29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 0 MAYIS 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türban içîn müdürü vurduTnegöl îlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Erol Levent, türbanlı öğretmene türbanını çıkarması için müdahale ettiği gerekçesiyle İnegöl İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi N.Ş. tarafından av tüfeği kırmasıyla vuruldu LITVENT GENCELLİ BURSA / tNEGÖL - tnegöl îlçe Mılli Egitım Şube Müdürü Erol Le- vent, türbanlı öğretmene türbanını çı- karması ıçın müdahale ettiği gerekçe- siyle inegöl Imam Hatip Lisesi son sırııf öğrencısi N.Ş. tarafindan av tü- fegi kırmasıyla vuruldu. Sol elinden v e kalçasından yaralanan Levent, tne- göl Devlet Hastanesi'nde tedavi altı- na. alınırken öğrenci N.Ş. tutuklanarak inegöl Cezaevi'ne konuldu. Son yıllarda irticai örgütlenmenin arttığı Inegöl'de Milli Eğitim Şube Müdürü'nün yaralanmasıyla sonuç- lanan olay sonrasmda Eğitim-Sen Bursa Şube Başkanı Saim Gültekin, "Bu yanüama basit bir yaralama de- ğfl. Gerici, yobaz kışkırtınanın sonu- cudur. bgüHerin önlem ahtıasını istiyo- ruz. İmam hatip lisesiöğrencisi tekba- şına değOdir ve bize göre azmettirü- miştir'' dıye konuştu. 26 yıllık öğretmen Erol Levent'i el yapımı kırma av tüfeğıyle yaralayan N.Ş.'nin ilk ıfadesınde, Levent'i, tür- banlı bir öğretmene küfrettiği gerek- çesiyle vurduğunu ve pışman oldu- ğunu söyledığı öğrenıldi. Erol Levent'in vurulmasıyla sonuç- lanan Inegöl'deki gelişmeler şöyle: TEMA'nın kaymakamlık oluruyla düzenlediğı erozyon konulu toplantı- yı yöneten Erol Levent, Istıklal Mar- şı öncesinde salonda bulunan türban- lı öğretmenlerden başlannı açmalan- nı istedi. Bu isteğe bazı öğretmenler uyarken, ön sırada oturan ve inegöl'e bağlı Küçük Yenice köyünde öğret- menlik yapan Güzin Örun uymadı. Bunun üzerine Levent, "Öğretmen mianfa, öğretmen eşimi misiniz? Öğ- retmenseniz başuuzıaçm, açmazsanız salonu terk ednT uyansıru yaptı. Bunun üzerine öğretmen Güzin O- ran salonu terk etmek üzereyken sa- londa bulunan imam hatip lisesi öğ- rencileriyle Türk Kamu-Sen üyesi öğ- retmenler, Levent'i bağırarak ve al- kışlarla protesto ettiler ve salonu terk ettiler. Toplantı, protestolar nedeniy- le 45 dakıka geç başladı. Toplantı baş- ladığuıda da salon kapılan öğrenciler tarafından vumruklandı. inegöl Mılli Eğitim Müdürlüğü Şu- be Müdürü Erol Levent'in oturduğu evin çevresinde hafta sonu bazı imam hatipli öğrencilerin dolaştığı ve araba- sına zarar vermek için fırsat kolladık- lan, yakınlan tarafından öne sürüldü. Önceki akşam evinden çıkan ve Art- vinhler Derneği 'ne girmek üzereyken öğrenci N.Ş. tarafından yolu kesildi, öğrenci N.Ş., Levent'e, "Sizinle ko- nuşmak istiyorum. Cunıa günü olan- lariçinözür düeriz" dedı. Levent der- neğe girerken tek el ateş etti. Aldığı saçmalarla yaralanan Levent, yakm- lan tarafından inegöl Devlet Hastane- si'nekaldınldı. N.Ş. polis tarafindan dün sabaha karşı 04.00'te silahla bir- likte yakalandı ve gözaltına alındı. Milli Eğitim Şube Müdürü Levent'i hastanede ziyaret eden Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Saim Gültekin, saldınnın planlı ve yobaz başkaldın- lannın ürünü olduğunu öne sürdü. Levent'in yaralanması, Inegöl'de Eğitim-Sen üyesı öğretmenlerle ADD üyeleri ve demokratik kitle örgütler üyelerinin katildığı alkışlı yürüyüşle protesto edildi. Eğıtım-Sen inegöl Şu- besı önünde toplanan yaklaşık 250 ki- şi, Levent'in tedavi gördüğü Devlet Hastanesı'ne doğru yürüyüşe geçti. Öğretmenler, "Kahrolsunşeriat,ay- dmhk Türkiye'', "Şeriata geçit yok", " Yaşasın onurlu mücaddemiz", "Erol Hoca onurumuzdur", "Türtdye laik- tir, laik kalacak" sloganlan eşlığuıde yürüdüler. Hastane önünde protesto- lannı sürdüren grubu, yaralı Levent yattığı odanın penceresinden selam- ladı. Türldye'nin Nesin Vakfi'na ihtiyacı var GAMZEDEMtRDAĞ Nesin Vakfi, geleneksel hale getir- diğı Mayıs toplantısını, cumartesi gü- nü yurttaşlann ve gönüllülerin katılı- mıyla gerçekleştirdi. Aziz Nesin'in, tşçi Bayramı'nın yasaklı olduğu yıl- larda, Çatalca'da kendısınınkurduğu Nesin Vakfı'nda l Mayıs günü dost- lanna verdıği yemekli toplanülar, ölü- münden sonra da devam etti. Azız Ne- sin'in oğlu ressam AK Nesin, daha ön- ce l Mayıs'ta yapılan kır toplantılan- nı Mayıs'ın ilk cumartesi günü olarak belirlediklerini söyledi. Çok sayıda yurttaşın katildığı kır toplantısında Onur Akın, HOseyin tibey ve Ruhi Su Dostlar Korosu saz dinletisı sundu. Şiirlerin okunduğu yemekli toplantı- da vakıf öğrencileriyle sohbet edildi. Nesin'in 5 Temmuz 1995 tarihinde ölümünden sonra vakfm sorumlulu- ğunu üstlenen Ali Nesin ile vakıftakı çocuklar hakkında görüştük. Nesin, çocuklan alma köşullannı şöyle sıra- ladı: "5-6 vaşlannda, okul çağına gel- memiş, knnsesiz ya da ekonomik du- rumu kötü olan ve görünürde sağhk sorunu olmayan çocuklan ahyoruz. Çfinkü onlaıia ügilenecek sağhk ete- manunız yok." Nesin, Çatalca'ya l kilometre uzakhkta bir ilköğretim okulu yap- mak istediklerini belirterek l milyon dolara ıhttyaçlan olduğunu, bunun 50 bin dolanru temin ettıklenm ıfade et- ti. 22 dönümlük bir arazide ceviz dik- tiklerini, ilköğretim projesinden baş- ka "AzizNesin veÇağdaşlan MüzesT, "Aziz Nesin Kütüphanesi'', arşiv ve tiyatro projelerinın olduğunu kayde- den Nesin, çocuklann da kendılenne bakacak anneye ihtiyaçlan olduğunu belirtti. Çocuklann geleceği Vakfin Müdürü SezaiGüngör ve ço- cuklann anneliğini üstlenen eşi Nu- ran Güngör'ün yaşamlan vakfin için- de geçiyor. Sezaı Güngör, amaçlannın çok çocuktan zıyade iyi eğitimli ço- cuklar yetiştirmek olduğunu belirtti. Nesin Vakfi Koruma Derneği Ge- nel Sekreteri ve kır toplantısının or- ganızatörü Ayten Targan, kitap satış- lannın azaldığını belırterek geleceğe yatınm anlamında yardıma ihtiyaçla- n olduğunu vurguluyor ve vakıflar içinde en zengini olduklannı da söz- lenne eklıyor. Kır yemeğine katilan Solak ve Soy- tan dergisı çalışanlan Fenni Ozalp, Erdal Belenlioghı, Kemal Cem, Ömürden Bakaçhan, Emre Bayram, Öğünç Ersöz, Yavuz Utkun, çocukla- ra dergılennı getırdiklerini ve onlann yanında olduklanm göstermek için burada olduklanm anlatiyorlar. Mayıs toplantısına katilan Çaresiz Vakıf cocuklara ait Nesin Vakfi 1972'de Aziz Nesin tara- findan Çatalca'da kuruldu. Nesin, o yıl- larda üniversıte öğrencılerine burs ver- meye başladı. 1980 yılında ilk öğrenci- leri alan Nesin, 18 dönümlük bir arazi- ye yayılan vakfi tamamladı. Ikı ana bı- nadan oluşan vakfin cocuklara aynlan 28 odası, yemekhanesı, yatakhanesı, oyun odası, 30 bin kitaphk kütüphanesi, müzesi, sergi salonu, çocukbahçesi, ha- vuzu, marangozhanesı ve ahın bulunu- yor. Theo ile Anry Hasselo çıfti vakfa Hollanda'daa gelmiış veçoeukiatameka- p0 y TBlıkların sosyal flMpç karşılayabılecek bir yapıda kurulan vak- fin bır annesı var. 11 çalışarun görev yap- tığı vakıfta kalan çocuklar tüm temizli- ği işbölümü içinde kendılen yapıyor. 15'i bz, 13'ü erkek 28 çocuğun yaşadı- ğı vakfin ayuk gideri 8 bin dolar. Gelir, Aziz Nesin'in kitaplanndan. gaynmen- kullerinden ve yapılan bağışlardan sağ- lanıyor. Çocuklar Çatalca'dakı Mehmet Akif tlköğretim Okulu ve Çatalca Çok Programh Lısesi'ne gıdiyorlar. Burs ahp Avustrarya ve Ingiltere'ye gıden öğren- ciler var. Üniversite öğrencileri Ankara, Kırşehir, Malatya ve îstanbul'da ceşitlı bölümlerde okuyor ve vakfin evlerinde kalıyorlar. Çocuklar tatillerde çeşitli ge- zilere katıhyorlar. 2000 yılı yaz sezo- nunda tsviçre ve Fas'a gidecekler. Hareketi Sözcüsü Başar Yara, devlet- le birey arasındakı boşluğun azaltıl- ması gerektığıne dikkat çekerken, si- vil toplum örgütlerının dayanışmasıy- la demokrasinin önünün açılacağını kaydediyor. Çaresiz Hareketi'nden HahıkGülsoy ise Aziz Nesin'in, vak- fi kişısel çabasıyla kurduğunu vurgu- layarak Nesin Vakfı'nın mutlaka ya- şatıhnası gerektiğine dikkat çekiyor. Toplantıya katilan diğer bir grup, Merdivenköy Sıvıl Inisiyatifı. Çocuklar: Burası bizim evimiz Sükyman Cihangiroğlu vakfa Şır- nak'tan 13 yaşında gelmış. Şu anda Marmara Ümversıtesı Güzel Sanatlar Fakültesı Resım Bölümü 3. sınıfta okuyor. 10 kardeşı olan Süleyman, vakıfta akademık eğitimden çok ha- yata dair eğitımin venldiğıni söylü- yor. Süleyman, Türkiye'de her hangi bir çocuktan çok daha iyi yetiştiril- diklerini belirterek "Aziz Nesn'le de- de-torun üişkisi içindeydik. O, akşam- lan çocuklanna şeker veren insandL Aziz Dede bizi evünizden uzak hisset- tirmemeje çahsö. Nesin Vakfi çocuk- lan farkh bir statüdeier, çünkû kap- samh bir eğitim ahyoruz. 30 bin kitap- hk bir kütüphanemiz, muthı bir orta- mımız var. Ve en önemhsi, Aziz Nesin gibi bir insanla yaşadık. Benim evim burası'' diyor. Süleyman'a göre aile- ler ekonomik durumlannı iyileştirin- ceye kadar çocuklarını bırakıp daha sonra alıyorlar. Türkan Özrürk 18 yaşında ve Ça- talca Çok Programh Lısesi'nde oku- yor. 6 yıldır vakıfta yaşayan Türkan, Ordu'dan geliş nedenini Alevı-Sünni çatışmasına bağlıyor ve ekliyor: "Okuyan kızlara iyi gözle bakmaz- lar." Azız Nesin'ı ilk defa 'Bir Sürgü- nûn Anılan' kıtabıyla tanımış. Türkan, düşlenndeki yazardan çok farklı bınyle karşılaştığını anlatı- yor:"Ben çok ciddi birini beküyor- dum. Onu ilk gördüğümde şortiu, sı- radan biriydi ve cocuklara şeker da- ğmyordu.'' Nesin'in odasının anahta- n hâlâ Türkan'da ve odayı temizleme görevinı o üstlenmiş. Nesm'in düşle- diği yaşamı sürdürdüklerini anlatan Türkan, dığer çocuklardan farkh ol- duklanm, onlarla zevklerinin uyma- dığım belirtiyor. Vakıfta küçük bir ço- cuğun bile klasık müzik dinlerken, ai- lelen olan çocuklann yozlaşmasmı anlayamadığını dile getıriyor. Türkan, Nesin'in ölümünden sonra ilginin azaldığını vurguladı. Turgay 10 yaşmda ve vakfa bu yü gehniş. Üvey annesinin kendisini dövdüğü zamanlarda sokağa kaçtiğı- m, babası tarafindan çalıştınldığını anlatıyor: Ferman Batırer 13 yaşmda ve en büyük ideah pılot ohnak. 4 yıldır va- kıfta kalıyor. Anne ve babası öhnüş. Babası sağlığmda tüm parasını içki- ye yatınyormuş. Vakıfta olmanın, di- ğer çocuklar arasında olumsuz bir et- ki yaratmadığını söyleyen Ferman, sadece okuldaki arkadaşlanyla çok kavga emğinde kimsesizliğinin yüzü- ne vurulduğunu anlatıyor. Erdal AOş 11 yaşmda. Çatalca'da Mehmet Akif Ersoy ilköğretim Oku- lu 2. sınıfa gidıyor. Aılesinin ekono- mik durumu kötü olduğu için buraya gehniş. Bir süre sokaklarda kaJdığını ifade eden Erdal, şimdi mutlu olduğu- nu söylüyor. GENİŞ AÇI HtKMET BtLA Neden Öldüler? Tüm dikkatler katillerin üzerinde. Yayın yasağına karşın üç gündür yetkililerin açık ya da imalı sözlerinden, medyaya sızan bil- gilerden çıkarılan bir sonuç var: Uğur Mumcu'nun katilleri yakalandı. Bu veri kesin kabul edilerek öne sürülen gö- rüş şu: "Kat/llerin, yedi yıl gecikmeyle de olsa yakalanmış olması elbette çok önemlidir. Ancak daha önemlisi, bunlann arkasında kimlerin ol- duğudur. Kimler tarafından ve neden ölüm em- rinin vehldiği de ortaya çıkanlmalıdır". Yine medyaya sızan iddialara göre; Katiller, Hizbullah terörörgütü ile bağlantılıdır. Katiller, Iran ile bağlantılıdır. Başka suikastlann aydtnlatılması da olasıdır. Kesin bilgiler açıklanıp kanıtlar ortaya dökü- lünceye kadar bütün bunlar, yıllardır hemen her- kesin az çok bildiği şeyler olmaktan öteye git- meyecek. Yedi yıldır Mumcu suikastında sade- ce Iran parmağını gösteren haberler toplansa dağlar gibi dosya bırikir. Başbakan Ecevit, Içişleri Bakanı Tantan'la biriikte dün yaptığı basın toplantısında soruştur- maya ilişkin bilgi vermedi. Ipucu açıklamadı. Çünkü yayın yasağı vardı. Ancak Ecevit çokj önemli bir şey söyledi: j "Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu'ya kıyanla-* nn belli olmasıyla toplumun devlete güveni art-* mıştır. Emniyet Teşkilatının operasyonlan ile la-\ ik, demokratik rejime karşı işlenen cınayetlerin sadece bireysel failleri değil, aynı zamanda ör- gütsel ve parasal ilişkilen ve dış bağlantılan da saptanmaktadır." Ecevit'in, bu konuşmasında katiller için "ya- kalanması"yerine "belliolması", ilişkilen konu- sunda da "saptanmıştır"yehne "saptanmakta- dır" ifadelerini kullanması, ihtiyat kaygısından olsa gerek. Ancak Ecevit'in diğer sözcüklerinin üzerinde durmakta yarar var. Ecevit ne diyor: "Laik, demokratik rejime kar- şı işlenen cinayetler." Son on yılda öldürülen aydınlan hatıriayalım: MuammerAksoy:31 Ocak1990'daöldürül- dü. Çetin Emeç: 7 Mart 1990'da öldüruldü. Bahriye Üçok: 6 Ekim 1990'da öldüruldü. Turan Dursun: 4 Eylül 1990'da öldüruldü. Uğur Mumcu: 24 Ocak 1993'te öldüruldü. Onat Kutlar 30 Aralık 1994'te öldüruldü. Ahmet Taner Kışlalı: 21 Ekim 1999'da öldü-« rüldü. | Isimlere dikkat ediniz. Bu insanlann en önem-î li ortak özelliği neydi: Cumhuriyetçi olmalan, la-J ik olmalan, demokrat olmalan. "Sericinayet"le-| rin yoğunlaştığı tarihlere dikkat ediniz- "Laik,'. dernokratık cumhurjyetj'in en çok salcUr radığı yıllar. " ' " ^"* Türkiye medyasının köşe ba^ları ve n cumhuriyet karşrtlannca birer ikişer işgal edn lirken cumhuriyetçi, laik, demokrat yazar çizer-; lerin sadece medyadan değil, yaşam sahnesin-; den silinmesinin amacı ne ola ki? ; Türkiye tanhinin en büyük "tasfiye" operas- yonlanndan biri mi yoksa?.. Bir yanda Güneydoğu için "federasyon" tar- tışmalannın yapıldığı, "kurtanlmtş bölgeler"in yükseldığı, bir yanda basında hemen her gün, çarşaf çarşaf "sıyasal islam" övgülerinin dö- şendiği yıllan hatıriayınız. Atatürk'ü yerin dibi- ne batırmak, muhaliflerini göklere çıkannak için binbir takla atanların medyada, siyasette, bü- rokraside, diplomaside nasıl yıldızlaştınldığını hatıriayınız. Tasfiyenin anlam ve önemini daha açık ve net göreceksiniz. Başbakan, konuşmasının bir başka yerinde ne diyor: "Devlete olan güven artmıştır." Artar tabii... Artacak, artmak zorunda. Yurtsever aydınlann sistemli bir şekilde öldü- rüldüğü yıllarda doruk noktasına çıkan laik cum- huriyeti yıkma planlan birer birer ortaya çıkan- lacak. Bağlantılanyla, paralanyla, destekçileriy- le, tetikçileriyle... Yedi yıl önce de devlet vardı. Dört-beş yıl önce de devlet vardı. Mumcu su- ikastında, Emeç cinayetinde, Jak Kamhi'ye su- ikast girişiminde ele geçen kişi ve belgelerin üs- tüne yatanlar, en azından üstüne gitmeyenler de devletın adamlarıydı. Ama oyun bozuldu, durum değişti. Yolda büyük kayıplar verilse de... Yeni durum, darboğazdan geçen Türkiye'nin laik, demokratik, insan haklanna dayalı cumhu- riyetinin Avrupa'ya yelken açması durumudur. hikmetb® ntv.com.tr İstanbul'un 29 ilce ve beldesinin belediye başkanlarından vekillere cagrı '^etkilerimizi geri verin' lstanbul Haber Servisi - Istanbul'daki 29 ilçe ve beldenin belediye başkanla- n, milletvekillerine ortak çağnda bulu- narak "Yetkflerimizi geri verin" dediler. Adalar, Akfirat, Alemdar, Ağva, Bay- "rampaşa, Bağcılar, Beyoğlu, Çekmeköy, Çavuşbaşı, Çatalca, Eminönü, Esenler, Eyüp, Kâğıthane, Kartal, Maltepe, Or- hanh, Ömerh, Pendik, Samandırâ, San- gazı, Sultançıftlığı, Sultanbeyh, Şile, Tuzla, Üsküdar, Ümraniye, Yenidoğan, Zeytinburnu belediye başkanlan, Avru- pa Birliğı'ne girme sürecinde yerel de- mokrasinin yaygınlaştmlması ve yerel idarelere daha geniş yetkilerin verflme- sî gerektiğini, anayasada da yerel hiz- metlerin yerel idareleT eliyle yürütüle- ceği hükmü bulunduğunu vurguladılar. Başkanlar, "yerinde yönetim" anla- yışına uygun olarak, 1930 yılında çıka- nlan 1580 sayıh Belediye Kanunu'nda belediyelere tanınan yetkilerin son 50 yıldır sıstemh bır biçımde geri alındığı- nı ıfade ettiler. İngütereBaşkonsolosu Gürtuna r yı ziyaretetti İngjJtereBastam*>losuPeterHant,İstanr*d AH Müfıt Gürtuna'yı ziyaret etti. Hant, tngiltere Dışiskri ve Tîcaret bakanbklan tarafindan gelecek ay ortaklaşa düzenlenecek İngütere - Tûıidye 2000 Festivah'ne Gürtuna'yı davet ettiğini söyledi Gürtuna da "tngüîz fînans çevreterinin tstanbol'a yatmm yapmaiarmı istivoruz" de- dL Gürtuna'yı zijaret eden SinemaOyunculan Derneği(SODER) üyeleri, Yesüçam Sokağırun bakımh hale getirumesim istedOeı: (YEŞLM GÛL) TEŞEKKÜR 11 Nisan 2000 tarihinde bizi büyük acılar içinde bırakarak ebediyete intikal eden; yaşamı mücadele ile dolu erdemli insan ailemizin sevgi ışığı, 1925 Artvin Şavşat Savaşköyü doğumlu 1946 Kars Cılavuz Köy Enstitüsü mezunu, inançlı gerçek Atatürkçü, eğitim emekçisi, lstanbul Avcılar Ambarlı Mahallesi Öğretmenler Sitesi'nde ikamet eden Emekli Öğretmen ALİ RIZA YILDIRIM'Ison yolculuğunda uğurtamaya gelen, çeşitli vakıflara bağışta bulunan, çelenk gönderen, evimize gelerek, telefon ederek acımızı paylaşan vefalı kıymet bilir dostlanmıza, akrabalarımıza, arkadaşlanmıza, aynca siyasi partilerin yöneticilerine, belediye başkantanna, Meclis üyelerine, çeşitli dernekyöneticilerîne; O'nun tedavisinde gece gündüz hiçblr şey esirgemeyen doktor ve tüm personele, aynca^ğretmenler Sitesi'ndeki ^=:^^r^ tüm görevli ve site sakinlerine, O'nu seven herkese yürekJer dokjsu= sevgiler ve saygılar sunar, teşekkür ederiz. O'nu asla unutmayacağız. — — ^ ^ ^ ^ - ^ .A Y T E N YiLDIRIM ve ÂÎLESİ "^^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear