25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2O AĞUSTOS 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHPjÇİftçi mağdur • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvı, hububat ve fındık fiyat- laruıın açıklanmasıyla mılyonlarca üreücinin mağdur edildığini ve şımdı de zeytin- zeytinyağı, pamuk ve mısır üreticılennın kaygılı bir bir bekleyiş ıçinde olduklannı bıldırdı. Selvı, akaryakıt, gûbre ve ilaç fiyatlannın üç kat artüğuu belirterek. malıyetin altında tespıt edılen fiyat- lann çıftçıyi üretımden vazgeçirecek duruma getırdiğini kaydetti. Selvi, "Fıyat belirlenırken en az IMF kadar üretici kooper- atıflen. zıraat odalan ve ilgili meslek kuruluşlannın da ftkri alınarak çiftçı bu ışkence- den kurtanlmalıdır" dedi. Demiryolumu istiyopum1 • tZMİR(AA)-CHP Yüksek Dısiplin Kurulu Başkan Yardımcısı Kemal Demırel, Türkıye çapında başlattığı "Trafik Terörüne Yeter Artık, Demiryolumu tstiyorum" imza kampanyasını, bu kez de Izmır'in Basmane Gan'nda sürdürdü. CHP tzmir tl Başkanı Selçuk Ayhan ve oğlunu trafik teröründe kaybeden CHP Buca tlçe Başkanı Sadiye Akgül »le Izmir'de kampanyayı başlatan Demirel, kampanya süresınce 58 bin kilometre yol katettiğini belirtti. Demirel. karayollan ulaşımındaki ağırlığın büyük bölümünön demiryollanna aktanlabileceğini söyledi. Kanafizasyonda tarihi eser • SAMSUN(AA)- Samsun Büyükşehır Beledıyesı çalışanlannca yapılan kanalizasyon kazısı çalışmalan sırasında, Amisos kentine aıt tarihi eser bulundu. Edinılen bılgiye göre, büyükşehir belediyesi elemanlannın Liman Mahallesi Gençlik Caddesı üzerinde yaptığı kanalizasyon kazısı sırasında, MS 4. yüzyıl geç Roma dönemine ait "korint" modeli ve üzerinde çeşıtli süslemeler bulunan 60x50 santimetre ebadında sütun başhğı ortaya çıktı. Ingiüz Eğitim Fuarı1 • Istanbul Haber Senisi -The British Council. 21- 22 Ağustos tarihleri arasında Ceylan Inter- Continental Otel'de eğitim fuarı düzenlıyor. Kentbank'm katkılanyla gerçekleştirilen fuar, üruversite eğitimi konusunda Ingiüz eğitim kurumlannı Tûrk öğren- cilere tanıtmayı amaçlıyor. Ingiltere'de eğitim görmek isteyen öğrencilere 2000- 2001 akademik yılı için kayıt şansı sağlayacak füara 20 Ingiüz üniversite temsil- cisi katılacak. Unkapanı'nda hrsızlık girişhni • Istanbul Haber Servisi - Inkapanı'nda soygun amacıyla PTT binasuıa gıımek isteyen ve İMÇ Bloklan'ndaki güvenük görevlilerince fark edilen biı kişi, kaçarken düştüğü ilo duvar arasına sıkıştı. ttfaıye'nın kurtardığı hırsız Haseki Hıstanesi'nde tedavi alona alındı. 'Demokrasi ııımıtığı değişmeli9 Rus siyaset bilimci Droban 'a göre adaletli bir küresel düzen, ancak 'büyük sermayenin demokrasisi' diye tanımlanan anlayışın değişmesi ile sağlanabilir ÖZLEMYÜZAK Prof. Dr. Alexandre Droban, Ukray- na asıllı bir bilim ınsanı. Uzmanlık ala- nı siyaset bilimi. Önce Sorbonne'da, ar- dından Moskova ve Paris üniversitele- rinde uzun yıllardan ben ders verdi. Ha- len Moskova Devlet Üniversıtesi'ne bağ- lı Araştırma Merkezı'nde görev yapıyor. Droban ile küreselleşmenin bugün gel- diği noktayı, bir değışimın yaşanması- nın olası olup olmadığını ve sosyal de- mokrasıyi konuştuk. - Küreselleşme olgusu bittşim tekno- lojikrindeki büyük aühmlann da etkisi ile bir yandan bilgryi ve ülkeleri birbiri- ne yakuılasonyor. Öte yandan ise geUr dağıkmlan arasmdaki uçurumlar ve eşjt- siztikleri inanıbnaz bir hızla büyütüyor. Sizce küreselleşme 21. vüzyılda nereye doğru gktecek? DRORAN - Küreselleşme olgusu ve bu olgunun yönlendinlmesı yalnızca bir ya da birkaç ülkenin tek taraflı hâkimi- yetı doğrultusunda gerçekleşiyor. K.üre- selleşmeden olumlu kazanımlar elde et- mek mümkün. Ancak bu olumluluk. ül- keler arasındaki ılışkılerin daha eşit ve daha demokratik olabilmesi ve bunun ya- nı sıra gelişmekte olan ülkelerin ihti- yaçlannm daha çok göz önünde bulun- durulması ile elde edılebılır. - Binyorsunuz IMF ve Dünya Banka- SL, son dönemlerde buna benzer söylem- lerdebuhınuyoriar.EnsonG-71erinJa- ponya'da gerçekleştirdikleri zirvede ay- nı şeyier gündeme gekü. Yine sözJer ve- rikfi. Ama söylenenkr ile yapılanlar hiç aynı obnuyor.... ••' s u 7A DROBAN - Bu doğru. Kaynak akta- racak kurumlar (Dünya Bankası, IMF gi- bi) uluslararası en büyük sermaye konu- mundaki ABD'nin elleri arasında oldu- ğu zaman bunun asla gerçekleşmeyece- ğı de görülüyor. IMF ve Dünya Banka- sı'nda rolleri dağıtanlar da kendi ıstekle- rini yaptıranlar da ABD başta olmak üze- re birkaç zengın ülke. Bu ancak mantığı değıştırmekle mümkün olabilır kı o da çok zor. Zengin ülkelerin. bırgün bu sistemin kendilennın de sonu olacağını ve aleyh- lerine işleyeceğinı anlamalan gerekıyor. Giderek artan eşıtsızliklerin ve kannlan 'Sosyuldetnoktusikerufi/ıisoı-gıthutıyvr' -Günümüzün sosyal demokrasisini nasd tannnhyorsunuz ve küreseBeş- mede sosyal demokrasinin rohl ne? DROBAN- Sosyal demokrasi her şeyden önce Avrupa'da kimlik ka- zanrruş bir politika biçimi. Dolayı- sıyla Avrupa'da sosyal demokrasi belli bir polink güç olarak varhğını da- ima sürdürecektir. Ancak şunu da he- tjs "jı men ekleyeyim, Avru- < pa sosyal demokrasisi daima büyük sermayenin hâkimiyetini kabul etmiştir. Abnanya Başbakanı Schröder ulusötesi şirket tekelleri ile mücadele ve- riyor mu? Hayır. Sosyal demokrasi yal- nızca büyük sermayenin istediği alan- lara girebüiyor. 19%'de ABD'de ger- çekleştınlen sosyal demokrasi kongresı, New York'ta Birlcş- miş Milletler'in topraklan içinde yapıldı. Dığerdeyış- le Amerikahlar, kendi top- raklan içinde bir sosyal demokrasi kongresinin yapılmasına izin verme- diler. Ve kongre ABD halkına yansımadı. Bü- yük sermayenın istediği bu idi ve bu oldu. Sosyalist Enternasyo- nal'in geçen kasım ayında Paris'te yapılan 21. kong- resinin ardından yayımlanan ortak bildirgede, "sosyal de- mokrasinin kapitalizmle kritik Sşki kurarak gefiştiğp saptaması ya- pıldı. Saptama yapıldı ve bitti. Bugünbü- yük sermaye Ûe öylesine iç içe geçilmiş ki, sosyal demokratlar küreselleşmeye yönelik bir eleştiri ge- tiremiyorlar. Günümüzün sosyal demokrasisi ulusötesi şir- ketlerin bâkımiyetı gerçeğini tarüşmıyor. Yamızca olumsuz etkılerinı düzeltme, iyileştime gayreti içinde. Dolayısıylaprob- lemin kalbine inibniyor. - Son dönemlerde özeflüde sosyal demokratlar arasında oidukça moda olan bir '3. yol' kavramı var. Bunu da göz önündebuhmdurarak Avrupa'da sosyaldemokrasi sizce ne- reyedoğnıgkMyor? / k tar DROBAN- 3. Yol ile ilgili son ortak bildiri Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve Ingiltere Başbakanı Tony Blair tarafından Avru- pa'daki seçim furyalanndan önce açıklandı. Gerek zamanlama ge- rek tema açısından özde yatan şu idi: "Kamuoytmdasos- yaldemokratetkinli- \ ğinizi güçlendir- ^y, mekvegeistirmek k. 0 için h'berallere oy ffl veren seçmeni kapmamızve kendi tararamzaçekmemiz gerekir. Bunu gerçek- leştirebilmek için biraz da- ha ü'beral bir tavır içinegi- retim, kendimizi ve prog- ramınua daha Bberal - tamtahm." Avrupah sosyal demokratlann bir kısmı bu değişikli- ğe "Bize belld sag- dan pek çok seçmen •j. ka/andıracak ama var olan seçmenimizi de Mze kaybettirecek. So- nuçta kayıp, kazanç- tan daha çok ola- cak" gerekçesiy- le karşı çıktılar, kibusavşim- diden kanıt- landı bile. Hem Ingiltere Başbakanı Blair hem de Almanya Başbakanı Schröder kamuoyu yoklamalannda seçmenlerinin gözünden çok düştüler. Alman ve Ingiüz sosyal demokratlan, liberallere doğru kayışı istemedik- lerini seçimlerde gösterdiler. 3. Yol'un gizli bir amacı da sosyal demokrasiyi daha sağa kaydırmaktı ve kendi seç- meni daha başında bunu reddetti. Hatta partinin müitan- ları arasında bile bu yüzden sorunlar çıktı. Önümüzdeki seçimler bana göre Avrupa sosyal demokratlan açısından pek parlak görünmüyor. Zengin ülkelerin, birgün bu sistemin kendilerirıbı de sonu olacağmıve aleyhlerine işleyeceğini anlamalan gerekiyor. Giderek artan esüsizüderin ve kannlan aç insanlarm olduğu bu düzen bir noktadan sonra zengin ülkelerin de işine yaramaz hale getir. Dolaytstyla çok daha faıkb bir sistenıe ihtiyaç var. ' aç insanlarm olduğu bir düzen bir nokta- dan sonra zengin ülkelerin de işine yara- maz hale gelir. Dolayısıyla çok daha fark- h bir sısteme ihtiyaç var. - Peki bu yeni sistem nasd ohışturulur? Vesizce manbkzincirindeki değişiklik na- sıl gerçekleşebiKr? DROBAN - Bu kanımca önce zengin ülkelerdeki demokrasi anlayışınm değiş- mesi ile başlayabiür. Demokrasinin da- ha çok telafruz edılebıldığı birtakım ge- lışmeler olabilır Örneğın. "kendileri dV şındakikre de değer verme ve saygı gös- terme". Gelışmiş ülkeler kendi gelecek- lerinin dünya nüfusunun 6'da 5'ini oluş- turan diğer kesimin güçlenmesinden geç- tiğini iyice anlamak zonındalar. - "Geüşmiş ülkelerde gerçek demok- rasi yok" diyorsunuz, öyle mi? DROBAN - Evet benirn fıkrim bu. Bü- yük sermayenin "demokrasisi'' var. Adı- na demokrasi denebiliyorsa tek yönlü bir demokrasi bu. Daha farklı bir demokra- si ile bu sorunun çözümü sağlanabilir. Böylece küreselleşmenin bugüne kadar yalnızca zenginlerin lehine işleyen araç- lannın, tüm toplumlann kullanunına ve gelişimine eşit şekılde sunacak biçimde düzenlenmesine yardımcı olunabılir. - Dünya hâlâ tek kutuplu bir dünya. Bu- nun 21. yüzyıldaki etkileri nasıl olacak? DROBAN - Bu soruyu ıkı örnekle ya- nıtlamak istiyorum. NATO'nun doğuya doğru genişletilme girişimleri hâlâ sürü- yor. Ancak bu genişlemeye karşı oldu- ğunu açıklayan Rusya daima bunu ken- disine yönelik bir tehdıt olarak algıladı- ğını belirtmekten kaçmmadı. Bu işin bir yönü. Gelelim dığerine. Varşova Pakn imzalandığı zaman Rusya buna uydu ve ordularmı gen çekti, ama ABD or- dusu hâlâ duruyor. Hem de "Rus ordu- ton geri geürse propagandasını" sürek- li gündemde tutarak. Rus ordulan ıse hiç geri dönmedı. Pekı o zaman neden hâ- lâ ABD ordusu duruyor? Bunu kendi gücünü dikte ettirme, komuta etme, baş- kasının çıkarlannı göz ardı ederek ken- di çıkarlannı gerçekleştirmenin somut örnekleri olarak görüyorum. Ve bunun için küreselleşmeyi mutlaka normalleş- tirmek gerek diye düşünüyorum. Çıkar- lar arasında mutlaka bir denge oluştu- rulması lazım. Eşitsizliklerbüyürse fark- lı yönlerde istikrarsızlıklar oluşur. - Bu dengeyi sağlamak zor degil mi? DROBAN - Zor, ancak ımkânsız değil. Özellikle ekonominin önemli bir güç ol- duğu göz önünde bulundurulduğunda. Bugün Euro, ortak para birimi olmanın da ötesinde bir "knnMk." Mutlaka belli bir sü- reç içinde ABD Dolan'nı dengeleyecek- tir. 1 Ocak 2001'den sonra Euro devreye girince dolar acı çekmeye başlayacak. Rusya'da tanm, politikaya kurban edildi"Ban'dan para eğer bu ülkenin üretimine vapıcı bir katkı sağlayacaksa gehneti. Statin döneminde otomobfl fabrikalan Amerikan sermayesi ve Amerikan teknolojisi ile kurulmuştu. Şimdi ise Coca- Cola, Pepsi- Cola ve sigara fabrikalan ilk yannm sıralaruıda. Bu yaünmlar gekhgj ülkeye katkı sağkunaz'' diyen Profesör Alexandre Droban, Rusya'nın Batı'mn desteği ile değil, kendi doğal kaynaklannı kullanarak gelışimini sağlayabıleğini ısrarla vurguluyor. Rusya'nın çıkardığı petrol ve doğalgazın önemli bir bölümünü "kendi kendine yetebflmesi" ve "ulusal ûretime katla" için kullanmak zorunda olduğunu vurgulayan Rusya'nın, çıkardığı petrol ve doğalgazın önemli bir bölümünü "kendi kendine yetebilmesi" ve "ulusal üretime katkı" için kullanmak zorunda olduğunu vurgulayan Droban, uygulanan politikalar sonucu Rusya'da bugün tanmın ağlanacak noktaya geldiğini belirtiyor ve bunun sorumlusu olarak eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin'i gösteriyor. Droban, uygulanan politikalar sonucu Rusya'da bugün tanmın ağlanacak noktaya geldiğini belirtiyor ve bunun sorumlusu olarak eski Devlet Başkanı Boris Yeltsin'i göstererek şunlan söylüyor: " Yeltsin Ban'nm ve özeltikle de ABD'nin tanm ürünlerini büyük ölçüde Rusya'ya ginnesi için bütün gümrük kapılannı açti. Bu çok büyük tanm alanlanna sahip Rusya için gerçekten anlaşılabinr bir durum değU." Drobana göre. Rusya'nm dünya konjonktüründe kendine saygın ve önemli bir yer edinebilmesi için öncelikle iç sorunlannı çözmesi gerekli. "Rusya'da seçimler ve parlamenrer düzen ne \azık ki henüz demokratik olmaktan uzak. Paramn gücü adaylan beüıiemede en etkin mekanizma. Parlamentonun alt kanadı Duma'da sandalvelerin önemli bir kısmı parası olanlar tarafindan sann ahmyor" dı>en Prof Droban, orta ve yoksul sınıfın mecliste çıkarlannı gözetecek kimse olmadığı için mağdur olduğunu kaydetti. Devlet Başkanı Vladhnir Putin'in yapılanmasını henüz tamamlayamadığını belirten Droban, ilk gerçek icraatlannın ancak sonbaharda ortaya çıkabileceğini söyledi. Droban sözlerini şöyle sürdürdü: "Putin'in yüksefanesi Yeltsin sayesinde okhı, ama şimdi pobtikalan oidukça farkh görünüyor. Zaten farkh da ounah. Çünkü Yeltsin'in poHtikalan ülkeyi ileri değU geri görürdü. Rusya'da bugüne kadar yapılan bütün reformlar Gorbaçov 'un yapöklan. Yeltsin demokrasinin gefişmesi için bunlann üzerine biçbir şey ilave etmedi. Ve bu yüzden çok şey kaybetti. 19%'da Yeltsin'i kurtaran, Baü'nm büyük sermayesi ve desteği oldu. Bu sayede 19% seçimlerini kazandL Son dönemde popülaritesinin iyice düştüğünü anlayınca bir şeyler yapması gerektiğini düşündü ve süresi dolmadan başkanhk görevinden istifa etti. Astanda bir kacışü. Yapüğı eylemlerin sorumluhığundan bir kaçış." GÖRÜŞ Prof. Dr. FATMA ESIN Acı Yıldönümünün Düşündürdükleri Büyük Marmara depremı birinci yılında çeşitli etkin- liklerle anıldı. Duyarlı bütün yurttaşlar gibi, üstelik dep- remi Yalova'da yaşamış, yara almamış, ama ölümün soğuk nefesini duyumsamış bir kişı olarak ilgi ile izle- dim bu etkınliklen. Bir yılın bılançosunu yaptım kendi kendime. Yıne Yalova'dayım; bir yıl önce olduğu gıbi. Günlük yaşam devam ediyor; bir yıl önce olduğu gı- bi. Sosyal ilişkiler sürüyor; bir yıl önce olduğu gibi. Fakat aslında bir yıl öncesinden çok farklı her şey. Herkesin gözünde hüzün, sesinde burukluk. Neşe sözcüğü silinmiş sanki Türkçeden. Yaşam sessiz film gibi sürüyor. Konular dönüp dolaşıp hep o geceye, o korku dolu saniyelere varıyor. Ve tabii 17 Ağustos son- rasında endişe içinde akıp giden zamana. Komşulanm ve ben, evlen yıkılmamış şanslılardan- dık. Buna rağmen gözlerimiz birbiıinetakıldığındasu- lanmasını engelleyemiyoruz. Ya depremde ana-babalannı, eşlennı, çocuklarını, kardeşlennı, kısaca can dostlarını kaybedenler?.. Ya deprernden sağ salim kurtulmuş ama evıni, malını, ışı- ni kaybetmış, bir yıldırçadır altında yaşam savaşı ver-ı miş ve vermekte olanlar?.. • • • Peki, on binlerce insana mezar ettıklerı evleri, apart-. manlan, siteleri yapan müteahhitler, inşaat şirketleri- nin sahiplen, elemanları? Ne duşunür, ne duyumsar-; lar acaba?.. Ya parasal veya sıyasal çıkar uğruna bu kışilere, şır-; ketlere yasadışı yapılaşma izni veren, yapı denetimı.- yapmayan, yapılmamasına göz yuman yetkıliler?.. ' Bu konular geçen yıl çok konuşuldu: ama Veli GÖ-J çer dışında suçlanan olmadı. Oysa Yalova'nın en seç-* kin yazlık siteleri olan AYDIN, YÜKSEL ve CEYLANU siteleri yerlerinde yok bugün. Tabii onların yıkıntıları al-s tında can verrniş binlerce insan da! Buna karşın, rned-^ yanın duyurduğuna göre, depremzedeler için yapıla-i cak kalıcı konutlann ihalesi. tamamı yıkılmış Yuksel Si-^ tesi'ni yapan ve büyük bir bölümü yıkılmış Ceylan Si J tesi'nin inşaat şirketlerine verilmış!.. Nasıl yorumlanır bu? Bir ödüllendirme olarak mı?.. Ulkemızde ınsan ya-' şamının hiç, ama hiç değeri olmadığının somut gös- tergesi olarak mı?.. Yetkiliterin duyarsızlıklan olarak mı?..', Yoksa toplumun sabır gücunun sınanması olarak mı?..'I • • • Bu acılara karşı son derece duyarsız ve acımasız^ bir başka kesimin varlığını geçen yıl, depremı ızleyen^ günlerde görmüştü bu toplum. Anımsanacağı gibi, depremin hemen ardından şenat yanhlan deprem hak- kında akıl ve insanlık dışı yorumlar yapmışlar, bunla- n, bu kesimin sözcülüğunü üstlenmiş gazetelerde^ yazmışlar, krtaplar yazıp dağıtmışlardı. Hem de yıkın-' tılar altında cesetlerimiz dururken, yaralılar kurtanlma- yı beklerken!.. Çünkü onlar için ne kurtarılmayı bek- leyen insanlarm önemi vardı, ne de yakınlarını kaybet- miş kişilerin acılarının. Onların düşündükleri, bu acı fe- laketten olabildiğince yararlanıp yandaş sayılarını art- tırmak, insanlan laik düzene karşı kışkırtmaktı. Dep- rem onlar için, özlemlerini gerçekleştirme yolunda ka- : zanılmış bir zaferdi! Zafer çığlıkları atarcasına, akıl al- maz konuşmalar yaptılar, yazdılar. • • • Onlara göre bu bir doğal afet değil, bir ilahi ikazdı. Laik düzene karşı Tann'nın cezalandırmasıydı. Kadın- lar başlannı örtmediği için, mayo ile denıze girdıkleri için, temel eğitim sekiz yıla çıkanldığı için bir cezalan- dırmaydı!.. Tarikat toplantılannda, kedi kendine "hoca" unva- nını vermiş biri, köktendincilere özgü alaycı bir gülüm- seme ile, kendisini dinleyenlere, depremde ölen ço- cuklar için şöyle diyordu: "lyı ki öldüler, ölmeselerdi, nasıl olsa kâfır olacaklardı." Aylarca sürdürdüler gayretlerini. Nedenler yaratıp te- settürlü genç kızlann ellerine, üzerlerinde "7.4yetme- di mi?" yazan pankartlar verip gösteri yaptırttılar. • • • Bu bir sosyal depremdi; sağduyulu vatandaşlar ürk- tüler. Çünkü yaşanan acılar karşısında bu denli acı- masız olabilenlerın, ellerine fırsat geçtiğinde, bu acı- masızlıklarını eyleme geçırebıleceklerını sezdıler. Sez- gilerinde haklı olduklan, depremden sadece beş ay sonra, 17 Ocak 2000 tarihinde anlaşıldı. O gün varlı- ğı somut olarak ortaya konan Hizbullah örgütu ve bu örgütün yarattığı mezar evler, mezar vıllalar, mezar tarlalar gözler önüne serildi. Bu acı olayın yıldönümünde şeriat yanlısı kesimin, depremi ızleyen günlerdeki insanlık dışı sözlerı, yorum- lan, eylemleri anımsanmalı. Anımsanmalı kı bu kesi- min ellerine fırsat geçtiğinde topluma fizıksel deprem kadar zarar vereceğı, acılara boğacağı unutulmasın; uyanık olunsun. Hüseyin RohmVnin = müze evi oçüdı \ Hüseyin Rahmi Gürpmar'uı He\beliadadaki evi ' müzeye dönüştürülerek ziyarete acıldı. Gürpınar'm 136. doğum yıldönümü nedeniyle Heybeliada Deniz Lisesi'nde bir anma töreni ' düzenlendi Törene, Kültür Bakanı İstemihan Talay, DSP Millefvekili Ahmet Tan. Adalar Beledrve Başkanı Coşkun Özden, He> beliada Deniz Lisesi Komutanı Deniz Kurnıay Alba> Ömer Akdağh ve Türkiye Yazaıiar Sendikası Genel Başkanı Cengiz Bektaş ve TYS üyeleri kanldı. Lisedeki törenin ardından Hüsevin Rahmi Gürpmar'uı müzeye dönüştürülen evi ziyarete acıldı. Müze, haftanın her günü ge/ilebilecek. (F-otoğraf. SENEM ÖZTURK)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear