Catalog

SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2000 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI Memura keyfi soruşturmalarda güvence SERDARKIZIK İZMİR- Sendikal mücadele veren devlet memurlan, tarihi bir yargı ka- ranyla yeni güvenceye kavuştu. Iz- mir 3. Idare Mahkemesi, verdiği ka- rarla, sendikal etkinliklerden ötürü deylet memurlanna yönelik keyfi somşturma ve cezalann önünü kes- ti. Mahkeme karannı uluslararası sözleşmelere dayandırdı. Yasalarla sağlanması gerekirken yapıcı nitelikteki yargı karanyla el- de, edilen hukuksal güvencelere bir yenisi daha eklendi. Bu olumlu ge- lişme, Ege Üniversitesi yönetiminin Doç. Dr. Gûlçin Başdemir e verdi- ği.cezayla başladı. Süreç şöyle ge- lişti: Poç. Dr. Başdemir, Öğretim Ele- manlan Sendikası yöneticisi olarak, ûniversite hastanesindeki olumsuz- luklann dile getirildiği basın açıkla- masına katıldı. Ûniversite yönetimi, burada herhangi bir görûş belirtme- yen, konuşmayan Doç. Dr. Başde- mir'i suçlu buldu. Bu suçtan ötûrü açılan soruşturma sonucu bir yıl sü- reli kademe ilerleme ve maaş kesi- mi cezası verildi. Cezayı haksız bu- lan Başdemir ve avukatı Güney Dinç, konuyu mahkemeye götürdü. Durumu inceleyen mahkeme, Baş- demir'in toplantıya bir sendikacı olarak katıldığını belirterek şu kara- n verdi: "Anayasa fle usulüne göre onayla- narak yürürtüğe ginniş uluslarara- sı anlaşmalaruı kanun hükmûnde olduğu, anayasanın 90. maddesinde beJirtümektedir. Bu nedenk yürör- lüğe onay yasasıyla giren İnsan Hak- lan Evrensel Bildirgesi, İnsan Hak- lan Temel Özgürtükler Avrupa Söz- leşmesi, Avrupa Sosyal Şartj Örgût- lenme ve Toplu Pazarlık Haklaruıın Konınmasuıa llişkin 98 Sayılı ILO Sözleşmesi, Kamu Hizmetinde Ör- gûtlenme Hakkının Korunnıasına ve Istihdam Koşullannın Beluien- mesi Yöntemlerine îlişkin 151 Sayı- lı ILO Sözleşmesi, 87 Sayın ILO Söz- leşmesi gibi uluslararası sözleşme- lerde sendikal haklar güvence alnna alınmıştır. Kamu çalışanlannın sen- dikakurmave sendikal faaliyeöebu- lunma haklanrun da temel hak ve özgürlükler içinde yer aldığından kuşku yoktur. Bu açıklamalar ışığm- da, davacının eylemi sendikal bir hakkın kullambnasıdu-. Dolayısıyla meşru bir hakkı kullanmak saiki 0e hareket etmiştir..." Tarihi karar Avukat Dinç, kamu personeli sen- dikalannın kurulup çalışmaya geçme- lerinin anayasa gereğı olmasına kar- şın bu konuda yasal düzenlemeler ya- pılmaması nedeniyle hukukta önemli boşluklar bulunduğuna dikkat çekti. Dinç, mahkemenın verdiği karan şöy- le değerlendirdi: "15-20 yıl öncesüıe kadar bu sendi- kalann hukuksal vaıiıklan bile tarnş- ma konusuydu. Vargrtav HukukGenel Kurulu'nun olumsuz yaklaşımına karşm Danıştay'ınve Yargttay ceza da- irelerinin olumlu yoldaki kararlanyla kamu personeli sendikaları hukuksal varhklannı koruyup geliştirmişlerdir. Kamu personelisendikalannın önem- li sorunlanndan birisi de bu kurulus- larda görev alan yöneocilerin aynı za- manda devlet memuru olmalandır. 1dareler genellikle çalışurdıklan per- sonelin sendikacı kmdiği Ue memur kimliklerini birbirine kanşurmakta- duiar. İdare hoşuna gitmediği durum- larda sendikal etkinlikleri disiplin so- ruşturmasma konu yapmakta ve sen- dikal çalışmalan nedeniyle aynı za- manda memur olan sendika vönerki- lerine cezalar vermektedir. Izmir 3. İdare Mahkemesi'nin bu karan, kamu personelinin sendikal kimliğini öne çı- karması açısmdan son derece önemli- dir. Böylece aynı zamanda sendikacı olan devlet memurlan yeni bir güven- ce elde etmis olmaktadıriar." RTUK'e 1 yılda 50 bin şikâyetANKARA (Cumhuri- yetBürosu)- Radyo ve Te- levizyon Ust Kurulu'nun (RTÜK)'AloRTÜK'hat- tıriı 1 yılda 23 bin kişi ara- yarak radyo ve televizyon- lar hakkında yaklaşık 50 bin şikâyette bulundu. Yurttaşlar en fazla ya- yınlarda 'genel ahlaka ay- ktnhktan' şikâyetçı olur- keh 'Çarkrfelek' gıbi ya- nşmalar yine yoğun tepki alan programlann başında yer aldı. AloRTÜK Şikâyet Hat- tı'hı, 1 Ocak-31 Aralık 1999 tarihlen arasında 20 bin 962 kişi televizyonlar, 2 bin 704 kişi de radyolar için mesaj bırakmak üze- rearadı. Hatta 49 bin 824 şikâyet başvurusu olurken yalnız 200 kişi yayınlar hakkındaki beğenisini bıl- dirdi. Arayanlardan 882 kişi ise RTÜK hakkında görüş iletti. Ulusal, bölgesel, ye- rel televizyonlar ıçm en fazla yüzde 11.9 oramyla genel ahlaka aykınhk şi- kâyetinde bulunuldu. Bu- nu sırasıyla, 'ahlaka aykt- n hareketvedavranış. cin- seflik ve erotizm, müsteh- cen ve çirkin konuşmalar, Tfirk aOe yapısına aykın- lık, abarnlı haber ve çp- cuklann/gençlerin ahlaki geusimine aykınhk' konu- lannda yapılan şıkâyetler izledi. Radyolara yönelik şikâ- yetlerin başında da yüzde 24 oranıyla 'iftira, haka- ret' konusu yer aldı. RTÜK'el yıl içinde ge- len şikâyetlerin sayısı ge- çen yıla oranla yüzde 125 oranında arttı. En çok şi- kâyet edilen televizyon programlan da şöyle stra- landı: 'Yanşma, ana haberler, kHpler, reklamlar, açık oturum/tartışma. genel, diger. yabancı film, maga- zin, talk shovs. \erii diri, ha- ber program ve eğlence programlan.' Müstchcen ve çirkin konuşmalar içe- ren radyo ve televizyon programlan için iletilen şiRâyet sayısı geçen yıla gö^e yüzde 350 artış gös- terirken Türk aile yapısma ayfcınlık şikâyeti de yüzde Sayısd Loto'yu 6 kişi Mtf • ANKARA (AA)- Sayısal Loto'nun 189. hafta çekilişinde, kuponlannda 4,6,11,16,21 ve 23 sayılannı oynayan 6 kişi, 158 milyar 897 milyon 120'şer bin lira ikramiye kazandı. Çekılişte, 5 bilen 1 Ll 3 kişi, 445 milyon 165'er bin lira, 4 bilen 50 bin 620 kişi, 4 milyon 925'er bin hra. 3 bilen 822 bin 162 kişi de 600'er bın lira ikramiye kazandı. 280 oranında yükseldi. Çocuklann ve gençlerin ahlaki gelişimi konusun- daki şikâyetler de yüzde 141 artarakl7ireulaştı. Yayınlarda Türkçenin kö- tü kullanıldığı bıldinmı de geçen yıla oranla yüzde 160arttı. 'Reklam arası fflm' Reklamlar da yurttaşla- nn şikâyet ettiği konular arasında önemli bir yer tuttu. Reklamlann içeriği ve sık yayımlanması ve gereğinden uzun süre ay- nlması nedeniyle yoğun tepki gösteren yurttaşlar, bu konuda 1055 şikâyet iletti. Aynca 17-19 Hazi- ran tarihlen arasında yal- nızca 3 günde RTÜK'e çeşitü Ulerden 471 şikâyet geldi. Yurttaşlar özellikle 'Çarkuekk' adlı yanşma programı ve sunucu Meh- met Ali Erbü'ın konuşma ve davranışlan ile Show TV'nin ana haber bülte- ninden şikâyetçi oldular. Hatta iletilen şikâyetler- den bazılan şöyle: • Hiçbir kabiliyeti ol- mayanlar orasuıı burasını açıp televizyona çıkıyor. Buna son verilsin. Çoluk çocuğun terbiyesi bozulu- yor. Çıplak et gönnekten bıktık. • Verilen hava raporla- n doğru çıkmıyor. Kendi- mizi ona göre ayarlıyoruz. • DYO reklammdan ço- cuklar korkuyor. • Bıktık artık. Film ara- sında reklam mı, yoksa reklam arasında film mi izliyoruz? • Reha Muhtar haber- leri magazin bültenine çe- virdi. • Türkiye-Belçika ma- çmda spiker maçı heye- cansız, laubali, monoton anlatıyor. • Allah nzası için bu reklamlar bitsin, ben Ruh- sar'ı izlemek istiyorum, birazdan annem beni yatı- racak. • O kadar çok reklam arası veriliyor ki bu arada yemek yapılabilir. • Sunucular çok açık gi- yiniyorlar. Acaba aldıkla- n maaş giysi almaya yet- miyor mu? - StNOP ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No. 2000 46 Davacı Orman Genel Müdürlüğü vekılınce davalı Maliye 41azİDesi ve Ba>Tam Gültekın alejhıne mahkememize açılmış .bulunan tapu kaydınm ıptaiı-tescıl davasının yapılan açık yargı- lamasında \ enlen ara karar gereğınce. Dav acı v ekılınce mahke- memize venlen dılekçe ıle Onnan Genel Müdürlüğü 46 No'lu Oıroan Kadastro Kurulu'nca Abalı köyünden 6831 sayılı yasa- nın 8 maddesı uyannca yapılan orman tahdıt çabşmalannca ılan yapıldığıaı ve Abalı köyü Kurtku>iısu Mah. D 33-C-19 C 34 pafta, 140 ada 4 nolu parseltn bir kısmı orman kadastro ku- "rulunca bir kısmı 2 B uygulaması ile orman smırlan dışına çı- karnldığmın ve daha sonra da%a konusu parselın tamamı tarla vasfı ıle Maliye Hazınesı aduıa tespıt yapılmış ve Bayram Gül- tekın ın tasarrufunda olduğuna daır şerh konulduğunun, kadast- "ro çalışması kadastro kurulunun vaptığı çalışmalara uymadığı- •m, 3402 sayılı yasaya aykın olduğunu, bu nedenlerle orman ka- lastro kurulunun çalışmasına uymayan Sınop Kadastro Müdûr- jügü'nün çalışmasında tarla \ asfı ıle Maliye Hazmesi adına ya- pılan tespıtm ve dığer davalı adına konulan şerhin iptali ile ha- zine adına orman nitelığmde tescılı ve taşınmaz üzerine ihtiya- ü tedbır konulmasına karar \ enlmesını talep \ e dava etmiştir Davalı Bayram Gültekın adına duruşma gününü bıldınr dava dı- lekçesını ıçenr davetıyenın çıkanldığı. davetıyenin teblığ edıle- meden ıade edıldığı. zabıtaca >apılan araştırmada ise adresının Jespıt edılemedığı anlaşıldığmdan adına dava dılekçesının ila- nen teblığıne karar venlmıştır Davah Bayram Gültekın'ın du- ruşma günümüz olan 4 7.2000 gunü saat 9.00'da bızzat duruş- mada hazır bulunması veya kendmi bır vekılle temsıl ettirmesı, ibraz etmek ıstedığı belgelen duruşmaya getırmesı veya gönder- mesı, duruşmava gelmezse kendını bır vekılle temsıl ettirmesı, temsil ettırmedığı takdırde HUMK'nun 509-510 maddeleri uyannca yokluklannda yargılama yapılacağı ve karar venlece- ğı hususu dava dılekçesı yenne kaım olmak üzere ılanen teblig olunur " Basrn 29111 îzmit'te çevre skandalı: 2 ölü • Baştarafi 1. Sayfada dikleri 1.5 metre derinliğindeki logarlarda bir süre çahştılar. Dışan çıktıklannda eşyalannı unuttuklan- m fark eden işçiler, yeniden logara maskesiz olarak indiklerinde metan gazından zehirle- nerek oraya yığıldılar. Işçilerden Binali Isma- ilol durumu fark ederek hemen yukan çıktı, ancak o da zehirlenmişti. Olayla ilgili yazılı açıklama yapan İZAYDAŞ Genel Müdürü KenanEvin ise gaz maskesi kullanmadan ça- lıştıklan gerekçesiyle ölen ve yaralanan işçi- leri suçladı. Ölen ve yaralananlann, tesisin düzenli depolama alanındaki çöp sızıntı su- lanru toplayan kolektör hatlannın tortular- dan temizlenmesi işini alan Esman Çevre Or- ganizasyonu adlı müteahhit firmada görevli işçiler olduğunu belirten Evin, firmarun ve İZAYDAŞ'm olayda bır kusuru bulunmadı- ğmı savundu. Ancak Evin, İZAYDAŞ'ın izinsız ve ruhsatsız çalışmasmın bir kusur olup olmadığı yolunda bir görüş bildirmedi. Çevre Bakanlığı'na bağlı Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol Genel Müdürlüğü, 8 Ha- ziran 1998'de IZAYDAŞ'ın yaptığı ızin baş- vurusunu reddetmişti. Genel müdürlük, tesi- sin istenilen standartlara uygun emisyon de- ğerlerini verememesini ve Tehlikeli Atıkla- nn Kontrolü Yönetmehği'nde belirtilen as- gari koşullan sağlayacak u düzenli depolama tesisinin bulunmamasuu" reddetme gerekçe- si olarak göstermişti. Söz konusu kaza da ça- hştınlmasına izin verilmeyen düzenli depo- lama alanında gerçekleşti. Greenpeace ise defalarca İZAYDAŞ Atık Yakma Tesisi'nin ızinsiz çalıştığı uyansında bulunmuş ve bir dizi eylem gerçekleştirmiş- ti. Greenpeace ve Kocaeli Çevre Koruma Derneği, tesism evsel ve endüstriyel atıkla- nn yanmasıyla oluşacak dıoksin gibı baca gazlaruun çevre ve ınsan sağlığını tehdit ede- ceğini bildirmiş ve izinsiz çalıştınlan tesisin derhal kapatılmasını istemişti. 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinın ar- dmdan izinsiz olarak çalıştınlan ve son ola- rak insanlann zehirlenerek öbnesine neden olan İZAYDAŞ Atık Yakma Tesisı, Sinop'ta 1998 yılında denizden karaya vuran ve yöre halkında ciddi sağlık sorunlanna yol açtığı saptanan zehirli kimyasallann yakılmasına da talip oldu. Greenpeace ve Kocaeli Çevre Koruma Derneği, şimdi bu varillerin Koca- elı'ne getirihnemesi ve tesisin tamamen ka- patılması için mücadele veriyor. Sinop'ta esrarengiz variHer Sinop'un Türkeli ilçesine bağlı Helaldı bel- desi sahilinde, içinde kımyasal atık olduğu tahmin edilen 6 varil bulundu. Yetkililer, va- rillerin özel bir yerde korunmaya alındığını ve uzmanlarca inceleneceğini bildirdiler. Varil- lerin 12 yıl önce Karadeniz sahülerine vuran varillerle benzerlik gösterdiği kaydedildi. 'Pir Sultan Abdal Etkinlikleri' başladı YILDIZELİ/BANAZ (AA) - Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Vak- fi ile Pir Sultan Abdal Kültur Der- neği Banaz Şubesı'nin ortaklaşa düzenledıği geleneksel "Pir Sul- tan Abdal Etkinlikleri''. Sıvas'ın Yıldızelı ılçesi Banaz köyünde başladı. Pir Sultan Abdal 2 Tem- muz Vakfi Genel Başkanı Murta- zaDemir, Sıvas olaylan davasın- dan çıkan idam kararlannın ken- dilerini biraz olsun rahatlattığını söyledi. Demir, Banaz köyünün, Pir Sultan Abdal'ın doğduğu yer ol- duğunu hatırlattı. Pir Sultan Ab- dal adına, her yıl geleneksel ola- rak şenlikler düzenlendiğini be- lırten Demir sözlerinı şöyle sür- dürdü: "7 yıl önce, yine bu şenhk- lerin Srvas'ta yapılan bölümünde, bir katliam yaşandı. O katliam, e- sas olarak demokrashi, laikliği ve insan haklannı hedefleveo, gerici ve yobaz katiiamdı.O günden bu- günekadar Pir Sultan Abdal Kül- tür şennkleri devam etti, bundan böyİe de devam edecektir. Biz bu- rada Alevisi, SünnisL, herkesi el ele, kucak kucağa görmek tstiyo- nız. Bu > öreyi ancak bir araya ge- lerek büyütebUiriz." Sıvas olay- lan davasının sonuçlandığını da hatırlatan Demir. "33 idam kara- n çıkn. Kuşkusuz bu karar bizle- ri biraz olsun rahatlatü. Olaylar- da bizim rahatsız olduğumuz bir boyut var. Türkhe'de her olayda olduğu gibi, sadece faifler, yani benzini getiren ve kibriti çakan yargüandı ve cezalandınldL Kat- üamın arkasudaki gerici organi- zasyon veodakbr söz konusu edfl- medi" diye konuştu. Pir Sultan Abdal'uı doğum ye- ri olan Yıldızeli ilçesi Banaz kö- yünde, Pir Sultan Abdal'ın hey- kelinin bulunduğu yerde, 2 gün sürecek olan etkinliklerin ilk gü- nünde, bazı genel ve yerel sanat- çılann verdiği konserin ardından semah göstenlen yapıldı. Şenlık-^ lere, Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Vakfi, Pir Sultan Abdal Kültur Derneği yöneticileri ile çok sayı- da vatandaş katıldı. KULTÜR • SANAT (0212) 293 89 78 (3 HAT) NED DEVINE'I DIRILTMEK KATILOIGIBÜTÜN FESTİVALLERDE BÜYÖK İLGİ GÖREH SIRADIŞI?- BİR KOMEDİ FİLMİ 19 00 Kooser Akropoüt Ouartrt Msnbul f Aannonı Ort.«tr*H GOnrAfkat Kahru D*rn (Zoponc! Cnıg Tûzûn -Turk "Porgy snd B«s' Dvoftk. Sytnphony No 9 "Yern Dunyadjn" / • • >*r Marmarg Açkhava T^atrosu * W BoruMA btanbul 78:30 Kor«r: fcr* Mûzık Okulu R«menko G<T»r Orkastrası yçr Beyoğtu Ada <Cû#ur _ 2130 flj Konser ^ ^ Vpc Aspendas Anttk Tıyatro ^ m Sorusan htanbul RUrmonf Orkntı Omm Boprano/ L$wnnoCmg&> Ftrit TtaOn. *furk ç& O»ıthwmL 'Porgy »od B«$ Opensmdan Seçnx**f Dvofilr Syn^ony No 9 D Borusan tstanbul Filarmoni Orkestrası Konserieri Karic tüm etkinlikler ücretsizdır. mliUefttefi en oec 30 <* once aj'nmalıdrr İlanlannız İçin 0 212 2938978 Saat: 19.00 Yer: Cemal Re$it Rey Konser Salonu F e s t İ v ı ı Sp offs « r Koealcla na O ERESINHOfTEL B f i » t S * t < * G l j . l t r l (O2J2) 25i 56 OO CAROUSEl (0212) 57» »4 3« VAKKOI1AMA TAKSİM İMiıl 251 15 71 VAKKORAMA AKMERKH (0212) 282 09 65 VAKKORAMA SUADİYE (O2i«) 350 87 42 U2EUİ MOZİK ŞAŞKINBAKKAl (0216) 411 70 08 TAYLA SANAT MERKEZİ (O2i«) 38J 99 20 G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada yanet Işleri Başkanlığımız sanınm, Atevilerte de diya- log kurabilecek düzeye ulaşmıştır. Konuya buradan girmemizin nedeni, bazı Alevi ku- ruluşlarının AB Komisyonu Türkiye Temsilciliği ile yaptığı görüşmenin kamuoyundaki yansıması. Pir Sultan Abdal Kültur Derneği (PSAKD); Cum- hurbaşkanı, Meclis Başkanı ve AB Temsilciliği'nden randevu istiyor. AB randevu istemini alınca, hemen üstüne atlıyor ve "Hepiniz gelin. öteki Alevi kuruluş temsilcileıi de katılsınlar" diyor. Görüşmenin doğruluğu-yanlışlığı ayn konu. An- cak, Alevi kuruluş temsilcilerinin büyük çoğunluğu- nun, "Sorunlarımız Türkiye'de, bizim yetkılilerimiz tarafından çözülür" zemininde buluşması, olumlu. Öteki coğrafyalarda da kanıtlanmış bir durumdur, dış destekle iç sorun çözülmez! 2- AB Komisyonu Türkiye Masası Uzmanı Patrick Simmonet, Alevilere soruyor: - Lozan çerçevesindeki azınlıklann durumu sizce nasıl? Aleviler, kendilerinin hiçbir şekilde Lozan kapsa- mında olmadıklannı, bu ülkenin asli yurttaşlan oldu- klannı vurguluyoriar. Biz öküz altında buzağı aramıyoruz. Ama arkadaş, 'AB'a altından sopa gösteriyor. Türkiye'nin her sefe- rinde müdahale etmesine karşın, AB Kürtleri azınlık görme eğiliminden vazgeçmiyor. Öyle anlaşılıyor ki, zemin bulsa Aleviler için de benzer girişimde bulu- nacaklar! 'AS'es birdurum! 3- ABD Büyükelçisi Mark Parris Diyarbakır'da özel bir temsilcilik açmak istiyor. Haberi Güneydo- ğu'dan da kimi yurttaşlar sevinçle karşıladılar. Kuzey Irak'taki ABD destekli oluşum istenen sonucu ver- meyince, ABD burada kendisiyle birlikte hareket edenleri toplayıp, okyanus ötesine Guam Adası'na götürmüştü. Onlara "CIA Kürtleri" demiştik. Benzer- lerinden Güneydoğu'da da olduğunu öngörmek zor değil. ABD'ye göre AB'ye giriş sürecinde Güneydoğu'da bir şeyler yapmak gerekiyor. Bizce de... Ancak bir du- rumu anımsatalım. En temel insan hakkı, sağlıklı ya- şama hakkıdır. Güneydoğu'nun 1991 'e dek başlıca ekonomik iliş- kisi Irak'laydı. ABD, Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'a ambargo uyguladı. Bu yüzden Türkiye'nin kaybı 30 milyar dolan geçti. Bundan en büyük zaran doğal ola- rak yöre insanı çekiyor. Son gezimizde herkes, "Ha- buraçılsın" diye inliyordu. Yöre insanı, ABD elçisinden ülkesinin bir an önce Irak ambargosunu kaldırmasını isteyeceğine, Diyar- bakır'a büro açmasının olumlu olacağını söylüyori ABD'yi kutlamak gerek. Hem inletiyor hem dinletiyori Politik-acılarımız! 4- Kopenhag kriterterine uyum süreci çerçevesin- de Ankara'da bir dizi toplantı yapılıyor. Komisyonlar, kurullar oluşturuluyor. Bu çalışmalann kamuoyuna yansıyış biçimine ba- kınca, insanın aklına şu soru geliyor: AB'ye girelim derken birbirimize mi giriyoruz? Konu hafta boyunca sık sık şu zemine indirildi: MGK kötüdür, sivil kurumlar iyidiıi I U L < Türkiye'nin tçindeîPgeçtiği süreç, asker-sivii ayn- mı değil; aydınlanmact demokratlar-demokrasiyi kul- lanmak isteyen çıkarcılar ayrımı. 5- Uygarlığı yakalamak bir plan işi. 8. 5 Yıllık Kal- kınma Planı Meclis'te görüşülüyor. Bir radyoda su- nucu, konuya ilişkin habere şöyle girdi: "Sekiz buçuk yıllık plan Meclis'te görüşülüyor!" Planlamadan ne kadar haberdar olduğumuz med- yadan da anlaşılıyor! 6- 19-20 Haziran'da AB dönem başkanı Porte- kiz'in ev sahipliğinde yapılan zirvede, Avrupa Gü- venlik ve Savunma Kimliği (AGSK) biçimtendi. AB 60 bin kişilik ordu kuracak. Türkiye buraya bir taburia katılabilecek. Ama karar mekanizmasında bulunma- yacak. Bu görünümü şöyle özetlemiştik: Tabura evet, tabureye hayır! Hayrette görüyoruz ki; Türk basınında, AB kriter- lerine uymuyor diye Türkiye'yi ağır bir şekilde eleş- tirenler, aynıtutumu AB'nin ikiyüzlülüğünegöstenni- yoriar! 7- Son sözümüz TBMM'ye... Siyasi partiler birbir- leriyle uğraşmak için harcadıkları zamanın yansını, hatta dörtte birini siyasetin ve ülkenin sorunlanna ayırsalar, tartışmalar daha sağlıklı zeminde yürür.. Ahh politikacılanmız... Politik acılanmız! balbay@cumhuriyeLcom.tr 'ye gözdağı • Baştarafi 1. Sayfada nin kendi aralannda yap- aklan esprilere TRT alet ohnamata'' dedı. Yücelen, "Bundan sonra bu tür olavlann yaşanmamasun umanm. Zaten yaşanma- yacak" sözlenyle de can- lı yaymda TRT çalışanla- rmı üstü örtülü olarak teh- dit etti. Yücelen, yayında daha sonra "İnsan haklanndan da sorumlu" Devlet Ba- kanı olarak "düşûnce öz- gürtiiğü ve insan haklan" konusunda açıklamalar yaptı. Yaymdan sonra TRT'yi arayan çok sayıda yurttaşın "Bir yandan dü- şünce özgürlüğünden söz edntyor, diğer yandan can- h yaymda sansürcü bir an- lajTşsergUenijor" diyerek Yücelen'i kmadıklan öğ- renüdi. Çağdaş Gazeteci- fer Derneği Yönetim Ku- Sürek'e gözaiu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gözaltmda öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nin avukatı olduğu belirtilen Kamil Tekin Sürek, dün katıldığı bir panelin ardından güvenhk güçlerince gözaltına almdı. EMEP Yönetim Kurulu üyesi olan Sürek, dün akşam HADEP Ankara II Başkanlığf nca düzenlenen "Demokratık Anayasa ve Türkiye" başlıklı panele katıldı. Sürek, panel çıkışında gözaltına aündı. Emniyet yetkilileri, Sürek'in gözaltına ahnmadıguıı, haklonda gıyabi tutuklama karan bulunduğunu ve yakalandığını belirttiler. rulu da, dün bir bildiri ya- yımlayarak Yücelen'i kı- nadı. Bültende yaşanan- larm TRT'nin ne kadar "özerk" olduğunu mil- yonlarca insamn gözleri önünde karutladığının vurgulandığı açıklamada şöyle denildi: "MecBs'ten yapdan canta yayında kulislerde yaşananları aktaran mu- habirin haberini TRT ha- berciliğine yalaşürama- yan 'TRT'den sorumlu' Bakan demokrat ve dü- şünce özgüıiüğü konu- sundaki görüşlerinde ne kadar samimi olduğunu 'TRT'de bir daha böyle şeyler olmayacak' söde- riyle ortaya koymuştur. TRT'yi hükümetin bora- zanı olarak gören zihniye- ti ortaya koyması açısın- danbuyaklaşnnbjçdeşa- şırtKideğildHf