29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 HAZİRAN 2000 PAZAR 14 l \jM\ kultur@cumhuriyet.com.tr İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin yapımı devletin ilgisizliğinden durma noktasına geldi SözLer havada, inşaat yarıda KüMrServisi-Sabah 10.00'dange- ce 24.00'e dek yaşayan, dört bir yanı .yemyeşil, ağaçlarla kaplı, üç tarihi ya- jpıyı da ıçeren 66 dönümlük alana ya- lyılmış modern bir kültür kompleksi! ,Yıllardır konuşulan, hepgereksinim du- •yulan büyük bir düş... Dr. Nejat Ecza- «başı'nın tstanbul'u çağdaş bir dün- ya kültür başkenti konumuna ulaştır- mak amacıyla 21. yüzyılın en seçkin kültür ve kongre merkezlerinden biri- ne sahip olması için 1986 yılında baş- lattığı girişimlerle somutlaşan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın en büyük pro- jesı bir türlü gerçekleşemiyor. tKSV Yönetim Kurulu Başkanı Şa- kir Eczacıbaşt sonunda isyan ederek, büyük bölümü ortaya çıkanlan, toplam 5.700 kişinin katılabileceği etkinlikle- re olanak veren kompleksin yapımının "devlet \önetiminin ilgisİ7İigi ve uyan- lara duyarsızhğı yüzünden durma nok- tasına geköğini'' söyledi. Temmuz so- nuna dek üç mılyon dolar ödenmezse •şantiye kalkacak; yeni bir anlaşma, ya- pım maliyetini yüzde yirmi oranında arttıracak. Şakir Eczacıbaşı, "ozanb- ğıyla tanınan" Başbakan Büknt Ece- vh'in kendısine "bir yıh aşkın süredir randevu vermediğmr vurgulayarakher yıl 2.500 dolayında sanatçırun katıldı- ğı. 45-50 ülkeden sanat ürünlerinin su- nulduğu beş uluslararası festivali ger- çekleştiren vakıfyönetiminin sorunla- nnı görüşmekten kaçındığından ya- kındı. 'Devletiınin gururu, onurudur' Oysa bu projenin başından bu yana , "iddialı takipçisT olan 9. Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel "Bu tesis, dev- ktimin gururu, onuru ve halkımın uy- garlık seviyesinin işaretidir'" diyerek herkesın destekledığı bu merkezın 2000 yılının başında açılmasını istemişti. Demirel, Mayıs 98'de yapılan ikin- ci aşama töreniyle birlikte bu eserin ta- mamlarup Türkiye'nın hizmetine gır- mesı kararhlığını "devlet, hükümet, halk olarak bir kez daha herkese flan" etmişti. Böyle bir tesisin yapımına 30 yıl ön- ce başlandığını, ancak yürütülemedi- ğini de anımsatan Demirel, bunun ger- çekleşmesi için "kamuoyu Ogisinin, takibinin ve baskısııun olması gerekti- ğuıi" vurgulamıştı. Şakır Eczacıbaşı da kompleksin ya- pımının devlet yönetımının ilgisizligi yüzünden durma noktasına geldığını açıkladığı Müzik Festivali'nin açılış konuşmasında, sanat ve kültürün etki- li gündeminı ancak kamuoyunun oluş- rurabileceğini söyledi. 1990'lar başlarken Ayazağa orman- hğı ıçındekı 66 dönümlük alan, üç ta- rihi yapısıyla birlikte kültüre aynlmış, uluslararası mimarlann katüdığı ya- rışma sonucunda seçilen tasanmın ya- pımına 1995 sonunda başlanmıştı. .Cumhurbaşkanlığı sırasında Süleyman Demirel büyük ilgi göstermiş, destek vermışti bu projeye. "Bir dünya başkenti olan İstanbul, , 2000'li yıllann eşiğinde, günümüzün teknolojtshk donanlmış, Sınan'm ken- tine yaraşır bir biçimde tasarlannuş" tstanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin • Şakir Eczacıbaşı, büyük bölümü ortaya çıkanlan 'milenyum projesi' için, temmuz sonuna dek üç milyon dolar ödenmezse şantiyenin kalkacağını belirtti. Devletin ilgisiz kalmasından yakınan Eczacıbaşı, Başbakan Ecevit'in bir yılı aşkın süredir randevu vermediğini vurguladı. 1995 sonunda yapımına başlanan kültür kompleksinin maketi (üstte), büyük bölümü tamamlanmış son hafi (altta). Kültür kompleksi Ayazağa'da, Cçüncü Kolordu Komutanhğı alanı içınde bulunan, Ayazağa KöyYolu'na cepheli 66 dönümlük bir alanda yer alıyor İstanbul Kültür ve Kongre Mer- kezi. 1990 yılında uluslararası beş mimarlık bürosunun kaüldı- ğı çağnlı yanşma sonucunda, Arup Associates kunıluşunun ta- sanmı, uygulanacak proje ola- rak benimsendi. 1993 yılmda, arazi devir tesliminden hemen sonra, 8 Mart'ta tasanm çalış- malan başlayan merkezin uygu- lama ve detay projeleri Turgut Alton Mimarlık Müşavirlik Gru- bu'na ait. Projenin akustik da- raşmanlığını Arup Acoustics, ti- yatro danışmanlığını Carr and Angıer kuruluşlan üstlendı. istanbul Kültürve Kongre Mer- kezi'nde 2500 kişilik ana salon, 950 kişilik çok amaçlı salon, 450 kişilik oda müziği konser salo- nu, 200 ve 80 kişilik sinema sa- lonlan veprova salonu ile 450ki- şilik açıkhava tiyatrosu, 25-200 kişilik toplantı salonlan ve ki- taplıkdabulunacak. Merkez, 80 kişilik restoran ve 250 kişilik bi- rahane, 1000 kişilik kokteyl sa- lonu, 750 metrekare kapalı -1000 metrekare açık sergi salonu, fu- ayeler, yönetim bölümleri, sa- natçılar için soyunma-dinlenme- prova odalan, basuı-yayın oda- lan, çeşitli dıllerden anında çe- viri bölümleri ile uluslararası dü- zeyde konser-gösteri-sergi ve konferanslara yanıt verecek tüm teknik donanım ve olanaklara da I sahip olacak. Aynca site içinde i yer alanüç tarihi yapı onanlarak | seminerve sergi alanı olarak de- | ğerlendirilecek. ikinci aşama töreni de, birinci aşama- da olduğu gibi yine "devktin ve hükü- metin" katılımıyla yapılmıştı. Dünya devleti Türkiye'rün, Türkiye Cumhuriyeti'nin yarattığı eserlerin en önemlisi olan dünya kenti Istanbul'un "eksiği'' istanbul Kültür ve Kongre Merkezı yapılmazsa, bu eksikle hiçbir şeyin tamamlanamayacağını belirten Süleyman Demirel, açılış için "2000 yıhnın başı'' olarak randevulaşmıştı "Sanat, planlama ve disiplinin yanı sıra bir inanç, coşku,özveri" işiydi Ne- jat Eczacıbaşı ıçın. Artık uluslararası festivallenyle küresel birbuluşma nok- tası olan Istanbul'a bir kültür anıtı ka- zandırma girişimini başlatan Nejat Ec- zacıbaşı'nın bu çok önemli mirasını ya- şatan ÎKSY Cumhunyet'in 75. yılını kutlarken de 2000'li yıllarda "Mffleni- um ProjesTnı gerçekleştınyordu. Dünyanın önemli kültür merkezle- ri arasında yer alacak olan bu modern kültür kompleksi için düzenlenen tö- rende, Avustrarya'nın uluslararası sim- gesi Sydney Operası, 1997'de hizme- te giren Hong Kong Kongre ve Sergi Merkezi, New Jersey Gösteri Sanatla- n Merkezi, Bilbao Guggenheim Mü- zesi, 1989'da tamamlanan Louvre Pi- ramidi ve Londra'dan 1 Ocak 2000'de açılan Millenıum Kubbesı'nin temsil- cüeri ekrandan yansıülan görüntüleriy- le katılmışlardı. Mesut Yıtanaz da başbakan olarak yaptığı konuşmada, çağın en ileri tek- nolojik gerekleriyle donatılmış bu kompleksle, Istanbul'un 21. yüzyılda kazanacağı bir kültür metropolünün özelliğinin gerektirdiği yapıya kavu- şacağmı belütmiş, bir an önce tamam- lanabilmesi için hükümetin hiçbir fe- dakârlıktan, hiçbir katkıdan kaçınma- yacağını söylemışti. 'Cumhuriyet'in sJmgesT Bütün bu nutuklar Mayıs 1998'de atılmış, 2000 yılı için sözler verilmiş- ti. Yeni binyılı karşılayan kültür yapı- sı olarak yola çıkan istanbul Kültür ve Kongre Merkezi'nin ana salonu ve çok amaçlı çeşitli salonlanmn bulunduğu bölümünün 2000 yılı sonunda bitiril- mesıne çaba gösteriliyordu. Ancak bir buçuk yıldır ödeme yapılamayınca ya- pım durma noktasına geldi. Eğer dü- zenli bırparasal destek sağlanırsa açı- lış 2002 yılının sonunda gerçekleşebi- lecek. Yapılmakta olan İstanbul Kültür ve Kongre Merkezi, Kültür Bakanlığı'nın malı. ÖCSV, projenin gerçekleştirilme- sini üstlenerek bakanlıkla 49 yıllık iş- letme sözleşmesi yaptı. Devlete mali- yetı 85 milyon dolar olacak. Ama tüm bu yatınmın geri dönüşü iki buçuk yıl- da gerçekleşebilecek. 2000 yılı bütçesinde kültüre aynlan payın "binde Ud buçuğa" kadar düş- tüğünü söyleyen Şakir Eczacıbaşı, Film Festivali açılışında da iKSV'nin, ku- rulduğundan bu yana " ilk kez devlet- ten hiçbir katkıalanıadığmı'' daaçık- ladı. Yerel yönetim ise festivallere beş kuruş destek sağlamadığı gibi. "dün- yaya açüan" bu projeyi de hiç benim- sememiştı. Oysa dünyadaki festival- lere yerel yönetimin katkısı yüzde 50. tKSV'nin düzenlediği beş festivale devletin katkısı yüzde 8-10 dolayında. Geri kalan giderlerin yüzde 20'si gişe, yüzde 70'i ise destekçi kunüuşlann katkılanyla sağlanıyor. Uluslararası tstanbul festivalleri, Bi- zans'tan, FatihSultanMehmet'ten, va- li Lütfü Kırdardöneminden kalma or- tamlarda yapıhyor hâlâ. Şakir Eczacı- başı'nın değındiği gıbı, "Düny^aör- nek sayılabOecek bir kültür devrimi gerçekleştiren Cumhuriyet'in sinıgesi nHeKğinde bir kültür anıtı görülmü- yorlstanbul'da". Kültür Bakam, festivallerin açüışı- na gelmiyor. Başbakan ise bugüne dek bu etkinliklerin hiçbuine katılmadı. İstanbul son derece aktif bir kültürel yaşamı olmasına karşın mekân fuka- rası bir kent. İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Genel Müdürü Mefih FereK'nin belirttiği gibi, "kültür ve sanat dünya- mızın ufkunu daraltmamakkm'' artık merkezın bir an önce kotanlması ge- rek. Çünkü yanm kalan inşaat, hep birkaç yıl öncesinden planlanan festi- val programlannın da aksaması ve ger- çekleşememesi demek! Oysa, istan- bul Kültür ve Kongre Merkezi sadece Türkiye'nin uluslararası kültür ilişki- lerine, tanıtımına değil, düzenlenecek uluslararası kongrelerle ekonomisine ve turizmine de büyük katkılarda bu- lunacak. Vurmalılar ustası Burhan Öçal îstanbul müzik ve caz festivallerinde art arda üç konsere çıkacak 'Kronos Quartet'leçalmakbüyükzevk' Burhan Öçal yann akşam saat 19JO'da Aya trini'de. CUMHUR CANBAZOĞLU Burhan Öçal, yıllardır ülke dışmda Anado- lu kaynaklı ritimleri ve oryantal temalar üze- rine bindirdiği sound'u ısrarla sürdüren, önem- li isimlerle birarada ortak projeler üreten ve bun- lan albümlerde toplamak için çaba sarf eden bir sanatçı. Bu çabalar son dönemde Türkiye'ye de yan- sımaya başladı ve sanatçı, konserlerle, albüm- lerle yerli müzik gündeminde de önemli birye- re sahip oldu. Sonuçta Öçal, artık yabancı festivaller kadar yerli festivallerin de gözdesi... Yann akşam saat 19.30'da Aya trini'de bu kez ünlü Kronos Quartet'la birlikte sahneye çıka- cak Öçal. İlk bölümde Kronos Quartet yer ala- cak, ikinci bölümde de üç parçanın ortak yo- rumu ve Öçal'ın müziği olacak. Ardmdan 10 Temmuz'da, 7. Uluslararası is- tanbul Caz Festivali kapsamında, önce ünlü arpçı Andreas VoDenvvaidera misafırolacak ve 14 Temmuz'da da genç diskcokeylerle ay- nı sahneyi paylaşacak. Öçal'la bu konserlerin öncesinde tstanbul'da görüştük: -KronosQuartet'ta başlayahm; bağlanb na- sü oluştu bu grupla? BURHAN ÖÇAL - Kronos'un en önemli özelliklerinden biri, aşağı yukan her ülkeden birenstrümantalistleya da besteciyle çalışmak istemesi. Türkiye'ye de gidip gehnişler; bura- dan bir isim ararken beni tavsiye etmişler. Ba- na haber gönderdiler. tsviçre'de tanıştık bir fes- tivalde; parça yazmamı istediler. "Türk ritim- K, zor bir şey olsun" dediler. On dakikalık bir parça yaptun. Bir buçuk yıl haber alamadım; yoğunprogramdan üzerinde çalışmaya vakit bu- lamamışlar. Sonra bir araya geldik, San Fran- cisco'da provalar yapnk ve Los Angeles'ta kon- ser verdik. Yaptığım beste dışmda bir Türk ve bir Arap parça da aranje etmiştim. Konser bü- yük ilgi gördü. Daha fazla beste istediler; gön- derdim. Ancak vakitleri olmadığı için çalama- yacağızbu festivalde; Los Angeles'taki üç par- çayı tekraredeceğiz. Amerika'dabana, "Istan- bul'a da gelir misin?" dediler. "Festival komi- tesiyle konuşun" dedım Kabul edildi ve bu kon- ser ortaya çıktı. Kronos'la çalmak büyük zevk; grupta her şey tıkır tıkır işliyor. En ufak bir fal- so yok. '24 CD'm var ama hala anyorum' - Birliktelik albüme dönüşebilr mi? ÖÇAL-Plak yapmamız söz konusu oldu, Bü- tün sorun, birlikte provalar yapabümekte. Yok- sa grup teknik olarak çok üst düzeyde; çala- mayacaklan müzik yok gibi. Ben de artık ya- zarken duygusallıktan uzaklaşmayı başanyo- rum. Daha uzun, zor şeyler yazmak istiyorum. Hem terleten hem de meditatif ohnalı. Prog- ramlar uygun olursa albüm yapılabiür. - Programınızda ortak projeler üreteceğiniz yeni isimkr var mı? Bu arada ZawinuTla çahş- malar neden aksadı? ÖÇAL - Pop starlar var ama kesinleşmeden isimlerini söylemek istemiyorum. JoeZavvmul, grubuyla daha fazla ilgileniyor son dönemde; ancakben o grubun üyesi olmak istemiyorum. Bu nedenle bıraz bana kırgm. -Andreas VoDenvvaider'la biraraya gefaneniz naşügerçekleşti? ÖÇAL-Onunla yirmi yıldu-tanışıyoruz, ev- lerimizin arası on dakika. Gençlik yıllannda şi- irve müzik diye birlikte müzik yapardık. O Ame- rika'da çok meşhur oldu, Grammy aldı. Onun bir albümünde çaldım. Bir gün tstanbul Caz Fes- tivali'nin yöneticisi Gdrgün Taner, "VoDen- weider'la dost olduğunuzu öğrendim, neden birükte bir şeyler >apmı\orsunuz" dedi. Gör- gün aramış onu; ben de konuştum. Provalar yap- tık, çalışmalan daha sonra da sürdüreceğiz. -Geleİim diskcokeylerle paylaşacağnuz gece- nin esprisine- ÖÇAL - Meditronica gecenin adı; çünkü DJ'lerin üçü Marsilya'dan. tkisinin kökeni Si- cilya, biri de tstanbul kökenli Ermeni. On ta- ne keman var, hafız var, etnik sazlar bulduk. îlginç bir şey yapacağız. Ayarlayabilirsek bir de sürpriz konuğumuz olacak. - Dünyanın dört bir yanmdan müzisyenleıie işbhüği yaparken Türkiye'den çok az tsimle çakhnız. Nedir sizi uzak tutan Türk ustalara? ÖÇAL - Radikalim bu konuda; aynı ciddi- yeti ve aşkı beklıyorum. 24 CD'm var ama hâ- lâanyonnn. Karşundakiler çokiyi enstrüman- talist olabüir ama benim kafa ve disiplin ola- rak ?nlaşmam gerekir. Artık kendi müziğimı bulma aşamasındayım, bu tip arayışlar lüks bana. Anladım ki pazarlama taktiğınde kendi- ni kabul ettirdikten sonra kendi müziğini da- ha rahat yapmak mümkün. Bu nedenle ünlü isimlerle çalışmaya, hertürden müzikçiyle bir- likte olmaya özen gösterdim, ama bundan böy- le de benim projelerime geldi sıra. - Osmanh suhanlanm kapsayan Suttanpro- jesi ne aşamada? ÖÇAL - Sultan Osman'ı çıkardık, ama sür- müyoruz piyasaya; Sultan Orhan'ı da bekleti- yoruz. 36 tane disk yapacağım. Bu konuyu Türkiye"de büyük bir şirketle görüşüyorum; yakında son karar alınacak. Y A P I Y O R L A R ? Peter Gabriel, kendini anlatıyor • Peter Gabriel, albümünde kendini anlatacak. Film müziği albümü 'Ovo' için bir arkadaşı ile telefonda konuşur gibi olduğunu niteleyen Gabriel, yeni albümünün ise kendi içine yapacagı bir yolculuk olacagını belirtiyor. • Chrlstlan Bale, 'Amenkan Sapığı' fırnıi ile ünlendikten sonra kötü adam olarak nitelenmekten bıktı. 'Librium' adlı yeni filminde iyi kalpli bir polis rolünde izleyici karşısına çıkacak olan Ingıliz oyuncuya Emily Watson ve Taye Diggs eşlik edecek. • steven Splelberg, çekeceği yeni filmi 'A.l.'nın senaryosunu yazdı. Fakat senaryonun tekrar gözden geçmesi gerektiğini düşünen Spielberg, belli başlı bölümlerin yazımım 'Armageddon'un yönetmeni Micheal Bay'a bıraktı. Filmde, Haiey Joel Osment ve Jude Lavv'm oynaması düşünülüyor. • HarKson Pord'un kullandığj uçak kaza geçirdi. Unlü aktör, rüzgânn şiddetmi arttırmasıyla uçagın yönünü değiştererek güvenli bir inış yapmayı başardı. • Heather Graham, Jonny Depp'le başrollerini paylaşacağı 'Jack The Ripper' filmi için hazırlaklara başladı. Fihni Allen ve Albert Hughes çekecek. • Angellna Jolle, 'Con An-' filrninin yönetmeni Simon West'in sinemaya uyarlayacağı bir bilgisayar oyunu olan 'Tom Raider'da oynamaya hazu-lanıyor. West'in film için Jolie'yi seçmesindeki en büyük nedenin; güçlü kişiliği ve oyundaki karaktere uyum sağlayan fızild özellikleri gösteriliyor. • Kevln Spacey, 'Pay It Fonvard' adlı fihnde Haley Joel Osment'la başrolleri paylaşacak. Film, Nevvfoundland'de eşinden uzak yeni bir hayata başlayan bir adarmn yaşamını konu alıyor. Spacey aynca Peter Sellers'ın oynadığı Pink Panther filmlerinde rol alacak. • Samuel L JaCkSOn'ın başrolünü oynadığı 'Shaft' fihni daha vizyona girmeden kıyafetleri ile şimdiden moda yarattı. Jackson'm gardu"obu Giorgio Armani, Versace ve Valentino'nun özel tasanmlanndan oluşuyor. tlki 1971 yıhnda çekilen fdmin 2000 yıh versiyonunu John Singleton yönetiyor. • Robert Altmanm 1973 yılında çektiği geniş kadrolu fıhıu 'Nashville'in 25. yılını kutlamak için oyunculann bir kısmı bir araya geldi. Amerikan gösteri ve politika dünyasım allegorik bu- dille eleştiren filmde rol alan Michael Murphy, Lily Tomlin, Jeff Goldblum, Chnstina Raines, Keith Carradine gibi ünlü oyunculann yam sıra Robert Altman da katıldı. Kutlamada Altman yenıden bu tür büyük kadrolu ve belgeselvari bir film çekmek istediğıni söyledi. •. • Arnold Schwarzenegger, 'Terminatör' fılminin üçüncü bölümüyle dönüyor. Fihni, yönetmen James Cameron ohnadan düşünemeyeceğini de belirten ünlü oyuncu, "Senaryo yazılıyor ve .film. James'in tam, ^m yönetmek isteyeceği gibi bir yapım. Fakat, Cameron, genellikle senaryo hazırlanıp mükemmel bir hale gelinceye kadar karar vermez" dedi. • John Lennon ve Paui MacCartney'in 70'li yıllann ortasmda New York'ta bir araya gelmelerini konu eden 'Two of Us', VH1 kanalında gösterime girdi. Aıdan Quinn'in McCartney'i, Jared Harris'in ise Lennon'ı canlandırdığı dizide grubu oluşturma aşamasındaki iki müzisyenin yaşadıklan konu edılıyor. • Tftan AE, sadece bilgisayar teknikleri kullanılarak yapılan ve 3028 yılmda uzaylı yaratıklann dünyayı işgal etmesi ile savaşan bir genci anlatan film, ağustosta Amerika'da vizyona giriyor. Fihndeİd karakterleri Matt Damon, Hank Azaria, Bill Pulhnan ve Drew Barrymore seslendiriyor. • Carrie-Anne MOSS, devamı çekilecek Matrix fîhnindeki Trinity rolü için anlaşma imzaladı. Ingiltere dışmda da yapılacak çekimlerin iki yüz elli gün süreceği yapımda Keanu Reeves de oynayacak. ,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear