Catalog

J SAYFA CUMHURİYET 13AĞUSTOS2000 PAZAR OLAYLAR V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr "Afe sakarşey" demiş Kanuni! Öyle anla- tıriar... Rodos seferine çıkbğında ordusunu zor bela geçirtmiş Sakar yokuşundan... Daha önce su duraklan yaptırmış yol boyu. Eski- ler bilirlermiş önlem almayı! Bu yüzden alma- dıklan yer bırakmamışlar!.. llk kez Sakar'dan geçerken bir an cenne- te doğru gittiğimi sandım. O Gökova Körfe- zi bütün görkemiyle gözlerimin önündeydi. Bir başka dünya, bir başka yaşam... Koptum eskilerden, eski düşlerden. Gerçekti, düş de- ğildı Gökova!.. On beş yıldır Gökova'nın Akyaka'sında- yım. Bir küçük köydü. Azmak'ta balıkçı lo- kantaian vardı.. Şimdi de var, ama arftk kü- çük değiiler, Boğaz lokantalannı aratmaya- cak bir durumdaJar. Eskisi mi yenisi mi? Az- mak değişmez, ördekler, kazlar değişmez, su- altı yılanlan, kaplumbağalar değişmez. In- sanlargelirgeçer. Hepgeçeceğimızgibi... Bir gün, bir başka gün... Ormandan aşağı yürüyorum. Yürümek dü- şünceyi açar. Nice öykümü önce kafamda yaz- dım. Necatigil, sokak lambalan aftında ya- zarmış dizelerini. Çamlar, sonra deniz, son- ra dostlar... Akyaka, şimdilik az bilinen bir yer, bir küçük cennet. Kaptan Cousteau'nun dediğini hep anımsıyorum: "Yeryüzünde cen- net ararsanız, Gökova'dır." Nezaman, kime demiş, bilmem, ama gerçekleryalanlamıyor ustayı... Yazı başka, kışı daha başka! Yıllardır kış ay- EVET/HAYIR TAY AKBAL Burası Akyaka! lannda burdayım. Eskiden her gün gazete- ye gidilir, haberler beklenir, okunur, tartışılır, sonra oturup yazınızı yazardınız. Şimdi de- ğişti herşey! Haberler elinizin altında, TVnin düğmesini çevirdin mi Paris, Lortdra, Röma vb. hepsi senin! Dakikası dakikasına dünya- nın, ülkenin olup bftenteri... Telefonlar, faks- lar ne güne duruyor? Hiç aramıyorum artık Istanbul'u... Ki, benim kentim, doğma büyü- me... llkgençlik, aşklar, yazma sevdaian, kö- şe bucak dolaşmalar, kiyı meyhaneJeri, kah- veler... Geniş terasında Yücelen Oteli'nin bir ma- sa, bir kadeh rakı, domates, peynirvb. önüm- de kocaman bir göl. Yahya Kemal, Boğaz'a bakmış da "Böyledir Isvıçre gölleri" demiş. Hiç aramıyorum Isviçre göllerini! Lamartine, "Ey zaman, dur" demiş o göle baktıkça. Ya bir de burayı görseydi. Zaman durmamış; götürmüş, şair, yazar, duyan düşünen, duy- mayan düşünmeyen kim varsa... "Cumhuriyet" okurlan çok seviyorlar Ak- yaka'yi- Bir dostlar toplantısı, daha çok bu- luşması... Nerelerden geliıier? Gazetedeki küçük ilanı okuyunca bir dost çevresinde bulmakisterlerkendilerini, bulurtarda...Zor- laştı kent yaşamı! Zorlaştı dünya dertlerinden kendini kurtarmak. Bir-iki günlüğüne de ol- sa kopmak! Olabilirse! Ne var ki kişi kendini gittiği yerlere götürür, öyleyse tam uzaklaşa- mayız gundelık yasamdan... Işte kocaman başlıklı haberter, hiç de iç açı- cı olmayan! Ormanda yürümek de kurtarmı- yorL Bir bir aklımdan geçiyor. Niye bir türtü işlerdüzelmez, niye birgün olsun, "Oh ne gû- zel, ülkede işleryolunda, kavga dövüş yok, herkes geçim derdinden sıynlmış, özgüriük, huzur, apaydınlık bir dünya kurulmuş" diye- meyiz, diyemıyoruz... Hele benim gibi yanm yüzyıldır okurlarıyla sabah akşam dertleşen, tartışan, görüşen biri için... Bir zamanlar "Ben Istanbul dışında yaşa- yamam " derdim. Eşim bunu anımsatıyor gü- lereki Istanbul uzakta, çok uzakta, oysa Ak- yaka yakında, içimde... Ayla gulüyor... "lyiki beni buralara getirdin" diyorum. "hastalık- lardan, kazalardan, bunalımlardan kurtara- rak". öyleydi! Yaşlanma mı? Yoksa yaşamı be- lirli bir yaştan sonra daha derinden duyma mı? Gökova'nın havası mı? Bir akşamüstü Yücelen'in terasında, Cennefin, Halil'in Az- mak kıyısındaki, iskeledeki dostyerferinde biziere yaşattığı bu güzellik elımizin altında olunca, kişi neden aramalı eski günleri, eski yaşamlan!.. Erbakan'ın Mahkûmiyeti SaCİt SOMELEmeklıElçi S ayın Cumhur- başkanımızın, ülkemızın laık, demokratik ve yasalara bağlı bir hukuk devletı olması gerektiği- ne ilişkin içimize su ser- pen konuşmalan, yasa masa dinlenmeyip her şeyin yapılabileceği bo- zuk düzenin artık sona ereceği umudunu yarat- mıştı. Ne var ki iş, şim- diye kadar bütün suçlu vatandaşlanmıza kavga- sız, gürültüsüz uygula- nabılen bir yasa hükmü- nün Sayın Erbakan'a uy- gulanmasına gelınce, sırf Hoca'nın kimliğinden ötûrû duraklanması ve kendisinin cezadan kur- tanlabılmesi için çeşitli IBM* ThinkPad A20m 2628-4AG Irrtel* Pentıum'III tşlemo, 600 MHz, InteP SpeedStep tefcnolojisı, 256KB L2 Cache, 1 4 1 " XCA (1024x768) TFT Ekran. 64MB RAM (512 MB'a kadar), 8 MB VRAM, 12 GB HDD, 6xDVD ROM sûrücû, 56 Kb V 90 Modem, 2 x Tip II, 1 x Tıp III PCMCIA Slot ü-lon pJ, RJ-45, RJ11, Sen, ParakH, USB Port, Thmküght (klavye aydmlatmas), 16-Bıt Stereo Ses özellığı. Turkçe Q klavye, TrackPoınt mouse, Windows 98, 3 Kg ağırlık, 1 yıl garanb AU İN ONE - Dahili DVD ve Disket sürûcû . ; : .,. Orijinal ThinkPad çaırtası hediye We6olad.com Profesyonef Ingfcce ve Mıcrosoft Office yaz*m(an kooulannda çok genış bir soru bankaa ıçeren bu srtede test alatnlır ve alınan hertestnsonuçtanrn anında aynntlı olarak görebifir sevıyenızı tespıt edebılıranız 150USDPeşin 36ayx89USD 24ayx124USD 18ayx158USD 12ayx227USD pentium*/// NASIL KATILACAK VE TESUM ALACAKSINIZ • Kampanya Katılım Peşınaiı olan 150 USD + KDV lcar^lıgı TL (TCMB efekfrf satıj kuru û2enn<tefi) mıktannı Pamukbank AAeadıyeköy Şubes 10212159 nc*j banka hesap numarasna yainnız (Banka havaie, komısyon. EFT şlem masraflan ıte Sözieşme OamgaVergısı mûjtenye artbr) • En yakın Boyut Yetkjlı Sabastna (Başvuru lormu - Peşınat banka dekontu - Nufus cuzdanı ve totokopısı - Celır durumunu gosterır belge) bdgeten teslım ederek başvuru fcnmunu ımzalayınız • Onaylanan bajvurular 3 gun ıçensınde sıze bıkjınlecektır Urun adresınıze ücrelstz teslım edılecek ve Boyut Yetkclj Bayısı tarafından kurulacaktır Onaylanmayan başvuruların peşınatlan 15 gun sonra lade edıleceklir. • Bu kampanya Pamukbank Tûkeöa Knedsı deste|ıyle gefçeHeşt»*nektedir Ryatiara KDV dahıl degildır Kampanya stoklarta sırw1ıdır Danışma ve sipariş hattı 0216 445 5606 Irrtei intel tnade Logo'su ve Pentum Intel Cofporabon tn tescSS bcan markalandır 7 Gün 09.00-2230 boyut formüller ileri sûriilme- si keyfilıkten kolay ko- lay kurtulamayacağımı- zı kanıtlamaktadır. De- mek ki ülkemizde yasa- lar bir süre daha adamı- na göre uygulanacak ya da uygulanmayabıJecek- tir. Devletin biçe saydı- ğı yasalara vatandaşın da saygı göstermesi bekle- nemeyeceğinden bozuk düzen sûrüp gıdecektir. Fazilet Partililerin Sa- yın Erbakan hakkındaki mahkûmiyet karanna ilişkin itirazları şöyle özetlenebilir: 1- Sayın Erbakan bir cûrüm işlememiştir. Bir insanın düşüncelerini açıklamasından ötürü mahkûrn edılmesi hiçbir demokratik ülkede görül- memiştir. 2- Başbakanlık yapmış bir kımsenın hapis cezası- na çarptınlması ayıptır. Uygar ûlkelerde böyle bir olaya rastlanamaz. 3- Hoca'nın yaşı 70'i geçmiştir. Bu nedenle ce- zasının affi gerekir. Bu iddıalardan. ınsani düşüncelere dayanan yaş faktörü dışındakilerin ge- reklı araştırmalar yapıl- madan ileri sürüldüğü an- laşılmaktadır. Çünkü Fazi- letlilerin sözünü ettikleri Batı ülkelennde de cûrüm işlenmeden (hazırlık aşaması) suç işlenebilece- ği kabul edılmektedır. Fe- deral Almanya Başsavcı- sı Kıırt Hobmann'ın "Bir partinin kapablması için cûrüm işJenmesi şartdeğfl. Rutmmrayetvcamaapar- tinin kapaülmasıiçin ytter- Kdir" demesı bunu kanıt- lamaktadır (1). Hoca'nın bundan ıki yıl kadar önce, Tahran'da ve Bakû'da Hiz- bullah ve aşın dincı terör örgütlennın toplantılarına katılmış olmasını da "dfr- ' şünce suçu" kapsamına sokmay'a olanak yoktur. Bu toplantılar dolayısıyla Sayın Erbakan hakkında soruşturma açılmış ve hat- ta Mıllıyet gazetesi, "da- \a açıldığı takdirde Saym Erbakan'ın iki kez idamı- nm istenebileceğini'' yaz- mıştı (2). Demokratik ûl- kelerde suç işleyen eski başbakanların cezaevine girmelen normaldir. Bu- nun için tahrik ve bölücü- lûk de şart değildir. Zim- metine para geçırmesi bi- le mahkûmiyeti için yeter- lidır. Suçun başbakanlık dönetninde işlenmiş olma- sı cezayı hafifletmez, ak- sine işin içine nüfuzu kö- tüye kullanmak da girece- ğınden, olsa olsa ağırlaş- tınr. Sayın Erbakan, bir zamanlar "adü dûzen"in şampiyonluğunu yapmış ve bu parola altında parti- sini iktidara sûrüklemeyı başarmıştı. Şimdi herke- se uygulanan bir yasa ken- disıne de uygulanınca "Böyle adalet olmaz, bu birrezalet" dıyebılmekte- dir. Hoca kendisinin sa- vunmasını partılı arkadaş- lanna bıraİup da kendisi konuşmasa acaba daha iyi ohnazmı? (1) Ali Sirmen, Cumhuri- yet, 23.6.2000. (2) Milliyet, 25.11.1998. «-boyu1bilgi.com.tr PENCERE Tırlattık!. 'Tablet' sözcüğü dilimizde geçerli; ilaç kutulan- nın kapaklannda yer alıyor; 'tabloit' gazete bu kö- kenden esinlenerek düzenlenmiş; Ingiltere ve Ka- ra Avrupası'nda milyonlan peşinden sürüklüyor. Bir gazeteyi ikiye katlayın, kocaman fotoğraflar, bakla tanesi gıbi harfler, toplumun alt katmanlan- na yönelik haberler, cinayet, skandal, futbol, holi- ganizm, paparazzi, seks ve politikanın uçukluk ya- nını öne çıkaran gazetecilik... Ancak Avrupa'da büyük boy gazetelerle sürdü- rülen "ciddi basın" da var. • Türk'ün dehası bu alanda da kendini gösterdi; biz büyük boy gazeteyi ikiye katlamadan'faö/o/r basın'a dönüştürdük. Fotoğraflar daha büyük.. Harfler daha iri.. Içerik daha uçuk.. Kadın pazarlaması, inanılmaz promosyonlar, kir- li ilişkiler, en bayağı dedikodular, tetevote sporu, ya- lan dolanla politika borsasının yanı sıra ülkenin cid- di sayılan kesiminden yazar, çizer, yorumcu, eko- nomist, eski Bakan, diplomat ve bilim adamlannı aynı kapta çalkalayıp piyasaya sunmak... Bir deha ürünü bu!.. Kutlanz. • Bizim büyük boyda tabloit basın bir dev kong- lomera oluşturuyon arkasında televizyon, banka, hokJing, radyo, müteahhitiik, sigortacılık, turizm, iha- lecilik, özelleştirmecilik, ne istersen var!.. Artık Tür- kiye'de hiçbir buyük grup medyasız adım atamı- yor; hiçbir hükümet medyaya prim vermeden ya- şayamıyor... Çarpıkbiryapı.. Ama gerçek.. Medya, ülkenin yazgısında, politikasında, eko- nomisinde egemenleşiyon hükümet ve devletinde etkinleşiyor; ama ortaya çıkan ne?.. Bir canavar!.. Trafik canavan yetmedi; bir de medya canavan türetiyoruz; eline aldığı her şeyi kendisine benze- ten, çıkarianna göre eğip büken, hiçbir ahlak ku- ralına metelik vermeyen, gerçek saygısını çoktan yitinmiş bir medya!.. • . * Peki, halk ne diyor?.. Halk, medyaya güvenmiyor; gazeteci saygın ki- şi değil halkın gözunde.. Gazete artık gazete değil.. Gazete otomobıl!.. Gazete benzin.. Tabak.. Çanak.. Gazete hamburger, sandviç, incik boncuk, cep tetefonu, radyo; medya amacını yitirmiş, çılgınlığa dolanmış, her gün yeniden tırlatryor. • Bu tırlatıklık şimdi umulmadık biçimde Cumhur- başkanı Sezer'i kuşattı. Neoluyoruz?.. Cumhurbaşkanı bir KHK'yi "bir kez daha görû- şûimesi'' dileğiyle geri çevirmiş... Nedirbukıyamet?.. . ,,,-.•,,., Nedirbuç.lg.nl.k?.. ' " l - t - l W l u ^ Medya, Sayın Sezer'in de dengesini bozup Cum- hurbaşkanı'nı kendisine benzetmek mi istiyor?.. O zaman sen sağ.. Ben sdamet. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük i Bizim Gazete Olke sorunlanna ilişkin raporfanyla, arastırmalanyla, köşe yazılanyfa, tarafsız habeıieriyte sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75 İLAN T.C İZMtR 7. ASLtYE HUKÜK MAHKEMESİ HÂKİMÜĞl'NDEN Esas No: 2000/272 Davacı Olkü Nazlı Çahk vekilı tarafından davalı Ahmet Can Çalık aleyhine açılan boşanma davası nedeniyle, Davalı Ahmet Can Çalık'ın 6370 Sokak Perin Apt. No. 6/5 Bostanlı-Karşıyaka- tzmir adresine çı- karalan tebligat bila tebliğ iade edılmiş, yapılan za- bıta araştırmasında da adresi tespıt edilemedığın- den dava dilekçesınm ılanen tebliğine karar venl- miştir. Verilen karar gereğınce yukanda adı ve adresi yaalı davalının duruşma günü olan 25.9.2000 gü- nü saat 11. 00'de mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi tak- dirde yokluklannda duruşmaya devam edileceği ve hüküm verüeceği ılanen tebliğ olunur. 10.7.2000 Basın: 45067 Tatilcilerin %10'u rekiamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini buiurfar... Müküâm ClutOrHt. Restoızt&Hnuz AğaçlannsMığmlandenegtkfjnasûnû^kmeıM. GebngOrün C lub Orıent, Antık Çağın adalet, sağlık ve barış ıçın buluşma merkezi olan Ören'de denize 'sıfır*. binbir yıldızlı bir tatil koyudur. Homeros'un doğum yerı "Işıklar Sahılı'nde, Oünyanm, atmosferınde oksijen oranı en yüksek ıkı noktasından bıri olan Edremıt Körfezı'nde, Zeytin Rıvıerası'ndadır Club Orient'te, Ege srtilinde yapılmış 62 dubleks yapının her daıresi 2-4 veya 4-6 kişilik aileter ıçın tasarlanmış, içlerınde duş/WC ve telefon olan, odalardan oluşur. Tüm kapılar dev bir botanık bahçesıne açılır Bahçe bıter, ıncecik kumlu plaj başlar Özûrtüler ve engelliler için tümüyle düzayak, veıeteryanlar ve dıaSetikler ıçın sorunsuz tatıl. Günlük doktor vızıti Kişibatı YR20.000.000 71, 0-12 yaf ***** (3.H-5.-İ- *9*f. ».000.000 71 Club Orient Holiday Resort, Ören-Burhaniye Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Faı: 0.266.416 40 26 www club-unent com