22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-33 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU Bir bedende dört hünerli elFaal Say'ın son CD'sini anlatmak çok zor. Dınlemek gerekir. Müthış bir buluş, üstün bir yorum ve olağanüstü bir işçilik. Bu kez Stravinski'nın Ba- har Ayini'ni çalmış. Hani şu 1911-14 arasmdakı Birinci Dûnya Savaşı'na gebe yıllann ürûnü olan Bahar Ayini Balesi. Paris'teki ilk temsılınde sah- neye domateslerin firlatıldığı Diaghi- lev Balesi. îlkel boylardan bir tören. Bu yapıt, güçlü vurma çalgılanyla "ü- kckilik" akımının sımgesi olarak anı- lır. Büyük orkestra için yazılrruş, bir- kaç yü içinde iki piyanoya uyarlanmış ve ilk kez de Stravinski ile Debussy ta- rafindan 1921 'de iki piyano halinde ses- lendirilmiş. Fazıl Say, Bahar Ayini'nde dört eli de kendisı çalmış. Önce bınncı pıya- nistin kaydını yaprruş, sonra da ıkın- ci piyanistin stüdyoda üst üste koya- rak ve eşzamanlayarak bir bedende dört el çalmışçasına bir seslendin el- de edılmiş. Aslında dört el çalan pi- yanistlenn işi zordur. Aynı duygulan paylaşmak, eşdeğer bir tekniğe sahip olmak ve aynı anda aynı havada olmak gibi sorunlar yaşarur. Bu nedenle en iyı piyano ikilisi ikizlerden, kardeşler- den ya da iyi anlaşan, eşit dûzeydeki arkadaşlardan oluşur. Fazıl burada bir ikinci kişinın riskinı ortadan kaldırmış. Kendi duyuşu, kendı yorumu ıle Ba- har Ayini'ni yeniden doğurmuş. Her iki piyano partismde de aynı coşku, ay- nı anlatım var dolayısıyla. Teldec'den piyasaya sürûlen CD'de. bir yanda biyonik bır dört elli yaratı- ğın nasıl böylesıne duyarlı olduğuna şaşıyorsunuz. Bır yanda çağ sonunda ulaşılan teknık olanaklara hayran ka- hyorsunuz. Öte yanda bu olanaklardan yararlanmasını bilmeyı de alkışlıyor- sunuz. Bu CD'de Stravinski, tüm 20. yüzyıl boyunca hangi açılımlara yö- neldıyse onun çekırdeklerı duyulu- yor: llkelcilik ve ızlenımcilık ötesın- de fütürist bir mekanıklik, caz kıvrak- hğı, folklor coşkusu, mınımalizm bek- lentisi. RaveLBartok,Messiaen,Stock- azıl Say'ın son CD'sini anlatmak çok zor. Müthiş bir buluş, üstün bir yorum ve olağanüstü bir işçilik. Say, Bahar Ayini'nde dört eli de kendisi çalmış. Kendi duyuşu ve yorumu ile Bahar Ayini'ni yeniden doğurmuş. 2. Aya Irini Bach günlerinde Musica Viva orkestrasını yönetecek olan Alexander Rudin, etkinliğin son iki konserinde ünlü bestecinin tüm solo partitalannı çellosuyla yorumlayacak. hausen, Jonny Adams... tlkelden baş- layıp 2000'de bıten -ya da bitmeyen- tüm eğilimleri içine almış Fazıl'ın par- maklanndaki yapıt. CD'de kutlanması gereken ikinci kişi (kişiler) de kayıt kadrosu. Editör Jean Pierre Loisi, tonmayster Jean Martial Golaz gibi. Tıpkı bır yap-boz oyununun parçalannı ekler gıbı eşza- manlama olayında, "hazırlanmjş-prya- no" pasajlannda bu karmaşık orkest- ra müzığının hıç gerilimini düşûrme- den yeni bir kompozısyon yaratmış- lar. Kapakta Fazıl tek başına karalar gıy- mış, kara bır piyanonun başında. bır stûdyo odasında. Bu icrayı hıçbir kon- serde dinleyemezsinız, ancak benım çaldığım stüdyoya gelmelısıniz, yanı CD'yı dinlemelisiniz, demek istiyor. Pinnç çalgılann göz kamaştıran ışıl- tısı, vurma çalgılann karanlık derin- liği Fazıl'ın manyetik çalışında, üstûn bir teknikle ortaya çıkıyor. Bu tûr yenılikler çok büyük önem taşıyor günümüzde. Var olana daha yaratıcı bir ekleme ile yeni bir buluş ortaya çıkmış. Hem de aslını sapnrma- dan ve Stravinski gibi bir bestecinin çok boyutluluğu ortaya konarak. Fa- zıl "YoungArtistsCompetition''da bi- nncılık ödülü aldığı zaman tüm dün- yanın dikkatlennı üstüne çekmışti. Ardından konserleri ve CD'len ıle kendınden süreklı söz ettirmeyi ba- şardı. Bence o yanşmadan bu yana Bahar Ayini CD'si ile yeni bir dönüm noktası yaşayacak. 2. Aya trini Bach Günleri neler sunuyor? 2. Aya trinı Bach Günleri'yle dün- yanın tüm sanat merkezlerinde oldu- ğu gibi îstanbul'da da Bach'ın 250. ölüm yılı anmalanna katılmış olaca- ğız. Hakan Erdoğan'ın düzenledıği mini festival havasındaki iki haftalık konser etkinlikleri arasında açıkoturum ve konferanslar da yer alacak. Belçi- ka'dan gelen La Petite Band'ın üyele- rinin tümü. başta Sigisvrald Kuijken ol- mak üzere, akademisyen ve müzik araştırmacısı. Aynı şekilde Aksander Rudinyönetimindekı Musica Vıva or- kestrasının da başlığmda "Akademik OdaOrkestrası" nitelemesi var. Böy- lece Bach'ı gerçek Bach uzmanlann- dan dinleyeceğiz. 18 Eylül saat 18.00'deki açılış kon- serinden önce "Bach Üstüne Doğaç- lamalar" başlıklı bir açıkoturumda Bach, kendi sanat disiplinınin dışın- da ele alınacak. Konuşmacılar: Aydm Esen, Enis Batur, Doğan Hızlaıt, Bal- kan NaciIstimyeti. Yöneten Evinttya- soğlu. iki haftâ boyunca her bir kon- serden önce bir konferans verilerek Bach'ın çeşitli yönleri ele alınacak. Konuşmacılar: Hasan Uçarsu, Hürya Tarcan, Nazan tpşiroğhı, Evin tlya- soğlu, Aykut Köksai Faruk Pekin ve Erhan Karaesmen Bu arada son iki konserde Bach'ın tüm solo partitala- nnı çellosuyla yorumlayacak olan A. Rudin, aynı zamanda her bir partita- yı açıklayacak. Aya Inni Bach Gün- leri, tstanbul'un henüz uyanan kültür etkınliklerinin başlangıcı olacak. EXPO 2000 kapsamında Hanno- ver'de yapılan konsenn ızlenımlennı Köln orkestrasının üyelerinden mü- zikolog Yılmaz Aydın bizlere ulaştır- dı. Aşağıdaki yazıda onun görüşleri- ni bulacaksınız. evini(« boun.edu.tr EXPO2000Hannoverkonseriizlenimleri YILMAZ AYDIN EXPO 2000 Hannover Kültürel Et- kinlikleri çerçevesınde, 31 Ağustos ak- şamı düzenlenen "Türkiye'den Senfo- nik Müzik" konseri ülkemız açısından gurur vericıydi. Şef Rengim Gökmen yönetimindeki Hannover NDR Radyo Fılarmoni Orkestrası, şehrin en büyük konser salonu olan "Grosser Sendesa- al"de sadece Türk bestecilerinin eserle- rini seslendirdi. F.Tüzün'ün Türk Kap- riçyosu, A.A.Saygun'un5. Senfonısı ve N.K. Akses'in Keman Konçertosunun yer aldığı programın solısti ise Cihat Aş- km'dı. Düzenleyenler EXPO 2000 Tür- kiye Genel Komiserliği ve Hannover Başkonsolosluğu Türk Kültür Merkezi. Fikir babası ise Hannover Başkonsolo- sumuz Ahmet Akses. Tamamına yakın dolu olan 1200 kışilık salonda, şef Ren- gim Gökmen'in büyük bir ustalıkla yö- nettiği NDR Filarmonı Orkestrası tüm eserlen kendisinden beklenilen biçımde yorumladı. Cihat Aşkın, N. K. Akses'in oldukça zor olan keman konçertosunu üs- tün bir teknik performans ıle yorumla- dı. *BuVsere aslında bir senfoni gibi bak- mak daha doğru olur. İki büyük bölüm- den oluşuyor ve her bölümün sonunda birer kadans var. tki temadan oluşan 1. bölümde ilk temayı görkemli bir gırişle orkestra duyuruyor. Solo keman çift ses- lerle yaptığı girişte ilk temayı genişle- ten yeni düşünceler üretiyor. Burada Ci- hat Aşkın'ın eseri büyük bir titizlikle hazırladığı girişte belli oluyordu. Çift sesleri ve oktavlan çok temız, tekniği sağ- lam ve kusursuzdu. Lirik yapıdaki 2. te- ma obua ile duyuruluyor. 1. bölümün gelişme böhnesinde keman ve orkestra birbiriyle adeta savaştı; Cihat Aşkın bu- rada kalabalık bir orduya karşı savaşan bir şövalye gibiydi adeta. Akses'in or- kestrasyonu çok yoğun ve yüklü; tüm çal- gılar yer almış. Bazen makamsal öğeler de çok soyut bir düşünce eleğinden ge- çirihniş olarak duyuluyor. Tüm orkest- ranın katıldığı doruk noktasmdan sonra gelen solo keman kadansında Aşkın eser- deki tüm zorlukları aştığını üstün tekni- ği ile yıne gösterdı. Neo-klasik yapıda bir adagio ile sırto benzeri hızlı bir scher- zodan oluşan 2. bölüm. solo kemanın arp ve"orkestra eşltfmde çakhğı minör dizide çok içten ve romantik bir melo- diyle başlıyor. Hızlı bölmede makamsal ezgiler 1. bölüme göre daha somut bir şekilde hissediliyor, kürdı makamı me- lodiye hâkim. Saygun'un olgunluk döneminde yaz- dığı 5 senfoni, onun yaratıcılıkta enşti- ği düzeyi yansıtıyor. Özellikle, gök gür- lemesını andıran büyük yükselışlerle do- lu 1. bölüm Saygun'un ustalığını, Ren- gim Gökmen'in şeflik gücünü, orkest- rarun ise üstün tekniğini gösterdı. Gör- kemli bir final beklentısinde olan dınle- yiciler, bu senfoninin sakin finali ile Saygun'un ne anlatmak istediğini epey düşünmüş olsalar gerek. Ferit Tüzün'ün 1956'da daha Münih'te şeflik eğitimı gördüğü sırada yazdığı Türk Kapriçyo- su, yine kendisinın yarattığı halk müzi- ği karakterinde melodik ve ritmik öğe- lerden oluşuyor. Orkestra, özellikle ne- fesh sazlann orkestrasyonda çok canlı bı- çimde yer aldığı Türk Kapnçyosu'nu Rengim Gökmen'in yöneümiyle belkı bir Türk orkestrasından daha ıyi seslendir- di diyebilınm. Şef Rengim Gökmen yönetimindeki Hannover NDR Radyo Filarmoni Orkest- rası, Grosser Sendesaal'de sadece Türk bestecUerin eserİerini seslendirdL Bach üzerinde düşünmek... ÖNDER KÜTAHYAU İZMİR - Büyük besteci Johann Sebastian Bach'ın 250. ölüra yılındayız. Insanlık tarıhinin bu en işlek beyinlerinden bin, dünyantn her kö- şesinde anıhyor. Kışilerin estetik beğenısine ses- lenen bır bestecıyı, bılim adamı gibi tanımlayı- şım yadırganabilir. Tanırru doğrulayan bir ör- nek vereyim: 1850'de kurulan "Bach Derneği'', bestecinin insanlığa bıraktığı yapıtlann tümünü bastırmış- tı. Ortaya 60 ciltlik bır derlem (koleksiyon) çık- tı. Bu derlem eksikti; çünkü onun büyüklüğü an- laşılıncaya dek aradan geçen uzun zaman için- de, 200 dolayındaki kantatı başta gelmek üzere birçok yapıtı yitirilmişti. Şimdi düşünelim; bır yazıcıya, 80 dolayında nota klasörü versek \e ondan, Bach'ın el yaz- malannı bunlara aktarmasını ıstesek ne olurdu? Yazıcı, coşkuyla işe başlardı, fakat onu tamam- lamaya ömrü yetmezdi. Bach, ülkesıne 20 ço- cuk armağan eden bir ailenin başı olarak taşı- mak zorunda kaldığı yüke karşın bu klasörleri doldurabilmiştir; ama onlann içenği, yapılan ış- le kıyaslanamayacak kertede yüksek nitelikler taşır. Bestecinin kısa bır yapıtını, sözgehmı çemba- lo füglerinden birini ele aldığımız zaman, önü- müzdeki nota sayfasında bulunan teknık ve es- tetik özellikler üzerinde bir saat dolayında ko- nuşmamız gerekir. Oysa Bach onu, yoğun işle- rinın arasında çabucak yazmıştır. Bu ıvedı ça- lışma ve bestecinin gözlerindekı zayıflık, nota metnınde bazı belırsizliklere büe yol açabilmek- tedir. Örneğin birinci çizgı üzerindekı mi nota- sı yukan kaydınlmış olabilir. Acaba mi değil de fa mıdır? Barok müziğini ve Bach'ın yapıtlan- nı derinlemesine ıncelemiş olan uzmanlar, so- ruya müziğin ıçenğıne göre yanıt venrler. Böy- lecemüzikbılimde"BachOkuması" deyimi or- taya çıkmaktadır. Elimizdekı parçayı, çözümlemenin yol açhğı sorulardan annmış olarak çaldığımız ya da plak- tan dinlediğimız zaman ise kendimizi bambaş- ka bir dünyada buluruz. Müzik son derece gü- zeldir, ama aynı zamanda derinlikli ve düşün- • Bach'ın müziğinde ilke olarak yeni yaklaşımlardan söz edilemez. O, barok müziğinin özetleyicisidir; ama bize bıraktığı yapıtlan dinlerken, kendi dünyasındaki yakın tarihin yinelendiğini duyumsamamız olanaksızdır. dürücüdür; bizı coşkunun doruguna çıkanr. Bu dorukta müzikçinın bilgisi, müzikseverin mera- kı. sonsuz bir güzellığin ıçınde erimektedir. Tanh boyunca bılımde ve sanatta deha sahıbı çok az kişinin başarabildiği böyle bir yüksek bı- reşim, herkes ıçın ınsan olmanın en büyük onur kaynağı sayılmalıdu-. Bach'ın buyüksek noktaya varabilmek için seç- tıği yol çetındir; aşılması güçtür. Şöyle ki: Bazı bestecıler. müzikte yeni olanı temsil eder- ler; dahası yeni bır çağı başlatırlar. Chopin, bır yandan piyano müziğinin bır yandan da mazur- ka, vals, polonez gibi küçük boyutlu türlenn us- tasıdu". Berüoz ile liszt ise orkestrayayeni renk- ler getirmenin ve soyut bir sanat olan orkestra müziğini yazm ile kaynaştırmarun çabası için- dedır. Liszt, orkestradaki tını güzelliğini piya- noda da ortaya çıkarmayı başarmıştır. Bach'ın müziğinde ise ilke olarak yeni yak- laşımlardan söz edilemez. Fügler, kanonlar, sü- itler, konçertolar, oratoryolar ondan önce de var- dı. Berlioz ile Liszt'in 19'uncu yüzyılda yapa- cağı gibi özgün bir tım yaratma kaygısı da söz konusu değildir. Örneğin, herkesçe iyi bilinen bir majör to- nundaki keman konçertosunu, re majörde çem- balo ile fa minör tonundaki çembalo konçerto- sunu ise sol minörde kemanla seslendirebiliriz. Sözün kısası o, barok müziğinin özetleyicisidir; ama bize bıraktığı yapıtlan dinlerken, kendi dün- yasındaki yakın tarihin yinelendiğini duyumsa- mamız olanaksızdır. Her şey yeni bır görünüm, bambaşka bir tazelik kazanmıştır. Müzik, çalgı- larla, renklerle ilgili her türlü kaygıdan annmış olarak sadece Bach'ın iç dünyasını söyler. Buraya dek yazdıklanmdan, Bach'ın tutucu bir besteci olduğıı anlamı çıkanhnamahdır. Güze- li, aklın ve duygunun eşit katkılanyla yakalamak isteyen her sanat adamı gibi o da yeri geldiğin- de şaşırtıcı atılımlar gösterebilır. Sol minör to- nunda yazdığı bir org prelüdünde birdenbire bu tonun epey uzağında bulunan si mınöre geçerek dınle>icı üzerinde yarattığı şaşırtma ilginç bir ör- nektir. Bence bütün bunlardan daha da önemli olan şey, Bach'ın müzığindeki güzelliğe koşut olarak onun dünya görüşü ve yaptıklan üzennde düşün- menin de sanatseveri mutlu kılacak bir uğraş oluşudur. Istanbul Saydam Güntepr ekiımte düzenleniyor • Kültür Servisi - Bu yıl 5'ıncisi düzenlenecek olan Istanbul Saydam Günleri'ne katılacak yaklaşık 70 fotoğrafçı ve grup belli oldu. 14-21 Ekim tarihlen arasında gerçekleştırilecek olan saydam günlennde bu yıl Ara Güler, Ergun Çağatay, Gültekin Çizgen ve Nevzat Çakır gibi Türk fotoğrafının önemli isimleri yer alacak. 13 Ekim akşamı Mimar Sinan Oniversitesi Fındıkh Kampusu'nda başlayacak olan etkınliklerde klasikleşen bölümlenn dışmda 'çagnlı bölüm', 'toplu göstenler' gibi yemlikler de yer alacak. Picasso'nun mavi dönemine ait bir yapıtı müzayedede • Kültür Servisi - New York'un ünlü müzayede salonu Christıe's, 8 Kasım'da değeri yaklaşık iki yüz milyon Fransız Frankı olarak biçilen ve Picasso'nun mavi döneminin bir yapıtı olan bir tabloyu satışa sunacağını açıkladı. 'Kollannı Kavuşturan Kadın' adıru taşıyan tablo, en büyük Kübist koleksiyonerlerinden yazar Gertrude Stein'm koleksiyonunda yer alıyordu. Müzayedede aynca, Fransız kraliyet ailesine ait altmış parça antika mobilyanın da satışa sunulacağı bildirildi. Brttlsh Council bmir'de kütüphane açıyor • tZMİR (AA) - The Britısh Council, Türkıye'deki 3. kütüphanesinı 15 Eylül'de Izmır'de açıyor. Kütüphanede 10 bini aşkın kitabııi yanı sıra kasetli ve CD'li Ingılizce eğitim setleri, DVD'ler, müzik CD'leri, mültimedya CD-Rom'lardan oluşan zengin bir koleksiyon yer alacak. Cats' New York'a veda ettl • NEW YORK (AA) - New York'un simgesi halıne gelen 'Cats' müzikali, önceki gece verilen son temsille Broadway ve New York'a veda etti. Andrew Lloyd Weber tarafından yazılan müzikleTİ hafızalardan silinmeyen oyun, 18 yıl boyunca 7.484 kez temsil edildi. Oyunun 10 milyon kişi tarafından izlendiği ve yapımcılanna 400 milyon dolar kazandırdığı behrtüdi. 'Cats'in dünya çapında sağladığı gelir de 2 milyar dolan aşıyor. Oyun, 19 Haziran 1997 tarihindeki temsiliyle, 'en uzun süre sahnelenme rekoru'nu kumıştı. Isabel Munoz Karşılaşma W Iotoğpaflarıyla Bilgi Atölye'de • Kültür Servisi - Ünlü Ispanyol fotoğrafçı Isabel Munoz 'Karşılaşma Anı' adlı sergisiyle 22 Eylül- 30 Ekim tarihleri arasında Bilgi Atölye 111 'de. 1986 yıluıdan bu yana çahşmalannı Tokyo, New York, Ispanya ve Italya'da sürdüren sanatçı fotoğraflanm platin tekniği kullanarak, kontak baskı yöntemiyle ve fotoğrafla farklı bir doku kazandırarak gerçekleştiriyor. Sergide yer alan siyah-beyaz kolleksiyonda Ispanyol ve Türk halklannın iki temel Akdeniz kültürü gelenekleri vurgulanıyor. BUGUN • 3. ULUSLARAR.4SI İZMİT SOKAK TtYATROSUFESTtVALİ'nde saat 18.00'de Küçük Sahne'de Theatre de lin ın 'Opera d'poche' adlı müzikli gösterisi; saat 21.00'de 4 Mor ve Ötesi' grubunun konseri yer alacak. • BEYOĞLU SİNEMASrnda 'Genç Sinemacdardan Seçmeler' kuşağında L. Caru'ın Köprüüstü Aşıklan adlı fıkni ızlenebılir. (251 32 40)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear