24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 AĞUSTOS 2000 SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'de bölge toplantısı • SAMSUN (Cmnhuriyet) - CHP MYK üyesi Algan Hacaloğlu, Samsun'da Ordu, Giresun, Amasya, Sınop, Tokat'tan parti yönetıcılennin katılımı ile yapılan toplantıda, 2000 yılında CHP'nin temiz siyaset oluşumunun ıçerisinde yer alacağını söyledi. CHP'nin yenıden düzenJenen tüzüğü için düzenJenen toplantıya başkanlık eden Hacaloğlu, 20 yıla yakın bir süredir ûlkemn sıkıntılar çektığini ifade ederek bu sıkıntılara çözüm yollan arayacaklannı söyledi. EcevfttenH bürokrata uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) • Başbakan Bülent Ecevit, enerji konusunda basına verdÜderi demeçlerle tartışan DPT Müsteşan Akın lzmirlıoğlu ile Enerji Bakanlığı Müsteşan Yurdakul Yigitgûden'i uyardı. îki bûrokratın tartışmasından rahatsızlığını gizlemeyen Ecevit, dün İzmirlıoğlu ile Yığitgüden'in yanı sıra Hazıne Müsteşan Selçuk Demiralp ve Maliye Bakanhğı Müsteşan Erdoğan Öner ile Basbakalık eskj binasında bır araya geldı. Yaklaşık 45 dakikalık görüşmenin ardıodan gazetecilerin sonılannı yarutlayan Akın lzmirlıoğlu, Enerji ve Tabiı KaynakJar Bakanlığı ile DPT Müsteşarhgı arasındakı sorunun çözümlenip çözümlcnmediğine ilişkin sonrya, "Zaten çözümlenmişti. Bır mesele yok" yanıtını verdı Blgir betediye başkanveküi • İSTANBUL(AA)- Sultanbeyli Beledıyesi'nde askerlık görevini eksik yaptığı için tekrar askere alınan eski Beledıye Başkanı Yahya Karakaya'nın görevinin başında bulunmaması dolayısıyla dün başkanvelüllıği seçimi yapıldı. Sultanbeyli Belediye Meclis SaJonu'nda meclis üyelerinin katılımıyla yapılan seçime tek aday olarak giren FP'li Mahmut Bılgilı, Sultanbeyli Beledıye Başkanveküi seçildi. Orman yangnlan • ANKARA (AA)-Ege \e Akdeniz bölgelerinde önceki gün çıkan yangınlarda toplam 12.5 hektar orman alanı zarar gördü. Orman Bakanlığı Yangın Harekât Merkezi'nden yapılan açıkJamaya göre, îzmir, Antalya, Muğla, Denizli, Balıkesır ve Kütahya'nın değışık mevkilerinde çıkan 14 yangında, 12.5 hektar orman alanı tahrip oldu. Yangınlarda en fazla zaran, 9.5 hektarla Antalya'nın Gündoğmuş ve Taşağıl bölgeleri gördü. Düzeltme • Istanbul Haber Servisi - Işçı Partısı Genel Başkan "Yardımcısı Tayfun Tabakoğlu'nun gazetemizin dünkü sıyısmda yer alan sosyal givenlik hizmetlerinin czel sektöre cfcvredilmesine ilişkin ajıklaması yanlışlıkla nemurlarla ilgili kanun rükmündeki kararname laberi içınde verilmiştir. liçi Partısi'nden yapılan açıklamada, partılennın nemurlarla ılgıli KHK'yi estekJediğı anımsatıldı. Adalet Bakanı Türk: Sezer'in yetkileri bugünden yanna değiştirilemez Zamansız yetki tarbşmasıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Çankaya ile hükümet ara- sındaki KHK restleşmesinin ar- dından Cumhurbaşkanı 'nın yet- kileri tartışmaya açılırken bu ko- nudaki anayasa değişikliğinin yeni yasama yılında ele alınma- sı bekleniyor. TBMM Partılera- rası Uzlaşma Komisyonu Baş- kanı NejatArseven, anayasa de- ğişikliği kapsamında 104. mad- denın de bulunduğunu belirte- rek "Ancak biz benüz o madde- ye gehnedik. elbette değişiktik olacak. Ama bövle münferit bir Sezer'in kabulleri • Adalet Bakanı Türk: Bu konuda partiler arasında uzlaşma şarttır. Hükümet bunu tasan halinde götüremez. Bunun milletvekilleri tarafından teklif olarak götürülmesi gerekir. olaylaflgflideğişiklik yapılması söz konusu değü" dedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, "anayasa değişikükkrinin bir günden fld günc gerçekleşeme- yeceğuü" vurguladı. DSP Anka- ra Milletvekıli Lluç Gürkan da Cumhurbaşkanrnın yetkılennin sınırlandınlmasını çok uzun sü- redir savunduğunu, bu konuda- ki hazırlığını partı grubuna ile- teceğinı söyledi. Memurlann işten atılmasını kolaylaştıran KHK ile ilgili ola- rak Çankaya ile hükümet arasın- da yaşanan restleşme sonrası tansıyon düşmeye başlarken Başbakan Bülent Ecevit'ın bir demecinden sonra Cumhurbaş- kanı 'nm yetkileri yeniden tartış- maya açıldı. Ecevit daha sonra "Bugünden yanna böyfe bir ç«- hşma yok" derken Adalet Baka- nı Hikmet Sami Türk, "Bu ko- nu gerek Cumhurbaskanı, gerek sryasilertaranndan gündeme ge- tirildi. Uyum komisyonu çahş- malannı sürdûrüyor. Bu çerçe- vedeCumhurfoaşkanı'nm yeöd- lerinin kısıtlanması da gündeme 'Doğru kararnameyi imzalarım' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Memuriann işten atılmasını kolay- laştıran kararnameyi ıkı kez redde- den Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "doğnT hazırlanan bır karar- nameyı ımzalamaması ıçm bu" ne- den oİmadığını söyledi. Sezer, dün Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetımleri Der- neğı Genel Başkanı SüJeyman Efen- dioğhı ve berabenndekı heyetle gö- rüştü. Şehit ve gazılenn maaş du- rumlannın iyileştirilmesine dönük çıkan yasada 5 ve 6. derecedeki ga- zilerin kapsam dışı bırakıldığına işa- ret eden Efendıoğlu, Sezer'e bu ek- siğin kanun hükmünde kararname çıkanlarak tamamlanması konusun- daki görüşünü sorduğunu belirtti. Sezer daha sonra DİSK Genel Başkanı Sükyman Çdebi ve berabe- rindeki Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü. Çelebi, Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşabilmesi için demokratik hak ve özgürlüklenn, in- san haklanmn olması gereken kap- samda yaşam bulduğu bir demokra- tik ortamın yaratılması gerektiğıni belirtti. Çelebı.ış yaşamını düzenle- yen anti-demokratik, engelleyici, ya- sakçı ve müdahaleci yasalann yeri- ne, AB standartlanna. ILO normla- nna uygun düzenlemelenn yapılma- sınm zorunlu olduğunu kaydeti. Görüşmede sosyal güvenlik siste- mınin "yönetim btçimini" serbestpi- yasaya uyduran düzenlemelerin ka- nun hükmünde kararname olarak çı- karülması konusu da gündeme gel- di. Çelebi, "Bu kadar süaşıkhğa ge- tiriferek KHK'lerle sosyal güvenlik ststeminin uygıuamaya konulmasmı doğru buhmıyoruz. Bu konudaki en- dişeierimizi Sayın Cumhurbas- kanı'na arzetâk" diye konuştu ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART ', BU GEHİ COZMBPEKİ) INSAN ÖM&ÜNa ^UZATA\AK PEĞ/İ..'.. Okumuş, yangının sistem hatasından kaynaklanmış olabileceğini söyledi 'Sabotaj demek içîn henüz çok erken' ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-MHP Istanbul Milletvekili ve TBMM Hesap Inceleme Komis- yonu Başkanı NazifOkumuş, Sa- yıştay'm yeni binasında yaşanan yangın olaymın sistem hatası ol- duğunu belırterek "Sabotaj olup oİmadığını söylemek yanbş ve çok erken" dedi. Nazıf Okumuş, önceki gece ta- mamen söndürülen ve soğutma çahşmalannm sürdüğü yeni Sa- yıştay binasına gelerek yetkililer- den bilgi aldı. Okumuş, "Arka- daşlanmızdan aldığımız bilgüer noktasında, yangının çıloşı henüz araştmlıyor. İtfaiye, arşivde buhj- nan evraldarm yüzde 50'smin yan- fflğnu, Sayıştavyetküikri ise sade- ce 1994 yıhna ah bflgilerin yandı- ğuusöyhîyorlar. tçeride 15-20 san- timetre kadar bir su olduğu söyie- niyor. Sayıştay göre\Bleri ve diğer yetkihler henüz görevlermi yapa- nnyorlar" diye konuştu. Okumuş, bınanın konumu nedeniyle arşiv olarak kullanılıp kullanılmayaca- ğı konusunda cıddı tartışma oldu- ğunu vurguladı. Büyükşehir Itfaiye Daire Baş- kan Yardımcısı ve Grup Başkanı Mustafa Irmak, yaptığı açıklama- da, soğutma çalışmalannın ta- mamlandığını belirterek "Ekiple- rimiz torbalann icinde bulunan dosyalan teker teker ayın>or ve suhıyor. Soğutma çahşmalannı 100 kişiHk eldple sürdürfiyonız. Gece için 2 araç ve 15-20 kişilik personel nöbetçi kalacak" dedi. Ir- mak, itfaiye raporunun hazırlan- ma işinin ise bir hafta süreceğini de belirtti. Yangını olay yennde de incele- yen Başbakan Bülent Ecevit dün Sayıştay Başkanı Kâmil Mutluer'ı kabul ederek bılgı aldı Gazetecılere yaptığı açıklama- da değerli evraklann yanmadığı- nı yineleyen Kâmil Mutluer, "TrOyonhık binayanıyor, kaybedi- ten nıaddi hasar 100-200 müyar. Ama med>a ağacın yapraklanyla uğraşıyor. Gazetecfler spekülas- yon yapıyor. Buradaki belgeierin değerismr. Değerfi evrak yandı di- yorlar. tnsan bunlan duyunca kahrohıyor. Buradaki belgeier yargı görmüş, denerJın görmü; belgeier. Saklkmanm anlamı var nu?" görüşünü savundu. Sayış- tay'ın 35 bin metrekare raflı arşi- vinin olduğunu kaydeden Mutlu- er, şunlan söyledi: "Yılda 850 ton evrak geh>r. Bunlan 10yılsak]arsamz8bn500 ton edrvor. Her geçengün buevrak sayısıartıyor.Dağtaş evrak, 16dö- nümiük bir yerde evrak muhafa- zası zorlaşıyor. Buranm arşh ol- maması lazım. Saatü bomba gibi, her an yangın olaoihrr r" dedi. Anayasa değişik- liklerini bir partinin tek başına yapamayacağma dikkat çeken Türk, "Bu konuda partiler ara- smda uzlaşma şartbr. Hükümet bunu tasan haİinde götüremez. Bunun miUerveküleri taranndan tekKf<)laı^gö^ürttaıesi gerekir. Anayasa değişiknlderi bir gün- den iki güne ohnaz. Bakanhk olarak biz ancak teknik konu- larda yardımcı obbiMriz" dedi. ANAP'lı TBMM Başkanve- kili ve Anayasa Uzlaşma Ko- misyonu Başkanı Arseven, Meclis'te bir geçen yasama dönemınde, geniş kapsam- h anayasa değişikliği çalış- ması baslattıklannı belirte- rek Cumhurbaşkanı'nın yetkilerine ilişkin 104. maddenin de bu kapsamda ele alınacağını söyledi. Henüz 104. madde deği- şikliğini ele almadıklannı kaydeden Arseven, "Cum- burfoaşkanı'na bu kadar s- nırsz yetki veren birdüzen- lemehiçbirAvrupa ülkesin- de yok. O nedenk bu yetki- ler yeniden gözden geçirile- cek" diye konuştu. Ancak, Başbakan ile Cumhurbaş- kanı arasındaki bir anlaş- mazlık nedeniyle ve "mün- ferit birobyta Dgffi" anaya- sa değişikliği yapılamaya- cağını kaydeden .\rseven, "Başbakaıı'ın bu açddama- a, 104. maddedeğişikliği ie ilgili süreci hıziandınnaz. Bürün olarak anayasa deği- şikügi ile ilgih süreci hızlan- dınr" dedi. 104. madde Anayasarun cumhurbaş- kanının görev ve yetkileri- nin tanımlandığı 104. mad- desinde bazı sembolik yet- kilerin yanı sıra geniş yet- kiler de yeralıyor. Cumhur- başkanını özellikle yüksek mahkeme üyelikleri ve YÖK üyelerini seçme yet- kisi tartışmalara neden ol- du. TBMM'nin geçen ya- sama yılında cumhurbaşka- nına yasalan değil, mad- delerini veto edebilme yet- kisı tamnması ıstenmişti. DSP Milletvekili Gürkan da cumhurbaşkanımn yet- kilerinin sınırlandınlması gereği üzennde durmuşru. Türk, dün akşam Moldo- va Milli Günü resepsiyo- nunda ise, cumhurbaşkanı- mn yetkilerinin parlamen- ter sistemin özüne uygun olarak değiştırilmesi gerek- tiğıni belırtirken hiçbir par- tinin bunu tek başına yapa- cakgücünün olmadığına da işaret etti. FP Genel Başkanı Recai Kutan, cumhurbaşkanımn yetkilerinin gereğinden fazla olduğunu kaydederek Sezer'in de cumhurbaşkanı seçildikten sonra aynı gö- rüşü dile getirdığmı anım- sattı. Bu konudaki anayasa değişikliğinin partilenn uz- laşmasıyla mümkün olup olmadığı sorusu üzerine Kutan, "Gayet tabö" dedi. Hükümetten nasıl bir öneri geleceğini bilmedıklenni vurgulayan Recaı Kutan, "Gayet tabn incelenecek. 'Hükümet Sayın Cumhur- başkanı 'nı cezalandırmak istiyor' şeklinde bazı gaze- telerdeçıkan haberlerin isa- betü olmadığı görüşünde- yim" diye konuştu. IRMIKIAYDEV ENGtN aengin@doruk.nettr Attına sayfada başladı. Onlar- ca hapishanedeki, yüzlerce has- ta üstüne bilgi verilmeye çalışılı- yor. Dizide söyieşilere, tutuklu ve hükümlülerden gelen mektupla- ra, tanıklıklara da yer veriliyor. A- ma ana yazı ya da dizinin özü bir liste'den ibaret: Hangi hapishanede, kimler hasta ve hastalıklan ne? Hepsi bu. Iğneyte kuyu kaz- macasına, kılı kırk yarmaya ça- balayarak ve pösteki sayarcası- na üretilen bir liste bu. Inanama- yacağınız ölçüde çok kişinin kat- kısryia hazırlandı. Örgûtlenmiş tutuklu yakınlanndan gelen bilgi- ler, hapishanelerden gelenler, Adalet Bakanlığı'ndan elde edi- len bilgiler, bir annenin mektu- bu, bir kız kardeşin telefcjnu, yü- rekli bir savcının faksı... Hepsi birbirine eklendi ve or- taya bir liste çıktı. Ürkütücü. öf- ketendiricj. Yünekyakan bir liste. Hepatit B'ye yakalanmış ve ko- ğuşta bir mikrop bombası gibi dolaşan tutuklu yazıyor: - Bazan öksürüğümü tutmaya çalışırken boğulacağımı sanıyo- Bugün Başlayan Dizi... rum. Ama her öksürdüğümde Hepatit B'nin ölümcül mikropla- nnıyaydığımı, arkadaşlanmı ölü- me yolcu ettiğimi düşünüyo- nım.... Bu bilgiyi alınca telefona sanlıp bir hekim anyor, soruyor- sunuz: Hepatit B öksürükle ge- çermi, geçmez mi? Aldıgınız yanrtı anlamlandır- maya çabalarken bir başka "mahpus" mektubu uzatıyortar önünüze: "Veremim. Teşhisi bir hekim koydu ve teşhis kondu- ğundan sonra ikinci bir kez he- kim karştsına çıkanlmadtm. Ken- di ciğerierinizağırağırtûkenirken koğuştakilerin ciğerierinde ilk ölümcül benekleri kondurduğu- nuzu bilmek korkunçtur. Beni anlayabiliyor musunuz?.." Soru gazetedekı odanın tava- nına astlı duruyoc Beni anlaya- biliyor musunuz? Onu, delikan- lıyı anlayabilir miyiz? • • • Yazı dizisinin özü bir listeden ibaret dedim. Doğru. Bir hapis- hane adı, sonra bir "mahpus" adı ve karşısında hastalığı, son- ra bir "mahpus" adı daha ve o- nun hastalığı. Sürüp giden, uza- dıkça uzayan, bitip tükenmeze benzeyen bir liste. Kim okur bu listeyi? Yalova'daki deprem anıtıyla yazı dizisindeki liste aynı çağn- şımlan yapıyor. Yalova'daki anıt- ta, mermer bloklara kazılmış ad- lar, adlar ve yine adlar var. 17 Ağustos'ta kâğıt duvarlı, çûrük zeminli, kolay kınlan ko- lonlu ve çok katlı apartman da- irelerinde betonların altında yok olan Yalovalılann adlan. Depremin birinci yıldönümün- de anıtın mermer bloklanndan birirtde bulduğu kızının adını ok- şayan bir annenin, yanındakı bir başka kadına sorusu: - Senin çocuğun da mermer oldu mu? Kızı "mermer" olmuş Yalova- h annenin sesindeki acıyla sara- lı oğlunun dört duvar arasında yaşadıgını anlatan GtMdene Ba- yır'ın yakanşı arasında fark var mı? Uzayıp giden bir liste. Anneter, yavuklular, kardeşter, babalar, örgüt arkadaşlan, mahalle arka- daşlan okuyacak. Başka? Bir liste okunur mu? Olsa olsa göz atılacak. Oysa o listenin her satın kuşatılmış bir yaşamı yansrtıyor. Diyelim o delikanlı ya da genç kız siyasal mücadeleyi şiddet aracıyla sürdürmeyi yeğlemiştir. Diyelim silah kullanmış, zora başvurmuştur. Hukuk devleti o suça bir ceza biçmiştir. O cezadan bir parmak fazlasını yüklemek suçtur. Peki on yıla, on beş yıla, yüz yıla, bin yıla mahkûm edilmiş btr "yurffaş"ımızı çoğu kez hapis- hane koşullannda tutulduğu hastalığın pençesinde bırakarak ağırağırölümeyol aldırtmak suç değil mi? Banş Yıldınm'ın annesinin, dört buçuk yıldır bıkıp usanma- dan oğulcuğunun sağlığını ko- aımaya çabalayan, bıkıp usan- madan, oğluyia biriikte hapisha- ne hapishane taşınan Ayşe Yıl- dınm'ın sorusunu kim yanıtia- yacak? Ayşe Yıldınm soruyor - Benim çocuğuma 12.5 yıl verdiler. Ya çtkarsınlar versinler bana, ben çocuğumu tedaviet- tireyim ya da benim çocuğumu eski haline getirsinler. Ben ver- diğimde sapasağlam, aslan gi- bi bir gençti. Ama şimdi çocu- ğumun sağlığını bitirdiler. Genç- liğini elinden aldılar. Hayatına e/ koydular. 5 yılı gitti, 4.5yılı daha var. O zaman çocuğumu verdi- ğim gibiistiyonım. Devtete ema- net etmiştim. Devlet de onu ko- nıma attına almıştı. Oğlumu ver- diğim gibi istiyorum. Tedavisini yaptırsınlar ya da bana versin- ler... ••• Dizi bugün başladı. Listeye göz atıp geçmeyin n'olur. O lis- tenin her satınnda Ayşe Yıldı- nm'ın sorusu yatıyor. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETtNKAYA «••Üretmeyen Tophnn Üretemeyen bir toplum kazanabilir mi? Bir ülkede patronlar üretimle değil, repoyla gelir elde ediyoriarsa işsizlik sorunu çözümlene- mez... Bir başka deyişte, yeni iş alanlan açılmaz.'.. Devlet erkı de özdeğerterini yrtirirse sistem ça- tırdar!.. Son günlerin tartışmas; 1980'li yıllarda başla- madı mı? "Veliler soyuluyori" Aradan yaklaşık 20 yıl geçmiş, toplum yine ay- nı konuyu tartışıyor "Veliler devlet okullannda kayıt parası için zor- lanıyor!.." Gazeteierde her gün aynı haberler... Arkadaşımız Figen Atalay yıllardır bu olayı ya- zıyor, ama yine de aynı senaryo gündeme geliyor: "Milli Eğitim'de soygun!" Milli Eğitım Bakanı Metin Bostanctoğlu ne di- yor "Milli Eğitim'de kayıt parası alınmayacak..." 196O'lı yıllarda Anadolu'nun köylennde çocuk- lar okula sabahleyin çalı çırpı toplayıp getiıierdi, çünkü sobalann yanması için buna gereksinim vardı. Aradan 40 yıi geçmiş, Milli Eğitim'de deği- şenbirşeyyok... Olayın iki yüzü var Devlet okullanna çekkJOzen verilmesi için ya Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi yüzde 300-400 art- tnlacak ya da velılerden kayıt parası alınacak... Türkiye'de eğıtıme aynlan pay, Ispanya, Yüna- nistan, Almanya. ttah/a ve Iran'ın çok gensinde... ûmeğin, Yunanistan'da devletin kişi başına yıl- lık eğitim harcaması 240 dolar, Türkiye'de ise 90 dolar... Peki, Almanya, Ispanya, Italya, Iran'da ne ka- dar? Almanya'da817, lspanya'da450, ltalya'da530, Iran'da 190 dolar... Bir öğrenci velisi öğretmen dert yanıyor "300 milyon maaş alıyorum, çocuğumu nasıl okutacağım..." 40 yıl önce bir öğretmen geçim sıkıntısı çekmi- yordu, çocugunu devlet okullannda okutabiliyor- du... Eğer bir toplum üretımden yoksunsa yaşam da- martan kopar, devlet çarkım döndüren dışliler kınlır... Bundan en çok da eğitim etkilenir!.. Başta ne demiştik? ' Üretmeyen Wr toplum kazanabilir mi? Durum ortada!.. • • • Bugün sistem sosyal, ekonomik, kültürel gerek- sinimlere yanıt veremiyor... Bakın devlet hastanelerinin, SSK hastanelerinin önüne, insanlanmız tedavi oJmak için kuyruk- ta!.. Devlet okullannda çocuklanmız sanki paralı eği- tim yapıyonarL Yargıdan sağlığa, eğitimden kültüre dek pek çok sorunla karşı karşıyayız... Tüm bunlar olurken biz toplum olarak neyi tar- tışıyoruz? Cumhurbaşkanmın yetkilerinin kısrtlanıp kısrt- lanmayacağını!.. Istanbul Sanayi Odası'nın hazırladığı Törfci- ye'nin 500 Sanayi Kunriuşu" raporu ülkemizin hangi koşullar içinde bulunduğunun en somut fo- toğrafı belki... Uretim düşünce gelir de düşüyor!.. Yatınmlar artmıyod.. İşsizlik büyüyor!.. Patronların kâriılık oranlannda faiz gelirieri beş yıl önce yüzde 54.5, beş yıl sonra ise yüzde 219... 500 sanayi kuruluşu 1999 yılında 2 milyar 62 miyon dolar repodan kazanmış, üretimden de- ğil!.. 1999'da 40 bin işçi işinden atılmış!.. Bu tehlikeli duruma kim dur diyecek? Bugün Almanya, Belçika, Yunanistan, Ispanya vb. gibi getişmiş iükelerde eğitime aynlan pa- ya baktığımızda gerçek ortaya çıkıyor... Eğer bir ülkede eğrtimi göz ardı ederseniz sana- yi toplumu olamazsıntz!.. ••• Devlet yapamadığını halka yaptırmak istiyoıi.. Eğitime katkı payı, neden halkın cebinden çık- sın, niçin devlet eğitim harcamalannı kısıp, üreti- min asıl gücü olan yannın ınsanını umursamasın? Olacak iş değil!.. Asgari ucretin 86 milyon lira olduğu Türkiye'de 50-500 milyon lira kayıt parası alınırken ortaya çı- kan fotoğrafa bakmak gerekiyor... Biryandan Avrupa Birliği çtğlıklan, öte yandan yoksulluk ve işsizlik... öğrenci velilerine deniyor ki: "Para yoksa kayıt yok!" O zaman ne olacak? Işte Türkiye'nin 2000 yılında eğitimde geldiği nokta... Acı ama gerçek!.. . j hikmetcetinkaya(a cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ç*8nk*ym Kftmp4&n 42 BASI KnlUYOUYIVETUJKAT SMCIU TllUI S0RMUU 4. BASI KUZH NSTVNDA KUIT LUUAK SâJU DA NU$D UM ftİN IAIOHUN0M KAZUUH 2. BASI A$IK KAMNUR SOKAİ< 2. BASI SEVBANINAftRESİUUİDEÜL TİUİYf'NİNffYTAIIİCfiENİ Cumhuriyet Kitap KulübC Çağ Pazariama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41 (34334) Cağatoğlu-istanbul Te): 514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear