22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18TEMMUZ2000SALI HABERLEREV DEVAMI Istanbul Edirne _A 29 Sınop Y 25 A 31 Samsun Kocaeli A 31 Trabzon PB 28 Mersin Çanakkale A 27 Giresun PB 26 Şanlıurfa Izmir A 33 Ankara Manisa Aydın _A 34 Eskişehir A 29 Siirt Denizli 34 Konya A 36 Sıvas Zonguldak PB 26 Antalya A 33 Kars Parçalı bulutlu A 30 Mardin A 33 Hakkâri A 30 Van Batı Karadenız'in iç kesırpleri, Doğu Ka- radeniz'in doğusu lle Kars ve Ardahan çevreleri sağanak yağışlı, öteki yerter az bulutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey kesım- lerinde biraz azala- cak. öteki yerlerde değişmeyecek. DIS MERKEZLER Osfo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Bruksel Paris Bonn Y Y Y A PB PB A A 2/ 23 20 24 18 18 23 20 Münih A 20 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina A A A PB PB PB A A 24 22 32 20 26 24 25 26 PB 26 Şam Moskova Aşkabat Astana Taskent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Y PB PB Y A Y A A 23 36 26 26 32 29 30 30 PB 32 Bulutlu ^ Çok bulutlu . Yağmuriu •j>W Kartı Jkar , Gok gürultülü G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Yeni yol tanımı, -Çiller'in aralıksız açıklamalan ile- değişe değişe yol alıyor. Önce "eksiksiz demokrasi" söylemine dayandığı öne sürüldü. Girişim, son olarak cafcaflı bir isim kazandı: "Mer- kez Sağın Manifestosu!" Çiller "iddiaian sözde kalan bir politikacı". Lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini bir türlü kavraya- madı. "Kendini merkez sağda gören oluşumlan tek ça- tı altında toplamayı" amaçlayan son girişimine; ön- celikleANAP'tan, üstelik hemen, biryanrt, hiçdeğil- se iyi niyetli bir değinme bekledi.. ANAP, Çiller'in önerisini -DYP Başkanı'nı yeterin- ce tanıdığı için- şu ana kadar duymamazlıktan gel- di. DYP Genel Başkanı; böylece bugün kendi söylü- yor, söylediklerine sadece kendi inanıyor noktasın- da! ANAP neden sessiz kaldı acaba? Birfeşmenin pra- tikteki zorluğunu görüyor. Bir araştırmanın sonuçla- n ise asıl etken: ANAP'lı seçmenin büyük çoğunluğu Çiller baş- kanlığındaki birleşik partiye oy vermeyeceğini söy- lüyor. DYP'li seçmenlerin büyük çoğunluğu da Mesut Yılmaz'ın genel başkanljğındaki partiye oy kullan- mayacağını açıklıyor. DYP, orta sağı kargaşadan kurtararak rejimi daha sağlıklı ayaklar üzerine oturtmayı düşünmüyor. Kendi başına birinci parti olmaktan umudunu kes- , miş; genel seçimde ANAP'la biriikte alacaklan oyun yüzde 30'lann üzerine çıkacağını hesaplıyor. Bir de şu duruma bakalım: Iki muhalefet partisinden biri; FP'nin gözü Erba- kan'ı düştüğü çukurdan kurtarmaktan başka birşey görmüyor. Ikinci muhalefet DYP ise; büyük düşler, halkın pek ikjilenmediği yüksek fikir ve görüşler peşinde. Halk için var olduklannı yineleyip duran muhale- fetin gündeminde halkın sosyal ve ekonomik sorun- lan yok! Kör topal demokrasi Iktidanmıza gelince; yerine konulacak bir hükümet bulmak olanaksız. Uyum içinde olduğu söylenen, ger- çekte "içinde de dışanyla da kavgalı" bir hükümet! ANAP'la MHP arasında soruşturmalardan kaynakla- nan tartışma, birden biçim değiştirdi. Şimdi, ANAP'ın MHP'ye yüklenme, her konuda köşeye sıkışt/rma stra- tejisi sahnede. Mesut Yılmaz'ın MHP'ye karşı silahı; idam! Af konu- sukeza. MHP, kendi dışında her iki konuda iki ortağın diğer partilerje anlaşıp sonuca gitmesini öneriyor. • DSP, ANAP, hatta DYP ile FP; idam gibi çok duyarlı bif konuda MHP'yi de "yanlannda görmeyı" istiyor. Zi- ra ilk seçimde (tabii Öcalan'ı anımsatarak) MHP'nin ala- cağı tavırdan ve belki de sonuçtan ürküyorlar. Halk özellikle idam cezasının kalkmasına karşı duyar- h. Içinden çıkılmaz hale gelen kimi önemli konulan bir anda sıfıra indirebilmenin yolu önümüzde: Referandum! Referanduma siyasetçilerin yanaşmak istememele- rindeki neden açık seçik ortada. Örneğin, siyasetçiler, idam cezasının kalkmasını hal- koyuna sunduklannda çıkacak olumsuz sonucu önce- den görüyorlar. Türkiye'de siyaset referandum yoluyla ak'ı arayaca- ğına, sonucu karanlık tartışmalarla sonuç almayı yeğ- liyor. Sonuçta demokrasimiz çelişik bir durum sergiliyor: Halk, siyaset adamlanna güven duymuyor. Siyaset adamlan, ömeğin referandum yolunu açma- yarak halka inanmadıklannı duyumsatıyor. Demokrasi, bizde nasıl bir demokrasi ise?.. Sol bacağı yok, tek ayakla... 4-5 yılda bir halkla kör topal ilerlediğini sanıyor. DGMotama kararnamesitamam ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Hâkimler ve Savcı- lar Yüksek Kurulu (HSYK), DGM'lerde görevii 25 hâkim ve savcının atanmasına iliş- kin karamameyi tamamladı. Istanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Aykut Cengiz Engin, Ankara DGM Cumhunyet Savcısı Hamza Keleş, îzmir DGM Cumhuriyet Savcısı Ahmet Birsen ve Istanbul DGM Başkanı Nurettin Akm'ı 4 yıllığına bu görevle- rine yeniden atadı. Istanbul DGM Savcısı Aykut Cengiz Engin. Istanbul DGM Baş- savcısı Oktar Çalar'ın geci- ci olarak görevden uzaklaştı- nlması nedeniyle bu görevi de vekâleten yürütiiyor. Görev yerleri değiştirilen hâkim ve savcılar şöyle: "Istanbul DGM Asıl Üye- û Köksal Şengün, tstanbul DGM Başkanbğı. Diyarba- lar DGM Asıl Uyesi Kenan Altıparmak,Ankara HâJdm- UğL tstanbui DGM Savcısı Ayhan Gödekmerdan, Zey- tinburno Cumhuriyet Sava- ugL Eskişehir Cuinhuriyet Savcısı Ahmet Ayvaz, tstan- buiDGM Cumhuriyet Sava- hğL tstanbul DGM Cumhu- riyet Savcısı Aykut Cengiz Engingörevinde kaldı.Istan- bul DGM Başkanı Ilharru Yılmaz, Bakırköv Hâkimti- ğL Ankara DGM Savası Za- fer Yavuz,AnkaraCumhuri- vetSavahğL ÇorhıCumhuri- yet Savası Selahattın Demır, Istanbul DGM Cumhuriyet SavcıhğL tzmir DGM Sava- sı Ahmet Birsen görevinde kakh. Ankara DGM Savası Hamza Keleş görevinde kal- dı.tstanbuiDGMSavcısıAh- met Gürses, ŞişB Cumhuri- yet SavcıhğL Istanbul DGM BaşkanıNurettın Ak aynı gö- revde. Tekirdağ Hâkimi Alı Tamer Targan, tstanbui DGM Asd Uyefigl Istanbul DGM SavasıMüfit Büyük- çolpan, Kadıköy Cumhuri- yet SavcıhğL tstanbui DGM Savcısı Mehmet Süslü, Kar- şıyaka Cumhuriyet SavcıhğL ErzurumDGMCumhuriyet Başsavcısı Ali Soylu, Karşı- yaka Cumhuriyet Başsavcı VekflEğL Akhisar Cumhuri- yetSavası Hasan Ülgünar,ts- tanbuiDGM SavcıhgL Diyar- bakır DGM Başkanı AliÇa- ğan,Aydm HâkinüiğL Nevşe- hir HâkimiMehmet İnan,Di- varbalar DGxM Asd Üyefigl biyarbakn- DGM Asd Üyesi Şükrü Bozer, Diyarbakn- DGM BaşkanhğL Akşehir CumhuriyetSavasıAli Cen- giz Hacıosmanoğlu,tstanbui DGM Savcıhğı. Tavşanh Cumhuriyet Başsavcısı Ke- nan Demirdön, Erzurum DGM Cumhuriyet Başsavcı- hğL Yargrtav Tetldk Hâkimi Hakan Kızılarslan, Ankara DGM Cumhuriyet SavcıhğL Diyarbakn- Hâkimi Hakkı Yalçınkaya, Diyarbakır DGM Asd ÜyeHgl Çine CumburiyetSavasıAlı Vural Şahan, Van DGM Cumhuri- yet SavcıhğL" Sezer lîsteyi geri çevirdiANKARA (Cumhuriyet Bûro- sa)-DokuzEylûl, İnönü, Atatürk ve Ondokuz Mayıs üniversitele- nndekı seçim sonuçlanna müda- hale ederek kamuoyunun büyük tepkisini çeken YÖK Genel Ku- rulu'nun 22 üniversiteye ilişkin rektörlük listesi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından gen çevrildi. Sezer, YÖK'ün ken- disine sunduğu 22 üniversiteye ilişkin 3 adaydan oluşan listeyi ye- niden incelenmesi amacıyla YOK Başkanı Prof. Dr. KemalGûruz'e iade etti. Üniversitelerde yapılan seçim- ler sonucunda belirlenen aday sa- yısını 6'dan 3'e indirerek 7 ve 10 Temmuz 2000 tarihlerinde Cum- hurbaşkanlığı'na sunan YÖK'ün rektörîük listelerinin tümü Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Se- zer'in vetosuna takıldı. Cumhur- başkanlığı tarihinde ilk kez rek- törlük seçimJerine ilişkin isteyi toplu olarak geri çeviren Sezer, YÖK'ün kendisine sunduğu liste- nin yeniden gözden geçirilmesini istedi. CumhurbaşkanİJğı tarafin- dan yapılan tek cümlelik açıkla- mada. "Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, görev sûreleri 6 Ağustos 2000 tarihinde sona ere- cek obn 22 üniversite rektörlüğü için Yükseköğretûn Genel Kuru- lu'nca behrtenen aday Bstesini, Yüksekögreüm KuruhiBaşkanb- ğı'na iade eöniştir" denildi. Sezer'in özellikle Dokuz EylüJ Üniversitesi'ndeki seçimlerde 449 oyla 1. olan EminAka ile389 oyla ikinci olan şu anki rektör Prof. Dr. Fethi tdnnan'ın YÖK'ün Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu listeye alınmamasıru dikkate al- dığı öğreniJdi. YÖK'ün hstesin- de, üniversite seciminde 142 oyla 3. olan Faik Sanafioğiu ilk sıraya yerleştirilirken 1 'er oy alan Or- han L'shı ve Ozcan GÖkçe ikinci ve üçüncü sıralara alınmıştı. Sezer, bu üniversiteden 9 pro- fesörün 13 Temmuz'da ANAP Milletveküi Işuı Çetebi üe bırlık- te YÖK'ü şikâyet ettiği görüşme- de; olaylan yakından izlediğini söylerniş ve M Giay, bukuk fcural- lancerçevesindeçözûlecektir'' de- mişti. YÖK, Atatürk Üniversite- si'ndeki seçimlerde de tarikatlar- la bağlanülı olduğu iddiasıyla 157 oy alan Cevat Gerni ile Malatya İnönü Üniversitesi'ndeki seçim- lerde 161 oy alan Eşref Yüksdı Cumhurbaşkanlığı'na sunduğu listeye almamıştı. Ondokuz Ma- yıs Üniversitesi'ndeki sonuçlara da müdahale eden YÖK, üniver- site seciminde 54 oyla4. olan Mu- harrem Dinçer'i kendi listesinde 3. 'lüğe taşımışü. 71 oyla 3. olan alan Ferit Bernay'ı ise lıste dışı tutmuştu. Sezer'in rektör aday Iistesini YÖK'e iade etmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde sevinçle karşı- landı. Prof. Dr. Emin Alıcı, YÖK'ün sunduğu listeyi, Cum- hurbaşkanı Sezer'in iade etmesi- ni "sevindirici'' bulduğunu söyle- di. "Cumhurbaşkanı Sezer, Tür- Idye içm büyük bir şansnr. Kara- nyla,demokratve hukukçuyöoü- nü ön plana çıkanh. Cumhurbaş- kanı'na zaten tüm Tûrkiye güve- niyor. Vanhşın neresinden dönü- hırse, kânür. Yanbştan dönühne- sJerdenHnr"dedj DEÜ öğretim üyeleri de, Cum- hurbaşkanı'nın "oİdu bittiye dur" dediğini ifade etriler. Sezer, önce bilgi topladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş- karu Ahmet Necdet Sezer'in, YÖK'ün Dokuz Ey- lüJ Üniversitesi'ndeki seçim sonuçlanna müdaha- lesinin ardından bu üniversitedeki adaylarla ilgili bilgi topladığı öğrenildi. Sezer'in, üniversitedeki oylamada birinci olmasına karşm YÖK'ün liste- sine alınroayan eski Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Aha'nın döneminde Dokuz Eylül Üniversi- tesi'nin uluslararası yayında H.'lükten 4. sıraya yükseldigini bildiği kaydedildi. Prof. Dr. Emin Alıcı, rektörlük görev süresi 6 Ağustos'ta sona erecek olan ve üniversitedeki seçimin ikincisi olan Prof. Dr. Fethi tdiman ile kavgalı olmadığını, an- layış farklıhğı içinde olduğunu söyledi. Idiman da Alıcı ile zaman zaman düşünce ve uslup farklıh- ğmdan doğan tartışmalannın kavga değil, üniver- sitedeki çoksesliliğin ifadesi olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Sezer, adaylar hakkında bilgi sahibi olduğunu, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden 9 profesörü kabulü sırasında gösterdi. Sezer'in, kabulde "Prof. Dr. Emin Abcı'nuı görev yapbğı 1996-1999 döneminde Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi uluslararası yayın sıraiamasında ül- ke genetinde 14.1ükten 4.'lüğe yükseldiğini'* anla- tan öğretim üyelerinin tümcesini araya girerek ta- mamladığı öğrenildi. Görev süresi 6 Ağustos'ta dolacak olan Alıcı ile yaptıklan kavga ile üniversitenin huzurunu bozdu- ğu iddia edilen rektör Prof. Dr. Fethi tdiman, Alı- cı ile aralanndaki görüş aynhğının çoksesliliğin yansıması olduğunu söyledi. YÖK'ün "oyçdtaru atama yapöğı'' suçlamalannı da reddeden tdiman, "Kadraya atatnabrm yüzde85'inden coğu kurum içinden yüksettüme ve atamalardır. Ûniversitede secime yöneh'k kadrolaşma amacryla öğretim üye- si sayısının artanldığını öne sünnek konunun ye- terinceirdelenmediğini. amaçh dmıınüara dayam- larak gündeme getirildiğmi düşündürmektedir" görüşünü dile getirdi. Emin Alıcı da "tdiman ile sadece olaylara bakış açunız, yönetim aniayışımız farkh. Kendisi aley- hinde bugüne dek tek bir şey söylemedim. Dekan- hğun süresince de en az kadro ilam yapan dekan oMıun" dedi. Aabadem Fl Carousel hizmetegirdi Aabadem Sağhk Grubu'nun ikinci hastanesi Acıbadetn Carousel, hasta kabuhıne başhıdı. Acıbadetn Sağhk Gnıbu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet AM Aydınlar, Türkiye'de ilk kez kuOandacak bir çok uyguİamanm burada yapılacağını söyledL Aabadem Carousel Hastanesi dün basm mensuplanna gezdiriidi. Mehmet Ali Aydınlar, kaüteh hizmeti uygun fiyata satmayı hedeflediklerini bdirtti. Hastanede pekçokiOd gerçekleştirdUderine dikkat çeken Aydmlar şö\1e devsaa etti: "Türkiye'de ilk kez kapalı dev re pinomatik sistemle materyal transferi yapdacak ve hastadan ahnan kan örneği. ilaç, yazdı doküman gibi mataneller çok kisa zamanda 25 ayn tstasyondan oluşan pinomotik borular sayesinde laboratuvara ya da ilgili departmanafletilebilecek.\İne ilk kez hasta odalanna kurulan kameralar sayesinde. hastanın durumu hekim ya da yakuüan tarafindan televizyondân ve>a İnternet'ten izlenebilecek. Aynca hastanede helikopter pisti de buitınuyon" Tatilciler, havaalanında kaldı DÜSSELDORF (Cumhuriyet) - Istanbul HavayoUan'nın seferini iptal etmesi nedeniyle Türkiye'ye gitmek üzere 800 Türk ve Alman taülcı, Düsseldorf Havaalanı'nda kaldı. Cumartesi ve pazar günleri için planlananuçuşlann iptal edil- mesı üzerine, havaalanındabekle- yen yolculann bir bölümüne otel kuponlan dağıtıldı. Bir bölüm yolcu da yakm çev- reden gelmeleri nedeniyle evleri- ne döndüğü, yaklaşık 100 yolcu- nun ise havaalanındaki bekleme salonunda gecelemek zorunda kaldığı açıklandı. Aynca hafta so- nunda Istanbul Havayollan'nın Münih, Frankfurt havaalanlannda alan yolculan Türk Havayollan ve diğer şirketlere ait uçaklar tarafın- dan taşındı. Istanbul Havayollan filosunda- ki uçak sayısının 7'den 3'e düştü- ğü, Londra ve Berlin'de şirketin uçaklanna borçlan nedeniyle el konulduğu ileri sürüldü. Istanbul Havayollan'ndan bası- na yapılan açıklamalarda ise şirke- tin mali birzorluk içindebulunma- dığı belirrildi. Istanbul Havayolla- n, bir uçağın havalandırma siste- minde çıkan anza nedeniyle sefer- den alındığını bildirdi. » - Dk savaş helikopteri 20029 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 2000 yılı gereksinimi için alımını planladığı 145 saldın helikopteriyle ilgili karann Sa- vunmaSanayiiIcraKomitesi'nin21 Temmuz'daya- pacağı toplantıda verilmesi bekleniyor. 4 milyar do- larlık proje için 4 firma yanşıyor. Projeye göre ilk helikopter 2002'de teslim edilecek. Savunma Sana- yii tcra Komitesi, 21 Temmuz Cuma günü Başbakan BülentEcevitbaşkanlığmda yapacağı toplantıda sal- dın helikopteri projesiyle ilgili tekliflere ilişkin son değerlendn-mesini yapacak. Ortai üretim, finans- man, yerli üretim katkı payı gibi ölçütlerin göz önü- ne alınmasıyla yapılacak değerlendirme sonrasında helikopterler için lisans alacak firma belirlenecek. Ahnan bilgiye göre, 50'şer adetlik iki parti ve 45 adetlik bir parti olmak üzere 3 paket halinde ortak üretimi öngörülen helikopter projesinde TAI ana yüklenici olarak görev üstlendi. Projede A-1291 Int ile Italyan Agusta, AH-1ZK King Cobra ile ABD'li Bell, KA 50-1 ile Rus ve Israil firma grubunun Ka- mov-IAI helikopterleri yanşıyor. Proje kapsamında TAI'da bir sistem entegrasyon tesisinin inşa edilmesi de hedefleniyor. TAI, ilgili teknoloji ve bilgi transferi ile söz konusu helikopter- lerin parça imalatı, montajı, testleri ve müşteriye tes- liminin yanı sıra helikopterdeki alt sistemlerin değiş- tirilmesi ile yeni sistemlerin entegrasyonu gibi yete- nekleri de kazanacak. Programla aynca, ürenmi plan- lanan 145 helikoptere ek olarak üçüncü ülkelere de helikopter satışının yapılabilmesi hedefleniyor. OES ve OUD 6 YÖK sistemi değişmeli' Istanbul HaberServisi-Eği- tim-Sen, Öğretim Elemanlan Sendikası (ÖES) ve Öğretim Üyeleri Derneği (ÖÜD), Do- kuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektör seciminde yaşananla- nn, ara rejim ürünü YÖK'ün "sakatuğmı'' bir kez daha or- taya koyduğunu belirterek aşı- n merkeziyetçi, müdahaleci ve kişi odaklı YÖK sisteminin değiştirihnesini istedi. Eğitim-Sen, ÖES ve ÖÜD, Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer tarafından geri çev- rilen YÖK'ün rektör listesi il- gili uygulamalanna yönelik basın toplanhsı düzenledi. Ve- teriner Hekimleri Odası'nda düzenlenen toplantıda, ÖÜD Başkanı Prof. Dr. Kadir Er- din, DEÜ'de rektör seçimle- rinde yaşananlann akıl dışı ol- duğunu vurgulayarak "YÖK, koordinasyon kurulu hahne gehneû,rektörvedekan seçim- lcrinde devre dışı kahnahdır. Ümversiteler, VOK başkanla- n ve rektörier tarafindan zap- turapt ahma ahnımşOr" diye konuştu. Erdin, YÖK'ün ana- dolu üniversitelerindeki kad- rolaşmaya engel olamadığını belirterek "YÖK, ne ektiys* onubiçiyor'' dedi. Rektörlerin yetkilerinin çok geniş olduğu- nu ifade eden Erdin, araştırma görevlilerinin, öğrencilerin, kendilerine yönelik kararlann alınma süreçlerine katıhnala- n gerektiğini söyledi. Erdin, YÖK'ün aşın merkeziyetçi, otoriteryapısının değiştirilme- si için meclise çağn yaparak "Demokrasi küttürü ohnayan birkunımunüniversiteleri de- mokratik biçimde yönetmesi beklenemez" dedi. Üniversi- telerin hiyerarşik olmayan "meslektajlar topluluğu" ol- duğunu belirten Erdin, eşit ki- şiler arasından alt üst ihşkisi- nin olamayacağını ifade etti. Eğitim-Sen Istanbul 2 No'lu Şube Başkanı Aladdin Dinçer, YÖK'ün 12 Eylül darbesi ile topluma giydirilen bir "deü gömleği'' olduğunu söyleye- rek "Univerateler toplurmın önderidir. YÖK'ün antide- mokratikuygulamalanna tüm üniversitebfleşenleri tepki gös- termefi'' diye konuştu. ÖES Genel Başkanı Doç. Dr. Hayri Kozanoğlu. YÖK'ün kamu üniversitele- rinde kaos varmış gibi göste- rip özel üniversiteleri teşvik ettiğini belirterek "Üniversite- deki tüm bileşenlerin katddığı demokratik biryönetim taraf- tanyız" dedi. ÖES Istanbul Şubesi Başkanı Prof. Dr. Tah- sin Yeşjldere de, YÖK'ün üni- versiteleri siyasallaştırdığını ifade ederek şöyle konuştu: "tstanbui Ünrversitesi'nin Bü- lent Tanör hakkında açöğı da- va,Tanör'ün lehindesonuçlan- dı. Mersin Üniversitesi'nde ise YÖK'e karşı gelen öğretim üyeleri körü sicflkr verilerek başka üniversitdere 'sürülü- yor' va da emekhediKyorJvlec- lisYOK'üyoketmetL'' G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Muhammed'in 27 Haziran'da altını çizdiği konular gerçekten tartışılmaya değer. Satırbaşlannı anımsa- talım: - Müslümanlar hep benzer hatalan yapıyoruz. So- nuçta aynı bedeli ödüyoruz. Tarihten ders almıyoruz. - Hz. Muhammed'e söylenen ilk söz, "oku" ol- muştu. Hz. Muhammed, Islam öncesi filozoflann ki- taplannı okudu. Ama bugün bilgi konusundatüm dün- yanın gerisinde kaldık. - Islami bilgi dışındaki bilgiyi dinsiz deyip reddettik. Bu yüzden ülkelerimizi kalkındıramıyoruz, endüstrile- şemiyoruz. - Osmanlı Imparatorluğu da benzer süreçten geç- ti. Osmanlı'yı gericilik ve Araplann Ingiliz ve Fransız- laıia işbiıiiği yıktı. Yamani'nin sözlerinden de birkaç satırbaşı aktara- lım: - Islam ülkeleri 2000'lere hazır değil. Geçmişte ya- şıyor. - Demokrasi Islam dünyasına da er geç gelecek. Ancak bu süreç kolay olmayacak. - Kadının eve kapatıldığı, hor görüldüğü ülkelerin Müslümanlıkla ilgisi yoktur. Bu sözler, Suudi Arabistan'ın petrol polftikasına 30 yıl yön vermiş bir kişiye ait. Diyanet Işleri Başkanı Yılmaz'ı da yelpazeye ekle- yelim: - Islam dünyasına da er geç demokrasi gelecek. - Islam ülkelerinde kadının direnişi var. Bu direnişin sonunda kadınlar hak ve hürriyetlerini elde edecek- ler. - Kadın haklannı Araplar geriletti. Araplann kendisiyle yanşı Yukandaki değerlendirmeler, yüzyılın başında Ana- dolu'daki "kurtuluş" savaştnın ardından verilen "ku- nıluş" savaşının ne denli ileri bir adım olduğunu orta- ya koyuyor. Resmi ya da sırt çantalı gezilerle Islam ülkelerinin birçoğunu gördüm. Arap ülkelerinin içinde olup biten- leri, Türkiye'ye bakışlannı gözlemeye çalıştım. Son olarak Bahreyn, Abu Dabi üzerinden Yemen'e yaptı- ğım gezide de gözlemlerimi süzgeçten geçirdim. Tartışmaya açık, bilimsel değil, gezimsel değer ta- şıyan gözlemlerimin satır başlan şöyle: 1 - Arap coğrafyasında demokrasi yeşermeden Tür- kiye'nin rahat etmesi zor. Bizim demokratikleşmeyo- lunda atacağımız her adım, onlar için olumsuz örnek olacak. Türkiye'nin laiklik deneyimi onlan aynca ra- hatsız eden unsur. Bunu erozyona uğratmak için her fırsatı değerlendiriyorlar. 2- Buna karşılık Türkiye'nin Arap dünyasına sırtıni dönmesi akılcı değil. Bu ülkeler ABD ile çok iyi ola- cak, biz kötü olacağız ve Arap dünyasıyla ABD üze- rinden temas kuracağız. En zor yol gibi görünüyor, a- ma içişlerine kanşmama ilkesinden ödün yermeden, ilişkileri korumak ve ilerletmek gerekiyor. Ülke yöne- timlerindeki önyargrya karşm, toplumda Türklere ve Türkiye'ye sempati besleyenler az değil. Yurtdışına çıkmış olan her Arap mutlaka Türkiye'ye de uğramış. 3- Arap ülkelerinin yanşı kendi içinde. Her ülke bir başka Arap ülkesiyle kendisini karşılaştırıp, listeliyor. örneğin Bahreyn'de zaman zaman kadın şoföre de rastlanıyor. BahreynlHer bunu övünç konusu yapar- ken şunu söylüyoüar: "Arap ülkeleri içinde kadın şoförvn en çok olduğu ülke blziz." Bu karşılaştırmayı kendi içlerinde değil de, dünya ile yaptıklan gün, değişim başlamış olacak. 4- Türkiye, Arap ülkelerine "blok" bak/yor. Şeriatı en katı uygulayan ülkelerle laiklik deneyimine yakm ül- keler arasındaki fark kayboluyor. Son dönemde dik- kate alınmaya başlanan bu aynmı derinleştirmek ge- rekiyor. Prof. Ahmet Taner Kışlalı, bu çerçevede 1998'de Tunus'a çağrılmıştı. Kışlalı, burada Türki- ye'nin geçirdiği süreci, Atatürk'ün adımlannı anlat- mıştı. Kışlalı'ya Tunus'tan bu yıl için de çağn gelmiş- ti! Yazının başında vurguladığımız tartışmaların de- vam etmesini dileyelim. Çünkü bir sorun masaya ge- tirilmişse çözüm başlamış demektir! balbay@cumhuriyet.com.tr '312. maddeşmf ANKARA (ANKA)- Da- nıştay Başkanı Erol Çırak- man, Türkiye'nin laik bir devlet olarak çok kısa bir geçmişi olduğunu belirte- rek "Laik yaşam tarzmm Türkiye'de henüz yüzde yüz yerleştiğini söylemek mümkün değiL Türkrye hâ- lâ bir geçiş döneminde, bu geçiş döneminde laik devlet esasuıın korunabflmesi için Türkiye'nin 312'nci mad- deye ihtiyacı var" dedi. 2 Eylül tarihinde emekli- ye ayrüacak olan Danıştay Başkanı Erol Çırakman, TBMM Başkanı'na veda ziyaretinden sonra yaptığı değerlendirmede, demok- ratikleşme, ölüm cezasının kaldmlması ve 312. mad- deyle ilgili görüşlerini açık- ladı. Bugün Türkiye'de ölüm cezasının kaldmlması için büyük bir eğilhn olduğunu belirten Çırakman. Avrupa Birliği'ne girebilmek için ölüm cezasının kaldınlma- sının şart olarak görüldü- ğünü söyledi. Ölüm cezasının artık bu- günkü yaşantıda, bugünkü medeniyet içinde kanunlar- da yer almaması ve uygu- lanmaması gerektiğini kay- deden Danıştay Başkanı Çırakman, "Bu gerekçeler- le idam cezasımn kaldınl- ması laznn" dedi. 312. madde için böyle bir eğili- min hoş görülemeyeceğini vurgulayan Çırakman şöy- le konuştu: "Türkiye'nin özel durumu var. Türki- ye'nin laik birdevletolarak çokkısa bir geçmişivar. He- nüz 75 yılhk bir geçmişi var. 75yıldevletlerin hayatiarm- da kısa birsüredir. Ve henüz laik yaşam tarzmm Türki- ye'de yüzde yüz yerieştiğini söylemek mümkün degil- dir. Hâlâ Türkiye bir geçiş döneminde. Bu geçiş döne- minde laik devlet esasuıın korunabihnesi için 312'nci maddeye Türkiye'nin ihti- yacı var. Onun için bu mad- denin değişmesivle ilgili olan temayüle ben kanlmı- yorum.BuTürkiye'ninözel durumundan kavnaklanı- yor." 312. maddenin demokra- siyi ve özgürlükleri sağla- mak için gerekli olduğunun ileri sürüldüğüne dikkat çe- ken Danıştay Başkanı Erol Çırakman, Türkiye'de de- mokrasi ve özgürlüğü sağ- lamak için bundan önce de- ğiştirilecek pek çok kanun maddesi ve yapılacak iş ol- duğunu söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear