26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 AĞVSTOS 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] 15 Kulakhmmızda yer etmiş birçok ezgiyi bu J dan dinleyeceğiz Türk popunun 'cici annesi' JTZar. aris Alexiou, abartısız, Türk popunun birçok yıldızmı tek başına ihya eden, albümîeri çıkar çıkmaz parçalan Unkapanı piyasasında adeta 'parçalanıp' kapanın elinde kalan bir isim. Alexiou'nun yazdığı ya da yorumladığı parçalar, bizim yıldızlann ağzından listelerin en üst sıralarına yerleşiyor. Çoğumuz bu ezgilerle âşık oluyor, eğleniyor ya da hüzünleniyoruz. CUMHURCANBAZOGLU Yunan popunun en güÇİü yo- rumculanndan Haris Alenou, yülardır 'dolayh olarak' bulun- duğu Türkiye müzik piyasasın- da bir yıldır 'kanh canh' ağırlı- ğını hissettinneye başladı. ön- ce PolygGram (Albümlenn hak- lan daha sonra Unıversal'e geç- ti), sanatçının dört yasal albümü- nü piyasaya çıkararak hayran- lannı metnnun etti; ardından, Türkiye'ye gelip deprem yara- nna Sezen Aksu'yla konsere çık- tı Alexıou. Aynı konser, daha sonra Atma'da tekraredildı ve ge- lirier depremzedelere aktanldı. Bu kez ikisi solo olmak üze- re üç konser için Açıkhava'da Alexiou. Sezen Aksu'yla konser verdikten sonra bugün ve yann tnûzikseverleTİn karşısına 4 soio' olarak çıkacak olan AJexiou, re- pertuvannı bizde de çokbilinen yapıtlanndan oluşturacak. Bu yazının başhğı belki ilk bakışta garip gelebilir, ama Ha- ris AJejuou, abarüsız, Türk po- punun birçok yıldızını tek başı- na ihya eden, aibümleri çıkar çıkmaz parçalan Unkapanı pi- yasasında adeta 'parçalanıp' ka- panın elinde kalan bir isim. Aslında Yunan televizyonu- nu izleyen Egeliler onu uzun sü- redir yakından tanıyorlar. Yu- nan televizyonlannda yayımla- nan Alexiou konserlerini dik- katle izleyenler muhakkak çok iyi bildikleri birçok Tûrkçe şar- kının bir de Yunancasını dinli- ycşrjar sürekli ya da klipleri iz- liyorlar. Alexiou'nun yazdjğı ya da yo- rumladığı parçalar, bizim yıl- dızlann ağzından listelerin en üst sıralarına yerleşiyor. Çoğu- muz bu ezgilerle âşık oluyor, eğleniyor ya da hüzünleniyoruz. Örneğın Manos Loizosbeste- lerine Alexıou'nun getirdığı yo- rum, daha sonra Yeni Türkü ara- cıhğıyla Teffi Teili, OtaıasaMek- tubun, Maskdi Bak> gıbı dev üç parçayla Ege'nın bu yakasında milyonlarca kişi tarafmdan se- vıldi, benimsendi. Nflûferden Sdçuk Ural'a, Aş/- kın Nur YengTden Asya'ya ka- dar 'Akdeniz müziği' yapan bir- çok Türk popçu, Alexıou'nun ünlendikleriyle bizim lıstelerde yer aradı. Sezen Aksu'nun Be- ni Yak Kendini Yak adıyla yo- rumladığı şarkı, sanatçının Tür- kiye'de en fazla ses getıren son yapıtı olmuştu Yunan müziği fiıryası Şu anda bizim pıyasa bir ya- nıyla tamamen Yunan müziğıne endekslenmişdurumda. Lıstele- rindeki tüm Yunan yorumcula- n Türkiye piyasasına tanıtmaya kararh görünen çokuluslu plak şirketleri, son derece başanlı kampanyalarla işlerini ıyı yapı- yorlar. Örneğın Angela Dimitri- ou yabancı albüm lıstelennın üst sıralarında dolaşıyor sürekli; Omagavibes dans tutkunlannın gözdesi Mando da fena satmı- yor. Ancak Universal, sanatçıla- n Elefteria Arvanitaki ıle Hans Alexiou'nun tanıtımlannda ye- teri derece başan sağlamış du- rumdadeğil... Bir çiftçinin kızı olan Alexı- ou'nun annesi tzmır kökenli. Profesyonel anlamda möziğe 1972'de gınyor Yunan yıldız. tlk albümünün adı 'Laika Tra- goidia'. Kariyerinın ilk yıllann- Yenl albüm sonbaharda çıkıyor İki halk birleşecek' Vunan popunun güçiü sesi Haris Atetiou, üç konserfletstanbuTlularla buluşuyor. KültürServisi-Kurum- sal sponsorluğunu Rena- ult'nun üstlendiği, Most Producü'on tarafından bu yıl 11 'incisi düzenlenen Açıkhava Tiyatrosu kon- serien kapsamında, Yuna- nıstan'ın dünyaca ünlü şarkıcısı Haris Akîiou, üç konser vermek üzere tstanbul'a geldi. İlk olarak Sezen Aksu ıle ortak bir konser vere- cek olan Alexiou, kon- serlerinden önce düzen- lediğı basın toplantısı- na, "Sizteriçoközfedinr sözleriyle başladı. Sanat- çı, geçen yıl Sezen Ak- su'yla Türkiye'de verdi- ği konserin hayatındaki en duygusal anlardan bi- n olduğunu kaydetti. Ati- na'da da tekrarlanan bu konserlerin, sadece iki sanatçının değil iki hal- km da bir araya gelmesi açısından büyûk önem taşıdığuıı ve iki ülke ara- sındaki sıcak ilişkilehn sadece sanatla değil hü- kümetlerin yapacağı or- tak çalışmalarla daha ile- riye gideceğini söyledi. Alexiou, daha fazla siya- setten söz etmek isteme- diğini belirterek bu yıl vereceği konserlerin re- pertuvannı oluşturma aşamasında Türk müzi- ğıne yakın parçalar seç- meye özen gösterdiğini iletti. "Buyılkikonserlerim- de istedim ki duüeyicOer Yunanşarkriarmdan zevk alsınlar. Dûn akşam Kar- des Türküler'i dinkdim, orsdaki insanlann bu ge- leneksei mûzikten ne ka- dar zevk aktaklanm gör- dûm'' diyen sanatçı ken- di dileğininde aynıinsan- lan şarkılanyla coştura- bilmek olduğunu vurgu- ladı: "Seçtiğiın şarküar, sizin kühurünüze de çok yakm, hatta öyie ki bazı- lannı ayırt etmekte güç- lük çekebilirsiniz. Aynca Sezen Aksu'nun son al- bfimûndeld Gidiyorum Bu Şehirden adh şarkryı daTürkçe olarak seslen- Yeni albümünü son- bahara doğru çıkarma- ya hazırlanan Alexiou, bu albümün bugüne ka- dar birlikte çalıştığı tüm Yunanlı bestekârlardan istediği yeni parçalarla onlara ithafen bir çalış- ma olduğunu belirtti. Iz- mır'den göç eden ailesi- nin müzikal gelenegini, kültürel mirasını özenle sürdûren Alexiou, yaz sonuna doğru lzmir Açıkhava Tiyatrosu'nda da bir dizi konser vere- cek. da sol kesim tarafmdan benim- senen sanatçı, 1977 yılında ya- yımladığı 24 Tragoudia albü- müyle tüm Yunanistan'ın sevgi- lisi oluyor. O tarihten beri her ürettiği albüm ülkesinde büyük kabul gördükten sonra dünya turnelerine çıkmaya başlıyor ve '90'lann ortasında PolyGram'la anlaşınca tam anlamıyla ulus- lararası biryıldız halıne geliyor. PolyGram, kariyeri hit parçalar- la dolu olan Alexiou'nun paza- nnı genışlermek için çeşitli for- matlarda birçok best of çalış- masını yayımlayarak onu des- tekliyor. Alexiou muhteşem bir ses ve yorumu da o derece güzel. Yıl- lardırkulaklanmızayeretmış,di- limızetakılmışbırçokezgıyıbir de Alexiou'dan ve on kişilik or- kestrasındandınlemenınkeyfı bir başka olacak. 86 yaşında yaşammı yitiren Sir Alec Guinness, yıldız olmak yerine sıradanlığı yeğlemişti Beyazperdenin bin birsııratıydıSanat dünyası art arda dev isimlenni yitiriyor. Bu kez 'bevazperdenin bin bir surarT. tngılız si- neması ve tiyatrosunun büyük oyuncusu, 'âr' un- vanh 86 yaşındaki Alec Guinness cumartesi gü- nü Galler'de öldü. Guinness evinde rahatsızlan- dıktan sonra hastahaneye kaldınlmış ve orada cu- martesi günü yaşama veda etmiş. Ölüm nedeni şu ana dek açıklanmayan Guinness, 1938 'den bu ya- na, kendi gibi bir oyuncu olan Merula Salaman'la yaşamı paylaşıyordu ve görünüm olarak ona çok benzeyen Mathew adında bir oğlu vardı. 'Usta'nın altmışı aşan sanat yaşamı başanlarla dolu; sinemaseverlerce önce Kwai Köprüsü fil- mindeki oyunuyla fark edilen, ardından yeni ku- şaklan 1977 tarihh' Yıldız Savaşlan filmindeki Obi-Wan-Kenobi rolündeki üstün performansıy- la etkileyen 'usta', üstün yeteneğinin yardımıyla her türlü kıhğa girerek sinema, tiyatro ve televiz- yonun en büyük isimleri arasına girmişri. 2 Nisan 1914 Londra doğumlu Guinness, is- tenme\tn bir bebek' olduğundan ancak 14 yaşın- dayken babası tarafmdan bemmsenmış ve onu hıç tanıyamamış. Daha sonra da, bankacı olduğunu bildiği babasını defalarca aramasma karşm izine rastlayamamış. Çoİc genç yaşta, ti- yatro tekstlerini çoğal- tarak birkaç kuruş ka- zanıpbunlarla oyunla- n izliyormuş. Kenara para koymayı başann- ca Fay Campton Studio ofDramatic Art'ta öğ- renime başlamış, Sir John Gielgud'la tanı- şınca onun önerilerin- den çok etkilenmiş. 20'liyaşlardaOldVic Tiyatrosu'nakatümış. Gieulgud'un 1934'te Hamlet yorumunda, Osric rolünüüstlenmiş. Bu sırada sahnede Sa- laman'la tanışmış ve evlenmişler. 2. Dünya Savaşı'nda Ingiliz donanmasında tam altı yıl görev yapmış ve ancak 1946'da tıyatroya dönebümiş. Kendi uyarladığı Karamazof Kar- desfer'de Mitya rolünü üstlendi. birçok Shakespe- are rollerinde oynadı. 1989'da Olivier Ödülle- ri'nde yaşam boyu özel ödülünün sahıbı oldu. Sinemadaki ilk rolünü de 1946'da David Lean'ın Charies Dkkens uyarlamasında Büvıik l mutiar (1946) füminde bulmuş. OfiverTmst'te (1948) Fa- ginrolünden sonra görkenüi bir kanyeryavaşya- vaş oluşmaya başlamış. Kaiplerw Taclar(1949), AtanHırsızlan (1951), 66 yıllık sanat yaşamında çok değişik filmlerde ve oyunlarda farklı karakterleri canlandıran Alec Guinness, iki Oscar ödülü kazanmıştı. Laurence Olivier'le David Niven bile o meşhur Ingiliz kibirliliğini Guinness kadar beyazperdeye taşıyamamışlardı. Dedektif Papaz( 1954) başlıklı fılmlerinden sonra 1957 yılı çok önemli usta ıçm; Kwaı Köprüsü'yle (Yön; David Lean) Oscar alan Guinness, o yüz- den daha sonra uluslararası çapta bir yıldız hali- ne geldi. Havana'daki Adamınuz (1959), Arabistanlı Lawrence(1962), DoktorJrvago(1966), Cromvvell (1969), HMer'in Son On Günü (1973) Yıldız Sa- vaşlan(1977) fümlerinde de unutulmaz kompo- zısyonlar çizen Guinness, 70'lenn ikinci yansın- da Yıldız Savaşlan dizisiyle ününü tazeledı Hin- distan'aBirGeçh, son kez Oscaradayı olduğu Utt- le Dorritt ve Kafka filmlerinden sonra televizyon ıçın John LeCarre kahramanı casus Smiley oldu, başta televizyon fılmlerı yaptı. Sinemada son fil- mi Sessiz Tanık (1994), son TV filmi ise Eskimo Günleri oldu (1996). Yıldızdı, ama hıçbır zaman bu unvanı sevme- mışti. Bir söyleşisım anımsıyoruz; daha ilk soru- da kendisine yıldız denince gazetecınin lafinı ke- sip " Yıkhzhk yerinesıradan biri olmavitercih ede- rim. Ben yalnızca oyuncuJuk yapmayı seven bir in- sanım" demışti. Kvvai Köprüsü'ndeki Albay Nicholson rolüyle kazandığı Oscar'dan başka kariyerine verilmiş Oscar heykelciğine de sahip Guin- ness'le ilgili yıllardır birik- miş bır dolu not var belle- ğırruzde; ömeğin 'yeniima- jı'yla gitriği Venedik Film Fesrivali'nde kendini bek- leyen gazetecilere şaka ya- pıp onlan farklı bır adrese göndermesinden tutun da Yıldız Savaşlan 'nın yönet- meni George Lukas'ı fazla çocuk olmakla eleştirdiği laflanna dek. Sanatıyla ve oyunculu- ğuyla ilgüi bir dolu şey söy- lendi ve yazıldı bugüne dek; üzennde göriiş birlığine va- nldığı nokta ise Guinness'in sıra- dan olmayı başarmış sıradan oyun- cu kimliği taşımasıydı. Onun için söylenenlerden bir iki nokta aktaralım; ömeğin John Rus- seO Tayior, Guinness'e "Herkese benzeyen adam" demiştı. Ingiliz muhafazakâr çevreleri de onu im- paratorluğun son sımgesi olarak nıteliyordu. Kenneth Tynam ise Ingiltere'de sokağa çıktığınızda her iki dakikada bir yanınızdan bir Alec Guinness'in geçeceğini iddia ediyordu. En büyük hayranlann- dan olan Winston Churchfll ise 'Bûyûk oyuncu, ama yıDardn-ger- çekyüzü birtörln aktana gefaniyor 9 , diye oyunculuğunu yorumlamıştı. Evet, Ingiliz oyunculann ara- smda en Ingilizi oydu. Laurence Olivier'le David Niven bile o meş- hur Ingiliz kibirlilığinı Guinness ka- dar beyazperdeye taşıyamamışlar- dı. Işte, sakin ve donuk hali, özel yaşamındaki tutarhlık ve tek evli- lik 'usta'yı zirveye çıkarmıştı. 'Subay rolûnden bûyûk zevk akhm' Kendisine bu kadar tipi nasıl başanyla canlan- dırdığı sorulduğunda şunlan söylemişti; "Bende hep asıl yüzümün hangisi olduğunu sordum ken- dime. İtiraf etmeüvhn ki, 14 yaşına kadar üç ayn soyadıyla, annesi para ödeyeroediği için gizlice sı- vışılan oteOerdebirvümüşgavrimeşru birçocukola- rakbunasağhkh biryanrtbuhnamfaiçdekolay de- ğfl. Ancaken başanta rohlm neydî diyesoracakolur- sanız cevabun hemen hazır. Ahı yıl orduda subay rolfi oynamaktan büyük zevk almijhm." OHver Stone'dan kompto teorisi • Kültür Servisi- Amerika'nm ünlü yönetmenlerinden Oliver Stone, daha önce 'JFK' ve 'Nixon' gibi filmleri ile ortaya attığı komplo teorilerine bir yenisini daha ekledi. Stone, şimdi de Amenkan Başkam Franklın Roosevelt'i saf dışı etmek amacıyla muhafazakârlann düzenledikleri entrika plamm anlatan bir senaryo üzerinde çalışıyor. Iddialara göre 1933 yılında bir grup zengin muhazafakâr, Başkan'ı yerinden etmek için bir harekât düzenlemeye kalkışmışlar. Roosevelt'e karşı düzenlenen bu harekâtın tarih kitaplanndan sılındiğinı iddia eden Stone, komploculann ya da medyamn gücünü fark edince bunun şaşırtıcı bir şey olmadığını belirtiyor. Fakat yapılan araşürmanm sonucunda iddiasım destekleyecek yeterli delile ulaşamayan Stone, bunun sebebinin Roosevelt'in kendisinin bu olaylar açığa çıkmca meydana gelecek devrimden korkması olduğunu söylüyor. Fpears, Toronto Festivaü'nin onurkonuğu • Kültür Servisi - Uluslararası Toronto Film Festivah'nın bu ydki onur konuğu ünlü Ingiliz yönetmen Stephen Frears. Son filmi 'Liam'ın Venedik Film Festivali'nde yapılacağı ilk gösterimden sonra Toronto'ya gidecek olan Frears onuruna 9 Eylül'de bir gece düzenlenecek. Roy Thompson Hall'da gerçekleşecek gecesine, Frears'm birlikte çalıştığı oyuncular ve yazarlar da katılacak. Frears'm bağımsız Ingiliz sineması üe Hollyvvood'u harmanlayarak kendine özgü bir sinema yaratüğını belirten festival başkanı Pierce Handling, daha önce de birçok filmiyle Toronto festivaline katıldığını ifade etti ve festivalin bu yıl gerçekleşecek 25. yıl kutlamalan için Frears'tan daha uygun bir isim düşünemediklerini de sözlerine ekledi. Frears, ilk olarak 1984'te, Terence Stamp ve Tim Roth'un başrolünü oynadığı 'The Hit' fıhninin çekimlerini Kanada'da gerçekleştirmiş ve o tarihten itibaren 'hayran olduğunu söylediğı' Kanada'ya sık sık gitmişti. v, PJ Harvey'ıten yeni atoüm • Kültür Servisi- Yumuşaksesi ve yorumuyla genişbir hayran kitlesine sahip olanPJ Harvey'nin yenialbümü yakmda piyasaya çıkıyor. Son olarak 1988 yılında 'Is This Desire' admdabir albüm çıkaran Harvey'nin yeni albümü ise 'Stories From The City, Stories From The Sea' adıru taşıyor. 23 Ekin'de müzik marketlerde bulunabilecek albümde, Harvey'e Radiohead'den Thom Yorke de eşlik ediyor. 'This Mess We're In' adlı parçada Harvey ile düet yapacak olan Yorke, 'One Line' ve 'The Beautiful Feelings'te de geri vokalde eşlik ediyor. Atoıan Brwtte Brandau'ılan Mtit pomanı • ÇORUM (AA) - Alman yazar Brigitte Brandau, Hititlerin başkentı Hattuşa'daki yaşanü ve Hitit Kralı 3. Hattuşili'nin hayatını konu alan bir roman yazmaya başladı. Hititlerin başkenti Hattuşa'daki kazı ekibinin başkam Alman Arkeolog Dr. Jürgen Seeher, Ahnan Brandau'nun, Hitit Kralı 3. Hattuşili ve Hititlerin yaşammı konu alan bir roman yazmaya başladığını, bu kitabın Türkiye'nin tamtımı açısmdan büyük bir şans olduğunu söyledi. Brandau daha önce Truva ile ilgili olarak bir kitap hazırlamıştı. Seeher, Türkiye'nin tamtımımn çok Î 'etersiz kaldığrnı, Avrupa dergilerinde Mısır, Fas, talya, lspanya ve Tunus'un tarihleriyle ilgili olarak sürekli reklamlara rastlarken Türkiye tanıtımıyla ilgili hiçbir şeye rastlamadığını beürtti. Anadolu'nun tamtımı için yazılan roman ve kitaplann broşürlerden daha etkıli olacağmı söyleyen Seeher, "Romanın yayunlanmasıyla birlikte tamtunda mesafe almacağma ve bölgeye daha çok turist geleceğine inanıyorum" dedi. Uhısal miras' çalındı • AUCKLAND (AFP) - Yeni Zelanda Auckland Müzesi'nde geçen gün bir hırsızlık olayı yaşandı. Müzede yer alan ve ülkede 'ulusal miras' olarak nitelenen resim, sanatçı Charles Goldie'nin bir yapıtıydı. Resim, müzenin özel bir koleksiyonu olan Maori seksiyonunda yer alıyordu. Müze yetkilileri ve olay üzerinde çalışan dedektifler, hırsızlamı özel güvenlik önlemlerine rağmen resmi bir çanta ya da ceket içine saklayarak ve müzeden yürüyerek aynldıklanm bildirdiler. Müze yöneticisi Rodney Wilson, yapıtm ülkesi için çok önemli kültürel bir simge olduğunu belirtti. Maori seksiyonu yöneticisi Paul Lapsell ise yapıtm bu koleksiyon içinde çok özel bir yeri olduğunu söyledi. Resmın bulunması için soruşturmalar devam ediyor. RoH depgisinde bu ay • Kültür Servisi - Aylık müzik dergisi Roll'ün ağustos sayısı çıktı. Yeni sayısıyla birlikte 45. sayısına ulaşan dergi bu ay, 7.Uluslararası Istanbul Caz Festivali'ne konuk olan Natacha Atlas, Cheb Mami, Ute Lemper, Lou Reed gibi sanatçılann yam srra Djivan Gasparyan, Sawt El Atlas, Keziah Jones, Orishas, Lamb, Roni Size, Mouse on Mars ve Sultana gibi seslere yer veriyor. Dergide aynca '20 yılın ardmdan hip- hop' ve 'Jerry Garcia/Grateful Dead' dosyalan <'. • yer ahyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear