Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2000 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edime
_Y 20 Sınop Y 21 Adana
PB 18 Samsun
PB 31
Kocaelı
Çanakkale PB 21
Izmir PB 25
Y 21 Trabzon
Y 22 Mersin PB 28
_Y 23 Diyarbakır B 31
Giresun Y 23 Şanlıurfa B 32
Ankara Y 21 Mardin B 30
Manisa
Aydın
PB 26 Eskışehir Y 19 Siirt B 32
Denızli
PB 26 Konya
PB 26 Sıvas
PB 26 Hakkâri B 26
Y 22 Van B 21
Zonguldak Y 21 Antalya PB 30 Kars PB 22
Yurdun kuzey kesım-
len parçalı çok bututlu
Maımara'nın doğusu,
Iç Ege, Iç Anadolu'nun
kuzeyı ıle Karadenız
az bulutiu ve açık ge-
çecek. Hava sıcakhğı
azalmaya devam ede-
cek. Ruzgâr kuzey ve
batı yönterden hafıf
ara sıra orta, yağış
anında yef yer kuvvet-
lı olarak esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
Y
Y
Y
PB
Y
13
17
17
20
23
22
20
16
Berlin Y 16 Moskova PB 13
Budapeşte PB 15 Aşkabat B 29
Madrid B 28 Astana
Viyana
Y 23
Betgrad
PB 16 Taşkent Y 23
PB 16 Bakû
Sofya PB 15 Bişkek Y 22
Roma PB 26 Tiflis Y 21
Atina Y 27 Kahire PB 33
Münih Y 15 Zürih Y 17 Şam PB 33
0Aç,k Parçalı bulutiu B u l u t )
" , Çok bulutiu ı Yağmurtu Kartı Gök gürultûlû
TEKEL VUTgunU Varhğı 1.3 katrilyon
• Baştarafı 1. Sayfada
ya çıkacak. Virginia tütü-
nü ülkemizde belli miktar-
larda ûretilebilıyor. Türki-
ye'dftüretilen tütün orien-
tal. Böylece yüzde 100
Tûrk tütünü kullanımının
kalkmasıyla 500 bin tütün
ekicisinin 450 bini yok
olacak. 4 kişilik aile üze-
rinden 1 milyon 800 bin
kişinin işsiz, aşsız kalma-
sı demektir.
• Çiftçfleri karşılanna
almamak için "Tütünü
özelleştirmeyeceğim" di-
yor. Işçileri de yumuşat-
mak için yeni istihdam
sağlayacaklannı söylüyor-
lar. Bitiis Sigara Fabıika-
sı'nı kapatülardheüm,gel
Istanbul'da çahş diyecek-
ler. istanbuTda nasıl geçi-
mini sağlayacak? Tabii gel-
meyecek, istifa edecek.
Böylece kendiliğinden tas-
fîye olacak. İşsizük alabtt-
diğine baş gösterecek.
• Ege dışında, Doğu,
Güneydoğu ve Karade-
niz'deki Türk tütünü tama-
men gidecek. Satamaya-
cağı tütünü üretmeyecek.
Zaten kotayı her yıl daral-
tıyorlar. Tütünün alterna-
tifı yok ki. Tütünün alter-
natifi pancardır. Pancarda
da kota var. Bu kota zaten
pancar ekicilerine yetmi-
yor ki. Büyük bir kaos ya-
şanacak.
• Biam önerimiz, TE-
KEL'in modernize edflme-
si ve si>asilerin elini çek-
mesi. Ö zaman TEKEL
özel sektörie de rekabet
edebüir.
• Yabancı şirketlere
peşkeş çekmek için ano-
nim şirket haline getirme-
ye çalışıyorlar. Ziraat
Odalan Birliği, Tütün
Eksperieri Demeği ve Tek
Gıda-îş olarak mücadele
edeceğiz.
• B hissesryie çahşanla-
ra, kooperatifkre, ekkfle-
re pay verflmesinden söz
edffîyor. Kardemir'de işçi
hisseleri vanh. Kaç kişinin
efinde kakh? Phifip Mor-
ris, yüzde 20'sini aba, bir
sernuye arttmmına gide-
cek, siz arttmm yapama-
yacaksunz, elinizdeki pay
küçökcek. Ya da cazip bir
şeyverip eDerinden tektek
kapacak.
• Philip Morris için Tür-
kiye çok iyi bir pazar. Ço-
kuluslu şırketler dünyaya
hâkım olmuşlar. Sıra Tür-
kiye'de. Reynolds, British
American Tobacco var.
KULTÜR • SANAT O.212 2 9 3 8 9 78 (3 HAT)
HARBIYE MUHSIN ERTUGRUL SAHNESİ: 0212 240 77 20
EkrnnRejitRfY/CemalRejJtKY
LÜKÜS HAYAT
HildunTANBI
Yöneten: HaMun DORMEN
1-4-5+7-8 EKİM
W. SHAKESKAK
ROMEO İLE JUUET
Tûrkçesi: TuranORAZOĞlU
Yöneten: BajarSABUNCU
18-19-20-21 EKİM
SERSEM KOCANIN KURNAZ KARISI
Yöneten: OrhanAUCAYA
11-12-13-14-15 EHM
Y.KtMntŞK
^ ; AŞKHASTASI
Yöneten: Y.KenınlŞK
25-26-27-28-29 £KİM /1-2-M-5 KASHH
FATİH REŞAT NURI SAHNESI: 0212 526 53 80
H.2yaUŞAKU0İl
AŞK-IMEMNU "
Oyunlaçtırarv Tank GUNERSEL
Yöneten. HakanAİJINER
1-4-5+7-8-11-12-13-14-15 EKİM
ArthurMHlER
HEPSİOĞLUMDU
Tûrfcçesi: Ölkû TAMER
Yöneten: BwpnORALOĞW
1-2-3-4-5 KASIM
HaUunTANER
SERSEM KOCANIN KURNAZ KARISI
Yöneten: OrtıanAlKAYA
18-19-20-21-25-26-27-28-29 EKİM
Aıncdcus Monrt
StHİRÜ RÖT (Ç.0.)
üyariayan: Stden EIX5Ü
Yöneten: CanDOĞAIİ
2S-29EKİM/4-5KASIM
USKUDAR MUSAHİPZADE CELAL SAHNESI: 0216 333 03 97
AMoNİKOLAİ
KADINİLE MEMUR
Türtysı: Muhittin Y1LMAZ
Yûneten: Mazlum KJPER
1-4-5-6-7-8-11-12-13-14-15 EKİM
tatanHHAHİHiaoV
ARSLANABENZER
Tûrkçesi: Huraman NEVRUZOVA
Yöneten: Rustnn İBRAHİMKKOV
1M9-20-21-25-26-27-28-29EK1H
HORREMSUUAN
Yazan:OrhanASENA
YdneteaEnginULUOAâ
1-2-3-4-5 KASİM
KADIKÖY HALDUN TANER SAHNESİ: 0216 349 04 63
ArthurMIUER GübünShn
HEPSİ OĞLUMDU
Çeviren: Öftü TAMER
Yöneten: BurçinORAI.OĞLU
1-4-5-6-7-8-11-12-13-14-15 EKİM
RustefflİBRAHİMBEKOV
ARSLANABENZER
Tûrkçesi: Huraman NEVRUZAT
Yöneten: Rustem İBRAHİMBEKOV
I-2-H5OSIK
PEMBE KONAĞIN GEÜNLBti
Yöneten: EngiR6ÛnilEN
18-19-20-21-25-26-27-2S-29 EKHH
TEMBELMEMİŞ(ÇO.)
Yöneten: MustıfıAKU*!
21-28-29 B0M/+5KASM
GAZİOSMANPAŞA SAHNESİ: 0212 S78 60 67
HURREM SULTAN
Yazan:OrhanASENA
Yöneten: Engin ULUDAĞ
1-4*6-7-8 EKİM
AldoNİKOLAİ
Rurtem İBRAHİMBttOV H.SyaUŞAJCUGİL
ARSLANABENZER AŞK-IMEMNU
Tûrkçesi: Huraman NEVRUZAT
Yöneten: Rustem İBRAHİMBEKOV
11-12-13-14-15 EKİM
OyunlajtffartTarkGÛNERSa
Yöneten: HabnAfTKBI
SevimAK
KADIN İLE MEMUR
Türkçesi: Muhittin YIIMAZ
Yöneten: Maztum KİPER
1-2-3-4-5 KASIM
DOŞLERE SOBE (ÇO.)
Yöneten: ÖA»SOUJ2
14-15-21 -28-29 EKİM / 4-5 KASIM
HARBİYE CEP TİYATROSU : 0 212 240 77 20
Yahya Kemal BEYATU BehçetMECATİGİL Knyntof CHOtoSKİ
KENDİGÖKKUBBEMİZ KEDİ KAPIYIAÇ
Yazan: Sönmez ATASOY
Yöneten: Engin ULUDAĞ
3-5-6 EKİM
Uyarlayan/Yöneten:
MehmetATAK
10-12-13-17-19-20 EKİM
TûrkÇe$ı: ZBmi irt^MEN
Yöneten: Taner BAR1AS
24-26-27-31 EKİM / 2-3 KASIM
CEP TtYATROSU0YUN6ÛNVE5AATlfB:SAU:15.«O-MJ0)PBtŞaiBE-CIJIIA 15.0*
OYUN GÜN ve SAATLERİ: ÇARŞAMBA: 15.00-20.30 PERŞEMBE: 20.30/CUMA: 20.30
C.TESİ: ll.00(Ç.O.)-l5.00-20.30/PAZAR: Il.00(Ç.O.)-l5.00-19.00
I Baştarafı 1. Sayfada
tekleme alımlan nedeniyle Hazi-
ne'nin yapması gereken aktanmla-
n alamadığı için vergi, fon gibi ak-
tanmlannı geciktirerek bu destek-
leme alımlannı karşılıyor.
Destekleme alımlan kapsamında
TEKEL, 2000 yılında üreticilere
201 triryon ira ödeme yaparken tü-
tün alımlan için yapılan toplam
ödeme tutan da 237 trilyon lira ol-
du.
Desteklemelerin TEKEL'le bağı
hazırlanan yasa tasansıyla kopan-
larak yaprak tütün kurumu adı altın-
da ayn KİT bu görevi üstlenecek.
Ancak IMF'yle uygulanan prog-
ram kapsamında da desteklemeler
kaldınlacak.
TEKEL'in yüzde 100 hissesine
sahip olduğu Isviçre'de TABACS-
TURCS SA, Almanya'da TEKEL
Gmbh iştiralderi bulunuyor. Bun-
lann dışında TEKEL'in yüzde
99.36 hisseye sahip olduğu Kağız-
man'da Kristal Tuz Rafıneri, yüzde
51 hisselerine sahip olduğu Kıb-
ns'ta Türk Alkol lçki ve Şarap En-
düstri, Kıbns Türk Tütün Endüstri,
yüzde 48 hissesine sahip olduğu ts-
tanbul'da Reytek Tütün Sanayi,
yüzde 24 hissesine sahip olduğu
Çankın Tuz Ürünleri, yüzde 20 his-
sesine sahip olduğu Japan Tobacco
Central Asia Kazakistan ortaklıkla-
n var.
TEKEL'in 82 pazarlama ve dağı-
tım başmüdürlüğü, 190 depo ve
mağazası, 914 il ve ilçede toptan
satıcısı, 29 alkollü içki, bira, şarap,
likör, kanyak, ispirto, suma ve sun-
gipek işletmesi, 9 sigara, kibrit ve
ambalaj işletmesi, 22 deniz, göl, ka-
ya ve kaynak işletmesi, 106 yaprak
tütün işletmesi, 1 jüt ipliği işletme-
si, 1 tütün işleme fabrikası bulunu-
yor.
TEKEL, yılhk 80 milyon litre ra-
kı, 10 milyon litre votka, 2.5 milyon
Utre cin ve 3 milyon litre diğer yük-
sek alkollü içki üretimini ve satışı-
nı gerçekleştiriyor.
TEKEL'in ürettiği şaraplann pa-
zar payı yüzde 30, biralann pazar
payı yüzde 2 dolayında olduğu be-
lirtiliyor. TEKEL yılda yaklaşık 3
milyon litre rakı ve 8 milyon litre şa-
rabı dışanya satıyor. Sigarada ise
miktar olarak pazann yahıızca yüz-
de 30'u özel sektöre aitken yüzde
70'i TEKEL'in elinde bulunuyor.
Ancak değer olarak özel sektörün
payı yüzde 43'e çıkıyor, TEKEL'in
payı da yüzde 57'ye iniyor.
TEKEL'in son 5 yılda dışsatımın
gerilemesi ve içeride kullanımın
azalması, buna karşılık üretimin
artması sonucunda yaprak tütün
stoklannın arttığı ve 1999 yıl sonu
itibanyla 454 bin 802 ton stok bu-
lunduğubelirtiliyor. TEKEL 1990-
1999 yıllan arasında toplam 175
milyon dolar değerinde 124 bin 936
ton tütünü imha etti.
Türkiye'ııin ABD'ye karşı kozu îhaleler
• Baştarafı 1. Sayfada
etmeyi amaçlıyor.
TSK'nin 150 miryardolarhk yeni-
den yapılanma projesı çerçevesinde
açılan ihalelere ABD'li silah şirket-
leri büyük ilgi gösteriyorlar. Bu pro-
jelerden 4 milyar dolarhk saldın he-
lıkopteri ihalesinde birinci önceliklı
firma olarak seçilen Amerikan Bell
şirketi ile masaya oturuhnası, sözde
soykmm tasansının yarattığı gergin-
lik nedeniyle gecikiyor. Tasannın, 7
milyar dolarhk tank ihalesinde en
şanslı iki fırma olarak görülen
ABD'li ABRAMS ve Ahnan Le-
opardlan'nın rekabetini de etkıleye-
ceği belirtiliyor. Ermeni soykınmı
iddialan içeren tasannın ABD Tem-
silciler Meclisi'nin alt komitesınde
kabul edihnesinden sonra ABD'ye
karşı ekonomik yaptınm konusu tar-
tışma gündemine gelirken diploma-
tik kaynaklar, Türkiye'nin son yıl-
larda benzer olaylarda ticari degil si-
yasi misillemeyi tercih ettiğine dik-
kat çekiyorlar. Türkiye'de işlenen si-
yasi cinayetler nedeniyle tran'a yö-
nelik yaptınmlar gündeme geldigin-
de, ekonomik ılişkilerin farklı bir
alan olduğu vurgulanmış, tartışmala-
nn en yoğun olduğu dönemde bile
Dış Ticaret Müsteşan Kürşad Tüz-
men, İran'a gıderek ekonomik te-
maslarda bulunmuştu. Yunanistan
ile KKTC ve Ege konulannda yaşa-
nan görüş aynlıklanna karşın Türk-
Yunan diyaloğu çerçevesinde eko-
nomiye özel bir önem veriliyor. İki
ülke işadamlan arasındakı görüşme-
ler ve ihşkiler yoğunlaşarak devam
ediyor. Türkiye'nin ticari ilişkilerin-
de yaptınm uygulaması isteği, yo-
ğun olarak Abdullah Öcalan'ı koru-
yucu tavırlan nedeniyle Italya'ya
karşı gündeme gehnişti. O zaman bi-
le, Türkiye resmi bir kısıtlama ya da
ambargo açıklamamış, buna karşın
kamuoyunda, ttalyan mallan aleyhi-
ne gösteriler ve boykot yapılmışh.
Kamuoyunda FehriyeErdal'ı iade
etmeyen Belçika'ya ticari yaptınm-
lar uygulanması da zaman zaman
tartışıhyor. Ancak Türkiye, ticareti
siyasetten ayn tutma eğilimi içinde,
açık bir yaptınm ya da misülime ey-
lemi açıklamaktan kaçmıyor. Türki-
ye, ekonomik ilişkilerin güçlendiri-
lerek baskı unsuru olarak kuUanıl-
ma siyaseti izliyor.
ABD sermayesi, Türkiye'ye giriş
izni verilen toplam 26 milyar 754.7
milyon dolarhk yabancı sermayenin
3 milyar 41.2 milyon dolannı oluş-
turuyor. ABD, Türkiye'ye giriş izni
verilen yabancı sermaye içinde, 5.3
milyar dolarhk pay alan Fransa, 3.5
milyar dolarhk pay alan Alman-
ya'dan sonra üçüncü sırada bulunu-
yor. ABD ile yapılan ticaret de ol-
dukça önemli rakamlara ulaşıyor. Bu
yıl haziran sonu itibanyla ABD, en
fazla ihracat ve ithalat yapılan 2'nci
ülke konumunda bulunuyor.
Haziran sonu itibanyla Türkiye'de
toplam 5 bin 129 yabancı sermayeli
firma faaİiyet gösterirken bunlann
318'ini ABD kökenliler oluşturuyor.
ABD fırmalan ile ortaklık kuran
Türk firmalannın toplam seraıayesi
ise 264 triryon 460.3 milyar lira ola-
rak belirlendi. Bu sermayenin yüzde
57.36'sı, 151 trilyon 685.6 milyar li-
ralık bölümü ABD şirketlerine ait.
Yabancı fırmalann toplam sermaye-
si içinde ABD Fırmalannın payı yüz-
de 12.87 düzeyinde.
Dış ticaret verilerine göre, bu yı-
lın ilk yansında 13 milyar 353.4 mil-
yon dolar olan ihracatın 1 mih/ar489
milyon dolarlık bölümü, yani ihraca-
tın yüzde 11.2'si ABD'ye gerçekleş-
tirildi. Yılm ilk yansında, toplam 25
milyar 24.2 milyon dolar olan toplam
ithalatın yüzde 7.8'i, 1 miJyar 962
milyon dolan da ABD'den yapıldı.
ABD, bu tutardaki ithalat ile Türki-
ye'nin ithalatında da Almanya'dan
sonra ıkinci sırada bulunuyor. Geçen
yılın ilk yansına göre ABD'den itha-
lat, yüzde 40.22 düzeyinde arttı. Ge-
çen yıhn ilk yansında, toplam itha-
latın yüzde 7.6'sı ABD'den yapılmış-
n. ABD Türkiye'yi en hızlı gelişen
10 büyük pazar arasında görürken
Türkiye de ABD ile dış ticarete, çok
gelişkin bir pazar olması ve alım gü-
cünün yüksekliği nedeniyle büyük
önem veriyor.
'Avrupa'da ayduılar artık yeraltında'
• Baştarafı 1. Sayfada
Yaşadığı Isviçre'den örnekler ve-
rerek Avrupa aydınlannın durumu-
nu anlatan Ziegler, Isviçre'de her
kuşaktan ve her iki cüısten yetenek-
U ve iyi sanatçılann, yazarlann ve
aydınlann çıktığma, ama bunlann
hiçbirinin güçlüler tarafindan dik-
kate alınmadığına, toplumsal olu-
şumlan somut ve görünür şekilde
etkileyemediğine dikkat çekti. Zi-
egler, aydının görevinin aydınlanma
devrinde belirlendiğini açıklayarak
bu görevi, "Onlar abiaki kuraJlann
bekçisL Aydm kadın ve erkekkrin si-
lahı deştirel akddır, sanat eserlerin-
de somntiaşmışfikirlerincanlanmış
resimleridir
n
şeklinde niteledı. Is-
viçre'de neden aydın ohnadığı soru-
sunu ise Prof. Jean Ziegler şöyle ya-
mtladı: "Biztadrlercumhurij'etijiz.
Zûrih'teki parababalan tsviçre'ye
hükroediyoriar. Yöksekn kâr eğri-
lerine ve dolgun bilançolara karşı
ekştirel mantığın hiç şansı yok. Ge-
çeıîiolan, kân cogaltan elle tutukbi-
Kr pragmatizm. miçre bir ujus de-
ğü, bir savumna topluluğu. İsviçre
yüzyıDar içinde vadOerin, şehirlerin
ve ada cumhurivetkrin bhieşmesh-
le otuştu. Dört ayn ve dolu dolu küi-
türierin dar bir bötgede beraber ya-
şamlan federasyonsnz oimaz, Kor-
kutucu çatışmalar yaö>or İs\içre
konfederasyonunda. Bütün kamu-
oyu tarüşmalan ve gûncei siyasi ya-
şanünın tek bir hedefi var: Çaüşma-
lann açıkça ortaya çıkmasını önle-
mek. Ve eieştirel akiın pratiği, ki bu
her yazar ve sanatçının eyleminin
özüdür,birtehlikeolarak görülüyoıf
Yazarlann modern çağda, salt an-
lam verici, insanlan yapıtlanyla ka-
ranlıktan uzattığı ışık ile somut doğ-
ruya yöneltenler olmadığını behrten
Jean Ziegler. sözlerine şöyle devam
etti:
"Kitap ürûn olarak ölü bir nesne-
dir. Bir kişi eüne alır. kapağını acar
ve okumaya başlar» Bilinci hareke-
te geçer, kendi yaraücı gücünfi keş-
feder, aolar, yaşar. Immaouei Kant
'Aydınlanma insamn bizzat sorum-
lusu olduğu bir reşit olmama halini
aşmasıdır' diyor. Edebiyatın görevi
kurbanlardan, eylemcüer, bilinçü ta-
rihsel özneler ortaya çıkarmakür.
Kamuoyu yokedilmiş. Kamuoyunda
'bilinci paylaşmak' olgusu gerçek-
leşmiyor. Medyanın dayatmalan,
gerçek vatandaşlanmız için tek algı-
lanabilen gerçek. Televizyon ve mülk
rasyonalitesi kolektif biluıcimizi yok
ediyor. Yazann görevi ne peki bu du-
rumda? İdeolojinin zehirii sisini ve
yüceltilen rüketim toplumunun terö-
rünü kırmak; dün>ayı olduğu gibi
göstermek. Gezegenin 6 milyar insa-
mnrian 3 milyaruun insan gibi yaşa-
madığını ve bu dununun bir an ön-
ce değiştirilmesi gerektiğini. somut
gerçeği anlatmak. Ahlaken sorumlu
olan yazar,bütün edebi yetenekleriy-
le, diğerierinin binncinde kaybolan
anlamı ortava çıkarmakzorundadır.
Okurun hunharca kısıtlanmış birey-
sel yaşamının uyandıncısı olmaL
Doğruyu söylemek gerekrv'orsa mak-
sat gerçek değiL özgürhlk!"
Modern Avrupa ülkelerinde gaze-
tecilenn gücünün, yazarlardan daha
fazla olduğunu belirten Jean Ziegler,
medya toplumu ve edebiyatla ilgili
belirlemelerde de bulundu "Eski-
den özgûr insanlann hayat dolu tar-
bşnudarla birkolektifbuinç yarat&k-
lan yerde, şimdi bügi akışı, pazara
uygun üeöşun, lasaca bugünkü med-
ya gerçeği egemen. Medya, toplumu
karmaşık somut konularda grupla-
ra ayuıyor. Bütünselliğin ve neden-
seDiğin kanıtlannı isteyerek boğuyor.
Daha da kötûsü: Medya, aktüaüteye
kendi yasalannı dikte ediyor. Neyin
medyaya uygun olup olmadığuıa o
karar veriyor. Yazarlar çoğu zaman
yıllardan beri, hemen hemen kün ol-
duklan bilinmeksizin acımasız bir
yalnızhk içinde dklinip duruyorlar.
Her kitap, yaşanmamış. bir hayatın
gûnleri geceleri ve yıllanyla ödeni-
yor. Bu insanlar, özel bir sınıfın nıa-
ratonculandır. Ancak 42 km ve beş
saat değiL yıllar ve on yıllarca devam
eder bu insanlann ter içindeki yahnz-
nğL Pierre Bourdieu ünlü "Actes de
la recherche' çahşmasına, 1995 ile
1998 yıDan arasında yay ımlanan ki-
taplan içeren bir özel cilt adadı. Bu
raman diMmiiMİp ymimlanan SflO hin
roman \t yazuun yûzde 97'sinin or-
talama baskı sayısı 2 bin 300'ün al-
tmda. Yaklaşık 80 milyon potansiyel
okur mevcut olan Fransızca dil böl-
gesindeki gerçek budur. Edebiyat ar-
nk dehnzkre aittir. Çok azinsan oku-
yor, daha aa ise satm ahyor. Sonuç
sessiz çaresizük."
Gazetecilerin yazarlardan çok da-
ha güçlü olduğuna dikkat çeken ün-
lü araştırmacı, onlann yazdıklan ile
kitlelere daha çabuk ve hızla ulaşa-
bildiğini belirtti.
Yeşifler'de îsyan bayrağı
• Baştarafı 1. Sayfada
çevreci tutumundan uzaklaştığım savunuyor.
Yaklaşık 100 üyeye sahip olduğu belirtilen derne-
ğin 1000 dolayında sempatizanı olduğu ve yalmz Ye-
şiller'e değil, sol politikalan savunan herkese açık
olacağı bildirildi. Partinin son dönemde inandıncılı-
ğmı yitirdiğini savunan denıek yöneticileri, kuruluşu,
Yeşiller ve Demokratik Sosyalizm Partisi'nin (PDS)
tamnmış isimlennın katıldığı bir toplantı ile açüdadı-
lar. 15 Eylül'de 68 Hareketi önderlerinin buluşma ye-
ri olarak bilinen Club Voltaire'de yapılan toplantıya
yaklaşık 150 kişi katıldı. Yeşiller'in sol kanat millet-
vekillerinden ve kuruculanndan Christian Ströbe-
le'nin de katıldığı toplantıda, PDS federal milletveki-
li Pletra Pau, IG Metal Yönetün Kurulu üyesi Horst
Schmittbenner ve eski Kuzey Ren Vestfalya milletve-
kili Daniel Kreutz konuştular. Basis Grün sözcülerin-
den Feücitas (Fee) VVeck'in yönettiği toplantıda ko-
nuşmacılar, Yeşiller'i ve koalisyon hükümetini eleş-
tirdiler. Derneğin 22-23 Eylül'de Berlin'de "Kırmızı-
Yeşil koalisyonunun yan yıl bilançosu" konulu daha
geniş kapsamlı bir toplantı düzenleyeceği belirtiliyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
- AB Genel Sekreterliği'nin teknik çalışması...
Geçen haftaki Bakanlar Kurulu'nun başlıca ko-
nusu, AB'ye uyumdu. Toplantı sonrasında gaze-
tecilere sızdınlan haberier, AB'ye uyumda koalis-
yon içinde sızıntıların olduğunu ortaya koyuyor-
du. AB'den sorumlu Başbakan Yardımcısı Me-
sut Yılmaz, yeri geldikçe-gelmedikçe söyleniyor:
"AB'ye girmek için yapmamız gerekenlerden
kaçamayız..."
Kendisini koalisyonun Anadolu yakasından so-
rumlu hisseden Oevlet Bahçeli ise yaylada,
dağda, bayırda, çayırda, kürsüde sesleniyor:
"Asılolan bizim hassasiyetlerimizdir, bunlardan
ödün verilmez. Aksi halde bugüne kadar AB'siz
nasıl yürüdüysek, bundan sonra da yürûrüz."
Bu iki çıkışın ortasını bulmak da Başbakan Bü-
lent Ecevit'e düşüyor. Bakanlar Kurulu bunun ti-
pik bir örnegiydi. Yılmaz, Bakanlar Kurulu'nda
görüşülen Başbakanlık İnsan Haklan Koordina-
tör Üst Kurulu raporunun "resmi belge" olmasm-
dan yanaydı. Ecevit de hazırlığını buna göre yap-
mıştı. Bahçeli "hayır" dedi, "resmi belge olma-
sın". Bunun üzerine başka bir ad bulundu:
Referans belge...
Belgenin içine girip-çıkan maddelerie ilgili kar-
maşa da devam ediyor. DSR MHR ANAP cep-
hesinden bu maddeler konusunda farklı yakla-
şımlar gekji. Bu durumda şöyle bir yorum yap-
sak sanınm ileri gitmiş olmayız:
önce hükümetin kendi içinde uyum, sonra
AB'ye uyum!
Sözünü ettiğimiz 31 sayfalık raporun birinci
sayfasındaki sunuşun ardından, üçüncü sayfa-
sında "Kopenhag Kıstaslan" başlıklı bir paragraf
yer alıyor. Dördüncü sayfasındaki başlık şöyle:
"Kopenhag Siyasi Kriterleri Işığında Türid-
ye'nin Alması Gereken önlemler."
önlemler de anayasal, yasal, idari olmak üze-
re üç bölüme aynlmış. Bunlar tek tek incelendi-
ginde, genel özgürlükleri biraz daha geniştetmek-
ten piyasa ekonomisini daha sağlam bir zemine
otuıimaya, olağanüstü hali normale dönüştür-
mekten siyasete yeniden çeki düzen.. affedersi-
niz çekidüzen vermeye, Medeni Yasa'dan
rTTÜK'e kadar geniş bir yelpaze dikkati çekiyor...
Hükümetin "referans" dediği bu belgeyi AB'nin
ciddiye aldığı ve "resmi belge" gözüyle baktığı
anlaşılıyor.
önümüzdeki dönem bu referans üzerine çok
konferans olur.
Diplomatik iyimseriik
Konunun teknik yarunı AB Genel Sekrete-
ri Volkan Vural'la konuştuk. Vural, Bakanlar Ku-
rulu'ndan çıkan metni ciddiye alıyor. "En azından"
diyor, "Elimizde Kopenhag khterleri, diye başla-
yan kabul görmüş birmetin var. Bu başlangıcı kü-
çümsememek gerekiyor. Adım adım ilerieyece-
ğiz."
Vural'ın verdiği bilgiye göre, genel sekreteriik
10 Ekim'de kendi binasına taşınıyor. Yerieşme-
nin ardından önce kamu kurumlanndan sınavla
uzman aktanlacak, sonra ayn sınavla uzman yar-
dımcılan alınacak. Vural'ın ilginç biryaklaşımı da-
ha var:
"Pek çok kuruluşta sessiz sedasız, reklama gir-
meden işiniyapan, kurumunu AB standartlanna
yaklaştıran kamu çalışanı var..."
AB mevzuatı 118 bin sayfadan oluşuyor. Sa-
dece çevirmek yıllar sürer, ama bu mevzuatla uğ-
raşmak yerine, "Ortaya günlük mevzu atalım,
onunla uğraşalım" dersek işin içinden çıkama-
Bugün konuyu sadece iki yanıyla ele alacağı-
mızı söylemiştik, yaymayalım. Zira, AB pencere-
sinden bakış, oradan gelen haberier, olumlu-
olumsuz farklı yönleri ortaya koyuyor.
Gönül isterdi ki gerek hükümetin yürüttüğü ça-
lışmalan gerekse teknik çalışmalan AB istiyor di-
ye değil de, iç dinamizmimizle yapalım... "AB is-
tiyor" yanı öne geçtiği için özelliklereferansbel-
gesinde yer alan konularda atılacak adımlar sık
sık tartışma konusu olacak.
Bütün bunlann önünde 21. yüzyıla girerken bi-
zi iyimseriiğe iten durumumuz şu:
Kimliğimiz barışa, yönümüz uygariığadönük...
balbay@cumhuriyetcom.tr
Unîversite adaylarına
6
yeni tercih' şansı
ANKARA (AA) - Öğ-
renci Seçme Sınavı'nı ka-
zandığı halde herhangi bir
yükseköğretim programı-
na yerleşemeyen veya
Açıkögretim Fakültesi'ni
kazanan üniversite adayla-
n, şanslannı "ek yerleştir-
me"de deneyebilecekler.
Öğrenci Seçme ve Yer-
leştirme Merkezi
(ÖSYM), geçen ay yapı-
lan merkezi yerleştirme
sonucunda boş kalan kon-
tenjanlar ile kayıt yapnr-
mama nedeniyle üniversi-
telerde açık kalan konten-
janlara "ek yerieştinne''
yapacak. Adaylar, ek yer-
leştirme için "Ek Yerieş-
tinne Kılavuzu ve Başvur-
ma Belgesi"ni 9-16 Ekim
2000 tarihleri arasında
ÖSYM Smav Merkezi
yöneticiliklerinden ala-
caklar ve doldurduklan
başvurma belgesini yine
bu merkezlere teslim ede-
cekler. Adaylar, 8 yükse-
köğretim programı tercihi
yapabilecek. Ek yerleştir-
me sonuçlan, Ekmı ayının
son haftasında adaylara
duyurulacak.
Ek yerleştinnede yükse-
köğretim programlanna
yerleştirilen adaylar, üni-
versitelere kayıtlannı 6-10
Kasım 2000 tarihleri ara-
sında yaptıracaklar.
Ek- yerleştirme için
Ağustos 2000'de yapılan
merkezi yerleştirme so-
nunda açücöğretim prog-
ramlan dışında bir yükse-
köğretim programına yer-
leştirilen adaylar başvura-
mayacak.
SATHJK
301m
2
sahibinden müstakil ev
Tel: (0.212) 563 82 67 / GAZİOSMANPAŞA