02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURfYET 23 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBi 8 HABERLERIN DEVAM G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Mikrofonun arkasında duran Başbakan'ın, evladını yi- tirmiş baba gibi gözleri yaşlı mı yaşlı; sinirden mi yoksa başka bir nedenle mi, ömeğin bünyesel rahatsızlığın et- kisiyle mi elbet bilinmez, sesi de tir tir titriyor. Köşk'e gönderdiği notta da yinelediği gibi, karama- me imza görmezse yasama, yürütme ve yargıda "dev- let krizi" başlayacağını günlerdir söyleyip gelen Başba- kan, son açıklamasında ağız değiştirdi. Bu kez yüksek devlet organlan arasında olası "uyumsuzluğun ağırso- rvnlara" neden olacağını ilan buyurdu. Dün söylediklerıni bugün değiştiımek, Ecevrt'e uy- gun bir yöntem. • • • Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayan Çankaya, "Yüksek Mahkeme'nin görev ve yetkisini üstlenmeye kalkışmıştır" dedi. Oysa, geçen cumhurbaşkanlan döneminde tam 27 KHK, Başbakanlık'a postalandı. Üstelik ikisi, Cumhurbaşkanı'nın imzasını taşımıyor. Başbakanlık'a Köşk Genel Sekreteri'nin imzası ve çok ilginç yazısı ile gönderildi. Genel Sekreterlik, gönderdiği resmi yazıda "Bukarar- nameyi Sayın Cumhurbaşkanı'na an etmek ihtiyacı du- yulmadr diyordu. Şimdi; geçmişte 27 KHK'yi imzalamayan cumhurbaş- kanlan -Ecevit'in savına göre- Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerini üstlenmeye mi kalkıştılar? Infaz! • • • " * Siniıierine egemen olamayarak Cumhurbaşkanı'na - " dolaylı bir ifadeyle- ağır bir suçlamada bulunan Başba- kan'ın önceki gün sergilediği açmazlar çeşitlendirilebi- lir. KHK'nin amacını bu kez, "bölücü terörün ve laiklikkar- şıtı eylemlerin devlet yapısına 'sızmasını' önlemek" di- ye özetledi. Bugün "sızmadan" söz eden Ecevit; KHK'yi savunur- ken düne kadar "devlette bölücü teröre ve irticaya hiz- metle görevli memuriann 'tasfıyesini' hedetaldıklannt" söyledi. Ecevit'te var olanlardan devletin "anndınlması" savı gitmiş, yerine "sızacak olanların" önlenmesi gelmiş! • • • "Devletyönetiminde esefvekaygı vericidunım", Ece- vit'e göre Sezer'i suçladığı şu cümlede yatıyor Cum- hurbaşkanı'nın tutumu, devletin bu işleviyerine getire- bilmesini ve anayasal rejimin konınmasını da güçleşti- • recek niteliktedir." Bir insan, 18 Nisan seçimlerinden bu yana üç yıldır ya başbakan yardımcısı ya da daha çok başbakan olarak . devleti elinde tutuyor. Bu uzun sürede 28 Şubat 1997 kararlannı yasalaştırmak aklına gelmiyor. Hatta "28 Şu- bat'ın defteri kapandı" diyecek kadar 28 Şubat'a kar- Şi- Bu insan, Başbakan Ecevit; bugün hangi amaca hiz- met ettiği bilinmeyen bir hızla Çankaya'yı yıpratmak, hatta kimi yorumlara göre Çankaya'yı görevinden et- , mek için başka yollardan çözümlenmesi olası karama- me krizini yaratıyor ve her gün tırmandınyor. Ne yazık ki medyanın görmezlikten geldiği içeriği cid- di bir dokundurmayı, seçiminden önce laik niteliklerini öve öve bitiremediği Sezer'e layık görüyor: Bölücü te- rörü ve laiklik karşıtı eylemleri himaye ettiğini söylüyor. Sağduyu galip geldi. Üç liderin 2.5 saat süren toplantıdan sonraki açıkla- malan, bu gerçeğin altını çizdi. (Saat 17.45) Eski görüşler yeniden uzun uzadıya anlatıldı açıklama- da; ama, sonuçta Başbakan bir yılda eliyle yarattığı iki siyasal hezimet ile erişilmesi güç bir rekora imza attı. TBMM'deki havayı koklayamayan Bülent Ecevit, bun- dan 4 ay kadar önce, onca baskıyı milletvekilleri üzerin- de uygulamasına karşın, Demirel'i Çankaya'da tutacak 5+5 formülünü yaşama geçfremedi. Birinci hezimet! Son günlerde yarattığı gerilimli havayı devlet krizine dönüştüımeye çalıştı. Ancak ortaklannın, özellikle ANAP'ın sağduyu doğrultusunda direnmesi, ola ki geri- limi krize dönüştürmek istemeyen MHP'nin de aynı yön- de hareket etmesi Ecevit'i bağladı. KHK konusunda Çankaya'nın görüşleri doğruttusun- daki ortak karara imza atmak zorunda kaldı. Ikinci hezi- met! Açıklamadaki sert içerikli ifadelerin hepsi fasa fiso! Ecevit'in üslubuna uygun olarak yazılan Çankaya'nın "kastı öyle olmasa bile rejim düşmanlarını yüreklendir- diği" ifadesi de siyasal bir hezimetin ayıp hanesine ya- zılacak bir ifade. Geçmişolsun Ecevit! ..:- „ Geçmişte de imzolanmadıANKARA (Cumnuri- yetBürosu)- Ecevit hükü- metinin kanun hükmünde kararnameler (KHK) ko- nusunda yaptığı değerlen- dirmenin tersine. geçmiş dönemlerde Cumhurbaş- kanı'na bile sunulmadan Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreterliği tarafından ia- de edilen KHK'ler bulun- duğu öğrenildi. Başbakan Bülent Ece- ' vit'in KHK konusunda "devlet bunahmT çıkaca- ğını savunmasına karşın Cumhurbaşkanı'nın ge- rekçeleri, geçmişteki uy- gulamalan gündeme ge- tirdi. Alınan bilgıye göre Sûleyman Demirel'ın t Cumhurbaşkanlığı döne- . minde 2 kanun hükmün- de kararname taslağı çe- , şitli gerekçelerle Cum- hurbaşkanı'na sunulma- rdı. Bu karamame taslakla- - nnın, eksikJeri içeren ge- rekçelerle dönemin hükü- metine Cumhurbaşkanh- ğı Genel Sekreterliği'nce iade edildiği öğrenildi. Genel sekreterliğin geri gönderme yazısındaki r "Cumhurbaşkanı'na arz ' edilme ihtiyacı duyuhna- , mıştir" ifadesi dikkat çe- j kiyor. ) KHK bunahmını "ya- pay bir sıkmb" olarak ni- teleyen ve "böyle bir ger- gjnliği arzu etmediğuıi" belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer. son gerekçesinde, Kenan Ev- ren döneminde 11, lur- gut Özal döneminde 7 ve Sûleyman Demire! döne- minde 9 olmak üzere top- iam 27 KHK taslağının imzalanmadığını açıkla- dı. Bu KHK taslaklan, "anayasaya aykınhk, yet- kiyasalannın kapsamı cb- şında kalması. yasayla du- zenlenmesinin daha doğ- ru olacağı. içerik yönün- den yerinde görülmemesi ve yetki yasalannın iptaJ edilmesi'' nedenleriyle imzalanmadı. Cumhurbaşkanı, Baş- bakan Bülent Ecevit'in bunalımı tırmandırma eğilimini yadırgadığmı, u Bu durum, bugüne ka- dar hukuksal bir sorun yaratmamıştır'' ifadesiy- le gösterdi. Cumhurbaş- kanı, tartışmanın bir ka- rarname değil "taslak" üzerinde döndüğünü ve hükümetin "yasayla kar- şılaşörma" gerekçesinin yersiz olduğunu şöyle an- lattı: "Başbakan ve ilgili ba- kanlar tarafindan alınan bir karann devlet başka- nınca inızalanarak biçim- sel olarak tamamJanması söz konusudur. Biçimsel yönden de olsa, kararna- melerin, Cumhurbaşka- nı'nın imzasıvla tamam- lanacağı kabul edilmek- tedir." Çözünı Meclis9 te• Baştarafı 1. Sayfada derleri özetle şu görüşleri savun- dular: "Örneğin, Sayuı Cumhurbaş- kanı, 'Anayasa ve yetki yasasına aykınlıklan tartışmalı ve durak- samalı olan KHK'leri imzalaya- rak Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açılabilir' demektedir. Söz konusu KHK'nin 'tartışmalf ve 'duraksamalı' okiuğu da bdbttir. Nttekün haftalardtr kamuoyunda koou tarüşılmakta vegenek anaya- sa hukukçulannın, gerek yazı ve yorumculann görüşleri birbirin- den ayrümaktadır. Çoğu göröşle- rin 'duraksamalı' okiuğu da befli- dir. Bu durumda Sayın Cumhur- başkanı'nın kendi manuğma göre KHK'yiuygun bubnasa bileimza- layçAnayasa Mahkemesi'negön- dermesi bekienirdl Fakat Sayın Cumhurbaşkanı, kendi mannğry- b ters düşmek pahasına KHK'yi imzalamayi ve Anayasa Mahke- mesi'ne başvunnayı reddetmiştir. Ve kendini Anayasa Mahkemesi yerine koymuştur. Buna hakkı yokrur. KaMı ki, Sayın Cumhur- başkanı'nın tutumumun anaya- sanuzın nıantığına aykın oldu- ğu açıktır. Eğer anayasamız, eumhurbaşkanına hükümet ta- rafindan ikinci defa gönderilen bir KHK'yi imzalamama yetki- si vermiş olsaydı, kendisine Anayasa Mahkemesi'ne başvu- ru hakkı tanımazdı. Böylesine tartışmalı ve duraksamalı bir ortamda Sayın Cumhurbaşka- nı'nın KHK'yi imzalayarak Anayasa Mahkemesi'ne götür- mesi gerekirdi. Sayın Cumhur- başkanı'mn bu yola gitmemek- te direnmiş olması çok üzücü- dür. Bölücü terörün ve laiklik karşıtı eylemlerin devlet içine sızmasını önlemek, sızmış olan- ları da yargı yolu açık olarak ayıklamak amacıyla hazırlanan KHK'yi engelle'mekle Sayın Cumhurbaşkanı, kastı elbette öyle olmasa bile, rejim düşman- larını yüreklendirmiştir. Ba- kanlar Kurulu, kanunun TB- MM gündeminde önceükle ele ahnması için gerekli gayreti sür- dürecektir." Meclis sûreci Hûkümet ortaklannın açıkla- ması, Meclis'i "olağanüstö" toplamak yerine yasama yılınnı baslayacağı 1 Ekim'den sonra aynı içerikteki tasannın TB- MM'de "önceükle'' ele almaca- ğını ortaya koydu. Yeni yasama yılı başladığuı- da başkanluc seçimi için çalış- malara ara verileceği ve sonra da seçim gerçekleştirileceği için tasannuı en erken ekim ayı so- nunda yasalaşabileceğine dikkat çekildi. TBMM'de hükümet ortaldan- nın 350 sandalyesi bulunduğu için getirilecek tasannın kolay- lıkla yasalaştınlması gerekiyor. Ancak hûkümet ortaklanndan ANAP ve MHP'de ciddi fıreler bekleniyor. Koalisyon ortaklan bu nedenle TBMM'yi devre dı- şı bn-akarak sorunu KHK yoluy- la çözûmlemekte ısrarh olmuş- lardı. Tasan, TBMM'ye geldi- ğinde DSP içinden de muhalefet- le karşılaşacağına işaret edildi. V1GK krizi komısacakANKARA (CumhuriyetBûro- su)-Devletin zirvesindeki "KHK bunahnunın" bugün yapılacak Millı Güvenlik Kurulu'ndagörü- şühnesi bekleniyor. MGK'dençı- kan eğilim, Başbakan BüJent Ecevit'in "sert" açıklamalarla tır- mandırdığı gerilimin düşûrülme- sinde etken olabilecek. Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer'in başkanlığında saat 9.30'da Çankaya Köşkû'nde top- lanacak olan MGK'nin resmi gündeminde KKTC'deki son olaylar ve gelişmeler bulunuyor. Bu çerçevede, Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel. kurula bilgi verecek. Yüksek Askeri Şûra'da alınan karar gereği 30 Ağustos 2000 ta- rihi itibanyla emekliye aynlacak olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş ile Jandar- ma Genel Komutanı Örgeneral UğurMumcu 57. doğum günündeanıldı Bombah saidın sonucu 7 yıi önce yaşamını yitiren gazetemiz yazan Uğur Mumcu, 57. doğum gününde mezan başında anıldı. Mumcu'nun Cebeci Asri Mezarfağı'ndaJd gömütü başmda toplanan gazeteciler ve dostlan mezanna kırmızı karanfiller btrakülar. Uğur Mumcu Araşürmacı Gazetecüik \akfi (um.ag) Yaym Yönetmeni Sevgi Özet, Mumcu'nun gelecek doğum günlerinde bilimsel ve sanatsal etkuüUder düzenkmeyi planladıklanm bildirdi Uğur Mumcu'nun katillerinin bulunduğunun söylendiğini, ancak kendilerinin temküüi iyimseriikle olaylan izlediklerini anlatan ÖzeL " Yiğit devrimci, rahat uyu. Gençlerin içinde Uğur Mumcu'yu yaşatacak ve geleceğe aktaracak bir değil binîerce Uğur Mumcu çıkar. Biz de düşüncelerini geleceğe aktarmay a çalışıyoruz" diye konuştu. Rasim Betir de kurula veda ede- cek. Başbakan Ecevit'in tırmandır- dığı "KHK bunahmımn" da bu- günkü MGK'de ele alırunası bek- leniyor. Askeri üyelerin. bunalı- mın çözümüne dönük önerilerini dile getirmelerinin beklendiği MGK'de, Başbakan Ece- vit'in bir kez daha karar- namenin gerekçelerini an- latacağı ifade ediliyor. Ku- lislerde Ecevit'in sert ve gerilimi tırmandıran açık- lamalannın altında Sezer ile kurulun askeri üyeleri- ni karşı karşıya getirme taktiğinin yafhğına işaret ediliyor. Temmuz ayındaki MGK'de asker üyelerin, devlet içindeki bölücü ve irticacı odaklara ilişkin ay- nnhh bilgi verdiği ve her kuruma göre dosya hazır- ladığı öğrenildi. Alınan bilgiye göre dos- yalarda, Içişleri Bakanlı- ğYndaki mülki amirler ve onlarla bağlantılı bürok- ratlar, Milli Egitim Bakan- lığı ve yargıdaki yapılan- ma konusunda aynntılara özellikle dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı 'nı "anayasal rejimin konın- masını güçleştirmekle" suçlayan Başbakan Ecevit, "şeriat amaa için devlete sızdjğT gerekçesiyle hak- landa raporlardüzenlenen ve tutuklama karan veri- len Fethullah Gükn'i sa- vunmasından kaynakla- nan açmazla karşı karşıya bulunuyor. Gülen örgüt- lenmesı hakkındaki Jan- darma Genel Komutanlığı raporlan geçmiş yıllarda yine MGK toplantılannda gündeme gelmışti. CHP lideri Altan Öymen, TBMM'nin toplantıya çağnhnasuıı istedi 'Sezer hükümetin memuru değil' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu]! - CHP Genel Başkanı Al- tan Oymen, Çankaya ile hükü- met arasuıdaki KHK restleşme- si konusunda "Hükümet, nor- malyoOardanyapabileceği bir işi devietzirvesinde krize dönüştür- müştür. Ya sinirieri bozuhnuştur ya da gündemdeki asıl sorunlan örtmekiçinböylebir kriziicatet- meyi tercih etmiştir" dedi. Baş- bakan BülentEcevit'in üslubunu "yakışıksız" olarak nitelendiren Öymen, "Eğer hükümet, laiklik karşıtı tehükeler karşısmda cid- di bir duyarhhk tasısavdı, mah- kemeterinotehükeler karşısmda aldığı kararlar üzerine Başba- kan 'üzûldüm' diye demeçler vennezdi" açıklamasını yaptı. • CHP lideri Öymen, "Eğer hûkümet, laiklik karşıtı tehlikeler karşısmda ciddi bir duyarlıjık taşısaydı, mahkemelerin o tehlikeler karşısmda aldığı kararlar üzerine Başbakan 'üzüldüm' diye demeçler vennezdi" dedi. Oymen, TBMM'nin toplanma- sı ve Başbakan Ecevit'in rande- vu isteyerek Cumhurbaşkanı Se- zer'le görüşmesi gerektiğini söyledi. CHP lideri Öymen, dün dü- zenlediği basın toplantısında, hükümetlerin görevinin sorun çıkarmak değil, sorunlan çöz- mek olduğunu vurguladı. Hükü- metin kararname sorununu dev- let zirvesinde krize dönüştürdü- ğüne dikkat çeken Öymen, şun- Ian söyledi: "Bunu niçin yap- mışnr? İki ihtimal var. Ya sinir- ieri bozuhnuştur ya da gündem- deki asıl sorunlan örtmek için böyle bir krizi icat etmeyi tercih etmiştir. İki ihtimaldedevlet ida- resindeki ciddivet bakımından Ecevit, Sezer'i4 ayönce övmüştü A>JKARA(QnnhuriyetBürosu)-Başbakan Bülent Ecevit KHK restleşmesi nedeniyle "anayasal rejimin tşlemesini güçleştirmekk'' suçladığı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer için dört ay önce bir dizi olum- lu sıfat kullanmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecin- de Sezer'in "hazn" ve ehil bir aday" olduğunu vurgu- layan Ecevit, "Herhalde hiç kimsenin Saym Sezer'in laik, demokratik hukuk devletine bağhhğından kuş- kusu ofaunaz. Saym Sezer bu konuda her türiü smavı başanyla vermiştir" dedi. Ecevit'in Sezer için kullandığı ifadelerden bazıla- n ve tarihleri şöyle: "Anayasa Mahkemesi Başka- nı'mn böyle bir Meclis içinde ortak aday olarak öne sürülmesi çok büyük bir önem taşır. GenelHkle birçok ülkededeanayasa mahkemesi başkanbrma böyle bir görev düşec" (24 Nisan 2000) "ÇokpartiKdemokratik VTaş^nHİaşnndiyedek böy- le bir uzJaşma görülmedi. Bu, demokratik külrürün önemli bir unsuru olan ıızlaşı yoiunda ne kadar bü- yük mesafe aknğmıızı gösteriyor. Birkaç aydır kâbus içinde yaşar gibrydim, çok rahatiadım. Saym Sezer üzerindeuzlaşma arannıası yadırganmamah.Her ba- kundan hazır ve ehil bir aday olacağından kimsenin kuşku duymayacağma inanıyorum.Herhaldehiçkim- senin Sayın Sezer'in laik. demokratik bukuk devleti- ne bağhhğından kuşkusu olamaz. Saym Sezer bu ko- nuda her türiü smavı başanyia vermiştir." (25 Nisan 2000) "TBMM çok başanh bir demokrasi smavı verdL Saym Sezer'in çok büyük hizmetier vereceğine inanı- yonım." (5 Mayıs 2000) "TBMM demokratik uzlaşma yoiunda yeni bir ba- şana smav verdL Bu sınava özeüikle de I^P'nm çok büyük katkısıoldu. YeniCumhurbaşkanımızSiÇTnSe- zer'in de çok başanfa olacağına giivenhrorum. Kendi- sine üstün başanlar diliyorum.'' (6 Mayıs 2000) düşündürücü ve sakmcandır. Hükümetbunu aynca yakışıksız bir üshıpiçinde yapmayı ahşkan- hk haline getinniştir. L'ç ay önce kendisinin seçtiği Cumhurbaş- kanı">Ia kavga eder gibi tavıriar içine girnûştir. Hükümetin laik- tige yönelen tehJikelerie mücade- k etmekistediği, Cumhurbaşka- m'nm isebunu güçleşrirdiği iddi- asuun gerçekle ilgisi yoktur. Cumhurbaşkanı. kendi gerekçe- sindebu noktaya işaret etmiştir.'' Oymen, hükümetin kararna- meyi partizan kadrolaşma için çıkarmak istediği şüphesine de dikkat çekti. Ülkenin asıl soru- nunun işçinin, memurun, emek- linin, çiftçinin, esnafın fakirleş- mesi olduğunu vurgulayan CHP lideri altan Oymen, "Hükümet onlara bir şeyler söyleyecek yerde, Cumhurbaşkam'yla gjr- diği polemiği sürdür- mekte ve gündemi yeni bir siyasi sorunla işgal et- mektedir. Bu durumda Mech's'in artık tatilini kesmesi ve toplantıya çağrdması veya kendi içinden göstereceği inisi- yatifle toplantıya geçme- a gereklidir" dedi. Ece- vit'in üslubunu "fevkala- de yadırgadığmr vurgu- layan Oymen, "Saym Ecevit, nazik konuşmasn nı bilen bir sivasetçidir. Ya hükümette bir sinir bozukhığu var ya da asıl gündem maddelerini kaçırma gayreti için- deler" diye konuştu. Sezer'e destek Tethullah'ı savunanlar irticayla savaşamaz'tSTANBUIVAMCARA (Cumhuriyet)-Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer ile hükümet arasında- ki ipler, KHK'nin ikinci kez iadesi nedeniyle daha da gerilirken ÖDP, DÎSK, Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneği (ÇYDD), 68'liler Birliği ve An Ha- reketi, Cumhurbaşkanı'nın haklı olduğunu, hükü- metin irtica ve bölücülükle mücadelede içten dav- ranmadığını, bu konuda öncelikie yasaJan uyguia- yacak güçlü ve ödünsüz bir siyasal irade gerektiği- ni açıkladilar ÖDP Genel Başkanı Uftık Uras, KHK krizi ne- deniyle yaşananın devlet krizi değil, demokrasi kri- zi olduğunu belirterek "Türtdye'dedemokratfldeş- menin yohı Çankaya ile hükümet arasmdaki KHK mekruplaşmasındangeçmez" dedi. Uras, "KHKile istenen yetkinin. MHP'nin olağanüstü kadrobşma- sma izin veren bir hükümet tarafindan keyfî şekfl- de kullandmayacağına kim inanır" diye konuştu ve Başbakan Ecevit'in açıklamaJannın, Türkiye'debü- rokrasi ve pohtikacılar arasında hâkim olan huku-" kun üstünlüğünedeğil, keyfiüğe dayalı yönetim an- layışının en belirgin göstergeleri olduğunu söyledi. Uras, hükümete gelen partilerin demokratik olma- yan bir anayasada ısrar ettiklerini, Türkiye'nin im- zaladığı uiusiararası anlaşmalan dıkkate almadık- lannı anlattı. DİSK Genel Başkanı Sükyman Çdebi, Sezer'ifl bu tavnyla sosyal hukuk devletine sahip çıköğuu vurgulayarak bölücü ve gerici akımlarla yapılan mücadelenin yasalar ve yargı organlan eliyle yapıl- ması gerektiğinin altını çizdi. Çelebi, "C^sa çıka- nunak istenen KHK, kimi 'ıstıhbarat' raporlan ve siyasi, ideolojik farkhhklar nedeniyle insanlann ka- ralanması gibi birortam yaratacak.Bugibiyöntem- ler hangi ülkede uygulannuşsa onanhnaa olanak- nzderin varalar açnuşbr" dedi. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan da, şeriatçılann temızlenmesine yönelik olduğu öne sürülen bu KHK'nin, Fethullahçı ve ülkücü kadro- laşmayı güçlendireceği kanısını taşıdıklannı ifade etti. Saylan, Cumhurbaşkanlığı makamının yıpra- tılmasına karşı olduklannı belirterek hükümetin hu- kukun gereğini uygulamasanı istedi. 68'liler Birliği Vakfı Başkanı HaşmetAtahan ise şeriatçı kadrolann devletten temizlenmesinde, ya- • sal yeteraizlikten çok siyasi irade eksikliği olduğu- nu vıırgulayarak "Siyasi parti yöneticfleri ve paria- menterler tarikatiara ödün vermekte yanşryortar" diye konuştu. Atahan, 28 Şubat kararlanndân bu ya- na, hiçbir iktidann irtica ile mücadele ederek geri- ci odaklann üzerine gitmediğini, son günlerdeki KHK krizinin de suni bir kriz olduğunu savundu. Atahan, "Şeriatçı kadrolanndevlettentemizlenme- sinde yasal yetersizlikten çok, siyasi irade eksüdigi var. Başbakan Ecevit, hakkmda gryabi tutuklama karan çıkartüan Fethullah Gülen'in aklaomasını diledi, yani, Gükn'i destekleyerek iktidann irtica konusundaciddi veinandıncı birmücadeleniyeti ta- şımadığını gösterdi'' dedi. An Hareketı Genel Koordinatörü Kemal Köprü- lû, çok partili yaşama geçişten bu yana siyasilerin, gerici ve bölücü kesimlere prim verdiklerini, îsla- mı siyasallaştırdıklannı, tarikat ve benzerleriyleya- kın iiişkiye girdiklerini, sürekli devlet aleyhıne an- cak kendi çıkarlarına ödün verdiklerini anımsattı. Köpnîlü, gerici ve bölücü tehdit ile mücadeleyi de hükümetin kendiliğinden değil, MGK'nin başlatö- ğını vurgulayarak krizin ve tüm sorunlann kayna- ğuıın mevcut siyasal anlayış ve liderler demokrasi- si olduğunu anlattı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Baş- kanı Fuat Miras, hükümet ile Cumhurbaşkanı ara- sındayaşanan gerilim konusunda "Bir an evveluyu- şup milleri rahatlatmalan lazun" dedi. Ankara Sa- nayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, hiç kim- senin devletin tepesinde kargaşa çıkarmaya hakkı olmadığını belirtirken "Kararnameninimzalaııma- ması dünyanm sonu değil" dedi. Istanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıkfanm da, yapay sıkıntıların kimseye yarar getirmeyeceğini söyledi. Oanıştay Başkanı Çırakman 'Bundan sonra kanun yapma ıma gidilmeli'yol ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Danıştay Baş- kanı Erol Çırakman. KHK'lerin bir yasama tasar- ruru olduğunu belirterek "Trokı yasalarda okrağu gibi ikinci defa gönderiktiğinde imzalanması gere- kiyordu. Ancak Cumhurbaşkanı hnzaiamanuşar. Bundan sonra yapüması gereken, kanun şeklrade Meclis'ten geçirmektir*' dedi. KHK'nin anayasa ve yetki yasasına aykın olup olmadığı sorusu üzerine Çırakinan, yetki yasasının başhğmabakılarak yapılacak bir değerlendirmenin yanlış olacağuıı kaydetti. Yetki yasasının amacının açıklandığı bölümün, memurlarla ilgili bu KHK'yi çıkarmaya olanaktanıdığını belirten Çuakman, şöy- le konuştu: "KHKana\Bsayadaa>landeğü,çünkü anayasa temel hakveözgürjüklerieflgffîdüzenleme- lerin kanunla yapılacağmı öngorüyor. Burada tarü- şüan memuriann görevden uzaJdaşunlması adBbir ceza mı yoksa idari bir ceza mı? Bana göre bu bir idari cezadn'. Çünkü idari cezalar geneleyönetikol- mayan birgrupla ügflidir. Burada da sözkonusuotan bir grup, yani memurianhr. Avrupa tnsan Hakfauı mahkemesi'nin karariannda da genele yönefik ce- zalar adü cezalar olarak değeriendirilmiştir.'* Disiplin cezalannın idarenin işleyişini de ilgileır- dirdiği için anayasanın 128. maddesine göre KHK'lerle de düzenlenebileceğini kaydeden Çı- rakman, "Anayasaya aykınhk yok. Bunlar şahsi görüşlerim" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear