17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 9 VVĞUSTOS 2000 SAU CUMHURİYET SAYFA. HABERLER Özel sigorta şirketlerinin yatınmlarrnı arttırmalan Türkiye'nin göz dikilen pazar olduğunu gösteriyor Sermaye daha fazla kâr peşinde BAIVUSALMAN ANKARA - Sosyal gûvenlikte re- form adı altında serbest piyasa mode- li öngören düzenlemelerin, "sermaye- nin daha fazla kâr kısır döngüsünden" kayrıaklandığı ortaya konuldu. Özel si- gorta şırketleri, Avrupa Birliği'ndeki (AB) yatınmlannı 1992-1998 döne- minde yûzde 121 arttınrken Türkiye'de yüzde 258 oranında arttırmalan da, "Türkiye'nin göz dikilen pazar" oldu- ğunu gösteriyor. Liman-tş Sendikası Uzmanı Oğuz Topak'ın, "SSK'nin Yeniden Yapdan- dmtanası ve Sermaye Birikimi" başlık- lı incelemesinde, hükümetın kanun hükmûnde kararname olarak çıkarma- ya çalıştığı 5 yasa tasansı irdelendi. Raporda, hükürnetin, emeklilik yaşını ve prim ödemelerini yükselten yasa- nın ardından, hastanelerin özelleştiri- lerek kâr amaçlı çalışan kurumlara dö- nüştürülmesi, sisteme özel sigortacılı- ğın şınnga edilmesi, iş ve işçi bulma hizmetlerinin piyasa aracılığıyla yeri- ne getirilmesi amacıyla harekete geçil- diğine dikkat çekildi. Raporda, şu çar- pıcı noktalar saptandı: • Sermaye, üretimden kaçarak dev- lete borç verme yöntemiyle kâr elde etme yöntemine yönelmektedir. Bu da doğal olarak Türkiye'de olduğu gıbi belli bir süre sonra devletin bu borçla- n ödemek için gerekli finansman kay- naklannı tüketmesine yol açmaktadır. Bu nedenle ilk olarak özelleştirme dev- reye sokulmaktadır. Kamu varhklan- nın satıiması yoluyla devlet tekrar borç alabilmek için borç faizlerini ödemek- tedir. Bu tûr kaynaklann etkin kulla- nılamaması veya saulacak varlıklann bitmesi ihtimali, gerek kamuyu gerek- se sermayeyi bu döngüyü devam etti- recek yeni bir kaynağa yönlendirmiş- tir. Işte yeni kaynak, sosyal gûvenlik fonlannın kullanılmasıdır. Devreye so- kulacak özel sigorta şirketlerine de uzun vadeli tahvil, bono ve hisse sene- di alma zorunluluğu getirilmektedir. • Düzenlemelerdeki ana amaç, SSK'nin saglık ve sigortacılık hizmet- lerinin birbirinden aynlarak saglık hiz- metlerinin hizmet saun alma da dahil olmak ûzere işletme manhğı etrafında yeniden yapılandınlmasını sağlamak- tır. Saglık hizmetlerinde taşeronlaştır- ma ve işlerin pıyasaya devri söz konu- su edilmektedir. Saglık hızmetlerini su- nan hastaneler kâr amacı güden kuru- luşlara dönüştürülmektedir. SSK Baş- kanlığı'na bağlı işletmelerin kurulma- sı öngörülmektedir. Hastaneler üzerin- deki kamu kontrolûnün ortadan kalk- URFÎÇETtNKAYA'NIN, OĞLUANISINA YAPTIRDIĞIİLKÖĞRETİMOKULUYENIÖĞRETİMYILINAHAZIR Uyuşturucu parasıyla eğitim BARIŞDOSTER Kamuoyunda Örfi Çetinkava olarak da tanınan ve DGM tarafından tutuklanan ünlü uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya'mn, ölen oğlu Orfî Çetinkaya adına yaptırdığı ilköğretim okulu Esenler'de yeni öğretim yılını bekliyor. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, okulun admın "Ö. Çetinkaya tlköğretim Okulu" olarak onaylandığını, egitim için gereken her türlü donanımın da Çetinkaya ailesi tarafindan sağlandığını söylediler. Ünlü uyuşturucu kaçakçısı Urfı Çetinkaya'nın Esenler'de Turgut Reis Mahallesi'nde yaptırdığı ve ölen oğlu Örfi'nin adını verdiği ilköğretim okuluna kayıtlar tüm hızıyla sürüyor. Okulun önünde inşaatla ilgıli bilgilerin yer aldığı tabelada, "Bağışlavan: Urfı Çetinkaya, Örfi Çetinkaya Dköğretim Okulu" şeklınde yazarken, Esenler Milli Eğitim Müdürlûğü yetkilileri, okulun "Ö. Çetinkaya tlköğretim Okulu" olarak onaylanıp, kayıtlara geçtiğini, fakat adının sadece "Çetinkaya tlköğretim Okulu" Hatay İLKÖĞRETİM OKL URFi ÇETİNKAYA ÖRFİ ÇETİNKAYA İUÖCRETİM OKUIU 32 OERSÜK - 52 ÜNİTE STiinua VAUUGt mw Eorrm HUOURÜHSU STANBUL BAYIMOIfiUK İSKAN MUPÜm.Ü0lİ 15.O1.2OOO 3O.O7. 2000 MARiN İNS. San.veTic.Ltd SU olarak değiştirilmesinin de gündeme gelebileceğini belirtiyorlar. Kontrolü Istanbul Milli Eğitim Müdürlûğü ve Istanbul Bayındırlık Iskân Müdürlügü'nce birlikte yapılan, 32 derslikli, 52 üniteli okulun yapımının, 15.01.2000 tarihinde başladığı ve 30.07.2000 tarihinde bittigi belirtiliyor. Mahalle sakinlerinin bir bölümü, önemli olanın eğitim hizmetinin karşılanması olduğunu ve Urfı Çetinkaya ismini medyadan duyduklanru ifade ederken, bir bölümü ise "Çocuklanmız, gidecekJeri oknhı ysptiran ldşmm Ünlü uyuşturucu kaçakçısUrfi Çetinkaya'nın Esenler'de Turgut Refe Mahaflesfnde vaptntkğıve öknoğhı örfi'nin adını venüği ilköğretim okuluna kayıtiartûm hrâyla JÜrüyor. kim olduğunu, ne iş yapbğuu sorduklan zaman, yanrt veremiyoruz. Eğitim için elbette gûcû yeten berkes, eUni cebine atmah. Ama devlet de gereken denetimi yapmah. Her parayi verenin adı okula verfimemeii" diye konuşuyorlar. . .. •_•- . v,:< masıyla saglık hizmet fiyatlan artacak- tır. Saglık alanındaki bu "gizö özdles- tirme" SSK'yi ya daha pahalı ya da kapsamı daha dar saglık sigortası sağ- lamaya zorlayacaktır. Bu, düsük gelir- li kesimlerin aleyhine derinleşecektir. • SSK'nin daha hızlı ve verimli ça- lışması için demokratik katılım ve öz- erk yapısından kaynaklanan model ye- rine başkanlık sisterru öngörülmekte. Kurumun yönetim kurulu, idari açıdan ikincil dûzeye inerken asıl sorumluluk ve yetki tek elde toplanmakta. Bazı bı- rimler doğrudan başkanlığa bağlan- makta. Bütçesi 1998 yıh itibanyla 5.7 katrilyon lira olan kurumda yetki ve sorumluluğun tek elde toplanması ku- rumun gelir ve giderlerinin siyasi ola- rak yönlendirilmesine neden olacaktır. • Yasal mevzuatı yeknesaklaştırma- dan sosyal gûvenlik kurumlannı bir araya getirmek demek, sadece gelir-gi- der ayarlaması yapma anlamuıa gelir. • SSK Genel Kurulu'nda öğretim ûyelerinin delege sayısı 5'ten 2'ye, iş- çi sendikalannın delege sayısı da 50'den 15'e düşürülmektedir. Genel kurulun demokratik ışlevı yok edile- rek bir anlamda "damşına kuruhı"na dönüştürülmektedir. • SSK Yönetim Kurulu'nda emek- lilerin temsiliyeti kaldınlmaktadır. • SSK, kamu tasarruf genelgesi kap- sarruna alınarak kurumun teknik ve alt- yapısal yenıleme yapabilme ımkânla- n kısıtlanmıştır. • AB normlanna ters şekılde, SSK Yönetim Kurulu'na seçimle gelen üye- lere eğitim koşulu getirilmektedir. TB- MM'nin de yasama alamnda uzman- laşmış kişilerden oluşması gerekir. • Yönetim kuruluna tanınan yeni yetkilerle kamusal bir örgüt olan SSK'yi bir işletme haline getırme ve kâr amacıyla çalışan bir yapının oluş- turulması hedeflenmektedır. Borsada işlem görsün ya da görmesin, SSK'nin fonlan, kamuya, uzun vadeli kredi ola- rak hisse senetlerinin alınması yoluy- la istediğı kamu açıklannı kapama fir- san verecektir. Fedakâriık, işçi sınınnın birikimlerinin kullanılması yoluyla iş- çi sınıfma yaptınlmak istenmektedir. • Kurum gelirlerinin değerlendiril- mesi merkezi bürokrasinin ınisiyatifi- ne bırakılmaktadır. tstikrar paketı ve özelleştirme sûrecınde kurum mali açı- dan bagnnlı konuma düşmektedir. Çevreyi kirletenlere karşı çıktı, işinden uzaklaştınldı MEHMETALtSOLAK HATAY-Çevreyikirlet- tikleri tespıt edilen fırma- lann kayınldığına yönelik belge toplayan ADD üye- si Hatay Çevre Müdür Yardımcısı Mustafa Çele- bigörevden alındı. Çelebi, FP'den mületvekili adayı olan Çevre Mûdürü Mu- hammed Sever'm valiliği yanıltarak kendisinin ye- rine usulsüz atama yapö- ğını öne sürdü. Mustafa Çelebi, ll Çev- re Müdürü Muhammed Sever'in, İskenderun'da bulunan Atakaş, tlhanlar, Yazıa gıbı haddehaneler- de ölçümlerin normalin çok ustünde olmasına rağmen, cezai işlem uy- gulamadığını, söz konusu özel şirketleri bağış ala- rak kayırdığını öne sürdü. Bu kurumlarla ilgıli geç- mişte yapılan ölçüm ra- porlannın fotokopilerini basuı mensuplanna gös- teren Çelebi, ınsan sağlı- ğı ve doğayı olumsuz yönde etkileyen Iskende- run'daki haddehanelerde normalde 1700 mg/m2 olması gereken kükürtdi- oksit miktannm yapılan ölçümlerde 5000-7000 mg/m3 çıktığını, bu konu- da da herhangi bir cezai işlemin uygulanmadığını söyledi. Çelebi şu bilgile- ri verdi: "2872 Sayıh Çevre Ka- nunu'nun 8. maddesinin l.fikrasmda; her türlü an- ğm çevreye zarar verecek şekflde, ilgüi yönetmelik- İerde belirienen standart- lara ve yöntemlere aykui olarak doğrudan ve dolay- h biçimde ahcı ortama vermek, depolamak. taşı- mak, uzaklaştınnak ve benzeri faaüyetierde bu- hmmak yasakür". -'.'• .S -r—•.-- İskenderun Mimarlar Odası Yeşili korumayanlar görevden alındı AKINBODUR tSKENDERUN - Is- kenderun'da, kamuya ait yeşil alanlann konut, tica- ri ve askeri alanlara dö- nüşmesini sağlayan, bele- diye meclisi kararlarmı yargıya götürmeyen Mi- marlar Odası iskenderun Temsilciliği görevden almdı. iskenderun Mi- marlar Odası yönetimine yedek listedeki 5 kişi aundı. Istanbul'da Genel Baş- kan Oktay Ekinci başkan- lı|jnda toplanan Mimar- laı Odası Genel Merkez ycnetimi 20 Ağustos 2CO0 tarih ve 9 sayılı ka- ran ıle H. Nejat Erdoğuş başkanlığındaki Iskende- run temsilcilik yönetimi- ni görevden aldı. Mimar- lar Odası Genel Merkezi, temsilcilik yönetimini gö- revden almaya, oda yö- netmeliğine aykm davra- nılması ve bu durumun üye ve oda örgütlülüğunü yıpratmasını gerekçe gös- terdi. Yedek yönetim kurulu üyeleri Ahmet Rayhano- ğu, Necati Sert, Sema Yü- dız, Ş. Büknt Numanoğlu ve Cemal Kariptaş' ı tem- silcilik yönetim kurulu olarak görevlendiren Mi- marlar Odası Genel Mer- kezi, gerektiğinde Isken- derun'daki yeşil alan tah- ribanna genel merkez ola- rak da dava açılmasına oybirliği ile karar verdi. 1 ömni Ryatı , AmpuLmasnA İ_O*& Kutemm suresı . Normai Ampul ' 1000 sat İî00000x ISidet HJOOMOOTL 1 100 W 'iSOOOsat Betonk btnm % w 66000TL Elekxr3c masraft TopUm masraf W000 000 TL IOİO0OOOOT1. Philips Ecotone ISOOOaat 1 8 000 000 x 1 adcc | I8.00ÛOOOU 1 | ^»W 1 15.000 Ü K ' 44.000 TL ^ I98OOOO0TL , 27800000TL JUzancınız 74.200.«»TV_ * KDV dahıf A£ustos lyı orolanu tüketicı saai ftfvı. 1 t $ •; % 80 Slfriftu + I 5 ÎS'un ömür^ 74.200.000TL 1 "İ4-M r; mwwtonw 15000 n«fi ECOTONE 20W * AmpulOn flnvfl boyunct. PHILIPS TUKETICI DANIŞMA: 0800 261 33 02 (pbx) IrUtnao. ıan) n ımıı Mtubraa kıUıWa U ı ırnMh M(i i(i> Tlrtayt'tM Etetctrik tUketiminm 150 kilovao a$an bölümüne % 50 zam geldt. Ampullerinizi, normal ampulden 15 kata kadar daha uzun ömürlü ve % 80 elektrik tasarruflu Philips Ecotone iie defiştirin, elektrik feturanm görünce çarpılmayın. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ CHP ve Uderlik Toplumsal bilimlerde; "lider tipi" denilen bir tip vardır. Ağzı laf yapan, sentez yeteneği bulunan, ça- buk karar alabilen vb. özellikleri taşıyan kışılere, "li- der âzelliği olan kışıler", adı verilir. Bu türden insan- lar, Türkiye'de ve dünyanın diğer ülkelerinde; genel- likle, "sol" içinde yer alırlar. Ve bu nedenle dünya- nın her yerinde ve Türkiye'de, "sol" çok kolay bö- lünür ve parçalanır. Zira, kendinde de lider özellik- leri olan kişilerin, bir lidere sadakatieri zayrf olur ve en ufak bir olayda aralanndaki ipler kopabilir. Sağ da lider özelliği taşıyan insanlann oranı, sol'a oranla çok daha az olduğu için; sol'da gördüğümüz parçalanma, sağ'da pek görülmez. Sağ'dakı parça-1 ianrnalann kökeninde, daha çok "rantpaylaşımı" ve' bundan doğan çatışmalar vardır. ' Atalanmızın dediği gibi; horozu çok olan kümese, ' güneş geç dogar. Ve bu nedenle, Türkiye'de ve dün- yanın pek çok ülkeande, sol'un bu iç çatışmalan,1 kendilerini zayrf düşürür. Bunun en tipik ömegi, gü-' nümüzün CHP'sidir. Tabii CHP'nin son seçim başa- j nstzlığınt, sadece buna bağlamak haksızlık olur. Tür-! kiye'nin "egemen gücü", CHP'yi cezalandırmak ve! belki de silmek karannı aldığı için CHP, bu işin attın-: dan kalkamamıştır. Ancak CHP'siz bir TBMM'nin ne- kadar eksik kaldığı görüldügüne göre; umanm bu! karar kalkmtş olsun... r ••• Günümüz CHP'sindeki lideriik mücadelesini an-' layabilmek için, gözlerimizi 12 Eylül 1980 öncesine> çevirmemiz gerekir. 12 Eylül öncesinin siyaset sah-> nesinde, dört önemli lider vardı. Bunlar, CHP Genel- Başkanı Bütent Ecevit, AP Genel Başkanı Süley-. man Demirel, MHP Genel Başkanı Alparslan Tür- keş ve MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, iditer. , 12 Eylül darbesi, bu liderierin her birini bir tarafa, savurdu. Hakça söylemek gerekirse; en ağır fatura-, yı da, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan öde-, diler. İşin ilginç yanı, aralanndan bazılannın mahke-, mede de dile getırdikleri gibı; MHP'nin düşüncele- rinin önemli bir bölümü iktıdarda, yöneticileri hapis- hanedeydi. Milli Selamet Partısi'nın yapmak için can atacağı bütün düzenlemeler, Necmettin Erbakan ve diğer parti yöneticileri hapisteyken yapıldı. "7967 Anayasası ile Türkiyeyönetilemez", düşüncesini her yerde dile getiren Süteyman Demirel'in hertürlü bek- lentileri, 1982 Anayasası'nda yer alırken Süleyman Demirel siyaset yasağı artındaydı. Ya birileri bizimle alay ettiler ya da büyük bir oyu-' nun sahneye konuluşunu izledik. Garip bir ülke Tür- kiye... Fakat bugün, yaşı 35-40'ın altında olanlann hk; bi- ri, bu acımasız oyunu anımsamıyor... ••• 12 Eylül sonrasında; 12 Eylül öncesi liderierinin üçü çok zor koşullar altında o\salar bile, partilerine ve örgütlerine sahip çıkmaya çalıştılar. Bunlar; De- mirel, Erbakan ve Türkeş idi. Bunlara karşılık Bülent Ecevit, partisi ile olan bağını koparttı. Harta o dö- nemde ortaya çıkan bir dedikoduya göre parti içi "k- //fr"lerden bıkan Ecevit, eğer 12 Eylül olmasaydı ye- ni bir partinın arayışına girecekmiş. Ama bu sadece bir dedikodu. Ve doğrusu, ben bu dedikoduya inanrrayorum. Fakat 12 Eylül sonrasında, evinin kapısını CHP yö- neticilerine kapattığını kimse yadsıyamaz. Neden sonra; yargılanma sürecinde, kendinin yalnız bıra- kıkJığtndan şikâyet edecektir ama, asıl "ipleri kopar- tan" kendisi olmuştur. Ecevit'in bu yaklaşımı, CHP örgütünü başsız bı- raktı. Ve bir kaosa ıttı. Oysa ki, toplumsal yaşam boş- luk kaldırmaz. Nasıl biıieşik kaplarda boşalanın ye- ri heia dolarsa; CHP'nin boşluğu da, bir biçimde dol- du. Fakat hiçbir zaman, eski CHP'ye ulaşılamadı. ••• 1982 seçimleri öncesinde, CHP tabanına yönelik iki parti görüyoruz. Bunlardan biri olan Halkçı Par- ti, seçimlerde bekJenenin çok üzerinde başan sağ- ladı. Bu parti üyeleri genellikle yeni ısimlerden oluş- maktaydı. Eski CHP örgütünü ve tabanını temsil et- tiğine kuşku duyulmaması gereken SODEP, 12 Ey- lül yönetiminin çirkın planlan çerçevesinde, seçim- lere sokulmadı. Meclis'te güçlü bir grubu bulunan, fakat tabanı ol- mayan HP ile; geniş birtabana dayanan, fakat Mec- lis'te temsil edilmeyen SODEP birieşerek Sosyal Demokrat Halkçı Parti'yi (SHP) kurdular. Bu birleş- me çok sancilı olmamıştı. Fakat daha sonra, CHP'nin mahkeme karan ile açılmasım izleyen dö- nemde, SHP'nin CHP ile birieşmesi çok sancılı ol- du. Bu sancı günümüzde de devam etmektedir. Bu arada Bülent Ecevit, Demokratik Sol Parti'yi kurmuş ve siyasal yaşamda güçlü karizmasına da- yanarak bir yer edinmişti. CHP ile SHP'nin birleş- mesinin örgüte yansıyan sancılan, hem CHP içinde her düzeyden lider sorunu yaratırken hem de D- SP'nin önünü açt. Bugün CHP'de lideriiğe oynayan isimlerin hemen hepsi, son derece nrtelikli isimler. Fakat ipi kimin ve nasıl göğüsleyeceği belli değil. Umudum o ki; önü- müzdeki ilk kurultaydan çıkan isim; hem CHP örgü- tünü topariayabilir, hem de birieşt'rici olabilir. Türkiye'nin CHP'ye gereksinimi var... Yatta arama yapıldı Tarihi eser kaçakçısı 2 Alman yakalandı www.phitipt.com.tr DOfTSlI «r«Min«a. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yurtdışına tarihi eser kaçırmaya çalı- şan Alman uyruklu biri kadın iki kişi yakalandı. Bir ihban değerlendiren Konak tlçe Emniyet Mü- dûrlüğü görevlileri ile Ma- li Şube ekipleri, Alman- ya'dan emekli olduktan sonra 1972'de Karabu- run'a yerleşen Matematik öğretmeni Joach FahM- busch'a ait "Levante 2" yannda arama yapö. Ara- mada, Yunan, Roma ve Bizans dönemine ait sik- ke, mermer levha, toprak sürahi ele geçti. Gözalnna alınan Joach Fahhlbusch'un Karabu- nm'daki konutunda yapı- lan aramada da Yunan, Roma ve Bizans dönemi- ne ait piyasa değen yakla- şık 30 milyar lira olan 844 adet sikke, toprak yağdan- lık, kurşun ağırhlc, kurşun sapan taşı, bronz parçalar, toprak sürahi, toprak gü- veç, hayvan figürleri ile üzerinde desenler bulunan mermer sütun, toprak şişe, kabartma metal kadın büs- tü bulundu. Uzun süredir Fahhl- busch ile birlikte yaşayan Abnanya'da psikoloji öğ- retmenliğinden emekli Barbara Sabine VV'edeme- ger de gözaltına alındı. Ta- rihi eserlerin tzmir Müze Müdürlüğü'ne teslim edi- leceğini belirten emniyet yetkilileri, sorgulannınta- mamlanmasından sonra, tarihi eserkaçakçılığı yap- tıklan savıyla Izmir Cum- huriyet Savcılığı'na sevk edileceklerini açıkladılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear