24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 AĞUSTOS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLECRO EVtN İLYASOĞLU îsviçre'deld müzik elçimizAvrupa'da Türkiye'nin tnüzik elçi- ligini yapan Ingıliz bir dostumuz var. Hovtard Griffiths Uzun yıllar Anka- ra 'da yaşamış, opera orkestrasında çaJ- mış, orkestralanmızı yönetmış ve bir Türk aileye damat olmuş. Halen ünlü Isviçre Oda Orkestrası'nın sanat yö- netmeni ve daimi şefi. Orkestrasının programlanna her mevsim Türk bes- tecîlerinı kattığı gibi, Türk solıstlen- ne de yer verdiriyor. Ünlü CD şirket- leri ıçin Türk bestecilerinden oluşan ya <ia Türk solistlerini içeren CD'ler hazırlıyor. HowardGriffiths'e "onur- sal sanat elçimiz" gibi bir unvan venl- se yennde olur. Onceki yıl Koch/Schwann şırketi tarafından piyasaya sunulan "Lirik Konçerto" adlı CD, rahmetli Cengiz Tanç'ın aynı adlı yapıûndan almışn baş- lığını. fçinde UrviCemalErkin'ın Sın- fonietta'sı, Cemal Reşit Rey'in An- dante Allegro su (Suna Kan solistliğın- de) ve Nevh Kodalb'nın Adagio'su yer alıyordu. Bu kez Koch/Schwann Mu- sıca Mundı'nin yayımladığı CD, Ah- met Adnan Saygun'a aynlmış. Beste- cınin op. 29 Bınnci Senfonisi ılk kez bir CD üstünde yer alıyor. Dığer ya- pıt ise op. 62 Concerto da Camera ad- lı oda konçertosu GrifTıths yönetimin- deki Northern Sinfonia tarafından ses- lendirilmiş. "Profesyoner bir Avrupa orkestrasının hazırladığı nice çağdaş kayıttan birisi olarak karşımızda du- ruyor. Belki Türk yorumculan ma- kamsal bölümleri daha sıcak, aksak ri- timleri de daha canlı işlerdi, şeklinde düşûnebilirsiniz. Oysa işin bütünün- deki dinamızm, tertemiz üflemeliler, çarpıcı kreşendolar ve o incecik pianıs- simolar öylesine etkileyici ki, bu yo- rum Saygun'un dünya ölçütlennde bir besteci olduğunu bir kez daha kanıt- lıyor. Saygun, 1946'da op. 26 Yunus Em- re Oratoryosu'nu yazmış, hemen ar- duıdan op. 27 Bırincı Yaylı Çalgılar Ku- varteti'nibestelemişve 1947'den 1952 yılına dek op. 28 Kerem Operası'nı yazmakla uğraşmıştır. 1953 yılında, 46 yaşındaki bestecinin en önemli ürünü Binnci Senfonı'dir. Beş senfonisi ara- syjoda.geleneksel biçim anlayışına en bağh olanıdır. 4 Mayıs 1978'de ta- mamlanan Oda Konçertosu ise ilk kez • Koch/Schwann Musica Mundi'nin yayımladığı CD, Ahmet Adnan Saygun'a aynlmış. Bestecinin op. 62 Concerto da Camera adlı oda konçertosu, Avrupa'daki sanat elçimiz Howard Griffiths yönetimindeki Northern Sinfonia tarafından seslendirilmiş. • Yekta Kara, yöneticilik deneyimi ve zengin imge gücü sayesinde bundan sonra da aldığı her görevin üstesinden gelecektir. 1979'da Istanbul Festivalı'nde seslen- dirilmiştir. Saygun, diğer yapıtlan gi- bi modal olan bu çalışmasında, Türk halk müziği ve Türk sanat müziği renklerini kendi mod özelliklerine gö- re kullanmıştır. Bu yapıtlann yer al- dığı CD'yi şimdi dünyanm her köşe- sinde bulabilirsiniz! Zürih Oda Orkestrası ve Lucerne konser dizilerinin 2000-2001 yılı prog- ram kitapçıklannda şef Howard Grif- fiths gibi bir Türk dostunu sanat yö- netmeni ve konserlerin çoğunun şefi olarak gormekJe sevinç duyuvoruz. Konserprogramlannın solistlenne göz atınca ülkemızi en üst düzey konser sa- lonlannda temsil eden Pekmeffler ve Fa- zıl Say gibi solistleri bulmak kıvanç venci. Pekineller 10 Mayıs 2001 tari- hinde Griffiths yönetimindeki Zünh Oda Orkestrası ile Mozart'ın Iki Pi- yano Için Konçerto'sunu çalacaklar. Fa- zıl Say da 11 Mayıs 2001 tarihinde Mo- zart'ın KV 413 Pıyano Konçertosu'nu seslendirecek. Geçen yıllarda orkestranın yayın- ladığı CD'ler arasında ise Ferhan-Fer- zanOnder piyano ikilisinin solistliğin- deki kayıt göze çarpıyor. Griffiths yö- netimindeki Zünh Oda Orkestrasıjju _ yılki Avrupa turnesınde Istanbul'a da uğrayarak 13 Ekım 2000 tanhinde Ce- mal Reşit Rey Salonu'nda bir konser verecek. Yekta Kara olayı Yekta Kara'nın Kültür Bakanlı- ğı'nca Istanbul Devlet Opera ve Ba- lesi müdürlüğünden alınması, bugü- ne kadar medyada eşi görülmemiş tep- kilere yol açtı. Böylece opera ve bale dünyası gibi çok seçkin bir kitleye ses- lenen bu sanat dalının sorunlan da il- gi odağı oldu. Birçok basm üyesi ne- redeyse Yekta Kara (Tann korusun) öl- jmüş gıb^ijas tutuj^ona^ıersiyeler düzdü. Oysa Yekta Kara, bunca yıllık yöneticilik deneyimi ve zengin imge gücü sayesinde bundanböyle hangi gö- revi alırsa alsın yine üstesinden gele- cektir. Yekta Kara, operaya geniş bir izle- yici kitlesi toplamayı başardı. Basın- la olağanüstü güzel ilişkiler kurdu. Zamanındaki her yeni temsil bir "otay" niteliği taşıdı. Ve bir başka yeni tem- sil hangi sürpnzler getirecek, şeklin- de merakla beklendi. Böylece tstan- bul'da opera ve balenin temsillerine sponsor olmak için pek çok kurum neredeyse yanş eder hale geldi. Her prodüksiyondan unutamadığımız bir takım anılar var: Kimi zaman bir ay- nnh, örneğin Turandot'daki Uzakdo- ğu tiyatrosundan getirdiği uzun tır- naklar, özel yelpazeler gibi. Kimı za- man özel bir dansçı Samson ve Dali- la'daki Kara Afrikalı John Hfllgıbı Ki- mi zaman bir koreograf. Youri Va- mos'un Carmina Burana ve Spartaküs koreografileri gibi. Kimi zaman bir rejisör: Uçan Hollanda'yı sahneleyen Del Monaco gibi. Ve rahmetli Zehra Yüdız ile yücelen Salome, Uçan Hol- landalı, Tosca, Aida temsilleri. Yurt- dışından çağırdığı orkestra şefleri, ışık- çılar, dekorcular, dansçılar, yönetmen- lerin her biri yeni birer soluk getirdi. Lirik Tarih gösterisini birçok yazan- mız gibi bir "rnudze" olarak değerlen- dirmiyorum. Teknik açıdan bir "leit- motif" eksikliği ve değişik düzeyde- ki sanatçılann bir araya getirilmesi vb. gibi eleştirilerimi kendisine de ilet- miştim. Bence Yekta Kara'nın sahne- ye koyduğu operalardaki yüreklıliği ve medya ile ilişkilerdeki ustalığı daha önemlidir. Görevden alınmasının teknik ve hu- kuksal nedenlerini açıklamak uzman- lann işi. Ben Yekta Kara'nın sanatsal katkılannın altını çizmek istedim. Yö- netiminin perde arkasında kalan sorun- larını opera ve bale ailesindeki tanık- lar değerlendirecektir. Tek bildiğim, bundan sonra atanacak müdürün işi- nin çok zor olduğu. Hem basınla iliş- kileri aynı düzeyde koruyacak hem sponsorlara alımlı, "mega" olaylar ya- ratacak, hem de opera ve bale ailesi içinde huzurlu ve dengeli bir işbirliğı sağlayacak. t ••*• • evini@boun.edu.tr ' , , Franco Zefflrelli 'Aida' operasını sahneliyor 'Lirik operada yeni bir çığır açacağım' Kültür Servisi - Ünlü İtalyan film yö- netmenı Franco Zeffirelli, Verdi'nin ün- lü operası 'Aida'yı sahneliyor. Görkemli sahneleriyle dikkat çeken opera için özellikle TeatroVerdi di Bus- setto'nun küçük sahnesinı tercih eden yönetmen, yapıtın dünyanın en küçük ve en genç Aida'sı olacağını söylüyor. Ünlü italyan bes- teci Verdi ıçin dü- zenlenen kutlamalar kapsamında 'Tosca- naWarDemeği',Zef- firelli'den açılışı, özellikle Verdi'nin adını taşıyan 400 ki- şılık bu küçük tiyat- roda yapmasuıı rica etmiş. Ama Zeffirel- li,'FabtafiP veya'La Iraviata' gibi küçük boyutlu bir opera ye- rine, 'Aida' yı sah- nelemek istemiş. "Bu asbnda olanak dışı gözüküyordu" diyor Zeffirellı: "Ama ben gereken bütün objeleri kıd- lanmak yerine Ver- di'nin asîl anlatmak istcdiğini sahneye ta- Bu yüzden Zeffi- relli, içinde fillerin bile bulunduğu dev bir oyuncu kadrosu yerine binalann oran- tılan ile oynamak gi- bi küçük detaylarla büyüklük hıssini ya- ratmaya çahşıyor. En büyük engel savaş at- lannın eğitildiği Verona Arenası sah- nesi. Zeffirelli, bu sahneyi küçük bir hile ile başanyla halledeceğine inanıyor. Geçit töreninde köleleri göstermek ye- rine, olaylan onlann bakış açısından göstermeyi seçmiş. Atlann ve askerle- rin sadece dev bir toz bulutu olarak su- nacak olan yönetmen, etkiyi arttırmak için kendi çektiği, alkış tutan kalaba- lÂkarelerini ise sahnenin duvarlarına yansıtacak. Operadakı tek kısaltma ise 'Büyük Dans' ve 'Kutsal Marş' gibi bölüm- ler... 'En büyük kazanamız müzik olacak' diyen Zeffirelli, şöyle ekliyor:" Orpel- lolardan kurtulup daha içten ve lirik bir müzik ortaya çıkarmaya çaüşük." Üç ayn koronun yer alacağı sahne- de, dünyanın dört bir yamndan gel- miş genç seslere yer vermiş Zeffi- relli. Bunun nede- ni ise özellikle gençlerin ilgisini çekmek istemesi. Tıpkı daha önce si- nemaya uyarladığı 'RomeoveJülvet'te olduğu gibi burada da modern bir gö- rünümle gençlerin ilgisini çekmeyi amaçlayor: "Yeni bir şey ya- parken gençüği de göz önüne almak lazım. Bu yüzden flziksel görüntüye ve yaşa özellikle önem venüm. Me- sela Aida'yı canlan- dıracak genç ve gü- zel zenci kız. o za- manki köleler gibi banyerlerdegöğüs- lerini de sergileye- cek. Radames ve Amneris'i de özel- likle seçtiğim, çok . . . çekici iki genç can- çekmeyı amaçlıyor. îandıracak. Ama ^^~"—™' sadeceoyuncukad- rosu değiL, perde arkası çahşanlannın da genç olnıasına özen gösterdim." Zeffirelli böylece lirik opera tarzın- da yeni bir çığır açacağım belirtiyor: "Çok az parayla da iyi işler çıkanlabi- leceğini göstermiş oİacağım. BBC ve -»talyan film yönetmeni Zeffirelli, gereken bütün objeleri kullanmak yerine Verdi'nin asıl anlatmak istediğini sahneye taşıdığnıı söylüyor ve modern bir görünümle gençlerin ilgisini Canal Plus, şimdiden çekünler için yer ayntn. Ama bu ber zaman bu tür ope- ralar çekeceğim anlamına gelmesin. Bundan sonra, gelecek yılki kutlamalar- da, sa\aş makinesi 'Trovatore' ile sah- neyi kana bulayacağun." Sanatta kazanımlar,yitimler ÖNDER KÜTAHYALI İZMİR - Oturduğumuz apartma- nın altında bir işlik var; heykel ve pano gibi şeyler yapıyorlar. Üret- tikleri son parçayı boyamak için dışan çıkardılar. Kabartma figür- lerle işlenen konuda, bulut küme- leriyle kaplı gökyüzü, bulutlann üzerinde bir uçak ve güneş vardı. Insan, güneşi örten bulutlara söz geçiremiyor; ama uzun yollan kı- sa eden uçağı yaparak onlann üs- tüne çıkıyor, sevgili güneşiyle bu- luşuyor. Yukandaki rümcelerde olağanüs- tü bir özellik yok; fakat çizgilerle figürler gündeme geldiğinde iş de- ğişiyor. Kahcılık düzeyi ne olursa olsun yapılan şey sanattır. Pano- nun içeriği, sözcüklere gerek kal- madan sanatsevere ulaşmaktadır. Bu doğrudanlık açısından mü- zikte iki engele takılıyoruz. Resmi ya da heykeli birkaç sanayi içinde tümüyle algılayabiliriz; ama mü- zikte, içeriğin öğelerini sonuna dek dinlemek gerek. Üstelik sesler, tı- nılar, ritimler. soyut kavTamlann aracıdır ve içerik, müziğin kendi- sine özgüdür. Böyle olunca sadece müzik sev- gisi yetmiyor; her sanat dalı gibi onun da insanı etkileyiş biçimi üze- rinde düşünmek ve vanlan sonuç- lan topluma telkin etmek gerek. Genç sanatçılarla sanatçı adaylan- nın ortaya koymakta olduğu üretim, aynca büyüklerimizin müzik eği- timi alanında harcadığı emek, bi- zim gibi sanat üzerinde düşünme- ye yeltenenlerin çizgisini iyice aş- maktadır. Ece Tokath'mn başarısı Müziğe ayırdığımız "Kültür" sayfamız, gençlerin başanlannı si- ze ulaştınyor. tşte Izmir'den bir ha- ber: 17 yaşındakij)iyano öğrenci- sı Ece Tokatlı, DEU Devlet Konser- vatuvan"nda Prof. Aykut Bakır'ın suııfında liseyi bitirdi ve geçen yıl Belçika Krallık Konservatuvan' na girdi. Bir yıllık eğitimin sonunda, oradaki öğrencileri ürküten bir işin üstesinden geldi; kurumun çetin ceviz sayılan solfej ve oda müziği sınavlannı birincilikle vererek ödül aldı. Ailesi ve arkadaşlan mutlu; ama burs almak kolay değil. Her şe- yin yolunda gitmesini ve genç sa- natçının başanlannı sürdürebilme- sini dileriz. Müzik öğreten büyüklere gelin- eğitimcimiz Fehamettin Özgüç 14 Ağustos'ta aramızdan aynldı. Özgüç son olarak îzmir Belediyesi bünyesinde bir çocuk korosunun kurulmasında ve öğrencilerinin eğitilmesinde öncü olmuştu. ce; onlarla ilgili bir başanyı üzün- tüyle kanştırarak duyurmam gere- kiyor. Değerli eğitimcimiz, dostu- muz, ağabeyimiz Fehamettin Öz- güç, 14 Ağustos günü aramızdan ay- nldı. Fehamettin Hoca. Gazi Eğitim Enstitüsü'nün müzik bölümünü bi- tirmişti; ama bununla yetinmeye- rek Almanya'da Stuttgart Devlet Yüksek Müzik Okulu'nda da uzun bir eğitim dönemi geçirdi. Özel- likle koro ve orkestra şefliği, Viyo- la ve Müzik Tarihi alanlannda uz- manlaştı. Türkiye'ye döndüğünde, kendi- sini yetiştiren kuruma yıllarca hiz- met verdi. Bu arada Ankara Rad- yosu'nda da ses uzmanı (tonmeis- ter) olarak çalıştı, aynca müzik programlan yaptı. Özgüç, 1975'tehizmetegirenlz- mir Devlet Senfoni Orkestrası'nm viyola sanatçılan arasındaydı. O zamanki Ege Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimle- ri Bölümü'nün kurucusu rahmetli Prof. Dr. GültekinOransay, zaman içinde Özgüç hocayı da oraya öğ- retim görevlisi olarak aldı. 1982'de tzmir Devlet Opera ve Balesi açılmış, çok geçmeden ku- rumda bir koro oluşturulmuştu. Öz- güç, üyeleri suıavla belirlenen top- luluğu bir süre çalıştırdı. Derken emeklilik zamanı geldi; ama sev- gili dostlan HazarAlapuıar ve Say- ram Akdil, bu dönemde de onun pe- şini buakmadılar. Şöyle ki: Saym Süha Baykal'ın Merkez tl- çe Belediye Başkanlığı dönemin- de Îzmir Belediyesi bünyesinde bir çocuk korosu kurulması düşünül- müştü. Dostlanmız, Fehamettin ağabeye koroyu kurması ve eğitme- si yolunda ısrar ettiler. Üç uzmarun yaptığı smavdan sonra koro çalış- maya başladı. Fehamettin ağabey Saym Kum- nı Canku'yu da yaruna almıştı. So- nuç birkaç yönden olumluydu. Sa- yın Canku gibi değerli bir koro eği- timcisini kazandık. Üyelerden en az beş tanesi konservatuvara girdi. Bu kişiler, çeşitli kurumlarda görev yapmaktadır. Son olarak koro, Îz- mir Devlet Operası'nın bünyesine alındı. Böylece ülkemizüı en güzel tınlayan çocuk korosunun temeli atılmış oldu. 2000 yılının yaz aylanna gelin- diğinde Fehamettin ağabeyin be- deni yüksek tansiyonla iyice yıpran- mıştı; ruhuna artık özgürlüğünü verme gereği duydu. Tıpkı panoda- ki uçağm insanı güneş ile buluştur- ması gibi bu yorgun beden de ru- hunu ödüllendirdi, onu hak ettiği Cennet ülkesine gönderdi. Saygı ve rahmetle anıyoruz. Altın Plar ödülünü aldı Enrique Istanbul Kültür Servisi- Ispan- yol şarkıcı Enrkjue Ig- lesias, yeni albümü " Vi- vir"! tanıtnğı Avrupa tur- nesıne Istanbul'da Ru- melihisan'nda verdiği konserle başladı. Sanatçı, geçen kasım ayında çıkardığı ilk tn- gilizce albümü "Enri- que"nin Türkiye'deki sa- tışlanyla da 'Altın Plak' almaya hak kazandı.Ig- lesias'a ödülü, Universal Müzik Türkiye yetkili- leri tarafından verildi. 1996 yılında En İyi Latin Sanatçısı dalında 'Gramnıy' ödülü kaza- nan sanatçı, düzenledi- ği basm toplantısında, yeni albümünde Bruce Springsteen'in bir şar- kısına cover yaptığını belirtti. Amerikah pop şarkıcısı VVhitney Hous- ton ile bir düet çalışma- sı da yapan sanatçı, bu şarkıyı ikisinin de çok beğendiklerini ve sonun- da düet yapmaya karar verdiklerini kaydetti. iki sanatçı, ilk defa mayıs Iglesias 'daydı ayında Türkiye 'yede bir televizyon kanalının yıl- dönümü gecesinde sah- ne almak için bir araya gelmişti. Gelecek albümünü, Ocak 2001 'de çıkaracak olan Iglesias, bu albü- mün tamamen Ispanyol- ca olacağını ve daha son- ra tamamen Ingilizce bir albüm yapmak istediği- ni söyledi. Sanatçı, son yıllarda Latin müziğine duyulan ilgiyi ise bazı Latin sanatçılann daha önce Ingilizce albüm çı- karmamış olmalanna bağlıyor. Orson VVelles cinayetle suçlanıyor • Kültür Servisi- 15 yıl önce yaşammı yitiren ünlü Amerikeh oyuncu ve yönetmen Orson Welles cinayetle suçlanıyor. Sunday Times'ta çıkan habere göre, Welles'i 1947 yılında 'Black Dahlia' ismiyle tanınan22 yaşındaki Elızabeth Short'u öldürmekle suçlayan kişı, Short'un çocukluk arkadaşı Mary Pacios. Pacios, Welles ve Short'un bir restoranda tanıştıklannı ve o sıralarda Welles'in Rita Hayvrarth'Ia oTan evliliğinin de sallantıda " olduğunu açıkladı.Los Angeles polisi, olayın meydana geldiği günden beri dosyanın hiç kapanmadığını ve uzak bir ihtımal olsa da Welles'in olayla ilgisini araştıracaklannı belirtti. Dulcinea'da Ingıliz Kadın Sanatçılar'ın video-art gösterimi I Kültür Servisi - Dulcınea- Çağdaş Sanatlar Içın Özgür Mekân'da 1 Eylül-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek Cristiana Penella ve Maria Rosa Sossai tarafından hazırlanan 'Sweetie' isimli vıdeo-art gösterisi, Ingıltere'deki kadın sanatçılann video sanatında kaydettikleri son gelişmeleri ortaya çıkarma ve arşıvleme amacını taşıyor. The British Council'in sponsorluğunu üstlendiği gösteri, 80'lere ve 90'lara ait iki ayn derlemeden oluşuyor, Britanya Video sanatında kadın kimliğinı sorguluyor. Proje, pazar ve pazartesi hariç her gün saat 13.00 ile 22.00 arasında, Dulcinea'da izlenebilir. VVoody Allendan Edgap Allan Poe'nıın evine destek • Kültür Servisi - Ünlü oyuncu ve yönetmen Woody Allen, New York entelektüellerinin başlattığı, Edgar Allan Poe'nun evini kurtarma çalışmalanna destek verdi. Greenwich Village'da bulunan ev, New York Ünıversitesi tarafından 13 katlı bir fakülte yapılması için yıkılmak isteniyor. Fakat bu ev, Poe'nun en ünlü yapıtı olan 'The Raven'i gerçekleştirdiği ev olma özelliğini taşıdığı için edebiyat çevreleri evin yıkılmasına tepki gösteriyor. Woody Allen, Greenwıch Village'rn New York'un en güzel yerlerinden biri olduğunu belirtirken New York Üniversitesi'nin burada bir fakülte yapmak istemesini kınadığını kaydetti. Jennifer Lopez, pessam Frida KaMo'yu oynayacak • Kültür Servisi - Pop şarkıcısı Jennifer Lopez, Meksıkalı ressam Frida Kahlo'nun yaşam öyküsünün canlandınlacağı bir filmde oynayacak. Yönetmen Luis Valdez'in 1991 yılından bu yana hayata geçirmek istediği proje, ressamm ilginç hayatının anlatıldığı 'Frida: A Biography of Frida Kahlo' adlı kitaptan esinlenerek sınemaya aktanlacak. Valdez, söz konusu proje için Madonna dahil birçok isimle bu rolü canlandırması için temasa geçmiş. Hendrix'in ceketi müzayedede I Kültür Servisi - Ünlü rock gitaristi Jimi Hendrix'in bir ceketi eylül ayında Sotheby's Müzayede Evi'nde satışa çıkanlacak. 'Rock Tarihi Isim'ini taşıyan açık arttırmada yetkililer, cekete iki yüz yirmi Fransız Frangı değer biçti. Hendrix bu ceketi, 'Jimi Hendrix Experience' albümünün turne programı öncesinde arkadaşı Judith Vernon'a hediye etmişti. Kemancı Franco Donatoni öldü • Kültür Servisi - 20. yüzytlın ikincı yansınuı en önemli müzisyenlerinden italyan Franco Donatoni, Milano'da 73 yaşında öldü. Verona'da doğan ve yedi yaşmdan itibaren keman çalmaya başlayan sanatçı, Darmstadt okullannda aldığı eğitimle sanat dünyasına atıldı. Yapıtlanyla klasik müzik dünyasında kendine önemli bir yer edinen Donatoni, çok sayıda genç müzisyene de öğretmenlik yapmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear