Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
H1 AĞUSTOS2000CUMA**** CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
tetant
Edirne
PB 25 Adana
Samsun A 26 Mersın
Kocaeli B 28 Trabzon Y 26 Dıyartoakır
Çanakkale PB 28 Giresun PB 26 Şanlıurfa
Izmir A 32 Ankara PB 33 Mardin
Manisa A 34 Eskişehir Y 30 Siirt
Aydın _A 34 Konya A 34 Hakkân
Denizli A 36 Sıvas A 30 Van
Zonguldak Y 26 Antalya A 31 Kars B 29
,£^"3 Parçalı bukrtlu
Doğu Karadenız'ın
doğusu, Marmara'nın
kuzey ve doğusu, Ba-
tı Karadeniz'in batısı
ıle Eskişehir, Afyon ve
Kütahya çevrelen sa-
ğanak yağışlı, ötekı
yerter az bulutlu ve
açık geçecek. Hava
acakiığı yağış alan ke-
simlercte biraz azala-
cak. Öteki yerlerde
değışmeyecek.
IS MERKEZLE
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
PB
PB
PB
PB
PB
1/
17
21
24
21
23
27
26
Münih PB 27 Zürih
Bertin
Budapeşte
Madrid
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
B
Y
B
PB
PB
B
PB
24
28
30
29
30
21
30
31
PB 28 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
A
A
A
A
A
A
A
A
21
36
30
39
32
36
33
32
A 37
t Çok buluttıj ' Yağmuriu Kart k Gofc gurultulu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
ri mi dönüyor? Yoksa Ecevit, başka hesaplan gün-
deme getirmek, gerçekleştirmek için KHK'yi biraraç
gibi kullanmayı mı yeğliyor?
Elbette bütün bunlar belli degil. Ancak ufak biraraş-
tırmayla, Başbakan'ın Bakanlar Kuaılu salonundaki
açıklamalannda özellikle önemsenmesi gereken bir ko-
nuda doğaılan söylemediğini saptamak olanaklı.
Ecevit'in konuşmasında kamuoyuna pompaladığı
ve saptırdığı gerçek nedir? Başbakan, KHK hakkında-
ki hükümet kararını açıkladıktan sonra, bir soru üzeri-
ne, "Cumhurbaşkanı'nın dün kendisiyle konuşmaya
gerek görmediğini" söyledi.
Hatta dün olduğu gibi gelecek haftaki görüşmeyi de
"iptal ettiğini" özenle ifade etti.
Ecevrt bu konuyu öylesine açıkladı ki, dün KHK için
sanki konuşma isteminde bulunmasına karşın Cum-
hurbaşkanı, "Görûşmeye gerek yok" diye istemi geri
çevimnişti.
Oysa gerçek şu: Cumhurbaşkanı Sezer, geçen çar-
şamba günü saat 17.00'den sonra özel kalemi aracılı-
ğıyla Başbakanlık Özel Kalem Müdürü'ne "Cumhur-
başkanı 'nın perşembe günü Istanbul'a gideceğini, ko-
nuşulması gereken konu veya konular varsa perşem-
be günü yapılacak görüşmeyi bir gün önceye alabile-
ceklerini" bildirdi. Böylece Cumhurbaşkanı her hafta
perşembe günü Başbakan'la yapılan haftalık mutat
görüşmeyi bir gün önceye almayı Başbakan'a iletti.
Üstelik Çankaya, gelecek haftaki mutat görûşmeye
"gerek görmediği" gibi bir bildirimde de bulunmadı.
Ecevit'in Bakanlar Kurulu karannı açıkladığı sırada
Çankaya'nın görüşmetalebini reddettiğini içeren doğ-
ru olmayan bir açıklama yaparak yeni bir olay yarat-
masındaki nedenler bilinmiyor.
Ecevit'in görüşme istemlerinin geri çevrildiğini açık
seçik ortaya koymasından ve bu konunun iletişim or-
ganlarında genış yer almasından hemen sonra Çanka-
ya, kuşkusuz haklı olarak çarşamba günü Başbakan-
lığa yapılan bildihmi dün bir kez daha Başbakanlığa
anımsatmak zorunda kaldı.
Buna karşın Başbakan, kimi TV'lere verdiği özel de-
meçlerde görüşme isteklerinin iptal edildiğini içeren
bilgide nedense direndi.
Ecevit'in böyledavranması bilgi noksanlığı veyayan-
lışlığından mı ileri geliyor, yoksa bir rahatsızlığın sonu-
cu mu bu türiü ciddi bir yanlışlığa sapıyor, böyle dav-
ranıyor, şu anda bu olasılıklara yanıt bulunamıyor.
Ne olacak?
Şimdi Ecevit'in son açıklamasıyla ortaya çıkan man-
zaraya göz atarak kimi olasılıklara değinelim.
Her şeyden önce Başbakan; son açıklamasıyla KHK
içeriğinde bir yasa tasansını TBMM'ye gönderme gü-
cünde olmadığını doğruladı.
Acz gösterdiği, TBMM'de çözemediği bir konuyu
-Çenkaya'-da sonuçlandırmayı-on plana alıyor. Fakat,
Çankaya ile arasındakı anayasal görüş ayrılıklanndan
kaynaklanan gerginliği tırmandınrken Sezer'in anaya-
sada yer alan yasalarla ilgili 15 günlük süreyi KHK için
de başlattığını öne surüyor. Sonuçta, Çankaya'ya ikin-
ci çıkışında KHK'yi Cumhurbaşkanı'nın artık imzalamak
zorunda olduğunu kesin bir dille ilan ediyor.
Ne ki, kimi gerçekleri yine görmemezlikten geliyor.
Cumhurbaşkanı KHK'yi geri göndermedi. Başba-
kanlığa gönderdiği yazıda "KHK'yi imzalamayacagım"
bildirdi. Bu, bir.
Iki: Cumhurbaşkanı'nın imzası olmayan bir kararna-
menin "tekemmül etmiş olmayacağının altını özenle"
çizdi.
Üç: KHK'den söz ederken "kararname" değil, "tas-
lak" deyimini kullandı.
Kuşkusuz bu saptamalann bir dördüncü noktası var,
o da hükümet karan karşısında Cumhurbaşkanı Se-
zer'in ne yapacağını içeren soru.
Cumhurbaşkanı'nın KHK'yi imzalama olanağı görül-
müyor. Hatta Çankaya'nın, karamameyi ikinci kez sa-
hibine geri gönderirken yazacağı bir yazıda, "bundan
sonra da imzalama beklentisine kapılınmamasını" ifa-
de etmesi bile ciddi bir olasılık.
Derin devlet çevrelerinde şöyle bir gezintide; Cum-
hurbaşkanı'nın tepe noktalannda görev yapan asker-
sîvil otoritelere günler boyu anayasaya aykınlığına inan-
dığı karamameyi imzalamayacagım açık bir dille söy-
lediği saptanabilir.
O kadar ki bu denli açık konuşmaya tanık olanlar;
KHK'nin onayını isteyen başta Genelkurmay Başkanı,
MHP lideri Bahçeli ve Cumhurbaşkanı görüşünü bir
kez daha ortaya koyunca oradan uzaklaşan Ecevit...
Cumhurbaşkanı'nın KHK'yi imzalamayacagım görü-
yor, biliyor ve buna karşın bilinmeyen nedenlerle
"KHK'nin arkasında durma karan alarakyeni bir olay"
yaratıyor.
Cumhurbaşkanı dün öğleden sonra "bir" otomobi-
le bindi. Eşiyle birlikte birkaç günlüğüne Istanbul'a git-
ti. Orada pazartesiye kadar kalacak ve sonra, Başba-
kan'ın da bildiği program gereği 17 Ağustos yıl-
dönümünde deprem bölgesine gidecek.
Eee sonra? Sonrasını Ecevit düşünecek.
Milas'ta define
• Baştarafi 1. Sayfada
1580-1610 yıllannaait 20
binden çok sikke bulundu.
Prof. Dr. Rahmi Hüse-
yinÜnal başkanlığında ya-
pılan kazıda bulunan sik-
kelerden ilk belirlemelere
göre 722'si Avusturya-
Macaristan, Ispanyol ve
Burgonya Düklüğü'ne ait
sikkeler olarak belırlenir-
ken, dığerlennin Osmanlı
padışahlanndan III. Meh-
met, I. Ahmet ve II. Se-
lim'ın adını taşıyan Os-
manlı akçeleri olduğu an-
laşıldı. Menteşeoğullan
Beyliği'nin yönetim mer-
kezı olan Beçin'de 1995
yılından bugüne kazı ça-
hşmalannı sürdüren Prof.
Ünal başkanlığındaki
ekıp, çok sayıda gümüş
sikke buldu. Bir buğday
tüpünün ıçinde saklanır-
keı. yangın sırasında kü-
püs kınldığı ve buğdayla-
nnda yandığı anlaşıldı.
Tümü gümüş olan sik-
kelerin 722'sinin Avustur-
ya-Macaristan, lspanya
krallıklanyla Burgonya
Düklüğü'ne ait olduğu,
223"ünün ise 1580-1610
yıllan arasında bastınlmış
olan ve Osmanlı padişah-
lanndan III. Mehmet'in
aduıı taşıyan gümüş Os-
manlı akçelen olduğu sap-
tandı.
Bir başka odada da 20
bin dolayuıda gümüş akçe
daha bulundu. Yapılan ilk
incelemelerde bu akçele-
rin de diğerleri gibi 1580
ile 1610 yıllan arasında
bastınldığı ve Osmanlı pa-
dişahlanndan III. Mehrnet
ile I. Ahmet'uı adını taşı-
dığı, bir akçede ise II. Se-
lim adıntn bulunduğu sap-
tandı.
Bulunan sikkeler ilk te-
mızliğı yapıldıktan sonra
Milas Müzesi'nde koruma
altuıa aluıdı. Aynca kazı
alanı jandarma tarafindan
korunma>a başlandı.
Elektrik zamınıııa çifte dava
• Baştarafi 1. Sayfada
nın söylendiği gibi lüks yaşayan
azuılığı değil, ortalama ve dar ge-
lirli aileyi etİdleyeceğine dikkat
çekerek bakanlık ve TEDAŞ
aleyhine Danıştay'a başvurdu.
CHP Ankara II Başkanı Levent
Gök de, 'idarenin takdir yetkisj-
ni kötüye kullandığı, yurttaşlann
haklan ve anayasanın ihlal edildi-
ği' gerekçesiyle bölge ıdare mah-
kemesine dava dilekçesini sun-
du. Elektrik zammı, su ve doğal-
gazda peşin ödeme kararnamesi
için imza kampanyası başlatan
Işçi Partisi (ÎP) Izmir fl Yöneti-
mi ise "Siyasi iktidar sahipleri;
holdinglerin, rantiyenin, vurgun-
cunun devleti soymasını önleye-
miyor, acısını halktan çıkanyor"
dedi.
Hukukun Egemenliği Derneği
Genel Başkanı Erdem Akyüz,
Türkiye genelinde 17 milyon ko-
nutun elektrik abonesi olduğu,
her konutun 4 kişiden oluştuğu
kabul edildiğinde getirilen gizli
zammın tûm Turitiye'yi ilgilen-
dirdiğine dikkat çekti. Akyûz, bu
uygulamanın abonelerin çok azı-
nı etkileyeceği açıklamalannın
yanıltmaya yönelik olduğunu
vurgularken bu zammın enerjide
darboğaza girildiği için yapıldı-
ğı söylemlerini de haksız olarak
nitelendirdi. Akyüz, şöyle konuş-
tu: "Ayda elektrik tüketimi 150
kikıv-atsaati geçen kesim, Türid-
ye'nin belkemiğiııi oluşturuyor.
100 metrekare bir evde gûnde or-
talama 4 saatten 100 vathk 6 am-
pul harcaması 87, buzdolabı 50 ve
günde ortalama 7 saat çahşan bir
tetevizyon 23 küovatsaat elektrik
tûkethor. Ailenin ütu, elektrik sü-
pûrgesi, çamaşır. bulaşık maktne-
» ve şofben kullandığı göz önüne
ahnırsa eiektrik tüketiminin 150
kilov-atsaatin üstünc çıkması kaçı-
nıimazdır. TEDAŞ'ınözel sektör-
den 200 trOyon Hra, kamudan 400
trihon Kra>ı aşan alacağj var. Tab-
sil edilemeyenbu alacağın orta ge-
hrb ya da dar getirti bir vatanda-
şın sırtma yûklenmesinin biçbir
hakfa ve adil yönü oiamaz."
CHP Ankara tl Başkanı Levent
Gök de, asgari yaşam standardı
için kullanılması zorunlu elektrik
miktannın 250 kilovatsaat oldu-
ğunu, bu miktann içine günlük
en temel araçlann kullanımının
girdiğini bildirdi. "Kanuni yû-
kfimlûlûklerimizi yerine getirip
aboneolduğumuz elektrik tüketi-
minde standart bir yaşam sûrdü-
rebilecek enerjiyi üretmek sosyal
devletin başbca görevidir" diyen
Gök, enflasyonla mücadelede
görevden kaçan hükümetin,
olumsuz etkileri yurttaşlann üze-
rine yıkmaya hakkı olmadığını
söyledi. Gök, anayasadaki sosyal
devlet ilkesinin, "devletin, jıırt-
taşlannın asgari temel ihtiyaçlan-
nı karşılamak için planlamalar
yapmasmı" zorunlu kıldığına
dikkat çekerek, TEDAŞ'ın işle-
minin haksız olduğunu, sosyal
devletten uzaklaşıldığını ve ana-
yasanın ihlal edildiğini vurgula-
dı. Işçi Partisi îzmir II ÖTgütü ise
Kemeraltı girişinde, elektrik, su,
doğalgaz, telefon, cep telefonu,
akaryakıt gibi alanlarda dar gelir-
li yurttaşlardan haksız kazanç el-
de edilmesine tepki göstermek
amacıyla imza kampanyası baş-
lattı. IP Izmir II Başkanı AK Kar-
şüayan, hükümetin hazırladığı
Yerel Yönetimlerle ilgili
KHK'nin "zam ve soygun karar-
namesi" olduğunu savunarak,
" Yûzde 50'lik elektrik zammı> la
da dar getirti yurttaslaraadetaya
elektrik kullanmayın ya da bütün
maaşınızı buraya verin' deuiyor"
dedi.'Karşılayan, yerel yönetici-
leri de haksız uygulamaya karşı
çıkmaya çağırarak şöyle konuştu:
"Enflasyonu düşüreceğiz iddi-
asında bulunan DSP, MHP,
ANAP iktidan halkı ezmeye de-
vam ediyor. tşçiye, memura,
emektive dûşûk nıaaş, dûşûk ta-
ban fiyaü; tüketim maddeleri fi-
\ atlanna yüksek zam. tşte hükü-
metin polîtikası budur. Elektriğe
jüzde 50 zam karannın ardından
su ve doğalgazda peşin ödeme ka-
ran geliyor. Yeni haznianan ka-
rarnameyie yurttaş, su ve doğal-
gaz kullanmadan bir a> önce pa-
rasını ödeyecekmiş. Buna haksız
kazanç denir. Bu uygulama dar
gelirti yurttaslara zulümdür. Iz-
mir'de 13 katrilyon tirahk hayati
ihracat operasyonu yapıhyor. Bir
süre önce 6 bankanm kasası sa-
hipleri tarafindan boşamku, za-
ran devlet ödedi. Siyasi iktidar sa-
hipleri Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz;
hoklinglerm, rantiyenin, vurgun-
cunun devleti soymasuu önleye-
mivor, acısını halktan çıkanyor.
Bütün yıırttaşlan bu kararlann
iptali için yargı voluna başvur-
maya çağaiyonız."
Demirbank'ta toren
Cıngıllıoğlu
toprağa
veriliyor
İstanbul Haber Servisi -
Cıngıllı Holding ve Demir-
bank'm kurucusu ve Yöne-
tim Kurulu Başkanı Nuri
CuıgüüoğJu, bugün Karaca-
ahmet-Mezarhğı'nda topraga
verilecek.
İstanbul Vaniköy'deki
evinde önceki gün hayatıru
kaybeden Nuri Cıngıllıoğlu
için bugün Levent'teki De-
mirbank Genel Müdürlü-
ğü'nde tören düzenlenecek.
Cıngılhoğlu'nun cenazesi,
Teşvikiye Camii'nde öğleyin
kıhnacak cenaze namazının
ardından Karacaahmet Me-
zarhğı'nda defnedilecek.
1922 yılmda Kayseri'de
dünyaya gelen Nuri Cıngıllı-
oğlu, ortaöğrenimini Ankara
Taş Mektep'te tamamladı,
1940 yılmda Istanbul'da
Yüksek Bankacıhk ve Muha-
sebe Enstitüsü'ne girdi.
Yükseköğrenimi boyunca
Perşembe Pazan'nda demir
ticaretiyle uğraşan Cıngıllı-
oğlu, 1953 yılında sermaye
ağırlığı ailesinde olmak üze-
re çoğunluğu demir tüccarla-
nndan oluşan 79 ortakla De-
mirbank'ıkurdu.
Cıngıllıoğlu, 9. Cumhur-
başkanı Sükyman Demird'in
teşviki ile 1995 >ılında Kay-
seri Erciyes Üniversitesi'ne
Fen ve Edebiyat Fakültesi bi-
nalannı kazandırdı.
Erciyes Oniversitesi'nden
fahri doktora unvam alan
Cıngıllıoğlu, Devlet Üstün
Hizmet Madalyası ile de
onurlandınldı.
terÖrÜn6 prOteStO Tekirdağ'da 2 Ağustos Çarşamba günü meydana gelen rrafik kazasmda
vaşamlannı yitiren Yıldız Teknik Cniversitesi Mimaruk Fakültesi öğrencisi Güzin A> şe Tosun ile Kimya Meta-
hırji öğrencisi Etif Ergün için arkadaşlan dün okul bahçesinde basın açıklaması >aptı. Öğrenciler, arkadaşla-
rmı, 'kaza'ya değil 'cinayet'e kurban verdiklerini befarttiler. Bazı veiilerin de destek verdiği öğrenciler daha son-
ra Mimarhk Fakültesi'ne giderek arkadaşlannm oturduğu sıralara çiçek bırakülar. (KADER TUGLA)
'Trafik canavarı' mucider
AYŞESAYIN
ANKARA - Her yıl yüzlerce in-
sanuı yaşamını yitirdiği trafik ka-
zalannm nedenlerini araştırmak
için yerinde incelemelerde bulun-
mak üzere 'Şx)Dara düşen" millet-
vekilleri, "mucitsoförlerin'' geliş-
tirdiği "denetimden kurtulma"
yöntemlen karşısında şaşkına dü-
şerken trafik polislerinin ilginç
rüşvet istekleriyle karşılaştılar.
TBMM Trafik Güvenüği Araştır-
ma Komisyonu üyelerinin, zaman
zaman "kimliklerini gizleyerek''
yaptıklan trafık denetimleri sıra-
sında, gerek sürücülergerekse tra-
fik polisleri, bazı yollarda "taz B-
mhinin arttırümasmı'' istediler.
Denetimler sırasında çok sayıda
yurttaş ise "trafik cezasınm artn-
nhnasuun sadece rüşvet tarifesini
artnracağı*' görüşünü ilettiler.
DSP'li Komisyon üyesi Cahit
Savaş Yazıcı. çeşitli bölgelerde
yaptığı trafik denetimlerine ilişkin
tanıklık ettiği olaylan, komisyona
sunmak üzere "rapor" haline ge-
tirdi. Hafta sonu tstanbul'da topla-
nacak komisyona da bu denetim
sonuçlannı sunacak olan Yazıcı,
"trafik sorununa çözüm için wni
kurallar ve cezalar koymak yerine
mevcut kurallann tam olarak uy-
gıılanmflsının sağlanmasmı" öner-
di. Yazıcı, raporunda özetle şu de-
ğerlendiımelere yer verdi:
- Mevzuattaki hız suurlannm ba-
zı yoüar için yeniden gözden geçi-
rihnesi gerekmektedir. Ankara-Es-
kişehir kara>t>hı Poladı mev kiinde
radarla yapılan hız kontroUerinde
cezalar Lstisnasız uygulannor. An-
cak yapılan denetimde mevzuatta
yazüı hız suıın daha düşük olması-
na rağmen trafik polisleri, 120
km/saat hızdan yukan hızbır için
ceza uygulamasında bulunuyor.
Trafik potisleri ve araç sürücüİeri,
teknolojik getişmelerden dolayı ba-
nyoUardakihızsınırlannıntekrar
gözden geçirilmesini istemektedir.
- Teknoloji gerektiren denetim-
lerin yetersizliğinin yanında bir de
bu denetimlerden kaçınmak üzere
çok sayıda "radar önleyici ciha-
zm" da gürnrüklerimizden geçiri-
lerek kullamldığı biliniyor. Yani
teknoloji, kullanılmaması gere-
kenlerce kullanılmaktadır. Trafik
ihlali yapacağını önceden varsa-
yan ve bunun önlemini önceden
alma ihtiyacı duyan insan tipleri-
nin varhğı ancak, ciddi psikolojik
bozukluklarla açıklanabilir.
- Trafik polisleri otobüs sürücü-
lerininyapoğıhilelerietakografici-
hazlannın gerçek hızı göstermesi-
ni engellediğini belirtmektedir.
MHP'de kongre öncesi çatışmaANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Sonbaharda yapılacak büyük
kongre öncesinde MHP'de yaşa-
nan iç kavga büyüyor. Eski Anka-
ra il ve ilçe yöneticileri bugün bir
basın toplantısı düzenleyerek
kongrelerdeki tavn nedeniyle
MHP yönetimini protesto edecek.
Eski Çankaya Ilçe Başkanı Bay-
ram Kûçük, birçok partilinin üye-
liklerine son verildiğini belirterek
kongrelerde önseçimlerin engel-
lenmeye çalışıldığını söyledi. Kü-
çük, MHP Genel Başkan Yardun-
cısı ŞevkatÇenn i suçla-
dı.
Bir grup eski MHP'li
il ve ilçe yöneticisi bu-
gün bir basın toplantısı
düzenleyerek parti yö-
netimini protesto ede-
cek. Eski MHP Çankaya
Ilçe Başkanı Bayram
Küçük. partinin kurucu-
su il ve ilçe başkanlan
yöneticilerin parti
lerce partilinin bu nedenle mağdur
olduğunu söyledi. MHP Genel
Başkanı DevletBahçefi ve bazı yö-
neticilerin bu durumu 'yenüeşme'
olarak nitelendirdiklerini vurgula-
yan Küçük, "Böyle bir yenüeşme
ohnaz. Biz,diğerierigibikozmopo-
lit bir parti değiktik, ideatist fildr-
lerin sahipteriyiz. Yapılmakistenen
şeyefirsatvermeyeceğiz" dedi.
Türkiye genelinde il ve ilçeler-
de üyeliklerin sınıriandınldığını
anlatan Küçük, "Benim ilçe baş-
kanhgım döneminde Çankaya'da
3 bin civannda ka\Tth.üyemiz var-
dL Şimdi Keçiören'in 50 bir üyesi
vardL Ankaratl BaşkanıYaşar Yıl-
dınm, komığunu sağJamlaştırmak
için eski ülkücü ve MHP\e gönül
venniş arkadaşlanmızı dışladı.
Ocaklarda yaşı 22'yi geçmeNcn in-
sanlan il delegesi yaptı. Önseçim
yapdmaması için üye kayıtlan 399
ile smıriandırildı. Bizim kuşağm
kendisine o\ venne>eceğini bildiği
için çocuklardan üye yaparak ken-
di koltuğunu garantilemek isthor.
Türkiyegenelinde bu uygulamaya-
Üç MHP milletvekiline tezkere
ve
üyeliklerine son verildi-
ğini belirterek yüz bin-
ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Eski
Devlet Bakanı, MHP Aksaray Milletveküi
Sadi Somuncuoğhınun cumhurbaşkanlığı-
na adayhk başvurusu sırasında yaşanan olay-
laria ilgili olarak 3 MHP milletvekilinin do-
kunulmazlığının kaldınlmasına ilişkin Baş-
bakanlıktezkeresi TBMM Başkanlığı 'na su-
nuldu.
Tezkerede, MHP Ankara Mületvekili ve
Genel Başkan Yardımcısı Şevkat Çetin, Or-
du Milletveküi Cemal Engjnyurt, Yozgat
Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı
Ahmet Erol Ersoy'un, siyasi özgürlüğü tah-
dit, görevli memura müessir fiil, hakaret,
dehdıt ve ızrar suçlannı işledikleri gerekçe-
siyle dokunulmazlıklannın kaldınlması is-
tendi. Dokunulmazlık tezkeresi, TBMM'nin
yeni yasama yılına başlayacağı 1 Ekim'de,
görüşüleceği Anayasa ve Adalet Kanna Ko-
misyonu'na gönderilecek.
pıhyor" dedi.
Uye kayıtlannı ve kongreleri
MHP Genel Başkan Yardımcısı
Şevkat Çetin'in organize ettiğini
kaydeden Küçük. "Kendi i$tedG@
kişileri getirmekiçin böyle bir yön-
tem uyguhryor" dedi. Küçük, bazı
parti yöneticilerinin "Sizbizim fah-
ri üyelerimizsiniz, ama büyük
kongreden sonra tekrar kongreleri
yapıp sizleri tatnün edeceğiz
r
' dedi-
ğını belirterek "Biz bu haksızhkla-
n kamuo\una duvTiracağE" dedi.
MHP yönetimınin uygulamala-
nnın parti içtüzüğüne
aykın olduğunu da kay-
deden Küçük, "Tüzüğe
göre bizter hâlâ üyeyiz.
Yeni yapılanlar resmi
üye bile değüler. 3 ay ön-
ceden üye oimak gereki-
yor. Gecenin karanhğm-
da kimsenin haberi ol-
madan delegeleri behrle-
diler. Delegeohnayan ar-
kadaşlan bile kongre
salonlanna almadılar"
diye konuştu.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
"Sorvşturma derinleştirildikçe, yolsuzluğun baş-
langıç terihi de dehnleşiyor!"
Kısacası ortaya çıkanlan olaylann ortak özellikle-
rinden biri de operasyon konusu olumsuzluğun uzun
süredir devam ediyor olması.
Bu noktada şu soru akla geliyor:
Bizim ülkemizde denetim mekanizması diye bir
şey yok mu? Bu olaylar neden zamanında yapılan
denefmle fazla zarar vermeden önlenmiyor?
Sorulan arttıralım:
- Gümrüklerimiz, ekonomi kuruluşlanmız, holding-
lerimiz denetim mekanizmasının hedefleri olduğu-
na göre, denetim elemanları bu kuruluşlara gidip
görevini yapmadan geri mi dönüyor?
- Denetim elemanlan gerekli raporlan en ince ay-
nntılanna göre hazıriayıp getinyor da bağlı oldukla-
n kurum mu rafa koyuyor?
- Teftiş kurullanndan hesap uzmanlanna, denet-
leme kurullanndan Sayıştay'a kadar denetim ku-
rumlan işlevini yerine getinyor da siyasi iktidartar mı
soruşturma saftiasını engelliyor?
- Bir kurumla ilgili olumsuz rapor geldiğinde he-
men brr başka denetim kurumu devreye girip "öyle
değildir, böyledir" raporu mu düzenleniyor?
- Raporiar sonrası soruşturma yapılıyor da iş ört-
bas mı ediliyor?
Devlet Denetim Elemanlan Derneği'nin "Dene-
tim" adlı dergisinin son sayısını okuyunca yanıt şu
oluyor
- Yukandaki şıklann tümü geçerli!
Denetim elemanlan deyim yerindeyse, denetim
mekanizmasını da denetlemişler, olumlu-olumsuz
tüm yönterini ortaya koymuşlar. Tablo ise hiç de iç
açıcı değil.
Yerinde say-ıştay!
1994 yılmda Berlin'de çalışmaya başlayan Ulus-
lararası Şeffaflık Kurumu, yolsuzluğun en yaygın ol-
duğu 54 ülkeyi incelemeye aldı. Türkiye, 22. sırada.
İlk beş ülke şöyle sıralanıyor:
Nijerya, Pakistan, Kenya, Bangladeş, Çin.
Kurum, gelir dağılımındaki uçurum arttıkça yol-
suzluklann da arttığını gözlemlemiş. Bir başka göz-
lem de şu:
Yolsuzluklan önlemek için çıkanlan yasa ve karar-
name arttıkça yolsuzlukla mücadele güçleşiyor!
Türkiye'ye dönersek... Denetim kurumlanmızı da-
ha işlevsel hale getirmek gerekiyor.
Sayıştay denetim mi yapıyor yoksa yerinde say-
ıştay mı?
Teftiş kurullan bağımsız denetim mi yapıyor yok-
sa bunlar rapor sipariş kurullan mı?
Devletin denetleme kurullannın işlevi hazırlanan
raporlan işleme koymak mı yoksa rapor demetleme
kurumu olarak mı çalışıyorlar?
Sözünü ettiğimiz kurumlar içinde işini gerçekten
hakkıyla yapanlar da var. Ancak alınmasınlar, genel
görünüm böyle...
Denetleme deyince aklımıza ilk yolsuzluk geliyor.
Denetlemeden sorumlu kişi bir kurumu incelemeye
almışsa, yolsuzluk var mı yok mu bakar, ona göre
işlem yapar! Oysa gerçek anlamda denetim, verim-
liliğin arttınlmasını da içeriyor. Daha da derine gitti-
ğimizde "aydınlanma" hareketinin kökeninde yatan
unsurlann başında, denetimin geldiğini görüyoruz.
Halk, krala çıkışıyor:
- Bizden aldığın vergileri nerede harcıyorsun, bil-
mek istiyoruz!
Bu bakış beraberinde parlamenter sistemden büt-
çe yapılanmasına kadar geniş bir kurumlar yelpa-
zesini getiriyor.
Ülkemizde pek çok kurum gibi denetim de ne ya-
zık ki yozlaştınldı.
Geçen gün bir haber vardı; Dünya Bankası, Tür-
kiye'de yolsuzluğun önlenmesine yönelik projeler
için kredi açmış!
Haberi okuyunca aklıma ilk şu geldi:
Bu yolsuzluğu önleme kredisini iyi denetleseler de
yolsuzluğa kurban gitmese!
balbay@cumhuriyetcom.tr
Üniversite secimleri
Tercih için son gün
İstanbul Haber Servisi
-Üniversitelerin örgün ön
lisans ve lisans program-
lanna yerleştirilecek
adaylar için bugün son
gün. Adaylann bugün
17.30'a kadar tercih
formlarmı lise ve dengi
okul merkezleri ile
ÖSYM bürolanna teslim
etmeleri gerekiyor. Bu yıl
üniversitelere 293 bin
353 aday yerleştirilecek.
ÖSS'de başanlı olan her
üç adaydan biri yükse-
köğretim programına
yerleştirilirken ikisi açık-
ta kalacak.
2000 ÖŞS'ye giren 1
milyon 366 bin 714 aday-
dan 953 bin 966'sı başa-
rüıoldu. ÖSS'de 105 pu-
an barajını aşan 953 bin
966 aday, ön lisans ve acı-
köğretim programlan,
120 ve daha fazla puan
alan 592 bin 366 aday ise
lisans programlarmı ter-
cih edebilecek. Yerleştir-
me aşamasında, ÖSS pu-
anlan, ortaöğretim başa-
n puanı ve adayın smava
girdiği alan etkıli olacak.
Alanı doğrulrusunda
tercih yapan bir adayın
ortaöğretim başan puanı
0.5 katsayısı ile çarpıla-
cak.
Alandışı tercih yapan
adaylann ortaöğretim ba-
şan puanı ise 0.2 katsayı-
sı ile çarpılacak. Alanın-
da tercih yapan aday, alan
dışı tercih yapan adaya
göre 40 puana kadar ek
puan alabilecek.
Okul öncesi ve tngiliz-
ce branşlanndaki açık. 4
yıllık lisans programlan
için gerekli olan 120 ba-
rajını aşamayan adaylara
da öğretmenlik yolunu
açacak. ÖSSUe 105 bara-
jmı aşan kız meslek lise-
lerinin çocuk gelişimi
bölümü mezunlan, Açı-
köğretim Okul Öncesi
Öğrermenliği Progra-
mı'na yerleştirilecek.
Yabancı Dil Sınavı'na
(YDS) girerek ÖSS-Dıl
puanında 110 barajını
aşan adaylar ise Açıköğ-
retim Ingilizce Öğret-
menlığs ProgramTnı ter-
cih edebilecek. Bu prog-
rama 2 bin 500 aday yer-
leştirilecek.
Üniversitelerin 2000 -
2001 öğretim yılı toplam
kontenjanı 293 bin 353
olarak belirlendi.
Devlet üniversiteleri-
nin lisans programlanna
140 bin 291, ön lisans
programlanna 106 bin
65, özel yetenek sınavı ile
öğrenci ahnan program-
lanna da 10bin718aday
yerleştirilecek.