16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 HAZİRAN 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER W hükümette soğukhık yarattf • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'nin il tanıtma başkanlanyla yapılan toplantıda gazetecilerin sonılannı yanıtlayan FP Genel Başkanı Recai Kutan, MHP'nin 'belirsiz ve çelişkili' tutumunun hükûmet ortaklan arasında ciddi anlamda soğukluk meydana getırdiğıni belirtti. Kutan, "Bu soğukluk hangi noktaya kadar gıder, bunu kestirmek mümkün değil. Bekleyip göreceğiz, bakalım nasıl bir gelişme olacak" dedi. 6az6tecHer F tipi cezaevmi gezdi • İZMİT (Cumhuriyet) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Tûrk, bazı köşe yazarlan ile beraber, Izmit'te yapımı süren F tipi cezaevini gezdi. Tûrk, cezaevi gezisi öncesinde ziyaret ettiği Kocaeli Adliyesi'nde, Vali Kemal Önal, tl Jandarma Komutanı Albay Aydın Kurudal, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdûrü Suat Ertosun, Cumhuriyet Başsavcısı Fahri Kasırga ve 11 Emniyet Müdürü Erdinç Sanalp ile bir süre görüştü. 'Atatik^k'ün izhdeyiz' • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - GAP 'ta incelemelerde bulunan Yunanistan Tanm Bakanı Georgion Anomeritis, dün Gazıantep'teki temaslan sırasında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ûn Türk-Yunan dostluğunun temellerini attığını belirtti. Anomeritis, Atatûrk'e saygı duyduklannı ve izinde olduklannı sözlerine ekledi. Türkiye'nin AET'de en yakın komşusunun Yunanistan olduğunu belirten Anomeritis, "Türkiye'ye bu alanda yardimcı olacak ülke Yunanistan'dır" diye konuştu. Bakû-Ceyhan projesine onay • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakû-Ceyhan boru hattı projesiyle ilgili anlaşmalann onaylanması hakkında yasa Resmi Gazete'de yayımlandı. Yasal düzenlemeyle Tûrkiye, Azerbaycan ve Gürcistan arasında 18Kasıml999tarihinde Istanbul'da yapılan AGtT zirvesınde ımzalanan anlaşma ile 9 Mavıs 2000 tarihinde yine Istanbul'da aynı ülkelerle imzalanan bir protokol de yüriirlûğe girdi. Siıa Gürel Fp&nsa'da • İSTANBUL(AA)- Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, Avrupa'ya yapacağı gezinin ilk durağı Fransa'ya gitti. Gürel, Paris'e hareketinden önce Atatûrk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Fransa'nın yaru sıra Belçika, Hollanda ve lsviçre'ye de gideceğini belirterek, bu ülkelerdeki Türk derneklerinin temsilcileriyle bir araya geleceğini ve buralarda yaşayan Türk vatandaşlannın sorunlan hakkında bilgi alacagını söyledi. "-••-—— • :rn^z Ecevffe tepH • ADANA(AA)-Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Genel Başkanı Ahmet Turan Demir, "Ecevit, HADEP ile uğraşacağına, ülkenin sorunlanyla uğraşsın" dedi. Adana'da, Yüreğir ilçe örgütünü ziyaret eden ve partilılere hitaben konuşan Demir, HADEP'in olmadığı bir yerde sorunlann çözülemeyeceğıni öne sürdü. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Türk-İran sınırındaki sınır kapılannı inceledi w Kaçakçılık yaşam biçiınTSEKTAÇ EŞ ANKARA - Başbakanlık Teftiş Kurulu eşgüdümünde Gümrük ve Dış Ticaret Müste- şarlıklan müfettişleriyle birlik- te Türkiye-tran sımnnda yapı- lan incelemelerde her türlü ka- çakçılığin yaşam biçimine dö- nüştüğü belirlendi. Inceleme komisyonu raporunda, "vira- ne" görünümündeki sınır ka- pılannın Türkiye'nin imajmı bozduğu belirtilerek, gümrük- lerin bu görünümden kurtanl- ması, kesintisiz enerji ve ha- berleşmenin sağlanması gerek- tiği vurgulandı. Sınır kapılanndaki eksik te- sisleşmenin de giderilmesi is- • Başbakanlık Teftiş Kurulu eşgüdümünde Türk-tran sınınndaki sınır kapılannda yapılan incelemelerde, bu gümrüklerle kesintisiz enerji ve haberleşme bağlantılannın sağlanamadığı, bölgede her türlü kaçakçılığın adeta yaşam biçimi haline geldiği vurgulanarak yeni bir yönetim yapılanması önerildi. tenen raporda, sevk ve idare ile yetkilendirilmiş bir sınır kapısı mülki idare amirliği uy- gulamasına gidilmesi öneril- di. Başbakan BûJentEcevh, Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde gerçekleştirilen sınır ticaretine yeni bir düzen- leme arayışında iken Başba- kanlık Teftiş Kurulu'nca bu yı- lın başında kendisine sunulan raporda smır kapılanndaki olumsuzluklara dikkat çekildi. Kurul tarafından hazırlanan ra- porda, smır ticareti nedeniyle meydana gelen vergi kaybı ve "arternatif malivetinin yüksek otması nedeniyle ulusal acıdan zaran daha da yüksek düzeyle- re çıkan akaryakıt konusunda- ki tespraerin" ön planda tutul- ması istendı. Çalışmalarkapsa- mmda Van-Kapıköy, Ağn- Gürbulak ve Hakkâri-Esende- re sınır kapılan incelendi. Ra- porda şu saptamaya yer veril- di: "tncelememize konu sırur kapılanndaki bakımsızlık ve vi- ranelik göriintüsünün bir an önce giderüerek Türk devleti- nin itibar ve imajına uygun bir fîziki görünüm ve işleyiş kazan- cbrmak bakımından arulan sı- nır kapılannda eksiklikleri be- ürlenen kesintisiz elektrik ve haberleşme bağlannsı sağlan- mahchr. Gümrüklü sahaya uzun vadede yetecek kadar ge- çiş peronlan, sundurmalar ve arama kanallan yapüması, akaryakıt ve benzeri Idmyasal mal girişlerinde standardizas- yon tahlilleri yapabilecek tam donanunh bir laboratuvar ku- rulması, sosyal tesisler (misa- firhane, lokanta, dinknme sa- lonlan, revir, banyo, ruvaiet vb gibî)yapılması gerekmektedirf Müfettişler, eksikliklerin gi- derilmesinin ardından etkin bir işletme sağlanabilmesı için sı- nır kapılanndaki bütün birim- lerin sevk ve idaresi ile yetki- lendirilmiş bir mülki idare amirliğine işlerlik kazandınl- masını önerdiler. Raporda, çalışmalara en kö- tü durumda olan Ağn Gürbu- lak sınır kapısından başlana- bileceği ve giderlerin sınır ti- careti fonu ile gümrük fonun- dan karşılanabileceği kayde- dildi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART AMA &U UCMAMIZA &M6GL PB-e\L\ Öymen, Yûmazlın sözlerine karşılık 'Biz kimseyi düşman görmüyoruz' dedi 'Kamuoyu tstanbul Haber Servisi - CHP Genel Başkanı Altan Ö>Tnen, ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz'ın "CHP bizim ezeli düşmanımızdır" sözlerinı "Biz kimseyi düşman görmüyoruz. Türkiye'deki yolsuzluk iddiala- ruun hasır ara edilmesine ezel- den beri karşmz. Hükümet üye- leri, Meclis'te aklansa bfle ka- muoyunda aklanmalan bu ka- dar kolav değO" diye yanıtladı. CHP tstanbul tüzük bölge toplantısı Türkiye Spor Yazar- lan Derneği'nin Levent'teki te- sislerinde dün yapıldı. CHP Genel Başkanı Altan Öymen, CHP'yi yeniden yapılandırma projesi kapsamında ıstanbul ve tüm Türkiye'de yapılan tüzük toplantılannın, partinin Türk si- yasetine getirdiği yeniliklerden biri olduğunu belirtti. CHP lideri Altan Öymen, Dısisleri Bakanı ismail Cem dış politikayla ilgili bilgi verdi 'MGKüehükümetarasında sorunyok' Haber Merkezi - Dışişleri Bakanı İsmail Cem, "Kapsayıcı anayasal vatandaşuk UkesJ" ile "Düşüncejiaçıklamadadflyasağnunkaldı- rriması'' konularmda, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ile hükümet arasında bir sorun olma- dığmı bildirdi. Cem, Türkiye'nin dünya önün- de propagandayı iyi beceremedigini söyledi. Cem, Aydm'm Kuşadası, Didim ve Soke ti- caret odalannınortaklaşadüzenledığı "DtşFo- itikada Açıhmlar ve Turizam" konulu panelde yapüğı konuşmada, hükümetın izlediği dış po- îitika konulannda bilgi verdi. Cem, dış politi- kada, MGK ile hükümet arasında bir görüs ay- nlığı olduğu yönünde basında çıkan haberleri değerlendinrken "Kopenhag kriterieri konu- sunda MGK, hükümeti engeflemryor" dedi. MGK ile hükümetin iki ayn birim olarak algı- lanmasını isteyen Cem, Yunanistan ile ilişki- lerin geliştirilrnesinin. dış ekonomik açılma nedeniyle büyük önem taşıdığım da vurgula- dı. Cem, Aydın VaJiliğTni ziyareti sırasmda yaptığı açıklamada ise "BizıttByaöfiBJıdepro- pagandayır>ibecerenıiyonız.Baaçığıkapata- bftsek, turistier kendi memkketierine vanhk- lanndabupropaganda>ıi>i)-apabiliner.Buru- ristier kendi ülkekrine vardıkJannda 1 ürki- ye'nin güzeffiğtni, gerçeğuü, Türk insanının özelhlderifflkerKfimemlekederindeaniattıkla- ruıda biz naşanlı okbâsriz" diye konuştu. "Bu, CHP'nin demokratik bir parti olduğunu gösteriyor" di- ye konuştu. TBMM'deki "ak- lanma" sırasında ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yümaz'ın "CHP bizim ezeli düşmaıunuz- du"" sözlerine "Biz kimseyi düşman görmüyoruz. Bir ko- nu dışında. Türkiye'deki yol- suzluk iddialannın hasır ara edilmesine ezelden beri karsı- yız" diye karşılık verdi. Alman Sosyal Demokrat Partisi Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Anke Fuchs da parti içindeki çalışmalar için inanmış kararlı insanlara ihti- yaç olduğunu belirterek "Bir partinin yönetihnesi için küçük bir elitgrup yeterii değüdir. Par- tüer yurttaşlar fle iç içe olmah, onlan dinlemeii ve ona göre çö- züm üretmetidir" dedi. Isveç Sosyal Demokrat Parti Milletvekili ve Adalet Komis- yonu üyesi Yılmaz Kerimo ise "Türkiye'de sosyal demokrasi için zemin var, ancakeksiktik ve uçurum yok. Sosyal demokrat- lann halkla daha yakuı ounala- n gerekü-" diye konuştu. TBMM Tatil öncesi son hafta ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM, ta- til öncesi son haftasında ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ve DYP Genel Başkanı TansuÇD- ler hakkındaki soruştur- ma komisyonu raporlan- nı görüşerek "aklama" operasyonunu tamamla- yacak. MHP'lilerin soruştur- ma komisyonu raporlan görüşmelerinde Yıl- maz'ın Yüce Divan'a git- mesi için oy kullanmasın- dan rahatsız olan ANAP'lılar tansiyonu yükseltmemeyi yeğledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sehi ise "şaibeli olaylann ka- paoldığnu, yargı yohuıun nkandığnu'' söyledi. TBMM'de, 1 Tem- muz'da planlanan tatil ön- cesi son haftada ANAP li- deri Yılmaz'ın Yüce Di- van'a gönderilmesi yo- lunda karar veren Turk- cell-Telsim soruşturma komisyonu raporu ile DYP lideri CiHer hakkın- da örtülü ödenek kullanı- mmdan aynı yönde karar veren komisyon raporla- nnın görüşmeleri yapıla- cak. Soruşturma komisyonu raporlan görüşmeleri sı- rasında CHP'yi hedef alan ANAP lideri Yıl- maz'a CHP yönetimin- den sert tepki geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "65 miryon yurttaşuı gözü önündege- lisen şaibeli olaylann ka- patıldığuu, yargı yolunun da ökandığuu" söyledi. Selvi şu görüşleri dile ge- rirdi: "Bu aktamaoperasyon- lan sürerken CHP'nin ha- tuiablması, örnek olarak gösterilmesi, savunma aracı olarak kuUanılması- nı hayretk, ibretk izledik. CHP devleti soyan ve soy- duranla pazarhğa otur- mamışür. Şaibeii olayiara göz yummamışör." IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected] Bu yazı sabahleyin yazıışle- rine teslim edilecek. Ardından yola çıkılacak. Golf'ün burnu fzmit yönüne döndürülecek. Saat tam 13.00'te Izmit Sav- cılığı'nda olunacak. Oradan başka gazetecilerle birlikte Kandıra yönüne hareket edi- lecek. Kandıra yakınlarında inşaatı bitmiş "F tipi ceza- ew"nin önünde inilecek. Ada- let Bakanlığı'nın yöneticileriy- le birlikte F tipi cezaevi gezi- lecek... Demek ki bu yazıda yargı verilmeyecek; Ftipi cezaevle- ri üstüne olumlu-olumsuz her- hangi bir görüş belirtilmeye- cek. * Görüp gözlenenler, htçbir şey katmadan, ama becerile- bildiğince hiçbir şeyi de eksik etmeden bir sonraki yazıda okuyucuya aktanlacak. Ama gene de bugünkü Tır- mık'ta altı kalın çizilerek yazı- lacak: Ey okuyucu, haberin olsun; buyazsıcak, çok sıcak geçe- cek!.. Pazar keyfinizi berbat etme pahasına da olsa altı bir kez Bu Yaz Sıcak Geçecek... daha çizilecek: Ey okuyucu, haberin olsun; buyaz, kan kadarsıcakgeçe- cek!.. • • • Besbelli işte, Adalet Bakan- lığı hazır. F tipi cezaevleri brt- miş; müteahhıtlerden teslim alınmış; boyası badanası, de- mir kapısı, kapının kilidi, kilidin manyetiği, hepsi, hepsi ta- mam edilmiş. Gazetecüerin "köşe yazan" denen takımı çağnlmış. Anlaşılan ilkin An- kara'nın yazar taifesi o bölge- deki F tipi'ni gidip gezmiş. Sı- ra Istanbullulara gelmiş. Gidip gören Ankara takı- mından kimi meslektaşlanmı- zın yazdıklanna bakılırsa, "A- cep iki üç aylık birsuç işlesek, bir de torpil bulsak, bizi bir F tipi'ne tıkarlar mı? Şu yaz günlerini keyif, konfor içinde geçirebilir miyiz?" diyesimiz geldi. Öve öve bitiremediler. Hani bunu yazanlar, hayatla- nnda, bırakınız mapus damın- da bir gün yatmayı, karakol nezarethanesinde yanm saat bilekalmışolsalardı, "uzman- ca" gözlemlerine güvenip, yazdıklanna inanırdık. Gel gör ki... Neyse. Bu tartışma şimdilik bir yanda dursun. Nasıl olsa, biraz sonra yola düzülüp ken- di gözlerimizle göreceğiz. Ama besbelli işte. Adalet Bakanltğı hazır. F tipi cezaev- lerini görücüye çıkanyor. An- laşılan o ki ağustos, bilemedin sonbahar aylannda önce Af Yasası'nı, hani Rahşan Ece- vit nedense kader mahkûmu da denen, aralannda bol mik- tarda it, uğursuz, hırsız, katil, yankesici, ırz düşmanı, trafik canavan, banka hortumcusu, uyuşturucu taciri bulunan, "s/- yasâl suç işlememiş " hüküm- lülere acıdıydı da, af önerdiy- di de, af yasalaşıp çıktıydı da, Çankaya'dan döndüydü de ya, işte o Af Yasası'nı çıkarıp demir parmaklıklann ardında yalnızca siyasal suçlardan, düşünce suçlanndan ve Te- rörie Mücadele Yasası hü- kümlerinden mahkûm olmuş- lan bırakacaklar. Ardından da "F tipi cezaevlerine aktanm günleri" gelip çatacak. Adalet Bakanlığı hazır. Gel gör ki siyasal tutuklu ve hükümlüler de hazır. Yani... Yani, ey okuyucu, haberin olsun; bu yaz sıcak, kan kadar sıcak geçecek!.. ••• Bugün bu yazıda F tipi ce- zaevi iyi midir, kötü müdürtar- tışılmadı. Acep F tipi doğru birtercih- mi, iyi birseçim mi, adil birçö- züm mü? Hayır bu da tartışıl- madı. Adalet Bakanlığı'nın F ti- pi'ndeki bu ısran niye, siyasal tutuklu ve hükümlülerin F ti- pi'ne kayıtsız koşulsuz karşı çıkışları neden, sorusu bile tartışılmadı. Ama şimdiden belli: Bu yaz çok sıcak geçecek. 1996yazını anımsayın, o bi- tip tükenmeze benzeyen aç- lık grevlerini anımsayın. Gen- cecik delikanlılann birer birer, göz göre göre ölüme yolcu edilişlerini anımsayın. Tutun ki suçluydular. Tutun ki terörü siyasal mücadele yöntemi olarak yeğlemişlerdi. Ama bu ülkenin çocuklanydı- lar ve yasa onların suçlanna karşılık gelen cezayı biçmişti. Orada ölüm, göz göre göre ölüm yazmıyordu. Haklıyı haksızı tartışmak için uzun uzun zamanımız olur. Ama bu yazın kan sıca- ğında, tutuklu ve hükümlü yurttaşlanmız"öan kimileri (kim bilir kaçı, kim bilir hangt- leri) can verirlerse onlar için tartışmanın anlamı kalmaz. Aklın ve hukukun egemen- liği yerine, inadın körtüğü, in- tikamcıhğın ilkelliği egemen olursa, bu yaz çok sıcak ge- çecek. Osmanlı'da, "devlet" için "kahhar ve kerimdir" dendi. Kahhar "kahredici" demek; kerim koruyan, esirgeyen. Göreceğiz, kahhar mı, ke- rim mi? POLtTİKA GtnNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Yttik Bir Ufukta İçindeki derin sızı, yüreğini götürdü bilinmeyen yöne doğru... Kuşlar havalandı karşı evin çatısından... Akan kanın dalgalannda ses veren biryürek, za- man ağaçlarına saklanmış yaşam Ingeborg Bachmann'ın 'Karanlık Şarkılan'm söylüyor ol- malıydı... Karanlığın kapkara taneleri, kar gibi yağarken yüzüne, gri gözlü bir çocuk, yürümeye çalışıyor- du odanın içinde... 3q Bir kadın, o saatlerde, tek başına kahvaltı ya- pıyordu, işe başlamadan önce... "Seni o kadar çok özledim ki!.." s^ Erkek, maviliklerin içinde yüzüyordu... vv Dedi ki: ç-, "Neden haber vermedin; birlikteyapardık kafo- valtıyı..." Erkek içtendi, kadınsa inanmadı!.. O anda gözleri gecenin büyük kapısına çey- rildi... Işıkyalındır... s c j Jacques Dupin, ne der: ,w "Yüzünün yokluğu tek karanlığımdır benimfy Korkuyla büyüyen, gittikçe ezilen kimlerdi? Kırmızı kiremitli evler, boş avlularda açan ha- nımelleri, sarmaşıklar, uçurum kenarlanna bıra- kılmış yarı uyanık çocuklar, yok olmuş evrenden habersizdiler... . Pencerede başlıyordu müzik!.. : Şehrin içinde bir başka şehir vardı!.. Trtreyen şehirefsaneviydi... c Her şey boştu, kınlıp gölgesiz heykellere dönü- şüyon Alberto De Lacerda'ntn sessizliğiyle bü- tünleşiyordu... Zamanın sesine ulaşmak neydi o zaman, kim- se bilmıyordu... Bir sesle irkildi: "Yakalayamazsın acı çekmeden, geniş kanât'- lannı dünyanın..." Yanrt vermek istedi... Yutkundu... <**> Gözleri büyüdü... ı T Pencereden dışanya baktı, kanat çırpan kuş- lan gördü... < Dedi ki: "Güzellik bir başka geceye saklar köklerini ve bir başka günde doğar yeniden..." • • • Mavi gökyüzü yalnızlığa tutsaktı... Susmuşlar ülkesinde garip biryolcuydu sanki... Gazeteyi açtı, Halit Çelenk'in yazısını okudu: "Hiçbir kalem, hiçbir çizgi babalann yüzlerine vuran acı ve kederi dile getiremezdi!.." O anda karanlık yakınlığıyla kör eden bir kor- kunun içine gömüldü... Deniz Gezmiş'in babası Cemil Gezmiş öl- müştü... Yusuf Aslan'ın babası Beşir Aslan'ı anımsa- 'Ûç fidan' ölüme gitmeden önce Yusuf'un ba: bası ve kız kardeşiyle görüşmüştü... t ', Yirmi yedi yıl ne de çabuk geçmişti!.. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan... Hüseyin'in babası Hıdır Inan'ı hiç tanımamış, Cemil Gezmiş'le bir iki kez karşılaşıp konuşmuş- tu... Pencereden dışanya baktı... Havada kanat çırpan kuşlar yoktu!.. Gri gözlü bebek ona bakıyordu... Bir süre onu seyretti... Yaşam nasıl çoğaltılırdı, sevgi nasıl beslenirdi? Dışanya çıktı... Sait Faik yaşamın seslenişinde neyi görmüş- tü? O binlerce kumaşa yazmıştı sıkıntısını... **] Bir demiryolu, bir çayır, bir gökyüzü!.. Bebeği düşündü!.. Evlerin pencerelerine bakarken sordu: "Ben geçerken evlerin penceresinden neden bir dal çiçeklenmiyor?" Saçmaladığını fark etti... YTtik bir ufukta bağırmaya başladı... s>" ••• İçindeki derin sızı, yüreğini bilinmeyen yöne doğru götürürken onu, inanın tarifsiz acılar için- deydi... Bense kimi zaman yakından, kimi zaman uzak* tan izliyordum olup bıtenleri... Hiçbir kalem, hiçbir çizgi babalann yüzlerine vuran acıyı, kederi dile getiremezdi! Annelerin yüreğıne düşen kor, o masalımsı ya^ şamın hüznü olan, sevdanın uçurumlarında gök- yüzüne havalanan kuşlar gibi kanat çırpardı... Yıtik bir ufukta karanlığın kapkara taneleri kar gibi yüzümüze vururken bir çrft söz hüznün içinde sevincimizi çoğaltmaya yetiyordu: ' "Seni o kadar çok özledim ki!" "^ >rTJ [email protected] Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 I Cumhurtyat ^ kitap kulûbü Hikm*t Ç*tinkmya Kitaptan ÇAĞINIH TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI KUIİLAY OLAYI VE TARİRAT 2 BASI SANCIU YILIAI KV$ATtUM$ SOKAKLAI 4 BASI POSTUNDA KURT 2 BASI ; ^ DİN IARONUNUN KAZLARI 2 BASI A$IK KADINUR SOKA#I 2 BASI MRİAY PAZARI ''-• SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL TÜRKİYE'NİN JEYTAH ÖCGENİ ZLERİN POYRAZ Cunhunyet Kitap Kulûbû Çağ Pazariama A.Ş Türkocağı Cad No 39/41 t34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear