22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI R K I Y Istanbul PB 24 Sınop Y 21 Adana PB Edirne PB 25 Samsun Y 21 Mersin Kocaeli Y 23 Trabzon Çanakkale PB 24 Gıresun Izmir  26 Ankara Y 22 Diyarbakır Y 22 Şanhurfa PB 20 Mardin Manisa Aydın A 26 Eskişehir PB 21 Siirt Denizii A 28 Konya A 21 Hakkâri A 27 Sıvas Y 22 Van Zonguldak Y 19 Antalya A 29 Kars PB 18 Yurdun kuzey kesım- lerı parçalı bulutlu, Marmara'nındoğusu. Karadenız ıle Iç Ana- dolu'nun doğusu yer yer gökgürültülü sa- ğanak yağışlı ötekı yerter az bulutlu ve açık geçecek. Hava stcaklığı ıç kesımler- de hıssedılır derece- de olmak üzere tüm yurtta azalacak. IS MERKEZ Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB PB PB PB PB 10 13 15 21 18 19 22 20 Münih PB 21 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB A A A A 21 26 31 26 26 27 26 28 Y 24 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Y A PB A Y A Y A 15 33 21 33 30 31 26 35 PB 34 0Aç,k Parçalı bulutlu Bulutlu k Çok bulutlu Yağmuriu Kariı 3 Sulu kar . Gok gurultulü • * GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada önce, "20yılabaktığında 12 Eylül'ün amacına u- laştığını görüyonım" dedi ve sonra tarih yazan bir insanın tarihsel sözlerini, jşte bu noktadan itibaren söyledi: "12 Eylül'ün amacı Türkiye'yi tıkayan ve gerilet- meye başlayan sağ-sol çatışmasına son vermek, si- yasi uzlaşı ortamı yaratmaktı. Bugünkü Türkiye bu amaçlann gerçekleştiğini gösteriyor". Demek istiyor kı, Evrensel Kenan Paşam; Türki- ye AB kapılanna dayandıysa, Türkiye gerilemekten kurtulduysa, yanm yüzyıla yakın birbirierini yiyen Demirel'le Ecevit artık siyasal aşk meşk yaşryor- larsa... bu mutlu tablo sadece ve sadece 12 Eylül'ün eseridir. Bugünleri de görecek miydik Yarabbi! Demirel'in saptamasına göre Türkiye'yi en az elli yıl geri bıra- kan 12 Eylül darbesinin liderinden geliyor bu övün- me, bu şişinme! Daha geniş açıdan bakıldığında; bu kısa sapta- ma Atatürk'ten sonra 12 Eylül 1980'le Cumhuri- yet'in yeniden doğuşunu müjdeliyor. 12 Eylül'ün marifetleri anlatmakla bitmez. Birka- çını anımsatmak Evrensel Paşam'ı yalanlamayaye- ter de artar bile. örneğin; 1982 Anayasası. Evrensel Paşam'a do- kuz yıl sürecek iktidar kapısını açan anayasa. Ada- let Partisi örgütü ayakta, Güniz Sokakian talimat alıyor. Düşük Demırel, ateşten birtop. Örgütünü, ga- zetecileri, aydın çevreleri, önüne kim çıkarsa as- kersel anayasaya karşı davranmaya çağınyor. Usta siyasetçi, bir bilen; 82 Anayasası'nı ulusun referandumda reddedeceginden kuşku duymuyor. Ecevit de öyle. Sindiremediği 82 Anayasası'nın kabul görmemesini istiyor. 82 Anayasası yüzde 92.5 oyla onaylanıyor. Haz- retlerin sözleri söz. 1987'de siyasal yasaklardan kıl payı kurtuluncaya kadar 82 Anayasası'nı ilk fırsat- ta değiştireceklerini vaat ediyoriar. Ama sonra? Yasaksız Demirel ve Ecevit 82 Anayasası'nın ni- metlerinden yararlanıyoriar. Bir Kurucu Meclis oluş- turularak yeni bir anayasa yapmak... Türkiye'yi as- kersel nitelikte gördükleri Evrensel Paşam anaya- sasından kurtarmak... artık akıllannın ucundan bile geçmiyor. Tut keli perçeminden Demirel, önce (1991'de) başbakanlığı sırasında, (1993'te) Cumhurbaşkanı olduktan sonra mendil cebinden eksik etmediği askersel 82 Anayasası ile uygulamalannı, görüşlerini yıllardır öylesine imanla savundu ki.. Evrensel Paşam, 12 Eylül amacına ulaştığını söy- lerken "dün dündür bugünse bugün" söylemini ka- nıtlayan biriikte övdüğü iki IkJeri göklere çıkarma- sın da ne yapsın? Evet, bir değişim oldu. Demirel'in "Çankaya'ya çıkmak için 12 Eylül darbesini tezgâhladığını" söy- lediği Evrensel Paşam'la iki Ikjer siyasette dünya ah- ret artık kardeş! Okuyucu ne der şöyle bir öneriye: Türkiye'yi bu- günlere getiren Evrensel Paşam'ın bir eliyle Demi- rel'i, öteki eliyle Ecevit'i kucaklayan şöyle görkem- li bir heykelini başkentin orta yerine yerleştirsek ve altına da: "Tencereyi pisletenleri 'temize' çıkaran önder" yazsak! 12 Eylül'ün, Evrensel Paşam'ın dediği gibi "amacına ulaştığını" simgelemiş olmaz mıyız? Günlerden bir gün; Konya'da Demirel ile Ecevit'i "tencereyi pisletmekle" suçladı ve iki büyük parti- yi kapattı. Bugün "12 Eylül'ün amacına ulaştığını görüyo- rum " diyor ya; 80 yaşındaki gözleri, hatta belleği ga- liba hafrf anzalı. Zira Adalet ve Cumhuriyet Halk Partilerinin kapa- tılması, siyasal alanın bugün dincisinin bölücüsünün at oynattığı elverişli zemine dönüşmesine yol açtı. Paşam öylesine demokrattır ki; tabur, bölük, man- ga hesabı askersel bir dizinle siyasal yapıyı bir sol (Halkçı Parti), bir sağ (Milliyetçi Demokrat PartO iki büyük ve yedekte küçük parti (Anavatan) ile oluş- turmaya kalkıştı. Sonuç ortada. 12 Eylül'ün ömek başanları bunlarsa... Tut keli perçeminden! Evren: Bize sııikust yapılsoydı hepsi ölecekti ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - 12 Eylül darbesinin lideri, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, o dönemde, dar- beyi yapan komutanlar- dan herhangi birine ger- çekleşecek bir suikasta karşı siyasilerin öldürül- mesi karan aldıklannı söyledi. Evren, o dö- nemde kimseye ''işken- ce yapın" talimatı ver- mediİderini ileri sürer- ken 18 yaşından küçük olduğu için yaşı büyütü- lerek hakkında verilen i- dam karan infaz edilen Erdal Eren olayında so- rumluluğu dönemin yargısına attı. Evren dün akşam atv'nin ana haber bülte- ninde 12 Eylül darbesiy- le ilgili sorulan yanıtla- dı. Kenan Evren, eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Rıza Müftü- oğlu'nun kitabında, es- ki MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve ar- kadaşlannın Kenan Ev- ren'e suikast yapmayı düşündükleri iddiasına yer vermesiyle ilgili ola- rak "O dönemde bize sol terör örgûtleri tarann- dan suikast yapılacağma ilişkin bir ihbar gelnıisti. Ahnan önlemler sayesin- de gerçekksmedT dedi. Evren, 5 kişilik konse- yin, kendilerine bir su- ikast yönelmesi duru- munda, o dönemde he- def aldıklan siyasilerin öldürülmesi konusunda karar aldıklannı söyle- di. 12 Eylül döneminde- ki işkence olaylannın anımsatılması üzerine Kenan Evren, "ffiz kfan- seye işkence yapın taU- maü vermedik. O döne- min savcılanna sorabi- ttrsiniz" dedi. "O dönemi düşünün- ce vicdanınız rahat mı" sorusu üzerine Kenan Evren, kendilerini suçlu olarak görmediğini ve vicdanının rahat oldu- ğunu kaydetti. Yayına katılan Rjza Müftüoğlu da, Evren'e 12 Ey- lül'den sonra gözaltına ahnan ve tutuklananla- nn cezaevlerinde öldü- ğünü anımsattı. Kenan Evren bunun üzerine, binlerce insanın öldüğü 12 Eylül dönemi için, "Geçmişi bırakahm. Geçmişle uğraşmaya- hm. Geçmişi tarihçUer değerlendirsin" diye konuştu. IMF'nin ücret ısram• Baştarafı 1. Sayfada di. IMF heyeti, üçüncü gözden geçirme çalışmalanm tamamla- yamadan Türkiye'den aynldı. IMF, 2001 bütçesini görüşmek üzere ekim ayının ikinci yansın- da yeniden Türkiye'ye gelecek. Bu görüşmelerden sonra IMF'ye üçüncü ek niyet mektubu sunula- cak. IMF Türkiye Masası Şefi Cottarelli, dün Devlet Bakanı Re- cep Onal'ın ardından Hazine Müsteşan Demiralp'le görüştü. Demiralp, Cottarelli'yle düzen- lendiği basın toplantısında, eko- nomide hedeflerin degiştirihne- sine gerek olmadığını söyledi. Demiralp, 2000 yılında oluşacak yüzde 6-7'lik büyümenin "eko- nomide aşırı ısınmaya mahal ver- meden istikrarlı büyümeji" gös- terdiğini savundu. Demiralp, tü- ketim ve dışalıma bağlı bir hare- ketlenme görülmekle birlikte üretime ağırlık veren kuruluşla- nn dışalımdaki artışlannı önle- mek değü, sürdürmek gerektiği- ni söyledi. Demiralp, 3 yıl için ortalama yüzde 5.5 büyüme ön- görüldüğünü, bunun dengeleri bozmadan hedeflere ulaşmayı sağlayabileceğini kaydetti. Selçuk Demiralp, faizlerin ge- çen yılki yüzde 106 düzeyinden yüzde 35'lere düşüşüyle yakla- şık 20 milyar dolarhk tasarruf sağlandığını, 21.5 katrilyon lira olan faiz ödemelerinin 2001 yı- lında 15 katrilyon liraya indirile- ceğini bildirdi. Böylece 2000'de ulusal gelirin yüzde 12'sini oluş- turan bütçe açığının 2001 'de yüz- de 7'ye düşürüleceğini, 2002 de de yüzde 3 'ün altına indirileceği- ni kaydeden Demiralp, 4.5 katril- yon liraya ulaşan faiz dışı fazla- nın ağustos ayı geçici sonuçlan- na göre 5.5 katrilyon liraya ula- şacağını, yılsonunda da 6-7 kat- rilyon liraya ulaşacağını bildirdi. Demiralp, KİT'lerin mali den- gelenndekı ciddi bozulnıanın ka- mu sektörü dengesi üzerinde bas- kı oluşturduğunu belirtti. Demi- ralp, iç borçlanmayı geri ödeme- nin yüzde 75'le sınırlandırmaya devam edeceklerini, 2000 yılı için 6 milyar dolar öngörülen dış borçlanmanın ilk 8 ayda 7.1 mil- yar dolara ulaştığını bildirdi. Cari işlemler açığının bekle- nenden fazla olmasına karşın sür- dürülebilir olduğunu belirten De- miralp, bunun dış ticaretteki ge- lişmelerden kaynaklandığını söy- ledi. Petrol fiyatlan, bavul ticare- tinde yeterli düzeye ulaşılama- ması ve Euro/dolar paritesinin cari açıkta etkili olduğunu anla- tan Demiralp, 2000'de cari açı- ğın ulusal gelire oranınm yüzde 4, 2001 'de de yüzde 3-3.5 olma- sının beklendiğini bildirdi. Pet- rol fiyatlannın 2000 yılı başında 22 dolarken 34 dolara kadar çık- tığına dikkat çeken Demiralp, şöyle konuştu: "Eğerbu program 2000'de baş- ^Cottarelli tutuklansın9 DİSK'e bagjı NakUyat-tş Sendikaa GendBaşkanı ve üye- leri, IMF Türkrve Masası Şefi Carlo CottareUi üe stand- by anlaşmalarmı imzalayan başbakaniar, bakanlar hakkında "Ulke>i empenalist devletlerin hâkimyeti attma koyma, bağımsızkğı yok etme" ve "vatana ihanet^ten Istanbul Cumhuriyet Başsa\cılıö'na suç du- yurusunda bulunduiar. Suçduyunısundansonra adliyenin önünde açıklama > apan Nakli\et-IşGenelBaş- kanı Ali Rıza Kûçükosmanoğla, Türkiye ekonomisnin yerii ve \abancı para örgûtleri aracıhğıyla yönetil- diğini savunarak IMF Qe yapüan anlaşmalarda imzalan bulunanlann yargılanması gerektiğini beürtti. Küçükosmanoğlu, CottareDi'nm tutukîanmasını isteyerek "EVIF'nin taÜmatlarıyla dümanın değisik ûi- keierinde uygulanan ekonomikvesiyasizulûm programlan sonucu, biryandan yansömürge ülkeierin borç- lan 3 kat artarken diğer yandan ajnı dönemde bu ülkekrden 717 miiyar dolar transfer edilmiştir" dedL Çakşanlann, basm açıklâması sırasmda açmak istedikkri pankarta ise poüs tarafindan el konuldu. lamanuş olsaydı Türkiye bu şo- kun altmdan kolay kolav kalka- nıazdı. Yüsonuna kadar 500 tril- yon nra civannda bir kayıpla kar- şdaşacağız. Eğer bunu yansıtsav- dik, faiz dışı fazla çok daha fazla olacakn. Ama ekonomideki den- geleri bozmuş olacakük. Tekrar petrol fiyaüannın 25 dolann aln- na ineceği beklentimiz sürüyor. Ama yüksek seviyelerde kalirsa tabii ki bu konu gözden geçirfle- cek." Demiralp, 2 milyar dolar gelir beklenen Türk Telekom dışında özelleştirmelerde başanlı olun- duğunu, Telekom'un satış geliri- nin 2001 yılında oluşması yönün- de çalışmalar yapıldığını kaydet- ti. IMF Türkiye Masası Şefi Car- lo Cottarelli, programın rayında gittiğini, petrol fiyatlarının yük- sekliğine karşın ilk 8 ayda 1986'dan bu yana en düşük enf- lasyon seviyesine gelindiğini söyledi. 2000 yılında büyümenin yüzde 7 civannda olacağını açık- layan Cottarelli, "Yükselen pet- rol fiyatlan nedenivle KtT'lerin finansmanındaki bozukluk de- vam ediyor" dedi. Cottarelli, ta- lebin etkisiyle dışalımdaki hızlı artışuı 2001 bütçesinde dikkate alınacağını belirtirken bu çerçe- vede kaynak kullanımı destekle- me fonunun arttınlmasımn hü- kümetin taahhüdünü gösterdiği- ni söyledi. Cottarelli, aşm ısuı- maya karşı gösterilen bu kararlı- lığın 2001 bütçesinde devam et- tirileceğini ümit ettiğini söyledi. Cottarelli, özelleştirme eksikli- ğin faiz dışı fazla ile karşılanabi- leceğini belirtmesine karşın Türk Telekom'un hızlı özelleştirilme- si istemini vurguladı. Başbakan Bulent Ecevit'ın IMF'ye yönelik sözlerini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soru üzerine, "Başbakan'm uluslara- rası organizasyonlann nasıl dav- ranması gerektiğini söylediği her şeyle tanıamen mutabıkun" dı- yen Cottarelli, işçi ücretlerinin ikinci ek niyet mektubuna göre hedeflenen enflasyona göre arttı- nlacağını, konunun Ekonomik ve Sosyal Konsey'de çözülebilece- ğini yineledi. Cottarelli, basında yer aJan vergi iadeleri, akaryakıt ve elektriğe zam yapılması konu- lannı görüşmelerde "spesifik" öneri gündeme getırmediğini söyledi. Carlo CottareUi muhalefeti de böldü ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Başbakan Bülent Ecevit'in, "ekonomiye ince ayar" iste- yen IMF Türkiye Masası Şefi Cario Cottarei- K'ye dönük çıkışı muhalefet partilerini böldü. FP, Ecevit'in isyanını "hakh" bulurken DYP'den, "Ecevit'in şikâyete hakkı yok" açık- laması geldi. FP Genel Başkan Yardımcısı MehmetBekaroğhı, "Sayın Ecevit IMF bürok- ratlanna isvan ederken ne kadar samimiydi bi- lemiyorum ama haklıydı" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez ise "EVIF'yi davet eden, Ankara'da büro açmasma izin ve- ren ve EMPnin talimatiannı eksiksizyerine ge- tirerek halkı yoksullaşüran Başbakan Ecevit'in ve hükümetin, Cottarelli'den şikâyet etmeye hakkı yoktur" görüşünü savundu. FP'nin seçimden hemen sonra açılan kapat- ma davası nedeniyle tehdit altında olduğunu ve serbest bir ortamda siyaset yapamadığını be- lirten Bekaroğlu, Ecevit'in IMF ile ilgili açık- lamalanna dikkat çekerek şunlan söyledi: "Sa- yın Ecevit, IMF bürokratlanna isyan ederken ne kadar samimiydi büemiyorum ama hakhy- dL Fakat bu samimiyet ve hakhlık yetmemek- tedir. Sayın Başbakan'nı konusmasında bir ça- resiziik psikolojisi vardv yanılr»or. Sa>ın Ecevit çaresiz değildir. Çare vardır. Çare Ecevit'in ken- disidir, çare siyaseror, çare tüm Türk siyasetinin duruma el ko\ masıdır. Başta Ecevit olmak üze- re hükümet ortaklanna sesleniyonım, bir da- ha ve belki son olarak birfirsatvar elinizde. Ge- lin 1 Ekim'de pariamento açıhnca ülke sorun- lanna el koyun. Öncelikle siyasetin önünü aça- hm. Bu işin siyasi getirisi varsa bu getiri sizin ol- sun." DYP Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söyle- mez de düzenlediği basın toplantısında Başba- kan Ecevit'i eleştirdi. Ecevit'in "IMFmemu- ru" Cottarelli ile bir çekişme ve tartışma için- de görünmesini yadırgadıklannı belirten Söy- lemez, "CottareUi, IMF'nin alt derecelerden memurudur, yönetkisi bile değildir. Cottarelli, buraya şahsi isteğryle gelmenüştir. LMF'vi da- vet eden, Ankara'da büro açmasma izin veren ve EVIF'nin talimatiannı eksiksiz yerine getire- rek halkı yoksullaşüran Ecevit ve bu hüküme- tin, Cottarelli'den şikâyetetmeye hakkı olnıadı- ğı gibi, bunu da samimi bulnıavız" diye konuş- tu. IMF ve Dünya Bankası ile kişilikli ilişkile- rin ülke yaranna olacağını ifade eden Söyle- mez, ancak "işin magazinleştirumesinin, IMF şefinin, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi politi- kalannı pervasızca yönlendirip talimat verir noktaya gehnesinin herkesi üzdüğünü" vurgu- ladı. Ekonomi Zirvesi adı altında kendilerinin söyleyip kendilerinin dinlediği, "komikvega- rip" zirvelerle halkın gözünün boyanmaya ça- lışüdığını ileri süren Söylemez, DYP olarak önümüzdeki günlerde "alternatif ekonomi zir- vesi'' düzenleyeceklerini söyledi. Başbakan'uı, IMF'nin 4. derece memuru ile *itiş kaktş" gö- rüntüsü vererek ülke itibannı sarstığını savu- nan Söylemez, "Zamansızveyersizaçıklamay- la borsa yeıie bir olmuştur. Özel sektörü suçla- yan, İTO Başkanı'nı mahkemeye vermeye ka- dar gkkn baskta zihnrveti protesto edjyorum" diye konuştu. Söylemez, hükümetin ekonomi yönetimine ilişkin gensoru verip vermeyecek- lerine ilişkin bir soru üzerine de hem Meclis'te, hem de Meclis dışında muhalefetin sesini yük- selteceklerini ifade etti. zirveden somut adım yok Türk Telekom için araçözünt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kabinede kavgalara neden olan konulan çözmek üzere top- lanan liderler zirvesinden somut kararlar çıkma- dı. Telekom'un özelleştirme stratejisiyle ilgili tartışmalı konular Başbakan Yardımcısı Hüsa- mettinÖzkan başkanlığındaoluşturulacakçaiış- ma grubuna bırakıldı. Ancak Başbakan Yardım- cısı Mesut Yılmaz, içeriğini açıklamaksızm Te- lekom'la ilgili "prensip karanna vannklan, es- neklik sağlanacağı" açıklamasıyla satılacak yüz- de 20 hissenin arttınlacağı mesajını verdi. Buna karşın MHP'nin "çekincelerini'' koruduğu öğ- renildi. Zirveden çıkan. "Bakanlar Kuruhı ka- rarnamelertvle ilgili işlemler ve imzalar sınırlan- dırüacak" karan ise "bakanlara by-pass" kuşku- suna neden oldu. Yılmaz, by-pass'ın söz konusu olmadığını, karann bazı atamalarla ilgili olduğu- nu söyledi. Hükümet ortağı partilerin liderleri dün saat 14.30'da Başbakan Bülent Ecevit'in makam oda- sında, ekonomideki tartışmalı konulan görüş- mek üzere bir araya geldiler. Toplanüya, Ecevit, Başbakan yardımcılan Devlet Bahçeti. Yılmaz ve Özkan katıldı. Başbakan Yardımcısı Bahçeli, zineden önce Türk Telekom Genel Müdürü ts- mail Hakkı Alptürk ü makamına çağırarak ku- rumun özelleştirilmesi çalışmaları konusunda bilgi aldı. Alptürk. "azınhk hissesine yönetimde çoğunhık hakkı verflemeyeceğini'' anlattı. Zirve sürerken IMF Türkiye Masası Şefi Car- lo Cottarelh'nin basın toplantısı başladı. Yakla- şık 2.5 saat süren toplantı sonucunda açıklama yapmak için Cottarelli'nin toplantısınuı bitmesi beklendi. Yapılan yazılı açıklanıada. Türk Telekom'un özelleştirilmesinin hızlandmlarakbiran önce so- nuçlandınlmasının sağlanacağı bildirildi. Ener- jide bazı ivedi ve etkili önlemlerin alınması ge- rektiği belirtilen açıklamada şöyle denildi: "One- denie yeni enerji projelerinin yapunı veya ihalesi hcdanduılacaktır ve süratle gezki santrallar ku- nıbcaktır. Bu arada bazı komşu ülkeierden akhğ- mız elektrik enerjisi dışalımının artünhnası için gerekli girişimler yapünıaktadır. Aynı zamanda elektrik enerjisi tasarrufu için etkili önlemler ab- nacaktir. Befediyeler bu konuda uv-anlacakor." Zirvede dünya petrol fiyatlanndaki yüksehne dedeğerlendirilirken açıklamada, "Dünj'a petrol fiyatlanndaki aşın aroşın ülkemizdeki olumsuz etidlerini olabildiğince azaltmak için gerekli ön- lemler ahnacaknr" dedi. îç ve dış sermaye yatınmlanyla ilgili formali- telerin hızlandınlması için etkili kurallann geti- rileceği belirtilen açıklamada, "Bakanlar Kuru- lu kararnameleriyleflgüiişlemler veimzalarsunr- landutlarak devlet yönetimmde verimülik artn- nlacakür" denildi. Açıklamada, "işlem veimza- lann sunnandmhnası n na açıklık getirilmedi. "lş- lem ve imza sınuiamasryla" Cumhurbaşkanı'nın ve Başbakan'ın KHK'yle devredilebilecek ata- ma yetkilerinin ilgili bakanlara devTedilmesinin amaçlandığı belirtildi. Başbakan Yarduncısı Özkan, "sınjnandn-- ma"nın bakanlann imza yetkisine by-pass olma- dığmı, bürokratik işlemlerin azaltılmasını öngör- düğünü dile getirdi. Başbakanlık'tan aynlırken gazetecilerin soru- lannı yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Yıhnaz, Yılmaz, akaryakıt fiyatlanna zam yapılıp yapıl- mayacağına ilişkin soruya, "Hayır, kesinnkle söz konusu değü" karşılığını verdi. Yılmaz. Telekom'un özelleştirilmesinde yö- netim yetkilerinin devredilmesinden kaynakla- nan sorunun nasıl aşılacağımn sorulması üzeri- ne, prensip olarak bu sorunu giderdiklerini söy- ledi. Yılmaz. "Tekkom'unözeDeştirflmesininhâ- landınlması ve bu konudaki mekanizmalann bir an önce faaliyete geçirilmesi için Savın Özkan'm başkanlığında ilgili kurumlar bir araya gelecek- ler. Sanıyorum, önümüzdeki hafta sonın tama- men asılrnış ohır" dedi. Yılmaz, Telekom'un yüz- de 20'den fazla hissesinin satılmasının söz konu- su olup olmadığmın sorulması üzerine, "Işte o ko- nularda biz gerekli prensip kararmı akfak Uygu- lamayı dediğim arkadaşiar yapacak" diye konuş- tu. Yılmaz, "Prensip karan, sanlacak hissenin yüzde 20"nin üzerine çıküması nu" sorusuna da "Telekomun özeUeştûibnesinin şu anda karşüaş- oğı darboğazın aşılması için gerekli esnekliğin sağlanmasuu kararlaşürdık" yanıtını verdi. Orgeneral Başer: Her zaman tetikte olmahyız ADANA (AA) - 2. Ordu Komutanı Orgeneral Edip Başer, "Cumhuriyet'i ortadan kaldırarak onun yerine baş- ka bir rejimi ikame etmeye çahşanla- ra karşı herzaman uyanık vetetikte ol- ma zorunluluğumuz var" dedi. Orgeneral Başer, 6. Kolordu Komu- tanlığı'nda düzenlenen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, Türk Silahh Kuvvetleri (TSK) olarak "komutanlık devir teslim törenlerine bir nevi bayrak yanşuun etaplan ola- rak baküklannı" söyledi. "Birkomu- tan. bayrağıyeni gelen bir diğerinetes- Bmeder" diyen Orgeneral Başer, "An- cak bizüıuanin stadyumlarda seyretti- ğimiz düz koşulardan bir farkı vanhr. Biz teslim ahnan bayrağm, daima da- ha yukanlarda bir yerde bir sonraki- ne teslim edihnesini öngörürüz ve gö- revi teslim alan komutan arkadaşun, her rütbede bunun gayTeti içinde olur. Bizim koşu yolumuz düz değil, yuka- rüaradoğru çıkan bir yoldur" diye ko- nuştu. Orgeneral Başer, "buvatantop- raklannm, kolayhkla vatan toprağı ol- madığını" anımsatarak sözlerini şöy- le sürdürdü: "Biz hepimiz, bu toprağın, bu güzel Anadolu'nun ve bu güzel Türkiye'nin çocukian ve bu toprağın sahipleri ola- rak onun yabancısı da değiliz. Malat- ya'dan heUkopterie geürken kutsal va- tan toprağmı izleyip' Bu topraklar na- sıl vatan yapıldı, bu topraklar nasıl va- tan toprağı olarak muhafaza edildi ve edilmekte' diye düşündüm. Bizlere düşen, bu sorunun cevabnıı gençleri- mize çok iyi anlatmakür. Gençlerimi- ze, bir Kurtuluş Savaşı'nuı hangi ko- şullarda, hangi zorluklaıia. hangi feda- kârhklarla yapıldığını ve başarıldığuu, Cumhuriyet'in hangi zorluklaıia, han- gi kan ve canlann, hangi ter ve gözyaş- lannın üzerinde yükseltildiğini çok iyi anlatmak mecburiyetindeyiz. Ancak bunlan bilen nesiller, bu Cumhuriyet'e düşman olanlann, bu ülke bütünlüğünü, ulus bütünhığünü parçalamaya çahşanlann planlannın yp tıızaklannın farkına zamanınria va- rabüirler ve gerekli uyanıkhuğı göste- rerek bu vatanuı bütünlüğünün, bu Cumhuriyet'in cumhuriyet olarak be- kasının sağlanmasuıda üzerlerine dü- şen görevleri yapabünier. Bu tarih bi- nncine sahip olmayan nesflkrden bu görevi beklemek, bana göre hayal ola- cakûr. O bakundan tekrar ve tsrarla 'Genç nesillerimize bu vatanın vatan yapılmasındaki fedakârlıklan çok iyi anlatmamız gerek' diyorum.'' Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nı çok büyük fedakârlıklarla yaparak bu devleti kan, gözyaşı ve binlerce şehi- din canlan üzerine bina ettiğini belir- ten Orgeneral Başer şunlan söyledi: "Bu fedakârhklar üzerine kuruhnuş Cumhuriyet'te şu anda yüce milleti- mizin tekamacı, huzur, birlik ve güven içinde yaşamak, yüce Atatürk'ün ken- disine göstermiş olduğu hedefe, çağ- daş uygarhk hedefine doğru çalışma gayretini sürdünnektir. Bu gavret ve çahşmalarda miOetin tüm bireylerine düşen görevler vardır. Buvatanı vatan olarak korumak. sadece askerin ve po- lisin değü, mületin her ferdinin görevi- dir. Hepimizin üzerine bu konuda gö- revler düşmektedir. Bir diğer vazife- miz de vatandaşlanmıza bu varifeleri iyi anlatmak ve vatandaş olma şuuru- nu çok daha küçük yaştan çocuklan- mıza ve gençlerimize verebümektir." Orgeneral Edip Başer, TSK'nin, ülke bütünlüğünü, ulusun birliğini, huzur ve refahını sağlamanın gayreti içinde ayakta olduğunu ifade ederek şunlan dedi: "TSK, milletinin güveniyle. mületi- nin desteğh le onun bir parçası olarak, onun evlatlanndan oluşmuş bir güç olarak anayasal görevini yerine getir- menin çabası içindedir. Bu yolda ge- çen yıüarda nelerin feda edildiğini, hangi zoriuklara hep beraber uhısça katlanıldığını hepimiz çok iyi biliyo- nız. l nutmanıak gereken bir şey var, hepimiz gerek ülkeyi böhneye, gerek bu ulusıı birbirine düşman gruplar ha- Kne getirmeye ve gerekse Cumhuriyet'i ortadan kaldırarak onun yerine başka bir rejimi ikame etmeye çahşanlara karşı her zaman uyanık ve her zaman tetikte olma zorunluluğumuz var."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear