Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8AĞUSTOS2000SAU:
HABERLER
TCC'nin temmuz ayı raporu
'GazetecUere
yönelik baskıhır
durmak bümiyor'
kanbul Haber Servisi
-Türkiye Gazeteciler Ce-
miyeti (TGC) ve Basın
Konseyi, Türk basınına
ve gazetecilere yönelik
baskı, tehdit ve engelle-
melerin her ay olduğu gi-
bi temmuzaymda da sür-
dügünübelirtti. TGC'nin
raporunda, Etimesgut
gezisinde Başbakan Yar-
duncısı ve MHP Genel
Baskanı Devtet Bahçe-
K'yi görüntüleyen ATV
karneramanı Saim AB-
şan'ın bir partili tarafın-
dan boğazının sıkıldığı,
Bahçeli'nin Özel Kalem
Müdürü Arif Fırüna'run
daha sonra gazeteciler-
den özür dilediği belirtil-
di. TGC'nden yapılan
yazılı açıklamaya göre,
gazetecüere yönelik di-
ğer baskı, tehdit ve en-
gellemeler özetle şöyle:
• "Sabah gazetesi mu-
habın KaanOzbek, Kar-
tal'da haber için gıttiği
hastanede saldınya uğra-
dı ve fotoğraf makinesi
kınldı.
• Gözaltında işken-
ceyle öldürülen Süley-
man Yeter'le ılgilı dava-
da polis, bazı gazetecile-
ri tartakladı.
• Devlet Bakanı Ab-
dülhaluk Çay'ın Basın
Müşaviri Mustafa Ay-
doğdu, Mflliyet muhabi-
rini tehdit etti.
Basın Konseyi'nin
"Temrnuz 2000'de Türk
BasınT raporunda ise
Elaziğ Valiliğl'ne atanan
Emniyet Genel Müdürü
TuranGenç'in, Hürriyet,
Milliyet, Sabah, Star ve
ATV muhabirlerİDİ, ha-
ber kaynaklannı açıkla-
maları için tebligatla em-
niyete çagırması kınandı.
• "Özgür Radyo'ya 1
yıl kapatma cezası verildi.
' • ATYKralTV.Shovv
TV ve înterstar'a da birer
gün yayın durdunna ce-
zası verildi.
• Türkiye Iş Bankası,
kamuoyunda bankanın
itibanıu zedeleyici yazı-
lar yayımladığı gerekçe-
siyle Yeni Şafak gazete-
sine 10 milyar lirahk taz-
mınat davası açtı.
• ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yılmaz, Milli-
yet gazetesi ve köşe ya-
zanMdibAşjkhakkında
5 milyar liralık manevi
tazminat davası açtı.
• Doğan Holding Yö-
netım Kunılu Başkanı
Aydın Doğan, Star gaze-
tesi hakkında, 1 Temmuz
2000 tarihli nüshasında
yer alan yaymlar nede-
niyle 5 trilyon liralık ma-
nevi tazminat davası açtı.
Sezer, ikna edilmeye çalışılıyor
KHK'nin Köşk'teki
bekleyişisüriiyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu)- Hükümetin,
irticai faalıyetlerde bulu-
nan kamu personelinin
ihracını kolaylaştınnak
gerekçesiyle hazırladığı
kanun hükmünde karar-
namenin (KHK) Köşk'-
teki bekleyişi süriiyor.
Hükümet, Cumhurbaş-
kanı Ahroet Necdet Se-
zer'i, aynı içerikteki yö-
netmelik değişiklikleri-
nin Danıştay tarafmdan
onandığını belirterek ik-
na etmeye çalışıyor. Hü-
kümet yeni girişimde bu-
lunmadan önce Cumhur-
başkanı'nın tavnnm net-
leşmesini bekliyor. DYP
Grup Başkanvekili Saffet
Ankan Bedük, Sezer' in
kararnameyi imzalama-
makla hukuk adamı ol-
manm gereğini yerine ge-
tirdiğını savundu.
Hükümetin, 28 Şubat
sürecinin ardından geti-
rilmesi istenen yeni dü-
zenlemelerin bazılannı
KHKolarak çıkarmak is-
temesi Cumhurbakanı
Sezerile hükümet arasın-
da çelişkiye neden oldu.
Cumhurbaşkam Sezer,
KHK ile yapılmak iste-
nen düzenlemelerin ya-
sayla yapılmasmı ister-
ken, Başbakan Büknt
Ecevityöntemin anayasa-
ya aykın olmadığını sa-
vundu.
Hükümet, KHK'de ya-
pılan düzenlemelerin
benzerinin YÖK Disiplin
TUCIAD Yönetim Kurulu Başkanı
'HİTJbullahçüara
kim izin verdV
Yönetmeliği'nde de ger-
çekleştirildiğini. bunun
anayasaya aykın olmadı-
ğnıin Danıştay karan ile
kesinleştiğini belirterek
Sezer'i ikna etmeye çalı-
şıyor. Yüksek Öğretim
Kurumlan Disiplin Yö-
netmeliği'nde yapılan
değişiklikle KHK'de ol-
duğu gıbi "yıkıcı, bölücü
eytemlerde buhınan, dev-
letintemdnitdflderiııihe-
def alaıüann" kamu ku-
nım ve kuruluşlarından
uzaklaştınlması kolay-
laştınldı.
DYP Grup Başkanve-
kili Bedük, Sezer'in Ana-
yasa Mahkemesi Başkanı
iken altına imza attığı ka-
rarlarla çelişmedığını be-
lirtti. Bölücü ve cumhu-
riyetin temel niteliklerine
aykın hareket edenlerin
cezalandınlmasını herke-
sin ısteyeceğini savunan
Bedük, ancak bu müca-
delenın anayasa ve yasa-
lara uygun yapılması ge-
rektiğıni bıldırdi.
Söylentilere dayalı ola-
rak bir kamu görevlisinin
memuriyetten ihraç edil-
mesininağırceza olduğu-
na dikkat çeken Bedük,
"KHK, kamu yönethnin-
de jurnaJcfljğe, tophunda
kavgaya, kamn idaresin-
de bloklaşma veverim dü-
şüklüğüne neden olacak-
ür. Bu mahzuriann Saym
Cumhurbaşkamnca gö-
rüldüğü ortaya çıkmakta-
<nr"dedi.
Istanbul Haber Servi-
si - Türkiye Genç Işa-
damlan Derneği (TÜGİ-
AO) Yönetim Kurulu
Başkanı Muharrem Yıl-
maz, yargı karan olmak-
sızın devlet memurlan-
nın işten atılmasını ön-
gören kanun hükmünde
kararnamenin, "PKK'B-
sinden Hizbullahçısına
kadar birçok suçlunon
devletteyuvalanmasına'"
dayandığına dikkat çe-
kerek konu ile ilgili so-
rulması gereken en
önemli sorunun "Bu ki-
şflerin devletmemuruol-
malanna künlerin ve
hangi güç odaklannın
izin verdiği" olması ge-
rektigini bildirdi.
TÜGlAD Yönetim
Kurulu Başkanı Muhar-
rem Yıimaz yaptığı ya-
zılı açıklamada, kamu
kurum ve kuruluşlanna
halkın güvenini yeniden
sağlamak için "kamuyö-
netimini yeniden yapı-
landırma refonnu"nun
ciddi ve kararlı bir şekil-
de gerçekleştirilmesinin
sağlanması gerektiğini
belirtti. Yılmaz, devle-
ün, kendi eliyle yürürlü-
ğe koyduğu kanunlann
yetersizliğinden yakına-
rak kendi eliyle seçip gö-
rev verdiği, sözde gü-
venlik soruşturmasından
geçırdiği memurunu de-
netlemek için geçici çö-
zümlere başvurmasımn,
halkın kamu görevlile-
riyle ilgili olumsuz gö-
rüşlerini değiştirmeye-
ceğini belirtti.
Devlet Denetleme Kurulu'nun 1998 yılı Diyanet Vakfi denetleme raporu sumenaltı edilmiş
Diyanet Vakfi incelemeye abndı
MUTLUSERELİ
ANKARA-Vakıflar Genel Müdür-
lüğü, "Müslümamn El Kitabı" nede-
niyle gündeme gelen tartışmalar so-
nucunda Diyanet Vakfi'nı inceleme-
leye alırken vakfin 1998 yılında Dev-
let Denetleme Kurulu'nca 7 ay sürey-
le denetlendiğı, ancak hazırlanan ra-
porun sumenaltı edildiği ortaya çıktı.
Diyanet Işleri Başkanlığı ile Diyanet
Vakfi arasındaki anlaşmazlığın perde
gerisinde aylardan beri sürdüğü ve
tartışmalı kitabın başkanlık kitabev-
lerinde satılmasınm mayıs aymda ya-
saklandığı öğrenildi.
Vakıflar Genel Müdürlügü, sorum-
lu Devlet Bakanı Vüksd Yalova'nın
talimatıyla Diyanet Vakfı'm incele-
meye aldı.
Diyanet Vakfi, 1998 yılında da es-
• Diyanet îşleri Başkanlığı ile Diyanet Vakfi arasındaki anlaşmazlığın, perde
gerisinde aylardan beri sürdüğü ve tartışmalı kitabın başkanlık kitabevlerinde
satılmasınm mayıs ayında yasaklandığı öğrenildi.
ki CHP Izmir Milletvekili Sabri Er-
gül'ün verdiği soru önergesinin ardm-
dan dönemin Cumhurbaşkanı Süfcy-
man Demirel'ın talimatıyla Devlet
Denetleme Kurulu'nca 7 ay süreyle
denetlenrnişti. CHP Merkez Yönetim
Kurulu Üyesi Sabri Ergül, DDK'nin
vakıfla ilgili çok ciddi saptamalara u-
laştığı yönünde bilgiler aldıklarmı,
ancak her nedense raporun kamu-
oyundan gizlendiğini söyledi. Ergül,
normal koşullarda cumhuriyet savcı-
lığına suç duyurusunda bulunulması
gerekirken vakfa yahıızca bazı "öğût-
lerde" bulunularak konunun geçişti-
rildigini belirtti.
Ergül, vakfin özellikle tarikat lider-
lerinin Başbakanlık konutunda ağır-
landığı REFAHYOL döneminde çı-
kardığı yayınlann mutlaka incelen-
mesi gerektiğini söyledi.
Tartışma yaratan "Müshımaıun El
Kitabr adlı yaymm da, Diyanet Işle-
ri Başkanlığı Kitap ve Eser Tetkik Ko-
misyonu'nun 18 Mayıs 2000 tarihli
incelemesi ve Diyanet îşleri Başkanı
Mehmet Nuri Yılmaz'ın 24 Mayıs
2000 tarihli onayıyla geri çevrildiği
ortaya çıktı.
Komisyonun raporunda, kitabın
başkanlığa ait yerlerde satılamaması
için gösterdiği gerekçeler de dikkat
çekti. Raporda şunlara yer verildi:
"Söz koouso eserde hadis-i serifle-
re kaynak gösterümediği gibi bazı
mevzuhadjsiere yer verikfiği, bazı ayet
meaDerinin eksik, yetersiz ve bazılan-
nm hatah olduğu, birtaknn reshnler ve
logolor konulmuş olup ne manaya gel-
riiğinin beurtibnedjği, birtakım mes-
netsizw indügörûşlere yerverDdiğL, ev-
rim teorisi gibi gerçek ohnayan konu-
lann işlendiğl itikadi konularda yan-
taş anlamaya müsait ifadelerin bulun-
duğu, tarikat konusunda doyurucu ol-
mariıgt, Cenab-ı Allah'ın varhğmı is-
pat sadedindeki ifadelerin okuyucu-
aun hafizasuu kanşbracağı, fahiş fik-
hi hatalar yapıldıgL, devirie ilgili bügi-:
lerin başkanüğın görüşüne ters düştü-
ğü tespit edilmiş olup, mezkur eserin |
başkannk yaymevlerinde satdmasınm
uygun ohnayacağı kanaatine vanlnuş- \
ör." "Mûshımanın El Kitabı" halen]
vakfa ait kıtapçılarda satılıyor. 1
AİKİurrahmanDilipakEmineŞett-'
likoğiu gibi Islamcı yazarlann kitap-i
lan, Diyanet Vakfı'na ait satış nokta-
larından çekilirken Gülay Atasoy'un!
"Nasü Örtûndüler?" isimli örtünme-!
nin gropagandasının yapıldığı kitap'
ve "Ulkii Ocağı" isimli ülkücü dergi-i
nin satışlan devam ediyor. >
Diyanet Vakfi kitabevlerinde Yaşar
NuriOztürk'e ait hiçbir kitaba yer ve-
rilmemesi dikkat çekti. Öztürk'ün ki-
taplannm satışını Diyanet Vakfi Ge-
nel Müdürü Mehmet Kervancı'nın
engellediği ileri sürüldü.
VARLIĞUOO TRİLYONLİRA
Türkiye Diyanet
Vakfi değil
'Diyanet Holding'
• Vakıf, gıdadan temizliğe,
eğitimden sağlığa ve yayıncılığa kadar
uzanan 6 büyük şirket, 3 bin 800
lojman, 7 bin taşınmaza sahip.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye Di-
yanet Vakfi, vakıf adı al-
tmda holdingleşen bir ya-
pı olarak gıdadan temizli-
ğe, eğitimden sağlığa ve
yayıncılığa kadar uzanan
her alanda faaliyet göste-
riyor. Vakıf 6 büyük şirket
dışında, çok sayıda ışlet-
meyle değişik alanlarda
yer alıyor. CHP Merkez
Yönetim Kurulu Üyesi
Sabri Ergül de devletin
kendi eliyle yaratöğı va-
kıfla kontrolü kaybettiği-
ni vurgulayiarak Türkiye,
Diyanet Vakfi'nin şu an-
da 3 bin 800 lojman, 7 bin
taşınmaz ve 200 trilyona
yakın parayı kontrol etti-
ğini söyledi.
Türkiye Diyanet Vakfi,
ilk şirketmi, 1983 yılında
özellikle cami inşaatmda
uzmanlaşmış şirket ge-
reksinimi gerekçesiyle
kurdu. Gıda Lnşaat Neşri-
yat ve Turizm (GtNTAŞ)
şirketinin seımayesinin
yüzde 99.76'sı vakfa ait
bulunuyor.
lnşaat işlerinin yanmda
GtNTAŞ, Isparta Ulubor-
lu'da Soğuk Hava Deposu
Işletmeciliği, Habur Hac
Konaklama Tesisleri'nde
otel ve sosyal tesis işlet-
meciliği, Ankara Site-
ler'de Oman Ürünleri Sa-
nayi ve Dekorasyon Atöl-
yesi Işletmeciliği yapıyor.
Ülker Gıda'nm sahibi-
nin de ortak olduğu belir-
tilen Kocatepe Modern
Mağazacılık Işletmeleri
Sanayi ve Ticaret AŞ
(KOMAŞ), sermayesinin
yüzde 93.83'ü vakfa ait
olarak 1990 yılında ku-
ruldu. Beğendik'e kirala-
nan alanı düzenleyen KO-
MAŞ şirketi, Antalya'da
doğrudan mağa2a ve mar-
ket işletiyor. KOMAŞ,
önce Olivetti'nin. ardın-
dan Exper, OKI, Panaso-
nic ve Canon markalan-
nın faks, bügisayar, yazı-
sı, fotokopi makineleri
bayiliklerini yürütüyor.
Aynca Mısu"lı Sakhr fir-
masının ürettiği Kuran-ı
Kerim CD'sinin de dağı-
tıcüığını yapan bu şirket,
Türkiye Diyanet Vak-
fi 'yla KOMAŞ Sigorta
Aracılık Hizmetleri Ltd.
Şirketi'ni de kurdu. Bu
şirketin sermayesinin
yüzde 44'ü de KOMAŞ'a
ait bulunuyor.
Sermayesinin yüzde
96.87 si Türkiye Diyanet
Vakfi'na ait olan Diyanet
Vakfi Neşriyat Pazarlama
Ticaret Sağlık ve Turizm
AŞ (DrVANTAŞ) 1993
vılında kuruldu. Merkezi
.tstanbul'da olan şirketin
Türkiye çapındaTz bölge
temsilciliği, 1 il temsilci-
liği ve 1400 civannda ak-
tif pazarlamacı ve temsil-
cisi bulunuyor.
Özel anaokulu, ilköğre-
tim okulu, lise, özel mes-
lek kurslan, yabancı dil
kurslan, dershane ve öğ-
renci yurtlan gibi özel öğ-
retim kurumlan açmak,
yazılı-sözlü yayımlar
yapmak, alıp-satmak ve
dağıtmak, yurtiçi ve yurt-
dışı geziler düzenlemek,
seminerler ve okulculuk
hizmetleri yapmak üzere
kurulan Vakıf Özel Eği-
tim ve Öğretim Tesisleri
Ticaret ve Sanayi AŞ'nin
(VETAŞ) de sermayesi-
nin yüzde 96.6 sı Türkiye
Diyanet Vakfi'na ait bulu-
nuyor.
Şirketin Özel Bornova
Lisesi, 1994-1995 yılında
öğretime başladı ve 1998-
1999 öğretim yılında 460
öğrenci ve 50 öğretmeni
banndınyordu. Bu lise
kapsamında anaokulu, il-
köğretim okulu, lise ve
yükseköğrenim kız öğ-
renci yurdu yer alıyor.
Türkiye Diyanet Vakfi,
önce 1996 yılında 29 Ma-
yıs Tıp Işletmesi'ni kurdu
ve 1998 yılında işletme-
nin faaliyete geçişiyle bir-
likte fînansman kaynağı-
m genişletmek üzere 29
Mayıs Sağlık Hizmetleri
Eğitim Turizm lnşaat Sa-
nayi ve Ticaret AŞ kuru-
larak şirketleşme yoluna
gidildi.
İŞ GÜVENCESİ
İSTİYORUZ
Kadıköy Belediyesi'nde grev kararı
DtSK'e bağh Genei-tş Sendikaa
Anadohı Yakası 1 No'lu Şubesi,
Kadıköy Belediyesi'nde grev karan astı.
Istanbui'da 13 belediveye grev karan
asıhrkea, 33 ilçenin 29unda da henüz
toplusözJeşme imzalanamadı. 3 No'lu
Bölge Başkanı Ze> nd Demirçivi,
belediye başkanlığı önünde yapbğı
açıklamada, grev karan alınmasına
belediye yönetiminin neden olduğonu
belirterek "Zamlann her ay yağmur
gibi yağdıgı bir ortamda, bize sıfir zam
öneriyorlar" dedi. Belediye
başkanlannın "Işçiler bir milyar lira
maaş alıyoriar" açıklamalanrun doğru
ohnadığmı ifade eden Demirçivi, bir
işçinin aldığı en yüksek maaşın
270 müyon Bra olduğunu söytedL
Demirçivi, "Kıdetn ve ihbar
tazminatlanııdaıı vazgeçmemizi
istiyortar. Fazla mesaiyi parasız yaput
diyoriar, izinlerinıtzi azahmaya
çahşıyorlar" dedi 1 No'lu Şube
Başkanı Tahsin Çetli de siyasi parti
aynmı gözetmeksizin rüm belediyelerin
işçüerin haklı taieplerine duyarsız
kakhğmı vurguladı.
U
İ creüerimizi
alamryonız, hizmetlerimiz devam
edryor" önlükleri grven işçiler,
"Sözieşme hakkumz, söke söke alınz",
"Işçilerin birtiği sermayeyi yenecek"
sloganlan atarak dağüdılar.
(Fotoğraf: ÖZLEM GÜVEMLl)
Kitaba kadınlardan büyük tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - TBMM'deki kadın mil-
letvekilleri "MüslümanmElKi-
tabı" adlı yayın nedeniyle Diya-
net Vakfi'na tepki gösterdiler.
TBMM Insan Haklannı Incele-
me Komisyonu Başkanı DSP'li
Sema PişkLnsüt "Sapıkeğflimle-
rin manevive dini değerierie des-
teklenrvor gibi gösterilmesi yan-
hşür" derken DYP Kayseri Mil-
letvekili Sevgi Esen, "Kadın
dövmek için bahaneler aramak
dmimize de insan haklanna da
aykmdır. Kmryorum" görüşünü
aktardı.
Diyanet Vakfı'nca yayımla-
nan kitaptaki "kadının dövüle-
bfleceğine'' ilişkin ifadeleri sert
• 'Müslümanın El Kitabı' kadın milletvekillerini
kızdırdı. DSP milletvekili Sema Pişkinsüt, "Sapık
eğilimlerin manevi ve dini değerlerle destekleniyor gibi
gösterilmesi yanlış" dedi.
sözlerle eleştiren Pişkinsüt, Is-
lam dininin, özünde anlaşmaz-
lıklan gideren bir din olduğunu
ve kimsenin kimseye baskısının,
onur kırmasırun söz konusu ola-
mayacağını söyledi.
Pişkinsüt, bu tür değerlendir-
melerin bilimsellikle de ilgisi
bulunmadığını belirterek "Top-
hun bunu tarbşacak ve sade yurt-
taşlar da bunu kendi inanişlan
çerçevesinde değerlendirecekler-
dir. Psikivatristier. akademisyen-
ler vetopnım bilimciter, şiddet ve
şkkietin izleri konusunda açılda-
malar yapmahdıriar" diye ko-
nuştu.
Sevgi Esen de, "Değil kadını
dövmek, insanın insanı dövmesi
dahi benim dini bügOerim içinde
kimsenin başkasına veremeyece-
ği bir haknr. Kadını dövmek için
bahaneler aramak, ona ilişkm
yorumlar geürmek,tamamen di-
nimize veinsanhaklanna aykm-
du-, bunu kmryonım" dedi.
Milletvekillerinin bu konuda
tavır koymalan gerektiğini vur-
gulayan Esen şunlan söyledi:
"Benim annem de kadın, kı-
zun da kadın. Bunu söyleyenler
dünyamn en kutsal varuğı olan
ananın vartağmı unutuyorlar. Bu-
nu söyieyenlerin analan da ka-
dın. Gündeme neden oturtulu-
yor? Neden Türkiye, mehter
marşı gibi bir ileri bir geri gidi-
yor. Bu konuda yasal önlemler
aknabün-, ama önemli olan rub-
lann kabul etmcsidir. Kadmla-
nn dövülebileceği yönünde açık-
lama \apanlar, 21 'inci yüzyda gj-
derken herkesin insan oİduğu-
nun farkına varmahdıriar. Ku-
sura bakmasınlar ama, Idmse de
kendini dövdürmez. Kimse de
özenmesin."
SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Leman, ülkemizin en çok satan
muhalif, başanlı haftalık mizah der-
gisi. Gırgır'dan sonra mizah dergisi
boşluğunu dolduran bu başanlı der-
giyi bir grup genç insan çıkanyor. 100
bin civannda satıyor. Hiç reklam al-
mıyor, hiçbir medya tekeline bağlı
değil ve 1991 yılından bu yana ba-
ğımsız tutumuyla örnek bir yayıncı-
lık yapıyor.
10 yıla yakın bir süredir, kendi ya-
ğıyla kavrulan, öküz, Lemanyak, Git
gibi aylık mizah dergilerini de çıkaran
böyle bir ekibin, bu dergiyi Türki-
ye'nin bu koşullannda yaşatabilme-
sinin, etkili olabilmesinin sırnnı hep
merak ederim. Mehmet Çağçağ,
Tuncay Akgün, Suat Özkan, Ah-
met Yılmaz, Metin Üstündağ, Za-
fer Aknar aklıma gelen, gözüme
çarpan ilk isimler.
Bir mizah dergisi, üstelik de sıkı bir
Leman'da Mizah ve Gençlik Tadı
muhalefet yürüten bir mizah dergisi-
nin, allı-pullu tekel destekli dergilere
on yıl boyunca meydan okuyabilme-
si ve ayakta kalabilmesi, ciddi ciddi
incelemeyi gerektiren birdurum. Dü-
şünün, şu anda Türkiye'de iki med-
ya tekeli, bunlara ilaveten Islamcı ya-
yınlar dışında yayın yapmak müm-
kün değil. Cumhuriyet gazetesi, te-
kellere rağmen ayakta kalmanın acı-
sını yaşıyor. Bir türlü maddi sıkıntıla-
n aşıp rahatlayamıyor.
Işte Leman böyle bir Türkiye'de
varlığını sürdürebiliyor, gençliğin
desteğini kazanabiliyor ve etkili bir
mizah dergisi olarak yayınına devam
edebiliyor. Leman'ı çıkaran genç ar-
kadaşları zaman zaman görürüm,
onlann neşeli ve çalışkan hallerini ke-
yifle izlerim. Leman'ın sımnı çözebil-
mek için dikkatli bir gözle bu dergiyi
incelediğim olur. Bazen incelemek
için elime aldığım dergiye kapılıp gi-
derim. Bu hafta öyle yapmadım. ön-
ce "Leman Mutbakından Notlar"a
göz attım. Leman dergisinjn sevimli
kedisi Leman kaybolmuş. Üzüldüm.
Kedi kaybetmenin ne demek oldu-
ğunu bilirim. Benim Bekir de bir gün
Cağaloğlu'nda kaybolmuştu. Gün-
lerce Cağaloğlu'nun sokaklannda
dört dönmüştüm. Sonunda onu bir
büfenin önünde yan gelip yatarken
gördüğümde öylesine sevinmiştim
ki! Umanm Lemancılann Leman'ı da
bulunur. Lemancılardan Güneri
Içoğlu, herkesin başına getecek bir
belaya toslamış. 12 yıl önceki yatıp
çıktığı, zamanaşımına da uğrayacak
kadar eski bir mahkûmiyeti nedeniy-
le yeniden polisi boylamış. Tabii bu
nedenle "Firavun'un Laneti" köşesi-
ni de yapamamış.
Bu arada, Leman dergisi, D&R ve
grosmarketlerden ek komisyon ver-
mekten bıktığı için çekilmiş. Hürri-
yet'in Intemet sitesindeki "Hasta
mahkûmlar cezaevinde mi evlerinde
mi ölsûn?" anketini Lemancılann ka-
pak yapması ortalığı kanştırmış. Hür-
riyetçiler, Leman'ın kapağını görün-
ce, Intemet sitesindeki sayfayı sili-
vermişler. Leman'cılar, bizde kaydı
var, diyorlar.
Leman'da Nihat Genç'in yazılan-
nı seviyorum. Met-Üst, Vedat Öz-
demiroğlu, Cezmi Ersöz, Lütfü Of-
laz, aslında hepsini seviyorum. Le*-
man'ı kanştınrken, mizahın ancak
muhalif olduğu zaman bir anlam ifa-
de ettiğini daha iyi anlıyorum. Gaze-
teciliğin de muhalefeti bıraktığı için
çöktüğü sonucuna vanyorum.
Türkiye'nin gerçekleri, var olan dü-
zene aykın. Gerçekleri dile getirdiği-
niz zaman, zaten otomatik olarak
muhalif oluyorsunuz. Türkiye'de ba-
sın ne kadar muhalif? Daha doğru-
su neden muhalif değil? Muhalif ol-
madığı için güven vermiyor.
Leman'da, gençliğin ve mizahın
sesi var. Gazeteciler, satış derdinde
olan yayın yöneticileri, belki Leman'a
baksalar, bir ışık bulabilirler. Hem de-
mokrat, hem genç, hem bağımsız,
hem solcu, hem de başarılı bir yayın
organı çıkarmak mümkün. Leman,
1991 yılından bu yana bu gerçeği
tekrar tekrar kanıtlıyor.