24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 2 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 'Lirik Tarih Gösterisi'nden haksız kazanç sağlamak ve yönetim zafiyeti yarattnakla suçlandı Yekta Kara görevden afandı îddialara yanıt Yekta Kara'nın görev- den ahnmasmın ardından avukatı tarafmdan yapılan açıklamada, 'Lirik Tarih Gösterisi' ile ılgılı olarak eserin; Fikir ve Sanat Eser- leri Kanunu'na göre hu- susi birplan dahilinde 'seç- mevetopbunaeserlerter- tibi şekiinde işknme cinsi bir eser' olduğu ileri sü- rûldü. Aynca, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Yönetmeiiği 'nin 2. madde- sine göre, çalışoğı kuru- mun sadece opera, operet ve bale temsil ve konser- leri verebileceğini, görev alanırun sınırlandınldığını, halbuki bu yapıtın içinde Tüık Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, Klasik Batı Müziği, Pop Müzik, Dini Mûzik- Opera, Bale, Mo- dern Dans, FolkJor oyunu ve diğer unsurlann yer al- dığı kaydediidi. Yekta Kara'nın bu ya- pıtı yaratan kişi olarak ya- pıtın sahnelenmesinden yazar hakkı olan telif be- delini ve son olarak da lş Bankası ıçin yapılan gös- teriden dolayı 10.000 do- lar aldığuu bildiren avu- kat, şirketinbu gösteride il- gili sanatçılara. ışıkçılara, salon sahiplerine, katılan kişilere ödenmek üzere kendi hizmet bedeli de da- hil olmak üzere 230.000 dolaraldığını ancak tş Ban- kası'nın Kara'ya bunun sadece yüzde 4'ünü telif bedeli olarak ödediğini be- lirtti. 17 Temmuz 2000 ta- rihinde Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlü- ğü'nden Anadolu Ajan- sı'na yollanan basın açık- lamasında Lirik Tarih Gös- terisi'nin özgün bir yapıt olmadığı, Yekta Kara'nın devletin resmi sanat kuru- munu tican amaçlanna alet ettiği, kişisel hırs ve çıkar- lar yüzünden kurumu kö- tü yönettiği, adeta kişisel hoîdingi haline dönüştür- düğü ve sponsor firmalar- dan alınan yüksek meb- lağian Protel-Merkez Li- mited Şirketi ile aralann- da paylaştığının iddia edil- mesi ile ilgili olarak Ka- ra 'nın avukatı, 'Protd şir- keti ile kazanç paylaşma iddia» da yalandın Şirke- te gösteri haklannı sadece aldığı tetif bedeii karşıhğı devretmiştir. Şirketin kân vezaran telifsahibi olarak Yekta Kara'yı UgUendir- mez' şekiinde açıklama yaptı. Aynca, "TörkCezaKa- nunu 480. maddeye göre, 'her kim başkasına birolay isnat ederek halkın haka- ret ve husumetine maruz bırakırsa veya haysiyetine saldınrsa ve bunu herhan- gi bir yazı ile işlerse'üçyı- la kadarcezalandınhr'' di- yerek, Devlet Opera ve Ba- lesi Genel Müdür Vekili RemziBuharah ve Devlet Opera ve Balesi Genel Mü- dürlüğü'nden Sorumlu Kültür Bakanlığı Müste- şar Yardımcısı Hasan Hü- seyin Akbulut hakkında savcüığa suç duyurusunda bulunarak ceza davası aca- caklannı bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Istanbul Devlet Opera ve Ba- lesi Müdürü ve Genel Sanat Yö- netmeni YektaKara görevden ahn- dı ve iki ayn kınama cezası veril- di. Kara, Lirik Tarih Gösterisi ile, eski eşi AB Taygun'un sahibi ol- duğu Protel firmasına haksız ka- zanç sağlamak ve kurum içinde yö- netim zafiyeti yaratmakla suçla- nıyor. Devlet Opera ve Balesi Genel MüdürüRemziBuharak, Kara 'nın, teftişkuruluncahazırlanan rapor- daki iddialar nedeniyle görevden alındığını belirterek "Başansım tarnşmryoruz. Görevinde başan- h olniasu ona yasadışı işler yapma hakkmı venniyor" görüşünü dıle gerirdi. Tefliş Kurulu raporunda, Lirik Tarih Gösterisi'nden haksız ka- zanç sağlanması yanında, kurum- da yönetimden kaynaklanan bazı aksaklık ve eksikliklere de yer ve- rildi. Buharalı, Kara ile ilgili olarak uzun süredir şikâyet aldıklannı söyledi. Şikâyetlerin geçmişi ol- masınakarşın Kara'nın neden şim- di görevden aundığına yönelik so- ruya ise Buharalı. "Dedikodular- dan hanekcde görevden almamız söz konusu olama/dı. İddialann basuıa kadar yansıması ve şikâ- yet dilekçeierinin bakanhğa ka- dar ulaşması neticesinde bir araş- orma yapuk" dedi. Buharalı, şi- kâyetlerin kurum içinden olduğu- nu belirtti. Kara'nın yerine Sedat Öztoprak'ın getirileceğine yöne- lik iddialarhakkında konuşmak is- temeyen Buharalı, "Son ana ka- dar kimin geleceği beffiohnaz" de- di. Teftiş Kurulu Başkanı Şahin Kırcan tarafından düzenlenen so- ruşturma raporunda; 02 Haziran 1996,30 Ağustos 1998,29 Ekim 1998 ve 17 Kasım 1999 tarihle-- rinde gerçekleştirilen Lirik Tarih Gösterileri ile ilgili olarak yaptı- ğı görev için genel müdürlükten izin ahnadığı, söz konusu göste- riye genel müdürlükçe sadece sa- r evlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Remzi Buharalı, "Görevinde başanlı olması, ona yasadışı işler yapma hakkını vermiyor" dedi. İddialann gerçekdışı olduğunu vurgulayan Yekta Kara, bakanlık yetkilileri hakkında ' ceza ve tazminat davalan açacağını belirtti. natçılann katılımı için izin alındı- ğı, herhangi bir protokol yapıl- madan yapuncı firma tarafından sanatçılara keyfi ücret ödendiği belirtildi. Raporda 22 Mart 2000 günü gerçekleştinlen Lirik Tarih Gös- terisi'nin gerçekleşmesi için de yine bakanlıkça sanatçılann katı- lımına izin verildiği ve keyfi üc- ret ödendiği, aynca Yekta Kara'nın kendisi için bakanlığın iznini al- madan söz konusu gösterinin mü- ellifliğini yaptığı iddia edilerek, Protel 'in gösteriye katılan sanat- çılara ücretı ödedigi, Kara'nuı da ilk dört gösterinin telif ücretini Protel 'den aldığı halde bu göste- rinin ücretini doğrudan sponsor kuruluştan aldığı ve resmi sıfan- na rağmen aldığı ücret miktannı saklamak suretiyle hem kendi hem de müdürü olduğu kurumu kişi- ler ve basın nezdınde şaıbe altın- da bıraktığına yer verildi. Habitat'ın açılışı için, iDOB'un müdürü sıfatıyla teklif yapıldıgı halde, gösteriyi bakanlık adına yapmak yerine, Protel aracılığıy- la gerçekleştirdiği, esası belirlen- meden sponsor kuruluşça verilen paranın sanatçılara ücret adı alün- da ödenerek sanatçılann ticari amaç peşinde olduklan şekiinde şaibenin uyanmasuıa neden oldu- ğu belirtildi. Raporda, yapılan işin opera ve bale repertuvannda olan eserler- den alınmış bölümlerden oluştu- ğu, bu nedenle telif hakkının ge- nel müdürlüğe ait olması gerek- tiği halde yararlanma hakkının devralınmadığına deginıldı. Kara'nın, 22 Mart'taki gösteri için 196 sanatçıya ödenen toplam paranın üstünde ücret alarak den- gesLZİık yaratıldığı da öne süriil- dü. Aynca bazı sanatçılara belli sü- relerde hiç görev vermediği, ku- rum dışı işlere izin verilmediği halde göz yumduğu, söz konusu sanatçılar hakkında herhangi bir işlem yapmadığı ileri sürülen Yek- ta Kara, çalışmalannda operaya ağırlık vererek baleye önem ver- memekle suçlandı. 'Başarıyı engefleinek gelenek oldıı' GÜLRİZ SURURİ: Ülkemizde her şey, her alanda birbirine benzer olma- ya başladı. Bizler ne yazık ki kendi de- ğerlerimizi, kıskançlığımızdan mı, aşağılık kompleksimizden mi bilmi- yorum ama kabul etmek istemiyoruz. Bir başannın yanında olmayı, onu al- kışlamayı yeğleyeceğimiz halde onu nasıl yok edebiliriz diye düşünüyo- ruz. Maalesef bu, ülkemde o kadar çok rastlanan bir olay ki, fevkalade üzüntüsünü duymaktayun. Özellikle Yekta Kara gibi yıllardan beri böyle kangren olmuş bir müessesede başa- ndan başanya koşan yapıtlar vermiş bir insarun dedikodularla, varsayım- larla işten el çektirilmesi kıskançlık- tan başka bir şey aklıma getirmiyor. Yekta Hanım da hakkını mutlaka ara- yacakör ve bu hakkı elde edecektir. 'Li- rik Tarih'i hepımız ayakta alkışladık, hayran olduk. 'Dûnyanın her yerine gttmesi gereken bir yapıt' dedık, göz- yaşlanna boğulduk. Bunun mükâfa- tmı ise ancak bu şekilde alıyor. Bu da ancak Türkiye'de olur. FtKRİ SAĞLAR: Bugünkü Kültür Bakanlığı, kültür ve sanat adına hiç- bir faaliyette bulunmuyor. Sadece ba- kanamedyatik imkânlartanıyanbilinç- siz, amaçsız, idealsiz bakanlık duru- munda. Var olan değerler de teker te- keryok edüiyor. Sanatımızın en önem- li isimlerinden biri olan ve sadece bir sanatçı olarak değil, bir yapuncı, yö- netmen olarak da sekiz yıldır Türk opera ve balesine büyük katkılarda bulunan Yekta Kara'nın. böyle sudan gerekçelerle, sadece 'Beninı istedikle- rimiyapmıyor' anlayışı içerisinde gö- revden alınması Türkiye için büyük şanssızlık. Bu da çağın gerisinde, ego- lannı tatmin edemeyen, dengesiz, aşa- ğılık kompleksli birzihniyetin Kültür Bakanlığı içerisinde yuvalandığını gösterir. Yekta Kara'ya sahip çıkma- mız gerekiyor. Sanat örgütlerinin de dayanışma gösterip onun adına bütün sanata ve sanatçılara sahip çıkması gerekir. Oysa bugün şair başbakan yö- netimindeki kabine, tavırlanyla, yöne- timiyle sanata sahip çıkacağı yerde düşman konumunda görünüyor. ENGİN CEZZAR: 'Lirik Tarih' gösterisinin yaratıcılannın da hem ah- laki hem de yasal olarak telif haklan vardır. Prodüksiyon ile ilgili birtakım iddialar olabilir ama yargıya intikal eder. Zaten Yekta Hanım da davalar açı- yor. Sanatçılann yaratnklan böyle zor- balıkla ele geçirilemez. HALDUNDORMEN: Benceyan- hş birkarar. Yekta Kara opera için çok önemli bir insandı. Dışanya açık bir insandı, becerikliydi. Çok yazık. Kı- yun gibi geliyor bana. Kendi hesabı- 'Ü*lkemizdeki her başanlı insanı etkisiz bırakmak; kurumlan yeteneksiz muhterislerin elinde yozlaşıp çürümeye mahkûm etmek maalesef adeta bir devlet geleneği haline geldi. Istemihan Talay ise bu geleneği pek çok uygulamalanyla beslemeye kararlı görünüyor.' ma protesto ediyorum. TEZCAN YARAMANCI: Çok üzüldüm. Yekta Hamm İDOB'ta bu- lunduğu sürede Türkiye'nin kültür ve sanat hayatına çok büyük hizmetleri dokundu. Sanatçı kişiliğinin ötesinde yöneticilik vasıflan da önemli bir ki- şidir. İDOB'u Türkiye'yi sınırlannın ötesine taşıyabilmiş ve temsil ettir- miştir. En son olarak görevden alın- masma yol açan ve bu süreci başlatan 'Lirik Tarih' gösterisi toplumsal açı- dan önemli bir sanat olayıydı. Mükâ- fatlandınhnası gereken bir sanatçının cezalandınlmasını izah edemedim. GENCO ERKAL: Karan yanlış bu- luyorum. Yekta Kara yönetime geldi- ği günden bu yana IDOB'u inanıhna- yacak ölçüde geliştirmiş, gurur duya- cağımız bir kurum haline getirmiştir, bu gelişimi engellemeyelim. Bir suçu varsa ki sanmıyorum, onun hesabı ay- nca sorulabilir. Devlet Tiyatrosu Ge- nel Müdürü'nün telif haklan yolsuz- luğu açıkça ortadayken, onu görev- den almak ne kelime, yaptıklannın soruşturuhnasıru bile engellemeyi bi- len Kültür Bakanı'nın, Kara'nın gö- revden almmasındaki telaşını anla- mak mümkün değil. Zaten İKSV in- şaatı ile ilgili tutumu içinde olmak üzere Bakan'ın son dönemdeki karar- lannı yorumlamakta da insan gerçek- ten zorlanıyor. PANAYOT ABAC1: Yekta Kara bu- gün tek diplomalı rejisörümüzdür. Yö- netimindeki İDOB, kapalı gişe temsil veren tek operamızdır. Bunu, onun başanlanna borçluyuz. YILDIZ KENTER: Yekta'yı öğren- ciliğinden beri tanıyorum. En çahşkan, sorumluluk duygusu olan, mesleğine en çok saygı duyan öğrencilerimden- di. Neden böyle bir tavra hedef oldu- ğunu anlayabilmiş değilim. Yekta, FDOB'un yüzünü güldürmüştür ve ba- şanlı olmuştur. Çok üzgünüm. Emi- nim bu durum onu daha üstün başa- nlara hazırlayacaktır mutlaka. Dileğim de, inancım da bu. tSHAK ALATON: Çok üzücü bir olay. Yaratıcı, daha iyisini vermeye çalışan, mükemmelliği arayan, ener- ji dolu, gece gündüz çalışan, güzellik- ler dolu bir insan. Insanlan bu şekil- de küstürmek ya da bürokratik bir çer- çeve içinde onlan zedelemek beni üzü- yor. insan kıymetinin Türkiye'de da- ha fazla bılinmesi lazım. Hele üretken insanlann... Yekta Kara'nın ürettikle- rinden zevk aldım. Bizi yurtdışuıda çok iyi takdim etti. DtKMEN GÜRÜN: Kültür Baka- m'mn 'Lirik Tarih' gösterisini sebep göstererek îstanbul Devlet Opera ve Balesi'nin başında olan Yekta Kara'yı görevinden ahnası üzücü ve şaşırtıcı. Yekta Kara, yönetiminde bulunduğu sekiz yılı aşkın sürede bu kuruma çok şeylerkazandırmış başanlı birisim. Ta- rih Vakfı, îstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, Yekta Kara... Çok merak edi- yorum başanyı engellemek acaba bi- zim yapımızda mı var? SEÇKtN SELVt: Yekta Kara'ya kar- şı girişilen dayanaksız hareketi büyük bir ayıp olarak nitelendiriyorum. Bir özel projede İDOB sanatçılannın da yer almış olması kurumun alet edihne- si anlamını taşımaz, onlan onurlandı- ncı bir davet anlamına gelir. Bu neden- le Yekta Kara'yı görevden alma gerek- çesi olarak öne sürülen iddianın epey- dirhazn-lanagelenbirkomplonun kul- pu olduğunu düşünüyorum. Tüm sa- natseverleri bu ayıbı etkin bir biçim- de protesto etmeye çağınyorum. FÜSUN AKATU: Yekta Kara ba- şında bulunduğu IDOB 'u köhnelikten kurtanp çağdaş düzeye yükseltmiş, Istanbullulan Batı'daki opera ve bale gösterimleriyle buluşturmuş çok ba- şanlı bir sanatçı-yöneticidir. 'Lirik Tarih' gösterisi Türkiye'nin yüzünü ağartacak bir olaydı. Bakanlığın Ka- ra'yı hiç inandıncı ohnayan neden- lerle görevden alması, ondan çok, Is- tanbullu sanatseyerlere karşı yapümış bir haksızlıktu-. Ülkemizdeki her ba- şanlı insanı etkisiz bırakmak; kurum- lan yeteneksiz muhterislerin elinde yozlaşıp çürümeye mahkûm etmek maalesef adetabir devlet geleneği ha- line geldi. tstemihan Talay ise bu ge- leneği pek çok uygulamalanyla bes- lemeye kararlı görünüyor. Kaliteye, seviyeye, çağdaşlığa düşman yöneti- cilerin hiç anlamadıklan kültür konu- lanndan ellerini çekmelerini ve ille de uğraşacaklarsa, sadece birbirleriy- le uğraşmalarmı dilerdim. SEVDA ŞENER: Yekta Kara, ÎDOB'a uluslararası düzeyde sanatsal nitelik kazandıran üstün yetenekli bir sanatçı ve yöneticidir. Onun görev- den uzaklaştmlmasıyla seyirciye hak- sızlık ediliyor. Nedense en çok kıyı- ma uğrayanlar en çok iş çıkaranlardn". RENGtM GÖKMEN: Yekta Kara ile genel müdürlük yaptığun yıllarda birlikte çahştık. Büyük gurur duydu- ğum bir arkadaşnndu'. Ben görevden aynldıktan sonra da yaptıklannı tak- dirle izledim. Çalışmalannın Devlet Opera ve Balesi'ne büyük katkılan obnuştur. Bu anlamda zor bulunan bir sanatçı ve yöneticidir. METE ÜĞUR- Yekta Kara çok ya- rarlı hizmetlerde bulundu.Kara'nın çok dürüst bir insan olduğunu ve yap- tığı bir işte herhangi bir çarpıklık ol- madığını söylemek isterim. MELİSA GÜRPINAR: Tek başına bu kadar emek vermiş bir insana bu yapıunamalıdır. Devlet Tiyatrosu için- de, devletin zaranna çalışan birçok insan varken, Yekta Kara'ya yapılan çok adaletsiz. Bu gidişattan 'korkuyo- nım' dersem abartmış olmayacağun. ATAOL BEHRAMOĞLU: Yekta Kara yönetiminde İDOB, müzelik ol- maktan çıkarak günlük yaşamlanmı- za güzellikler katmıştı. Şimdi korka- nm ki yine müzelik olacak. BETÜLMARDİN: Son yıllarda kül- türe yaptığı hizmetlerden dolayı Yek- ta Kİra'yı her zaman alkışlamak iste- rim. Türkiye'de maalesef insanlar hak- kında fikirler çok çabuk oluşuyor. Olay- lann iç yüzü bilinmeden insanlar yar- gılanıyor. Ama eninde sonunda bu olay da temize çıkacaktu". Yekta Kara değe- rinden bir şey kaybetmemiştir. 37. Altın Portakal Film Festlvall Sekiz film için başvuru yapıldı KültürServisi-37 Al- tın Portakal Film Festi- vali Antalya'da 1 -5 Ekim tarihlerinde gerçekleşti- rilecek. Bu yılki teması 'Banş' olarak belirlenen festivalde yanşmalar Ulusal Uzun Metraj ve Uluslararası Kısa Film/ Video yanşmalan olmak üzere 2 dalda yapılacak. FiMz Akın, Kadir tna- nır, Sümer Tilmaç, Or- han Günşiray, Zülifü LJ- vaneli ve Orhan Ak- soy'un 'Yaşam Boju Onur Ödühı" alacağı fes- tivalde geçen yıl Münir Ozkul'a emanet edilen YıkhnmÖnalAnıÖdü- Iû' bu yıl tsmet Ay'a ve- rilecek. Aynca, festival kap- samında Kemal Sunal ve Hayati Hamzaoğlu için anma programlan ve belgeseller düzenle- necek. İlk kez çocuk yıl- dızlann halkla buluştu- rulacağı program içeri- sinde ise Parla Şenol, Se- zer tnanoğiu.ÖmerDöo- mez, İhsan Küçüktepe ve Mine Çayıroğhı ken- tin değişik yerlerinde si- nemaseverlerle söyleşe- cek. 'KöydeSinemaŞen- liği' adı altında çevre köylerde oluşturulacak açüc hava sinemalan ile önemli filmlerin tekrar gösterimleri gerçekleşti- rilecek. Uzun metrajh film ya- nşmasına 14 filmin ka- tılımının beklendiği fes- tivale şimdiye dek Er- sin Pertan'ın 'Acı Gö- nûl', AnfYümaz'ın 'Ey- lül Fırünası', Zeki Ök- ten'in'GükGüle', Seç- kin Yaşar'ın 'Sevgilim istanbuJ', Nesli Çölge- çen'in 'Üçlü Oyun', Omer Kavur'un 'Me- lekler Evi', Derviş Za- im'in 'Ffller ile Çimen' ve Tunç Başaran'ın 'Abuzer Kadayıf' adlı filmlerinin başvurulan ulaştı. Sektör temsilcileri, akademisyenler ve eleş- tirmenlerden oluşan jü- ride ise, Orhan Aksoy, Prof. Dr. Yüksel BingöL Sabahartin Çetia Celal Çimen, Prof. Dr. Ünlen Demiralp, Tanju Gür- su, Abdurrahman Kes- kiner, Nur Sûrer, Yal- çm Tura, Uğur Vardan ve Artun Veres yer ala- cak. Leyla Gencer Şan Yanşması B •Kültür Servisi - Bu yıl üçüncüsü düzenlenen 'Yapı Kredi Uluslararası Leyla Gencer Şan Yanşması' 29 Ağustos - 4 Eylül 2000 tarihleri arasında gerçekleşecek. Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda yapılacak yanşmanın yaş sının ise 18-32 yaş olarak belirlenirken bütün ses gruplanndaki (soprano, mezzosoprano, kontralto, tenor, bariton, bas) katıluncılara açık bir yapısı var. Başvurulann 18 Ağustos cuma gününe kadar yapılması gerekiyor. Her ulustan yanşmacıya açık olan yanşma, 'eleme, yan fınal, final' olmak üzere üç aşamadan oluşuyor. Jüride ise Italya, Fransa, Avusturya'nm önde gelen operalannın genel müdür ve sanat yönetmenleri bulunuyor.Yanşmayı yurtdışındaki sayılı opera dergilerinin temsilcileri de izleyecekler. tlki 1995, ikincisi 1997 yıhnda düzenlenen yanşma geçen yıl deprem nedeniyle ertelenmişti. 5 milyon dolarlık poptre • SYDNEY (AFP) - Ingiliz gemici James Gook'un portresi 5 milyon dolara Ganbera Ulusal Portre Galerisi tarafından satın alındı. 218 yıllık portre, Avustralya'nın şimdiye kadar sahip olduğu en pahalı yapıtı oldu. Yapıt için ödenen para, geçen yıl Avustralya Ulusal Müzesi tarafmdan satm alınan çağdaş sanatçılardan David Hockney'in 'Grand Ganyon'undan daha büyük bir miktar olarak sürpriz oldu. Ünlü kâşifîn portresinin ressam John Webber'e ait olduğu bildirildi. Resim bugüne değin geçirdiği süreçte birçok el değiştirmiş. Bu hafta içinde Sydney'e getirilen resim, önümüzdeki günlerde Başbakan John Howard'ın da katıhmıyla Çanberra Galerisi'nde sergilenmeye başlayacak. Aktör Anatoly RomasMn öldü • MOSKOVA (AFP) - Rus aktör Anatoly Romashin Moskova yakınlanndaki evinin bahçesinde bir ağacı keserken ağacm devrilmesi ile yaşama veda etti. 69 yaşmdaki oyuncu, 1977 yıhnda Nikita Mikhalkov'un yönettiği 'An Unfinished Piece Player for Piano', Elem Klimov'un 'Agony' filminde Çar Nikola ve 'Rasputin'de Sibiryalı rahip Gregory Rasputin rolleri ile tanınıyordu. Tom Hanks, Sam Mendes'm yeni filminde rol alacak • LONDRA (AFP) - Oscar ödüllü yönetmen Sam Mendes, ünlü oyuncu Tom Hanks'i yeni filminde oynamaya ikna etti. 'The Road to Perdition' adlı fıhnde Hanks, kansı ve iki çocuğunu öldürenlerden öç almaya çalışan bir gangsteri canlanduacak. Mendes, Tom Hanks'i 'Er Ryan'ı Kurtarmak', 'Philadelphia' fihnlerindeki gibi zor rollerde çok başanlı olduğuna inandığı için özellikle istediğini belirtti ve "Hanks, acımasız bir tetikçiyi oynayacak. Onu şimdiye kadar oynadığı tüm rollerden farkh, hiç alışmadığınız bir biçimde göreceksiniz" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear