Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
R K I Y
Istanbul PB 24 Sınop Y 21 Adana PB
Edirne PB 25 Samsun Y 21 Mersin
Kocaeli Y 23 Trabzon
Çanakkale PB 24 Gıresun
Izmir  26 Ankara
Y 22 Diyarbakır
Y 22 Şanhurfa
PB 20 Mardin
Manisa
Aydın
A 26 Eskişehir PB 21 Siirt
Denizii
A 28 Konya A 21 Hakkâri
A 27 Sıvas Y 22 Van
Zonguldak Y 19 Antalya A 29 Kars PB 18
Yurdun kuzey kesım-
lerı parçalı bulutlu,
Marmara'nındoğusu.
Karadenız ıle Iç Ana-
dolu'nun doğusu yer
yer gökgürültülü sa-
ğanak yağışlı ötekı
yerter az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
stcaklığı ıç kesımler-
de hıssedılır derece-
de olmak üzere tüm
yurtta azalacak.
IS MERKEZ
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
10
13
15
21
18
19
22
20
Münih PB 21 Zürih
Beriin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
PB
PB
PB
A
A
A
A
21
26
31
26
26
27
26
28
Y 24 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
Y
A
PB
A
Y
A
Y
A
15
33
21
33
30
31
26
35
PB 34
0Aç,k Parçalı bulutlu Bulutlu k
Çok bulutlu Yağmuriu Kariı 3 Sulu kar . Gok gurultulü
• *
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
önce, "20yılabaktığında 12 Eylül'ün amacına u-
laştığını görüyonım" dedi ve sonra tarih yazan bir
insanın tarihsel sözlerini, jşte bu noktadan itibaren
söyledi:
"12 Eylül'ün amacı Türkiye'yi tıkayan ve gerilet-
meye başlayan sağ-sol çatışmasına son vermek, si-
yasi uzlaşı ortamı yaratmaktı. Bugünkü Türkiye bu
amaçlann gerçekleştiğini gösteriyor".
Demek istiyor kı, Evrensel Kenan Paşam; Türki-
ye AB kapılanna dayandıysa, Türkiye gerilemekten
kurtulduysa, yanm yüzyıla yakın birbirierini yiyen
Demirel'le Ecevit artık siyasal aşk meşk yaşryor-
larsa... bu mutlu tablo sadece ve sadece 12 Eylül'ün
eseridir.
Bugünleri de görecek miydik Yarabbi! Demirel'in
saptamasına göre Türkiye'yi en az elli yıl geri bıra-
kan 12 Eylül darbesinin liderinden geliyor bu övün-
me, bu şişinme!
Daha geniş açıdan bakıldığında; bu kısa sapta-
ma Atatürk'ten sonra 12 Eylül 1980'le Cumhuri-
yet'in yeniden doğuşunu müjdeliyor.
12 Eylül'ün marifetleri anlatmakla bitmez. Birka-
çını anımsatmak Evrensel Paşam'ı yalanlamayaye-
ter de artar bile.
örneğin; 1982 Anayasası. Evrensel Paşam'a do-
kuz yıl sürecek iktidar kapısını açan anayasa. Ada-
let Partisi örgütü ayakta, Güniz Sokakian talimat
alıyor. Düşük Demırel, ateşten birtop. Örgütünü, ga-
zetecileri, aydın çevreleri, önüne kim çıkarsa as-
kersel anayasaya karşı davranmaya çağınyor.
Usta siyasetçi, bir bilen; 82 Anayasası'nı ulusun
referandumda reddedeceginden kuşku duymuyor.
Ecevit de öyle. Sindiremediği 82 Anayasası'nın
kabul görmemesini istiyor.
82 Anayasası yüzde 92.5 oyla onaylanıyor. Haz-
retlerin sözleri söz. 1987'de siyasal yasaklardan kıl
payı kurtuluncaya kadar 82 Anayasası'nı ilk fırsat-
ta değiştireceklerini vaat ediyoriar. Ama sonra?
Yasaksız Demirel ve Ecevit 82 Anayasası'nın ni-
metlerinden yararlanıyoriar. Bir Kurucu Meclis oluş-
turularak yeni bir anayasa yapmak... Türkiye'yi as-
kersel nitelikte gördükleri Evrensel Paşam anaya-
sasından kurtarmak... artık akıllannın ucundan bile
geçmiyor.
Tut keli perçeminden
Demirel, önce (1991'de) başbakanlığı sırasında,
(1993'te) Cumhurbaşkanı olduktan sonra mendil
cebinden eksik etmediği askersel 82 Anayasası ile
uygulamalannı, görüşlerini yıllardır öylesine imanla
savundu ki..
Evrensel Paşam, 12 Eylül amacına ulaştığını söy-
lerken "dün dündür bugünse bugün" söylemini ka-
nıtlayan biriikte övdüğü iki IkJeri göklere çıkarma-
sın da ne yapsın?
Evet, bir değişim oldu. Demirel'in "Çankaya'ya
çıkmak için 12 Eylül darbesini tezgâhladığını" söy-
lediği Evrensel Paşam'la iki Ikjer siyasette dünya ah-
ret artık kardeş!
Okuyucu ne der şöyle bir öneriye: Türkiye'yi bu-
günlere getiren Evrensel Paşam'ın bir eliyle Demi-
rel'i, öteki eliyle Ecevit'i kucaklayan şöyle görkem-
li bir heykelini başkentin orta yerine yerleştirsek ve
altına da:
"Tencereyi pisletenleri 'temize' çıkaran önder"
yazsak! 12 Eylül'ün, Evrensel Paşam'ın dediği gibi
"amacına ulaştığını" simgelemiş olmaz mıyız?
Günlerden bir gün; Konya'da Demirel ile Ecevit'i
"tencereyi pisletmekle" suçladı ve iki büyük parti-
yi kapattı.
Bugün "12 Eylül'ün amacına ulaştığını görüyo-
rum " diyor ya; 80 yaşındaki gözleri, hatta belleği ga-
liba hafrf anzalı.
Zira Adalet ve Cumhuriyet Halk Partilerinin kapa-
tılması, siyasal alanın bugün dincisinin bölücüsünün
at oynattığı elverişli zemine dönüşmesine yol açtı.
Paşam öylesine demokrattır ki; tabur, bölük, man-
ga hesabı askersel bir dizinle siyasal yapıyı bir sol
(Halkçı Parti), bir sağ (Milliyetçi Demokrat PartO iki
büyük ve yedekte küçük parti (Anavatan) ile oluş-
turmaya kalkıştı. Sonuç ortada.
12 Eylül'ün ömek başanları bunlarsa...
Tut keli perçeminden!
Evren: Bize sııikust
yapılsoydı hepsi ölecekti
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - 12 Eylül
darbesinin lideri, 7.
Cumhurbaşkanı Kenan
Evren, o dönemde, dar-
beyi yapan komutanlar-
dan herhangi birine ger-
çekleşecek bir suikasta
karşı siyasilerin öldürül-
mesi karan aldıklannı
söyledi. Evren, o dö-
nemde kimseye ''işken-
ce yapın" talimatı ver-
mediİderini ileri sürer-
ken 18 yaşından küçük
olduğu için yaşı büyütü-
lerek hakkında verilen i-
dam karan infaz edilen
Erdal Eren olayında so-
rumluluğu dönemin
yargısına attı.
Evren dün akşam
atv'nin ana haber bülte-
ninde 12 Eylül darbesiy-
le ilgili sorulan yanıtla-
dı. Kenan Evren, eski
MHP Genel Başkan
Yardımcısı Rıza Müftü-
oğlu'nun kitabında, es-
ki MHP Genel Başkanı
Alparslan Türkeş ve ar-
kadaşlannın Kenan Ev-
ren'e suikast yapmayı
düşündükleri iddiasına
yer vermesiyle ilgili ola-
rak "O dönemde bize sol
terör örgûtleri tarann-
dan suikast yapılacağma
ilişkin bir ihbar gelnıisti.
Ahnan önlemler sayesin-
de gerçekksmedT dedi.
Evren, 5 kişilik konse-
yin, kendilerine bir su-
ikast yönelmesi duru-
munda, o dönemde he-
def aldıklan siyasilerin
öldürülmesi konusunda
karar aldıklannı söyle-
di.
12 Eylül döneminde-
ki işkence olaylannın
anımsatılması üzerine
Kenan Evren, "ffiz kfan-
seye işkence yapın taU-
maü vermedik. O döne-
min savcılanna sorabi-
ttrsiniz" dedi.
"O dönemi düşünün-
ce vicdanınız rahat mı"
sorusu üzerine Kenan
Evren, kendilerini suçlu
olarak görmediğini ve
vicdanının rahat oldu-
ğunu kaydetti. Yayına
katılan Rjza Müftüoğlu
da, Evren'e 12 Ey-
lül'den sonra gözaltına
ahnan ve tutuklananla-
nn cezaevlerinde öldü-
ğünü anımsattı. Kenan
Evren bunun üzerine,
binlerce insanın öldüğü
12 Eylül dönemi için,
"Geçmişi bırakahm.
Geçmişle uğraşmaya-
hm. Geçmişi tarihçUer
değerlendirsin" diye
konuştu.
IMF'nin ücret ısram• Baştarafı 1. Sayfada
di. IMF heyeti, üçüncü gözden
geçirme çalışmalanm tamamla-
yamadan Türkiye'den aynldı.
IMF, 2001 bütçesini görüşmek
üzere ekim ayının ikinci yansın-
da yeniden Türkiye'ye gelecek.
Bu görüşmelerden sonra IMF'ye
üçüncü ek niyet mektubu sunula-
cak. IMF Türkiye Masası Şefi
Cottarelli, dün Devlet Bakanı Re-
cep Onal'ın ardından Hazine
Müsteşan Demiralp'le görüştü.
Demiralp, Cottarelli'yle düzen-
lendiği basın toplantısında, eko-
nomide hedeflerin degiştirihne-
sine gerek olmadığını söyledi.
Demiralp, 2000 yılında oluşacak
yüzde 6-7'lik büyümenin "eko-
nomide aşırı ısınmaya mahal ver-
meden istikrarlı büyümeji" gös-
terdiğini savundu. Demiralp, tü-
ketim ve dışalıma bağlı bir hare-
ketlenme görülmekle birlikte
üretime ağırlık veren kuruluşla-
nn dışalımdaki artışlannı önle-
mek değü, sürdürmek gerektiği-
ni söyledi. Demiralp, 3 yıl için
ortalama yüzde 5.5 büyüme ön-
görüldüğünü, bunun dengeleri
bozmadan hedeflere ulaşmayı
sağlayabileceğini kaydetti.
Selçuk Demiralp, faizlerin ge-
çen yılki yüzde 106 düzeyinden
yüzde 35'lere düşüşüyle yakla-
şık 20 milyar dolarhk tasarruf
sağlandığını, 21.5 katrilyon lira
olan faiz ödemelerinin 2001 yı-
lında 15 katrilyon liraya indirile-
ceğini bildirdi. Böylece 2000'de
ulusal gelirin yüzde 12'sini oluş-
turan bütçe açığının 2001 'de yüz-
de 7'ye düşürüleceğini, 2002 de
de yüzde 3 'ün altına indirileceği-
ni kaydeden Demiralp, 4.5 katril-
yon liraya ulaşan faiz dışı fazla-
nın ağustos ayı geçici sonuçlan-
na göre 5.5 katrilyon liraya ula-
şacağını, yılsonunda da 6-7 kat-
rilyon liraya ulaşacağını bildirdi.
Demiralp, KİT'lerin mali den-
gelenndekı ciddi bozulnıanın ka-
mu sektörü dengesi üzerinde bas-
kı oluşturduğunu belirtti. Demi-
ralp, iç borçlanmayı geri ödeme-
nin yüzde 75'le sınırlandırmaya
devam edeceklerini, 2000 yılı
için 6 milyar dolar öngörülen dış
borçlanmanın ilk 8 ayda 7.1 mil-
yar dolara ulaştığını bildirdi.
Cari işlemler açığının bekle-
nenden fazla olmasına karşın sür-
dürülebilir olduğunu belirten De-
miralp, bunun dış ticaretteki ge-
lişmelerden kaynaklandığını söy-
ledi. Petrol fiyatlan, bavul ticare-
tinde yeterli düzeye ulaşılama-
ması ve Euro/dolar paritesinin
cari açıkta etkili olduğunu anla-
tan Demiralp, 2000'de cari açı-
ğın ulusal gelire oranınm yüzde
4, 2001 'de de yüzde 3-3.5 olma-
sının beklendiğini bildirdi. Pet-
rol fiyatlannın 2000 yılı başında
22 dolarken 34 dolara kadar çık-
tığına dikkat çeken Demiralp,
şöyle konuştu:
"Eğerbu program 2000'de baş-
^Cottarelli tutuklansın9 DİSK'e bagjı NakUyat-tş Sendikaa GendBaşkanı ve üye-
leri, IMF Türkrve Masası Şefi Carlo CottareUi üe stand-
by anlaşmalarmı imzalayan başbakaniar, bakanlar hakkında "Ulke>i empenalist devletlerin hâkimyeti
attma koyma, bağımsızkğı yok etme" ve "vatana ihanet^ten Istanbul Cumhuriyet Başsa\cılıö'na suç du-
yurusunda bulunduiar. Suçduyunısundansonra adliyenin önünde açıklama > apan Nakli\et-IşGenelBaş-
kanı Ali Rıza Kûçükosmanoğla, Türkiye ekonomisnin yerii ve \abancı para örgûtleri aracıhğıyla yönetil-
diğini savunarak IMF Qe yapüan anlaşmalarda imzalan bulunanlann yargılanması gerektiğini beürtti.
Küçükosmanoğlu, CottareDi'nm tutukîanmasını isteyerek "EVIF'nin taÜmatlarıyla dümanın değisik ûi-
keierinde uygulanan ekonomikvesiyasizulûm programlan sonucu, biryandan yansömürge ülkeierin borç-
lan 3 kat artarken diğer yandan ajnı dönemde bu ülkekrden 717 miiyar dolar transfer edilmiştir" dedL
Çakşanlann, basm açıklâması sırasmda açmak istedikkri pankarta ise poüs tarafindan el konuldu.
lamanuş olsaydı Türkiye bu şo-
kun altmdan kolay kolav kalka-
nıazdı. Yüsonuna kadar 500 tril-
yon nra civannda bir kayıpla kar-
şdaşacağız. Eğer bunu yansıtsav-
dik, faiz dışı fazla çok daha fazla
olacakn. Ama ekonomideki den-
geleri bozmuş olacakük. Tekrar
petrol fiyaüannın 25 dolann aln-
na ineceği beklentimiz sürüyor.
Ama yüksek seviyelerde kalirsa
tabii ki bu konu gözden geçirfle-
cek."
Demiralp, 2 milyar dolar gelir
beklenen Türk Telekom dışında
özelleştirmelerde başanlı olun-
duğunu, Telekom'un satış geliri-
nin 2001 yılında oluşması yönün-
de çalışmalar yapıldığını kaydet-
ti.
IMF Türkiye Masası Şefi Car-
lo Cottarelli, programın rayında
gittiğini, petrol fiyatlarının yük-
sekliğine karşın ilk 8 ayda
1986'dan bu yana en düşük enf-
lasyon seviyesine gelindiğini
söyledi. 2000 yılında büyümenin
yüzde 7 civannda olacağını açık-
layan Cottarelli, "Yükselen pet-
rol fiyatlan nedenivle KtT'lerin
finansmanındaki bozukluk de-
vam ediyor" dedi. Cottarelli, ta-
lebin etkisiyle dışalımdaki hızlı
artışuı 2001 bütçesinde dikkate
alınacağını belirtirken bu çerçe-
vede kaynak kullanımı destekle-
me fonunun arttınlmasımn hü-
kümetin taahhüdünü gösterdiği-
ni söyledi. Cottarelli, aşm ısuı-
maya karşı gösterilen bu kararlı-
lığın 2001 bütçesinde devam et-
tirileceğini ümit ettiğini söyledi.
Cottarelli, özelleştirme eksikli-
ğin faiz dışı fazla ile karşılanabi-
leceğini belirtmesine karşın Türk
Telekom'un hızlı özelleştirilme-
si istemini vurguladı.
Başbakan Bulent Ecevit'ın
IMF'ye yönelik sözlerini nasıl
değerlendirdiğine ilişkin soru
üzerine, "Başbakan'm uluslara-
rası organizasyonlann nasıl dav-
ranması gerektiğini söylediği her
şeyle tanıamen mutabıkun" dı-
yen Cottarelli, işçi ücretlerinin
ikinci ek niyet mektubuna göre
hedeflenen enflasyona göre arttı-
nlacağını, konunun Ekonomik ve
Sosyal Konsey'de çözülebilece-
ğini yineledi. Cottarelli, basında
yer aJan vergi iadeleri, akaryakıt
ve elektriğe zam yapılması konu-
lannı görüşmelerde "spesifik"
öneri gündeme getırmediğini
söyledi.
Carlo CottareUi muhalefeti de böldü
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Başbakan
Bülent Ecevit'in, "ekonomiye ince ayar" iste-
yen IMF Türkiye Masası Şefi Cario Cottarei-
K'ye dönük çıkışı muhalefet partilerini böldü.
FP, Ecevit'in isyanını "hakh" bulurken
DYP'den, "Ecevit'in şikâyete hakkı yok" açık-
laması geldi. FP Genel Başkan Yardımcısı
MehmetBekaroğhı, "Sayın Ecevit IMF bürok-
ratlanna isvan ederken ne kadar samimiydi bi-
lemiyorum ama haklıydı" dedi. DYP Genel
Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez ise "EVIF'yi
davet eden, Ankara'da büro açmasma izin ve-
ren ve EMPnin talimatiannı eksiksizyerine ge-
tirerek halkı yoksullaşüran Başbakan Ecevit'in
ve hükümetin, Cottarelli'den şikâyet etmeye
hakkı yoktur" görüşünü savundu.
FP'nin seçimden hemen sonra açılan kapat-
ma davası nedeniyle tehdit altında olduğunu ve
serbest bir ortamda siyaset yapamadığını be-
lirten Bekaroğlu, Ecevit'in IMF ile ilgili açık-
lamalanna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Sa-
yın Ecevit, IMF bürokratlanna isyan ederken
ne kadar samimiydi büemiyorum ama hakhy-
dL Fakat bu samimiyet ve hakhlık yetmemek-
tedir. Sayın Başbakan'nı konusmasında bir ça-
resiziik psikolojisi vardv yanılr»or. Sa>ın Ecevit
çaresiz değildir. Çare vardır. Çare Ecevit'in ken-
disidir, çare siyaseror, çare tüm Türk siyasetinin
duruma el ko\ masıdır. Başta Ecevit olmak üze-
re hükümet ortaklanna sesleniyonım, bir da-
ha ve belki son olarak birfirsatvar elinizde. Ge-
lin 1 Ekim'de pariamento açıhnca ülke sorun-
lanna el koyun. Öncelikle siyasetin önünü aça-
hm. Bu işin siyasi getirisi varsa bu getiri sizin ol-
sun."
DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söyle-
mez de düzenlediği basın toplantısında Başba-
kan Ecevit'i eleştirdi. Ecevit'in "IMFmemu-
ru" Cottarelli ile bir çekişme ve tartışma için-
de görünmesini yadırgadıklannı belirten Söy-
lemez, "CottareUi, IMF'nin alt derecelerden
memurudur, yönetkisi bile değildir. Cottarelli,
buraya şahsi isteğryle gelmenüştir. LMF'vi da-
vet eden, Ankara'da büro açmasma izin veren
ve EVIF'nin talimatiannı eksiksiz yerine getire-
rek halkı yoksullaşüran Ecevit ve bu hüküme-
tin, Cottarelli'den şikâyetetmeye hakkı olnıadı-
ğı gibi, bunu da samimi bulnıavız" diye konuş-
tu.
IMF ve Dünya Bankası ile kişilikli ilişkile-
rin ülke yaranna olacağını ifade eden Söyle-
mez, ancak "işin magazinleştirumesinin, IMF
şefinin, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi politi-
kalannı pervasızca yönlendirip talimat verir
noktaya gehnesinin herkesi üzdüğünü" vurgu-
ladı. Ekonomi Zirvesi adı altında kendilerinin
söyleyip kendilerinin dinlediği, "komikvega-
rip" zirvelerle halkın gözünün boyanmaya ça-
lışüdığını ileri süren Söylemez, DYP olarak
önümüzdeki günlerde "alternatif ekonomi zir-
vesi'' düzenleyeceklerini söyledi. Başbakan'uı,
IMF'nin 4. derece memuru ile *itiş kaktş" gö-
rüntüsü vererek ülke itibannı sarstığını savu-
nan Söylemez, "Zamansızveyersizaçıklamay-
la borsa yeıie bir olmuştur. Özel sektörü suçla-
yan, İTO Başkanı'nı mahkemeye vermeye ka-
dar gkkn baskta zihnrveti protesto edjyorum"
diye konuştu. Söylemez, hükümetin ekonomi
yönetimine ilişkin gensoru verip vermeyecek-
lerine ilişkin bir soru üzerine de hem Meclis'te,
hem de Meclis dışında muhalefetin sesini yük-
selteceklerini ifade etti.
zirveden somut adım yok
Türk Telekom
için araçözünt
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kabinede
kavgalara neden olan konulan çözmek üzere top-
lanan liderler zirvesinden somut kararlar çıkma-
dı. Telekom'un özelleştirme stratejisiyle ilgili
tartışmalı konular Başbakan Yardımcısı Hüsa-
mettinÖzkan başkanlığındaoluşturulacakçaiış-
ma grubuna bırakıldı. Ancak Başbakan Yardım-
cısı Mesut Yılmaz, içeriğini açıklamaksızm Te-
lekom'la ilgili "prensip karanna vannklan, es-
neklik sağlanacağı" açıklamasıyla satılacak yüz-
de 20 hissenin arttınlacağı mesajını verdi. Buna
karşın MHP'nin "çekincelerini'' koruduğu öğ-
renildi. Zirveden çıkan. "Bakanlar Kuruhı ka-
rarnamelertvle ilgili işlemler ve imzalar sınırlan-
dırüacak" karan ise "bakanlara by-pass" kuşku-
suna neden oldu. Yılmaz, by-pass'ın söz konusu
olmadığını, karann bazı atamalarla ilgili olduğu-
nu söyledi.
Hükümet ortağı partilerin liderleri dün saat
14.30'da Başbakan Bülent Ecevit'in makam oda-
sında, ekonomideki tartışmalı konulan görüş-
mek üzere bir araya geldiler. Toplanüya, Ecevit,
Başbakan yardımcılan Devlet Bahçeti. Yılmaz
ve Özkan katıldı. Başbakan Yardımcısı Bahçeli,
zineden önce Türk Telekom Genel Müdürü ts-
mail Hakkı Alptürk ü makamına çağırarak ku-
rumun özelleştirilmesi çalışmaları konusunda
bilgi aldı. Alptürk. "azınhk hissesine yönetimde
çoğunhık hakkı verflemeyeceğini'' anlattı.
Zirve sürerken IMF Türkiye Masası Şefi Car-
lo Cottarelh'nin basın toplantısı başladı. Yakla-
şık 2.5 saat süren toplantı sonucunda açıklama
yapmak için Cottarelli'nin toplantısınuı bitmesi
beklendi.
Yapılan yazılı açıklanıada. Türk Telekom'un
özelleştirilmesinin hızlandmlarakbiran önce so-
nuçlandınlmasının sağlanacağı bildirildi. Ener-
jide bazı ivedi ve etkili önlemlerin alınması ge-
rektiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "One-
denie yeni enerji projelerinin yapunı veya ihalesi
hcdanduılacaktır ve süratle gezki santrallar ku-
nıbcaktır. Bu arada bazı komşu ülkeierden akhğ-
mız elektrik enerjisi dışalımının artünhnası için
gerekli girişimler yapünıaktadır. Aynı zamanda
elektrik enerjisi tasarrufu için etkili önlemler ab-
nacaktir. Befediyeler bu konuda uv-anlacakor."
Zirvede dünya petrol fiyatlanndaki yüksehne
dedeğerlendirilirken açıklamada, "Dünj'a petrol
fiyatlanndaki aşın aroşın ülkemizdeki olumsuz
etidlerini olabildiğince azaltmak için gerekli ön-
lemler ahnacaknr" dedi.
îç ve dış sermaye yatınmlanyla ilgili formali-
telerin hızlandınlması için etkili kurallann geti-
rileceği belirtilen açıklamada, "Bakanlar Kuru-
lu kararnameleriyleflgüiişlemler veimzalarsunr-
landutlarak devlet yönetimmde verimülik artn-
nlacakür" denildi. Açıklamada, "işlem veimza-
lann sunnandmhnası
n
na açıklık getirilmedi. "lş-
lem ve imza sınuiamasryla" Cumhurbaşkanı'nın
ve Başbakan'ın KHK'yle devredilebilecek ata-
ma yetkilerinin ilgili bakanlara devTedilmesinin
amaçlandığı belirtildi.
Başbakan Yarduncısı Özkan, "sınjnandn--
ma"nın bakanlann imza yetkisine by-pass olma-
dığmı, bürokratik işlemlerin azaltılmasını öngör-
düğünü dile getirdi.
Başbakanlık'tan aynlırken gazetecilerin soru-
lannı yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Yıhnaz,
Yılmaz, akaryakıt fiyatlanna zam yapılıp yapıl-
mayacağına ilişkin soruya, "Hayır, kesinnkle söz
konusu değü" karşılığını verdi.
Yılmaz. Telekom'un özelleştirilmesinde yö-
netim yetkilerinin devredilmesinden kaynakla-
nan sorunun nasıl aşılacağımn sorulması üzeri-
ne, prensip olarak bu sorunu giderdiklerini söy-
ledi. Yılmaz. "Tekkom'unözeDeştirflmesininhâ-
landınlması ve bu konudaki mekanizmalann bir
an önce faaliyete geçirilmesi için Savın Özkan'm
başkanlığında ilgili kurumlar bir araya gelecek-
ler. Sanıyorum, önümüzdeki hafta sonın tama-
men asılrnış ohır" dedi. Yılmaz, Telekom'un yüz-
de 20'den fazla hissesinin satılmasının söz konu-
su olup olmadığmın sorulması üzerine, "Işte o ko-
nularda biz gerekli prensip kararmı akfak Uygu-
lamayı dediğim arkadaşiar yapacak" diye konuş-
tu. Yılmaz, "Prensip karan, sanlacak hissenin
yüzde 20"nin üzerine çıküması nu" sorusuna da
"Telekomun özeUeştûibnesinin şu anda karşüaş-
oğı darboğazın aşılması için gerekli esnekliğin
sağlanmasuu kararlaşürdık" yanıtını verdi.
Orgeneral Başer: Her zaman tetikte olmahyız
ADANA (AA) - 2. Ordu Komutanı
Orgeneral Edip Başer, "Cumhuriyet'i
ortadan kaldırarak onun yerine baş-
ka bir rejimi ikame etmeye çahşanla-
ra karşı herzaman uyanık vetetikte ol-
ma zorunluluğumuz var" dedi.
Orgeneral Başer, 6. Kolordu Komu-
tanlığı'nda düzenlenen devir teslim
töreninde yaptığı konuşmada, Türk
Silahh Kuvvetleri (TSK) olarak
"komutanlık devir teslim törenlerine
bir nevi bayrak yanşuun etaplan ola-
rak baküklannı" söyledi. "Birkomu-
tan. bayrağıyeni gelen bir diğerinetes-
Bmeder" diyen Orgeneral Başer, "An-
cak bizüıuanin stadyumlarda seyretti-
ğimiz düz koşulardan bir farkı vanhr.
Biz teslim ahnan bayrağm, daima da-
ha yukanlarda bir yerde bir sonraki-
ne teslim edihnesini öngörürüz ve gö-
revi teslim alan komutan arkadaşun,
her rütbede bunun gayTeti içinde olur.
Bizim koşu yolumuz düz değil, yuka-
rüaradoğru çıkan bir yoldur" diye ko-
nuştu. Orgeneral Başer, "buvatantop-
raklannm, kolayhkla vatan toprağı ol-
madığını" anımsatarak sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Biz hepimiz, bu toprağın, bu güzel
Anadolu'nun ve bu güzel Türkiye'nin
çocukian ve bu toprağın sahipleri ola-
rak onun yabancısı da değiliz. Malat-
ya'dan heUkopterie geürken kutsal va-
tan toprağmı izleyip' Bu topraklar na-
sıl vatan yapıldı, bu topraklar nasıl va-
tan toprağı olarak muhafaza edildi ve
edilmekte' diye düşündüm. Bizlere
düşen, bu sorunun cevabnıı gençleri-
mize çok iyi anlatmakür. Gençlerimi-
ze, bir Kurtuluş Savaşı'nuı hangi ko-
şullarda, hangi zorluklaıia. hangi feda-
kârhklarla yapıldığını ve başarıldığuu,
Cumhuriyet'in hangi zorluklaıia, han-
gi kan ve canlann, hangi ter ve gözyaş-
lannın üzerinde yükseltildiğini çok iyi
anlatmak mecburiyetindeyiz.
Ancak bunlan bilen nesiller, bu
Cumhuriyet'e düşman olanlann, bu
ülke bütünlüğünü, ulus bütünhığünü
parçalamaya çahşanlann planlannın
yp tıızaklannın farkına zamanınria va-
rabüirler ve gerekli uyanıkhuğı göste-
rerek bu vatanuı bütünlüğünün, bu
Cumhuriyet'in cumhuriyet olarak be-
kasının sağlanmasuıda üzerlerine dü-
şen görevleri yapabünier. Bu tarih bi-
nncine sahip olmayan nesflkrden bu
görevi beklemek, bana göre hayal ola-
cakûr. O bakundan tekrar ve tsrarla
'Genç nesillerimize bu vatanın vatan
yapılmasındaki fedakârlıklan çok iyi
anlatmamız gerek' diyorum.''
Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nı
çok büyük fedakârlıklarla yaparak bu
devleti kan, gözyaşı ve binlerce şehi-
din canlan üzerine bina ettiğini belir-
ten Orgeneral Başer şunlan söyledi:
"Bu fedakârhklar üzerine kuruhnuş
Cumhuriyet'te şu anda yüce milleti-
mizin tekamacı, huzur, birlik ve güven
içinde yaşamak, yüce Atatürk'ün ken-
disine göstermiş olduğu hedefe, çağ-
daş uygarhk hedefine doğru çalışma
gayretini sürdünnektir. Bu gavret ve
çahşmalarda miOetin tüm bireylerine
düşen görevler vardır. Buvatanı vatan
olarak korumak. sadece askerin ve po-
lisin değü, mületin her ferdinin görevi-
dir. Hepimizin üzerine bu konuda gö-
revler düşmektedir. Bir diğer vazife-
miz de vatandaşlanmıza bu varifeleri
iyi anlatmak ve vatandaş olma şuuru-
nu çok daha küçük yaştan çocuklan-
mıza ve gençlerimize verebümektir."
Orgeneral Edip Başer, TSK'nin, ülke
bütünlüğünü, ulusun birliğini, huzur
ve refahını sağlamanın gayreti içinde
ayakta olduğunu ifade ederek şunlan
dedi:
"TSK, milletinin güveniyle. mületi-
nin desteğh le onun bir parçası olarak,
onun evlatlanndan oluşmuş bir güç
olarak anayasal görevini yerine getir-
menin çabası içindedir. Bu yolda ge-
çen yıüarda nelerin feda edildiğini,
hangi zoriuklara hep beraber uhısça
katlanıldığını hepimiz çok iyi biliyo-
nız. l nutmanıak gereken bir şey var,
hepimiz gerek ülkeyi böhneye, gerek
bu ulusıı birbirine düşman gruplar ha-
Kne getirmeye ve gerekse Cumhuriyet'i
ortadan kaldırarak onun yerine başka
bir rejimi ikame etmeye çahşanlara
karşı her zaman uyanık ve her zaman
tetikte olma zorunluluğumuz var."