25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 AĞUSTOS 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA F J I X 1 f \\% 91T11 / ekonomifncumhuriyet.com.tr Enerji Bakanlığı'nın yönetimini devraldığı şirket, izinsiz tek kumşluk banka işlemi yapamayacak Aktaş'm lıesaplanııa el konuldu 13 • Şirketin bankacılık işlemi yapabilmesi, 12 kişilik işletme heyetinde 'kilit kadro' olarak nitelendirilen 5 kişiden birinin imzasının olması koşuluna bağlandı. Ekonomi Servisi- Enerji Bakanlığı. Istanbul 'un Anadolu yakasında elekt- nk dağıtımını yürüten Aktaş Elektrik AŞ'nın yönetımınden sonra, şımdi de banka hesaplanna el koydu. Bakanlık, Elekrik Mühendislen Oda- sı'nın (EMO) açtıgı davada Danıştay ın verdıği ">ürütmeyi durdunna" kara- n doğrultusunda, geçen hafta "geceya- nsı operasyonu"yla Aktaş Elektrik AŞ'nin yönetimıne el koymuştu. Şir- ketin faalıyetinin sürdürûlmesine yö- nelık olarak Enerji Bakanlığı'ndan 4, TEAŞ'tan 7 veTEDAŞ'tan 1 görevlı- nm katılımıyla 12 kişilik ışletme heye- tı oluşturulmuştu. Şirketin bankacılık işlemi yapabilmesi, 12 kışılık işletme heyetinde bu iş ıçin yetkilendınlen ve "Idlit kadro" olarak nıtelendınlen 5 kışıden birinin imzasının olması koşu- luna bağlandı. Bu imza koşulu yenne gelmeden Aktaş'ın "tekkuruşluk" iş- lem yapamayacağı bildınldı. Aktaş'a da iletılen karargereği şırketın yatınm, ATO: Bankalarfirsatçı davrantyor - Ekoooıni Servisi - Ankara Ticaret Odası (ATO) rV, Başkanı Sinan Aygün, sanayıcı ve tüccara yüksek f;- faızle kredı veren bankalan "ûrsatçüık" yapmak- la suçladı. Aygün, "Yılhk yûzde 28-30 fau ile pa- ra toplavan bankalann tiiccar ve sanayiciye yüzde 90 faizk kredi vermesi. adı konmanuş bir ambar- godur" dedı. Aygün, dün yaptığı yazılı açıklama- da, 1999 yıhnda deviete yüksek faızle para veren bankalann, bu yıl tüccar ve sanayiciye kredi ver- mernek için ellerinden geleni yaptıklarını savun- du. Bankalann tüketici kredileri ve kredı kartı fa- izlen ıle tüketıcıyı yedeğe aldığını ifade eden Ay- gün, "Fiyat artışının bir nedeni de yüksek faizb' banka kredileri. Bankalar fryat artısindan birind derecedesuchıdur. Kimsebankalan görmüyor,gör- mek isteıniyor. Herkesin gücü bize yetiyor" dedi. Üretim ve yatınmlarda beklenen artışm yüksek faizli krediler nedenıyle gerçekleşemedığini kay- deden Aygün, "bankaiann tatfa kâra ahştüdarmT ifade etti. Yurttaşlara ayhk yüzde 2.5 faiz veren ban- kalann^ topladıklan bu parayı kredi kartlan aracı- lıgıyla ayhk yüzde 7 ile pazarladıklannı belırterek, tıcari kredılerde ıse yüzde 90'lara ulaşan foizleray- gulandığım kaydetti. ~t- t ^ J l ı ödeme ve ihale yapabilmesi için de ımza yetkisi verilen söz konusu 5 ki- şiden birinin imzasım alması gerekiyor. 'Zarar etmesi oianaksız' Aktaş Elektrik'in kâr-zarar duru- muyla ılgili olarak ortaya atılan iddi- alarla ilgili Enerjı Bakanlığı yetkilile- ri, yasa gereği elektrik dağıtımıyla gö- revlendırilen bir şirketin zarar etmesi- nin olanaksız oldugunu söylediler. Ya- sa uyannca, her türlü masrafm üzeri- ne "makul" birkâr oranı konularak ta- rifenın belirlendiğını kaydeden yetki- liler, bu koşullarda çalışan bir şirketin zarar etmesinin söz konusu olamaya- cağını söylüyorlar. Öte yandan Ak- taş'ın toplam borçlannın 200 trilyon li- rayı bulduğu belırtıliyor. Elektnk Mühendislen Odası, şirket hakkında cezaı işlemlerin başlaülması için cumhuriyet savcüığına başvuracak. Olcum calısması OECD'de e-ticaret seferberliği IBM ThinkPad A20m 2628-4AG Irrtel* Penbum* III ışlemcı 6O0 MHz Intel* SpeedStep teknolojısı 256KB L2 Cache, 14 1 XGA (1024x768) TFT Ekran 64MB RAM (512 MB a kadar), 8 MB VRAM, 12 GB HDD 6xDVD ROM sûrûcü, 56 Kb V 90 Modem, 2 x Tıp II, 1 x Tıp III PCMCIA Slot. l>lon pıl, RJ-45, RJ11, ;•. • • Sen, Paralel. USB Port, Thinklıght (klavye aydınlabnaa), 16-Bıt Stereo Ses özellığı. Türkçe Q klavye, TrackPoınt mouse, VVındovvs 98, 3 Kg agırtık ' yıl gararrtı . ALL IN ONE - Dahili DVD ve Dısket sürûcü Orijinal ThinkPad çantası hedıye Webokul.com Profesyonel Ingılızce ve Mıcrosoft Offıce yazılımlan konulannda çok genış bir soru bankası ıçeren bu atede test alabıiır ve alınan her tesbn sonuçiarını anında ayrıntılı olarak gorebılır, sevryenızı tespıt edebılıranız 150 USD Peşin 36ayx89USD 24 ay x 124 USD 18ayx158USD 12ayx227USD pentium®/// NASIL KATILACAK VE TESLİM ALACAKSINIZ • Kampanya Katılım Peşınab olan 150 USD + KDV karşılığı TL (TCMB efektf sabş kuru uzennden) mıktannı Pamukbank Meodıyeköy Şubesı 10212159 nolu banka hesap numarasına yatınnız (Banka havale, komtsyon EFT ıslem masraflan ıte Sözleşme DamgaVergısı mustenveaıtbr) • En yakın Boyut Yetkılı Sabosınâ ( Baş\ uru lormu Peşınat banka dekortu Nutus cuzdanı ve totokoprsı Gelır durumunu gosterır belge) belgden tesltm ederek başvuru fofmunu ımzalayınız • Onavlanan haşMJrular "î gun ıçensınde ^ıze biklfnlecektır Urun adresınıze ucretsız teslım edılecek s'e Boyut Yetkılt Bayısı taratından kurulacaktır Onaylanmavan baş\ unjlann peşınatları 15 gun sonra idde edılecektır • Bu kampanya Pamukbank Tüketci Kredtsı destegıyle gerçekleştmlmektedir Fıyatlara KDVdahıl degıldır Kampanya stoklarla sınırlıdır Danışma ve sipariş hattı 0216 445 5606 Intel Jntef 'nsıde Logo 5u ve Pentıurn Intel Corporat«^i m tesatlı bcan markalandır 7Gün 09.00-22.30 boyut www.boyutbilgi.com.tr ANKARA (ANKA)- Ekonomik Işbirliği ve Kal- kınma örgütü (OECD), 2000 yılında 1 trilyon do- larlık hacme ulaşması ön- görülen elektronık tıcare- tin ekonomık olarak öl- çülmesım sağlayacak kri- terleri belirlemek üzere harekete geçti. ölçümde yaşanan be- hrsizlikleri ortadan kal- dırmak ıçin başlatılan ça- lışmanın bir yıl içınde ta- mamlanması bekleniyor. Kısaca "e^fcaret" olarak anılan elektronik ticaret, mal ve hızrnetlenn dün- yanın bir ucundan diğer ucuna sanal ortamda ta- şmmasını sağhyor. OECD'nin verilerine gö- re, e-ticaretin yaklaşık 800 milyar dolarlık bölümü, gerekli altyapı çalışması- nı tamamlamış olan ABD'de gerçekleşecek. Çalışmanın tamamlanma- suıın ardından OECD ül- keleri ortak bir strateji be- lirleyecekler. Bu çerçevede Devlet Is- tatistik Enstitüsü'nün (DÎE) de istatistiki bilgi- leri işleyip sunması gün- deme geliyor. E-ticarette- ki bılgisayarlaşma oranı- nı araştıran TÜBlTAK'ın, Türkıye'deki boyutlarıru ölçmek için yaptığı "Bfl- gi Teknolojileri Yaygudık veKuüanMnAnketi"negö- re, ABD'de yüzde 40 olan bügisayarhlaşma oranının Türkiye'de yüzde 6 sevi- yesinde olduğu görüldü. Anketın, Türkiye'de e-tı- caretle ilgili yapılacak ça- lışmalara da ışık tutması bekleniyor. Eylül aymda ta- mamlanacak ankette, bil- gi teknolojısı içınde yer alan her türlü unsurun böl- ge ve eğitim düzeyine gö- re sahiplik ve kullamm oranlan araşttnlacak. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Dönemeç Ekonomik Toplumsal Tarih Vakfı'nın organiza- törlüğünde, sivil toplum örgütlerinin 17 Ağustos'un unutturulmaması, asıl toplumumuzun daha fazla uyutulmaması için yürüttüğü kampanyayı medya- mız sevdi. Sevdiği için de destekledi. Doğrusu da deneyimli kadrolann çızdiği eylem çerçevesi, slo- ganlan, içeriği her şeyi ile medyatikti. Deprem korkusu ile geçen yıl zaten aylan sokak- lardageçimnemiş, uykusuz kalmamış mıydık? Işık- lann yanıp sönmesi, ilk büyük toplumsal tepki bu- luşmamızın simgesi idi. Gerçi çetelerle savaş ka- rarlılığımız havada, birlikte çok şeyi değiştirebile- ceğimiz yolundaki hevesimiz kursağımızda kal- mıştı. Yine de ortak bir şeylerde buluşabilmenin sı- caklığı vardı. Üstüne bir de siyahlar gıyecek, tep- kimize bir ikinci görsellik katacaktık. Sivil toplum örgütlerinin dürtüklemesi ile tepki- lerimizi, duyariılığımızı ne ölçüde tazeledik? En azından medyanın 17 Ağustos yıldönümü için prog- ram yanşına girmesinde, siyasilerin konuya ilişkin birşeyleryaptıklannı, yapacaklannı göstermekzo- runluluğunu hissetmelerınde bir ıtıci guç oldu. Gerçek şu ki toplumları gerçek anlamda orgüt- leyen, yönlendıren sıyası partiler, sendikal hareket ve temel demokratik kitle örgütlerı aktif, kararlı, işin içinde olmadıklannda, sivil toplum örgütleri ne kadar içtenlikle çırpınırlarsa çırpınsınlar, toplumsal dinamikler anlamlı boyutlarda harekete geçemiyor. Örgütsüz toplum duyarlılığını, tepkilenni ortaya ko- yamıyor. Caydıncı güç olamıyor. Demokrası işle- miyor. Düzen halktan, çoğunluktan yana işletılemi- yor. Bir KHK'nin hukuka aykın bulunduğu için Cum- hurbaşkanı tarafından imzalanmamasını, medya- mızın da katkılan ile siyasal krize dönüştürmeyi başaran hükümet, belki bu sayede bu ay yüksek çıkan enflasyonla birlikte asıl tartışılması gereke- nin; yatınmlann olmadığı, ithalatın patladığı, halkın boğazından kesilenin lüks tüketime aktığı ekono- mik gidişin sorgulanmasını gündemden düşürdü. Depremın yıldönumunde, toplumsal yaşamımız- da bir dönemeç noktası olması gereken 17 Ağus- tos hesaplaşmasını da hafifletti. Deprem felaketi- nin ardından olduğu üzere yıldönümü etkinlikleri de bizi uyandıracak bütün gerçeklerin dillendırılmesi, bilgilenme, bilinçlenme anlamında, medyanın bu anlamdaki olumiu katkısı ıle de çok yapıcı ıdı. Artık depremden çok, büyük bir çıkar ve vurgun düzeninin urunü, bılime, doğaya aykın yapılaşma- dan felaket yaşadığımızı, yine insana aykın orgüt- lenme nedeniyle kurtarabileceğimiz ınsanlarımızı ölüme mahkûm ettığimizi, yaralılara, kalan sağla- ra sahip çıkamadığımızı biliyoruz. Biliyoruz, ama bile bile gelecek depremlerde ay- nı felaketleri yaşamamak üzere önlem almayanla- ra, apaçık suç işleyenlere hesap sormadığımız gı- bi, suç ortaklığı da yap/yoruz. Deprem sonrası bi- le yeni bir vurgun, çıkar düzenine kaynak oluştu- ruyor. Bire bir, örgütsüz, çaresiz kalmanın savun- masında, paranın kıskacında, çok da şiddetli ol- mayacak yeni depremlerde yerle bir olacak bina- lardayaşamayı, yıkılması gereken bınalan onarma- yı sürdürüyoruz. Galiba bu işın en trajik boyutu, depremzedeler arasında yapılan anket çalışmalarında, çok büyük çoğunluğun, deprem felaketi ile başına gelenleri Al- lah'ın takdiri, kader olarak kabullenmesi. Ecevtt hü- kümetinin, kelimenin tam anlamı ile seyirci kalma- sı, suç ortaklığı yapması, deprem sonrası yörede Türk-lslam sentezi kadrolannın dilediklen gibı at koş- turmalan meyveterini vermiş. Ne güzel? Depremzede, depremı felakete dönüş- türen haramilerçetesını, yağma düzenini sorgula- mıyor. ölenlerının, maddi-manevi kaybettıklennın hakkını aramanın peşine düşmüyor. Akordeon gi- bi çöken, rantın, yağmanın ürünü yapılaşmadan so- rumlu, suçlu müteahhitlerin, deprem evleri yapımı içinde yeniden rant peşinde olmalanna bile caydı- ncı tepki gelmiyor. Deprem ve depremde ayakta kalacak yapılaş- ma, çağımızda bilimin çok fazla sorunu çözdüğü bir aşamada. Deprem bölgesi Anadolu'da geçmi- şin uygarlıklannı toprağın altına gömen felaketle- rin yaşanması artık kader değil, gerçek anlamda suç, cinayet. Yapılacaklann hepsi biliniyor. Ancak yapılması, sanıldığı gibi siyasi irade ve karariılık is- temekle sınırlı değil. Bal gibı de bu iş ıdeolojik yak- laşım ve bakış açısının, düzenin baştan sona de- ğişmesini gerekli kılıyor. Her şeyden önce rant, vurgun, çıkar düzenini kökünden sallayacaksınız. Oysa hükümetimiz, po- litik yarar iktidar partilerine değil, parlamento dı- şındaki CHP'ye olur kaygısıyla Izmit Belediyesi'nin her şeyini hazırladığı depreme dayanıklı konutla- nn yapılmasına bile ızin vermedi. İktidar partıleri- nin yandaşlannın vurgun vurduğu, pahalı, riskli, çok geç ve yanlış pek çok ış, bildik düzende yeni- den yapılaşma, rant, çıkar, vurgun düzeni aynen de- vam ediyor. Türkiye bir türlü çağdaş yola girmek üzere dö- nemeci dönemiyor. sukransoner(« yahoo.com Mısır üreticisininfiyatkaygısı SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Mısır hasadı- nın başladığı şu günlerde it- hal mısınn pıyasaya ucuz sürülmesinin ardmda bazı sanayicileri koruma amacı- nın yattığım belirten Sey- han Ziraat Odası Başkanı Rifat KodaL yaş sebze mey- • Kodal'a göre, mısır hasadının başladığı şu günlerde ithal mısınn piyasaya ve, kavun, karpuz ve buğ- düşük fiyatla daydan sonra üreticinin mı- sürülmesinin ardinda sırdandadarbeyiyeceğın- b a a sanayicileri denkaygjduyduklanıube- k o r u m a amaci yatıyor. lırterek "Mıar taban fiya- J } tı95binnradanazolmamabdır..\ksihal- de çiftçinin umudu bir kez daha yok ola- cakör. Bu arada elindeki ithal nıısın 3 a\ vade ve düşük fry atia satarak piyasa>ı bozan, devleti zarara uğratan ve üretici- nin nusınnı ucuza elden çıkarmasına yol açan TMO'da bu uygulamadan vazgeç- meödir'' dedi. Türkiye'de 2.5 milyon ton üretime kar- şın 3.5 milyon ton mısıra gereksınim ol- dugunu, bir milyon ton açığın ıse ithal yo- luyla kapatılmak istendiğinı belirten, an- cak buna karşın çıftçının ürettiğı mısın asıl değenn- den satamadığıru ve her yıl zarar ettiğını vurgulayan Kodal, yıüıküretımın yüz- de 50'sı olan 1 milyon 200 bin tonunun Çukurova böl- gesinde üretıldığıne ışaret ederek şunlan söyledı. "Ülkemizde ekilebilir durumdaki alanlann >üz- de 70"ine artık mısır ekil- mektedir. Pamuk ekimi- nin azaldığı bölgemizde iseınısırilksınrtialnuşür. Ancak üreticimiz >illardır istediği ürünü hasat etmesine karşın emeğinin karşın- ğını alamamaktadır. Buğda>, pamuk gi- bi ana tanm ürünlerinde uygulanan yan- hştanm politikalan şimdi de mısırda uy- gulanmaktadır. Biz bu dönem taban ft- yatm 95 bin liradan az olmaması gerek- tiğini söyKiyoruz. Ancak, ilan edilecek ta- ban fiyaün çerçevesinde ürünü satmakis- teyen üretici ölüv ü kaJdırmak isteyecek- tir. Tekka>'gunız TMO'nun yanlış uygu- lamalandır."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear