02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 9 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Sanata katkımn gerekçesi "Işadamı" deyince, köşe dön- mecilik kültürünün çeşrtlemeleri geliyor aklımıza. Oysa Hakık Ergüven de bir işa- damı. Arınç Inşaat Dekorasyon Sanayi ve Ticaret Şirketi'nin sahi- bi. Iki yıldır "Ankara Oykü Günle- /Tne katkı sağlıyor. Nedenini de şöyle açıklıyor: Toplumsal sorumluluk ve bu- na bağlı olarak siyasal tercihimiz, bizd iş yaşamında yeni biryöntem tbemeyeyöneltmiştir. Buyöntemin ana prensipleri; işi iyi yapmak, işi zamanında ve eksiksizyapmak ve kazanmakşeklinde formüle edile- bilir. Bizbu anlayışla hareket eder- ken, iş yaşamındaki kiriilik elbette bizirahatstzediyor. Tıpkı herkesin kendi iş alanlannda, başka ilişki- lerinde tanık olduğu çirkinlikler karşısında duyduğu rahatsızlıkgi- bi. Bunoktadabirkararvermekdu- nımundayız. Ya bu kiriiliğin ve çir- kinJiğin birparçası olacağız ya da bu kirlenmiş ilişkileri düzeltmek için çaba harcayıp direneceğiz." Halkı kuşatrna altına almaya ça- baiayan gerici akımın, yurttaşlık bi- lincinin geiışmesine engel olduğu- na, bu durumun da toplumun si- yasal temsilini etkisizleştirdiğine inanıyor Haluk Ergüven. Yine de karamsariığa kapılmamak gerek- tiğine vurgu yapıyor Toplumda kirienmişlikyaygın- laştıkça doğada olduğu gibi zrtk- ğı yeşertiyor. Işte sanata sığınma istek ve zonınluluğu, bu zıtlığın yeşermeye başJamasıdır. Sanatın ruhu yıkayan etkisi, insanlan ve toplumlan birçok kötülûklerden kommayı, düşünme yetilerini ge- liştirmeyi, insanlann /ç dünyala- nndaki güzellikJerin coşkuyla dışa vuımasını sağlıyor. Sanatın güzel- likleriile beslenen insanlann oluş- turduklan topluluk ise yurttaşlık bilinci yüksek bir toplum haline geliyor." Haluk Ergüven, uygariık yapısı- nın temeline de narç konmasın- dan yana: "İçinde yaşadığımız, ama hoşnut olmadığımız ilişkileri dûzeltecek örtemli bir adımın sa- natı ve sanatçıyı yükseltmek ve etkinleştirmekolduğuna inandığı- mu için Ankara öykü Günleri'ne katılıyoruz. Tarikatlann, çeteterin toplumun geleceğini karartmala- nnı istemediğimiz için Ankara Oy- kü Günleri'ne katılıyoruz." ISIK KANSU KanstwcunHiwiyeLcofTi.tr. Kara para, para karaGaziantepte patlak veren Paraşüt ope- rasyonu, kimi futbolculann aracı şirket- ler aracılığıyla transfen "kara para"y\ yi- ne gündemimize sokmuştu. Dr. Sedat Yetim'in, Ankara Sanayi Odası'nın yayın cxganı ASOMEDYA'da ya- yımlanan "Türkiye'de ve Dünyada Kara ParanınAklanması" adlı incelemesi, "ka- ra para "nın ulaştığı korkutucu boyutu gözler önüne seriyor. öncelikle "mafya" alanını gözden geçiriyor Dr. Yetim. Maf- ya türierini topariarnış. Tam 52 ayn sınıf- landırma çıkmış karşısına. Çek-senet mafyası gibi, uyuşturucu mafyası gibi bi- linenlerin dışında neler var neler "Hırsız- lık malı pazariama mafyası, ulaşırn hattı mafyası, fınn, kömür, hamal, kapıcı, ko- koreç, balıkçı, simitçi, işportacı mafyası. Göçmen mafyası, kimyasal atık ve çöp mafyası, milli emlak mafyası, bilişim suç- lan mafyası..." Kara paranın aklanmasında yaygın olarak kullanılan yöntemlerin sayısı da 64'ü buluyor. Birkaç örnek verelim: "Fık- tifve yanlış isimle hesap açarak, sahte ve paravan şirket kurarak, spor kulüpterini kullanarak, posta havalesiite, kıyıbanka- cılığıyla, basın-yayın kuruluşu satın ala- rak, küçük banknotlan büyükleri ile de- ğişürerek, özelleştirilen kamu kurumlany- la ilgili ihalelere dogrudan veya dolaylı ka- tılarak, piyango ve talih oyunlanyta, pos- ta ve kargo şirketleri aracılığıyla..." Dr. Yetim'e göre, sadece 14 ülkede -ki, bun- lann arasında Türkiye de var- kara para aklama tutan 2 trilyon 425 milyar dolar. Kara paranın kendisi ise doğal olarak aklanan tutann da üzerinde: "Maliyetun- surtan ilave edilmek suretiyle hesapla- ma yapıldığında, yine bu14 ülke itibany- la 4 trilyon 420 milyar dolariık aklamaya esas kara para rakamına ulaşılmaktadır." Getelım Türkiye'ye. Sıkı durun, Dr. Yetim'in hesaplanna geçiyoruz: "Türkiye'deyıllık olarak 100 milyar dolar civannda kara paradan söz edilmektedir. Bu tutar, gay- ri safi milli hasılanın yanı sıra, bankacılık hariç TC Merkez Bankası rezervlerinin beş katına veya dış borç stokuna yakın birrakamıtemsiletmektedir. ...Türkiye'de uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı, ma- li suçlar, beyaz kadın ticareti, oto kaçak- çılığı ve hırsızlığı, insan kaçakçılığı, maf- ya üyelerine yapılan ödemeler, vergi ka- çakçılığı vebavul ticaretifaaliyetlerinden elde edilen kara para, yıllık olarak 39-59 milyar dolar arasında değişmektedir. Bu tutariann en az yüzde 1 'inin aklandığını varsayarsak 390-590 milyon dolar, en çok yüzde 80'inin aklandığını varsayar- sak da 31-47 milyar dolar tutannda bir aklama söz konusudur." Bu rakamlara bakıp bakıp IMFnin 3 yıl- da vereceği 4 milyar dolar ile Türkıye'nin kurtulacağına inananlara acımamak el- de değil... Sokaktayürürken mutlaka rastlamışsınızdır. örtünmeyi yeğleyenlerin giyinme alışkanlıkla- nnda farklılıklar gözleniyor. Söz gelimi altta yırtmaçlı uzun etek, .üstte türban ya da altta pan- tolon, üstte türban... Gazi Üniversitesi lletişim Fakültesi araştırma görevlileri Mutlu Binark ve Banş Kılıçbay, "Tüketim Toplumu Bağlamında Türkiye'de Or- tünme Pratiği ve Moda llişkisi" başlıklı bir ça- lışma gerçekleştinnişler. Konrad Adenauer Vak- fı tarafından kitaplaştınlan araştırmada, Islami kadın dergilerini de tarayan Binark ve Kılıç- bay'tn yaptıklan yorumlar dikkate değer: "Bu dergiler, kadınlan Islami kurallara uygun Örtünmenin modası yaşam biçimini sürdürmeye teşvik etmeJerine rağmen, biryandan da onlan; tesettürB uygun kıyafetlerin patronlannı ya da tesettür modası- na ilişkin reklamlan yayımlayarak, söylem dü- zeyinde eleştirdikleri tûketime davet etmekte- dirter. Bu davet, Islami burjuvazinin toplumsal ve gündelik yaşamın çeşitli alanlanna dahil ol- masının kaçınılmaz bir sonucudur." Tesettür modasının reklamlan, Iki evre açı- sından incelenmiş. Işte kimi sonuçlar: "llk ev- re reklam metinlerinde; mağaza ve üretici fir- malann isimlerinin ve adresterinin tanıtmınınya- pılması yeğlenmiş, firmanın ürettiği mallann çeşitleri de, bayan pardösü, manto, elbise, bluz, eşarp vb. şekilde sayılmıştır. Bazı reklam- larda tesettürgiysisi içinde kadın illüstrasyonu- na yer verilmekle biriikte, bu çizimlerde kadı- runyûzü tasviredilmemistir. Tesettürmodası rek- lamlannın ikinci evresinde canlı (kadın) fotoğ- rafı kullanılmaya, ürûn, tüketiciyi fartdı olmaya çağıran reklam metinleriyle biriikte sunulmaya başlanmıştır. Tesettürmodası reklamlannın ikin- ci evresi, örtûnmepratiğinin 'göstergeleri' olan türban vepardösünün tûketim değerierine ek- lemlenmesini ortaya koymuştur." Araştırmada, "Tekbir Giyim"firmasınınku- rucusu Mustafa Karaduman ileyapılan röpor- tajdan da alıntılar var. Karaduman'a göre, mo- da yenilik anlamına geliyorsa, bunun işaret et- tiği yenilik, tesettürün kendisi. Karaduman'ın, tesettür modası ile ticaret arasındaki ilişki ko- nusundaki düşüncesine gelince... Şöyle diyor: "Biz zaten lslamın tacirieriyiz. Islamiyette ticaret vardır. Farz olan şeyin üretimi de, giyimi de farzdır." Işte bu kadar... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL SSK En Az ve En Çok Yaşldık Ayhkları (Ocak-Temmuz 2000) Soru: SSK emeklisiyim. Yeni yılda emekli aykklanndaki ar- tışlann nasü yapıldığını bilmiyoram. Eskiden aylık- larımız gösterge ve katsayı artışı ile yapılıyordu. Bu • terk edildi sanıyorum. 1) Aylıklara yapılan zamlar neye göre yapüıyor? 2) Ocak ile Ağustos 2000 arasında ve her ay asgari (en az) ve ajcami (en çok) artışlar ve ayuklar ne oldu? f . . . (D.Ö.) 1) Kamuoyuna "Sosyal Güvenlik Refonn Yasası" olarak ta- nıtılan 4447 sayılı yasa ile SSK emekli, dul ve yetimlerinin aylıklanna yapılan zamlar için Ocak 2000'den geçerli olarak yeni bir yöntem uygulanmaya başlandı. Bu yöntemle emek- li, dul ve yetim ayhklan, "her ay bir önceki aya göre Devlet Istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllık tû- ketici fiyatları indeksi artış oranı kadar" arttınlmaktadır. 2) Ocak-Ağustos 2000 döneminde SSK en az (alt sınır ay- lığı) ile en çok emekli aylıklan: SSK OCAK-AGUSTOS 2000 EN AZ YAŞLILIK AYLIĞI Aytar AraJık1999 Ocak20O0 Subat2000 Mart2000 Nisan20O0 Mayıs2000 Haziran2000 Temmuz2000 Ağustos 2000 Arbş % TL %0.00 %5.90 %4.90 %3.70 %2.90 %2.30 %2.20 %0.70 %2.20 0 4.695.810 4.130005 3.271.385 2.658.929 2.169961 2.123.354 690.476 2.185258 Yeni Aylık 79.590.000 84.285.810 88.415.815 91.687.200 94.346.129 96.516.090 98.639.444 99.329.920 101.515.178 Sosyal Ayfck 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 Topfcm Ayhk 84280.000 88.975.810 93.105.815 96.377200 99.036.129 101206.090 103.329.444 104.019.920 106.205.178 SSK OCAK-AĞUSTOS 2000 EN ÇOK YAŞLILIK AYLIĞI Ayter Aralık1999 Ocak 2000 Subat2000 Mart2000 Nisan2000 Mayıs 2000 Haziran2000 Temmuz2000 Ağustos 2000 Artş % TL %0.00 %5.90 %4.90 %3.70 %2.90 %2.30 %220 %0.70 %2.20 0 9.132.315 8.031.948 6.362.123 5.171.030 4.220.096 4.129.455 1.342.824 4.249.845 Yeni Ayhk 154.785.000 163.917.315 171.949263 178.311.386 183.482.416 187.702.512 191.831.967 193.174.791 197.424.636 Sosyal Ayhk 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 4.690.000 Topiam 159.475.000 168.607.315 176.639263 183.001.386 188.172.416 192.392.512 196.521.967 197.864.791 202.114.636 HAYVANLAR ISMAİL CÜLGEÇ [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behtcak(h Wrk.net HARBİ SEMtH POROY [email protected] KARTAL 5. İCRA DAİRESt MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAİLANI Dosya No: 2000/735 T. Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetieri ya- zılı mallar satışa çıkanlmışör. Birincı arttınna 6.9.2000 günû saat 11.00 - 11.10'da Küçükyalı Bağdat Cad. No: 141'de yapılacak ve o günü faymetlerinin %75'ine istekli bulunmadığı takdirde 7.9.2000 günü ayıu yer ve saatte 2. art- tırma %40'dan aşağı satış yapılmayacaktır. îhaleye %20 teminatla iş- tirak edilecektir. Ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebile- ceği, fazla bilgi almak isteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıy- laîcra Müdürlüğü'ne başvurmalan nca olunur. Muammen Kıymeti LiraKrş. 8.000.000 000.-TL 1.064.700.000.-TL 1 500 000 000 -TL Adedi CİMİfMakiyetiveöoemliniteliUeri) 800 m2 Cevizparke 350 m2 4. sınıf kayınparke 300 m2 1. sınıf kayınparke Basın: 47334 BULUT BEBEK MRAYÇIFTÇÎ 5ab3hJar bası uyandıramayanJara TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKA* T.C. ADANA 7. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN DÜZELTME İLANI 24.08.2000 tarihinde 46987 basın no ile yayınlanan gayrimenkul satış ilanında sehven KDV'nin kime ait olacağı yazılmamıştır. KDV'nin alacaklıya ait olduğu tashihen ilan olunur. Basın: 46987 MUSSOL/Nİ HABESİSTAN'I İSTİYOR!. 3 1$3S'T£ BU6ÜH,/TXLYAN D/KPfTiâÇÜ SSNİro MUS'SOUNİ, İERİTKE HA8EŞİSTAM(ETYOf>rA') SoliUNUAJUN GÖI£ÜÇM£LEBl£ L/ A '> 28 Ağustos 11V£H l PEĞIL, GÜC İĞjJU-AUILARAK CÖZ.ÜL£BıLEC£Ğısl/ SÖrL£- I ^-v .^|4 İ lAİÇTİ.HİTLER'İM AVUSTUKYA fÇ/M DÛfÜNOCtX.Egi,MU££OUN/'Yİ, .' '^Ş£<S"- AFRtKA 'OA YEM/ TOP6AKLA& EDİNME KOA/USUA/OA / Q t4 **J *1 * ftZöim YÜKEta-ENC>/#ILıl/£Tİ.Su8ArAYfMM.GENeKAL. KOOOLFO ,1 * '»••/V.V'İ. fM* ADCH O/'/eAA/ŞTİ. ŞuSAr Ay/MpA^ENEKAL KOOOLFO ,J * '»••^N^^»^; / rOtAUrASlNPA rOPLAUAN OOSU AF/et/CA \ *£is Nmr ^ ^***rHn | f /, EB.tr/ee VE ITALYAN SOMAUSI''NE J6*r*. r ' • "^.^P"^, 11 ^' y"x r/^rr/. PUGUMUN TEHLİKEIİ 6İR TİGMA- C • "* "**•? \^i ' KMESİ ûze&HE, HABEÇİSTAH İMP*- \HABEŞtSTAt/ £„/&/' 'AİLE SEU*SİY£', MıLLETLEG CEMİyETİ'NE • d /<? J>~ VUeiUUSTl/. AUCAK, İrALYAN TEHDİDİNE \.\ Heautti -\A / - . - UiÇt t-/E&Hı4N6i 8İG y/4P77/etM ÜYGU- İ V ^ /-- /• v^ >T-" M(NT iN#A*M(ç,F*çişr_KUin/sn.£K ûuemrı V\ ' ^ "-/- <<• / V ^ N U < U GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN Amerikan Kutbu... Dünya siyasetinde, son yıllann moda deyimiyte bir "tek kutuplu sistem" söylemidir gidiyor. Sanki bütün çelişkiler bitmiş, bütün halklar tornadan çıkmış gibi bir potada eriyip gitmiş... Ne geçmişin birbirinden de- rin çizgilerle aynlmış emek-sermaye çelişkisi ne de ulu- sal ve uluslararası sermaye kuruluşlannın dünya pa- zarianndaki birbiriyle yarışı artık bitmiş de yerine, tek kutuplu dediğimiz bu düzende tüm insanlık için yeni bir "istikrar" dönemi açılmış sanırsınız. Gerçekten gezegenimizde, büyük medya kuruluş- lannın da ideolojik bombardımanıyla dünya halklan- na benimsetmek istenen bir istikrar dönemi mi açıl- mıştır? Bunun hiç de böyle olmadığını görebilmek için özel- likle Amerika Birteşik Devletleri'nin (ABD) yeryüzün- de uyguladığı egemenlik politikalarına ve etkisi altın- da tutmak istediği ülkelerdeki entrikalarına yakından bakmamız gerekecek. Elimde Minerva Yayınlan'ndan çıkmış "Sam Amca Ne Istiyor" adında bir kitap var. ABD'li yazar Noam Chomsky imzasını taşıyan bu kitabı Ismail Kaplan, Bilge Kurt Torun ve Ergül Alsan dilimize kazandır- mışlardır. Kitabın altbaşlığı "İkinciDünya Savaşı'ndan Günümüze Amerikan Politikalan". Kitabın daha ilk sayfalannı açınca insan ürkütücü gerçeklerle yüz yü- ze kalıyor. Kitabın yazan, uzun yıllar ABD Dışişleri Planlama Dairesi'nin başında bulunan George Kennan'ın yine bu bakanlık için hazıriadığı 23 sayılı Siyaset Planla- ma Çalışması adlı belgeden bir bölüme kitabında yer vermiş. Kitapta yer alan bu belgeyi okurlann dikkati- ne aynen sunuyorum: "...dünya servetinin yaklaşık yüzde 50'sine sahibiz, buna karşılıkdünya nüfusunun yalnızcayüzde 6.3'ünü oluşturuyoruz... Bu durumda kaçınılmaz olarak kıskançlık ve öfke duygulanna he- defolacağız. Ûnümüzdeki dönemde asıl görevimiz, bu eşitsizliği sürdürmemizi sağlayacakbirilişkilerağı oluş- turmaktır... Bunu yapabilmek için her türiü duygusal- lıktan ve hayaldlikten vazgeçmeliyiz; dikkatimizi heryer- de ivedi ulusal hedeflerimiz üzerinde yoğunlaştırma- lıyız... İnsan haklan, hayatstandartlannın yükseltilme- si ve demokratikleşme gibimuğlak ve... hayaliamaç- lardan söz etmeyi bir tarafa bırakmalıyız. Düpedüz kuvvete dayanan kavramlaria iş görmek zorunda ka- lacağımız günler çok uzak değil. Bu yüzden, o günler geldiğinde idealist sloganlarayağımıza ne kadarazdo- laşırsa o kadar iyi olur." (sayfa 13-14) Bunlan biz söylesek ne solculuğumuz, ne komü- nistliğimiz ne de vatan hainliğimiz kalır. Bunu bir ABD'li yazar, hem de resmi bir belgeye dayanarak yazıyor. ABD tarafından dünya halklanna dayatılan ve gö- rünüşte oldukça sevimliymiş gibi görünen bir diğer ko- nu da "istikrar". Son yıllarda siyasal erkler tarafından Türkiye'de de sık sık sözü edilen "istikrar", bakın ABD tarafından nasıl yorumlanıyor... Adı geçen kitaptan bir alıntı daha vererek Amerikan istikran bilmecesini çözelim: "Birbaşka deyişle, ABD'nin istediğişey, 'üst sınıflar ve büyük yabancı işletmeler'/n güvenlıği anla- mına gelen 'istikrar'd/r. 6uhedefdemokratikkurallar içinde sağlanabiliyorsa sorun yoktur, eğer sağlanamı- yorsa olumlu birömeğin 'istikran bozarak yarattığı teh- like' virüs başkalanna bulaşmadan önce yok edilme- lidir." (age s. 30) ABD kendi çıkarlan adına sömürge alanlannda öner- diği istikrann bozulması durumunda ne mi yapıyor? Kendisi dogrudan müdahale etmese bile, istikrann bozulduğu (!) ülkelerde ya o ülkenin polisini ya da as- kerini kullanarak baskıcı yönetimler oluşturuyor. Yine adı geçen kitapta, ilk aşama polisi kullanmaktır denil- dikten sonra ikinci aşama şöyle özetleniyor: "İkinciaşa- ma, orduyu kullanmaktır. ABD herzaman, yabancı ül- kelerin silahlı kuvvetleriyle ilişkiler kurmaya çalışmıştır, çünkü kontrol dışına çıkmış olan hükümetlerin devril- mesinin yollanndan birisi de orduyu kullanmaktır. 1973 yılında Şili'de ve 1965 yılında Endonezya'dayapılan as- keri darbelerin temelleri işte böyle atılmıştır." (age s. 39) (Bizdekileri söylemeye gerek var mı?) ABD'nin bu politikalarının bir uzantısı olarak Orta ve Latin Amerika ülkeleri olan El Salvador, Nikaragua, Guatemala, Şili, Brezilya, Panama, Arjantin gibi -şim- dilik sayabildiklerimiz bunlar- ülkelerde işbaşına ge- tirdikleri askersel yönetimlerie "istikrar" sağlama uğ- runa binlerce ve binlerce masum insan vahşice kat- ledilmiştir. Salt saydığımız bu ülkelerde istikrar adına işkence gören, öldürülen ve hatta topluca katledilen insan sayısının beş yüz bine ulaştığı söylenmektedir. ABD bir zamanlar Latin Amerika'da uyguladığı bu istikrar izlencesini şimdilerde Ortadoğu, Kafkaslar ve tüm Asya'da uygulamaya sokabilmek için yeni senar- yolar üretmek peşindedir. Bu senaryoların ilk hedefi, şimdilik, yeraltı ve yerüstü zengin enerji kaynaklan bu- lunan ülkelere yönelmiş bulunmaktadır. Bu senaryo- lann en tipik anlatımı ise "tek kutuplu dünya" olarak özetlenmektedir. İçinde yaşadığımız bu dünya düze- ninde, nasıl anlatılmaya çalışılırsa çalışılsın. bu tek kutbun yine tek bir adresi var, o da ABD. Kendi iç dinamiklerine ve yaşadığı toplumun tarih- sel birikimlerine güvenmeyip demokrasi, insan hak- lan, hukuk devleti gibi beklentilerini ABD ve AB gibi emperyalist odaklann insafına terk etme kolaycılığı- na yatan bizdeki şaıiatanlara "Sam Amca Ne Istiyor" kitabını okumalannı ve derslerine iyi çalışmalannı tav- siye ederim... BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Boğa güre- ^ şinde hayvana mızrakla saldı- 2 ran atlı. 2/ Su 3 kıyılannda ye- tişen ve kökü hekimlikte kullanılan ot- su bir bitki... Taşdibek. 3/ Kınm hanlan- na verilen san... "Şevket — " : Ressamımız. 4/ tki tarla arasındaki sı- nır... Yuvarlak ve bom- beli bir tür şapka. 5/ ^ Tıp dilinde frengiye 3 verilen ad. 6/ Bir op- 4 tik alette gözün önün- 5 de yer alan mercek 6 dizgesi... Birnota. II j Anlama ve kavrama g becerisi. 8/ Yaprak- lansalata olarak yenen baharlı bir bitki... Olağanı aşan büyüklüğü olan. 9/ "Şener — " : Oyuncumuz... Asya'da bir ülke. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yunan mitolojisinde kanath at. 2/ Kanlı basur hastalığı... Bircetveltürü. 3/Pasak... Taflançubuk- lanndan yapılan ve resim çiziminde kullanılan kö- mürkalem. 4/Mezopotamya'da çeşitli krallıklarkur- muş eski Sami halk. 5/ Yüksek ve çevresi açık yer. 6/ Osmi>'um elementinin simgesi... Para birimimiz. 7/ Ege Denizi'nde Yunanistan'a ait bir ada... "Çok önemli kişi" anlamında kullanılan uluslararası kı- saltma. 8/ Yaşamsal sıvı... Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bir göl. 9/ Eski Türklerde ölüler için ya- pılan tören... Büyük bakraç.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear