Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURfYET 23 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBi
8 HABERLERIN DEVAM
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Mikrofonun arkasında duran Başbakan'ın, evladını yi-
tirmiş baba gibi gözleri yaşlı mı yaşlı; sinirden mi yoksa
başka bir nedenle mi, ömeğin bünyesel rahatsızlığın et-
kisiyle mi elbet bilinmez, sesi de tir tir titriyor.
Köşk'e gönderdiği notta da yinelediği gibi, karama-
me imza görmezse yasama, yürütme ve yargıda "dev-
let krizi" başlayacağını günlerdir söyleyip gelen Başba-
kan, son açıklamasında ağız değiştirdi. Bu kez yüksek
devlet organlan arasında olası "uyumsuzluğun ağırso-
rvnlara" neden olacağını ilan buyurdu.
Dün söylediklerıni bugün değiştiımek, Ecevrt'e uy-
gun bir yöntem.
• • •
Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayan Çankaya,
"Yüksek Mahkeme'nin görev ve yetkisini üstlenmeye
kalkışmıştır" dedi.
Oysa, geçen cumhurbaşkanlan döneminde tam 27
KHK, Başbakanlık'a postalandı.
Üstelik ikisi, Cumhurbaşkanı'nın imzasını taşımıyor.
Başbakanlık'a Köşk Genel Sekreteri'nin imzası ve çok
ilginç yazısı ile gönderildi.
Genel Sekreterlik, gönderdiği resmi yazıda "Bukarar-
nameyi Sayın Cumhurbaşkanı'na an etmek ihtiyacı du-
yulmadr diyordu.
Şimdi; geçmişte 27 KHK'yi imzalamayan cumhurbaş-
kanlan -Ecevit'in savına göre- Anayasa Mahkemesi'nin
görev ve yetkilerini üstlenmeye mi kalkıştılar? Infaz!
• • •
" * Siniıierine egemen olamayarak Cumhurbaşkanı'na -
" dolaylı bir ifadeyle- ağır bir suçlamada bulunan Başba-
kan'ın önceki gün sergilediği açmazlar çeşitlendirilebi-
lir.
KHK'nin amacını bu kez, "bölücü terörün ve laiklikkar-
şıtı eylemlerin devlet yapısına 'sızmasını' önlemek" di-
ye özetledi.
Bugün "sızmadan" söz eden Ecevit; KHK'yi savunur-
ken düne kadar "devlette bölücü teröre ve irticaya hiz-
metle görevli memuriann 'tasfıyesini' hedetaldıklannt"
söyledi.
Ecevit'te var olanlardan devletin "anndınlması" savı
gitmiş, yerine "sızacak olanların" önlenmesi gelmiş!
• • •
"Devletyönetiminde esefvekaygı vericidunım", Ece-
vit'e göre Sezer'i suçladığı şu cümlede yatıyor Cum-
hurbaşkanı'nın tutumu, devletin bu işleviyerine getire-
bilmesini ve anayasal rejimin konınmasını da güçleşti-
• recek niteliktedir."
Bir insan, 18 Nisan seçimlerinden bu yana üç yıldır ya
başbakan yardımcısı ya da daha çok başbakan olarak
. devleti elinde tutuyor. Bu uzun sürede 28 Şubat 1997
kararlannı yasalaştırmak aklına gelmiyor. Hatta "28 Şu-
bat'ın defteri kapandı" diyecek kadar 28 Şubat'a kar-
Şi-
Bu insan, Başbakan Ecevit; bugün hangi amaca hiz-
met ettiği bilinmeyen bir hızla Çankaya'yı yıpratmak,
hatta kimi yorumlara göre Çankaya'yı görevinden et-
, mek için başka yollardan çözümlenmesi olası karama-
me krizini yaratıyor ve her gün tırmandınyor.
Ne yazık ki medyanın görmezlikten geldiği içeriği cid-
di bir dokundurmayı, seçiminden önce laik niteliklerini
öve öve bitiremediği Sezer'e layık görüyor: Bölücü te-
rörü ve laiklik karşıtı eylemleri himaye ettiğini söylüyor.
Sağduyu galip geldi.
Üç liderin 2.5 saat süren toplantıdan sonraki açıkla-
malan, bu gerçeğin altını çizdi. (Saat 17.45)
Eski görüşler yeniden uzun uzadıya anlatıldı açıklama-
da; ama, sonuçta Başbakan bir yılda eliyle yarattığı iki
siyasal hezimet ile erişilmesi güç bir rekora imza attı.
TBMM'deki havayı koklayamayan Bülent Ecevit, bun-
dan 4 ay kadar önce, onca baskıyı milletvekilleri üzerin-
de uygulamasına karşın, Demirel'i Çankaya'da tutacak
5+5 formülünü yaşama geçfremedi. Birinci hezimet!
Son günlerde yarattığı gerilimli havayı devlet krizine
dönüştüımeye çalıştı. Ancak ortaklannın, özellikle
ANAP'ın sağduyu doğrultusunda direnmesi, ola ki geri-
limi krize dönüştürmek istemeyen MHP'nin de aynı yön-
de hareket etmesi Ecevit'i bağladı.
KHK konusunda Çankaya'nın görüşleri doğruttusun-
daki ortak karara imza atmak zorunda kaldı. Ikinci hezi-
met!
Açıklamadaki sert içerikli ifadelerin hepsi fasa fiso!
Ecevit'in üslubuna uygun olarak yazılan Çankaya'nın
"kastı öyle olmasa bile rejim düşmanlarını yüreklendir-
diği" ifadesi de siyasal bir hezimetin ayıp hanesine ya-
zılacak bir ifade.
Geçmişolsun Ecevit! ..:- „
Geçmişte de
imzolanmadıANKARA (Cumnuri-
yetBürosu)- Ecevit hükü-
metinin kanun hükmünde
kararnameler (KHK) ko-
nusunda yaptığı değerlen-
dirmenin tersine. geçmiş
dönemlerde Cumhurbaş-
kanı'na bile sunulmadan
Cumhurbaşkanhğı Genel
Sekreterliği tarafından ia-
de edilen KHK'ler bulun-
duğu öğrenildi.
Başbakan Bülent Ece-
' vit'in KHK konusunda
"devlet bunahmT çıkaca-
ğını savunmasına karşın
Cumhurbaşkanı'nın ge-
rekçeleri, geçmişteki uy-
gulamalan gündeme ge-
tirdi. Alınan bilgıye göre
Sûleyman Demirel'ın
t Cumhurbaşkanlığı döne-
. minde 2 kanun hükmün-
de kararname taslağı çe-
, şitli gerekçelerle Cum-
hurbaşkanı'na sunulma-
rdı.
Bu karamame taslakla-
- nnın, eksikJeri içeren ge-
rekçelerle dönemin hükü-
metine Cumhurbaşkanh-
ğı Genel Sekreterliği'nce
iade edildiği öğrenildi.
Genel sekreterliğin geri
gönderme yazısındaki
r "Cumhurbaşkanı'na arz
' edilme ihtiyacı duyuhna-
, mıştir" ifadesi dikkat çe-
j kiyor.
) KHK bunahmını "ya-
pay bir sıkmb" olarak ni-
teleyen ve "böyle bir ger-
gjnliği arzu etmediğuıi"
belirten Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer. son
gerekçesinde, Kenan Ev-
ren döneminde 11, lur-
gut Özal döneminde 7 ve
Sûleyman Demire! döne-
minde 9 olmak üzere top-
iam 27 KHK taslağının
imzalanmadığını açıkla-
dı. Bu KHK taslaklan,
"anayasaya aykınhk, yet-
kiyasalannın kapsamı cb-
şında kalması. yasayla du-
zenlenmesinin daha doğ-
ru olacağı. içerik yönün-
den yerinde görülmemesi
ve yetki yasalannın iptaJ
edilmesi'' nedenleriyle
imzalanmadı.
Cumhurbaşkanı, Baş-
bakan Bülent Ecevit'in
bunalımı tırmandırma
eğilimini yadırgadığmı,
u
Bu durum, bugüne ka-
dar hukuksal bir sorun
yaratmamıştır'' ifadesiy-
le gösterdi. Cumhurbaş-
kanı, tartışmanın bir ka-
rarname değil "taslak"
üzerinde döndüğünü ve
hükümetin "yasayla kar-
şılaşörma" gerekçesinin
yersiz olduğunu şöyle an-
lattı:
"Başbakan ve ilgili ba-
kanlar tarafindan alınan
bir karann devlet başka-
nınca inızalanarak biçim-
sel olarak tamamJanması
söz konusudur. Biçimsel
yönden de olsa, kararna-
melerin, Cumhurbaşka-
nı'nın imzasıvla tamam-
lanacağı kabul edilmek-
tedir."
Çözünı Meclis9
te• Baştarafı 1. Sayfada
derleri özetle şu görüşleri savun-
dular:
"Örneğin, Sayuı Cumhurbaş-
kanı, 'Anayasa ve yetki yasasına
aykınlıklan tartışmalı ve durak-
samalı olan KHK'leri imzalaya-
rak Anayasa Mahkemesi'ne iptal
davası açılabilir' demektedir. Söz
konusu KHK'nin 'tartışmalf ve
'duraksamalı' okiuğu da bdbttir.
Nttekün haftalardtr kamuoyunda
koou tarüşılmakta vegenek anaya-
sa hukukçulannın, gerek yazı ve
yorumculann görüşleri birbirin-
den ayrümaktadır. Çoğu göröşle-
rin 'duraksamalı' okiuğu da befli-
dir. Bu durumda Sayın Cumhur-
başkanı'nın kendi manuğma göre
KHK'yiuygun bubnasa bileimza-
layçAnayasa Mahkemesi'negön-
dermesi bekienirdl Fakat Sayın
Cumhurbaşkanı, kendi mannğry-
b ters düşmek pahasına KHK'yi
imzalamayi ve Anayasa Mahke-
mesi'ne başvunnayı reddetmiştir.
Ve kendini Anayasa Mahkemesi
yerine koymuştur. Buna hakkı
yokrur. KaMı ki, Sayın Cumhur-
başkanı'nın tutumumun anaya-
sanuzın nıantığına aykın oldu-
ğu açıktır. Eğer anayasamız,
eumhurbaşkanına hükümet ta-
rafindan ikinci defa gönderilen
bir KHK'yi imzalamama yetki-
si vermiş olsaydı, kendisine
Anayasa Mahkemesi'ne başvu-
ru hakkı tanımazdı. Böylesine
tartışmalı ve duraksamalı bir
ortamda Sayın Cumhurbaşka-
nı'nın KHK'yi imzalayarak
Anayasa Mahkemesi'ne götür-
mesi gerekirdi. Sayın Cumhur-
başkanı'mn bu yola gitmemek-
te direnmiş olması çok üzücü-
dür. Bölücü terörün ve laiklik
karşıtı eylemlerin devlet içine
sızmasını önlemek, sızmış olan-
ları da yargı yolu açık olarak
ayıklamak amacıyla hazırlanan
KHK'yi engelle'mekle Sayın
Cumhurbaşkanı, kastı elbette
öyle olmasa bile, rejim düşman-
larını yüreklendirmiştir. Ba-
kanlar Kurulu, kanunun TB-
MM gündeminde önceükle ele
ahnması için gerekli gayreti sür-
dürecektir."
Meclis sûreci
Hûkümet ortaklannın açıkla-
ması, Meclis'i "olağanüstö"
toplamak yerine yasama yılınnı
baslayacağı 1 Ekim'den sonra
aynı içerikteki tasannın TB-
MM'de "önceükle'' ele almaca-
ğını ortaya koydu.
Yeni yasama yılı başladığuı-
da başkanluc seçimi için çalış-
malara ara verileceği ve sonra
da seçim gerçekleştirileceği için
tasannuı en erken ekim ayı so-
nunda yasalaşabileceğine dikkat
çekildi.
TBMM'de hükümet ortaldan-
nın 350 sandalyesi bulunduğu
için getirilecek tasannın kolay-
lıkla yasalaştınlması gerekiyor.
Ancak hûkümet ortaklanndan
ANAP ve MHP'de ciddi fıreler
bekleniyor. Koalisyon ortaklan
bu nedenle TBMM'yi devre dı-
şı bn-akarak sorunu KHK yoluy-
la çözûmlemekte ısrarh olmuş-
lardı. Tasan, TBMM'ye geldi-
ğinde DSP içinden de muhalefet-
le karşılaşacağına işaret edildi.
V1GK krizi komısacakANKARA (CumhuriyetBûro-
su)-Devletin zirvesindeki "KHK
bunahnunın" bugün yapılacak
Millı Güvenlik Kurulu'ndagörü-
şühnesi bekleniyor. MGK'dençı-
kan eğilim, Başbakan BüJent
Ecevit'in "sert" açıklamalarla tır-
mandırdığı gerilimin düşûrülme-
sinde etken olabilecek.
Cumhurbaşkanı AhmetNecdet
Sezer'in başkanlığında saat
9.30'da Çankaya Köşkû'nde top-
lanacak olan MGK'nin resmi
gündeminde KKTC'deki son
olaylar ve gelişmeler bulunuyor.
Bu çerçevede, Devlet Bakanı
Şükrü Sina Gürel. kurula bilgi
verecek.
Yüksek Askeri Şûra'da alınan
karar gereği 30 Ağustos 2000 ta-
rihi itibanyla emekliye aynlacak
olan Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Atilla Ateş ile Jandar-
ma Genel Komutanı Örgeneral
UğurMumcu 57. doğum günündeanıldı
Bombah saidın sonucu 7 yıi önce yaşamını yitiren
gazetemiz yazan Uğur Mumcu, 57. doğum
gününde mezan başında anıldı. Mumcu'nun
Cebeci Asri Mezarfağı'ndaJd gömütü başmda
toplanan gazeteciler ve dostlan mezanna kırmızı
karanfiller btrakülar. Uğur Mumcu Araşürmacı
Gazetecüik \akfi (um.ag) Yaym Yönetmeni Sevgi
Özet, Mumcu'nun gelecek doğum günlerinde
bilimsel ve sanatsal etkuüUder
düzenkmeyi planladıklanm bildirdi Uğur
Mumcu'nun katillerinin bulunduğunun
söylendiğini, ancak kendilerinin temküüi
iyimseriikle olaylan izlediklerini anlatan ÖzeL
" Yiğit devrimci, rahat uyu. Gençlerin içinde Uğur
Mumcu'yu yaşatacak ve geleceğe aktaracak bir
değil binîerce Uğur Mumcu çıkar. Biz de
düşüncelerini geleceğe aktarmay a çalışıyoruz"
diye konuştu.
Rasim Betir de kurula veda ede-
cek.
Başbakan Ecevit'in tırmandır-
dığı "KHK bunahmımn" da bu-
günkü MGK'de ele alırunası bek-
leniyor. Askeri üyelerin. bunalı-
mın çözümüne dönük önerilerini
dile getirmelerinin beklendiği
MGK'de, Başbakan Ece-
vit'in bir kez daha karar-
namenin gerekçelerini an-
latacağı ifade ediliyor. Ku-
lislerde Ecevit'in sert ve
gerilimi tırmandıran açık-
lamalannın altında Sezer
ile kurulun askeri üyeleri-
ni karşı karşıya getirme
taktiğinin yafhğına işaret
ediliyor.
Temmuz ayındaki
MGK'de asker üyelerin,
devlet içindeki bölücü ve
irticacı odaklara ilişkin ay-
nnhh bilgi verdiği ve her
kuruma göre dosya hazır-
ladığı öğrenildi.
Alınan bilgiye göre dos-
yalarda, Içişleri Bakanlı-
ğYndaki mülki amirler ve
onlarla bağlantılı bürok-
ratlar, Milli Egitim Bakan-
lığı ve yargıdaki yapılan-
ma konusunda aynntılara
özellikle dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı 'nı
"anayasal rejimin konın-
masını güçleştirmekle"
suçlayan Başbakan Ecevit,
"şeriat amaa için devlete
sızdjğT gerekçesiyle hak-
landa raporlardüzenlenen
ve tutuklama karan veri-
len Fethullah Gükn'i sa-
vunmasından kaynakla-
nan açmazla karşı karşıya
bulunuyor. Gülen örgüt-
lenmesı hakkındaki Jan-
darma Genel Komutanlığı
raporlan geçmiş yıllarda
yine MGK toplantılannda
gündeme gelmışti.
CHP lideri Altan Öymen, TBMM'nin toplantıya çağnhnasuıı istedi
'Sezer hükümetin memuru değil'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu]! - CHP Genel Başkanı Al-
tan Oymen, Çankaya ile hükü-
met arasuıdaki KHK restleşme-
si konusunda "Hükümet, nor-
malyoOardanyapabileceği bir işi
devietzirvesinde krize dönüştür-
müştür. Ya sinirieri bozuhnuştur
ya da gündemdeki asıl sorunlan
örtmekiçinböylebir kriziicatet-
meyi tercih etmiştir" dedi. Baş-
bakan BülentEcevit'in üslubunu
"yakışıksız" olarak nitelendiren
Öymen, "Eğer hükümet, laiklik
karşıtı tehükeler karşısmda cid-
di bir duyarhhk tasısavdı, mah-
kemeterinotehükeler karşısmda
aldığı kararlar üzerine Başba-
kan 'üzûldüm' diye demeçler
vennezdi" açıklamasını yaptı.
• CHP lideri Öymen, "Eğer
hûkümet, laiklik karşıtı tehlikeler
karşısmda ciddi bir duyarlıjık
taşısaydı, mahkemelerin o tehlikeler
karşısmda aldığı kararlar üzerine
Başbakan 'üzüldüm' diye demeçler
vennezdi" dedi.
Oymen, TBMM'nin toplanma-
sı ve Başbakan Ecevit'in rande-
vu isteyerek Cumhurbaşkanı Se-
zer'le görüşmesi gerektiğini
söyledi.
CHP lideri Öymen, dün dü-
zenlediği basın toplantısında,
hükümetlerin görevinin sorun
çıkarmak değil, sorunlan çöz-
mek olduğunu vurguladı. Hükü-
metin kararname sorununu dev-
let zirvesinde krize dönüştürdü-
ğüne dikkat çeken Öymen, şun-
Ian söyledi: "Bunu niçin yap-
mışnr? İki ihtimal var. Ya sinir-
ieri bozuhnuştur ya da gündem-
deki asıl sorunlan örtmek için
böyle bir krizi icat etmeyi tercih
etmiştir. İki ihtimaldedevlet ida-
resindeki ciddivet bakımından
Ecevit, Sezer'i4 ayönce övmüştü
A>JKARA(QnnhuriyetBürosu)-Başbakan Bülent
Ecevit KHK restleşmesi nedeniyle "anayasal rejimin
tşlemesini güçleştirmekk'' suçladığı Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer için dört ay önce bir dizi olum-
lu sıfat kullanmıştı. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecin-
de Sezer'in "hazn" ve ehil bir aday" olduğunu vurgu-
layan Ecevit, "Herhalde hiç kimsenin Saym Sezer'in
laik, demokratik hukuk devletine bağhhğından kuş-
kusu ofaunaz. Saym Sezer bu konuda her türiü smavı
başanyla vermiştir" dedi.
Ecevit'in Sezer için kullandığı ifadelerden bazıla-
n ve tarihleri şöyle: "Anayasa Mahkemesi Başka-
nı'mn böyle bir Meclis içinde ortak aday olarak öne
sürülmesi çok büyük bir önem taşır. GenelHkle birçok
ülkededeanayasa mahkemesi başkanbrma böyle bir
görev düşec" (24 Nisan 2000)
"ÇokpartiKdemokratik VTaş^nHİaşnndiyedek böy-
le bir uzJaşma görülmedi. Bu, demokratik külrürün
önemli bir unsuru olan ıızlaşı yoiunda ne kadar bü-
yük mesafe aknğmıızı gösteriyor. Birkaç aydır kâbus
içinde yaşar gibrydim, çok rahatiadım. Saym Sezer
üzerindeuzlaşma arannıası yadırganmamah.Her ba-
kundan hazır ve ehil bir aday olacağından kimsenin
kuşku duymayacağma inanıyorum.Herhaldehiçkim-
senin Sayın Sezer'in laik. demokratik bukuk devleti-
ne bağhhğından kuşkusu olamaz. Saym Sezer bu ko-
nuda her türiü smavı başanyia vermiştir." (25 Nisan
2000)
"TBMM çok başanh bir demokrasi smavı verdL
Saym Sezer'in çok büyük hizmetier vereceğine inanı-
yonım." (5 Mayıs 2000)
"TBMM demokratik uzlaşma yoiunda yeni bir ba-
şana smav verdL Bu sınava özeüikle de I^P'nm çok
büyük katkısıoldu. YeniCumhurbaşkanımızSiÇTnSe-
zer'in de çok başanfa olacağına giivenhrorum. Kendi-
sine üstün başanlar diliyorum.'' (6 Mayıs 2000)
düşündürücü ve sakmcandır.
Hükümetbunu aynca yakışıksız
bir üshıpiçinde yapmayı ahşkan-
hk haline getinniştir. L'ç ay önce
kendisinin seçtiği Cumhurbaş-
kanı">Ia kavga eder gibi tavıriar
içine girnûştir. Hükümetin laik-
tige yönelen tehJikelerie mücade-
k etmekistediği, Cumhurbaşka-
m'nm isebunu güçleşrirdiği iddi-
asuun gerçekle ilgisi yoktur.
Cumhurbaşkanı. kendi gerekçe-
sindebu noktaya işaret etmiştir.''
Oymen, hükümetin kararna-
meyi partizan kadrolaşma için
çıkarmak istediği şüphesine de
dikkat çekti. Ülkenin asıl soru-
nunun işçinin, memurun, emek-
linin, çiftçinin, esnafın fakirleş-
mesi olduğunu vurgulayan CHP
lideri altan Oymen,
"Hükümet onlara bir
şeyler söyleyecek yerde,
Cumhurbaşkam'yla gjr-
diği polemiği sürdür-
mekte ve gündemi yeni
bir siyasi sorunla işgal et-
mektedir. Bu durumda
Mech's'in artık tatilini
kesmesi ve toplantıya
çağrdması veya kendi
içinden göstereceği inisi-
yatifle toplantıya geçme-
a gereklidir" dedi. Ece-
vit'in üslubunu "fevkala-
de yadırgadığmr vurgu-
layan Oymen, "Saym
Ecevit, nazik konuşmasn
nı bilen bir sivasetçidir.
Ya hükümette bir sinir
bozukhığu var ya da asıl
gündem maddelerini
kaçırma gayreti için-
deler" diye konuştu.
Sezer'e destek
Tethullah'ı
savunanlar
irticayla
savaşamaz'tSTANBUIVAMCARA (Cumhuriyet)-Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Sezer ile hükümet arasında-
ki ipler, KHK'nin ikinci kez iadesi nedeniyle daha
da gerilirken ÖDP, DÎSK, Çağdaş Yaşamı Destek-
leme Derneği (ÇYDD), 68'liler Birliği ve An Ha-
reketi, Cumhurbaşkanı'nın haklı olduğunu, hükü-
metin irtica ve bölücülükle mücadelede içten dav-
ranmadığını, bu konuda öncelikie yasaJan uyguia-
yacak güçlü ve ödünsüz bir siyasal irade gerektiği-
ni açıkladilar
ÖDP Genel Başkanı Uftık Uras, KHK krizi ne-
deniyle yaşananın devlet krizi değil, demokrasi kri-
zi olduğunu belirterek "Türtdye'dedemokratfldeş-
menin yohı Çankaya ile hükümet arasmdaki KHK
mekruplaşmasındangeçmez" dedi. Uras, "KHKile
istenen yetkinin. MHP'nin olağanüstü kadrobşma-
sma izin veren bir hükümet tarafindan keyfî şekfl-
de kullandmayacağına kim inanır" diye konuştu ve
Başbakan Ecevit'in açıklamaJannın, Türkiye'debü-
rokrasi ve pohtikacılar arasında hâkim olan huku-"
kun üstünlüğünedeğil, keyfiüğe dayalı yönetim an-
layışının en belirgin göstergeleri olduğunu söyledi.
Uras, hükümete gelen partilerin demokratik olma-
yan bir anayasada ısrar ettiklerini, Türkiye'nin im-
zaladığı uiusiararası anlaşmalan dıkkate almadık-
lannı anlattı.
DİSK Genel Başkanı Sükyman Çdebi, Sezer'ifl
bu tavnyla sosyal hukuk devletine sahip çıköğuu
vurgulayarak bölücü ve gerici akımlarla yapılan
mücadelenin yasalar ve yargı organlan eliyle yapıl-
ması gerektiğinin altını çizdi. Çelebi, "C^sa çıka-
nunak istenen KHK, kimi 'ıstıhbarat' raporlan ve
siyasi, ideolojik farkhhklar nedeniyle insanlann ka-
ralanması gibi birortam yaratacak.Bugibiyöntem-
ler hangi ülkede uygulannuşsa onanhnaa olanak-
nzderin varalar açnuşbr" dedi.
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan
da, şeriatçılann temızlenmesine yönelik olduğu öne
sürülen bu KHK'nin, Fethullahçı ve ülkücü kadro-
laşmayı güçlendireceği kanısını taşıdıklannı ifade
etti. Saylan, Cumhurbaşkanlığı makamının yıpra-
tılmasına karşı olduklannı belirterek hükümetin hu-
kukun gereğini uygulamasanı istedi.
68'liler Birliği Vakfı Başkanı HaşmetAtahan ise
şeriatçı kadrolann devletten temizlenmesinde, ya-
• sal yeteraizlikten çok siyasi irade eksikliği olduğu-
nu vıırgulayarak "Siyasi parti yöneticfleri ve paria-
menterler tarikatiara ödün vermekte yanşryortar"
diye konuştu. Atahan, 28 Şubat kararlanndân bu ya-
na, hiçbir iktidann irtica ile mücadele ederek geri-
ci odaklann üzerine gitmediğini, son günlerdeki
KHK krizinin de suni bir kriz olduğunu savundu.
Atahan, "Şeriatçı kadrolanndevlettentemizlenme-
sinde yasal yetersizlikten çok, siyasi irade eksüdigi
var. Başbakan Ecevit, hakkmda gryabi tutuklama
karan çıkartüan Fethullah Gülen'in aklaomasını
diledi, yani, Gükn'i destekleyerek iktidann irtica
konusundaciddi veinandıncı birmücadeleniyeti ta-
şımadığını gösterdi'' dedi.
An Hareketı Genel Koordinatörü Kemal Köprü-
lû, çok partili yaşama geçişten bu yana siyasilerin,
gerici ve bölücü kesimlere prim verdiklerini, îsla-
mı siyasallaştırdıklannı, tarikat ve benzerleriyleya-
kın iiişkiye girdiklerini, sürekli devlet aleyhıne an-
cak kendi çıkarlarına ödün verdiklerini anımsattı.
Köpnîlü, gerici ve bölücü tehdit ile mücadeleyi de
hükümetin kendiliğinden değil, MGK'nin başlatö-
ğını vurgulayarak krizin ve tüm sorunlann kayna-
ğuıın mevcut siyasal anlayış ve liderler demokrasi-
si olduğunu anlattı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Baş-
kanı Fuat Miras, hükümet ile Cumhurbaşkanı ara-
sındayaşanan gerilim konusunda "Bir an evveluyu-
şup milleri rahatlatmalan lazun" dedi. Ankara Sa-
nayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, hiç kim-
senin devletin tepesinde kargaşa çıkarmaya hakkı
olmadığını belirtirken "Kararnameninimzalaııma-
ması dünyanm sonu değil" dedi. Istanbul Ticaret
Odası (İTO) Başkanı Mehmet Yıkfanm da, yapay
sıkıntıların kimseye yarar getirmeyeceğini söyledi.
Oanıştay Başkanı Çırakman
'Bundan sonra
kanun yapma
ıma gidilmeli'yol
ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Danıştay Baş-
kanı Erol Çırakman. KHK'lerin bir yasama tasar-
ruru olduğunu belirterek "Trokı yasalarda okrağu
gibi ikinci defa gönderiktiğinde imzalanması gere-
kiyordu. Ancak Cumhurbaşkanı hnzaiamanuşar.
Bundan sonra yapüması gereken, kanun şeklrade
Meclis'ten geçirmektir*' dedi.
KHK'nin anayasa ve yetki yasasına aykın olup
olmadığı sorusu üzerine Çırakinan, yetki yasasının
başhğmabakılarak yapılacak bir değerlendirmenin
yanlış olacağuıı kaydetti. Yetki yasasının amacının
açıklandığı bölümün, memurlarla ilgili bu KHK'yi
çıkarmaya olanaktanıdığını belirten Çuakman, şöy-
le konuştu: "KHKana\Bsayadaa>landeğü,çünkü
anayasa temel hakveözgürjüklerieflgffîdüzenleme-
lerin kanunla yapılacağmı öngorüyor. Burada tarü-
şüan memuriann görevden uzaJdaşunlması adBbir
ceza mı yoksa idari bir ceza mı? Bana göre bu bir
idari cezadn'. Çünkü idari cezalar geneleyönetikol-
mayan birgrupla ügflidir. Burada da sözkonusuotan
bir grup, yani memurianhr. Avrupa tnsan Hakfauı
mahkemesi'nin karariannda da genele yönefik ce-
zalar adü cezalar olarak değeriendirilmiştir.'*
Disiplin cezalannın idarenin işleyişini de ilgileır-
dirdiği için anayasanın 128. maddesine göre
KHK'lerle de düzenlenebileceğini kaydeden Çı-
rakman, "Anayasaya aykınhk yok. Bunlar şahsi
görüşlerim" dedi.