16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8AĞUSTOS2000SAU: HABERLER TCC'nin temmuz ayı raporu 'GazetecUere yönelik baskıhır durmak bümiyor' kanbul Haber Servisi -Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti (TGC) ve Basın Konseyi, Türk basınına ve gazetecilere yönelik baskı, tehdit ve engelle- melerin her ay olduğu gi- bi temmuzaymda da sür- dügünübelirtti. TGC'nin raporunda, Etimesgut gezisinde Başbakan Yar- duncısı ve MHP Genel Baskanı Devtet Bahçe- K'yi görüntüleyen ATV karneramanı Saim AB- şan'ın bir partili tarafın- dan boğazının sıkıldığı, Bahçeli'nin Özel Kalem Müdürü Arif Fırüna'run daha sonra gazeteciler- den özür dilediği belirtil- di. TGC'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, gazetecüere yönelik di- ğer baskı, tehdit ve en- gellemeler özetle şöyle: • "Sabah gazetesi mu- habın KaanOzbek, Kar- tal'da haber için gıttiği hastanede saldınya uğra- dı ve fotoğraf makinesi kınldı. • Gözaltında işken- ceyle öldürülen Süley- man Yeter'le ılgilı dava- da polis, bazı gazetecile- ri tartakladı. • Devlet Bakanı Ab- dülhaluk Çay'ın Basın Müşaviri Mustafa Ay- doğdu, Mflliyet muhabi- rini tehdit etti. Basın Konseyi'nin "Temrnuz 2000'de Türk BasınT raporunda ise Elaziğ Valiliğl'ne atanan Emniyet Genel Müdürü TuranGenç'in, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Star ve ATV muhabirlerİDİ, ha- ber kaynaklannı açıkla- maları için tebligatla em- niyete çagırması kınandı. • "Özgür Radyo'ya 1 yıl kapatma cezası verildi. ' • ATYKralTV.Shovv TV ve înterstar'a da birer gün yayın durdunna ce- zası verildi. • Türkiye Iş Bankası, kamuoyunda bankanın itibanıu zedeleyici yazı- lar yayımladığı gerekçe- siyle Yeni Şafak gazete- sine 10 milyar lirahk taz- mınat davası açtı. • ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılmaz, Milli- yet gazetesi ve köşe ya- zanMdibAşjkhakkında 5 milyar liralık manevi tazminat davası açtı. • Doğan Holding Yö- netım Kunılu Başkanı Aydın Doğan, Star gaze- tesi hakkında, 1 Temmuz 2000 tarihli nüshasında yer alan yaymlar nede- niyle 5 trilyon liralık ma- nevi tazminat davası açtı. Sezer, ikna edilmeye çalışılıyor KHK'nin Köşk'teki bekleyişisüriiyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- Hükümetin, irticai faalıyetlerde bulu- nan kamu personelinin ihracını kolaylaştınnak gerekçesiyle hazırladığı kanun hükmünde karar- namenin (KHK) Köşk'- teki bekleyişi süriiyor. Hükümet, Cumhurbaş- kanı Ahroet Necdet Se- zer'i, aynı içerikteki yö- netmelik değişiklikleri- nin Danıştay tarafmdan onandığını belirterek ik- na etmeye çalışıyor. Hü- kümet yeni girişimde bu- lunmadan önce Cumhur- başkanı'nın tavnnm net- leşmesini bekliyor. DYP Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük, Sezer' in kararnameyi imzalama- makla hukuk adamı ol- manm gereğini yerine ge- tirdiğını savundu. Hükümetin, 28 Şubat sürecinin ardından geti- rilmesi istenen yeni dü- zenlemelerin bazılannı KHKolarak çıkarmak is- temesi Cumhurbakanı Sezerile hükümet arasın- da çelişkiye neden oldu. Cumhurbaşkam Sezer, KHK ile yapılmak iste- nen düzenlemelerin ya- sayla yapılmasmı ister- ken, Başbakan Büknt Ecevityöntemin anayasa- ya aykın olmadığını sa- vundu. Hükümet, KHK'de ya- pılan düzenlemelerin benzerinin YÖK Disiplin TUCIAD Yönetim Kurulu Başkanı 'HİTJbullahçüara kim izin verdV Yönetmeliği'nde de ger- çekleştirildiğini. bunun anayasaya aykın olmadı- ğnıin Danıştay karan ile kesinleştiğini belirterek Sezer'i ikna etmeye çalı- şıyor. Yüksek Öğretim Kurumlan Disiplin Yö- netmeliği'nde yapılan değişiklikle KHK'de ol- duğu gıbi "yıkıcı, bölücü eytemlerde buhınan, dev- letintemdnitdflderiııihe- def alaıüann" kamu ku- nım ve kuruluşlarından uzaklaştınlması kolay- laştınldı. DYP Grup Başkanve- kili Bedük, Sezer'in Ana- yasa Mahkemesi Başkanı iken altına imza attığı ka- rarlarla çelişmedığını be- lirtti. Bölücü ve cumhu- riyetin temel niteliklerine aykın hareket edenlerin cezalandınlmasını herke- sin ısteyeceğini savunan Bedük, ancak bu müca- delenın anayasa ve yasa- lara uygun yapılması ge- rektiğıni bıldırdi. Söylentilere dayalı ola- rak bir kamu görevlisinin memuriyetten ihraç edil- mesininağırceza olduğu- na dikkat çeken Bedük, "KHK, kamu yönethnin- de jurnaJcfljğe, tophunda kavgaya, kamn idaresin- de bloklaşma veverim dü- şüklüğüne neden olacak- ür. Bu mahzuriann Saym Cumhurbaşkamnca gö- rüldüğü ortaya çıkmakta- <nr"dedi. Istanbul Haber Servi- si - Türkiye Genç Işa- damlan Derneği (TÜGİ- AO) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yıl- maz, yargı karan olmak- sızın devlet memurlan- nın işten atılmasını ön- gören kanun hükmünde kararnamenin, "PKK'B- sinden Hizbullahçısına kadar birçok suçlunon devletteyuvalanmasına'" dayandığına dikkat çe- kerek konu ile ilgili so- rulması gereken en önemli sorunun "Bu ki- şflerin devletmemuruol- malanna künlerin ve hangi güç odaklannın izin verdiği" olması ge- rektigini bildirdi. TÜGlAD Yönetim Kurulu Başkanı Muhar- rem Yıimaz yaptığı ya- zılı açıklamada, kamu kurum ve kuruluşlanna halkın güvenini yeniden sağlamak için "kamuyö- netimini yeniden yapı- landırma refonnu"nun ciddi ve kararlı bir şekil- de gerçekleştirilmesinin sağlanması gerektiğini belirtti. Yılmaz, devle- ün, kendi eliyle yürürlü- ğe koyduğu kanunlann yetersizliğinden yakına- rak kendi eliyle seçip gö- rev verdiği, sözde gü- venlik soruşturmasından geçırdiği memurunu de- netlemek için geçici çö- zümlere başvurmasımn, halkın kamu görevlile- riyle ilgili olumsuz gö- rüşlerini değiştirmeye- ceğini belirtti. Devlet Denetleme Kurulu'nun 1998 yılı Diyanet Vakfi denetleme raporu sumenaltı edilmiş Diyanet Vakfi incelemeye abndı MUTLUSERELİ ANKARA-Vakıflar Genel Müdür- lüğü, "Müslümamn El Kitabı" nede- niyle gündeme gelen tartışmalar so- nucunda Diyanet Vakfi'nı inceleme- leye alırken vakfin 1998 yılında Dev- let Denetleme Kurulu'nca 7 ay sürey- le denetlendiğı, ancak hazırlanan ra- porun sumenaltı edildiği ortaya çıktı. Diyanet Işleri Başkanlığı ile Diyanet Vakfi arasındaki anlaşmazlığın perde gerisinde aylardan beri sürdüğü ve tartışmalı kitabın başkanlık kitabev- lerinde satılmasınm mayıs aymda ya- saklandığı öğrenildi. Vakıflar Genel Müdürlügü, sorum- lu Devlet Bakanı Vüksd Yalova'nın talimatıyla Diyanet Vakfı'm incele- meye aldı. Diyanet Vakfi, 1998 yılında da es- • Diyanet îşleri Başkanlığı ile Diyanet Vakfi arasındaki anlaşmazlığın, perde gerisinde aylardan beri sürdüğü ve tartışmalı kitabın başkanlık kitabevlerinde satılmasınm mayıs ayında yasaklandığı öğrenildi. ki CHP Izmir Milletvekili Sabri Er- gül'ün verdiği soru önergesinin ardm- dan dönemin Cumhurbaşkanı Süfcy- man Demirel'ın talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu'nca 7 ay süreyle denetlenrnişti. CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Ergül, DDK'nin vakıfla ilgili çok ciddi saptamalara u- laştığı yönünde bilgiler aldıklarmı, ancak her nedense raporun kamu- oyundan gizlendiğini söyledi. Ergül, normal koşullarda cumhuriyet savcı- lığına suç duyurusunda bulunulması gerekirken vakfa yahıızca bazı "öğût- lerde" bulunularak konunun geçişti- rildigini belirtti. Ergül, vakfin özellikle tarikat lider- lerinin Başbakanlık konutunda ağır- landığı REFAHYOL döneminde çı- kardığı yayınlann mutlaka incelen- mesi gerektiğini söyledi. Tartışma yaratan "Müshımaıun El Kitabr adlı yaymm da, Diyanet Işle- ri Başkanlığı Kitap ve Eser Tetkik Ko- misyonu'nun 18 Mayıs 2000 tarihli incelemesi ve Diyanet îşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın 24 Mayıs 2000 tarihli onayıyla geri çevrildiği ortaya çıktı. Komisyonun raporunda, kitabın başkanlığa ait yerlerde satılamaması için gösterdiği gerekçeler de dikkat çekti. Raporda şunlara yer verildi: "Söz koouso eserde hadis-i serifle- re kaynak gösterümediği gibi bazı mevzuhadjsiere yer verikfiği, bazı ayet meaDerinin eksik, yetersiz ve bazılan- nm hatah olduğu, birtaknn reshnler ve logolor konulmuş olup ne manaya gel- riiğinin beurtibnedjği, birtakım mes- netsizw indügörûşlere yerverDdiğL, ev- rim teorisi gibi gerçek ohnayan konu- lann işlendiğl itikadi konularda yan- taş anlamaya müsait ifadelerin bulun- duğu, tarikat konusunda doyurucu ol- mariıgt, Cenab-ı Allah'ın varhğmı is- pat sadedindeki ifadelerin okuyucu- aun hafizasuu kanşbracağı, fahiş fik- hi hatalar yapıldıgL, devirie ilgili bügi-: lerin başkanüğın görüşüne ters düştü- ğü tespit edilmiş olup, mezkur eserin | başkannk yaymevlerinde satdmasınm uygun ohnayacağı kanaatine vanlnuş- \ ör." "Mûshımanın El Kitabı" halen] vakfa ait kıtapçılarda satılıyor. 1 AİKİurrahmanDilipakEmineŞett-' likoğiu gibi Islamcı yazarlann kitap-i lan, Diyanet Vakfı'na ait satış nokta- larından çekilirken Gülay Atasoy'un! "Nasü Örtûndüler?" isimli örtünme-! nin gropagandasının yapıldığı kitap' ve "Ulkii Ocağı" isimli ülkücü dergi-i nin satışlan devam ediyor. > Diyanet Vakfi kitabevlerinde Yaşar NuriOztürk'e ait hiçbir kitaba yer ve- rilmemesi dikkat çekti. Öztürk'ün ki- taplannm satışını Diyanet Vakfi Ge- nel Müdürü Mehmet Kervancı'nın engellediği ileri sürüldü. VARLIĞUOO TRİLYONLİRA Türkiye Diyanet Vakfi değil 'Diyanet Holding' • Vakıf, gıdadan temizliğe, eğitimden sağlığa ve yayıncılığa kadar uzanan 6 büyük şirket, 3 bin 800 lojman, 7 bin taşınmaza sahip. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Türkiye Di- yanet Vakfi, vakıf adı al- tmda holdingleşen bir ya- pı olarak gıdadan temizli- ğe, eğitimden sağlığa ve yayıncılığa kadar uzanan her alanda faaliyet göste- riyor. Vakıf 6 büyük şirket dışında, çok sayıda ışlet- meyle değişik alanlarda yer alıyor. CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sabri Ergül de devletin kendi eliyle yaratöğı va- kıfla kontrolü kaybettiği- ni vurgulayiarak Türkiye, Diyanet Vakfi'nin şu an- da 3 bin 800 lojman, 7 bin taşınmaz ve 200 trilyona yakın parayı kontrol etti- ğini söyledi. Türkiye Diyanet Vakfi, ilk şirketmi, 1983 yılında özellikle cami inşaatmda uzmanlaşmış şirket ge- reksinimi gerekçesiyle kurdu. Gıda Lnşaat Neşri- yat ve Turizm (GtNTAŞ) şirketinin seımayesinin yüzde 99.76'sı vakfa ait bulunuyor. lnşaat işlerinin yanmda GtNTAŞ, Isparta Ulubor- lu'da Soğuk Hava Deposu Işletmeciliği, Habur Hac Konaklama Tesisleri'nde otel ve sosyal tesis işlet- meciliği, Ankara Site- ler'de Oman Ürünleri Sa- nayi ve Dekorasyon Atöl- yesi Işletmeciliği yapıyor. Ülker Gıda'nm sahibi- nin de ortak olduğu belir- tilen Kocatepe Modern Mağazacılık Işletmeleri Sanayi ve Ticaret AŞ (KOMAŞ), sermayesinin yüzde 93.83'ü vakfa ait olarak 1990 yılında ku- ruldu. Beğendik'e kirala- nan alanı düzenleyen KO- MAŞ şirketi, Antalya'da doğrudan mağa2a ve mar- ket işletiyor. KOMAŞ, önce Olivetti'nin. ardın- dan Exper, OKI, Panaso- nic ve Canon markalan- nın faks, bügisayar, yazı- sı, fotokopi makineleri bayiliklerini yürütüyor. Aynca Mısu"lı Sakhr fir- masının ürettiği Kuran-ı Kerim CD'sinin de dağı- tıcüığını yapan bu şirket, Türkiye Diyanet Vak- fi 'yla KOMAŞ Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şirketi'ni de kurdu. Bu şirketin sermayesinin yüzde 44'ü de KOMAŞ'a ait bulunuyor. Sermayesinin yüzde 96.87 si Türkiye Diyanet Vakfi'na ait olan Diyanet Vakfi Neşriyat Pazarlama Ticaret Sağlık ve Turizm AŞ (DrVANTAŞ) 1993 vılında kuruldu. Merkezi .tstanbul'da olan şirketin Türkiye çapındaTz bölge temsilciliği, 1 il temsilci- liği ve 1400 civannda ak- tif pazarlamacı ve temsil- cisi bulunuyor. Özel anaokulu, ilköğre- tim okulu, lise, özel mes- lek kurslan, yabancı dil kurslan, dershane ve öğ- renci yurtlan gibi özel öğ- retim kurumlan açmak, yazılı-sözlü yayımlar yapmak, alıp-satmak ve dağıtmak, yurtiçi ve yurt- dışı geziler düzenlemek, seminerler ve okulculuk hizmetleri yapmak üzere kurulan Vakıf Özel Eği- tim ve Öğretim Tesisleri Ticaret ve Sanayi AŞ'nin (VETAŞ) de sermayesi- nin yüzde 96.6 sı Türkiye Diyanet Vakfi'na ait bulu- nuyor. Şirketin Özel Bornova Lisesi, 1994-1995 yılında öğretime başladı ve 1998- 1999 öğretim yılında 460 öğrenci ve 50 öğretmeni banndınyordu. Bu lise kapsamında anaokulu, il- köğretim okulu, lise ve yükseköğrenim kız öğ- renci yurdu yer alıyor. Türkiye Diyanet Vakfi, önce 1996 yılında 29 Ma- yıs Tıp Işletmesi'ni kurdu ve 1998 yılında işletme- nin faaliyete geçişiyle bir- likte fînansman kaynağı- m genişletmek üzere 29 Mayıs Sağlık Hizmetleri Eğitim Turizm lnşaat Sa- nayi ve Ticaret AŞ kuru- larak şirketleşme yoluna gidildi. İŞ GÜVENCESİ İSTİYORUZ Kadıköy Belediyesi'nde grev kararı DtSK'e bağh Genei-tş Sendikaa Anadohı Yakası 1 No'lu Şubesi, Kadıköy Belediyesi'nde grev karan astı. Istanbui'da 13 belediveye grev karan asıhrkea, 33 ilçenin 29unda da henüz toplusözJeşme imzalanamadı. 3 No'lu Bölge Başkanı Ze> nd Demirçivi, belediye başkanlığı önünde yapbğı açıklamada, grev karan alınmasına belediye yönetiminin neden olduğonu belirterek "Zamlann her ay yağmur gibi yağdıgı bir ortamda, bize sıfir zam öneriyorlar" dedi. Belediye başkanlannın "Işçiler bir milyar lira maaş alıyoriar" açıklamalanrun doğru ohnadığmı ifade eden Demirçivi, bir işçinin aldığı en yüksek maaşın 270 müyon Bra olduğunu söytedL Demirçivi, "Kıdetn ve ihbar tazminatlanııdaıı vazgeçmemizi istiyortar. Fazla mesaiyi parasız yaput diyoriar, izinlerinıtzi azahmaya çahşıyorlar" dedi 1 No'lu Şube Başkanı Tahsin Çetli de siyasi parti aynmı gözetmeksizin rüm belediyelerin işçüerin haklı taieplerine duyarsız kakhğmı vurguladı. U İ creüerimizi alamryonız, hizmetlerimiz devam edryor" önlükleri grven işçiler, "Sözieşme hakkumz, söke söke alınz", "Işçilerin birtiği sermayeyi yenecek" sloganlan atarak dağüdılar. (Fotoğraf: ÖZLEM GÜVEMLl) Kitaba kadınlardan büyük tepki ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM'deki kadın mil- letvekilleri "MüslümanmElKi- tabı" adlı yayın nedeniyle Diya- net Vakfi'na tepki gösterdiler. TBMM Insan Haklannı Incele- me Komisyonu Başkanı DSP'li Sema PişkLnsüt "Sapıkeğflimle- rin manevive dini değerierie des- teklenrvor gibi gösterilmesi yan- hşür" derken DYP Kayseri Mil- letvekili Sevgi Esen, "Kadın dövmek için bahaneler aramak dmimize de insan haklanna da aykmdır. Kmryorum" görüşünü aktardı. Diyanet Vakfı'nca yayımla- nan kitaptaki "kadının dövüle- bfleceğine'' ilişkin ifadeleri sert • 'Müslümanın El Kitabı' kadın milletvekillerini kızdırdı. DSP milletvekili Sema Pişkinsüt, "Sapık eğilimlerin manevi ve dini değerlerle destekleniyor gibi gösterilmesi yanlış" dedi. sözlerle eleştiren Pişkinsüt, Is- lam dininin, özünde anlaşmaz- lıklan gideren bir din olduğunu ve kimsenin kimseye baskısının, onur kırmasırun söz konusu ola- mayacağını söyledi. Pişkinsüt, bu tür değerlendir- melerin bilimsellikle de ilgisi bulunmadığını belirterek "Top- hun bunu tarbşacak ve sade yurt- taşlar da bunu kendi inanişlan çerçevesinde değerlendirecekler- dir. Psikivatristier. akademisyen- ler vetopnım bilimciter, şiddet ve şkkietin izleri konusunda açılda- malar yapmahdıriar" diye ko- nuştu. Sevgi Esen de, "Değil kadını dövmek, insanın insanı dövmesi dahi benim dini bügOerim içinde kimsenin başkasına veremeyece- ği bir haknr. Kadını dövmek için bahaneler aramak, ona ilişkm yorumlar geürmek,tamamen di- nimize veinsanhaklanna aykm- du-, bunu kmryonım" dedi. Milletvekillerinin bu konuda tavır koymalan gerektiğini vur- gulayan Esen şunlan söyledi: "Benim annem de kadın, kı- zun da kadın. Bunu söyleyenler dünyamn en kutsal varuğı olan ananın vartağmı unutuyorlar. Bu- nu söyieyenlerin analan da ka- dın. Gündeme neden oturtulu- yor? Neden Türkiye, mehter marşı gibi bir ileri bir geri gidi- yor. Bu konuda yasal önlemler aknabün-, ama önemli olan rub- lann kabul etmcsidir. Kadmla- nn dövülebileceği yönünde açık- lama \apanlar, 21 'inci yüzyda gj- derken herkesin insan oİduğu- nun farkına varmahdıriar. Ku- sura bakmasınlar ama, Idmse de kendini dövdürmez. Kimse de özenmesin." SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Leman, ülkemizin en çok satan muhalif, başanlı haftalık mizah der- gisi. Gırgır'dan sonra mizah dergisi boşluğunu dolduran bu başanlı der- giyi bir grup genç insan çıkanyor. 100 bin civannda satıyor. Hiç reklam al- mıyor, hiçbir medya tekeline bağlı değil ve 1991 yılından bu yana ba- ğımsız tutumuyla örnek bir yayıncı- lık yapıyor. 10 yıla yakın bir süredir, kendi ya- ğıyla kavrulan, öküz, Lemanyak, Git gibi aylık mizah dergilerini de çıkaran böyle bir ekibin, bu dergiyi Türki- ye'nin bu koşullannda yaşatabilme- sinin, etkili olabilmesinin sırnnı hep merak ederim. Mehmet Çağçağ, Tuncay Akgün, Suat Özkan, Ah- met Yılmaz, Metin Üstündağ, Za- fer Aknar aklıma gelen, gözüme çarpan ilk isimler. Bir mizah dergisi, üstelik de sıkı bir Leman'da Mizah ve Gençlik Tadı muhalefet yürüten bir mizah dergisi- nin, allı-pullu tekel destekli dergilere on yıl boyunca meydan okuyabilme- si ve ayakta kalabilmesi, ciddi ciddi incelemeyi gerektiren birdurum. Dü- şünün, şu anda Türkiye'de iki med- ya tekeli, bunlara ilaveten Islamcı ya- yınlar dışında yayın yapmak müm- kün değil. Cumhuriyet gazetesi, te- kellere rağmen ayakta kalmanın acı- sını yaşıyor. Bir türlü maddi sıkıntıla- n aşıp rahatlayamıyor. Işte Leman böyle bir Türkiye'de varlığını sürdürebiliyor, gençliğin desteğini kazanabiliyor ve etkili bir mizah dergisi olarak yayınına devam edebiliyor. Leman'ı çıkaran genç ar- kadaşları zaman zaman görürüm, onlann neşeli ve çalışkan hallerini ke- yifle izlerim. Leman'ın sımnı çözebil- mek için dikkatli bir gözle bu dergiyi incelediğim olur. Bazen incelemek için elime aldığım dergiye kapılıp gi- derim. Bu hafta öyle yapmadım. ön- ce "Leman Mutbakından Notlar"a göz attım. Leman dergisinjn sevimli kedisi Leman kaybolmuş. Üzüldüm. Kedi kaybetmenin ne demek oldu- ğunu bilirim. Benim Bekir de bir gün Cağaloğlu'nda kaybolmuştu. Gün- lerce Cağaloğlu'nun sokaklannda dört dönmüştüm. Sonunda onu bir büfenin önünde yan gelip yatarken gördüğümde öylesine sevinmiştim ki! Umanm Lemancılann Leman'ı da bulunur. Lemancılardan Güneri Içoğlu, herkesin başına getecek bir belaya toslamış. 12 yıl önceki yatıp çıktığı, zamanaşımına da uğrayacak kadar eski bir mahkûmiyeti nedeniy- le yeniden polisi boylamış. Tabii bu nedenle "Firavun'un Laneti" köşesi- ni de yapamamış. Bu arada, Leman dergisi, D&R ve grosmarketlerden ek komisyon ver- mekten bıktığı için çekilmiş. Hürri- yet'in Intemet sitesindeki "Hasta mahkûmlar cezaevinde mi evlerinde mi ölsûn?" anketini Lemancılann ka- pak yapması ortalığı kanştırmış. Hür- riyetçiler, Leman'ın kapağını görün- ce, Intemet sitesindeki sayfayı sili- vermişler. Leman'cılar, bizde kaydı var, diyorlar. Leman'da Nihat Genç'in yazılan- nı seviyorum. Met-Üst, Vedat Öz- demiroğlu, Cezmi Ersöz, Lütfü Of- laz, aslında hepsini seviyorum. Le*- man'ı kanştınrken, mizahın ancak muhalif olduğu zaman bir anlam ifa- de ettiğini daha iyi anlıyorum. Gaze- teciliğin de muhalefeti bıraktığı için çöktüğü sonucuna vanyorum. Türkiye'nin gerçekleri, var olan dü- zene aykın. Gerçekleri dile getirdiği- niz zaman, zaten otomatik olarak muhalif oluyorsunuz. Türkiye'de ba- sın ne kadar muhalif? Daha doğru- su neden muhalif değil? Muhalif ol- madığı için güven vermiyor. Leman'da, gençliğin ve mizahın sesi var. Gazeteciler, satış derdinde olan yayın yöneticileri, belki Leman'a baksalar, bir ışık bulabilirler. Hem de- mokrat, hem genç, hem bağımsız, hem solcu, hem de başarılı bir yayın organı çıkarmak mümkün. Leman, 1991 yılından bu yana bu gerçeği tekrar tekrar kanıtlıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear