Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 2000 ÇARŞAMBA
8 HABERLER
Lisede başl•^»•^^ eniz, Sahaflar'dan bir kitap alırken, Hikmet
m ^ ^ Kıvılcımlı'nm, Tarih/Devrim/Sosyalizm' adlı
m I kitabına rastlar. Kitabın arka kapağında, yazann
m m adresi vardır. Aynca, "Kitap hakkında eleştirileriniz
M ^ J varsayazm, gelin görüşelim" diye bir not yazılıdır.
« J l ^ ^ ^ ^ Arkadaşlanyla Cağaloğlu'nda bulunan Dr. Hikmet
Kıvılcımlı'nm adresine gider. Kendüerini tanıtırlar. Kıvılcımlı,
kendisinden, geçmiş deneylerinden, hapisliğinden, örgütlenmeden,
partiden bahseder. Böylece, Kıvılcımlı ile diyalog kurulur.
Deniz
Gezmiş'in
Öyküsü
eylemler
G
enel-îş Sendikası'na üye işçiler, Çorum Belediye
Başkam'mn Danıştay'ın karanm uygulamamasmı
protesto etmek amacıyla, 15 Ağustos'ta Ankara'dan
Istanbul'a yalmayak bir yürüyüş başlatır. Işçilerin
bu yürüyüşünü, başta TÎP olmak üzere Türkiye'deki
ilerici, devrimci bütün kamuoyu sahiplenir. Deniz,
işçileri Otosan Fabrikası önünde karşılar. Işçilerle birlikte yürüyen
Deniz, Taksim'e giderek Cumhuriyet Anıtı önünde gösteri yapar.
Bunun sonunda polis, Deniz'le birlikte birkaç kişiyi gözaltma alır.
eniz'in siyasi eylemlerle iliş-
kisi. duygusaî da olsa ilk
gençlik dönemıne rastlar. Bu
sürecin nasıl oluştuğunu ve nasıl geliş-
tiğini yakından izleyen Nurettin Demir-
dövea, şunlan anlatmıştır:
" 1964 yazından itibaren kurulan ma-
halle arkadaşlığımızdan sonra sürekli
birlikte olduk. Onunla daha çok sosyal
ve bilimsel diyebileceğimiz konularda
konuşmalar ve tartışmalar yapardık.
Sadece bununla da kalmaz, bu konula-
ra ilişkin olarak etkınlikler nelerdir, top-
lantılar, dernekler var mıdır? Onlan da
araştınrdtk. Böylece TtP dıye bir par-
tinin olduğunu ilk önce duyduk, sonra
da yerine gidip gördük. O arayışlar içın-
de 1964 yazında esas olarak TtP'e git-
meye başladık.
Deniz, lise ikinci sınıf öğrencisiydi.
İlk başlarda sempatizan olarak çalışma-
ya başladık. Üniversitelerdeki kantınler
faal durumdaydılar. Deniz'i, benim ta-
nıdığım ve daha önceden kurmuş oldu-
ğum arkadaş çevresiyle tanıştırdım. Bi-
zim bu gıdip gelmeler ve var olan etkm-
liklere katılmamız sonucu, Deniz'in ar-
kadaş toplulugu gelişti. Sonra Deniz. bu
çevreyi genışletip sempatisini kazandı.
MTTB, TMTF, TMGT ve 27 Mayıs Fi-
kir Kulübü vardı. Başkanı Memduh
Eren, Deniz'in akrabasıdır. Bu örgütle-
rin düzenlediği toplantılara. açıkotu-
rumlara gider, çalışmalanna katılırdık.
Bu derneklerin hepsi. o dönem, ilerici
bir hava içındeydiler. Deniz'in, bu örgüt-
lerin etkinliklenne katılması, üniversite
çevresıne girmesi lise son smıfta iken
başlamıştır. MTTB'ye gittiğimiz sıra-
larda VükselÇengeL başkan idı. Benim
katıldığım ilk kongrede, kongreyi hü-
Jcûmetin desteğıyle sagcılar kazandı.
MTTB sağcılann yönetımıne geçınce,
TMTF'ye gitmeye başladık. TMTF ile
TMGT'de bazı faalıyetlerde bulunahm,
dedik.
TMCT çalışmaları "
J İ
Oraya da gitmeye başladık. O
sıralar, TMGT Başkanı Alp
Kuran'dı. Nitekim o sıralar
TMGT'de bazı komisyonlar kurulmuş,
bunlara eleman anvorlar. Ben ve Deniz,
bir komisyonda yer alalım diye
TMGT'ye gittik.
Mahir Kaynak, o zaman, TMGT'de
faal durumda ve Iktisat Fakûltesi'nde
asistandı. Mahir Kaynak'ın TMGT'de-
ki görevi, başvuran öğrencilere, komis-
yonlarda görev vermekmış. Beni Basın
Komisyonu için, Deniz'i de îşçi Ko-
misyonu için uygun gördü. Bu Işçi Ko-
misyonu'nun içinde Şükran Sooer de
vardı. Deniz de, ben de, CHP'ye hiç
gitmemiştik. Düşünce olarak sosyalist
düşünceye daha yatkındık. 1964 yazın-
dan itibaren TlP'e gitmeye başladık. ilk
başlarda sempatizan olarak gıdiyorduk.
Kongre vardı o zaman. Ilişkı kurduğu-
muz ekip, ilçe yönetimini ele geçirmek
istiyordu. O ekip, beni, doğrudan üye
yaptı. Deniz, bir yıl sonra üye oldu."
Kivılcımlı'yla tanışma
~r\ u dönem, Eminönü Türk
l-£ Devrim Ocağı üyesı de olan
JLJ ÖmerErimSöerkan,Dr Hik-
met Kıvtfcımh ile nasıl tanıştıklarını
şöyle anlatmıştır: 1965 yıandaydı. Nu-
rettin Demirdöven, bir gün, Sahaf-
lar'dan bir kitap alırken, Hikmet Kıvıl-
cımlı'nın, 'Tarih/Devriın/Sosyaliznı'
adlı kitabına rastlıyor. Bakıyor, bir Türk
sosyalıstinin kitabı. Çeviri değil. Öz-
gün bir eser. llgisini çekiyor ve kitabı
alıyor. Okuyup bakmamız için bize ge-
tirdi. Bızım de ilgimizi çekti. Kitabın
arka kapağında, kitabı yazanın adresi
var. Aynca, "Kitap hakkmda eleştirile-
riniz varsa yazın, gelin görüşelim " dıye
de bir not var.
Diyalog kuruluyor
Tk T'urettin, Deniz ve ben kalktık,
/ \ / Cağaloğlu'nda bulunan Dr.
J. V Hikmet Kıvılcımlı'nm adre-
sine gittik. Kendımizi tanıttık. Işte böy-
le böyle, dedik. Kitabınızı okuduk, il-
gimizi çekti. Neyse, sohbetimizde, ken-
dınden, geçmiş deneylerinden, hapish-
ginden, örgütlenmeden, partiden bah-
setti. Bu arada, bizim Üsküdar'da otur-
duğumuzu öğrenınce, kendisinin de Sa-
lacak'ta oturduğunu söyledi. Böylece,
Kıvılcımlı ile diyaloğumuz kurulmuş
Deniz, TtP'e üye olmak için 16 Eylül 1965'te başvurdu. 2 \isan 1966'da asil üye oidu.
oldu. Bu arada yine, Salacak'ta oturan
Kenan Uhığ'un devamlı müdavimlerin-
dendik. Büyük ve değerli bir kütüpha-
nesi vardı. Okumak için ödünç kıtaplar
alırdık. Kenan Uluğ'la özel sohbetleri-
miz olurdu. Eski bir TKP'li idi. Yaşa-
dığı olaylan,deneylerini bıze aktanrdı.
" Deniz, TtP'e üye olmak için 16 Ey-
lül 1965 Perşembe günü. başvurur. Üçe
yönetimi, 11 Ekim 1965 Pazartesi günü,
üyelik başvıu-usunu uygun bulur. 2 Ni-
san 1966 Cumartesi günü ise aday üye-
Ukten. asıl üjeliğe alınır. Bö>lece Deniz,
ÜsküdarT#örgütünün 35 NohUstan-
bul örgütünün 208 Nohıfiyesiolur. TtP
Üskûdar (içeKongresi30Temmuz 1966
Cumartesi günü >apılır. V önctime seçi-
len kişiler ve >aptıklan görevler şunlar-
dır: tlhan Ataöz (Başkan) - Serigrafçı,
Deniz Gezmiş (Sekreter), Ahat Yegâne
(öldü), SezaiZeren(Maden-îş Sendıka-
sı Kartal temsilcisi - öldü), tsmail Tan-
nverdi (Balıkçı).
Deniz'in TlP Üsküdar ilçe yönetici-
si olarak ilk eylemi Çorum Belediye-
si'nde çalışan temizlik ışçilerinin yürü-
yüşünü destekJemek olur.
çorum'da başlayan yürüyüş
G
enel-lş Sendikası'na üye 54
temizlik işçisi, Çorum Bele-
diye Başkanı Kemal Denü-
rer'in 72 ışçinin işine son vermesı ve iş-
çileri başka bir statüye tabi tutarak, üc-
retlerini 350 liradan 250 liraya ındir-
mek istemesi üzerine, 27 Temmuz 1966
Çarşambagünü, Çorum'dan Ankara'ya
kadar sürecek bir yürüyüş başlatır. 3
Ağustos Çarşamba günü, Anıtkabir'e
gelen işçiler yürüyüşü bitirir. 5 Ağus-
tos'ta ise Danıştay'da açtıklan davayı
kazanmalan üzenne işçiler, 8 Ağus-
tos'ta işbaşı yapar. Fakat, Belediye Baş-
kanı, belediyenin gelin olmadığını öne
sürerek, 10 Ağustos'ta Danıştay'ın ka-
ranna uymaz. Beledıyeye maddı yar-
dım yapması için ABD Cumhurbaşka-
m Johnson'a mektup yazdığı için halk,
Belediye başkanına, Johnson Kemal"
lakabını takmıştır. Abdullah Baş-
türk'ün başkanı olduğu Genel-lş Sen-
dikası'na üye işçiler, Çorum Belediye
Başkanı'run Danıştay'ın karannı uygu-
lamamasını protesto etmek amacıyla,
15 Ağustos'ta Ankara'dan tstanbul'a
yalınayak bir yürüyüş başlatır. tşçilenn
bu yürüyüşünü, başta TÎP olmak üzere
Türkiye'deki ilerici, devrimci bütün ka-
muoyu sahiplenir.
Yürüyü? gazetelerde
7
ürüyüşün her anı gazetelerde
haber konusu olur. Uluslarara-
sı düzeyde işçi sendikalan ta-
rafından desteklenir. FKF Genel Başka-
nı Huseyin Ergün ve MYK üyesi Ah-
met AM Arta, yürüyüşe Ankara'dan ka-
tılarak işçılerle birlikte Istanbul'a kadar
yürür. Deniz Gezmiş'in, TİP Üsküdar
İlçe Sekreten olduktan sonraki ilk siya-
si faaliyeti, Çorum işçılerinin bu yürü-
yüşü sırasındadır. Nurettin Demirdö-
ven bu olayı şöyle anlatmıştır' "Çorum
ışçilerinin Istanbul'a yaklaştığını öğren-
dik Deniz'le birfikte işçileri, Otosan fab-
rikasının önünde karşîlamaya gittik. Iş-
çileriorada karşıladık, Çiçekyaptmnış-
ok, onu işcilere verdik. Oradan, işçfler-
le büiikte vüriiverek, Csküdar-Harem
yol ka\ şağına kadar gekük Üsküdar'da,
partililer de katıldı. Daha sonra vapur-
larla karşı yakaya geçüdi. Gümüşsu-
yu'nda Türk-İş Birinci Bölge Temsilci-
liği'nin önüne getindi. Türk-İş, Ameri-
kan sendikacılığını benimse>r
en bir tu-
tumda idi o zaman. Halen ö\ le ya.
Deniz gözaltına alınıyor
f ğ TİP'in kuruculan da a>uı fede-
/ rasyondaamadiğerteri.bunla-
^M. nn tutumunu benimsemiyor.
TİP'i destekleyid bir sendika kurmaça-
bası içindevdiler. Daha sonra, DtSK'i
kurdular. \ ürüyüşe kaolanlarm çoğun-
luğu da bu düşüncede olduğu için ora-
da, Türk-İş aieyhinde gösteriler oldu.
Bu gösteriler. Taksim'deki Cumhuriyet
Anrtı'run orada da devam etti. Ismail
Topkar. konuşuyordu. Deniz, ajrtasyon
yaptj. Bu ajhasyon üzerine diğer arka-
daşlar da Türk-İş ale\hine gösteriye
başladılar. GösterUerin sonunda polis,
Deniz'le birlikte birkaç kişiyi gözalnna
aldı. Deniz, uzun bo>lu olduğu için he-
men dikkati çekiyordu. Gözaltına ah-
nanlara yhecek-içecek götürdük. Ben,
partinin merkezinc gittim. Durumu Ay-
bar'a anlatnm. Partiü milktvekiDerin-
den Kemal Nebıoğlu ve Rıza Kuas, he-
men ilgilendiler. Beraberce, Taksün Ka-
rakoluna gittik. Komiserle konuşuldu.
Gecebaktım,eveiki Idşı geldL Deniz, ad-
res olarak bizim evin adresini verirdi.
Babasından çekinirdi bu konularda. O
zamanki \asalara göre polis, bazı forma-
liteler yerine getirildikten ve kefil bul-
duktan sonra, karakolda gözaltında
olan birisini serbest bırakabiliyordu.
Deniz de Taksim Karakolu'ndan Seü-
miye Karakoluna de\Tedüiyor. Ora-
dan, bir polis nezaretinde ikametgâh ad-
resi olarak kullandığı bizim eve getiril-
dL Böylece, Deniz, serbest bırakıku."
SÜRECEK
Cinsellikle alay eden genç: DenizGezmişDeniz'in ya tamamen yok sayıldığı ya da ta-
mamen çarpıtılarak yansıtıldığı biryönü de kar-
şı cinsle olan ilişkısıdır.
SBF ögrencısı Saffet Rüştü Tekin, 1968 dö-
neminde kadın-erkek ilişkilerinde devrimci
gençler arasında hâkim olan bakış açısı hakkın-
da şunlan söylemıştır: "Devrimcilerimücadele-
den abkoyuyor, engelliyor. pasif duruma getiri-
yorsunuz. Sizler empenaüzmin aifıncı kolusu-
nuz, diyerek kızlara espriyle taküırdık."
Deniz, THKO hareketı kurulduktan sonra,
üniversitede yaşanan ilışkılerle alay ediyordu.
Hatta, Dev-Genç Marşı'nı değiştirmiş, şöyle
söylemeye başlamıştır:
Hey Dev-Genç'li Dev-Genç'K
Forum vakti yaklaştı
Al kızını tak koluna
Haydi koş gel foruma.
Kadınlara laf atmazdı'
D
eniz'in tstanbul'daki ilk gençlik yıl-
larıru arkadaşı Nurettin Demirdöven
şöyle aalatmıştır: u
Bizim kadma ba-
laş açımız o zamanki entelcktüel anlayışa denk
düşerdi. Kısmen de olsa erkek egemenliğinden
detikanlı olarak hoşlanırdık. Sosyal çevreden et-
kilenerek kadınlar hakkında konuşurduk. Bili-
nen zamparalık hikâveleri, fikralar anlaürdık.
Güzel kadınlar hakkında konuşulurdu. Deniz,
kesinlikk kadınlara laf atmazdı. Ö> le bir huyu
yoktu. Genelevegjttiğini bflmiyorum. Ghseydi bi-
firdhn. Yalnız, mahaflede buişiparayla yapan bir
kadın vardı. Bir arkadaşın odasının anahtannı
aldı, kadınla oradayatn. Ben bunu eleştirdim,' U-
lan nasıl miden aldı bu kanyı" dedim.
Deniz de, 'Ne olacak. Mekanık bır iş" dedL
Deniz, kızlaruı peşine düşüp arkadaş olalım fa-
lan dememiştir. Bu öneri devamü karşı taraftan
Deniz'e gelmiştjr. Kendi apartmanlannda otu-^
~ ran, kendisi gibi uzun boyhı bir kızvann. Onun^
la birkaç defa çıkh. Sonra ilişkisirıikesti. Yine ma-
baDeden Tıp Fakültesi'ne giden bir kız vaıtü. Bu
kız Deniz'e ilgi du>muş. Deniz de buna yakınhk
göstermiş. Beraber birkaç defa gezmişler. Bir
gün Deniz, bana, 'Nun gardaş, bu kız bana ta-
kılmaya başladı. Bu düşünceleri bırak, bunlar
tehlikeli ışler' dedL Ondan sonra, Deniz bu kız-
dan da aynldı. Bir de öğrenci hareketine hice
gjrdikten sonra bir kız, Deniz'e eğilim duymuş.
Kız grvimine. kuşanuna dikkat etti diye arka-
genç kız ve erkekler de vanfa. Bunlar, zaman za-
man eğhim kamplanna da katüırlardı. Eğitim
yaparken bir kız bizi se> rediyordu. Deniz, bu kt-
za bakavim derken, İtalyan çukuruna düştü ve
ayağını incitti. Bundan sonra da eğitime kaüla-
madı.n
«uz'in fiziki özeüikieri, 1971 'de yakalandığı zaman üzerinde çıkan Fifistm Demokratik HaOc
;
"
Merkezi'nden verilen hüviyete göre şöyle sıralanmıştır: "Boy: 1.91, Göz: Siy^h, Saç: Siyah, Renk:
Buğday, Bunın: Arabi, ÖzelMği: Tam." Deniz de sağjbkh her genç erkek gibi. karşı cinse ilgi duymanın
yanı sıra daha çok karşı cinsin ilgisini çeken birisi ohnuştur. Dönemin genç devrimci eylemcilerine ilgi her kesim
tarafindan değişik ohnuştur. Deniz'in genç kızlar üzerindeki etkisi farkh ohnuştur. İktisadi Kalkınma
Vakfi'nın Başkanı olan Meral Gezgin Eriş, Avusturya Lisesi'nde öğrenci iken Deniz Gezmiş'e duyduğu
hayranhğı şöyle anlatmıştır: "Deniz Gezmiş'in fîkirterine mutabık ohnasam da mücadelesi beni etkiledL Çok
yakıykh biriydi,fizikselçekkifiğinden de etkilendim dogrus».Çok beğentrdint o zamanlan
0
— ~ ~~~~
OPTÜ macerası
eniz'in 1970 yılı sonunda, ODTÜ'de
kaçak olarak kaldığı dönem, ŞuleAl-
bavraktaroğhı adlı birgenç kızla olan
arkadaşhğı ise yan şaka, yan cıddi şöyledir:
ODTÜ'de bır kitaplık kurulmuştur. O dönem,
yönetimini Şule Albayraktaroğlu adlı bir koz öğ-
renci yapmaktadır Dersten çıktıktan sonra Al-
bayraktaroğlu. kitaplığı açar. Bunu öğrenen De-
niz, kitaplığa gider ve bazı kitaplar seçer. Kitap-
lan aldıktan sonra kapıdan çıkarken, Şule Al-
bayraktaroğlu, ODTÜ'ye yeni gelmiş olan tanı-
madığı Deniz'in yolunu keser ve "Kitabı dışa-
nya vermiyoruz.Ancak burada oku> abilirsiniz"
der. Deniz, "Vurttakaüyorum. Okuduktan son-
ra getireceğim" der. "Hayır. Khaphğm işleyişku-
rallan böyie. Kitap burada okunur. Dışarrya gö-
türmenize izin veremem».''
Genç kızm sorumlu davranmasından hoşla-
nan Deniz, kendmı tanıttıktan sonra seçtiği ki-
taplan alır ve odaya gider. Arkadaşlanna, "Ya-
hu! Sizoraya 'Kitaplık Sorumlusu' diyeyniıa
bir kaplan koymuşsunuz. Az daha parçahyordu
beni. Ama. ona ne oyıınlar o>Tia>acağırn" der.
Bır gün, Yusuf ile Deniz, birlikte kitaplığa in-
er. Albayraktaroğlu"na yaklaşan Deniz, "Hanı-
mefendi! İkinıiz de sizi beğendik. Evlenmek isti-
yoruz, Acaba hangimizi beğeniyorsunuz?" der.
Yusuf'la 201 -202'ye gelen Denız, oynadığı oyu-
nu arkadaşlanna anlatır: "Ondan öcümü aldım,
ama henüz bitmedL."
Kiı fcaçırmaya atla geldl
daşlan dalga geçmişler. Kızbiraz şişman olduğu
için,'Volkswagen" adını takmişlardL" Erim Sü-
erkan, bu konuda şunlan söylemiştir:
" Deniz, atak, girişken, yak^üdı bir adamdL O,
lüztarla değil, iazJar onunlaflgUenirdiÇok gös-
terişK, manken gibi derler ya öyle bir kız vann.
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan 'Dışi
Bond' çizgi romanmın kadın kahramanına ben-
zediği için Modesti adını takmıştık. Kız, Deniz'e
ilgi duyuyordu. Deniz de buna karşılık verip pat
diye yanaşınca, kız da zaten hazırdı, buna bayıl-
dı. Fakat, kızm ailesi buna karşı çıkınca birkaç
ay içinde bu ilişki bhtL"
Deniz'in önem verdiği kız arkadaşlarından
birisi Hukuk Fakûltesi'nde okuyan ve TMGT'de
çalışan Avniye Anadol'dur. Eyüp Neşat Yıldı-
nm, bu konuda şunlan anlatmıştır: "Avniye ad-
lı arkadaş, Mustafa Kemal Yürüyüşü'ne katü-
tnak için çok ısrar etti. Deniz, gelsin, kaulsm di-
ye bir hava içindeydi. Ama kabul edUmedL" De-
niz'in, karşı cinse olan ilgisi Filistin kamplann-
da da devam etmiştir. Selahattin Okur. tanık ol-
duğu bir olayı şöyle anlatmıştır "Filistin kamp-
lannda Avrupa'nın değişik ülkelerinden gelmiş
ırkaç gün sonra Deniz, ODTÜ arazi-
siade dolaşırken, bir ata rastlar. Binip
yurtlann önüne gelir. Albayraktaroğ-
lu'nun kaldığı odanm penceresinin önüne giden
Denız, orada, tüm muzipliğiyle bağınr: "Hadi
kız, bohçanı hazıria... Seîıi kaçırmaya geldmu."
Albayraktaroğlu. pencereyı açınca, Deniz, atı
süriip oradan uzaklaşır. Bu olayı, yurtlann önün-
de bulunan herkes, kahkahalarla gülerek izler.