Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 2 AĞUSTOS 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
'Lirik Tarih Gösterisi'nden haksız kazanç sağlamak ve yönetim zafiyeti yarattnakla suçlandı
Yekta Kara görevden afandı
îddialara yanıt
Yekta Kara'nın görev-
den ahnmasmın ardından
avukatı tarafmdan yapılan
açıklamada, 'Lirik Tarih
Gösterisi' ile ılgılı olarak
eserin; Fikir ve Sanat Eser-
leri Kanunu'na göre hu-
susi birplan dahilinde 'seç-
mevetopbunaeserlerter-
tibi şekiinde işknme cinsi
bir eser' olduğu ileri sü-
rûldü.
Aynca, Devlet Opera ve
Balesi Genel Müdürlüğü
Yönetmeiiği 'nin 2. madde-
sine göre, çalışoğı kuru-
mun sadece opera, operet
ve bale temsil ve konser-
leri verebileceğini, görev
alanırun sınırlandınldığını,
halbuki bu yapıtın içinde
Tüık Sanat Müziği, Türk
Halk Müziği, Klasik Batı
Müziği, Pop Müzik, Dini
Mûzik- Opera, Bale, Mo-
dern Dans, FolkJor oyunu
ve diğer unsurlann yer al-
dığı kaydediidi.
Yekta Kara'nın bu ya-
pıtı yaratan kişi olarak ya-
pıtın sahnelenmesinden
yazar hakkı olan telif be-
delini ve son olarak da lş
Bankası ıçin yapılan gös-
teriden dolayı 10.000 do-
lar aldığuu bildiren avu-
kat, şirketinbu gösteride il-
gili sanatçılara. ışıkçılara,
salon sahiplerine, katılan
kişilere ödenmek üzere
kendi hizmet bedeli de da-
hil olmak üzere 230.000
dolaraldığını ancak tş Ban-
kası'nın Kara'ya bunun
sadece yüzde 4'ünü telif
bedeli olarak ödediğini be-
lirtti. 17 Temmuz 2000 ta-
rihinde Devlet Opera ve
Balesi Genel Müdürlü-
ğü'nden Anadolu Ajan-
sı'na yollanan basın açık-
lamasında Lirik Tarih Gös-
terisi'nin özgün bir yapıt
olmadığı, Yekta Kara'nın
devletin resmi sanat kuru-
munu tican amaçlanna alet
ettiği, kişisel hırs ve çıkar-
lar yüzünden kurumu kö-
tü yönettiği, adeta kişisel
hoîdingi haline dönüştür-
düğü ve sponsor firmalar-
dan alınan yüksek meb-
lağian Protel-Merkez Li-
mited Şirketi ile aralann-
da paylaştığının iddia edil-
mesi ile ilgili olarak Ka-
ra 'nın avukatı, 'Protd şir-
keti ile kazanç paylaşma
iddia» da yalandın Şirke-
te gösteri haklannı sadece
aldığı tetif bedeii karşıhğı
devretmiştir. Şirketin kân
vezaran telifsahibi olarak
Yekta Kara'yı UgUendir-
mez' şekiinde açıklama
yaptı.
Aynca, "TörkCezaKa-
nunu 480. maddeye göre,
'her kim başkasına birolay
isnat ederek halkın haka-
ret ve husumetine maruz
bırakırsa veya haysiyetine
saldınrsa ve bunu herhan-
gi bir yazı ile işlerse'üçyı-
la kadarcezalandınhr'' di-
yerek, Devlet Opera ve Ba-
lesi Genel Müdür Vekili
RemziBuharah ve Devlet
Opera ve Balesi Genel Mü-
dürlüğü'nden Sorumlu
Kültür Bakanlığı Müste-
şar Yardımcısı Hasan Hü-
seyin Akbulut hakkında
savcüığa suç duyurusunda
bulunarak ceza davası aca-
caklannı bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Istanbul Devlet Opera ve Ba-
lesi Müdürü ve Genel Sanat Yö-
netmeni YektaKara görevden ahn-
dı ve iki ayn kınama cezası veril-
di. Kara, Lirik Tarih Gösterisi ile,
eski eşi AB Taygun'un sahibi ol-
duğu Protel firmasına haksız ka-
zanç sağlamak ve kurum içinde yö-
netim zafiyeti yaratmakla suçla-
nıyor.
Devlet Opera ve Balesi Genel
MüdürüRemziBuharak, Kara 'nın,
teftişkuruluncahazırlanan rapor-
daki iddialar nedeniyle görevden
alındığını belirterek "Başansım
tarnşmryoruz. Görevinde başan-
h olniasu ona yasadışı işler yapma
hakkmı venniyor" görüşünü dıle
gerirdi.
Tefliş Kurulu raporunda, Lirik
Tarih Gösterisi'nden haksız ka-
zanç sağlanması yanında, kurum-
da yönetimden kaynaklanan bazı
aksaklık ve eksikliklere de yer ve-
rildi.
Buharalı, Kara ile ilgili olarak
uzun süredir şikâyet aldıklannı
söyledi. Şikâyetlerin geçmişi ol-
masınakarşın Kara'nın neden şim-
di görevden aundığına yönelik so-
ruya ise Buharalı. "Dedikodular-
dan hanekcde görevden almamız
söz konusu olama/dı. İddialann
basuıa kadar yansıması ve şikâ-
yet dilekçeierinin bakanhğa ka-
dar ulaşması neticesinde bir araş-
orma yapuk" dedi. Buharalı, şi-
kâyetlerin kurum içinden olduğu-
nu belirtti. Kara'nın yerine Sedat
Öztoprak'ın getirileceğine yöne-
lik iddialarhakkında konuşmak is-
temeyen Buharalı, "Son ana ka-
dar kimin geleceği beffiohnaz" de-
di.
Teftiş Kurulu Başkanı Şahin
Kırcan tarafından düzenlenen so-
ruşturma raporunda; 02 Haziran
1996,30 Ağustos 1998,29 Ekim
1998 ve 17 Kasım 1999 tarihle--
rinde gerçekleştirilen Lirik Tarih
Gösterileri ile ilgili olarak yaptı-
ğı görev için genel müdürlükten
izin ahnadığı, söz konusu göste-
riye genel müdürlükçe sadece sa-
r
evlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Remzi Buharalı, "Görevinde
başanlı olması, ona yasadışı işler yapma hakkını vermiyor" dedi. İddialann
gerçekdışı olduğunu vurgulayan Yekta Kara, bakanlık yetkilileri hakkında
' ceza ve tazminat davalan açacağını belirtti.
natçılann katılımı için izin alındı-
ğı, herhangi bir protokol yapıl-
madan yapuncı firma tarafından
sanatçılara keyfi ücret ödendiği
belirtildi.
Raporda 22 Mart 2000 günü
gerçekleştinlen Lirik Tarih Gös-
terisi'nin gerçekleşmesi için de
yine bakanlıkça sanatçılann katı-
lımına izin verildiği ve keyfi üc-
ret ödendiği, aynca Yekta Kara'nın
kendisi için bakanlığın iznini al-
madan söz konusu gösterinin mü-
ellifliğini yaptığı iddia edilerek,
Protel 'in gösteriye katılan sanat-
çılara ücretı ödedigi, Kara'nuı da
ilk dört gösterinin telif ücretini
Protel 'den aldığı halde bu göste-
rinin ücretini doğrudan sponsor
kuruluştan aldığı ve resmi sıfan-
na rağmen aldığı ücret miktannı
saklamak suretiyle hem kendi hem
de müdürü olduğu kurumu kişi-
ler ve basın nezdınde şaıbe altın-
da bıraktığına yer verildi.
Habitat'ın açılışı için, iDOB'un
müdürü sıfatıyla teklif yapıldıgı
halde, gösteriyi bakanlık adına
yapmak yerine, Protel aracılığıy-
la gerçekleştirdiği, esası belirlen-
meden sponsor kuruluşça verilen
paranın sanatçılara ücret adı alün-
da ödenerek sanatçılann ticari
amaç peşinde olduklan şekiinde
şaibenin uyanmasuıa neden oldu-
ğu belirtildi.
Raporda, yapılan işin opera ve
bale repertuvannda olan eserler-
den alınmış bölümlerden oluştu-
ğu, bu nedenle telif hakkının ge-
nel müdürlüğe ait olması gerek-
tiği halde yararlanma hakkının
devralınmadığına deginıldı.
Kara'nın, 22 Mart'taki gösteri
için 196 sanatçıya ödenen toplam
paranın üstünde ücret alarak den-
gesLZİık yaratıldığı da öne süriil-
dü.
Aynca bazı sanatçılara belli sü-
relerde hiç görev vermediği, ku-
rum dışı işlere izin verilmediği
halde göz yumduğu, söz konusu
sanatçılar hakkında herhangi bir
işlem yapmadığı ileri sürülen Yek-
ta Kara, çalışmalannda operaya
ağırlık vererek baleye önem ver-
memekle suçlandı.
'Başarıyı engefleinek gelenek oldıı'
GÜLRİZ SURURİ: Ülkemizde her
şey, her alanda birbirine benzer olma-
ya başladı. Bizler ne yazık ki kendi de-
ğerlerimizi, kıskançlığımızdan mı,
aşağılık kompleksimizden mi bilmi-
yorum ama kabul etmek istemiyoruz.
Bir başannın yanında olmayı, onu al-
kışlamayı yeğleyeceğimiz halde onu
nasıl yok edebiliriz diye düşünüyo-
ruz. Maalesef bu, ülkemde o kadar
çok rastlanan bir olay ki, fevkalade
üzüntüsünü duymaktayun. Özellikle
Yekta Kara gibi yıllardan beri böyle
kangren olmuş bir müessesede başa-
ndan başanya koşan yapıtlar vermiş
bir insarun dedikodularla, varsayım-
larla işten el çektirilmesi kıskançlık-
tan başka bir şey aklıma getirmiyor.
Yekta Hanım da hakkını mutlaka ara-
yacakör ve bu hakkı elde edecektir. 'Li-
rik Tarih'i hepımız ayakta alkışladık,
hayran olduk. 'Dûnyanın her yerine
gttmesi gereken bir yapıt' dedık, göz-
yaşlanna boğulduk. Bunun mükâfa-
tmı ise ancak bu şekilde alıyor. Bu da
ancak Türkiye'de olur.
FtKRİ SAĞLAR: Bugünkü Kültür
Bakanlığı, kültür ve sanat adına hiç-
bir faaliyette bulunmuyor. Sadece ba-
kanamedyatik imkânlartanıyanbilinç-
siz, amaçsız, idealsiz bakanlık duru-
munda. Var olan değerler de teker te-
keryok edüiyor. Sanatımızın en önem-
li isimlerinden biri olan ve sadece bir
sanatçı olarak değil, bir yapuncı, yö-
netmen olarak da sekiz yıldır Türk
opera ve balesine büyük katkılarda
bulunan Yekta Kara'nın. böyle sudan
gerekçelerle, sadece 'Beninı istedikle-
rimiyapmıyor' anlayışı içerisinde gö-
revden alınması Türkiye için büyük
şanssızlık. Bu da çağın gerisinde, ego-
lannı tatmin edemeyen, dengesiz, aşa-
ğılık kompleksli birzihniyetin Kültür
Bakanlığı içerisinde yuvalandığını
gösterir. Yekta Kara'ya sahip çıkma-
mız gerekiyor. Sanat örgütlerinin de
dayanışma gösterip onun adına bütün
sanata ve sanatçılara sahip çıkması
gerekir. Oysa bugün şair başbakan yö-
netimindeki kabine, tavırlanyla, yöne-
timiyle sanata sahip çıkacağı yerde
düşman konumunda görünüyor.
ENGİN CEZZAR: 'Lirik Tarih'
gösterisinin yaratıcılannın da hem ah-
laki hem de yasal olarak telif haklan
vardır. Prodüksiyon ile ilgili birtakım
iddialar olabilir ama yargıya intikal
eder. Zaten Yekta Hanım da davalar açı-
yor. Sanatçılann yaratnklan böyle zor-
balıkla ele geçirilemez.
HALDUNDORMEN: Benceyan-
hş birkarar. Yekta Kara opera için çok
önemli bir insandı. Dışanya açık bir
insandı, becerikliydi. Çok yazık. Kı-
yun gibi geliyor bana. Kendi hesabı-
'Ü*lkemizdeki her başanlı insanı etkisiz bırakmak; kurumlan yeteneksiz
muhterislerin elinde yozlaşıp çürümeye mahkûm etmek maalesef adeta bir devlet
geleneği haline geldi. Istemihan Talay ise bu geleneği pek çok uygulamalanyla
beslemeye kararlı görünüyor.'
ma protesto ediyorum.
TEZCAN YARAMANCI: Çok
üzüldüm. Yekta Hamm İDOB'ta bu-
lunduğu sürede Türkiye'nin kültür ve
sanat hayatına çok büyük hizmetleri
dokundu. Sanatçı kişiliğinin ötesinde
yöneticilik vasıflan da önemli bir ki-
şidir. İDOB'u Türkiye'yi sınırlannın
ötesine taşıyabilmiş ve temsil ettir-
miştir. En son olarak görevden alın-
masma yol açan ve bu süreci başlatan
'Lirik Tarih' gösterisi toplumsal açı-
dan önemli bir sanat olayıydı. Mükâ-
fatlandınhnası gereken bir sanatçının
cezalandınlmasını izah edemedim.
GENCO ERKAL: Karan yanlış bu-
luyorum. Yekta Kara yönetime geldi-
ği günden bu yana IDOB'u inanıhna-
yacak ölçüde geliştirmiş, gurur duya-
cağımız bir kurum haline getirmiştir,
bu gelişimi engellemeyelim. Bir suçu
varsa ki sanmıyorum, onun hesabı ay-
nca sorulabilir. Devlet Tiyatrosu Ge-
nel Müdürü'nün telif haklan yolsuz-
luğu açıkça ortadayken, onu görev-
den almak ne kelime, yaptıklannın
soruşturuhnasıru bile engellemeyi bi-
len Kültür Bakanı'nın, Kara'nın gö-
revden almmasındaki telaşını anla-
mak mümkün değil. Zaten İKSV in-
şaatı ile ilgili tutumu içinde olmak
üzere Bakan'ın son dönemdeki karar-
lannı yorumlamakta da insan gerçek-
ten zorlanıyor.
PANAYOT ABAC1: Yekta Kara bu-
gün tek diplomalı rejisörümüzdür. Yö-
netimindeki İDOB, kapalı gişe temsil
veren tek operamızdır. Bunu, onun
başanlanna borçluyuz.
YILDIZ KENTER: Yekta'yı öğren-
ciliğinden beri tanıyorum. En çahşkan,
sorumluluk duygusu olan, mesleğine
en çok saygı duyan öğrencilerimden-
di. Neden böyle bir tavra hedef oldu-
ğunu anlayabilmiş değilim. Yekta,
FDOB'un yüzünü güldürmüştür ve ba-
şanlı olmuştur. Çok üzgünüm. Emi-
nim bu durum onu daha üstün başa-
nlara hazırlayacaktır mutlaka. Dileğim
de, inancım da bu.
tSHAK ALATON: Çok üzücü bir
olay. Yaratıcı, daha iyisini vermeye
çalışan, mükemmelliği arayan, ener-
ji dolu, gece gündüz çalışan, güzellik-
ler dolu bir insan. Insanlan bu şekil-
de küstürmek ya da bürokratik bir çer-
çeve içinde onlan zedelemek beni üzü-
yor. insan kıymetinin Türkiye'de da-
ha fazla bılinmesi lazım. Hele üretken
insanlann... Yekta Kara'nın ürettikle-
rinden zevk aldım. Bizi yurtdışuıda
çok iyi takdim etti.
DtKMEN GÜRÜN: Kültür Baka-
m'mn 'Lirik Tarih' gösterisini sebep
göstererek îstanbul Devlet Opera ve
Balesi'nin başında olan Yekta Kara'yı
görevinden ahnası üzücü ve şaşırtıcı.
Yekta Kara, yönetiminde bulunduğu
sekiz yılı aşkın sürede bu kuruma çok
şeylerkazandırmış başanlı birisim. Ta-
rih Vakfı, îstanbul Kültür ve Sanat
Vakfı, Yekta Kara... Çok merak edi-
yorum başanyı engellemek acaba bi-
zim yapımızda mı var?
SEÇKtN SELVt: Yekta Kara'ya kar-
şı girişilen dayanaksız hareketi büyük
bir ayıp olarak nitelendiriyorum. Bir
özel projede İDOB sanatçılannın da
yer almış olması kurumun alet edihne-
si anlamını taşımaz, onlan onurlandı-
ncı bir davet anlamına gelir. Bu neden-
le Yekta Kara'yı görevden alma gerek-
çesi olarak öne sürülen iddianın epey-
dirhazn-lanagelenbirkomplonun kul-
pu olduğunu düşünüyorum. Tüm sa-
natseverleri bu ayıbı etkin bir biçim-
de protesto etmeye çağınyorum.
FÜSUN AKATU: Yekta Kara ba-
şında bulunduğu IDOB 'u köhnelikten
kurtanp çağdaş düzeye yükseltmiş,
Istanbullulan Batı'daki opera ve bale
gösterimleriyle buluşturmuş çok ba-
şanlı bir sanatçı-yöneticidir. 'Lirik
Tarih' gösterisi Türkiye'nin yüzünü
ağartacak bir olaydı. Bakanlığın Ka-
ra'yı hiç inandıncı ohnayan neden-
lerle görevden alması, ondan çok, Is-
tanbullu sanatseyerlere karşı yapümış
bir haksızlıktu-. Ülkemizdeki her ba-
şanlı insanı etkisiz bırakmak; kurum-
lan yeteneksiz muhterislerin elinde
yozlaşıp çürümeye mahkûm etmek
maalesef adetabir devlet geleneği ha-
line geldi. tstemihan Talay ise bu ge-
leneği pek çok uygulamalanyla bes-
lemeye kararlı görünüyor. Kaliteye,
seviyeye, çağdaşlığa düşman yöneti-
cilerin hiç anlamadıklan kültür konu-
lanndan ellerini çekmelerini ve ille
de uğraşacaklarsa, sadece birbirleriy-
le uğraşmalarmı dilerdim.
SEVDA ŞENER: Yekta Kara,
ÎDOB'a uluslararası düzeyde sanatsal
nitelik kazandıran üstün yetenekli bir
sanatçı ve yöneticidir. Onun görev-
den uzaklaştmlmasıyla seyirciye hak-
sızlık ediliyor. Nedense en çok kıyı-
ma uğrayanlar en çok iş çıkaranlardn".
RENGtM GÖKMEN: Yekta Kara
ile genel müdürlük yaptığun yıllarda
birlikte çahştık. Büyük gurur duydu-
ğum bir arkadaşnndu'. Ben görevden
aynldıktan sonra da yaptıklannı tak-
dirle izledim. Çalışmalannın Devlet
Opera ve Balesi'ne büyük katkılan
obnuştur. Bu anlamda zor bulunan bir
sanatçı ve yöneticidir.
METE ÜĞUR- Yekta Kara çok ya-
rarlı hizmetlerde bulundu.Kara'nın
çok dürüst bir insan olduğunu ve yap-
tığı bir işte herhangi bir çarpıklık ol-
madığını söylemek isterim.
MELİSA GÜRPINAR: Tek başına
bu kadar emek vermiş bir insana bu
yapıunamalıdır. Devlet Tiyatrosu için-
de, devletin zaranna çalışan birçok
insan varken, Yekta Kara'ya yapılan
çok adaletsiz. Bu gidişattan 'korkuyo-
nım' dersem abartmış olmayacağun.
ATAOL BEHRAMOĞLU: Yekta
Kara yönetiminde İDOB, müzelik ol-
maktan çıkarak günlük yaşamlanmı-
za güzellikler katmıştı. Şimdi korka-
nm ki yine müzelik olacak.
BETÜLMARDİN: Son yıllarda kül-
türe yaptığı hizmetlerden dolayı Yek-
ta Kİra'yı her zaman alkışlamak iste-
rim. Türkiye'de maalesef insanlar hak-
kında fikirler çok çabuk oluşuyor. Olay-
lann iç yüzü bilinmeden insanlar yar-
gılanıyor. Ama eninde sonunda bu olay
da temize çıkacaktu". Yekta Kara değe-
rinden bir şey kaybetmemiştir.
37. Altın Portakal Film Festlvall
Sekiz film için
başvuru yapıldı
KültürServisi-37 Al-
tın Portakal Film Festi-
vali Antalya'da 1 -5 Ekim
tarihlerinde gerçekleşti-
rilecek. Bu yılki teması
'Banş' olarak belirlenen
festivalde yanşmalar
Ulusal Uzun Metraj ve
Uluslararası Kısa Film/
Video yanşmalan olmak
üzere 2 dalda yapılacak.
FiMz Akın, Kadir tna-
nır, Sümer Tilmaç, Or-
han Günşiray, Zülifü LJ-
vaneli ve Orhan Ak-
soy'un 'Yaşam Boju
Onur Ödühı" alacağı fes-
tivalde geçen yıl Münir
Ozkul'a emanet edilen
YıkhnmÖnalAnıÖdü-
Iû' bu yıl tsmet Ay'a ve-
rilecek.
Aynca, festival kap-
samında Kemal Sunal
ve Hayati Hamzaoğlu
için anma programlan
ve belgeseller düzenle-
necek. İlk kez çocuk yıl-
dızlann halkla buluştu-
rulacağı program içeri-
sinde ise Parla Şenol, Se-
zer tnanoğiu.ÖmerDöo-
mez, İhsan Küçüktepe
ve Mine Çayıroğhı ken-
tin değişik yerlerinde si-
nemaseverlerle söyleşe-
cek. 'KöydeSinemaŞen-
liği' adı altında çevre
köylerde oluşturulacak
açüc hava sinemalan ile
önemli filmlerin tekrar
gösterimleri gerçekleşti-
rilecek.
Uzun metrajh film ya-
nşmasına 14 filmin ka-
tılımının beklendiği fes-
tivale şimdiye dek Er-
sin Pertan'ın 'Acı Gö-
nûl', AnfYümaz'ın 'Ey-
lül Fırünası', Zeki Ök-
ten'in'GükGüle', Seç-
kin Yaşar'ın 'Sevgilim
istanbuJ', Nesli Çölge-
çen'in 'Üçlü Oyun',
Omer Kavur'un 'Me-
lekler Evi', Derviş Za-
im'in 'Ffller ile Çimen'
ve Tunç Başaran'ın
'Abuzer Kadayıf' adlı
filmlerinin başvurulan
ulaştı.
Sektör temsilcileri,
akademisyenler ve eleş-
tirmenlerden oluşan jü-
ride ise, Orhan Aksoy,
Prof. Dr. Yüksel BingöL
Sabahartin Çetia Celal
Çimen, Prof. Dr. Ünlen
Demiralp, Tanju Gür-
su, Abdurrahman Kes-
kiner, Nur Sûrer, Yal-
çm Tura, Uğur Vardan
ve Artun Veres yer ala-
cak.
Leyla Gencer Şan Yanşması
B •Kültür
Servisi - Bu yıl
üçüncüsü
düzenlenen
'Yapı Kredi
Uluslararası
Leyla Gencer
Şan Yanşması'
29 Ağustos - 4
Eylül 2000
tarihleri
arasında
gerçekleşecek.
Cemal Reşit
Rey Konser Salonu'nda yapılacak yanşmanın yaş
sının ise 18-32 yaş olarak belirlenirken bütün ses
gruplanndaki (soprano, mezzosoprano, kontralto,
tenor, bariton, bas) katıluncılara açık bir yapısı
var. Başvurulann 18 Ağustos cuma gününe kadar
yapılması gerekiyor. Her ulustan yanşmacıya
açık olan yanşma, 'eleme, yan fınal, final' olmak
üzere üç aşamadan oluşuyor. Jüride ise Italya,
Fransa, Avusturya'nm önde gelen operalannın
genel müdür ve sanat yönetmenleri
bulunuyor.Yanşmayı yurtdışındaki sayılı opera
dergilerinin temsilcileri de izleyecekler. tlki 1995,
ikincisi 1997 yıhnda düzenlenen yanşma geçen
yıl deprem nedeniyle ertelenmişti.
5 milyon dolarlık poptre
• SYDNEY (AFP) - Ingiliz gemici James
Gook'un portresi 5 milyon dolara Ganbera Ulusal
Portre Galerisi tarafından satın alındı. 218 yıllık
portre, Avustralya'nın şimdiye kadar sahip
olduğu en pahalı yapıtı oldu. Yapıt için ödenen
para, geçen yıl Avustralya Ulusal
Müzesi tarafmdan satm alınan çağdaş
sanatçılardan David Hockney'in 'Grand
Ganyon'undan daha büyük bir miktar olarak
sürpriz oldu. Ünlü kâşifîn portresinin ressam
John Webber'e ait olduğu bildirildi. Resim
bugüne değin geçirdiği süreçte birçok el
değiştirmiş. Bu hafta içinde Sydney'e getirilen
resim, önümüzdeki günlerde Başbakan John
Howard'ın da katıhmıyla Çanberra Galerisi'nde
sergilenmeye başlayacak.
Aktör Anatoly RomasMn öldü
• MOSKOVA (AFP) - Rus aktör Anatoly
Romashin Moskova yakınlanndaki evinin
bahçesinde bir ağacı keserken ağacm devrilmesi
ile yaşama veda etti. 69 yaşmdaki oyuncu, 1977
yıhnda Nikita Mikhalkov'un yönettiği 'An
Unfinished Piece Player for Piano', Elem
Klimov'un 'Agony' filminde Çar Nikola ve
'Rasputin'de Sibiryalı rahip Gregory Rasputin
rolleri ile tanınıyordu.
Tom Hanks, Sam Mendes'm
yeni filminde rol alacak
• LONDRA
(AFP) - Oscar
ödüllü yönetmen
Sam Mendes, ünlü
oyuncu Tom
Hanks'i yeni
filminde
oynamaya ikna
etti. 'The Road to
Perdition' adlı
fıhnde Hanks,
kansı ve iki
çocuğunu
öldürenlerden öç
almaya çalışan bir
gangsteri
canlanduacak.
Mendes,
Tom Hanks'i
'Er Ryan'ı Kurtarmak', 'Philadelphia'
fihnlerindeki gibi zor rollerde çok başanlı
olduğuna inandığı için özellikle istediğini belirtti
ve "Hanks, acımasız bir tetikçiyi oynayacak.
Onu şimdiye kadar oynadığı tüm rollerden
farkh, hiç alışmadığınız bir biçimde
göreceksiniz" dedi.