1983 yılında çı- kartıldı. Devlet ihalesine giren firma- lar aralarında anlaşıp, rekabetin boynunu vurmasın, 5 liraya bitirile- cek devlet işini 500 liraya bitirip ka- muyu zarara sokmasın, rekabetin önü açılsın, hortumculuğun en çok yapıldığı, rüşvetin en yükseğinin döndüğü, partilere gizli, kara, Ha- zine'den çalınmış paranın en fazla aktarıldığı devlet müteahhitliği ala- nında işi dürüst ellere versin diye çıkartıldı bu yasa. Yasa doğru yapıldı. Fakat uygulama puşt oldu. Rüşvet 10 idi... 1000'eçıktı... Hazine'den 50 çalınıyordu... 5000'e çıktı. Partilere 1 akıyordu... lOOakmayabaşladı.... Başbakanlar, devlet müteahhidi uçaklarına binip Antalya'ya hafta so- nu tatiline gitmeye, bakanlarGöcek'te devlet müteahhidi teknelerine binip deniz üstü keyfi yapmaya başladılar. • • • Çünkü yasa doğru yapılmış. Fakat uygulama puşt olmuş... Yıl 1999'a geldiğinde ve krizin pat- lamasında rekabetin yok edilmesi- nin önemli bir rolü olduğu, rekabe- tin yok edilmesinde ise bu yüksek soygunların büyük payı bulunduğu ortaya çıkınca yeni bir "Kamu Ihale Kanunu" hazırlayalım denmiş. Puştlaşmayı önleyelim. Bayındıriık Bakanlığı, her kesim- le görüşmüş, IMF ile, Dünya Ban- kası ile, Karen Fogg ile, en başan- lı Türk müteahhit şirketleri Enka, Tekfen, STFA, Tekser ve diğerleri ile görüş alışverişine girmiş. Yeni yasa tasansı, en ideal biçimde ha- zırlanmış. Rekabetin önünü açmak için de "Avrupalı müteahhitlik fırma- lan da Türkiye 'de büyük devlet iha- lelerine girebilir" hükmü konulmuş. Şimdi Derviş'e "Türkiye devlet ihalelerine Avrupalı şirketlerialıyo- ruz. Şartları da aynı yaparız. Fakat Avrupa Birliği, siz üye de- ğilsiniz diye, Türk şirketlerini Avru- pa devlet ihalelerine sokmuyor" şeklinde bilgi veriyorlar. Derviş, ül- kenin çıkarlarını gözeten bu nazik noktayı atlıyor. Sadece "geciktirdiniz" diyor. Doğru mu bu? O, bir "ver kurtulcu" mu? Gerçeği öğrenelim.... İSKİ, Sözen'i çökertmişti ÎGDAŞ, Müfit'i götürecek Eski Istanbul Anakent Be- lediye Başkanı Prof. Nuret- tin Sözen, İGDAŞ yolsuzlu- ğuyla ilgili gözlemlerini, tah- minlerini açıkladı: Şöyle de- di: "Istanbul anakentle ilgili çıkan yolsuzlukların ortak özelliği, büyükşehir beledi- ye başkanlığıyla bağlantılı olması. Yani bu şirketler kendi başlanna, iç işlerinde yolsuzluk yapmış de- ğiller. Hepsinin yolsuzluğu mer- kezden yönetilmiş." Sözen, dürüsttü... Şahsıyla ilgili tek bir yolsuzluk saptanamadı. Ama ISKIskandalı onun döneminde patladı. İSKİ, Sö- zen'i ve partisini halkın gözünde sı- fıra indirdi. Ali Müfit Gürtuna.... Ve Recep Tayyip Erdoğan .. Dürüstler mi? Henüz bilmiyoruz. Çünkü soruş- KfRMETRE turmalaryeni başladı, rapor- lar yeni çıkıyor. Adatet yeni ha- reketleniyor. Buzdağının altı yeni deşiliyor. Maliye Bakan- lığı 8 müfettişinin İGDAŞ so- ruşturmasıyla ilgili hazııîadı- ğı 500 sayfalık ana raporun sonuç bölümünde, Radikal yazan Mehmet Taşdiken'in şirke- ti Akademi Reklam ve Kanal 7 te- levizyonunun başhaber sunucusu Ahmet Hakan Coşkun'un kurucu üyeleri arasında olduğu Irony Rek- lam Şirketi'ne birtakım raporlar bas- mak karşılığı aktanlan 1 trilyon 104 milyar liranın 527 milyar lirasının Ali Müfit Gürtuna'nın seçim harcama- lanna ayrıldığı yazılıyor. Olayın özü budur. Kirlenme tuzağına düşmeyelim. Bu noktadan izleyelim. İSKİ, Sözen'i çökertmişti. İGDAŞ, Müfit'i götürecek. E-posta: [email protected] Faks:0212-513 90 98 Prodi: Rum kesimi AB'ye ilk girecek ülke Amaç Kıbns'ı aradan çıkarmak REŞATAKAR eleştirdi. LEFKOŞA-Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Romano Pro- di, Kıbns Rum Kesimi'nin Avrupa Birliği'ne (AB) katılacak ilk aday ül- keler arasında olacağını belirtti. Temaslarda bulunmak üzere Kıb- ns Rum Kesimi'ne gelen ve parla- mentoda bir konuşma yapan Prodi, "Kıbns Rum Kesimi AB'ye gire- cek ve ilk aday ülkeler arasında olacak. Süreç başladı" dedi. Kıb- ns sorunununAB 'ye kahlımda birön koşul olmadığını belirten Prodi, Ra- uf Denktaş'ı, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın tıkanan banş görüş- melerine yeniden başlanması yönün- deki davetini reddetmesi nedeniyle ABDgJrişimi Afganistan'a yönelik askeri ope- rasyonu sürdüren ABD, Ortadoğu'da- ki sorunlann giderihnesi amacıyla yeni girişimler başlattı. Bir yandan Israil-Füistin sorunuyla ilgilenen ABD, diğer yandan Kıbns sorununun çözü- mü yönünde çaba harcıyor. Güney Kıbns Rum Yönetimi'nin, Avrupa Birliği'ne üyeiik başvurusunun 2002 'de karara bağlanması durumun- da, bunun adada yeni gerilimlere yol acacağını düşünen ABD, KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'la, Güney Kıbns Rum yönetimi Başkanı Glaf- kos Kkrides arasında yeni bir diyalog süreci başlatmayı hedefliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear